Neden pulluk kullanmalıyız/kullanmamalıyız


Pullukla sürerek toprak üstünde kalmış bitki kalıntılarını alt üst ederek çürümesini istiyoruz ancak toprak üstünde kalan kalıntı, toprak altındaki köklerin kalıntısına göre çok daha azdır. Hiç sürmeyip toprak altındaki köklerin çürümesi çok daha fazla organik madde ve gübre kazandırır toprağa. Toprağın üzerinde de güneş ışınlarının direk toprağa temas etmesini engelleyecek bir bitki artığı tabakası kalması hem erezyonu engeller hem de canlılığın korunmasına fayda sağlar. Sürmeden dıskoro veya hafif bir goble çekip bitki kalıntılarını parçalayıp toprağın kaplanmasını sağlayarak ekime yakın zamana sürüm için beklenmeli.

Biz uzun yıllardır pulluk sokmuyoruz toprağa. Sadece nohut ekeceğimiz nadas yerlere kasım ayında çekiyoruz. Bunu daa taban yerlere yapıyoruz baharda toprak hazırlığını kolaylaştırdığı için. Erken ekim yapabilmek için kısacası.

Toprak altındaki canlılığın yaz ve son baharda güneş ışığına maruz kalmaması gerekiyor. Pullukla sürmek çok gerekliyse ekim zamanına mümkün olan en yakın zamanda sürülüp ekilmeli. Yabancı ot ile mücadele için topraktaki organik maddeyi ve organik gübre olacak bitkinin kök kalıntılarını yarayışsız hale getirmek iyi fikir değil.

İlk yağmurlardan sonra patlatma veya kazayağı , ikinciye 30-45 derece ile çaprazına kazayağı ile ikileme yaparak toprağın altında çiğ işlenmemiş tabaka neredeyse kalmıyor. Ekime yakın bi aysan veya düz tırmıkla düzleyip ekiyoruz. Pulluk nedir unuttuk bu şekilde.

Şu tip ayaklı bir kazayağı ile bir çapraz bir düz sürümle ektiğimiz bile oluyor. İki sürümle pulluktan çok daha iyi işliyor alt üst de etmiyor.
 

Resimler ve ekler

  • Screenshot_2020-11-16 YÜCELER OTOMOTİVDEN SIFIR İKİNCİ EL 9-11-13 LÜ KÜLTÜVATÖRLER - Türkiye'n...png
    Screenshot_2020-11-16 YÜCELER OTOMOTİVDEN SIFIR İKİNCİ EL 9-11-13 LÜ KÜLTÜVATÖRLER - Türkiye'n...png
    1.4 MB · Görüntüleme: 128
Son düzenleme:
Kara toprak zeminde toprak havalandırması için pulluk şarttır.
Ahır gübresi kullandığımız için 30 cm derinlikte organik maddesi %5 dolu toprağı havalandırmamız gerekiyor.
Kışın sünger gibi su tutar. Yüzeysel köklü ürün için yüzeysel toprak işleme tercih ederiz.
İrfan hocam seninle kafa yapımız birebir aynı acaba tanışsak mı?
 
Sürümü bırakırsanız ottan kurtulamazsınız. Sürüm tavında ve normal bir derinlikte olmalı. Diğerleri macera ve ilaç bayisine abonelikten başka bişey değil.
Pulluğu bıraktığımızdan beri attığımız her gübre yarıyor mahsüle. Ot ile mücadele maliyeti , verim farkının %5i bile değil. Hele yazdan pullukla sürenler hastalıktan kurtaramıyor ben son 10 yıldır herhangi bir hastalık belirtisi görmedim. Önlem amaçlı ilaç atıyoruz elbette, ot ilacına verdiğimiz paranın çok daha fazlasını hastalıktan kurtarmaya çalışarak veriyor pullukla yaz sürümü yapanlar.
 
Ben kendi adima.pullugu biraktigimdan beri ürün verimlerim stabillesti hersene 2 ürün kaldiririm bugday 550-700 kg 2. Urun tanelik misirdan yaptigim slajda 5-6 ton sabit verim var eger ticari dusunsem slajlik.cinslerle daha yukarilari yakalamam cok kolay ama.kuru madde oncelik oldugu icin tanelik yapiyorum 10 yildir ayni urunleri ekiyorum
 

Resimler ve ekler

  • IMG_20200912_160052.jpg
    IMG_20200912_160052.jpg
    3.6 MB · Görüntüleme: 127
  • IMG_20200904_093713.jpg
    IMG_20200904_093713.jpg
    3.5 MB · Görüntüleme: 114
  • IMG_20200327_134654.jpg
    IMG_20200327_134654.jpg
    4.3 MB · Görüntüleme: 112
  • IMG_20200327_134736.jpg
    IMG_20200327_134736.jpg
    3.9 MB · Görüntüleme: 115
  • IMG_20200725_171240.jpg
    IMG_20200725_171240.jpg
    3.9 MB · Görüntüleme: 113
  • IMG_20200603_110218.jpg
    IMG_20200603_110218.jpg
    4.8 MB · Görüntüleme: 117
  • IMG_20200711_142433.jpg
    IMG_20200711_142433.jpg
    6 MB · Görüntüleme: 117
  • IMG_20200627_170344.jpg
    IMG_20200627_170344.jpg
    4.5 MB · Görüntüleme: 122
  • IMG_20201116_192502.jpg
    IMG_20201116_192502.jpg
    1.1 MB · Görüntüleme: 123
Derin sürmek 3 sene verimi düşürür sonra artar benim komşum bildim bili dize kadar sürer verimi 500altınmez bugday 700kg arası alır yakıtada acımaz bende traktörğ değiştirdiğimden beri derin sürerim 265le çektiği kadar sürerdim ayçiçeği ekeceğim yeelere pulluk sokmadım 3kere çizel attım ayçiçek yerlerine tiller diskarpio anız yerlerini sadece buğday ekeceksem pullukla sürerim bazende sadece çizel ile ara ara geçen sene bir tarla harici pulluk kullanmadım çok kurak geçmişti

Sizin oralar verimli yağışlı o yüzden olabilir belki çoğu mühendis derin sürümü tavsiye etmiyor
 
  • Beğen
Tepkiler: Mustafaşahin
Pulluk mutlaka kullanılmalıdır.Türkiyenin en kurak bölgelerinde dahi nadas yapılacaksa mart nisan ayında pullukla yapılır.Aksi taktirde çıkan otlarla mücadele zorlaşır toprakta bir sonraki yıla depolanması istenen su yabancı otlar tarafından kullanılır.
Sulu tarımdada pulluğu uzun süreli hayatımızdan çıkarırsak ayrık gibi sıkıntılı otlara merhaba demeye hazır olun.
Pulluk kullandığınızda sadece toprağın alt katmanındaki dormansi halindeki yabancı otlarla mücadele etmek zorunda kalırsınız,
Kullanmaz iseniz bir önceki yıldan kalan yabancı ot tohumları, kültür bitkisinin tohumları ve dikine işlemeyle yüzeye çıkan dormansi durumundaki yabancı otlarla mücadele etmek zorunda kalırsınız.
Burada dikkat edilecek en önemli husus sürüm zamanıdır.
Nadas yapılmayacak, bahar mahsülü ekilecek alanlarda mutlaka güz sürümü yapılmalı.Geciken ilkbahar sürümlerinde kış boyuna depolanan faydalı su yok edilir ve sulama ihtiyacı daha erken baş gösterir.
 
Pulluğu bıraktığımızdan beri attığımız her gübre yarıyor mahsüle. Ot ile mücadele maliyeti , verim farkının %5i bile değil. Hele yazdan pullukla sürenler hastalıktan kurtaramıyor ben son 10 yıldır herhangi bir hastalık belirtisi görmedim. Önlem amaçlı ilaç atıyoruz elbette, ot ilacına verdiğimiz paranın çok daha fazlasını hastalıktan kurtarmaya çalışarak veriyor pullukla yaz sürümü yapanlar.

Emin olun pulluğun hastalığa negatif bir etkisi yok.Hatta yazdan sürülen tarlalar mevsim boyu güneş ışığına maruz kalacagından bir bakıma solarizasyon yapılır ve toprak kaynaklı hastalıklarla mücadele yapılmış olur.
 
Köyümüze giriş yolunda bir arkadaş tarlasının bir bölümünü yazdan sürdü, kurak olduğundan dolayı bıraktı ve diğer yarısını da sonbaharda yağmurlardan sonra sürdü. İklbaharda ayçiçeği ekilen bu tarlada yazdan sürülmüş olan tarafın ayçiçekleri diğer tarafa göre çok daha iyi gelişme gösterdi. Pulluk konusu tartışmaya açık bir konu olabilir belki ama yaz nadasının verimliliği tartışılmaz.
 

Emin olun pulluğun hastalığa negatif bir etkisi yok.Hatta yazdan sürülen tarlalar mevsim boyu güneş ışığına maruz kalacagından bir bakıma solarizasyon yapılır ve toprak kaynaklı hastalıklarla mücadele yapılmış olur.
Ben tam tersini düşünüyorum hocam. Toprak canlılığı ve yararlı mikroorganizmalar var olduğu sürece kök ve mantar hastalıklarına sebep olan semptomlar görülmez. Bitkinin kök bölgesinde her zaman için mantarlar ve bakteriler vardır. Bu canlılık da zararlı olabilecek olan bakteri ve mantarları kök bölgesinden uzak tutar. Kandaki alyuvar ve akyuvarlarınki gibi işlevleri vardır. Bağışıklığını güçlü tutar , hastalık yapacak bakteri , mantar ve virüslere karşı korur, onları bitki kökünden uzak tutar , bitkiyi strese sokacak dış etmenlere karşı da savunmasını güçlendirir. Ayrıca ne kadar yüksek canlılık bitkinin topraktan o kadar iyi beslenmesi demek. Toprakta yeterli canlılık varsa bitki dış etmenlerle strese girmediği sürece kökten hiç bir bakteri veya mantar bitkiyi hasta edemez.

Pullukla sürüldüğünde heleki yazın güneşin uv ışınlarının yoğun olduğu zamanda toprağın altı üstüne geldiği için direk güneşin bu ışınlarına maruz kalan canlılık ölür. Kısacası bitkiyi sürekli ilaca ve seruma muhtaç bırakıyoruz doğal bağışıklık , savunma ve beslenme mekanizmasını ortadan kaldırıyoruz. Mecbur olmadıkça pullukla sürülmemeli. Sürülecekse de ekim tarihine mümkün olan en yakın zamanda sürülmeli.
 
İrfan hocam seninle kafa yapımız birebir aynı acaba tanışsak mı?
Temmuz sonu bozma sürüm veya hafif sürüm yaparız, Kasım'da hafif sürüm yapılan yerlere bozma derin sürüm yaparız.
Mevsim uymadı , Şubat ayında sürüm yaparız.
Tarla otlandı , Nisan'da biçeriz , kaldırırız gene hafif sürüm yaparız.
Ayrık otu temizlemek için yaz sürümü yaparız.
Hayvan gübresi karıştırmak için sürüm yaparız.
Mısır tarlasında 30 balye/dk talaş balyesi çıkar, yağmur yağarsa bağlayamayız.
Bu tarla için toprak işleme tavsiyesi beklerim.
 
Köyümüze giriş yolunda bir arkadaş tarlasının bir bölümünü yazdan sürdü, kurak olduğundan dolayı bıraktı ve diğer yarısını da sonbaharda yağmurlardan sonra sürdü. İklbaharda ayçiçeği ekilen bu tarlada yazdan sürülmüş olan tarafın ayçiçekleri diğer tarafa göre çok daha iyi gelişme gösterdi. Pulluk konusu tartışmaya açık bir konu olabilir belki ama yaz nadasının verimliliği tartışılmaz.
Yağ oranida yazin iscilik yapulmis yerlerde yuksek cikiyor
 
Temmuz sonu bozma sürüm veya hafif sürüm yaparız, Kasım'da hafif sürüm yapılan yerlere bozma derin sürüm yaparız.
Mevsim uymadı , Şubat ayında sürüm yaparız.
Tarla otlandı , Nisan'da biçeriz , kaldırırız gene hafif sürüm yaparız.
Ayrık otu temizlemek için yaz sürümü yaparız.
Hayvan gübresi karıştırmak için sürüm yaparız.
Mısır tarlasında 30 balye/dk talaş balyesi çıkar, yağmur yağarsa bağlayamayız.
Bu tarla için toprak işleme tavsiyesi beklerim.
Hocam misir tarlalarina eğer seneye yine misir ekeceksem.
Misir sapları üzerine 5-7 kg can gübresi serperek.Büyük soklu yüksek pulluk ile mesela 14-16no pulluk ile sapları toprağa gömuyorum.Hayvan gübresi atamadığım tarlama bir nebze olsun;O yil saplar can azot gübresinin enfektesi ile microorganizmalar sayesinde eriyerek toprağa organik madde kazandırmış oluyoruz.
Eğer misir arkası buğday ekilecek ise;misir saplarını tırmık yapilarak saplar tarladan alınıyor.Yine tarla sürülerek arkasındanda diskarro ile tohum yatağı hazırlanıp mibzer ile buğday ekiyoruz.Diskarro ile işleme toprağa gömülü misir sapına erişemediğinden, buğday ekimi daha kolay oluyor
 
Son düzenleme:
Yağ oranida yazin iscilik yapulmis yerlerde yuksek cikiyor

Yağ oranida yazin iscilik yapulmis yerlerde yuksek cikiyor
İşçilik yapılan yerlerde verimin ve yağ oranlarının yüksek çıkması tabiki de gayet normal. Bazı arkadaşlar pulluk ile sürümden çizel ile sürüme geçtikden sonra verimlerin arttığını yazmışlar. Çizel ile yaz aylarında kurak da yapılmış bir sürüm, kışa girer iken ağır tavda yapılmış bir sürümden daha kıymetli olduğundandır diye düşünüyorum ben. Bizim bölgemizde bu şekilde ama başka bölgelerde ve farklı ürün ekenlerde aynı işlemler geçerli olmayabilir belki de.
 
Pulluk mu yoksa azaltılmış toprak işlememi konusu uzun süre gelmiş bir tartışma konusu herkes te kendi fikrini ve deneyimlerini aktarıyor haliyle.Benim görüşüm bölgesel olarak farklılık gösteriyor bu iş.Biz Orta Anadolu da çoğunlukla nadasa dayalı bir tarım yapıyoruz ve tarlaları genelde ilk baharda toprak tava gelir gelmez sürüyoruz.
Çizel yaygınlaşmaya başladığında bazı komşular çizelle sürdüler fakat hem ot çok oldu hemde verim pulluk la sürülen yere nazaran daha düşük oldu kısacası bizim gibi nadasa dayalı sistemler de pulluk kaçınılmaz.
Bizimde çizelimiz var anız süreceksek çizelle bozup ekiyoruz o zaman pulluk kullanmıyoruz nacizane fikrim yorum yapan abiler arkadaşlar yorum yaparken bölgelerini de yazarlar sa daha doğru referans olur çünkü Trakya yada Ege bölgesiyle bizim aramızda hem iklim hemde yağış olarak çok fark var...
 
Geçen sene buğdayı biçtirdikten sonra anızları pulluk ile hemen sürdüm. Kasım ayında da ağır tip tiller çekip bıraktım. Ayçiçek ekiminden hemen önce aysan ve tırmık yapıp akabinde ektim. Bu sene aldığımız ayçiçek bizim için çok yüksek bir değerdi. Köy ortalamasına göre de %15 gibi daha fazla verim elde ettik. (Daha önceleri 200-220 kg bandında alırdık bu sene 275kg ortalama aldık.) Bunun sebebinin de kışa girmeden toprağın derin işlemesini bitirip kış yağışlarını biriktirmemiz ve ekimden önce de sadece tohum yatağı kadar toprak işleyip nemi kaçırmamamız olduğunu düşünüyorum. Ot çıkıyor mu evet çıkıyor -ki kışı ya da baharı beklesem de aynı ot çıkacak zaten- ama bu otların topraktaki suyu sömürüp bitirecek hali yok. Islanmış toprağı derin işleyip nemi uçurmaktansa ot çıksın sorun yok bence. Tabi verimin yükselmesinin tek nedeni bu olmayıp kullandığım humik asit ve yaprak gübrelerinin de etkisinin olduğunu biliyorum. İyi ve yekpare çıkışı sağlamak sanırım bu işin püf noktası ve bu da ilk olarak toprak işlemesiyle başlıyor.

Bu konuda okuduklarımdan sonra ve hem de seneye toprak işlemesini biraz değiştirmek ve geliştirmek istediğimden dolayı aklıma bir kaç farklı yol geldi. Bunları sizinle paylaşıp değerli görüşlerinizi almak isterim.
Trakya için konuşursak, buğday biçilmiş yerler işlenecek ve bir sonraki Nisan ayında ayçiçek ekilecek, toprak işleme için düşündüklerim:

1) Buğday biçildikten sonra diskaro çekip sonbaharda patlatma çekmek.
2) Buğday biçildikten sonra patlatma çekip sonrasında diskaro çekmek (kasım ayında ağır tip tiller çekilir veya çekilmez). (Burada aklıma gelen soru acaba patlatma çekilen toprak daha sonra diskaroda ezilir mi patlatmanın işlevi zayıflar mı?)
3) Buğday biçildikten sonra ilk önce patlatma çekip Ağustos-Eylül gibi çok fazla derin olmayan pulluk sürümü
4) Sizin yaptığınız ve faydasını gördüğünüz işlemleriniz varsa ise belirtirseniz hepimiz faydalanmış oluruz.

Bu konuda yazılanlar için herkese tekrar teşekkür ederim.
 
1) Buğday biçildikten sonra diskaro çekip sonbaharda patlatma çekmek.

Bence en uygun uygulama Bu olur. Sonbaharda yağışlardan sonra çok kesek çıkarmadan derin bir patlatma. Ayçiçek için tohum yatağı hazırlamak kolay zaten. Nohut gibi daha erken ekilmesi gereken birşey olmadıkça ben olsam böyle yapardım.

Hatta daha derin sürebilmek için iki ayak söküp ayakların arasını açmak bile olur derin sürebilmek icin. En güzel su biriktirme bu olur yerleriniz tabansa. Baharda da ilk tavda bir Kazayagi ile hafif kabartip gelen bahar yağışlarini da alıp, Ekimden hemen önce de hafif inceltmek ve duzlemek için çok yüzeysel bir aysan tirmik vs İle Ekim muazzam olur.

İç Anadolu sartlari cok farkli olabilir bu konuda haklısıniz. Biz hem kis Hem baharda bol yagis alabiliyoruz orda böyle bir şansları olmuyor. Nadas farklı yazlık farklı olabilir.
 
Geçen sene buğdayı biçtirdikten sonra anızları pulluk ile hemen sürdüm. Kasım ayında da ağır tip tiller çekip bıraktım. Ayçiçek ekiminden hemen önce aysan ve tırmık yapıp akabinde ektim. Bu sene aldığımız ayçiçek bizim için çok yüksek bir değerdi. Köy ortalamasına göre de %15 gibi daha fazla verim elde ettik. (Daha önceleri 200-220 kg bandında alırdık bu sene 275kg ortalama aldık.) Bunun sebebinin de kışa girmeden toprağın derin işlemesini bitirip kış yağışlarını biriktirmemiz ve ekimden önce de sadece tohum yatağı kadar toprak işleyip nemi kaçırmamamız olduğunu düşünüyorum. Ot çıkıyor mu evet çıkıyor -ki kışı ya da baharı beklesem de aynı ot çıkacak zaten- ama bu otların topraktaki suyu sömürüp bitirecek hali yok. Islanmış toprağı derin işleyip nemi uçurmaktansa ot çıksın sorun yok bence. Tabi verimin yükselmesinin tek nedeni bu olmayıp kullandığım humik asit ve yaprak gübrelerinin de etkisinin olduğunu biliyorum. İyi ve yekpare çıkışı sağlamak sanırım bu işin püf noktası ve bu da ilk olarak toprak işlemesiyle başlıyor.

Bu konuda okuduklarımdan sonra ve hem de seneye toprak işlemesini biraz değiştirmek ve geliştirmek istediğimden dolayı aklıma bir kaç farklı yol geldi. Bunları sizinle paylaşıp değerli görüşlerinizi almak isterim.
Trakya için konuşursak, buğday biçilmiş yerler işlenecek ve bir sonraki Nisan ayında ayçiçek ekilecek, toprak işleme için düşündüklerim:

1) Buğday biçildikten sonra diskaro çekip sonbaharda patlatma çekmek.
2) Buğday biçildikten sonra patlatma çekip sonrasında diskaro çekmek (kasım ayında ağır tip tiller çekilir veya çekilmez). (Burada aklıma gelen soru acaba patlatma çekilen toprak daha sonra diskaroda ezilir mi patlatmanın işlevi zayıflar mı?)
3) Buğday biçildikten sonra ilk önce patlatma çekip Ağustos-Eylül gibi çok fazla derin olmayan pulluk sürümü
4) Sizin yaptığınız ve faydasını gördüğünüz işlemleriniz varsa ise belirtirseniz hepimiz faydalanmış oluruz.

Bu konuda yazılanlar için herkese tekrar teşekkür ederim.

Pullukla taş çatlasa 30-35 cm geçiyor patlatma çizel bu ikisini pulluk yerine kullanırsak yine aynı mazotu hatta daha azını yakarız ve toprağın daha iyi tav tutmasını sağlarız bu yıl tarlanın birinde bi kısmını patlatma ve çizel bi kısmını pulllukla yazın sürdük ayçiçek ekeceğiz seneye sonuçları göreceğiz
 

Ben tam tersini düşünüyorum hocam. Toprak canlılığı ve yararlı mikroorganizmalar var olduğu sürece kök ve mantar hastalıklarına sebep olan semptomlar görülmez. Bitkinin kök bölgesinde her zaman için mantarlar ve bakteriler vardır. Bu canlılık da zararlı olabilecek olan bakteri ve mantarları kök bölgesinden uzak tutar. Kandaki alyuvar ve akyuvarlarınki gibi işlevleri vardır. Bağışıklığını güçlü tutar , hastalık yapacak bakteri , mantar ve virüslere karşı korur, onları bitki kökünden uzak tutar , bitkiyi strese sokacak dış etmenlere karşı da savunmasını güçlendirir. Ayrıca ne kadar yüksek canlılık bitkinin topraktan o kadar iyi beslenmesi demek. Toprakta yeterli canlılık varsa bitki dış etmenlerle strese girmediği sürece kökten hiç bir bakteri veya mantar bitkiyi hasta edemez.

Pullukla sürüldüğünde heleki yazın güneşin uv ışınlarının yoğun olduğu zamanda toprağın altı üstüne geldiği için direk güneşin bu ışınlarına maruz kalan canlılık ölür. Kısacası bitkiyi sürekli ilaca ve seruma muhtaç bırakıyoruz doğal bağışıklık , savunma ve beslenme mekanizmasını ortadan kaldırıyoruz. Mecbur olmadıkça pullukla sürülmemeli. Sürülecekse de ekim tarihine mümkün olan en yakın zamanda sürülmeli.

Ultraviyole hariç ne yazıkki yanlış biliyorsunuz.
Mantarlar yani funguslar penetrasyon yeteneğine sahiptirdir.Yani canlı organizmaya girmek için dışardan yardım almalarına gerek yoktur.Kendileri bitkinin önce hücre duvarını sonrada hücre zarını delip enfeksiyon başlatırlar.
Toprak mikroorganizmalarına gelince.
Onlarında bitkiyi zararlı fungus virus vs. şeylere karşı koruma gibi bir görevide özelliğide yoktur.Yani aslına bakarsak bitki koruma ile bir ilgisi yoktur.
Bu organizmaların görevi topraktaki bitkisel hayvansal atıkları ayrıştırmak ve böylelikle kendi yaşamlarını idame ettirmektir.
 
Geçen sene buğdayı biçtirdikten sonra anızları pulluk ile hemen sürdüm. Kasım ayında da ağır tip tiller çekip bıraktım. Ayçiçek ekiminden hemen önce aysan ve tırmık yapıp akabinde ektim. Bu sene aldığımız ayçiçek bizim için çok yüksek bir değerdi. Köy ortalamasına göre de %15 gibi daha fazla verim elde ettik. (Daha önceleri 200-220 kg bandında alırdık bu sene 275kg ortalama aldık.) Bunun sebebinin de kışa girmeden toprağın derin işlemesini bitirip kış yağışlarını biriktirmemiz ve ekimden önce de sadece tohum yatağı kadar toprak işleyip nemi kaçırmamamız olduğunu düşünüyorum. Ot çıkıyor mu evet çıkıyor -ki kışı ya da baharı beklesem de aynı ot çıkacak zaten- ama bu otların topraktaki suyu sömürüp bitirecek hali yok. Islanmış toprağı derin işleyip nemi uçurmaktansa ot çıksın sorun yok bence. Tabi verimin yükselmesinin tek nedeni bu olmayıp kullandığım humik asit ve yaprak gübrelerinin de etkisinin olduğunu biliyorum. İyi ve yekpare çıkışı sağlamak sanırım bu işin püf noktası ve bu da ilk olarak toprak işlemesiyle başlıyor.
Bu konuda okuduklarımdan sonra ve hem de seneye toprak işlemesini biraz değiştirmek ve geliştirmek istediğimden dolayı aklıma bir kaç farklı yol geldi. Bunları sizinle paylaşıp değerli görüşlerinizi almak isterim.
Trakya için konuşursak, buğday biçilmiş yerler işlenecek ve bir sonraki Nisan ayında ayçiçek ekilecek, toprak işleme için düşündüklerim:
1) Buğday biçildikten sonra diskaro çekip sonbaharda patlatma çekmek.
2) Buğday biçildikten sonra patlatma çekip sonrasında diskaro çekmek (kasım ayında ağır tip tiller çekilir veya çekilmez). (Burada aklıma gelen soru acaba patlatma çekilen toprak daha sonra diskaroda ezilir mi patlatmanın işlevi zayıflar mı?)
3) Buğday biçildikten sonra ilk önce patlatma çekip Ağustos-Eylül gibi çok fazla derin olmayan pulluk sürümü
4) Sizin yaptığınız ve faydasını gördüğünüz işlemleriniz varsa ise belirtirseniz hepimiz faydalanmış oluruz.
Bu konuda yazılanlar için herkese tekrar teşekkür ederim.
Arazi, taban tarla ise ve ayrık otu yoksa ;
Patlatma , 7 bacak çizel ile 30-35 cm,
Ağustos ve Eylül ayında toprak uyur , Ekim ayına kadar hafiften otlanır ,
Yağmurlar düşüp yeterli tava gelince 30 cm pullukla sürüm,
Şubat açık havalarında , sabit kaz ayağı ile karıştırma ,
Nisan ayında tiller ile havalandırma
Mayıs başlarına doğru 2 kat tırmık ve ardından ekim.
Ayrık otu varsa;
Ağustos ayında 35 cm sürüm ,
Eylül sonları ve Kasım başlarında sabit kaz ayağı ile karıştırma.
Yağış rejimi bizde yüksek olduğundan patlatma işleri Ağustos ayında yapılıyor.
Ağustos hariç diğer aylarda bir hafta yağış , bir hafta bulutlu veya Güneş' li geçiyor.
Ultraviyole ışınından etkilenecek durum olmaz.
Buğday biçildikten sonra diskaro çekmek hafif sürüm yerine geçer, patlatma taban yaptırmıyorsa Kasım'da çekilebilir.
Araziye kuru olarak çalışılıyorsa patlatmanın işlevi zayıflamaz.
Şubat ayında yabancı ot mücadelesi için ot ilacı uygulaması yapıyoruz.
 

Benzer Konular