Zekat veriyormusunuz?

Kuru mahsül buğday ekerim. Gübre veririm....Tarlaların çoğu icar.. her yıl çıkan mahsülün (buğdayın ) 20 de birini zekat olarak ihtiyaç sahiperine veririm.
Allah yaptığınız ibadeti kabul etsin İnşaAllah... Anladığım kadarıyla, zekat konusunda 2 numaralı (Toplam gelir üzerinden) göz önüne alarak, sulama yapılıp yapılmamasına bakmadan (başka masraf yapılması nedeniyle) %5 ödüyorsunuz.
 
  • Beğen
Tepkiler: h.ilerigiden
Öşürde dikkat edilmesi gereken husus, öşür verilmediğinde malın zekât olan kısmı değil tamamı haram olmaktadır. Bu yüzden haram lokma yememek için en azından yediğimiz erzağın öşrünü vermek gerekir. Bu öşür meselesini kimse anlamak istemiyor. Anlasa bile kulak arkası ediyor. Din görevlileri bilem..Hem bu dünyada hem ahirette cezasını çekiyor.
Müslüman'ım diyen yani İslamiyet'i kabul eden kişi İslam'ın 5 şartından olan Zekatı ödemiyorum diyemez. Zira zekat Kur-an'ı Kerim'de açık açık verilmesi gerektiği emredilmekte. Sadece tarım ürünleri için ne kadar verilecek onu anlamaya çalışıyoruz. Konuyla alakalı Hadis-i Şerif'i üstteki mesajda var. Peki masraf kısmı ne olacak?

Eğer masraflar çıkılacaksa, %5 yada %10 nun ne anlamı kalır?

Eğer masraflar dikkate alınmayacaksa, kuru tarım yapan çiftçinin zarar ettiği yıllarda (kuraklık vb) zekat vermesi ne kadar doğru?
 
Tarımsal üretimde bu yıl elimizdeki hiç bir ürün para etmedi. Zekat vermek yerine daha çok alır konuma geldik😄
Kahta'lı kardeşim, zekat alacak konum demiyelim de kendi yağımızda kavrulmaya devam diyelim? Badem, mısır, pamuk, buğday, arpa, mercimek neredeyse hiçbiri adam akıllı para etmedi. Özellikle Urfa, Mardin, Diyarbekir buralarda, bundan 2 yıl önce üst üste kuraklık vardı biliyorsun. Kuru tarım yapanlar epey yıprandı... Bu senede fiyatlar berbat

Zarar yapılan yıllar haricinde, Zekatı hangi ölçüye göre dağıtıyordunuz? 1,2,3 hangi seçenek? (bir önceki mesajım da seçenekleri eklemiştim)
 
Abbasi halifesi Mansur olması lazım,ya imam demiş senin görüşlerini yazıp Kabenin duvarına asalım. Ebu Hanife kabul etmemiş, makami kabul etmedigi gibi.Fetva makamının amirin etki alanına girmesini ve ondan beslenmesini uygun görmemiş. Derler ki kabul etmemesinin bir nedeni de zaman ve mekan değiştikçe hükmün de değişeceği düşüncesiymiş.Imami Azamdan bu yana 1250 yil geçmis değişen o kadar çok şey var ki fetva da değişebilmeli. Son yüzyıla kadar tarım 1000 yil önceki gibiydi. Sonra traktör denilen araç ve ekipmanlar çıktı,çıkıyor. Sonra kimyasal gübreler ve laboratuvarı ilaveleri ,son olarak bin çeşit ilaç muhteviyatı. Sulama sistemlerini de ekleyelim.
Kendi bilgim ve fikhim kendime olmak kaydıyla ben sulanan ve sulanmayan ayırımını masraf yapılan ve yapılmayan olarak ayırt ediyorum. Daha yukardaki hayrettin karaman yaklaşımı da makul buluyorum. Bence masraflar çıkartılır,kalandan zekat verilmesi gerekir.
Aksi görüşte bir ilahiyatciyi da dinledim ,galiba tgrt deydi.Masraflar dusulmeden onda bir verilir diyor.Dedim kendi kendime adam 10 dönüm buğday ekmediginden hesap.bilmiyor.
Eskiler birine bir söz demeden 40 gün nefsini kontrol edermis...
 
Abbasi halifesi Mansur olması lazım,ya imam demiş senin görüşlerini yazıp Kabenin duvarına asalım. Ebu Hanife kabul etmemiş, makami kabul etmedigi gibi.Fetva makamının amirin etki alanına girmesini ve ondan beslenmesini uygun görmemiş. Derler ki kabul etmemesinin bir nedeni de zaman ve mekan değiştikçe hükmün de değişeceği düşüncesiymiş.Imami Azamdan bu yana 1250 yil geçmis değişen o kadar çok şey var ki fetva da değişebilmeli. Son yüzyıla kadar tarım 1000 yil önceki gibiydi. Sonra traktör denilen araç ve ekipmanlar çıktı,çıkıyor. Sonra kimyasal gübreler ve laboratuvarı ilaveleri ,son olarak bin çeşit ilaç muhteviyatı. Sulama sistemlerini de ekleyelim.
Kendi bilgim ve fikhim kendime olmak kaydıyla ben sulanan ve sulanmayan ayırımını masraf yapılan ve yapılmayan olarak ayırt ediyorum. Daha yukardaki hayrettin karaman yaklaşımı da makul buluyorum. Bence masraflar çıkartılır,kalandan zekat verilmesi gerekir.
Aksi görüşte bir ilahiyatciyi da dinledim ,galiba tgrt deydi.Masraflar dusulmeden onda bir verilir diyor.Dedim kendi kendime adam 10 dönüm buğday ekmediginden hesap.bilmiyor.
Eskiler birine bir söz demeden 40 gün nefsini kontrol edermis...
Fetva değişirse farz da değişir. Nitekim Yahudiler kendi dinlerini bu şekilde bozdu.
Bugün zekât değişir yarın miras yarın boşanma... İtikadî hükümlere kadar gider.
 
Tarım ürünlerinin zekâta tâbi oluşu Kur’ân ile sabittir. Yüce Allâh: “Ey iman edenler Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıklarımızdan infak edin.” (1) “Çardaklı ve çardaksız (üzüm) bahçeleri, çeşit çeşit hurmaları, ekinleri, birbirine benzer ve benzemez biçimde zeytin ve narları yaratan O’dur. Her biri meyve verdiği zaman meyvesinden yiyin. Devşirilip toplandığı gün de hakkını (zekât ve sadakasını) verin, fakat israf etmeyin, çünkü Allâh israf edenleri sevmez.” (2) buyurmaktadır. Bu ürünlerin zekâtlarının oranı bizzat Peygamber Efendimiz (s.a.s.) tarafından belirlenmiştir. Bir hadîs-i şerîfte: “Yağmur ve nehir sularıyla sulanan toprak mahsullerinde 1/10 öşür gerekir; kova ile sulananlarda ise 1/20 öşür gerekir.” (3) buyrulmuştur.

Elde edilen mahsulün onda birinin zekât olarak verildiği öşür, sadece sulamanın masraflı yapılması durumunda yirmide bir olarak verilir, bunun haricinde hiçbir masraf
düşülmez.

1 Bakara Sûresi: 267.
2 En’âm Sûresi: 141.
3 Buhârî, Kitâbu’z-zekât, bâbu’l-uşr fîmâ yüskâ min mâi’s-semâ 1, h.
no: 1483.

İcar ile tarla işleyen kişiler için ise;

Masrafın çok olması durumunda tarlanın yarıcıya verilmesini tavsiye edilir. Zira bu durumda, çıkan mahsulden tarla sahibi ve yarıcılıktan herbirine düşen ürünün öşrünü herkes kendi verir.

Kurak yıllarda bile; elde ettiği mahsul, ailesinin bir yıllık ihtiyacından fazla olduğu takdirde, öşür vermesi gerekir.
(Tarım ürünlerinde nisap miktarı, buğday, arpa, mısır, pirinç gibi saklanabilir ürünlerde, beş vesktir. Bunun günümüzde kullanılan ağırlık birimi ile karşılığı, ürüne göre 653-1000 kg arasında değişmekte mesela buğdayda 653 kg'a tekabül etmektedir. )

Öşür kavramı, nesilden nesile günümüze kadar unutulmuş olup ve yukarıda bahsi geçtiği üzere fakir,yetim, öksüz ve ihtiyaç sahiplerinin hakkı olup üzerimizde borçtur.
Allah affeylesin vermeyi nasip etsin.

Yağmur ve Bereketin azalması sebeplerinden,

Ibni Abbas ( Radıyallahu Anh) şöyle buyurmuştur: Bir yerde kılıçların kınlarından çekilip Müslümanların birbirlerinin kanını akıttığını görürseniz orada Allah'ın hükmü yürürlükten kalktığı için Allah'ın oranın halkını birbirine düşürdüğünü anlayınız.Eğer bir beldeye Yağmur yağmadığını görürseniz biliniz ki oranın ahalisi zekat vermekten kaçındığı için Allah da onları rahmetinden mahrum etmiştir. Bir yerde veba salgının baş gösterdiğini görünce biliniz ki orada zina yaygın hale gelmiştir.
(Semerkandi)
 
Fetva değişirse farz da değişir. Nitekim Yahudiler kendi dinlerini bu şekilde bozdu.
Bugün zekât değişir yarın miras yarın boşanma... İtikadî hükümlere kadar gider.
Hocam Yukarda verilen linki tekrar koydum.Bir okursanız bir zahmet.Bizi yahudiliğe sevk etmeden önce,Allah korusun sizde mustesriklige intikal etmemiş olursunuz.Hayrettin Karaman hoca da cevaz vermiş, siz fetva değişmez, yoksa farz değişir diyorsunuz...
Ne kadar kolay bir müslümanı din dışı ilan etmek...
 
Fotosunu da ekledim, linkteki konuyu özellikle bu başlıktan sonra okursanız kalıcı bir faydası olur umarım.

Tarım ürünlerinin zekâta tâbi oluşu Kur’ân ile sabittir. Yüce Allâh: “Ey iman edenler Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıklarımızdan infak edin.” (1) “Çardaklı ve çardaksız (üzüm) bahçeleri, çeşit çeşit hurmaları, ekinleri, birbirine benzer ve benzemez biçimde zeytin ve narları yaratan O’dur. Her biri meyve verdiği zaman meyvesinden yiyin. Devşirilip toplandığı gün de hakkını (zekât ve sadakasını) verin, fakat israf etmeyin, çünkü Allâh israf edenleri sevmez.” (2) buyurmaktadır. Bu ürünlerin zekâtlarının oranı bizzat Peygamber Efendimiz (s.a.s.) tarafından belirlenmiştir. Bir hadîs-i şerîfte: “Yağmur ve nehir sularıyla sulanan toprak mahsullerinde 1/10 öşür gerekir; kova ile sulananlarda ise 1/20 öşür gerekir.” (3) buyrulmuştur.

Elde edilen mahsulün onda birinin zekât olarak verildiği öşür, sadece sulamanın masraflı yapılması durumunda yirmide bir olarak verilir, bunun haricinde hiçbir masraf
düşülmez.

1 Bakara Sûresi: 267.
2 En’âm Sûresi: 141.
3 Buhârî, Kitâbu’z-zekât, bâbu’l-uşr fîmâ yüskâ min mâi’s-semâ 1, h.
no: 1483.

İcar ile tarla işleyen kişiler için ise;

Masrafın çok olması durumunda tarlanın yarıcıya verilmesini tavsiye edilir. Zira bu durumda, çıkan mahsulden tarla sahibi ve yarıcılıktan herbirine düşen ürünün öşrünü herkes kendi verir.

Kurak yıllarda bile; elde ettiği mahsul, ailesinin bir yıllık ihtiyacından fazla olduğu takdirde, öşür vermesi gerekir.
(Tarım ürünlerinde nisap miktarı, buğday, arpa, mısır, pirinç gibi saklanabilir ürünlerde, beş vesktir. Bunun günümüzde kullanılan ağırlık birimi ile karşılığı, ürüne göre 653-1000 kg arasında değişmekte mesela buğdayda 653 kg'a tekabül etmektedir. )

Öşür kavramı, nesilden nesile günümüze kadar unutulmuş olup ve yukarıda bahsi geçtiği üzere fakir,yetim, öksüz ve ihtiyaç sahiplerinin hakkı olup üzerimizde borçtur.
Allah affeylesin vermeyi nasip etsin.

Yağmur ve Bereketin azalması sebeplerinden,

Ibni Abbas ( Radıyallahu Anh) şöyle buyurmuştur: Bir yerde kılıçların kınlarından çekilip Müslümanların birbirlerinin kanını akıttığını görürseniz orada Allah'ın hükmü yürürlükten kalktığı için Allah'ın oranın halkını birbirine düşürdüğünü anlayınız.Eğer bir beldeye Yağmur yağmadığını görürseniz biliniz ki oranın ahalisi zekat vermekten kaçındığı için Allah da onları rahmetinden mahrum etmiştir. Bir yerde veba salgının baş gösterdiğini görünce biliniz ki orada zina yaygın hale gelmiştir.
(Semerkandi)
 

Resimler ve ekler

  • Screenshot_20231101-010455_Chrome.jpg
    Screenshot_20231101-010455_Chrome.jpg
    103.6 KB · Görüntüleme: 23

Fotosunu da ekledim, linkteki konuyu özellikle bu başlıktan sonra okursanız kalıcı bir faydası olur umarım.
Sorularla İslamiyet bloğu sıkıntılı bir Bilgi kaynağı. İtibar edilmemesi gerekir.
Diyanetin de bazı konularda fetvaları sıkıntılı.
Öşür konusunda hakikat budur. Hatamızın farkında olalım.
Tercih bizlere kalmış.
Amacım muhalefet olmak değildir.Goruşlerinize Saygi duyarım.
Allah doğrusunu yapmayı nasip etsin.
 
Arkadaşlar hepimizin amacı doğruyu yani hakikati bulmak... Zekat'ın farz olduğu Kur'an-ı Kerim'de sabit, bununla ilgili bir problem yok. Sadece tarım ürünlerinin ne kadar verileceği ile ilgili anlamaya çalışıyoruz .

Peygamber Efendimiz'in konuyla ilgili Hadis-i Şerifi'nde, belki de o dönemin şartlarını anlamak, araştırmak lazım. Bilmediğim için soruyorum, acaba o dönemde ziraatle ilgili masraflar da sadece sulama masrafı mı vardı? Yani örneğin o dönem de, gübre, zirai ilaç vb gibi uygulamalar var mıydı? Eğer gübre vb uygulamalar / masraflar (yoksa şayet) olmadığı için, sadece sulama durumuna göre 10 da 1, 20'de 1 verilmesi buyurulmuş olabilir mi?

Rabbim bizleri doğru yoldan ayırmasın. Rabbim bizleri Ahiret'e hazırlananlardan eylesin İnşaAllah...
 
  • Beğen
Tepkiler: hydrbezirci
Ben Kuran dışı kaynaklara güvenmem Kuran bir oran belirtmemiş gönülden ne harcarsaniz bir sınırlama yok Allahin bize verdiği nimetlerden ihtiyaç sahiplerine yardım farzdır Bakara 261 Mallarını Allah yolunda infak edip harcayanların durumu, yerden, her başağında yüz dane bulunan yedi başak çıkarmış bir daneye benzer buyuruyor Rabbimiz birgün bu sahip olduğumuz nimetlerden sorguya çekilecez
 
  • Beğen
Tepkiler: The_Hoca
Ben Kuran dışı kaynaklara güvenmem Kuran bir oran belirtmemiş gönülden ne harcarsaniz bir sınırlama yok Allahin bize verdiği nimetlerden ihtiyaç sahiplerine yardım farzdır Bakara 261 Mallarını Allah yolunda infak edip harcayanların durumu, yerden, her başağında yüz dane bulunan yedi başak çıkarmış bir daneye benzer buyuruyor Rabbimiz birgün bu sahip olduğumuz nimetlerden sorguya çekilecez
Sadece Kuran'la olacak iş mi kardeşim? Peygamber niye var? Aman ha, etmeyin böyle... Örneğin Kuran'ı Kerim de Namaz kılın diyor. Peki Namaz'ı nasıl kılacaksın? Ne zaman kılacaksın? kaç rekat vb nasıl olacak?
 
Bu gün öğle namazı sonrası iki genç hocamız bir arada iken sordum konuyu
Onlarda hocalarını aradı
Masrafsız 10 da 1
Masraflı 20 de 1 sonucuna ulaştık
Ismail hocam ben hoca değilim ama yukarda ilk bahsimde masraflı,masrafsız ayırımını yaptım iki forumdasim fetva değiştirilemez dedi.Simdi sen yazmışsın hocalar hocalarina sordu sonuç masraflı masrafsız vs.dedin,okeylenmis...
Niye linç yedim o zaman,kul hakki deniyor,bizi kuldan saymıyorlar...
 
Ismail hocam ben hoca değilim ama yukarda ilk bahsimde masraflı,masrafsız ayırımını yaptım iki forumdasim fetva değiştirilemez dedi.Simdi sen yazmışsın hocalar hocalarina sordu sonuç masraflı masrafsız vs.dedin,okeylenmis...
Niye linç yedim o zaman,kul hakki deniyor,bizi kuldan saymıyorlar...
Hocam bende yazmak istemedim önce konu zor
İsteyen istediği gibi inanır verir yada hiç vermez
Sorumluluk var vebal var dikkat etmek gerek
 
Uzun zamandır giremiyorum işten güçten yoğunluktan konu ilgimi çekti merakım üzerine yazma gereği duydum aşur - öşur Osmanlı Devleti'nin vergi sistemidir devlet çiftçilik yapan kişilerden vergi olarak tahsil eder ancak zekat bambaşka bir sistem olarak biliyorum . Azıcık araştırdım Arabistan da da eskiden bir ölçü olarak alınan vergi yada fakirlere yardım gibi düşünülebilir Peygamber döneminde diyebiliriz. Peki size sorum şu 10 dekar tarlam var buğday ektim 5 ton buğday aldım ve bunun 10 da biri yada 20 de biri sulu susuz verdim diyelim adına da zekat diyelim . Peki benim yerim organize sanayi dibinde ve değeri 100.000.000 TL olduğunu var sayalım bir de evde 5 kilo altın ziynetim var doğru bir öşür vermişken doğru zekat vermiş oluyor muyum? Benim bildiğim zekat malın 40 da birinin hayır olarak ihtiyaç sahiplerine verilmesidir hatta borçlu olanın borcu malı yada varlığı borcun altında ise zekat vermek o kişiye sayılmaz vermesine ihtiyaç yoktur. Biz ayçiçek buğday ekeriz buğday da % 27 ayçiçek de % 13 gibi geçen yıla göre fiyatlarda artış var ama enflasyon % 65 biliyoruz bunu biz çiftçi olarak yeterince öşür ödemiş olmuyor muyuz devlete . Hatta temmuz da mazot 24 TL şimdi kaç para oldu biz eve ekmeği götürürken zorlanır durumda iken çıkıp bu tartışma biraz bana farklı geldi yazma gereği duydum bunu unutmayınız ki İslam da bir elin verdiğini diğer elin görmemesi bilmemesi kuralı vardır . Yaptığınız hayırları yaradan yüce hak görür ve bilir bu yüzden hocaymış hacıymış bırakın ne dediğini biz Müslümanların Allah ile görüşüp yaşaması konuşması için bize hoca moca lazım değil elinizi açın semaya bakın Allah sizi görür duyar ve hakkınızı mutlaka verir iyi akşamlar iyi forumlar .
 
  • Beğen
Tepkiler: The_Hoca
Uzun zamandır giremiyorum işten güçten yoğunluktan konu ilgimi çekti merakım üzerine yazma gereği duydum aşur - öşur Osmanlı Devleti'nin vergi sistemidir devlet çiftçilik yapan kişilerden vergi olarak tahsil eder ancak zekat bambaşka bir sistem olarak biliyorum . Azıcık araştırdım Arabistan da da eskiden bir ölçü olarak alınan vergi yada fakirlere yardım gibi düşünülebilir Peygamber döneminde diyebiliriz. Peki size sorum şu 10 dekar tarlam var buğday ektim 5 ton buğday aldım ve bunun 10 da biri yada 20 de biri sulu susuz verdim diyelim adına da zekat diyelim . Peki benim yerim organize sanayi dibinde ve değeri 100.000.000 TL olduğunu var sayalım bir de evde 5 kilo altın ziynetim var doğru bir öşür vermişken doğru zekat vermiş oluyor muyum? Benim bildiğim zekat malın 40 da birinin hayır olarak ihtiyaç sahiplerine verilmesidir hatta borçlu olanın borcu malı yada varlığı borcun altında ise zekat vermek o kişiye sayılmaz vermesine ihtiyaç yoktur. Biz ayçiçek buğday ekeriz buğday da % 27 ayçiçek de % 13 gibi geçen yıla göre fiyatlarda artış var ama enflasyon % 65 biliyoruz bunu biz çiftçi olarak yeterince öşür ödemiş olmuyor muyuz devlete . Hatta temmuz da mazot 24 TL şimdi kaç para oldu biz eve ekmeği götürürken zorlanır durumda iken çıkıp bu tartışma biraz bana farklı geldi yazma gereği duydum bunu unutmayınız ki İslam da bir elin verdiğini diğer elin görmemesi bilmemesi kuralı vardır . Yaptığınız hayırları yaradan yüce hak görür ve bilir bu yüzden hocaymış hacıymış bırakın ne dediğini biz Müslümanların Allah ile görüşüp yaşaması konuşması için bize hoca moca lazım değil elinizi açın semaya bakın Allah sizi görür duyar ve hakkınızı mutlaka verir iyi akşamlar iyi forumlar .
Tarım ürünlerinin zekatı farklı, hayvanların zekatı farklı, malın / paranın zekatı farklı. Bunların oranları ve şartları farklıdır. Tarım ürünlerinde zekat vermekle, eğer para, altın vb malınız ( nisab miktarının üzerinde ise) varsa ayrıca zekat vermeniz gerekir.

Devletin aldığı vergi ile zekat farklı şeylerdir, vergi verdiğiniz de zekat yükümlülüğünüz ortadan kalkmaz.

Ayrıca Zekat'ın farz olabilmesi içinde kişinin zengin olması (Malın nisap miktarına ulaşması) gerekir. Yani İslamiyet nasıl ki Zekat ibadeti ile, fakire yardımlaşmayı/desteklemeyi emretmişse, zengin olan kişiyi de makul ve taşınabilir bir sorumluluk yükler.
 

Benzer Konular