Besicilikte yem maliyetine takılı kalan ve hala yem maliyetine takmış bir millet olup çıktık,
Yahu bu iş bizzat yapanların işi, hayvanın önüne bir gün yem koymayan insanın hesaplayacağı iş değil, kalemle olmaz.
Yem öyle bişeyki, her gün bakkaldan sabit fiyatlı alacağınız ekmeğe benzemez.
Ee nolcak kışın ne yiycek hayvan, kışın yiyeceği yeme sermayeyi gömsen peki o parayı yeme gömeceğine tabiyki kur korumalıya gömer adam, o kadar kur koruma reklamı yaparsan hangi parayı kur korumaya toplamayı düşündünüzki derler.
Fakat bir sıkıntı var, kur korumanın getirisiyle büyüyen para yine kışlık yemi alamıyor karşılayamıyor çünkü yem fiyatları artıyor, demekki herşeyden daha fazla artan bir enflasyon var, zaten bu yüzden devalüasyon enflasyon sarmalı varsa üreticilik kazandırmaz.
Yani inek alayım, dana alayım, traktör alayım, tarla alayım, yem ekeyim, gübre atayım, sürü alıp güdeyim vs..vs..bunlara saldırmakla bunları yapmakla kazanılmaz, hiçbiri sökmez, hepsi eriyecek gidecek, kazananlar ise hep aynı kesimler olacak, paraları dağ gibi büyüycek zenginlikleri artacak.
Bilindiği üzere Ulusal Süt Konseyi'nin web sitesinde aylık olarak yem fiyatları ve çiğ süt maliyet hesabı düzenli olarak paylaşılıyordu. Ancak Ağustos ayından sonraki veriler beklenilenden çok geç açıklandı. Eylül-Ekim-Kasım ayı verileri bu hafta içinde USK'nın web sitesine eklendi. Bu verilerle beraber yılbaşından Kasım ayına kadar olan 10 aylık süreçte 4 yem hammadde girdisinin birim fiyatı ortalama 2.26 kat arttı.
Peki, seneye nasıl bir tablo bekliyorsunuz?
