Allahını seversen gel çiftçilik yap. Sonra konuş. hayatı boyunca toprağa eli değmemiş takım elbiseli dostum. zaten köylüyü hep köy görmemişler batırdıBuğra Yıldırım link=topic=49666.msg872366#msg872366 date=1395884454' Alıntı:çiftçi nasıl daha çok kazanır sorusuna;
çiftçiliği bırakmak ve hükümeti eleştirmekten öte cevabı olmayan insanlar daha çok kazanamaz.
Herkesin kooperatif ve birliklere ihtiyaç duydugu ama kimsenin sorumluluk almadığı, genele hizmet için enerji harcamadığı topluluklar muvaffak olamaz.
Istanbuldan sallamak kolay diyebilirsiniz ama bazı sorulara cevap vermeden çiftçinin daha fazla kazanası mümkün değil gibi görünüyor.
Çiftçilik bir meslek mi?
Çiftçi olmak için hangi vasıflara sahip olmak gerekir?
Yılda kaç gün çiftçilik işleriyle uğraşıyorsunuz, bunun dışındaki zamanlarda ne yapıyorsunuz?
Babanızın, dedenizin ekmedigi kaç ürün denediniz?
Ne kadar araştırıp, ne kadar okuyorsunuz? Bölgenizdeki üniversitelerin çalışmalarını takip ediyor musunuz?
Vs vs...
iyi bir lise kazanmak için ders çalış, üniversite kazanmak için ders çalış, ailenden uzakta (izmir) 5 yıl geçir, sonra istanbula dön ve çalışmaya başla. işe gitmek için 1 buçuk saat eve dönmek için 2 saat yol yap, çünkü işine yakın bir evin olursa kirayı ve doğalgaz faturanı aynı anda ödemen mümkün değil(halbuki anaokulu hariç 17 yıl eğitim hayatı ve son bikaç senedir açık öğretim var). 3 yıl boyunca çalış ve işe giderken giymen gereken takım elbiselerinden başka yatırımın olmasın. Hangisi daha zor?
Uzun zamandır ciddi ciddi dededen kalma arazileri ekip bicmeyi düşünüyorum, devamında da hayvancılık ama içine doğduğum şehir hayatı alışkanlıklarından ve sosyal çevremden vazgeçmek beni yavaşlatan unsurlar.
Eger ben çiftçi olabileceğimi düşünüyosam ya ben safım yada ülkem çiftçisi işini iyi yapmıyor. Çünkü ben mühendislik okumuşken, doktorluk yapma hayali kurmuyorum. O zaman düşünmesi gereken birileri var demektir.
Buğra Yıldırım link=topic=49666.msg872366#msg872366 date=1395884454' Alıntı:çiftçi nasıl daha çok kazanır sorusuna;
çiftçiliği bırakmak ve hükümeti eleştirmekten öte cevabı olmayan insanlar daha çok kazanamaz.
Herkesin kooperatif ve birliklere ihtiyaç duydugu ama kimsenin sorumluluk almadığı, genele hizmet için enerji harcamadığı topluluklar muvaffak olamaz.
Istanbuldan sallamak kolay diyebilirsiniz ama bazı sorulara cevap vermeden çiftçinin daha fazla kazanası mümkün değil gibi görünüyor.
Çiftçilik bir meslek mi?
Çiftçi olmak için hangi vasıflara sahip olmak gerekir?
Yılda kaç gün çiftçilik işleriyle uğraşıyorsunuz, bunun dışındaki zamanlarda ne yapıyorsunuz?
Babanızın, dedenizin ekmedigi kaç ürün denediniz?
Ne kadar araştırıp, ne kadar okuyorsunuz? Bölgenizdeki üniversitelerin çalışmalarını takip ediyor musunuz?
Vs vs...
iyi bir lise kazanmak için ders çalış, üniversite kazanmak için ders çalış, ailenden uzakta (izmir) 5 yıl geçir, sonra istanbula dön ve çalışmaya başla. işe gitmek için 1 buçuk saat eve dönmek için 2 saat yol yap, çünkü işine yakın bir evin olursa kirayı ve doğalgaz faturanı aynı anda ödemen mümkün değil(halbuki anaokulu hariç 17 yıl eğitim hayatı ve son bikaç senedir açık öğretim var). 3 yıl boyunca çalış ve işe giderken giymen gereken takım elbiselerinden başka yatırımın olmasın. Hangisi daha zor?
Uzun zamandır ciddi ciddi dededen kalma arazileri ekip bicmeyi düşünüyorum, devamında da hayvancılık ama içine doğduğum şehir hayatı alışkanlıklarından ve sosyal çevremden vazgeçmek beni yavaşlatan unsurlar.
Eger ben çiftçi olabileceğimi düşünüyosam ya ben safım yada ülkem çiftçisi işini iyi yapmıyor. Çünkü ben mühendislik okumuşken, doktorluk yapma hayali kurmuyorum. O zaman düşünmesi gereken birileri var demektir.
dostum 'damdan düşenin halinden damdan düşen anlar davulun sesi uzaktan hoş gelir herkes kendi işini yapsın çiftçi kesimi bu ülkeye ürün kazandırıyor peki üst tabaka memurlar ne kazandırıyor maddi olarak peki sen ne kazandırıyorsun anca lak lak bu çiftçiyi çiftçiliği sadece meslek olarak görenler bu hale getirdi ÇİFTÇİLİK MESLEK DEĞİL, YAŞAM BİÇİMİDİR dostum...Buğra Yıldırım link=topic=49666.msg872366#msg872366 date=1395884454' Alıntı:çiftçi nasıl daha çok kazanır sorusuna;
çiftçiliği bırakmak ve hükümeti eleştirmekten öte cevabı olmayan insanlar daha çok kazanamaz.
Herkesin kooperatif ve birliklere ihtiyaç duydugu ama kimsenin sorumluluk almadığı, genele hizmet için enerji harcamadığı topluluklar muvaffak olamaz.
Istanbuldan sallamak kolay diyebilirsiniz ama bazı sorulara cevap vermeden çiftçinin daha fazla kazanası mümkün değil gibi görünüyor.
Çiftçilik bir meslek mi?
Çiftçi olmak için hangi vasıflara sahip olmak gerekir?
Yılda kaç gün çiftçilik işleriyle uğraşıyorsunuz, bunun dışındaki zamanlarda ne yapıyorsunuz?
Babanızın, dedenizin ekmedigi kaç ürün denediniz?
Ne kadar araştırıp, ne kadar okuyorsunuz? Bölgenizdeki üniversitelerin çalışmalarını takip ediyor musunuz?
Vs vs...
iyi bir lise kazanmak için ders çalış, üniversite kazanmak için ders çalış, ailenden uzakta (izmir) 5 yıl geçir, sonra istanbula dön ve çalışmaya başla. işe gitmek için 1 buçuk saat eve dönmek için 2 saat yol yap, çünkü işine yakın bir evin olursa kirayı ve doğalgaz faturanı aynı anda ödemen mümkün değil(halbuki anaokulu hariç 17 yıl eğitim hayatı ve son bikaç senedir açık öğretim var). 3 yıl boyunca çalış ve işe giderken giymen gereken takım elbiselerinden başka yatırımın olmasın. Hangisi daha zor?
Uzun zamandır ciddi ciddi dededen kalma arazileri ekip bicmeyi düşünüyorum, devamında da hayvancılık ama içine doğduğum şehir hayatı alışkanlıklarından ve sosyal çevremden vazgeçmek beni yavaşlatan unsurlar.
Eger ben çiftçi olabileceğimi düşünüyosam ya ben safım yada ülkem çiftçisi işini iyi yapmıyor. Çünkü ben mühendislik okumuşken, doktorluk yapma hayali kurmuyorum. O zaman düşünmesi gereken birileri var demektir.
Sempatiq1 link=topic=49666.msg892779#msg892779 date=1400753870' Alıntı:Yerinden Oynamayacaksın Hele Bide Şu Komşu Şunu Almış Bende Niye Yok Dersen Borçtan Kurtulamassın. Ķısa Ve Öz
Orn123 link=topic=49666.msg974501#msg974501 date=1424637864' Alıntı:Yorumların hepsini okudum neredeyse, çoğu kişi bıkmış çiftçilik yapmaktan.
İlk önce nasıl kazanırız değil de neden kaybediyoruz bunu tespit etmek lazım. Devletin politikasının olmaması en büyük sebeplerden biri. Bunu seçimlerde değiştirme imkanımız var. Ama çuvaldızı kendimize batıralım biraz da. Mesela bizim köyde köyün bir yarısı diğer yarısına küs. Neden çıkarlar çatışmış. Millet birbirinden soğumuş, kıskançlık almış yürümüş ve daha bir sürü şey.. Eski imece olayı kalmamış hiç bir yerde. Herkesin evinde traktör var herkesin ayrı ekipmanı var. Olmayan da alıyor zaten çünkü başkasına yaptırsa yaptırdığı adam çok para istiyor. İmece olayı olmadığından böyle. Oysa traktörü olan adam olmayana yardım etse yarın da traktörü olmayan adam ona yardım edecek.
Bir de masrafa boğmak derler bizim burada. Gereksiz masraf çıkartıyoruz sürekli. Örneğin traktörünü değiştirmesi gerekiyor diyelim. Ya gereğinden güçlü(dolayısıyla masraflı) bir traktör alıyor ya da eski bir traktör alıyor ama o traktör de işine yaramıyor. Yani çiftçi araştırmıyor. Hesap yapmıyor. Bizim köyde adamın 50 dekar arazisi var 55 bg traktör bile fazlayken gidip 75 bg traktör alıyor. Hadi aldın diyelim o traktörü kullanmıyor.
Hayvanları olan yemini satın alıyor. Ekim yapan anızını yakıp sütünü yoğurdunu etini satın alıyor. Halbuki hayvancılık yapan yemini ekse, tarım yapan da 10 hayvan baksa bu masraflardan kurtulacak.
Satacağı ürün için pazar araştırması yapmıyor. 'Bizim buğdayı falanca aldı.' 'E biz de ona satalım madem.' Satma arkadaşım satma! Git araştır en iyisini bul! Al defteri eline hesap yap! Nerdeeeee? Akşam oldu mu köylü kahvede! Yapma arkadaşım bunu otur hesabını kitabını denkle.
Toprağı dinlemiyoruz. Gelişi güzel gübre atıyoruz. Toprağın ne istediğine bakmıyoruz. Tabi bunda yönetimin suçu da var. Tarım laboratuvarı köye 150 km. Nasıl gidecek adam tarlasını hayvanını bırakıp?
Suyu israf ediyoruz. Yavaş yavaş öğrensek de hala salma su kullanıyoruz. Suyu israf edip susuz kalıyoruz. Geleceği düşünmüyoruz.
Kooperatifleşmeyi bırak kooperatifin ne olduğundan haberimiz yok. Mesela ben, köyün kooperatifi iflas ettirildi bir kaç hırsız yüzünden. Ben belli bir yaşa kadar kooperatifi kötü bir şey olarak gördüm hep. Ben araştırıp öğrendim. Ya köyün diğer insanları hala kötü olarak biliyorlar. Eğitimi artırmamız lazım.
Danışmaktan korkuyoruz. Hayvanımız varsa veterinere tarlam varsa ziraat mühendisine danışmıyoruz. Faydalanmıyoruz onlardan. Daha yardım etmek isteyene akıl veriyoruz. Küstürüyoruz kendimize.
Şimdilik bunlar aklıma gelenler.. Aklıma geldikçe yazmaya devam edeceğim..
ELPRESACANARİO link=topic=49666.msg974556#msg974556 date=1424647677' Alıntı:Aynen katılıyorum. Bizim köyde yaşayan adam marketten yumurta alıyor. Şaka gibi ama gerçek. Tavuk da besliyor ama tavukların nereye yumurtladığı belli değil. Elindeki imkanlarla iyi kötü bir yer yapsa tavuk oraya yumurtlayacak. Buzağı oluyor buz gibi yerde durmuş sabaha kadar, kıpırdayamıyor hayvan ölecek. Bir de erkek hayvan, angus melezi. Angus sperması atmasını da ben önermiştim. Bu buzağı adamın geleceği, gelir kaynağı ama umrunda değil sanki. Çıkarın içeriden dedim. Aldım güneşe filan koydum, süt getirttim, üzerini filan örttüm. Masaj yapa yapa hayvanı ayağa kaldırdım. Adamlara veteriner çağır diyorum, benden iyi veteriner mi var diye dalga geçiyor bir de. Sonra da köyde hayat yok diyor bana. Sen hayvana zulüm edersen, haline şükür etmez bir de söve söve iş yaparsan olmaz tabi.
Su meselesi aynı dediğin gibi. Yeminle söylüyorum köyün neresini kazsak su çıkar. Ama bereket yok. Millette bir su kavgası, gizli gizli vanalar açma. Adam bahçeye salmış suyu kol gibi hortumlarla Ankara ' ya gelmiş düşün. Köyün deposunda filan su kalmadı. Baktık adamın bahçeden taşmış. Böyle yapılırsa bereketi olur mu suyun? Sulu köyde susuz yaşıyoruz.