Tartus'a gittim. Halep nasip olmadı. Onun dışında Yemen Al mukalla, israil Ashdod, Lübnan Beyrut, Mısır İskenderiye, Cezayir Sikikda, Libya Bingazi, Ürdün Akabe, Fas Kazabılanka gibi benzer özelliklerde coğrafyalarda bulundum.
Avrupanın neredeyse tamamında bulundum. Rusya, Ukrayna ve Gürcistanı görme şansım oldu.
İletinizde yazdığınıza göre Esad halkina zulm eden bir diktatör. Peki sorarim size bu adam benim kardeşimdir derken, 1 yıl sonra adamı düşman ilan etmek, adamın ülkesindeki muhaliflere silah göndermek, oradaki savaşa ortak olmak, en kötüsü de kaybeden tarafta olmak. Pazarını kaybetmek, itibarını kaybetmek, paramızı kaybetmek hangi mantık ile açıklanabilir?
Mualif dediğimiz adamlar arap baharı dediler neredeyse bütün arap ülkelerini kana buladılar. Bana Libya'nin, Mısırın, Suriyenin, Irak'ın geçmişten daha iyi durumda olduğunu söyleyebilir misiniz? Söyleyemezsiniz çünkü perişan durumdalar. Çünkü bu bahari halk yapmadı. Kaddafinin dediği gibi dışarıdan getirilen teröristler yaptılar. Birilerinin maşalari, piyonları yaptı.
Halkın özgürlüğünü ve demokrasiyi istemesi, bunun için savaşması ayrı mevzudur, çakma cihatçılar, işid ve daeş benzeri örgütler ayri birşeydir. Suriye'de sap ile saman karıştırmıştır. Kim masum bunu bilemezsiniz, bilmiyorsunuz, bilmiyoruz. Masum diye ülkemize aldigimiz adamlarin arasindan memleke isid bombacıları sızdı. Savaşın başlarında Urfada işid militanlarini tedavi ettiler bu ülkede. Şimdi sorarsan inkar ederler. Ama o körüklediğimiz savaş bugün bizide vuruyor. O savaş yüzünden Rus uçağını vurduk ve bedeller ödüyoruz, o savaş yüzünden canlı bombalar ülkemizde insanlarımızı öldürdü, o savaş yüzünden ülke ne olduğu belli olmayan insanlarla doldu, o savaş yüzünden bugün askerimiz suriyede şehit oluyor. O savaş bizim ekonomimizi baltalamaktadır...
Devletler arasında hiçbir zaman edebi dostluk veya düşmanlık olmaz, her zaman menfaatler olur, menfaatleriniz uyarsa dostunuz uymazsa düşmanınız olur.
Bir sene önce Esede kardeşim diyen birisi neden bugün düşman gibi davranıyor diyorsunuz, Bir Müslüman, diğer bütün Müslümanları kardeşi gibidir, vede kardeşi gibi davranmak zorundadır. Erdoğan Esede kardeşim dediği zaman , esed halepi,idlibi, humusu kısaca hiçbir yeri bombalamıyordu.
Batı denen ikiyüzlü ülkeler Arap baharını başlatınca sıranın suriyeye geleceği gün gibi ortaya çıkınca , esed uyarıldı, hatta kendiside ikna oldu, sonra kraliçenin manevi kızı olan eşi yüzünden geri vazgeçti. Türkiye Esedle dost kalmak için elinden geleni yaptı.
Şimdi siz diyorsunuzki Halkını bomba yağdıran,katleden Esedi değilde ona kardeşim diyeni suçluyorsunuz, peki kardeşim değilde düşmanım mı diyecekti?
Şua anda Siyasetçiler konuştuğu zaman dostmuz Avrupa, abd diyorlar, maalsef bunlar bizim hiçbir zaman dostumuz olmadılar, buna rağmen dostumuz diyorlar, neden bunlardan rahatsız olmuyorsunuz
Peki 16-17 sene önce pkkyı barındıran, her türlü desteği veren, bundan dolayı Türkiyenin rest çektiği gerekirse askeri müdahalede bulunacağı düşman konumundaki Esed ailesi nasıl oluyorda bugün sizin için sütten çıkmış ak kaşık olabiliyor
Türkiye Suriyede kaybetti diyorsunuz, neye göre kime göre kaybetti, Dünya Halepte insanlığı kaybettiği bir ortamda varsın para kaybetsin, ama Türkiye Halepte, suriyede insanlığı kaybetmedi, İnsanlığı kaybolmayan bir ülke, itibarı kaybolmaz bilhakis itibarı dahada artar, ama bu durum işlerine gelmeyen kesim bunu itibar kaybı olarak görmesi gayet doğaldır.
Suriyede, Halepte kimin ne kaybedip ne kazandığını tarih yazacak, bu tarih nesilden nesile aktarılacak, Osmanlı askerinin, Japon askerlerine yaptığı iyilik aradan 150-200 yıl geçmesine rağmen unutulmadı, bunun için Japon halkı Türk insanını seviyor
Birileri bu yardımlardan rahatsız olabilir ama haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytandır hadisinden yola çıkarak bu millet suriyedeki insanlara karşı yapılan zulme asla sessiz kalmayacaktır. Eğer bu haksızlığa sessiz kalınırsa yarın o haksızlık sırası bu ülkeye geleceği gün gibi aşikardır
Not : Diğer soruma cevap vermediniz?
Soru: Atatürkün partisi olan chp şu anda Atatürkün yolanda gidiyor mu?