Buğday yaprak gübresi

Bugday derine ekilmiş ve toprak kaba kalmiş ben 30 yıllık eski mibzer ile ekiyorum (bi değişemedim) istesemde fazla derine ekemiyor garibim toprağı güzel hazırlayıp 3 4 cm gibi ekiyorum üzerine demir loğ yuvak silindir artık hangisi deniyorsa ondan çekiyorum hem çıkışlar homojen oluyor hemde erken ekilen bugday yaprak kök bakımından kışa sağlam giriyor lekeler element eksikliği yada büyük ihtimal mantarii hastalık

Atatürk'ün Çocukluk Anıları 3

KARINCALAR
Evlerinin bahçesinde gezip eğlenen Ahmet ile Ömer arasında bir tartışma çıktı. Anneleri şimdiye kadar pek çok hikaye anlatmıştı. Ömer, annem, karıncalar hakkında bir hikaye bilmiyordur, dedi.
Bunun üzerine Ahmet: Üstüne bastın kaldır ayağını. Annem, şimdiye kadar tilkidir, kuştur, kartaldır dedik hep hikaye anlatmadı mı? Gel gidelim, anne diyelim, karıncalar hakkında hikaye anlatır mısın? Eğer anlatamazsa ben de ne olayım?
Ömer'in tamam demesi üzerine annelerine gittiler. Anne, karıncalar hakkında hikaye biliyor musun? Biliyorsan anlat. Biz iki çocuk dört kulak seni ilgiyle dinleriz.
Zübeyde Hanım: Aman, çocuklarım! Çok hırslanmışsınız. Şu sandalyelere oturun da size karıncalar hakkında bir hikaye anlatayım.

Ahmet ile Ömer sandalyelere oturunca ayakta duran Zübeyde Hanım ellerini beline dayayıp karıncalar hakkında hikaye anlatmaya başladı: İnsanoğlu dünyada var olmazdan önce karıncalar vardı. Sevecen, hoşgörülü, iyi niyetli yaratıklardı. Kralları, kraliçeleri vardı. Sen ben kavgası yoktu. Kral, kraliçe olduk diye kendilerine saray yaptırmazdı. Halkın parasını ihtiyaçları için, kullanmazdı. Bunların yanında koruması yoktu. Halkın refah ve mutluluğu için, çalışacaksa kimden, neden korkacaktı? Neden saray yaptıracaktı? Sarayın etrafına neden kalın duvarlar çektirecekti? Saray içinde ve dışında neden yüzlerce koruma olacaktı?

Zübeyde Hanım anlatması bitince cebinden mendilini çıkarıp alnında biriken terleri sildi. Bir süre sessiz kaldı. Daha anlatacakları vardı da anlatmasa daha iyiydi. Şimdilik bu kadarı yeterliydi. Çocuklar, hikaye burada bitti, dedi. Ahmet ile Ömer, annelerine teşekkür ettikten sonra sokağa çıktı.
Ahmet: Ömer istersen arkadaşları bulup oyun oynayalım. Bu oyunda, ben bir ülkenin padişahı olacağım, sen de başka bir ülkenin kralı olursun. Kesinlikle sarayımız olmayacak, normal bir evimiz olsa yeter. Savaşmayacağız, barış içinde yaşayacağız, dedi.

SON

----------------------------------------------------------

BÜYÜK İSKENDER DE SAKALINI KESTİRİRDİ
Ali Rıza Bey işten döndü. Elini, yüzünü yıkayıp salona geçti. Oğulları Ahmet, Ömer ve Mustafa salona geçip babalarının karşısına oturdu. Oğullarının çevreden ve arkadaşlarından duyduklarına Ali Rıza Bey prim vermiyordu. Bu böyle olmuş, şu şöyle olmuş, tamam da bakalım bunlar doğru mu? Araştırmak lazım. Her söylenene inanmamak gerekir.

Bunun üzerine Ahmet: Baba, bildiğin gibi Osmanlı Ordusu genelde yarısı sakallı, yarısı sakalsız savaşa gidiyor. Arkadaşlar diyorlar, ordunun hepsi sakallı olsa kaybedilen savaşları kazanırdık.
Ali Rıza Bey: Bak oğlum, savaş güç, cesaret ve atılganlık ister. Sakal, adama bir şey kazandırmaz. Büyük İskender de sakalını kestirirdi. İskender, düşmanlar savaşta rakiplerini sakalından yakaladığı için, askerlerin de sakalsız olmasını isterdi. Yunanlılar ve daha sonra Romalılar, Mısır'ı işgal ettiklerinde rahip ve askerlerin saç ve sakallarını traş etmesinden etkilendiler. Yunanlı ve Romalılar da zamanla sakallarını kesmeye başladı.
Bunun üzerine Ömer: Baba yıl 1883. Senin söylediğine göre, ordumuz bu zamandan sonra yapacağı savaşlara sakalsız gitse zafer garanti midir?
Ali Rıza Bey: Bak Ömer, zafer garanti diye bir şey yok. Senin çaban ve kudretin savaşın sonucunu belirler. Daha önceden savaşın sonucu böyledir diye bir durum yok.
Ahmet: Baba, kafa saatinde zamanı ayarlayamadım. Bir örnek vermek istiyorum. Mustafa şu anda iki yaşında. Sence Mustafa'nın yaşayacağı hayat belirsiz mi?
Ali Rıza Bey: Belki de biz Mustafa'nın geleceği hakkında fikir yürütebiliriz. Sizden de çok başarı bekliyorum ama Mustafa'dan da çok başarı bekliyorum. Benim Mustafam büyük adam olacak. Daha önce yüz defa söyledim. Tarihe adını altın harflerle yazdıracak.

Bu sırada salonun kapısı açıldı ve Zübeyde Hanım içeri girdi: Haydi bakalım, nohut pişti tabağa düştü. Sona kalan dona kalır.
Savaşın galip geleni ve yenileni yoktu. Savaş berabere bitti. Önümüzdeki günlerde bu savaşın rövanşı olur muydu bilinmezdi. Şimdi bu savaşçılar kurt gibi acıkmıştı. Nohut yiyerek midesel açlıklarını giderecekleri gibi, konu üzerinde iz sürerek beyinsel açlıklarını gidereceklerdi.

SON

Atatürk'ün Çocukluğu - Ezgi Yayınları - Yayın Yılı: Aralık 1994

Kuzu kesmeden verimliliği arttırma yolları.

Burma kelimesinin izahını isteyen bir üye için yaptığım izahatı buraya da yapıştırıyorum:

--Burulma; igdiş etmek demek, yani; hayvanın hayalarına giden ve üremeye yönelik olarak kan akışını sağlayan damarların irtibatına mani olmaktır. Bu işlem hayvan henüz kuzu iken yapılırsa şayet, yaratılış itibari ile cinselliğe vereceği gücü bedeninin gelişmesine yönelir, böylece normal gelişiminin üzerinde bir büyüme gerçekleştir, daha iri daha semiz bir yapıya ulaşır. Cinselliği olmayan, iri yapılı olmakla beraber husyeleri fındık büyüklüğünde ve beyaz kalan bu hayvanımızın esasen gelişimi devam eden koç görünümlü bir kuzu gibi de değerlendirebiliriz. Zira bu gelişmişliğin yanı sıra başka bazı avantajlarda sağlanıyor. Mesela, etinin diğer koyunlar gibi ağır ve koyunsu kokmaması ve daha lezzetli olması.

Damızlık koyun yetiştiricisi olarak malumuzdur ki, sürü içerisinde koç sayısının fazla olma sebebi ile gebelik sürecinde sıkıntılar yaşanmaktadır. Yukarıda da belirttiğim üzere amiyane tabirle bir koçun yaptığını diğer koç bozabiliyor, yani gebelik sürecini baltalıyor. Bunun önüne geçmek için değişik tedbirler alınıyor. Hayvanların sürüden ayrılması, koçun ön tarafına önlük gibi bir engel koyulması vs. Ama üreme kabiliyetine sahip gelişmiş olan bir koçun sürü düzeninin sağlanması için iğdiş edilmesi ise bu önlemler arasında yer almamalıdır, çünkü; erişkinliğe erişmiş, koç olmuş bu hayvanın eti, kuzu iken iğdiş edilmiş olan gibi yumuşak ve lezzetli olmaz, aksine sert ve lifli olur.
Burma, yani iğdiş etme olayının koç iken değil de henüz kuzu iken yapılması gerektiğini bilmedikleri için, en başta daha kuzu iken ve tabii eti lezzetli iken erkek kuzuları elden çıkarmanın daha karlı olduğunu düşünerek hareket ederler ve ettiler de.
Bunun neticesinde kasaplık kuzu sektörü oluştu. Kuzu eti o kadar yaygınlaştı ki bu sadece erkek kuzularla kalmadı, dişi kuzularda kullanılmasına varacak düzeyde kuzu eti için yapılan bir kısım olarak memleketimize iyice yer etti.

Koyundan ziyade et ve süt bakımından keçi daha avantajlı görüldüğü için iğdiş edilmeleri bilindik bir husus olmakla beraber, koyunun genelde sürü halinde kolay beslenip yününden istifade edilmesi ve yukarıdaki sebeplerden kuzu eti olarak kıymete binmesi mevzu bahis olmakla beraber her iki tür de doğru planlama, uygun ırk seçimi ile daha da karlı hale getirilebiliyorlar.
Bu planlama içerisinde koyun etinin kokusu vs dez avantaj olarak görülen hususların izalesine de vesile olup veriminin arttırılması için, henüz kuzu iken değil de daha ileri zamanlarda daha karlı et üretimini sağlamak için erkek kuzulardan sürüde fazla olanları burabiliriz. Hem böylece dişi kuzularımızın da koyun olmadan, henüz kuzu iken kesilmesinin önüne bir nebze geçip üremelerinden istifade ederiz.--

MF 5S serisi Artıları Eksileri Arıza durumarı hk

Traktörü ekim sezonu boyunca kullandık açıkcası kusur bulmak zor tek kusuru Kırımı çok az , kubota dan sona bayagı zorlayıcı oldu. Bunun dısında hersey düşünülmüş kullanım konforu cok üst seviye, çekişi ve şanzımanı çok guzel. yol kullanımı özellikle harika ekipman arkada varken bile silkelemiyor yaylanma fonksiyonu devreye alıyorsun yolda 1500 -1680dd arasında 40-45kmh hızlarla taksi gibi gidiyosun ve gerçekten de ekonomik gidiyorsun yani biraz daha düşürürsen surati 38 lere falan hiç yakmıyor gibi yolda manuel modda kullanıyorum 4F alıp. rampalarda kesilmiyor sürat çok düşmüyor.Tarlada da traktör agır oldugu için arkadaki ekipmanın agırlıgı hiç etkilemiyor önü atma v.s. olmuyor . yakıtta ikilemelerde 600-700gr gibi . Şuan için çok memnunuz herkese bu konforda makine nasip olsun inş.

Bölgenizde kasaplık kuzularınızı nereye kestiriyorsunuz ?

8 senedir damızlık koyun yetiştiriciliği ve bunun yanısıra kasaplık kuzu ve kurbanlık toklu yetiştiriciliği yapmaktayız. sizin bu yazdıklarınızdan pek bişey anlamadım. burulmak nedir ilk başta bunu bi açıklarsanız sevinirim. ayrıca siz bu işi yapıyormusunuz yoksa makalelerden araştırmalardan bir görüş elde edip bu bilgilerle mi yazıyorsunuz bunları.
kuzu besisi ile alakalı bilgimi almak istiyorsunuz ?
Elbette. Burulma; igdiş etmek demek, yani; hayvanın hayalarına giden ve üremeye yönelik olarak kan akışını sağlayan damarların irtibatına mani olmaktır. Bu işlem hayvan henüz kuzu iken yapılırsa şayet, yaratılış itibari ile cinselliğe vereceği gücü bedeninin gelişmesine yönelir, böylece normal gelişiminin üzerinde bir büyüme gerçekleştir, daha iri daha semiz bir yapıya ulaşır. Cinselliği olmayan, iri yapılı olmakla beraber husyeleri fındık büyüklüğünde ve beyaz kalan bu hayvanımızın esasen gelişimi devam eden koç görünümlü bir kuzu gibi de değerlendirebiliriz. Zira bu gelişmişliğin yanı sıra başka bazı avantajlarda sağlanıyor. Mesela, etinin diğer koyunlar gibi ağır ve koyunsu kokmaması ve daha lezzetli olması.

Damızlık koyun yetiştiricisi olarak malumuzdur ki, sürü içerisinde koç sayısının fazla olma sebebi ile gebelik sürecinde sıkıntılar yaşanmaktadır. Yukarıda da belirttiğim üzere amiyane tabirle bir koçun yaptığını diğer koç bozabiliyor, yani gebelik sürecini baltalıyor. Bunun önüne geçmek için değişik tedbirler alınıyor. Hayvanların sürüden ayrılması, koçun ön tarafına önlük gibi bir engel koyulması vs. Ama üreme kabiliyetine sahip gelişmiş olan bir koçun sürü düzeninin sağlanması için iğdiş edilmesi ise bu önlemler arasında yer almamalıdır, çünkü; erişkinliğe erişmiş, koç olmuş bu hayvanın eti, kuzu iken iğdiş edilmiş olan gibi yumuşak ve lezzetli olmaz, aksine sert ve lifli olur.
Burma, yani iğdiş etme olayının koç iken değil de henüz kuzu iken yapılması gerektiğini bilmedikleri için, en başta daha kuzu iken ve tabii eti lezzetli iken erkek kuzuları elden çıkarmanın daha karlı olduğunu düşünerek hareket ederler ve ettiler de.
Bunun neticesinde kasaplık kuzu sektörü oluştu. Kuzu eti o kadar yaygınlaştı ki bu sadece erkek kuzularla kalmadı, dişi kuzularda kullanılmasına varacak düzeyde kuzu eti için yapılan bir kısım olarak memleketimize iyice yer etti.

Koyundan ziyade et ve süt bakımından keçi daha avantajlı görüldüğü için iğdiş edilmeleri bilindik bir husus olmakla beraber, koyunun genelde sürü halinde kolay beslenip yününden istifade edilmesi ve yukarıdaki sebeplerden kuzu eti olarak kıymete binmesi mevzu bahis olmakla beraber her iki tür de doğru planlama, uygun ırk seçimi ile daha da karlı hale getirilebiliyorlar.
Bu planlama içerisinde koyun etinin kokusu vs dez avantaj olarak görülen hususların izalesine de vesile olup veriminin arttırılması için, henüz kuzu iken değil de daha ileri zamanlarda daha karlı et üretimini sağlamak için erkek kuzulardan sürüde fazla olanları burabiliriz. Hem böylece dişi kuzularımızın da koyun olmadan, henüz kuzu iken kesilmesinin önüne bir nebze geçip üremelerinden istifade ederiz.

Umarım bir miktar daha açıklayıcı olmuştur.
Kuzu kesmeden verimliliği arttırma yolları. İsimli açtığım konu başlığından da istifade edebilirsiniz. Mesele bir miktar daha açığa kavuştuysa yeniden bu başlığa göz atabilirsiniz.

TARLA TİPİ KÜÇÜK AMA ETKİLİ TRAKTÖR HANGİSİ

2011 model Hattat A60 4x4 Modelini kullanıyoruz yıllardır Anahtar değmedi, taş gibi ara işlerde kullanıyoruz . Yakıt yok gibi ve gerektiğinde çekişide çok iyi alçak olduğu içinde bahçe traktörü ile tarla traktörü arası model diyebiliriz. düşük saatli temizi bulunursa alınabilir. her işi görür. dezavantajı yolda agır 30kmh..

Buğdayda Zabrus ilaçlaması için doğru zaman ve doz ne olmalı?

Biz genel de tohumdan giriyoruz 2 3 senedir baya faydalı oluyor Bayer kullanıyoruz genel de ama yine de ot ilacı ile birlikte atıyoruz vantex en iyisi bu konu da varsa mecburen atılmalı...Bunun tek nedeni var toprak sıcaklığı henüz yüksekken ekim yapılması bir de bu sene hep yağışlı bölge geneli o yüzden çalışıyorlar biz mesela henüz daha ekim bile yapmadık öyle duruyolar tarlalar 20 sine kadar da zor ekeriz

Koyuncuk Hakkında Pratik Bilgiler.

Amiyane tabirle "birinin yaptığını diğerinin bozmaması için" sürü içerisinde koç sayısını dengelemeye yönelik olarak hayvanların iğdiş edilmesi, kuzu iken değil de yetişkinliğe eriştikten sonra yapılınca hayvanın etinin sert ve lifli olmasının tecrübe edilmesi sebebi ile, henüz kuzu iken kesilmesine sebep olduğunu düşünüyorum.
Kendi açtığım başlığımda direkt olarak kuzu etinin israf edilmesi olarak ifade etmemiş olsam da memleketimizde kuzu etine rağbet sebebi ile kardan zararımızın çok fazla.
Kuzu etine en yakın seçenek olarak, hemen kesilmesindense erkek kuzuların burularak hayvanın yağlanması, iri ve semiz olması, etinin tatlanması başlığımda değerlendirmek istedim.
Konu başlında yer alan bir husus; normal kuzulara nispetle bu daha iri ve semiz olacak olan burulmuş bir kuzunun daha fazla yeme yönelmesine ilişkin olacak.
Şayet bilgi sahibi üreticilerimiz var ise, buradan veya "Kuzu kesmeden verimliliği arttırma yolları." isimli konu başlığından;
normal bir kuzunun koç oluncaya kadar periyodik olarak ne kadar yem tükettiği ve burulmuş bir kuzunun iri bir koç olana kadar tükettiği yem oranına dair (Yetişkinliğe ulaşıncaya kadar ve yetişkinliğe ulaştıktan sonraki dönemlerde) paylaşımda bulunurlarsa, yetiştirmek niyetinde olanlar hangi aralıkta besiye çekeceklerine dair fikir sahibi olabilirler.

Ayrıca, besicilerin verdiği röportajlarda; lezzet olarak kuzu eti her tür koyun türünde aynı olduğu, yetişkin olduktan sonra cinsine göre, yemlenmesine göre lezzetinin değiştiği söyleniyor. Bu minvalde;
burulmuş bir erkek kuzunun, yetişkin bir koç olduktan sonra etinin lezzeti, yemlenmesi ve hayvanın cinsine göre ne kadar değişiyor? Bilgi sahibi olan arkadaşlar katkıda bulunabilirler.

enfilasyon düşüyormuş, vatandaş bunu hissediyor mu..

Kim yapacak bunları?, kime yazıyon?, kimse yapmayacak, sadece senin bildiğin şeyler değil, yapacak kimse olmayınca bilmek fayda etmez, sonuç: altta kalanın canı çıkacak, bunları yapması gerekenlere bişey olmaz, bişey olmayacağı için yapmak zorunda değiller, meselenin özü bu.
TÜİK marketlerin indirim günlerini koklayarak yazarsa düşer 0 dahi gelebilir 😁

ekim hakkında..

Mibzer 20 ayak.Bugün yine eim yaptım teker izindeki olanları orta koldan biraz ayarladım ortadaki ayaklar fazla battı.5 oarmak kadar.yapacak bişiey yoık.mibzerin arkasındaki kapatıcalarıda bir tık indirdim.biraz topluyor ama lastik izine bir işekilde toprak atıyor.diğer ayaklardakiler ideal derinlikte.çıkışlarda 5 parmak derine gidenler geç çııkacak.Aslında mazot pahalı olduğu için tarla hazırlarken işçilikten kaçıyoruz.pulluk tiller ardından bazı yerlere diakaro çektim o yerlee mibzer tam oturuyor sıkıntı olmuyor.bir gün dursun merdane çekip toprağı basıp derinliği 3-5 santim daha düşürür merdane.
Ortada olanları yaylardan birer kademe kaldırmıyormusun. Gerçi mibzer fatklı benim çekilir tek disk 14 lü. Bende traktör teker izleri çok oluyor. O yuzden ortadaki disklerin demirini yayını iki kademe yukarı çektim çok iyi oldu.

Filtrele


Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt