Tarım arazisinde işgalci olan enerji tesislerinin işgali meşrulaşacak

Tarım arazisinde işgalci olan enerji tesislerinin işgali meşrulaşacak​




EPDK tarım alanlarıyla ilgili tam yetki alıyor: Kurul kendi kendine tarım arazilerini amacı dışında kullandırma ve zeytinlikleri daraltma yetkisi ihdas etti!​

Tarım arazisinde işgalci olan enerji tesislerinin işgali meşrulaşacak

25 Kasım 2021 Perşembe 10:48

Hal Postası - EPDK tarım alanlarıyla ilgili tam yetki alıyor: Kurul kendi kendine tarım arazilerini amacı dışında kullandırma ve zeytinlikleri daraltma yetkisi ihdas etti!
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), enerji yatırımlarının önünü açma gerekçesiyle, kendisine tüm dünyanın stratejik önem atfettiği tarım arazilerine müdahale etme imkanı verecek bir karar aldı.

Tarım arazilerinin enerji tesisleri tarafından amaç dışı kullanımına izin veren düzenleme yürürlüğe girdi. EPDK, çıkardığı yönetmelikle enerji yatırımlarının önünü açma gerekçesiyle bir nevi kendi kendisine tarım arazilerine müdahale yetkisi tanımış oldu.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarafından Yürütülen Taşınmaz Temini İşlemleri Hakkında Yönetmeliği, 3 Kasım 2021 tarihinde yayımlayarak yürürlüğe koydu.

Yeni düzenleme, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu tarafından korunan tarım arazileri ile 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’la korunan zeytinliklerin, enerji tesislerinin ihtiyaç duyduğu tarım arazilerinin yasalarda belirlenen amaç dışı kullanımlarına imkan verecek.

Düzenlemeye göre Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), tarım arazisi olarak tescilli alanlarda kurulan veya kurulacak olan enerji tesislerinin söz konusu arazileri amaç dışı kullanabilmeleri için kamulaştırma kararı alabilecek. Bazı durumlarda elektrik üretim tesisleri lehine alınan kamulaştırma kararı, “kamu yararı kararı” yerine de geçecek. Doğalgazla çalışan tesislerle ilgili alınacak olan “lüzum kararı” da kamu yararı kararı olarak değerlendirilecek.

FİİLİ İŞGALLER MEŞRULAŞTIRILACAK
Tarım arazisi olmasına rağmen Yönetmelikten önce elektrik üretim tesisi sahiplerince satın alınan ve fiilen amaç dışı kullanım sürecine girmiş olan araziler hakkında da kamu yararı kararı alınacak. Bu durumdaki araziler de bundan böyle bir engelle karşılaşmadan, enerji üretim tesisleri yararına kamulaştırılabilecekler.
Tesis sahibinin kullandığı tarım arazisine ilişkin kamulaştırma şerhi konmuş tapuların sahipleri; satış, devir, intikal veya taşınmaz üzerinde ipotek tesisi gibi işlemler yapmak istediklerinde, tapudaki şerhin olduğu gibi kalması kaydıyla işlem yapabilecekler.

TOPRAK KORUMA KANUNU NE DİYOR?
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun “Arazi mülkiyet hakkının kullanım esası” başlıklı 4’üncü maddesi, aşağıdaki hükümle, kime ait olursa olsun; tarım arazilerinin amaç dışı kullanımları söz konusu olduğunda bile toprağın tarımsal işlevinin bozulmaması esasının gözetilmesini emrediyor: “Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve Hazinenin özel mülkiyetinde olan araziler ile kamu kurumlarına, gerçek ve tüzel kişilere ait olan arazilerin mülkiyet hakkı kullanılırken toprağın; bitkisel üretim fonksiyonu, endüstriyel, sosyo-ekonomik ve ekolojik işlevlerinin tamamen, kısmen veya geçici olarak engellenmemesi amacıyla araziyi kullananlar, bu Kanunun öngördüğü tedbirleri almakla yükümlüdür.”

“ZEYTİNLİKLER DARALTILAMAZ”
3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’un 20’nci maddesi ise zeytinliklerde ve 3 km mesafedeki alanlarda zeytinyağı fabrikası dışında zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamayacağı ve işletilemeyeceği hükmünü getiriyor.
Aynı maddede, zeytincilik sahalarının daraltılamayacağı da kesin biçimde emrediliyor.

Ali Çandır - Antalya Ticaret Borsası Başkanı
Ali Çandır - Antalya Ticaret Borsası Başkanı

ALİ ÇANDIR: 14 YILDA 27,3 MİLYON DEKAR TARIM ALANI KAYBEDİLDİ
Çok sayıda örtüaltı tesisiyle Türkiye’de yaş sebze ve meyve üretiminde önemli yeri olan Akdeniz Bölgesi de özellikle güneş enerjisine dayalı tesis kurmak isteyen girişimcilerin merceği altında. Tarım topraklarının her geçen gün azaldığını belirten Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, “Tarım topraklarımızı her geçen gün çeşitli nedenlerle kaybediyoruz. Bir bakıyorsunuz betona kurban ediyoruz, bir bakıyorsunuz birinci derece tarım arazileri çeşitli yatırım talepleriyle yok ediliyor. Toprak kaybının artarak devam etmesi bizi kaygılandırıyor” dedi.

Bölgenin müthiş bir tarımsal potansiyeli olduğunu söyleyen Ali Çandır, sözlerini şöyle sürdürdü, “TÜİK verilerine göre Türkiye’nin 2006 yılında 258 milyon 764 bin 716 dekar olan tarım toprağı; 2011 yılında 236 milyon 137 bin 614 dekara; 2020 yılında ise 231 milyon 451 bin 337 dekara geriledi. Toprağın tarımın elinden kaymasıyla üreten insan da elini topraktan çekiyor. Her ne sebeple olursa olsun tarım toprağının amacı dışında kullanılmaması gerekir. Tarımsal üretimin öneminin arttığı bir dönemde tarım topraklarıyla ilgili tasarrufun daha dikkatli, hatta kılı kırk yararak alınmasından yanayız.”

ÇİFTÇİNİN TOPRAĞINA ÖZEL ŞİRKETLER LEHİNE EL Mİ KONACAK?
Diyarbakırlı Ziraat Mühendisi ve Çiftçi Faik Toy, konuyla ilgili sorumuzu cevaplarken yeni düzenlemeyi henüz incelemediğini ancak kamu yararına ve devlet için yapılacak kamulaştırma işlemelerini bütün çiftçilerin kabulleneceğini söyledi ve şöyle konuştu, “Devletin yapacağı kamulaştırma işlemleri karşısında boynumuz kıldan incedir. Söyleyecek sözümüz olmaz. Zaten devlet şu anda benim arazilerimin bir kısmında enerji iletim hattı için işgalci konumundadır. Henüz kamulaştırma işlemlerini bile başlatmış değiller. Ancak biz bunlara bir şey demiyoruz. Kamu yararı olduğu aşikar. Ama öte yandan özel şirketler lehine yapılacak bir kamulaştırma işlemi, büyük infial yaratır. Doğrudan mülkiyet hakkına müdahale anlamına gelir ki bunu hiçbir çiftçinin kabul edeceğini zannetmiyorum.”

faik-toy2.jpg
Faik Toy - Ziraat Mühendisi / Çiftçi

“EPDK TARIM ALANLARIYLA İLGİLİ YETKİLERİ ELE GEÇİRİYOR”
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü emekli öğretim üyelerinden Prof. Dr. Tayfun Özkaya ise Yönetmeliğin tarım arazilerinin tahribat hızını arttıracağını söyledi. Tayfun Özkaya, şu değerlendirmeyi yaptı, “Bu yönetmelikle EPDK'nın ilgili kanunlarda belirtilen yetkileri üzerine alarak Tarım ve Orman Bakanlığınca ve ilgili toprak kanunu ve zeytincilik kanunlarındaki kurulların yetkilerini ele geçirdiği anlaşılıyor. Küresel iklim krizinin tarım topraklarının, meraların önemini olağanüstü arttırdığı bir döneme girdik. Bu nedenle bir karış bile tarım toprağının ve meranın korunması gereken bir aşamadayız. Bu yönetmelik bu alanların tahrip edilme hızını büyük ölçüde arttıracak görünmektedir.”

tayfun-ozkaya.jpg
Prof. Dr. Tayfun Özkaya - Emerkli Öğretim Üyesi

Zeytinliklerin korunmasıyla ilgili kesin hükümler veren Kanunu da hatırlatan Prof. Dr. Özkaya, “Zeytincilik kanunu zeytinliklerin daraltılmasına büyük engeller getirmektedir. Yapılacak etkinliklerin zeytinlere zarar veremeyeceği kanunda belirtilmektedir. Torak kanununda da benzer şekilde toprakların tahrip edilemeyeceği belirtilmektedir. Ancak her iki yasada da sürdürülebilir enerji tesisleri veya kamu yararı bulunması halinde istisnalar olabileceği kaydedilmiştir. Bugün yaşadıklarımız göstermektedir ki, örneğin Aydın ilinde jeotermal enerji ile elektrik üretimi tam bir çevre felaketi doğurmaktadır. Ülkemizin jeolojik yapısı nedeniyle jeotermal enerji başka ülkelerde görünmeyecek ölçülerde çevre zararları yaratmaktadır. Derinliklerden gelen sular çok zararlı maddeler içermekte, bırakılan buhar asit yağmurlarına neden olmaktadır. İşletmecilerin maliyet artışlarından kaçmak amacıyla kullanılan suyun yeryüzünün derinine deşarjı yerine yüzeysel olarak bırakmaları da toprağın kirlenmesine yol açmaktadır. Aydın'da bu nedenle başta incir olmak üzere birçok üründe kalite ve verim sorunları ağırlaşmıştır. Benzer şekilde gene jeotermal enerji nedeniyle Manisa'nın üzüm üretim bölgelerinde çok yüksek düzeylerde kalite ve verim problemleri görülmektedir. Tarım topraklarına kurulan güneş enerji tesisleri ile ayrıca konut alanlarına yakın kurulan rüzgar elektrik santralleri de tarım ve insan yerleşimlerine zarar vermektedirler. Zeytincilik kanununda defalarca yapılmaya çalışılan zarar verici değişiklik önerileri bugüne kadar kamu tepkisi dikkate alınarak vaz geçilmiştir. Bunun yerine şimdi bir yönetmelik değişikliği ile istenilenler gerçekleştirilmeye çalışılıyor gibidir. İlgili iki kanunda geçen kamu yararı ilkesi Tarım ve Orman Bakanlığı ve kanunda geçen kurullarca saptanacakken bu yönetmelikle bu yetki sanırım EPDK tarafından gasp edilmektedir.”

ZMO DÜZENLEMEYİ İNCELİYOR
Bu arada Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Merkezi de Yönetmeliği inceleme altına aldı. EPDK ise 3 Kasım 2021’de yürürlüğe koyduğu Yönetmelik uyarınca yapılacak başvuruların Usul ve Esaslarını da hazırlayarak 11 Kasım 2021 tarihli kararıyla, onaylanmak üzere Cumhurbaşkanlığına gönderdi.
Etiketler : toprak koruma kanunu, zeytincilik kanunu, epdk, tarım arazisi

Kaynak: Tarım arazisinde işgalci olan enerji tesislerinin işgali meşrulaşacak
 

Benzer Konular