stulu link=topic=68947.msg785862#msg785862 date=1381961182' Alıntı:
baştan sona tüm yazılanları okudum. ben öğretmenim eşim hemşire yıllık gelirimiz Allah bereket versin 65000 lira civarında yılbaşından sonra inşallah 70 000 liranın üzerinde olacak. Evimiz, arabamız, traktörümüz, İzmir ' e zeytin bahçemiz, Eskişehir ' de tarlamız var içine 48 metre kare ev yaptık. babamı emekli yapmak ve borçlarını ödemek için yaklaşık 70.000 lira kadar ödeme yaptım. Çiftçiliği sadece paramı değerlendirmek ve zevk için yapıyorum. Ben buğday tarımı yapıyorum. Hiçbir kalemde veresiye ve borç kullanmıyorum. param varsa ekiyorum gübre atıyorum yoksa ekmiyorum. Parça parça ödeme yapıyorum ve toplu para alıyorum. dekardan 150 kg buğday alırsam elime toplu para geçmiş oluyor, ama kendi emeğimin karşılığını alamıyorum. 150 kilonun üzerinde aldığım her ürün bana para kazandırır. Çünkü benim çiftçilikten gelecek paraya ihtiyacım yok. Yani ben çiftçilikten kazandığım para ile evime ekmek götürmeyeceğim, çocuğuma elbise almayacağım, okutmayacağım çünkü bunlar için zaten gelirim var. Ben paramı bankada değerlendirsem bu kadar kazanamam. Bu sene nasip olursa 70 dekar yer ekeceğim. Yaklaşık olarak 1500, liralık tohum, 1280 liralık gübre, 450 liralık mazot aldım, 1000 liralık mazot parası kitabın içinde bekliyor. 70 dekarın icarı 2100 kg buğday parası yaklaşık olarak 1300 lira, biçer parası yaklaşık olarak 1100 lira tutuyor. İlaçlarım ve yaprak gübresi geçen seneden var. Eğer 1000 liralık bahar gübresi de atarsam yaklaşık olarak 7000 lira para harcamış olacağım. Eğer ben nasip olurda 2014 yılında 8000 liralık buğday satarsam % 10 ' un üzerinde kazanacağım ve elime toplu bir para geçecek. Be bu işi sadece hafta sonlarını kullanarak yapabiliyorum. Benim çevremdeki çiftçiler senede toplam 15 gün çalışıyor, nasıl mı senede 4 gün nadas, 5 gün ekim, 2 gün gübre 1 gün ilaç, 3 gün biçim 1 gün satım. Dünyanın hiç bir yerinde 350 gün yatan insan para kazanamaz. Köyde yaşıyor, çiftçi kapısında bir tavuk bile yok yumurtayı, sütü, ekmeği, bulguru, hazır çorbayı, bakkaldan domatesi, biberi pazardan alırsan buğdayı 5 liradan satsan, mazotu 1 liradan aslanda bu işin bereketi olmaz. çünkü şimdi buğdayın kilosu 60 kuruş ekmeğin kilosu 2 lira 80 kuruş. sen buğdayı 5 liradan satarsan ekmeğin kilosunu 20 liradan aşağı alamazsın.
gelelim devlet memurluğunun rahatlığına, eğer kul hakkına inanıyorsan dünyanın en ağır işi devlet memurluğudur. Çünkü aldığın her kuruşta yediğin her lokmada tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Ben bir devlet memuru olarak görevim insanlara hava atmak, onları küçük görmek eziyet etmek değil insanlara hizmet emek onlara yardımcı olmak işlerini kolaylaştırmak. Benim mesleğimin var olma sebebi halk, eğer devlet, öğrenci varsa öğretmen, çiftçi varsa ziraat mühendisi, hasta varsa doktor atıyor. Siz hiç öğrencinin olmadığı okulda öğretmen gördünüz mü.
benim okulumda 450 öğrenci var hepsi bize zimmetli, düşer kolunu incitir, elini keser, düşer acile götürürsün sıfır arabanın koltuğu kan olur, okuldan kaçar, onu bulmak, ailesine teslim etmek senin görevin, okula yardım gelir yardıma en çok ihtiyacı olanı belirlemek adil bir dağıtım yapmak, ağır bir vicdani yük.
Çok uzattım son bir kaç cümle ile bitireyim. geçen sene bu zamanlar iki tane 7. sınıf öğrencisi koşarak teneffüse çıkıyor. bunları çağırdım oğlum koşmadan adam gibi yavaş yavaş oynayın dedim. aradan 5 dakika geçmeden çocuklardan birisi ağlayarak iki öğrencinin kollarında odama geldi, hocam kalbim çok ağrıyor nefes alamıyorum, hemen 112 yi aradım, geldiler kalp atışlarında düzensizlik var, acile götürüyoruz. ailesine haber verdim, oğlunuz acile gitti kalp atışları düzensiz demek dünyanın en zor işi, Allahtan çocukta bir şey çıkmadı, ama o gün 2 saat içinde 38 senede beyazlayandan daha fazla saçım beyazlamıştır. Olay bu çocuklar benim odadan çıktıktan sonra tekrar koşmaya başlamışlar. birisi duvarın önündeymiş, diğeri onu yakalamak istemiş, duvarın önündeki çekilince diğeri tüm hızıyla duvara çarmış. ondan sonra kalbim ağrıyor, zor nefes alıyorum. Eğer çocuğa bir şey olursa derdini kime anlatırsın. Hiç olmazsa traktörün üzerinde bu stresleri atıyorum.