Merkez Anadolu Kimya'nın Andolamin ve Green Amin adlı amino asitlerini kullandım ve çok memnun kaldım. İsabion'dan hiç farkı yok diyebilirim. Valagronun ürünlerinden ise daha iyi bence.
Andolamini daha erken dönemde Green Amini ise hormon içeriğinden dolayı çiçeklenme öncesi kullanıyorum. Yanında combi ve üre tabiki olmalı. Ancak mikro elementler için illa combi vermek gerekmiyor. Çinko-mangan-demir-sodyum molibdat-bakır-bor vs uygun dozlarda siz de karıştırabilirsiniz. Combiye göre maliyeti %20 olur. Son dönemde kaliteli bir combi yeterli olur.
Aslında amino asit dediğimiz bitkiye yapraktan üre vermektir. Kökten aldığı azotu sentezleyip amino aside dönüştürüyor. Yapraktan üre vermek de amino asit vermek teknik olarak aynı şey. Ancak kaliteli firmaların ürünlerinde bazı hormonlar ve iyi üretim metodlarından geçmiş amino asitler bulunur. Faydası çok daha fazla olabilir.
Bir bitkinin stres altında olmadığı herhangi bir dönem yoktur. Çünkü açık tarlada bir çok negatif faktöre maruz kalır. 15-25 derecede , nemi , topraktaki besin oksijen ve su dengesini sabit tutamayacağımız için optimumdam uzaklaşılan her ortam stres faktörüdür. Gözle görülmez ama illaki yaşar. Bir insanın ateşli ağır bir hastalık geçirmesi ile aç ve susuz olması gibi düşünün. Biri gözle görülür diğeri çok normaldir ancak yine bir stres yaşar. Bitki de aynı şekilde.
Kökten alabileceği besin elementlerinin üst limiti bellidir. Yapraktan yapılan her besleme serum niteliği taşır. Her 10 günde bir yapraktan kolay alınabilen besin elementiyle besleyebilseydik verim potansiyeline çok yaklaşırdık. Ancak tabi yeterli su olduğu taktirde. Verdiğimiz her gübre yaprak gübresi amino asit vs hepsinin kullanılabilmesi için bitkiye su lazım. Yağmur sonraları yaprak beslemesi bu yüzden daha faydalı oluyor.
Mevsim ve iklimsel şartlara göre yağmış-sıcaklık dengeli bir besleme yapılmalı illaki stres yaşadığını gözle görmeyi beklememek gerekiyor.
Merhaba,
Azot bitkiler için önemli bir element olup çeşitli formlarda azot beslemesi yapmaktayız. Nitrat formu- potasyum nitrat gibi, amonyum formu - Map , dap , amonyum sülfat gibi ve üre formu. İlave olarak organik azot tanımı içinede giren aminoasit beslemesi. Birde bitkilerin atmosferden kendilerinin aldığı azot N2 var.
bitkiye verdiğimiz azot ister nitrat olsun ister üre formunda olsun bitki tarafından bir çok işlemden geçirilerek aminoasitlere dönüştürülür veya ihtiyaç olan diğer metabolik faaliyetlerde hormon sentezi gibi kullanır.
Aminoasit beslemesi bu noktada diğer azot formlarıyla beslemeden ayrılır. Çünkü üre, nitrat vs verdiğinizde bitki aminoasite dönüştürmek için enerji harcar. Siz dışarıdan bu aminoasitleri verirseniz harcanacak enerjiyi diğer metabolizma faaliyetlerinde kullanabilir. En baştaki olumlu yanı budur. Kökten beslemede de yapraktan beslemede de bu şekilde bir avantaj sağlanır. Bizim gibi yoğun tarım yapılan topraklarda gübreleme bir ihtiyaçtır. Sulamada ,iklimde ve gübrede sıkıntı yoksa tabiki ilave uygulamaya ihtiyaç duymayabilirsiniz. Burada stress koşulları devreye girmekte. Örneğin mısırda susuzluk , don vs gibi durumlarda ciddi verim kayıpları olmakta. Bu sene yaşadık gördük. Burada bu stress koşullarıyla bitkinin başedebilmesi için denizyosunu ve aminoasitler devreye girmekte. Deniz yosunundaki sitokinin gibi hormonlar yeşil aksamın gelişmesine onarımına destek olurken , aminoasit beslemesi ile bitkinin aminoasit üretmek için harcayacagı enerjiyi onarımda kullanmasını amaçlıyoruz. Aminoasitler 20 den fazla çeşittir. Herbirinin işlevi farklıdır ve önemlidir. Burada bu konuya girmeyecegim. Örneğin bazı aminoasitler bitkideki bazı reseptörleri uyararak azot alımını düzenlerken, bazı hormonların üretilmesinde ve bitki içi sinyal gönderiminde rol alırlar.
Özetle faydalıdırlar.
topraktan kullanımda verdiğimiz aminoasitin yüzde 75 inin topraktaki mikroorganizmalar tarafından kullanıldığını okumuştum. Bu da topraktaki biyolojik yapının canlılığını artırmaktadır. Kökten alınan kalan 25 birim de yukarıda anlatılan etkileri göstermektedir. Burada topraktan uygulama yaparken biraz daha fazla vererek bitkiye gececek kısım artırılabilir.
Her şey sağlam ama niye kullanayım. Burada kullanılan herbisitler veya ilaçların bitkide yapacagı zararlar devreye girmekte. Ot ilacı bile kullanıldığında bazen kendi bitkilerimizde de ilaçdan kaynaklı etkiyi net görebiliyoruz. Bunlarda birer stress kaynağı olup verime etki etmekteler.
Burada fayda maliyet oranı devreye girmekte. Malum gübre fiyatları arttı. Buna da dikkat etmek gerekir. Aminoasit oranı yüksek ürünleri tercih etmek , güvenilir , tescilli izinli firmalarla calısmak en önemli faktördür. Dekar maliyeti ve verim olarak düşündüğünüzde herhangi bir stress vs gibi durumlarda kaybedeceginiz verimi hesaplayarak kullanıp kullanmayacagınıza karar vermelisiniz.