Zeytinyağında Türk tsunamisi

12.06.2014 - 02:30 | Son Güncelleme: 11.06.2014-23:19

Milliyet.com.tr »

Zeytinyağında Türk tsunamisi
Zeytinyağı üreticisi ülkeleri bir araya getiren Uluslararası Zeytin Konseyi’nde dönem başkanı olan Türkiye’nin zeytinyağı ifadesinin yeniden tanımlanması için verdiği teklif tsunami etkisi yarattı

Duygu Erdoğan

Zeytin ve zeytinyağı üreticisi ülkeleri bir araya getiren Uluslararası Zeytin Konseyi’nde (IOC) adeta bir Türk tsunamisi yaşanıyor. IOC’nin dönem başkanlığını Tunus’tan devralan Türkiye’nin zeytinyağıyla ilgili devrim niteliğindeki önerileri Gündem yarattı.
Türkiye’nin tüketicilerin aldatılmasının önüne geçilmesi için tek başına ‘zeytinyağı’ kategorisinin kaldırılması ya da en azından gözden geçirilmesine yönelik girişimi bazı yabancı sektör yayınlarında ‘tsunami’ ifadesiyle yer aldı.
Hırvatistan’daki son konsey toplantısında Türkiye’nin getirdiği öneriler zeytinyağı üreticileri arasında tartışılıyor. Türkiye öncelikle, zeytinyağı teriminin yeniden tanımlanması taraftarı. Buna gerekçe olarak karışımların dahi zeytinyağı adı altında satılabilmesi gösteriliyor.

‘Light, saf kalksın’
Ayrıca Türkiye ‘saf’ veya ‘light’ olarak tanımlanan zeytinyağlarının da tüketiciyi yanlış yönlendirdiği ve bunların da kaldırılması gerektiği görüşünde. Zeytinyağında ‘dengeli’ ifadesinin de yüksek yoğunluklu acı ve keskin olarak değiştirilmesi de Türkiye’nin istekleri arasında.
Türkiye, sofralık zeytinde ürün sınıflandırmasının ‘işleme şekillerine’ göre yapılmasını talep ediyor. Bunun yanında Avrupa Birliği’nin (AB) ‘çoğunluk’ hegemonyasını da kırmak için de çalışılacak. Uluslararası Zeytin Konseyi’nin 17 üyesi var. Bunlar Türkiye’nin de aralarında olduğu 16 ülke + Avrupa Birliği (AB). İtalya, İspanya ve Yunanistan gibi önemli zeytin üreticileri konseyde AB koltuğunda temsil ediliyor.

‘Küçük ülkeler konu mankeni’
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Mustafa Sepetçi, başkanlığın tarafsız bir süreç olduğunu vurgulayarak, “Burası uluslararası ticaretin merkezi. Üyelerin kısa vadeli planları var. Yani ülke çıkarlarına ağırlık veriyorlar. Biz daha uzun vadeli planlar için çalışmak istiyoruz. Başkanlık Türkiye’nin tanıtılması, zeytin ve zeytinyağı ürünlerinin gösterilmesi için de iyi bir arena” diyor.
AB’nin konseyde hegemonyası olduğunu vurgulayan Sepetçi, küçük ülkelerin konu mankeni gibi algılandığını ve bunun değişmesi için çalışacaklarını dile getiriyor.

‘Light zeytinyağı riviera demek’
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkan Vekili Davut Er, zeytinyağının ‘saf’lık özelliğinin korunması için çalışmalar yaptıklarını belirterek, “Zeytinyağının saf olma özelliği var. Light deyince ise riviera zeytinyağından bahsediyoruz. Amerika gibi ülkelerde aromatik yağlar var. Limonlu, biber soslu gibi. Bunlar saf değil. Karışım. Bunların üzerine saf zeytinyağı yazılamaz.

Karışım olduğu yazılır ve bu şekilde saf olmadığı anlaşılmış olur. Bunu da ‘saf kabul edelim’ talebi olan ülkeler oldu. Böyle toplantılarda çok açık konuşulmaz, o yüzden isim veremeyeceğim ama üzerine elbette aromalı olduğu yazılmalı” diyor.
 

Benzer Konular