Bakliyatta Ramazan alarmı...

14.11.2007
2,309
20
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Coşkuntuncel, dört ay sonra Ramazan’ın başlayacağına dikkat çekerek, “Bakliyatta talep patlaması olacak, bugünkü fiyatları bile arar duruma geleceğiz” dedi.



ANKARA - Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Ticaret Borsası Başkanı Fethi Coşkuntuncel, bakliyatın Türk beslenme kültüründe geçmişten günümüze var olduğunu, buna karşın üretiminin ilerlemek yerine her yıl geriye giderek, dışa bağımlı hale geldiğini belirtti.
Haberin devamı

ag


Kanada’nın mercimek tüketmemesine rağmen mercimek üretip ithal ettiğine dikkati çeken Coşkuntuncel, “Bizde ise tam tersi durum söz konusu. Gelinen noktada stokçuların stok yapmasını önleyemeyiz. dört ay sonra Eylül’de Ramazan başlayacak, bakliyatta talep patlaması olacak, bugünkü fiyatları bile arar duruma geleceğiz” dedi.

ÇİFTÇİYE UCUZ GİRDİ SAĞLANMALI
Coşkuntuncel, stokçulara karşı ithalat silahının fayda etmediğini, üretime yönlendirme halinde piyasada oluşacak arz fazlasının fiyatları kendiliğinden aşağıya çekeceğini savunarak, şunları kaydetti: “Türkiye’nin yaşadığı sıkıntıları diğer ülkeler de yaşıyor. Fransa’da bile gıda fiyatları yüzde 20 artmış. Bu nedenle ithalat hiçbir zaman çözüm olmaz. Çözüm, çiftçiye ucuz girdi temin etmekten geçiyor. Küresel ısınma denen kuraklığın getirdiği dezavantajlardan ancak böyle daha az etkilenebiliriz. Çünkü, bir yanda kuraklık, verimsizleşen toprak, öte yandan ithalat üreticiyi üretimden uzaklaştırıyor.”

İTHALAT GEÇİCİ PANSUMAN
Coşkuntuncel, ithalatın geçici pansuman olduğunu, hiçbir zaman köklü çözüm getiremeyeceğini savunarak, şöyle devam etti: “Hükümet, üretimi teşvik etmekle kalmayıp piyasadaki dengeleri de en iyi şekilde sağlamak zorunda. Bu dengenin silahı ise Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO). Oysa, bu kurum işlevini tam olarak yerine getiremiyor. Örneğin 20 milyon ton buğdayın 3 milyon tonunu alıyor. Hangi üründe fiyatlar abartılı yükselse ithalat izni veriliyor. TMO’ya bu izni vermek yerine bu kurumun hasat döneminde alım yaparak depolarını doldurması, ihtiyaç duyulduğunda piyasaya sürmesi gerekir.”

Coşkuntuncel, Lisanslı Depoculuk yasasına da dikkati çekerek, bu yasaya rağmen lisanslı depoculuğun uygulamada görülmediğini belirterek, şöyle devam etti: “Bu yasanın amacı, hasat döneminde ürünü alıp, karşılığında teminat yerine geçebilecek belge verip ürünü üretici için saklamaktı. Bu depolar bir nevi TMO’nun görevini üstlenecekti. Ancak, Türkiye bunu başaramadı. Görüldü ki yasa çıkarmak da yetmiyor. Oysa, ABD, Bulgaristan, Arjantin, Meksika ve Brezilya bile bunu başarıyla gerçekleştiriyor. Bu konuyla ilgili önümüzdeki günlerde bir değerlendirme toplantısı düzenlemeye hazırlanıyoruz.”

Alıntıdır...
 

Benzer Konular