Yok detay metay
Abi 'buğdaylar çıkışta' adlı konuda bayağı detay verdik. Ama işin özü, benim ulaşabildiğim kanı şöyle.
Buğdayda yüksek verimin sırrı:
1-) Ekim ' e 1 ay kala numune alıp tahlile gönder.
2-) Tahlil sonucuna bakmaksızın, dekara 4 ton çiftlik gübresini dök, yay. Hesabı basit: dekara 1 romork. Organik madde=verim. Ilk denklem bu.
3-) Gelen analiz sonucuna göre, gereken taban gübrelerini at.
Magneyzum mu eksik? Dekara 4 kg magnezyumu kovayla saç.
Çinko mu eksik? Dekara 2 kg çinkoyu kovayla saç.
Ph mı fazla? Dekara 30 kilo kükürdü saç.
Potasyum, demir, Hümik asit, kalsiyum, fosfor, ... Ne lazımsa. Analize bak. Al, saç.
Hepsini, üşenmeden, yetecek kadar tabana, yani toprağa ver.
En son da, kardeşlenme sonuna kadar yetecek azotu, 10 kg üreyi saç.
Kısık ateşte güzelce karıştır.
4-) Tohum yatağını özenerek hazırla. Çiğ, işlenmemiş, otlu yer asla bırakma.
5-) Tohumu çinko ve hümik asit ile kapla. Süne yeniği olan, 4. - 5. sertifika gibi yaşlı tohum kullanma. Maksimum 2. kendi tohumunsa 3. sertifika.
6-) Kullanacağın tohumun bin tane ağırlığını (sayarak), geççilik-erkencilik durumunu, kardeşlenme potansiyelini, tolarans ve dayanıklılık durumlarını ezberle. Mibzeri hazırlamak için gerekirse 3 gün uğraş, ama hatalı ayar yapma.
7-) Fosforlu gübre kullanılacaksa, mutlaka mibzer ile banda ver.

Tohum yatağını hazırlar hazırlamaz, hiç vakit kaybetmeden ekimi yap. Toprağın nemini kaybetmesine 'asla' izin verme.
Not: bu seçenek dahi, kombine mibzer sahibi olmak için yeterli bi sebep.
9-) Ekim esnasında mibzerin deposunudaki tohumu bitirme. Bitmeden muhakkak doldur. Marka-model farketmez. Tüm mekanik mibzerler aynı. %80 doluluk oranındaki bir mibzer ile %10 doluluk oranındaki mibzer asla aynı miktarda tohum atmaz. Tohum miktarını %20 altına düşürme.
10-) Fazla da kaçsa, az da kaçsa, ekim esnasında tohum ayarını değiştirme. Tohum fazla kaçtıysa, tüm tarlaya kaçsın. Gübrelemeyi ona göre yapar, ilacı ona göre atarsın. Ama bir taraf sık, bir taraf seyrek olan tarlanın çözümü yok.
En önemlisi:
Yukarıdakileri yaparken, asla 'yav olduğu kadar' deme.
Hoşuna gitmeyen, aklına yatmayan her konuda, her ayıntıda dur, müdehale et, sorunu gider ve öyle devam et. Içine sinmeyen bir durumun devam etmesine asla izin verme. Çünkü ekim bittiği an geri dönüş yok. Yapılan hatanın bir daha telafisi yok.
Hani tarım kredilerde asılı bi afiş var ya, 'verimin %60 ' ı ekim bittiğinde belli olmuştur' diye. İşte işin aslı bu.
Sonrası:
11-) Üste verilecek azotu, hedeflenen verime göre belirle.
12-) Yaprak analizi yap. Gizli noksanlıkları yaprak gübrelemesi ile gider.
13-) Komşuyu değil, tarlayı takip et. Zamanı gelen ilacı, gübreyi zamanında at. Hastalığı gidermeye değil, önlemeye çalış.
14-) Tarlayı çiğnemekten korma. Mahsülü sen çiğnemezsen, hastalık çiğner. Kontrolün sende olması, hastalıkta olmasından iyidir.
15-) Tarlaya giren biçerci, babanın oğlu olsa farketmez. 100 metre biçip durmasını söyle. Namluları incele. Döktüğü, başakta bıraktığı taneyi gidip söyleme. Makinadan indirip göster. 1 yıl emek verdin, 1 saatte heba olmasına izin verme. Ağacın gölgesinde değil, namluların arasında dur. Malına sahip çık. Sen çıkmazsan, kimse çıkmaz.
Avrupa ' da 1000 kg altına inmeyen, işin kurdu olmuş adamların rutinleri de bunlar.
Ha sizin suyunuz yoktur, afet-dolu vurmuştur, o iş başka. Mesela 24 gündür yağış yok bizde. Sıyırır geçiyor ve bi 10 gün daha yağmazsa ciddi verim kaybı olacak. Elden gelecek bir şey yok.
Ama mantık bu.
***
Bunlar, işin yetiştirene kadar olan içeriği. Bir de satma kısmı var. Daha da zahmeti.
Benim bildiğim, uyguladığım, önerdiğim doğrular bunlar Yusuf Abi.
Çok kısa bi özeti ama bu. yılmaz bey doğru olanı mahkeme kararı gibi sıralamışsında bu yazdıkların bizim çifçiler sadece okur geçer uygulamasını yapacanı pek zannetmiyom ben hububat ekmiyom ama bu bilgiler için teşekür