Bak.. İstediğinde nazik olabiliyor sun Bu nezaketini devamlı göstermekte neden cimri davranıyor sun ki?
Ben üye olduğumda; burada bir kaç defa bahsettim. Ben çiftçi değilim. Oğlum Ziraat fakültesini bitirdi ve kısa dönem askere gitti. Şu an Ankara da ve haziran ın 20 sinde de tezkere alıyor. Askere giderken, kendisine dönüşte ne yapmak istediğini sordum. Çünkü onun kararına çok saygı duyarım. Bana Trakya bölgesinde "küçükbaş hayvancılık" yapmayı planladığını, bunun içinde okuldan kız arkadaşı (aslında sözlüsü) ile birlikte planlarının olduğunu söyledi. Askere gittiğinin 2. haftası; ona sürpriz olsun diye Kırklareli nden 50 dönüm, baraja sınır bir yer aldım ve etrafını, yerin altına 30 cm. gömerek 2 mt. yüksekliğinde tel örgü ile kapattım. Geçtiğimiz hafta sonuna kadar; hanım dahil hiç kimseye budan bahsetmedim. SÜRPRİZ OLMASINI istedim.
Geçen hafta C.tesi; hem ziyaret edelim hemde çarşıdan üç-beş sivillik bir şey alalım diye Ankara ya gittik. Sözlüsü kız arkadaşı da oradaydı. Kendi kendime; "madem aile hazır hep beraber birlikte iken. Sürprizi açıklayayım" dedim. Tel çekilmiş hali resimler ve baraj ın çeşitli açılardan resimleri vardı. Onları çıkartıp masaya attım. "Bak bakayım bunlara" dedim. Baktı, doğal olarak "bunlar ne?" diye sordu. Açıkladığım da; "Baba ben artık Türkiye de yaşayamam" dedi, o anda başımdan sanki kaynar sular boşaldı.
Ağzımdan sadece "Niye?" kelimesi çıktı. (inan şu an içim yanıyor) Bana; "Baba, Türkiye de ne iş yaparsan yap, para kazanamazsın" dedi. "Oğlum.. biz nasıl kazandık? Başkaları nasıl kazandı?" dediğim de;
"Baba sizin jenerasyon; ülkenin şanslı en son jenerasyonu. Biz; ülke nufusu nun %50 sinin sığır olduğu bir döneme geldik. Bu kadar sığır bolluğun da, Türkiye şartlarında hayvan yetiştirip etinden para kazanma devri bitti artık. Onun için; Nişanlım ile yurt dışına gidip orada iş kurmaya, olmadı maaşlı çalışma kararı verdik" dediğinde, inan bir tek kelime karşı bir şey diyemedim. ÇÜNKÜ OĞLUM HAKLI İDİ. BENDEN DAHA İLERİ DÜŞÜNÜYOR DU.
İstanbul a dönüp; internet den, Avrupa ya ABD ye yerleşmek diye inceleme yaptığım da... TÜM KAFASI ÇALIŞAN, İYİ YETİŞMİŞ VE ÜNV. BİTİRMİŞ, EN AZ BİR DİL BİLEN, ENTELLEKTÜEL gençlerimizin tamamının.... HİÇ İSTİSNASIZ %100 Ü NÜN. TÜRKİYE CUMHURİYETİ NDEN ÜMÜTLERİNİN KALMADIĞINI, NE OLURSA OLSUN KAPAĞI YURT DIŞINA ATMANIN YOLLARINI ARADIĞINI GÖRDÜM.
Bak "güzel ve zeka küpü kardeşim"!! Hayat da tek varlığım biricik oğlumun yurt dışına gitmesinden çok, beni en çok etkileyen ve üzen olay; gençlerimizin kafileler halinde ülkeyi terk etmek istemeleri oldu. 78 kuşağı olarak ünv. okurken ben; yurt dışına kaçmayı değil, BEN.."insanlık onuru işkenceyi yenecek", "ne ABD ne Rusya bağımsız demokratik Türkiye", "işçi, emekçi, köylü" derken; benim oğlum... "PES ARTIK" demiş. Biliyor musun? EN ÇOK AĞRIMA GİDEN DE BU..
Bilmem ne kadar farkındasın; "KAFASI ZEHİR GİBİ GİBİ ÇALIŞAN, BİLİMSEL DÜŞÜNEN, ENTELLEKTÜEL" gençlerimiz in tamamı BİZİ TERK EDİYOR.
Geriye sadece; "BENİM GİBİ YAŞI FOSİLLEŞMİŞ OLANLAR" ile, oğlumun tanımladığı gibi olan "SIĞIR" lar kalıyoruz.
Komşu olacağız... Onun için mecburen bende seni seviyorum. Bilmem şiir sever misin ama sana bir şiir armağan etmek istiyorum..
https://youtu.be/DtZpJC9VnsM