600.000 Liraya traktör almak

14.10.2010
2,250
4,105
Amasya

Papaz krizi nedeniyle durgunlaşan 2018 den sonra traktör satışlarının patlaması,fabrikalarımızın traktör yetiştirememesi,sıraya yazılmak, ikinci el traktörlerin fyatının bir yılda % 50-60 artması bana bir şeyler düşündürdü.
Beni linç edeceksiniz biliyorum ama yazmak zorundayım.600.000 TL lik traktörü binlerce üreticimiz alabiliyorsa bunun anlamı vardır.Bölgesel fark düşünmüyorum, bir ay önce bizim komşu köyde de aldılar.Bizim köyde kara dev MF bile var.
-Özellikle belli bir ölçeğin üzerinde toprakta tarımsal ürün üretmek anladığım kadarıyla oldukça karlı. 50-60 dekarda yılda 3 kez ürün alsanız bile böyle bir mekanizasyona erişemezsiniz.Ürün sayısı arttıkça masrafta artıyor,altın madeni işletmiyoruz.
-Bu traktörleri alanların çoğu fabrikatör,un-yem gibi tarımsal sanayi patronları değil ,bildiğimiz tarımdan başka işi olmayan üreticiler.Hububat tarımı yapılan,nadaslı tarım yapılan orta anadoluda MF 5400 serisi sıradan traktör oldu.
-Ülkemiz cumhuriyet tarihi boyunca her yıl (arada inişler-krizler olsada) ortalama %5 büyümektedir.Bu durum ülkemiz ve bizim için kıvanç vericidir.Köylerde özellikle genç kardeşlerimizde klasik kırsal giyim kuşamın yerini büyük şehirlerdeki kıyafetlerin aynısının alması bir diğer işarettir.
-'Onun şu kadarlık traktörü var ben altta mı kalacağım' türü tepkilerle 500-600 bin liralık borca girilmesi pek akla yakın gelmiyor.Kolay borç değil ve teminatsız kimse vermez.Demek ki yeteri kadar teminat gösteriliyor.
-Büyük şehirlerde kullanılmış bazı marka otomobiller bile 1 milyon lira civarındayken çiftçilerimizin böyle traktörlere sahip olmalarını çok görmüyorum aksine mutlu oluyorum.Söylemek istediğim tarımsal kesimde de önemli bir gelir artışı var ve bu kendini gösteriyor.Bir yılda %35 artan euroyla hangi ürünümüz %35 arttıki alışveriş yapabiliyoruz, demek ki tarımda da önemli sermaye birikimleri oluyor.Ben bu durumu kırsal nüfusun oranının genel nüfusa göre azalmasının sonucu görüyorum.Gidenler gitti kalanlar daha büyük ölçekte kıyasıya çalışıp güzel üretim yapıyorlar.Doğal olarak karşılığını aliyorlar.
-Ülkem için tarımsal geleceği umutsuz görmüyorum.Umut var.
 
Güzel şeyler fakat o kadar lüks traktörleri alan kişiler belli arazisi olan çiftçiler alıyor, şimdi biz gidipte 150 200 dönüm için o kadarlık traktörü alamayız ama 1000 dönüm ve üstü tarlası olan için ihtiyaçtir alabilir, küçük çiftçiler hâlâ eski traktörlerle devam ediyor büyük çiftçiler atadan dededen tarla düşenler biraz rahat oluyor doğal olarak
 
Papaz krizi nedeniyle durgunlaşan 2018 den sonra traktör satışlarının patlaması,fabrikalarımızın traktör yetiştirememesi,sıraya yazılmak, ikinci el traktörlerin fyatının bir yılda % 50-60 artması bana bir şeyler düşündürdü.
Beni linç edeceksiniz biliyorum ama yazmak zorundayım.600.000 TL lik traktörü binlerce üreticimiz alabiliyorsa bunun anlamı vardır.Bölgesel fark düşünmüyorum, bir ay önce bizim komşu köyde de aldılar.Bizim köyde kara dev MF bile var.
-Özellikle belli bir ölçeğin üzerinde toprakta tarımsal ürün üretmek anladığım kadarıyla oldukça karlı. 50-60 dekarda yılda 3 kez ürün alsanız bile böyle bir mekanizasyona erişemezsiniz.Ürün sayısı arttıkça masrafta artıyor,altın madeni işletmiyoruz.
-Bu traktörleri alanların çoğu fabrikatör,un-yem gibi tarımsal sanayi patronları değil ,bildiğimiz tarımdan başka işi olmayan üreticiler.Hububat tarımı yapılan,nadaslı tarım yapılan orta anadoluda MF 5400 serisi sıradan traktör oldu.
-Ülkemiz cumhuriyet tarihi boyunca her yıl (arada inişler-krizler olsada) ortalama %5 büyümektedir.Bu durum ülkemiz ve bizim için kıvanç vericidir.Köylerde özellikle genç kardeşlerimizde klasik kırsal giyim kuşamın yerini büyük şehirlerdeki kıyafetlerin aynısının alması bir diğer işarettir.
-'Onun şu kadarlık traktörü var ben altta mı kalacağım' türü tepkilerle 500-600 bin liralık borca girilmesi pek akla yakın gelmiyor.Kolay borç değil ve teminatsız kimse vermez.Demek ki yeteri kadar teminat gösteriliyor.
-Büyük şehirlerde kullanılmış bazı marka otomobiller bile 1 milyon lira civarındayken çiftçilerimizin böyle traktörlere sahip olmalarını çok görmüyorum aksine mutlu oluyorum.Söylemek istediğim tarımsal kesimde de önemli bir gelir artışı var ve bu kendini gösteriyor.Bir yılda %35 artan euroyla hangi ürünümüz %35 arttıki alışveriş yapabiliyoruz, demek ki tarımda da önemli sermaye birikimleri oluyor.Ben bu durumu kırsal nüfusun oranının genel nüfusa göre azalmasının sonucu görüyorum.Gidenler gitti kalanlar daha büyük ölçekte kıyasıya çalışıp güzel üretim yapıyorlar.Doğal olarak karşılığını aliyorlar.
-Ülkem için tarımsal geleceği umutsuz görmüyorum.Umut var.
Abey nacizane görüşüm traktör ihtiyaç herkesin çapına göre 1milyonlukta alınabilir, vede bujadar pahalı traktöre rabet olmasındaki sebep, euro cıkıyor, şimdi alamazssam ilerde hic sahip olamam mantigidir, yoksa tarim cokda ilerlemedi,
 
Abey nacizane görüşüm traktör ihtiyaç herkesin çapına göre 1milyonlukta alınabilir, vede bujadar pahalı traktöre rabet olmasındaki sebep, euro cıkıyor, şimdi alamazssam ilerde hic sahip olamam mantigidir, yoksa tarim cokda ilerlemedi,
Çok doğru bir yorum olmuş, tamamen katılıyorum
 
Aşağı yukarı 1 yıl önce çok büyük fırsat vardı hem döviz düşüktü hem faizler düşüktü o zaman ben uyarmistim hangi konu tam hatırlamıyorum ama o zaman alanlar çok büyük kâr elde etti şimdi alan zarar eder mi bence etmez bu yıl 600 olan seneye 800 900 olur fiyatlar döviz olarak aynı burda problem TL nin değer kaybetmesi 500 dönüm civarında arazi çalışan kişi rahat öder
 
Birileri faizi düşürün dedikçe merkez bankası başkanı hayır dedi sonuç olarak postalandı. Sonra yeni başkan geldi 3'er 5'er indirdi puanları. Malum balık çok olunca kediler bayram edermiş, bizimki de o mesele herkes krediye abandı isteyen verilere bakabilir. Sonuç olarak otomobil, konut gibi emtialar fırladı. İnsanlar TL de kalmak yerine (dolar alamazlardı hainlik var işin ucunda) direk bu dediğim ürünlere bastı. Asıl soru tarım nasıl? Tarım gayet kötü, bunu kişi başına düşen ithalat oranlarına bakarak söylüyorum. Ama umut var mı? Umut her zaman vardır, uzun adamlara ya da tanıdıkları ithalat işi yapan bakanlara inat 😉
 
Birileri faizi düşürün dedikçe merkez bankası başkanı hayır dedi sonuç olarak postalandı. Sonra yeni başkan geldi 3'er 5'er indirdi puanları. Malum balık çok olunca kediler bayram edermiş, bizimki de o mesele herkes krediye abandı isteyen verilere bakabilir. Sonuç olarak otomobil, konut gibi emtialar fırladı. İnsanlar TL de kalmak yerine (dolar alamazlardı hainlik var işin ucunda) direk bu dediğim ürünlere bastı. Asıl soru tarım nasıl? Tarım gayet kötü, bunu kişi başına düşen ithalat oranlarına bakarak söylüyorum. Ama umut var mı? Umut her zaman vardır, uzun adamlara ya da tanıdıkları ithalat işi yapan bakanlara inat [emoji6]
Sence önceki başkanın faiz indirmemesi hata mı yoksa doğru mu bence çok doğru bir uygulama idi ama götürdüler adamı normal de enflasyon oranı kaç ise faiz de aşağı yukarı aynı olması lazım sen enflasyon dan düşük faiz verirsen adam gider döviz alır parasının değerini düşürmez şuan için gerçek enflasyon %25 civarında olduğu nu söylüyorlar yani yakın zamanda faizler bu seviyelere yükselebilir
 
Sence önceki başkanın faiz indirmemesi hata mı yoksa doğru mu bence çok doğru bir uygulama idi ama götürdüler adamı normal de enflasyon oranı kaç ise faiz de aşağı yukarı aynı olması lazım sen enflasyon dan düşük faiz verirsen adam gider döviz alır parasının değerini düşürmez şuan için gerçek enflasyon %25 civarında olduğu nu söylüyorlar yani yakın zamanda faizler bu seviyelere yükselebilir
Eski başkanın yaptığı doğru idi tabi ki. Ekonomin lokomotifi yabancı sermayedir. Sıcak para girmesi lazım. Yerli yatırımcı yıllık döviz artışına bakınca direk döviz ve emtiaya kayıyor. TL de güven yok öyle olunca cazibesi kalmıyor. Şimdi ben yıl sonu değer kaybedecek parayı niye cebimde tutayım gider dolar ya da traktör alırım hem düşük faiz kredide var oh. İşte bu noktada TL'de kalmam için faiz olması lazım. Yıl sonu faizle beraber cebimdeki para dövizi yenmeli ki TL'ye güvenim artsın. Faiz diyince çoğu kişi yüzünü ekşitiyor halbuki faiz paranın ücretidir. Elma, armut 2 liraysa 1000 liranın işletme ücreti de faizdir. Önce faiz sonra üretim ve gelecekte yapısal reformlarla güçlü TÜRKİYE.
 
Şuanki durumda belli bir fiyattan sonra zannetmiyorum öyle 400-500 bin tl peşin para çıkartıpta çiftçinin traktör alabilceni .
Vardır illaki peşin alanda ama çok azdır .
Demem o ki çiftçide bu şekilde yatırım yapıyor olamazmı , yıllık taksidini ödeyebilçek durumda olanlar .
Tl cinsinden borçlanıp avrupa marka alınan traktör zarar ettirmez düşüncesiyle .
Bankalarında çiftçiye en kolay verdiği kredilerden biri traktör kredisi onunda etkisi çok .
Yoksa tarımın , çiftçiliğin altın çağında olduğu çok paralar kazanıldığından değil .
 
Papaz krizi nedeniyle durgunlaşan 2018 den sonra traktör satışlarının patlaması,fabrikalarımızın traktör yetiştirememesi,sıraya yazılmak, ikinci el traktörlerin fyatının bir yılda % 50-60 artması bana bir şeyler düşündürdü.
Beni linç edeceksiniz biliyorum ama yazmak zorundayım.600.000 TL lik traktörü binlerce üreticimiz alabiliyorsa bunun anlamı vardır.Bölgesel fark düşünmüyorum, bir ay önce bizim komşu köyde de aldılar.Bizim köyde kara dev MF bile var.
-Özellikle belli bir ölçeğin üzerinde toprakta tarımsal ürün üretmek anladığım kadarıyla oldukça karlı. 50-60 dekarda yılda 3 kez ürün alsanız bile böyle bir mekanizasyona erişemezsiniz.Ürün sayısı arttıkça masrafta artıyor,altın madeni işletmiyoruz.
-Bu traktörleri alanların çoğu fabrikatör,un-yem gibi tarımsal sanayi patronları değil ,bildiğimiz tarımdan başka işi olmayan üreticiler.Hububat tarımı yapılan,nadaslı tarım yapılan orta anadoluda MF 5400 serisi sıradan traktör oldu.
-Ülkemiz cumhuriyet tarihi boyunca her yıl (arada inişler-krizler olsada) ortalama %5 büyümektedir.Bu durum ülkemiz ve bizim için kıvanç vericidir.Köylerde özellikle genç kardeşlerimizde klasik kırsal giyim kuşamın yerini büyük şehirlerdeki kıyafetlerin aynısının alması bir diğer işarettir.
-'Onun şu kadarlık traktörü var ben altta mı kalacağım' türü tepkilerle 500-600 bin liralık borca girilmesi pek akla yakın gelmiyor.Kolay borç değil ve teminatsız kimse vermez.Demek ki yeteri kadar teminat gösteriliyor.
-Büyük şehirlerde kullanılmış bazı marka otomobiller bile 1 milyon lira civarındayken çiftçilerimizin böyle traktörlere sahip olmalarını çok görmüyorum aksine mutlu oluyorum.Söylemek istediğim tarımsal kesimde de önemli bir gelir artışı var ve bu kendini gösteriyor.Bir yılda %35 artan euroyla hangi ürünümüz %35 arttıki alışveriş yapabiliyoruz, demek ki tarımda da önemli sermaye birikimleri oluyor.Ben bu durumu kırsal nüfusun oranının genel nüfusa göre azalmasının sonucu görüyorum.Gidenler gitti kalanlar daha büyük ölçekte kıyasıya çalışıp güzel üretim yapıyorlar.Doğal olarak karşılığını aliyorlar.
-Ülkem için tarımsal geleceği umutsuz görmüyorum.Umut var.
Aslında köylü şehire gitti hızlıca işini yapıp garaja çekiyor köyümün %85 böyle fabrika köselerinde ufak traktör kalmadı neredeyse büyük malzeme. Hızla işi bitirmek çiftilikten geleni köye gömüyoruz elde vsr sıfır bazıları ist tarlalarını satıyor para çoklugundan dwğil 3 kardeşe kalmış 100 dölüm geçinemezler yakında köylerdeki mallar el değiitirecek o zaman traktör cennetti olacak
 
Aşağı yukarı 1 yıl önce çok büyük fırsat vardı hem döviz düşüktü hem faizler düşüktü o zaman ben uyarmistim hangi konu tam hatırlamıyorum ama o zaman alanlar çok büyük kâr elde etti şimdi alan zarar eder mi bence etmez bu yıl 600 olan seneye 800 900 olur fiyatlar döviz olarak aynı burda problem TL nin değer kaybetmesi 500 dönüm civarında arazi çalışan kişi rahat öder.
TL ye güvenin azalması aslında içler acısı bir durumdur, kendi bindiğimiz dalı kesmektir, bunu anlayacak zeka her kişi de bulunmuyor.
Finansçı, satın alma gücümüzü koruyormuşmuşmuş, bize üretim gücümüzü koruyacak çalışmalar gerekiyor.
Ekonomiye güvenin azaldığı durumlarda yatırımcı genelde dövize geçiyor.
Gelişmiş ülkelerde, %1 gibi çok çok küçük değişimlerde bile protestolar oluyor.
Muz cumhuriyetinde yaşamadığımızı biliyoruz.:rolleyes:
 
200 dönüm Mısır eken herkes bu tarz traktör alabilir 200 dönümden kendi yöremiz için bakarsak 300 ton Mısır rahat çıkar hatta fazlası da olur 300 ton Mısır bu gün 450 binden fazla para getirir masrafı da düşsen en kötü 250 bin cebine kalır.

Ya da 200 dönüm sulu ayçiçeği eken adam bizim burada ortalama 70 ton çiçek yetiştirir yine aynı yere gelir iş sulu tarım yapan kepir ova toprağı olan herkes bütçesine göre hemen her şeyi hala alabiliyor.
 
Son düzenleme:
Toprak meselesi toprağı çok olan çok eker çok kazanır
Tarımı stratejik yaparsan iyi para kazanırsın körü körüne yaparsan elindeki de gider
Misal burda birkaç sene evvel çerezlik ayçekirdeği ekilirdi şimdi verimler düştü fiyat kurtamıyor diye herkes mısır ekti birkaç kişi ise yine bu sene çekirdek ekti çekirdek az olduğu için iyi para etti
 
Traktör almanın karlı bir yatırım olması için yılda en az 700 saat çalışması gerekiyor ama ülkemizde çoğu traktör 2-3 yılda o kadar saat yapmıyor 600000 TL ye sıfır traktör alıp yılda 200-300 saat kullanmak mantıksız bir alışveriş bana göre onun yerine imkan varsa arazi almak daha mantıklı.Bundan 3 yıl önce bir yem fabrikasında yem alırken fabrika sahibiyle sohbet ederken konu çiftçilerin sıfır traktör alma muhabbetine geldi adam geçenlerde bir tanıdık fabrikaya arpa getirdi sıfır traktör almış dedi bende yanına gittim kaça aldın diye sordum bana 550 bine aldım dedi bende ona bu paraya otoyol kıyısında petrol istasyonu satılıyor onu alsan sana bu traktörden daha çok kazandırır dedim diye bize anlatmıştı işte 550 bin TL lik traktöre çiftçi ve fabrika sahibinin bakışı çoğu çiftçi o kadar para bağladığı traktörü onu almak yerine başka bir yatırım yapayım diye düşünmez alır geçer.
 
  • Beğen
Tepkiler: Mustafaşahin

Toprak meselesi toprağı çok olan çok eker çok kazanır
Tarımı stratejik yaparsan iyi para kazanırsın körü körüne yaparsan elindeki de gider
Misal burda birkaç sene evvel çerezlik ayçekirdeği ekilirdi şimdi verimler düştü fiyat kurtamıyor diye herkes mısır ekti birkaç kişi ise yine bu sene çekirdek ekti çekirdek az olduğu için iyi para etti
Tarıma bu yüzden dünyanın en büyük açık hava kumarhanesi deniyor . Özellikle Türkiyede. Çünkü planlama yok . Bugün kaç kişi nereye buğday ekti yada kaç kişi soğan ekti bilinmiyor . Sen ek ya tutarsa tutmazsa seni 10 yıl geride atabilir tutarsa 5 yıl ileride atabilir . Ne yazıkki ülkemizde böyle . Nedenine gelecek olursak tabikide birilerinin gemicikleri ital edecek bu ülkede ben oraya bağlıyorum başka nedeni olamaz..
 

Benzer Konular