Şemsi Bayraktar, Ulusal Süt Konseyine Seslendi | "Süt üretimi durma noktasına gelmiş, seyrediyorsunuz"


Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Twitter hesabı üzerinden bir tweet dizisi yayınladı. Dizide:


✔ "1-Ulusal Süt Konseyi’ni görevini yapmaya davet ediyoruz. Bu süreçte atılacak en öncelikli adım süt fiyatının yeniden revize edilmesi olmalıdır.

✔ 2-Süt fiyatları böyle devam ederse daha fazla damızlığın kesileceğini, bunun süt yanında et krizi anlamına da geleceğini bilmiyor musunuz?

✔ 3-Mart ayında üreticimizin bir litre süt sattığında eline net olarak 4 lira 50 kuruş geçti. Yemin kilosuna ödediği para ise 5 lira 35 kuruş. Bir litre süt sattığında bir kilo yem bile alamıyor yani zarar ediyor.

✔ 4-Üreticiler yem fiyatlarının yüksekliğinden dolayı buzağılarını hemen ellerinden çıkarıyor, düvelerini tohumlamak yerine besiye çekip kurban bayramında kestirmeyi planlıyor, ineklerini kestirerek ya hayvan sayısını azaltıyor ya da işletmesini tasfiye ediyor.

✔ 5-Sektör çok sıkıntılı bir durumla karşı karşıyadır. Yeme zam yapanlar, gübreye zam yapanlar korkmuyor da siz neden korkuyorsunuz? Süt üretimi durma noktasına gelmiş, seyrediyorsunuz.

✔ 6-İthalatla ülkeyi doyurma imkanı yoktur. Bunu görmezden gelemeyiz. Tarım sektörü dünyada en stratejik sektör haline gelmiştir.

✔ 7-Elimizde ne var ne yoksa, üreticiyi destekleyerek üretimimizi artırmaktan başka çare yoktur. Bunu başaramazsak gıdayı tüketicilerimize nasıl ulaştıracağız? Bunun sorumluları büyük vebal altında kalırlar" dedi.



⭕ Bunların dışında TV kanallarında da yayınlanan görüntülü açıklamada şu cümlelere de yer verdi:

✅ "Konseyin yaptığı açıklamada; ‘Ulusal Süt Konseyi, çiğ sütün üretim maliyetinde öngörülmeyen değişimler görülmesi durumunda yeniden toplanıp karar verecektir’ denildi. Bu fiyat yeme gelen zamlarla daha hayata geçmeden anlamını yitirdi. Üretimin sürdürülebilirliği için bir litre süt satan üretici bir buçuk kilo yem alabilmelidir. Fiyatın belirlendiği aralık ayında parite 0,93 iken, ocak ayında 0,94, şubat ayında 0,97, mart ayında ise 0,84 olarak gerçekleşti. Süt üreticileri hala sürdürülemez seviyelerin altında bir pariteyle üretime devam etmek zorunda kalıyor. Sektör çok sıkıntılı bir durumla karşı karşıyadır. Yem başta olmak üzere elektrik, mazot, ilaç, tohum, işçilik, veteriner hizmetleri gibi bütün maliyetlerimiz ciddi oranlarda artarken sürdürülemez fiyatlarla üretime devam etmemiz artık mümkün değildir."

✅ "Üretime devam edebilmemiz ve damızlık hayvan kesimlerinin durması için; ya sattığımız çiğ süt fiyatı 1,5 pariteye denk gelecek şekilde 8 liraya çıkarılacak ya da ‘çiğ süt fiyatı artmasın’ deniliyorsa ilgili pariteye denk gelecek şekilde yem fiyatında indirim yapılacak ki bütün üreticilerimiz bu fiyattan yem alabilsin. Çiğ süte verilen 20 kuruşluk prim yeterli değildir. Bu destek hem üreticiyi destekleyecek hem de kayıt dışılığa kaymanın önüne geçirecek seviyeye yani en az 60 kuruş seviyelerine çıkarılmalıdır. Desteklemelerin kısa sürede ödenmesi için çalışma yapılmalıdır."

✅ "Üreticinin sanayiciye sattığı sütte, ödeme süreleri 30-45 günden, 60 güne çıkmıştır. Bu süre makul seviyelere indirilmelidir" dedi.

1646851835591.png
 
  • Beğen
Tepkiler: ismail_17 ve karga
üreticiler bukadar zordayken birde ''kazanmasalar bu işi yapmazla'' diyen bir kesim var'.
adam kazanmıyor ama elinde bu işten başka bir mesleği yok,başka geliri yok ne yapacak satıp savıp şehremi yerleşecek?iş güç piyasa şartları ortada,
niye bu işin başındakiler at gözlüğü takıyor anlamış değilim.çiftçilik gönül işi istemeyene zorla yaptırabilir misin?herkes masa başı klimalı yerde çalışmak istiyor,az çalışıp çok kazanmak istiyor.çiftçinin iyi kötü tecrübesi var devlet olması gerektiği şekilde destek olsa bizim çiftçimiz de insanca yaşayarak bu işi yapacak.eğitimse eğitim ver,destek vereceksen gerçekten hakedene ver,gençler çiftçiliği hayvancılığı insanca yaşayamadığı için yapmak istemiyordu bu şartlar altında kim bu işe girişir?
işin komik tarafı herkesin bu konu hakkında bir fikri ve yorumu var?özellikle siyasilerin,birliklerin ve odaların nedenler ve çözümler hakkında da bir fikri var ama uygulamaya gelince hergeçen gün durum daha da kötüleşiyor,
 
Çiftçinin kullandığı tüm hammaddelerin fiyatının artmasına zerre müdahale yok ama ürettiği her şeyin fiyatı çiftçi aleyhine baskılanıyor. Bu durumu tweet atmakla tersine çevireceğini sanmak bana göre tam bir ahmaklıktır. Bunu seçen delegeleri, seçen çiftçi de esas kabahat. Seçim öncesi bir yemeğe kendisini satan çiftçilerimizin eseridir bu yaşadıklarımız.
 

Benzer Konular