Devletler Tarlalara El Koyarsa Ne Olur?


Yeşil Mutabakat'ın, Sürdürülebilir Kalkınma 2030 Hedeflerinin, Küresel Sosyalizm'in kuruluşunun konuşulduğu hatta AB'nin Eko-Diktatörlüğe hazırlandığı günümüzde devletler tarlalara el koyarsa ne olur?​

Üstteki sorunun cevabını tarihe baktığımızda görebiliriz sanırım.​

SSCB 1932-1933 yıllarında uygulanan politika gereği; tarlaların mülkiyeti çiftçilerin elinden alınıp devletin eline geçirilirken neler yaşanmıştı?​

Holodomor​





Holodomor (Ukraynaca: Голодомо́р) ya da Ukrayna Kırımı, 1932-1933 arasında, o dönem Sovyetler Birliği'nde, şimdiki Ukrayna ve Rusya'nın Kuban bölgesinde suni olarak yaratılan kıtlık sebebiyle yaklaşık olarak 8 milyon insanın öldüğü olaylara verilen addır.[2]
Sovyet arşivlerinin açılmaması yüzünden, ölü sayısını kesin olarak belirleyebilecek araştırmalar günümüze kadar hâlâ yapılamamış olmasına rağmen, Ukrayna nüfusunun dörtte birinin o dönemde hayatını kaybettiği düşünülmektedir.

Holodomor'un sebeplerinden en önemlisi, Sovyet döneminin uygulamaya çalıştığı ekonomik ve sosyal politikalardır.[3] Özellikte kooperatif tarım uygulamalarını kabul etmeyen Ukrayna köylüsü zorlamalar karşısında tarım üretiminden vazgeçerek, üretimi durdurmuştur. Durumun gidişatını önceden kestirebilecek olan dönemin yöneticileri, "anti-kolhoz" hareketin yayılmasını önlemek amacıyla, sorunu hafifletecek önlemler almaktan kaçınmış ve bir nevi bölgede diğer direnişçi köylülerce ibret alınabilecek bir olay çıkarmak istemiştir. Açlığın en tepeye ulaştığı dönemde dahi, Sovyet yönetimi, 1932'de 1,7 milyon ton, 1933'te 1,84 milyon ton tahıl ihraç etmiştir.[1] Bölgede artan açlıktan kaçmak isteyenlerin başka bölgelere gitmesine engel olunarak, katliama seyirci kalınmıştır. O dönemde kıtlık haberleri mümkün olduğunca sansürlenerek dünyanın dikkatinden saklanmıştır.

Etimoloji​

Holodomor, Ukraynaca (морити голодом) "açlıkla öldürmek" anlamına gelir.

Sebep ve Sonuçlar​

Sovyetler Birliğinin toprakta özel mülkiyete dayanan üretimi tasfiye ederek, köylüleri kolhoz ve sovhozlarda toplamak istemesi zengin köylülerin ve onların etkisi altındaki kimi köylülerin sert tepkisiyle karşılaştı. Çünkü tarımda kolektifleştirme girişimlerinin başarıya ulaşması demek zengin köylülerin eski ayrıcalıklarını kaybetmesi anlamına gelmekteydi. Bu nedenle zengin köylülerin kolektifleştirme hamlesine tepkisi tarımsal üretimi durdurmak oldu. Bu durumun neticesinde de Ukrayna'da kıtlığa ve kıtlığın tetiklediği salgın hastalıklara bağlı ölümler gerçekleşti.

Ölümler neticesinde Sovyet hükûmeti köylülerden aynı miktarda tahıl toplamaktan vazgeçerek toplanan tahıl miktarını düşürmüştür. 1940'ların sonunda Penisilin'in bulunmasıyla önüne geçilen salgın hastalıkların 1930'lu yıllarda önüne geçilmesine teknik olarak imkân yoktu. Penisilin bulunana kadar ABD ve Avrupa ülkeleri de dahil olmak üzere milyonlarca insan salgın hastalıklara yakalanarak hayatlarını kaybetmişlerdi.

Gelişim​

Sovyet önderi Josef Stalin’in köysel kooperatifleşme hareketine en büyük muhalefeti ve direnci, bir kolhoz ya da sovkhoz için çalışmak yerine, özel üretimi tercih eden Ukrayna ve Don havzası köylüleri göstermiştir. Önceleri, verimli özel çiftliklerin bu şekildeki ekonomik faaliyetlerine göz yuman Bolşevikler, sonraları, bu üretim tarzını, merkezi planlamaya karşı bir tehdit olarak algılamışlardır.
Devrimciler, Rus İç Savaşı sırasında, şehirlilere göre daha az destek aldıkları köylüleri, bu sistemle kontrollerine daha kolay alabileceklerini düşünüyorlardı. 1929 ve 30'ları takiben, hükûmet köylerde kolektivizmin gelişimini sağlamak için, binlerce resmî görevlisini tarlalara kooperatifleri organize etmeleri için göndermiştir.

1932 yılı hasadının iyi olmayacağının anlaşılması üzerine, hükûmet suçu, o dönemde nispeten sistem dışında kalan özel çiftliklere attı ve alınan kararlarla, hasatta hesaplanan eksiklerin bu çiftliklerden vergi olarak tahsil edilmesine karar verildi. Silahlı güçler kullanılarak, bir sonraki yılın tohumlukları ve çiftliklerde yaşayanların ihtiyaçları göz ardı edilerek, belirlenen miktarda tahıl zorla alındı. Çiftlik sahipleri, kooperatiflerde çalışmaları için devletin el koymak istediği büyük baş hayvanları kestiler ve bu yüzden tarlada üretimde kullanılabilecek hayvan sayısı azaldı.

Bir yıl sonrası tam bir felaket oldu. Ukrayna'daki en verimli tarım alanları, tam anlamıyla birer kıtlık alanına dönüştü. Gelen kıtlık haberleri üzerine bölgeye gitmek isteyen gazetecilere engel olundu. Hükûmet ve yerel politikacılar, acil olarak bölgede önlem alacaklarını ve yardım edeceklerini söylemelerine rağmen, yeterli çaba gösterilemedi. Ukrayna'da insanlar ölürken SSCB tahıl ihracatını arttırdı. Görgü tanıklarına göre, bölgede açlıktan kaçmak isteyen binlerce çocuk, ya ailelerinin olduğu yerlere ya da yetimhanelere geri gönderildi ve oralarda bakımsızlık ve açlık gibi sebeplerden öldüler.

Bilgi ve haber akışını önlemek amacıyla bizzat Stalin ve Molotov tarafından imzalanan yönergelerle, seyahat edeceklere izin almaları şartı getirildi. Bölgeden kaçmaya çalışanların aslında Sovyet düşmanlarınca organize edilen kişiler olduğu ve halkın buralardan çıkarılmamaları gerektiği savunuldu. Uygulamaların tam sonuç vermesi için Stalin bizzat Pavel Postişev'i Ukrayna İkinci Sekreteri olarak atadı. Onunla birlikte binlerce Sovyet görevlisi de, "kolektivizmin" gelişimini sekteye uğratacak her tehlikeyi önleme görevi ile Ukrayna'ya geldi. Stalin böylece Ukrayna'da kontrolü tamamen ele aldı.

1933-34 baharında nispeten iyi giden iklimin de etkisiyle, 1932-33 dönemindeki etkisiz ekim ve çalışan sayısındaki büyük azalmaya rağmen hasat iyi oldu. Köylülerin sayıca azalmasıyla etkisizleşen muhalefet hareketi bu dönemde de etkili olamadı. SSCB'nin kendi kur rejimi açısından gerekli gördüğü tahıl ihracına bu yıl da devam edildi.

Kıtlık kurbanları​

1933 yılının sonunda, Ukrayna ve Rusya'da tahminen 5-10 milyon insanın öldüğü düşünülmektedir.

Kurbanların %81.3'ü Ukraynalı, %4.5'i Rus, %1.4'i Yahudi ve %1.1'i Polonyalıdır.

Tüm köylü nüfusunun %25-50'si öldü.

Ukrayna'nın kuruluş temelini teşkil eden köylülük bilincinin bu dönemde aldığı yara, günümüzde hala halkına acısını hissettirmektedir.

Holodomor, 1933, fotoğraf: Alexander Wienerberger.

Wienerberger’in fotoğrafları​

Avusturyalı bir mühendis olan Alexander Wienerberger, I. Dünya Savaşı sırasında Ruslara tutsak düşmüştü ve SSCB döneminde Ukrayna’nın başkenti Harkov'da yaşıyordu. Burada büyük bir kıtlığa tanık oldu ve NKVD tarafından tutuklanma riskine rağmen şehrin sokaklarında gördüğü sahneleri fotoğraflara aktardı. Harkov'da kaldığı süre boyunca Alexander Wienerberger, şehirde tanığı olduğu Holodomor’u yaklaşık 100 fotoğrafla belgeledi. Bu fotoğrafları, marketlerde kuyrukta bekleyen aç insanları, aç çocukları, Harkov sokaklarında açlıktan ölen insanların cesetlerini ve açlık kurbanlarının toplu mezarlarını tasvir etmektedir. Wienerberger, fotoğraflarını muhtemelen yurtdışından arkadaşları tarafından kendisine ulaştırılan Alman Leica kamerasını kullanarak çektiği tahmin edilmektedir.

Holodomor'u resmi olarak soykırım suçu kabul eden ülkeler.

Soykırım olarak tanınması​

Olayların soykırım özelliğinde olup olmadığı tartışılsa da, Ukrayna'nın uluslararası alanda Holodomor'un soykırım olarak tanınması yönündeki taleplerine, Rusya şiddetle karşı çıkmaktadır.
Holodomor'u şu an 26 ülke ve 1 uluslararası kuruluş, soykırım olarak tanıyor: Ukrayna, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Andorra[4], Arjantin, Avustralya, Azerbaycan, Belçika, Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Ekvador, Estonya, Gürcistan, İspanya, İtalya, Kanada, Kolombiya, Letonya, Litvanya, Macaristan, Meksika, Moldova, Paraguay, Peru, Polonya, Slovakya[5][6] ve Vatikan ve birçok ülkede çok sayıda eyalet aldıkları kararlarla Holodomor'u soykırım olarak kabul etmektedir.

Ukrayna'da her yılın kasım ayının son Cumartesi günü, Holodomor kurbanlarını anma günüdür.



Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Holodomor
 
Sevgili karasaban açtığın bu konu nedir ne anlamamız gerekiyor

Kimin ne anlaması gerektiğini söyleyecek kadar hadsiz değilim. Tarlalara el koymanın; üretimi sekteye uğrattığı, bununda kıtlık ve ölüm getirdiğini tarihsel bir örnekle paylaşmak istedim. Sosyalizmin temeli ortak mülkiyettir, Kimsenin tapulu tarlası evi .. yoktur. Bunun hayalini kuranların, toplumu uçuruma sürükleyebileceğini görmesini dilerim. Üstünüze alınacak bir durum yok.
 
😅 O aydın formun buradaki temsili üyesi karşında tek bir şahıs yok . Muhatabın bir kişi değil . İdare et . Çalışan bir çiftçi şu zamanda boş kalacak ta aklına böyle konu gelip açacak.

Ayçiçeklerinin biçimi bitti. Buğday ekiminden önce pıtraklı yerleri temizleyip tarlayı buğday için ekime hazırlamaya başlayacağız. Hafta sonu pıtrakları biçip dereye kaktıracağım.

Hayvancılıkta yapmıyoruz. Yani sandığın gibi vakit sorunu yaşamıyorum.

Bir grup adına, parti adına konuşmuyorum. Kişisel araştırmalarımı paylaşıyorum.
Yazdıklarımı beğenmek, okumak zorunda değilsiniz. Forum kurallarna uymuyorsam admin hesabımı silsin problem değil.


Cesaretin varsa bir anket açalım, @KaraSaban22 mi gitsin, @darende44 mü gitsin bu forumdan soralım görelim. Kim istenmiyorsa admin silsin hesabını?

Var mısın?
 
  • Beğen
Tepkiler: özgür
Ayçiçeklerinin biçimi bitti. Buğday ekiminden önce pıtraklı yerleri temizleyip tarlayı buğday için ekime hazırlamaya başlayacağız. Hafta sonu pıtrakları biçip dereye kaktıracağım.

Hayvancılıkta yapmıyoruz. Yani sandığın gibi vakit sorunu yaşamıyorum.

Bir grup adına, parti adına konuşmuyorum. Kişisel araştırmalarımı paylaşıyorum.
Yazdıklarımı beğenmek, okumak zorunda değilsiniz. Forum kurallarna uymuyorsam admin hesabımı silsin problem değil.


Cesaretin varsa bir anket açalım, @KaraSaban22 mi gitsin, @darende44 mü gitsin bu forumdan soralım görelim. Kim istenmiyorsa admin silsin hesabını?

Var mısın?
Ben sana biraz ağır gelirim anket ayaklarını bırak . Senin gibiler çok geldi geçti . Önceki sıfatlar da .
Tabi kurallara uyacaksın böyle akıllı akıllı . Sana partiden bahsettin diyen mi oldu .
Sen büyük ihtimal daha önce formdan atılan birisin . Hangi taşın altında ne yattığını iyi bilirim .
Yani kapıdan kovulsan bacadan geri girersin anket nasıl götürsün Muratcıımm .
Bak ama nekadar kibarsın konuşmayı öğrenmiş sin . Beni kimlerin istemeyeceği belli dir o kişiler içinde varlığımın verdiği rahatsızlıktan gurur duyarım her zaman 🥳
 
  • Komik
Tepkiler: özgür
Ben sana biraz ağır gelirim anket ayaklarını bırak . Senin gibiler çok geldi geçti . Önceki sıfatlar da .
Tabi kurallara uyacaksın böyle akıllı akıllı . Sana partiden bahsettin diyen mi oldu .
Sen büyük ihtimal daha önce formdan atılan birisin . Hangi taşın altında ne yattığını iyi bilirim .
Yani kapıdan kovulsan bacadan geri girersin anket nasıl götürsün Muratcıımm .
Bak ama nekadar kibarsın konuşmayı öğrenmiş sin . Beni kimlerin istemeyeceği belli dir o kişiler içinde varlığımın verdiği rahatsızlıktan gurur duyarım her zaman 🥳
Kimin kime ağır geleceğini belirlemek hiç zor değil. Yapalım anketi millet karar versin. Hem sen daha eskisin forumda belki sevenin çoktur.

Yıllarca okuduktan sonra yeni yeni başladım çiftçiliğe. Konuları araştırmak, bilmediğimi öğrenmek, önemli gördüğümü burda paylaşmak için bulunuyorum. Hiç kimseyle derdim yok. Selametle.
 
  • Beğen
Tepkiler: özgür

Kelime oyunu yapma ne dediğimi çok iyi biliyorsun buraya kimse anketle gelmiyor anketlede gitmiyor . Bu troll hesaplar herzaman olacak . Burası öğrenme paylaşma yeri dir gitmek istiyorsan kendi isteginle git
Bana ankette tek oy çıkmasa bile ben senin gibi bir sıfatın karşında gitmem bunların altında neler var iyi tahmin ediyorum

Yok şunu yaptım bunu yaptım somut paylaşımlar yaparak başlaya bilirsin kim çiftçi biraz görmüş oluruz nasıl .

Halamın bıyığı olsa neyim olurdu gibi konular açmayı bırak .
 
Kelime oyunu yapma ne dediğimi çok iyi biliyorsun buraya kimse anketle gelmiyor anketlede gitmiyor . Bu troll hesaplar herzaman olacak . Burası öğrenme paylaşma yeri dir gitmek istiyorsan kendi isteginle git
Bana ankette tek oy çıkmasa bile ben senin gibi bir sıfatın karşında gitmem bunların altında neler var iyi tahmin ediyorum

Yok şunu yaptım bunu yaptım somut paylaşımlar yaparak başlaya bilirsin kim çiftçi biraz görmüş oluruz nasıl .

Halamın bıyığı olsa neyim olurdu gibi konular açmayı bırak .
IMG_20210919_115428.jpg



Beni birileriyle karıştırıyorsun herhalde. Tarlaları yeni biçtirdik diyorum, napalım herşeyi burada paylaşalım mı.
 
  • Komik
Tepkiler: ziyaretci32
Bizimkileri belediye yoluyla aldilar,5 ayri parselde toplam 146 dekar.fiyatida kendileri belirliyor,itiraz edebiliyorsunuz ama engelleyemiyorsunuz.kamu yararina diyip el kaldırınca meclis uyeleri kamulastirmanin önünde duramiyorsunuz.Onu ogrendik.Yol geçirme bahanesiyle sadece yol kadar degil,tarlalarin hepsini istimlak ettiler ama parasi yokmus belediyenin odeyemediler.Yolu cizen arkadaş 5 parseli ayni anda nasil denk getirmiş, muhtemel tesaduf🤔50 mt sağ sol yapsa parselin 2si 3 ü kurtulurdu.Saskiniz,Beklemedeyiz şu anda...
Şunu soyleyebilirim ,eviniz barkiniz tarlaniz bahceniz eger imar bolgelerine yakinsa belediye müteahhit rantina dikkat edin,cocuklarinizin guvencesi olarak gördüğünüz herşey bir sabah adiniza acilmis banka hesabinda nakite dönebilir,derdinizi kimseye anlatamaz,forumdada anlayisli yazilar yazamazsiniz.Nede olsa kamu yararina😱😱😱...
 
Eskiden devletteymiş zaten yüzyıllarca bizdede

Evet. Osmanlı Devleti'nde tımar sistemi var. Torakların mülkiyeti devlette ama devlet tüm tarım alanlarını eşit bir şekilde halka paylaştırıyor. Kimsenin tarla biriktirmesine izin verilmiyor. Kimsenin fakir kalmasına da göz yumulmuyor. Böylece işsizlik oluşmuyor toplumda herkes devletten aldığı tarlasını ekip biçiyor. Mesala ticaret yapıp 3 yıl üst üste tarlasını boş bırakandan tarla geri alınıyor.

Dünyada yeni kırulacak küresel sosyalizm sisteminde; tarlaların devletler tarafından el konulup büyük şirketlerce işletilmesi hesapları yapılıyor.

Osmanlı mantığıyla alakası yok. Bunun oluşturacağı işsizlik ve kıtlığı düşünüyorum.

Konuyu hiçbir parti için açmadım. Kimseyi suçlamıyorum. Çeşitli yabancı kaynaklardan edindiğim izlenim bu. Sizlere tuhaf gelsede dünya bu sürece doğru evriliyor.
 
Bizimkileri belediye yoluyla aldilar,5 ayri parselde toplam 146 dekar.fiyatida kendileri belirliyor,itiraz edebiliyorsunuz ama engelleyemiyorsunuz.kamu yararina diyip el kaldırınca meclis uyeleri kamulastirmanin önünde duramiyorsunuz.Onu ogrendik.Yol geçirme bahanesiyle sadece yol kadar degil,tarlalarin hepsini istimlak ettiler ama parasi yokmus belediyenin odeyemediler.Yolu cizen arkadaş 5 parseli ayni anda nasil denk getirmiş, muhtemel tesaduf🤔50 mt sağ sol yapsa parselin 2si 3 ü kurtulurdu.Saskiniz,Beklemedeyiz şu anda...
Şunu soyleyebilirim ,eviniz barkiniz tarlaniz bahceniz eger imar bolgelerine yakinsa belediye müteahhit rantina dikkat edin,cocuklarinizin guvencesi olarak gördüğünüz herşey bir sabah adiniza acilmis banka hesabinda nakite dönebilir,derdinizi kimseye anlatamaz,forumdada anlayisli yazilar yazamazsiniz.Nede olsa kamu yararina😱😱😱...

Abi Allah yardımcınız olsun. Bu konuyu açarken kast ettiğim zaten "kamu yararı" bahanesiyle tüm tarım arazilerine el konulmasıydı. Sovyetler de halkının yararına görüp el koydu tarlalara. Sonuç ortada.

Peki devletler dese ki; "çiftçiler verimli üretim yapamıyor, biz halkın gıda güvenliğini, gıda erişimini sağlamak için; tüm tarlalara el koyduk, tarlaları birleştirip büyütüp şirketler eliyle teknolojik tarım yapacağız." Sonumuz ne olur?
 
Gida fiyatlari yukselmeye devam eder, girdi fiyatlari ve zarar yuzunden ciftci ekmezse, devlet bazi arazileri zorla alip ekeceklere kiraya verir ve aldigi parayi tarla sahibine oder mi? Evini kiralamayanlara ceza vermek gibi afaki birsey bu. Cok ozel durumlarda olabilir belki.
 

Benzer Konular