TÜTÜN İTHALATI, İHRACATIN İKİ KATINA ULAŞTI

TÜTÜN İTHALATI, İHRACATIN İKİ KATINA ULAŞTI​

Yaklaşık 100 bin üretici ailesini ilgilendiren ve bir zamanlar en önemli ihraç ürünü olan tütünde Türkiye yabancı şirketlerin pazarı konumuna geldi. Üreticinin en önemli sorunu yüksek girdi maliyetleri.
Yazar
Ali Ekber Yıldırım
-
7:22 | 26 Mayıs 2021


tutun-ekimi-696x522.jpg


Türkiye’nin uluslararası piyasalarda marka değeri olan en önemli tarımsal ürünlerinden birisi tütün. Türkiye’de yetiştirilen oryantal tütünler, dünya piyasalarında uzun yıllar boyunca gördüğü yüksek talep nedeniyle “Türk Tütünü” ismi ile anılıyor.
Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası’nın dayatması ile 2002 yılında çıkarılan Tütün Yasası sonrasında üretim ve ihracat azaldı. Türkiye, ihraç ettiğinden çok daha fazlasını, 2020 verileri ile iki katı kadar ithalat yapıyor.
Tütün Eksperleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Servet Yaprak, bir zamanlar fındık ve üzümden sonra en önemli tarımsal ihraç ürünü olan tütünün, 2012 yılından itibaren ithalat karşısında üstünlüğünü yitirdiğine dikkat çekiyor.
Tütün Eksperleri Derneği’nin 2020 Tütün Raporu’na göre, Türkiye 2020 yılında 51 bin 845 ton tütün ihracatına karşılık, 115 bin 459 ton tütün ithalatı gerçekleştirdi. Değer olarak bakıldığında ise, 2020 yılında 279 milyon dolarlık ihracata karşılık 562 milyon dolarlık tütün ithalatı yapıldı.
dis-ticaret.jpg

Üretim ve ihracattaki düşüşte TEKEL sigara fabrikalarının 2008 yılında özelleştirilmesi ve Tütün Fonunun kademeli olarak azaltılması önemli rol oynadı. Türkiye sigara pazarının tamamına yakınına sahip olan çokuluslu sigara şirketleri, sigara harmanlarında giderek artan miktar ve oranlarda ithal tütün çeşitlerini (özellikle fonun sıfırlandığı homojenize tütün, şişirilmiş tütün damarı ve şişirilmiş tütün) kullanmaya başladı. Bu zaman zarfında iç piyasadan satın aldıkları yerli tütün miktarı bu kullanım oranlarına paralel olarak azaldı.
Yurt içinde üretilen tütünlerin iç piyasaya satış amaçlı üretilen sigaralarda kullanım oranı; 2003 yılında yüzde 42, 2006 yılında yüzde 35 iken bu oran 2008 yılında TEKEL’in sigara biriminin özelleştirilmesinden sonra tütün fonunda sıfırlanması ile birlikte, azalarak 2020 yılı itibarıyla yüzde 14’e düştü.

Yerli Tütün Kullanım Zorunluluğu​

Gelinen bu dramatik durumu değiştirmek ve yerli tütün kullanımını artırmak için geçtiğimiz Ekim ayında 7255 Sayılı Torba Yasa ile önemli düzenlemeler yapıldı. Bu yasaya göre, sigara üreticileri 2022 yılı için yüzde 17, 2023 yılı için yüzde 21 ve 2024 yılı için yüzde 25 yerli tütün kullanmak zorundalar. Halen iç piyasaya arz edilen tütün mamullerinde 13 bin 400 ton olan yerli tütün kullanım miktarının bu düzenleme ile 2022 yılında 7 bin ton artışla 20 bin tona çıkması bekleniyor.
Bu önemli düzenleme özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da üretilen “Güneşte Kurutulmuş Virjinya (SCV)” üretiminin artmasını ve var olan üretimin kayıt altına alınmasını sağlaması bekleniyor. Aynı zamanda ithalatta da aynı oranda bir düşüşe neden olacak.

Türkiye oryantal tütünde liderliğini koruyor​

Tütün Eksperleri Derneği’nin 2020 Tütün Raporuna göre, dünyada Oryantal tip tütün üretiminde uzun yıllar boyunca söz sahibi olan Türkiye, son yıllarda üretimdeki düşüşe rağmen dünya oryantal tütün pazarında hala lider ülke konumunda. Toplam 180 bin tonluk oryantal tütün üretiminin yüzde 35’i Türkiye’de üretiliyor.
Türkiye’de tütün üretimi büyük oranda sözleşmeli üretim modeli ile gerçekleştiriliyor. 2020 yılında sözleşmeli olarak üretim yapan 48 bin üretici, 882 bin dekar alanda 68,2 bin ton tütün üretimi gerçekleştirdi. Sözleşmesiz olarak üretilen 14 bin 500 ton tütün ile birlikte yurt genelinde toplam 57 bin 296 tütün üreticisi, 950 bin dekar alanda ürettiği yaprak tütün miktarı 82 bin 700 ton oldu.
uretim-ve-uretici-sayisi.jpg

2020 yılında kayıtlı olarak üretilen tütünün yüzde 57’si Ege Bölgesi’nde gerçekleşti. Ege Bölgesi’nde 47 bin 300 ton tütün üretildi. İkinci sırada yüzde 29.9 ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi var. Bu bölgede 2020’de 23 bin 700 ton tütün üretildi. Karadeniz Bölgesi 9 bin 400 ton ile üretimde yüzde 11 paya sahip. Marmara Bölgesi’nde 1600 ton, Akdeniz Bölgesi’nde ise 773 ton tütün üretimi gerçekleştirildi.
uretim-bogeler.jpg

Fiyat 4 doların altına düştü​

2021 yılında alım satımı yapılan tütünlerde ise tahmini rakamlarla, tütün piyasası değerlendirildiğinde; Ege Bölgesi’nde rekoltenin 41 bin ton civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Ege Bölgesinde sözleşme başfiyatı kilo başına 27 lira 50 kuruş. Bununla birlikte ortalama alım fiyatının 25 lira 50 kuruş civarında oluştuğu tahmin ediliyor. Çok önemli bir kısmı ihraç edilen Ege tütünlerinde, uzun yıllardan sonra alım fiyatının 4 doların altına gerileyerek 3,5 dolar civarında gerçekleşti.
satis-fiyati.jpg

Sigarada vergi yükü yüzde 81​

2020 Tütün Raporu’nu değerlendiren Tütün Eksperleri derneği Yönetim Kurulu Başkanı Servet Yaprak, sigara tüketimi ve vergi yükü konusunda şu değerlendirmeyi yaptı: “Tütün kontrolü çalışmaları özellikle toplum sağlığının korunması boyutu ile Tütün Eksperleri Derneği tarafından da desteklenmektedir. 2020 yılı itibarı ile sigara üzerindeki vergi yükü yüzde 63’ü Özel Tüketim Vergisi(ÖTV) olmak üzere ortalama yüzde 81civarındadır. Bu vergi uygulaması ile artan sigara fiyatlarının özellikle genç neslin erken yaşta sigaraya başlamasının engellenmesi, orta ve düşük gelir grubundaki sigara tüketicilerinin ise sigarayı bırakmaları hedeflenmiştir. Ancak yüksek vergi ve yüksek fiyat,sarmalık kıyılmış tütün tüketimi ile birlikte sigara kaçakçılığını körüklemiştir. 2020 yılında sigara tüketimi önceki yıla göre yaklaşık 2 milyar adet azalmıştır. Buna karşılık sarmalık kıyılmış tütün tüketiminde artış meydana gelmiştir. Yaklaşık 117,9 milyar adetlik yasal sigara satışına sarmalık kıyılmış tütün ile kaçak sigara tüketiminin de eklenmesi ile iç piyasada 138 milyar adetlik bir tüketim rakamından bahsedilebilir. Türkiye sigara satış hacmine göre dünyanın en büyük 10 pazarı arasında yer almaktadır.”
Özetle yaklaşık 100 bin üretici ailesini ilgilendiren ve bir zamanlar en önemli ihraç ürünü olan tütünde Türkiye yabancı şirketlerin pazarı konumuna geldi. Üreticinin en önemli sorunu yüksek girdi maliyetleridir. Diğer ürünlerde olan doğrudan bir destek de olmayınca tütün çiftçisi kaderiyle ve çok uluslu şirketlerin insafına terk edilmiş durumda.


 

Benzer Konular