28 Lİ MİBZER LASTİK SEÇİMİ

İkinci fotoğraftaki benim mibzer, o lastikler standart balon değil, biraz daha büyük ölçü ve tam ayarlı.tohum yatağı merdaneli şekilde hazırlanınca kaba tarlada bile yetiyor.
Geçmiş konularda lastik ebadını yazmışımdır
Bence traktör tip yerine düz taban daha iyi ama standart balon yetmez, biraz büyük balon olacak.

Bir de 3.50 metre çok, 3 metre anca sığıyor yola.
Evet ustam gördüm ebatını fln not aldım yalanlı merdaneli şekilde hazırlıycaz artık derin bırakıyor yoksa mibzer sizin ebat yeterli olur sanırım. Geçen yıl 24 lü aldım lastikleri küçük diye geri sattım kullanmadan o biraz küçük geldi bana o yüzden 28 li alayım diyorum yola sonuçta ikiside sığmıyor diğer tarlaların içinde geçiyoruz köy olarak sıkıntı olmuyor
İkinci fotoğraftaki benim mibzer, o lastikler standart balon değil, biraz daha büyük ölçü ve tam ayarlı.tohum yatağı merdaneli şekilde hazırlanınca kaba tarlada bile yetiyor.
Geçmiş konularda lastik ebadını yazmışımdır
Bence traktör tip yerine düz taban daha iyi ama standart balon yetmez, biraz büyük balon olacak.

Bir de 3.50 metre çok, 3 metre anca sığıyor yola.

Resimler ve ekler

  • B0B271BD-61FC-45F2-921D-CC4489730BC0.jpeg
    B0B271BD-61FC-45F2-921D-CC4489730BC0.jpeg
    537.7 KB · Görüntüleme: 0

Akaryakıta çifte zam

Süte zam yapılınca enflasyona sebep oluyomuş ama mazota durduk yere zam yaptıkça enflasyon artmıyomuş diyolar ama, vay be ne kültürlü eğitimli insanlar değilmi? Başka ülkede yok işte, ya kimler var onlarda, yalancı uğursuz haysiyetsiz eğitimsizler sayesinde halkları yüksek enflasyonla yaşıyolar, yıllık yüzde 2.30 yüzde 2.9 offf bitik adamlar bizi kıskanıyolar.

Bölgenizde kasaplık kuzularınızı nereye kestiriyorsunuz ?

Bir programda görmüştüm, çok basit, mandal gibi bir aparat yardımıyla dışarıdan müdahale ile kan akışı engellenerek yenidoğan kuzular kısırlaştırılıyordu. Hem erkek kuzuların sürüyü rahatsız etmeleri hem de birbirlerine ve kendilerine zarar verme olayını çözmesi açısından yapılması mantıklı bir işlem. Ama işte o aparat lazım bize.
Pense gibi bi aletle lastik atıyolar sıkıyor boynuz kuyruk vs düşürüyor

Steyr 8073 gerçekten de Ayna Mahruti kırıyor mu?

Kaç saat yaptı . Yada ne kadar zorlandı .
Bunlar önemli bir faktör
87 den 2007 e kadar bizim kendi 200 dönüm tarlamızı işledi üstüne köylüye havalı ile yer ekti mibzer ile yer ekti çayır biçme ile yer biçti silaj makinası ile silaj biçti. Arkadaşlar da ise yaklaşık 1200 saattir başağı kullanıyoruz 5 ton tanker çekiyor biçer tablosu taşıyor terazi ile tohum gübre taşıyor zorda kalırsak ağır şase goble bile çektiriyoruz geçen seneye kadar 1 tonluk pompa ile ilaç atıyordu.

Steyr 768 / 8073 mi Fiat 480/640 Mı?

Rampa aşağı yuk indirmesinin püf noktası fiatlarin arka dingillerinin cer dişli sisteminden kaynaklanır.
Başka bişey yok.motor kompresörü de şehir efsanesi.
30 yıl 640 kullanmış biri olarak yazıyorum.
Alakası yok. 80 66 LANDİNİ powerfarmda da cer var ama Tümosan 80 serisi , Fiat 780 640 480 70 56 gibi olmaz salar, çünkü eski fiatlardaki gibi helisel takviye şanzımanı yoktur. Buçuklu ZF tipi düz dişliden oluşur

BT Gold Power 3085 D İncelemesi

BT Gold genel olarak beğendim açıkçası, mekanik aksam ve ülkemizde yaygın olarak bilinen MF Uzel grup traktörler kullanan sürücüler ve bakım onarım yapan servisler için kullanım ve bakımını yapmak pek problem olmaz gibi.

BT Gold videolarında tanıtılan traktörlerde gaz pedalını beğendim açıkçası, onun haricinde yan bölge aydınlatma LED lambalar, arka cam silecek ve ön ağırlık uzatma sandık aparatı iyi düşünülmüş.

Bunun dışında kabin içi ergonomi yeterli diyorum. Aydınlatma anahtarı konumu, klima kontrol ünitesi konumu, sunroof güzel.
Kabinin içi söylediğim gibi geniş hocam , Uzel üretimlerine neredeyse tıpatıp benziyor , ustasını bulmak da çok zor olmaz dediğiniz gibi , tarlada deneme şansımız olursa onunla alakalı da bir video gelecek insAllah

Buğday yaprak gübresi

8 cm gibi derinlik bugday ekimi için çok derin bir ölçü kardeşleme yapamaz çıkışlar sıkıntı olur v.s
Ben patates hasadı sonrası hafif bi toprak işleme ile hazırlık yapıyorum kaz ayagı yada diskaro ile oluyor genelde hasat sonrası toprak yüzünün 2 cm altı tavlı oluyor çogu zaman fazla derin sürmeden tavı kaçırmadan hemen sürüm yapıp dönüme (1000 m2) 23 25kilo gelecek şekilde 3 4 cm derinlikte ekiyorum ve genelde ekim ayı içerisinde patates hasadı kalkınca hemen yapıyorum patates yerleri için taban gübresi kullanmıyorum 15 günde çıkışlar oluyor kar yagana kadar 4 5 yaprak olup sırayı kapatıyor normal nadas yerler içinde ekim ayı içinde toprak kuru olsa bile ekim yapıyorum kış bastırmadan önce yagış oluyor sıkıntı yaşamadım baharda da üre ot ilacı varsa fare zehiri atıyorum kurak yıllarda sulama yaptığım oldu yaprak gübresi verilir verime tabiki katkısı vardır ama bugdayın yerini düzgün hazırlayamassan yağmur durumu gübresi ilacı gerekli tüm bakımlarını iyi yapamaz isen yaprak gübresine umut bağlamak olmaz
Karşeleme dönemi ve hasat zamanı görselleri
hocam verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ediyorum bu sene de iş işten geçti, gelecek yıl hakkıyla yapacağız, ortaklı çalıştığımız için malesef her fikrimi doğru da olsa uygulama şansı bulamıyorum, bizim topraklarda ekili mahsulün üstüne yağmur yağınca toprağın üst kısmı kabuk tutuyor filizlendirmekten ziyade daha çok zarar veriyor, filiz ucunu dışarı atmadan toprak yağmur görünce filizlerin çıkışı zorlaşıyor bundan dolayı kuruya ekim yapamıyoruz, güneş çok yakıcı oluyor toprağın bir karışı kuruyor ve toprağın tavı da derinde kalıyor mecbur bu şekilde ekim yapıyoruz ama gelecek yıl sulama yapıp arkasına bir gün sonra tavlı toprağa ekim yapmayı düşünüyorum doğru olur mu olmaz mı bilmiyorum fakat bana mantıklı geldi.

Ekim 2025 Traktör Üretim Eylül 2025 Traktör satış adetleri

Malum markanın %3'lük pazar payıyla 9.sıraya gerilemesi çok manidar. Ar-Ge'ye yatırım yapmak, reklamcılık ve var olan kitlesinin önerilerini dinlemek yerine; "Zaten satıyoruz" diyip Türk çiftçisine teneke satanlar bugün olması gereken yerdeler.

Atatürk'ün Çocukluk Anıları 3

KARINCALAR
Evlerinin bahçesinde gezip eğlenen Ahmet ile Ömer arasında bir tartışma çıktı. Anneleri şimdiye kadar pek çok hikaye anlatmıştı. Ömer, annem, karıncalar hakkında bir hikaye bilmiyordur, dedi.
Bunun üzerine Ahmet: Üstüne bastın kaldır ayağını. Annem, şimdiye kadar tilkidir, kuştur, kartaldır dedik hep hikaye anlatmadı mı? Gel gidelim, anne diyelim, karıncalar hakkında hikaye anlatır mısın? Eğer anlatamazsa ben de ne olayım?
Ömer'in tamam demesi üzerine annelerine gittiler. Anne, karıncalar hakkında hikaye biliyor musun? Biliyorsan anlat. Biz iki çocuk dört kulak seni ilgiyle dinleriz.
Zübeyde Hanım: Aman, çocuklarım! Çok hırslanmışsınız. Şu sandalyelere oturun da size karıncalar hakkında bir hikaye anlatayım.

Ahmet ile Ömer sandalyelere oturunca ayakta duran Zübeyde Hanım ellerini beline dayayıp karıncalar hakkında hikaye anlatmaya başladı: İnsanoğlu dünyada var olmazdan önce karıncalar vardı. Sevecen, hoşgörülü, iyi niyetli yaratıklardı. Kralları, kraliçeleri vardı. Sen ben kavgası yoktu. Kral, kraliçe olduk diye kendilerine saray yaptırmazdı. Halkın parasını ihtiyaçları için, kullanmazdı. Bunların yanında koruması yoktu. Halkın refah ve mutluluğu için, çalışacaksa kimden, neden korkacaktı? Neden saray yaptıracaktı? Sarayın etrafına neden kalın duvarlar çektirecekti? Saray içinde ve dışında neden yüzlerce koruma olacaktı?

Zübeyde Hanım anlatması bitince cebinden mendilini çıkarıp alnında biriken terleri sildi. Bir süre sessiz kaldı. Daha anlatacakları vardı da anlatmasa daha iyiydi. Şimdilik bu kadarı yeterliydi. Çocuklar, hikaye burada bitti, dedi. Ahmet ile Ömer, annelerine teşekkür ettikten sonra sokağa çıktı.
Ahmet: Ömer istersen arkadaşları bulup oyun oynayalım. Bu oyunda, ben bir ülkenin padişahı olacağım, sen de başka bir ülkenin kralı olursun. Kesinlikle sarayımız olmayacak, normal bir evimiz olsa yeter. Savaşmayacağız, barış içinde yaşayacağız, dedi.

SON

----------------------------------------------------------

BÜYÜK İSKENDER DE SAKALINI KESTİRİRDİ
Ali Rıza Bey işten döndü. Elini, yüzünü yıkayıp salona geçti. Oğulları Ahmet, Ömer ve Mustafa salona geçip babalarının karşısına oturdu. Oğullarının çevreden ve arkadaşlarından duyduklarına Ali Rıza Bey prim vermiyordu. Bu böyle olmuş, şu şöyle olmuş, tamam da bakalım bunlar doğru mu? Araştırmak lazım. Her söylenene inanmamak gerekir.

Bunun üzerine Ahmet: Baba, bildiğin gibi Osmanlı Ordusu genelde yarısı sakallı, yarısı sakalsız savaşa gidiyor. Arkadaşlar diyorlar, ordunun hepsi sakallı olsa kaybedilen savaşları kazanırdık.
Ali Rıza Bey: Bak oğlum, savaş güç, cesaret ve atılganlık ister. Sakal, adama bir şey kazandırmaz. Büyük İskender de sakalını kestirirdi. İskender, düşmanlar savaşta rakiplerini sakalından yakaladığı için, askerlerin de sakalsız olmasını isterdi. Yunanlılar ve daha sonra Romalılar, Mısır'ı işgal ettiklerinde rahip ve askerlerin saç ve sakallarını traş etmesinden etkilendiler. Yunanlı ve Romalılar da zamanla sakallarını kesmeye başladı.
Bunun üzerine Ömer: Baba yıl 1883. Senin söylediğine göre, ordumuz bu zamandan sonra yapacağı savaşlara sakalsız gitse zafer garanti midir?
Ali Rıza Bey: Bak Ömer, zafer garanti diye bir şey yok. Senin çaban ve kudretin savaşın sonucunu belirler. Daha önceden savaşın sonucu böyledir diye bir durum yok.
Ahmet: Baba, kafa saatinde zamanı ayarlayamadım. Bir örnek vermek istiyorum. Mustafa şu anda iki yaşında. Sence Mustafa'nın yaşayacağı hayat belirsiz mi?
Ali Rıza Bey: Belki de biz Mustafa'nın geleceği hakkında fikir yürütebiliriz. Sizden de çok başarı bekliyorum ama Mustafa'dan da çok başarı bekliyorum. Benim Mustafam büyük adam olacak. Daha önce yüz defa söyledim. Tarihe adını altın harflerle yazdıracak.

Bu sırada salonun kapısı açıldı ve Zübeyde Hanım içeri girdi: Haydi bakalım, nohut pişti tabağa düştü. Sona kalan dona kalır.
Savaşın galip geleni ve yenileni yoktu. Savaş berabere bitti. Önümüzdeki günlerde bu savaşın rövanşı olur muydu bilinmezdi. Şimdi bu savaşçılar kurt gibi acıkmıştı. Nohut yiyerek midesel açlıklarını giderecekleri gibi, konu üzerinde iz sürerek beyinsel açlıklarını gidereceklerdi.

SON

Atatürk'ün Çocukluğu - Ezgi Yayınları - Yayın Yılı: Aralık 1994

Kuzu kesmeden verimliliği arttırma yolları.

Burma kelimesinin izahını isteyen bir üye için yaptığım izahatı buraya da yapıştırıyorum:

--Burulma; igdiş etmek demek, yani; hayvanın hayalarına giden ve üremeye yönelik olarak kan akışını sağlayan damarların irtibatına mani olmaktır. Bu işlem hayvan henüz kuzu iken yapılırsa şayet, yaratılış itibari ile cinselliğe vereceği gücü bedeninin gelişmesine yönelir, böylece normal gelişiminin üzerinde bir büyüme gerçekleştir, daha iri daha semiz bir yapıya ulaşır. Cinselliği olmayan, iri yapılı olmakla beraber husyeleri fındık büyüklüğünde ve beyaz kalan bu hayvanımızın esasen gelişimi devam eden koç görünümlü bir kuzu gibi de değerlendirebiliriz. Zira bu gelişmişliğin yanı sıra başka bazı avantajlarda sağlanıyor. Mesela, etinin diğer koyunlar gibi ağır ve koyunsu kokmaması ve daha lezzetli olması.

Damızlık koyun yetiştiricisi olarak malumuzdur ki, sürü içerisinde koç sayısının fazla olma sebebi ile gebelik sürecinde sıkıntılar yaşanmaktadır. Yukarıda da belirttiğim üzere amiyane tabirle bir koçun yaptığını diğer koç bozabiliyor, yani gebelik sürecini baltalıyor. Bunun önüne geçmek için değişik tedbirler alınıyor. Hayvanların sürüden ayrılması, koçun ön tarafına önlük gibi bir engel koyulması vs. Ama üreme kabiliyetine sahip gelişmiş olan bir koçun sürü düzeninin sağlanması için iğdiş edilmesi ise bu önlemler arasında yer almamalıdır, çünkü; erişkinliğe erişmiş, koç olmuş bu hayvanın eti, kuzu iken iğdiş edilmiş olan gibi yumuşak ve lezzetli olmaz, aksine sert ve lifli olur.
Burma, yani iğdiş etme olayının koç iken değil de henüz kuzu iken yapılması gerektiğini bilmedikleri için, en başta daha kuzu iken ve tabii eti lezzetli iken erkek kuzuları elden çıkarmanın daha karlı olduğunu düşünerek hareket ederler ve ettiler de.
Bunun neticesinde kasaplık kuzu sektörü oluştu. Kuzu eti o kadar yaygınlaştı ki bu sadece erkek kuzularla kalmadı, dişi kuzularda kullanılmasına varacak düzeyde kuzu eti için yapılan bir kısım olarak memleketimize iyice yer etti.

Koyundan ziyade et ve süt bakımından keçi daha avantajlı görüldüğü için iğdiş edilmeleri bilindik bir husus olmakla beraber, koyunun genelde sürü halinde kolay beslenip yününden istifade edilmesi ve yukarıdaki sebeplerden kuzu eti olarak kıymete binmesi mevzu bahis olmakla beraber her iki tür de doğru planlama, uygun ırk seçimi ile daha da karlı hale getirilebiliyorlar.
Bu planlama içerisinde koyun etinin kokusu vs dez avantaj olarak görülen hususların izalesine de vesile olup veriminin arttırılması için, henüz kuzu iken değil de daha ileri zamanlarda daha karlı et üretimini sağlamak için erkek kuzulardan sürüde fazla olanları burabiliriz. Hem böylece dişi kuzularımızın da koyun olmadan, henüz kuzu iken kesilmesinin önüne bir nebze geçip üremelerinden istifade ederiz.--

MF 5S serisi Artıları Eksileri Arıza durumarı hk

Traktörü ekim sezonu boyunca kullandık açıkcası kusur bulmak zor tek kusuru Kırımı çok az , kubota dan sona bayagı zorlayıcı oldu. Bunun dısında hersey düşünülmüş kullanım konforu cok üst seviye, çekişi ve şanzımanı çok guzel. yol kullanımı özellikle harika ekipman arkada varken bile silkelemiyor yaylanma fonksiyonu devreye alıyorsun yolda 1500 -1680dd arasında 40-45kmh hızlarla taksi gibi gidiyosun ve gerçekten de ekonomik gidiyorsun yani biraz daha düşürürsen surati 38 lere falan hiç yakmıyor gibi yolda manuel modda kullanıyorum 4F alıp. rampalarda kesilmiyor sürat çok düşmüyor.Tarlada da traktör agır oldugu için arkadaki ekipmanın agırlıgı hiç etkilemiyor önü atma v.s. olmuyor . yakıtta ikilemelerde 600-700gr gibi . Şuan için çok memnunuz herkese bu konforda makine nasip olsun inş.

Filtrele


Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt