Ekim 2025 Traktör Üretim Eylül 2025 Traktör satış adetleri

Sıfır traktör üretimi ve satışindaki durgunluk devam ediyor.

Çiftçinin alım gücü ve traktör piyasası hakkında siz ne düşünüyorsunuz?

Ekim 2025’te 3.194 adet traktör üretilmiş olup bir önceki yıla göre %45,9’luk bir azalma görülmektedir. Son 4 yılın ekim ayı verileri dikkate alındığında, 2025 yılındaki değişim - %54,8 seviyesindedir.

2025 yılının Ocak–Ekim döneminde 37.651 adet traktör üretilmiş olup, geçen yılın aynı dönemine göre %39,6’lık azalma olmuştur. Son 4 yılın Ocak–Ekim dönemi verileri dikkate alındığında 2025 yılındaki değişim - %44,8 seviyesindedir.

2025 Eylül ayında 2.659 adet (2024/2025 model) traktörün trafik tescil işlemi gerçekleşmiş olup, bir önceki yılın aynı ayına göre değişim - %46,5 seviyesinde olmuştur. Son 5 yılın eylül ayı verileri dikkate alındığında, 2025 yılında yüzde 52,6 azalma olmuştur.

2025 yılının Ocak-Eylül döneminde 30.090 adet traktörün tescili gerçekleşmiş olup geçen yılın aynı dönemine göre %35,9’luk azalma olmuştur. 2025 yılı Ocak-Eylül dönemini son 5 yılın verileriyle karşılaştırdığımızda ise değişim - %33,1 seviyesindedir.

Resimler ve ekler

  • Screenshot_20251114-201709_Adobe Acrobat.jpg
    Screenshot_20251114-201709_Adobe Acrobat.jpg
    87.4 KB · Görüntüleme: 34
  • Screenshot_20251114-201548_Adobe Acrobat.jpg
    Screenshot_20251114-201548_Adobe Acrobat.jpg
    85.9 KB · Görüntüleme: 33
  • Screenshot_20251114-201318_Adobe Acrobat.jpg
    Screenshot_20251114-201318_Adobe Acrobat.jpg
    86.4 KB · Görüntüleme: 32

  • Soru
Case maxpro arka sağ jant içinde yağ

Merhaba arkadaşlar. Bugün çift sürdüm akşam eve gelince fark ettim ki arka sağ tekerlek iç jant kısmında aşırı yağ vardı. Yolda gelirken sağ yan fren yapar gibi olmuştu traktör. Pullugun orta kolunu çok kisaltmistim tarladan çıkarken. Şanzıman yağı iki üç kilo kadar fazla idi.
Sorum şu ki fazla yağı atma mı olmuştur. Yıkadım her yeri kontrol ettim ama çatlayan patlayan birşey göremedim. Fazla şanzıman yağını traktör tahliye eder mi ederse nereden atar?

Atatürk'ün Çocukluk Anıları 3

ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUK ANILARI: KAPLAN
Selanik'teki evde Atatürk'ün abileri Ahmet ile Ömer konuşuyordu.
Ömer: Hayvanat bahçesinde kaplanların olduğu bölüme bir adam düşmüş. Kaplanlar, onu yemiş. Neden ama? Neden bir kaplan insanı yer?
Ahmet: Bunu ben de çözemedim. Kaplan insanların tutsağı ama insanı yiyor. Diğer insanların intikam alabileceğini düşünemiyor. İnsanlar, o kaplanı vurmuş. Herhalde kaplan bir geyiği veya insanı yiyecek olarak görüyor. İnsan bir dereceye kadar akıllı bir yaratık. Kaplanda bu yok. Kaplanda akıl olsa tutsak olmazdı.

-----------------------------------------------------------

YALNIZ KURT
Ali Rıza Bey ve Zübeyde Hanım'ın oğulları Ahmet ile Ömer çağdaş fikir ve düşünceyle donanmıştı. Önemli olan, karanlıktan kurtulup aydınlık yarınlara ulaşmaktı. Ben diyebilmekti. İnsan büyük, yüce, görkemli bir varlıktı. İnsan şansını kendi yaratır ve yarattığı dünyanın ilk hayranı olurdu. Şans bazen gelir, bazen giderdi. Önemli olan, şansını kendin için, kullanmaktı. Sen yeterli çabayı göstermez hayatın içine balıklama dalarsan , o bir bilinmez seni hayatın içinden çeker, alır, gökyüzüne savururdu. Doksan değil, yüz doksan yıl yaşasan sen sen olamazdın.
Ahmet ile Ömer, çocukların bu dünyadaki maceralarını yaşamadan erkenden dünyadan ayrılışlarının nedenini araştırmak üzere arkadaşlarına bir öneri sunmak düşüncesinde birleşerek evlerine girdi.

---------------------------------------------------------

AÇ KALAN ÇOK İNSAN VAR
Mustafa beş yaşındaydı. Annesi ile birlikte bakkala alışveriş için gitmişti. Evlerine yakın köşe bakkal vardı ama herkes oraya gitmezdi çünkü beşe aldığı malı ona satardı. Selanik'te bulunan iki bankanın ikisinde de hesabı vardı. Selanik'in en zenginiydi. Birkaç adım fazla yürürdün ve aynı malı dededen sekize alırdın. Sonunda Mustafa ile annesi, dedenin bakkal dükkanına varıp içeri girdi. Burası dört adıma dört adım bir yerdi. Sağlı sollu duvarda birkaç tahta raf vardı. Köşede peynir ve yoğurt bulunurdu ve onlar teneke içindeydi. Ekmek dolabı vardı, oradan istediğin ekmeği seçip alabilirdin.

Zübeyde Hanım bir kilo yeşil mercimek ve bir kilo nohut aldı. Ayrıca iki ekmek aldı. Parasını ödeyip Mustafa ile birlikte eve doğru yöneldi. Akşam yemeği olarak yeşil mercimek vardı. Yarında nohut. Bunlar Ali Rıza Bey'in en sevdiği yemeklerdi. İkişer tabak yemeden doydum demezdi. Darısı aç kalan insanların başınaydı. Aç kalan, açım diyen o kadar çok insan vardı ki.

-----------------------------------------------------------

AHMET'İN YAŞ GÜNÜ
Zübeyde Hanım erkenden kalkmış, yemekler yapmış ve yaş günü için, hazırlanmıştı. Bugün Ahmet'in 9'uncu yaş günüydü. Önce Ahmet uyandı: Anne, bugün benim yaş günüm. Benim için, pasta hazırlamışsın. Çok makbule geçti, dedi.
Zübeyde Hanım: Aman oğlum, ne demek? Sen yüz yıl yaşa. Ben sana her yaş gününde pasta hazırlarım, dedi.
Aradan zaman geçtikçe önce Ömer sonra Mustafa uyandı.
Ömer: Anne, bugün abim Ahmet'in yaş günü. İyi güzel de benim yaş günüm ne zaman olacak?
Zübeyde Hanım: Oğlum, senin yaş gününü kutladık ya? İki ay olmadı. Yıl dönsün, seneye dokuzuncu yaş gününü kutlarız, dedi.

O sırada Mustafa yanlarına geldi: Anne, benim yaş günüm ne zaman? diye sordu.
Zübeyde Hanım: Mustafa, senin yaş gününe zaman var. Hele ay bir dönsün. Yaş gününe kırk gün kaldı. ( İki ) yaşına basacaksın.
Ali Rıza Bey gümrük memuruydu. Selanik dışındaydı. Zübeyde Hanım üç oğluyla o gün neşeli vakit geçirdi. Güldü, eğlendi. Geleceğe umutla baktı. Oğullarıyla nice yaş günlerine ulaşmak dileğini tekrarladı.

---------------------------------------------------------

MAKBULE İLE NACİYE
Atatürk'ün kız kardeşleri Makbule ile Naciye Selanik sokaklarında geziyordu. Naciye söze şöyle bir giriş yaptı: Abla, ben bu Selanik'i çok seviyorum. İnsanları sevecen, hoşgörülü. Kimse kimseye höt demiyor, git demiyor. Yarım saattir sahilde geziyoruz, bize yan bakana rastlamadım. Demek ki, Türk'ü, bulgarı, rumu, ermenisi bir arada sorunsuz bir şekilde yaşayabiliyor. Kovsalar gitmem şu Selanik'ten.

Bunun üzerine Makbule: Çeşitli milletlerden insanlar rahatlıkla bir arada yaşar. Dinleri değişik olduğu için, aralarında husumet oluşuyor. Birbirlerinin inancına saygı gösterseler savaşlar olmaz. Dünya tarihindeki savaşların yüzde doksanı din yüzünden olanlardır.
Naciye: Ablam, bu neden böyle oluyor? Büyük çoğunluğu tek bir yüce yaratıcıya inanıyor.
Makbule: Onun orası öyle de peygamberleri farklı. Sonra gelen bir öncekinin gelişmişi oluyor. İnsanlar bunu fark edemiyor. Anne hangi dine mensupsa çocuk da o dinin taşıyıcısı oluyor. İstese de istemese de bağımlı kalıyor.
Naciye: İnsan her neye inanıyorsa bir başkasının inancına saygı göstermeli. O zaman devletler din üstüne bir yönetim biçimi kurmamalı. Devlet yönetiminde dinin yeri olmamalı. Din gönüllerde yaşamalı. Ben bu sonuca ulaştım.
Makbule: Tastamam, benim de anlatmak istediğim buydu.

---------------------------------------------------------

BİZ DE BALIK OLURUZ
Yıl 1867. Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım henüz on yaşındaydı. Babası Feyzullah Ağa ve annesi Ayşe Hanım ile birlikte Selanik'te deniz kıyısına balık avlamak için, gitti. Babası iki palamut veya bir kilo istavrit avlayıp öğle yemeğini kurtarma derdindeydi. Oltanın ucuna yem takmayı unuttuğu için, oltanın iğnesini gören balıklar açık denize kaçıyordu.

Bu arada Zübeyde anne ve babasını soru yağmuruna tutuyordu: Anne, biz niye balık tutuyoruz? Balıkların da canı var. Neden onların yaşama sevincini engellemek istiyoruz? Bugün balık yakalamasak aç kalmayız. Tutmak istediğiniz balıklar yaşamlarına devam eder. Onları hayattan söküp almak bize ne fayda sağlar? Balıklar şanslı olsun ve biz eve eli boş dönelim, ne dersin?

Annesi: Kızım, ben sana ne diyeyim? Söylediklerini baban da duyuyor. Herhalde bir süre sonra sana geri dönüşümü olacaktır.
Akşamüstü hava kararmaya başladığında Feyzullah Ağa oltasını sudan çıkardı. Bakın gördünüz mü, balıklar yemi yemişler ama oltaya yakalanmamışlar. Bugün balık yakalayamadık. Bir balık olsam ve denizde yaşasam diye bir düşünce aklımdan geçmiyor değil.
Bunun üzerine Ayşe Hanım: Aman bey, o nasıl söz? Sen balık olur gidersen biz ne yaparız? dedi.
Zübeyde, annesine döndü: Anne, biz de balık oluruz, babamın peşine takılırız. Ege Denizi ile yetinmeyiz, Akdeniz'e bile çıkarız, deyince annesi ve babası kahkahayla güldü.

SON

Atatürk'ün Çocukluğu - Ezgi Yayınları - Yayın Yılı: Aralık 1994

Kuzu kesmeden verimliliği arttırma yolları.

Memleketimizde küçük baş hayvanlardan kuzuların etlerinden istifade etmek oldukça yaygın. Erişkinliğe ermeden kesilerek etinden yeterince verimli alabilmenin yollarını arayalım.
Koyun etinin kokusuna maruz kalmadan en lezzetli hali henüz kuzu iken olduğu için rağbet çok. Peki verimli bir şekilde aynı neticeyi yetişkin hayvandan elde edebilir miyiz?
Henüz kuzu iken burma, yani iğdiş etmekle normal koçtan daha fazla verim alınabiliyor. Konu ile ilgili bir yazıdan alıntı ile kısaca belirteyim:

"Burma işleminde hayvanın yağlanması, iri ve semiz olması, etinin tatlanması gibi menfaatler kastedilmektedir.
Burulmamış koçların etleri yağsız, sert ve ağır kokulu olur. Bunun izalesi için koçlar, henüz kuzu iken burulup beslenebilirler.
Normal koçlara göre kuzu iken burulmuş koçlar, daha iri ve semiz olmakla beraber etlerinin daha lezzetli ve koyunsu kokmaması için bu işlemden geçirilebiliyorlar.
Fakat, kuzuluk'tan çıkıp, artık koç olduktan sonra burulanların etleri ise, sert ve lifli olurlar. Bunu anlamak için hayvanlara bakılır, kuzu iken burulan koçların husyeleri fındık büyüklüğünde ve beyaz kalırlar."

Özellikle memleketimizde, artık kuzu kesmenin yaygın olmasından kaynaklı ticari bir kaygıdan mı kaynaklanıyor bilemiyorum ama kuzuların burulmasına karşı bir ön yargı mevcut. Oğlak burmayı sorsanız yadırgamıyorlar ama kuzu burmak ile alakalı genel olarak itirazlara rastladım şahsen.

Yukarıdaki paragrafta yer alan bilgilerden çok daha fazlası vardır illaki. Mesela, bu işlemden geçen hayvanların normalden fazla irileşmelerinin yanı sıra normalden fazla yem tüketmeleri.
Her hâlükârda kuzu iken kesilmektense bir süre daha beslenip çok daha verimli hale gelmeleri tükettikleri yemleri fazlasıyla telafi edecektir diye düşünüyorum.

Ayrıca bu hayvanların kurbanlık olarak talep edilmeleri de mevzu bahis. Bununla ilgili de bir paragraf vardı alıntımlayım:
"Nisan ortaları, Mayıs gibi hayvan pazarlarında fiyatlar düşüyormuş. Yeri olup bakabilecek olan (mesela3-5 aylık ) burulmuş en aşağı 6 ayı doldurması Kurban Bayramına yetişecek şekilde bir kuzu bulabilirse alıp bakabilir. Kurbana kadar kurban edilecek boyutlara ulaşır. Kış aylarında sürüde fazla erkek kuzuları kendileri veyahut ilgili resmi mercilere baş vurup burduran hayvancılar, pazarlar da satışa sunabiliyorlarmış." (*)

Ülke ekonomisine katkı sağlamak, arz ve talep ilişkisini sağlamak için besiciler ile kuzu eti ile kebap vs yapıp satan lokantalarla konu ile alakalı malumat verilebilir.
Konu başlığı altında yorumlarla katkı sağlayabilirsiniz. Uygulama fırsatınız olursa şayet, normal bir koç ile kuzu iken burulmuş koçun resimlerini paylaşabilirsiniz.

Bu bilgilere ek olarak araştırmalara katkısı olması bakımından :
Normal bir kuzunun koç oluncaya kadar periyodik olarak ne kadar yem tükettiği ve burulmuş bir kuzunun iri bir koç olana kadar tükettiği yem oranına dair (Yetişkinliğe ulaşıncaya kadar ve yetişkinliğe ulaştıktan sonraki dönemlerde) paylaşımda bulunurlarsa, yetiştirmek niyetinde olanlar hangi aralıkta besiye çekeceklerine dair fikir sahibi olabilirler.

Ayrıca, besicilerin verdiği röportajlarda; lezzet olarak kuzu eti her tür koyun türünde aynı olduğu, yetişkin olduktan sonra cinsine göre, yemlenmesine göre lezzetinin değiştiği söyleniyor. Bu minvalde;
burulmuş bir erkek kuzunun, yetişkin bir koç olduktan sonra etinin lezzeti, yemlenmesi ve hayvanın cinsine göre ne kadar değişiyor? Bilgi sahibi olan arkadaşlar katkıda bulunabilirler.

(*) Burada dikkat edilmesi gereken husus; sürüdeki koç sayısını kuzu iken dengelemektir. İğdiş edilmiş hayvanın kuzu ve erişkin hallerinde işlem görmelerinin neticeleri ikinci paragrafta yer alıyor. Konunun başında yer alan menfaatleri temin etmek amacıyla kuzu iken iğdiş edilmesine müsaade edilirken, erişkinliğe erişmiş, üreme kabiliyetine sahip bir hayvanın iğdiş edilmesi dinen de mahsurlu görülmüştür. Erişkinliğe ulaştıktan sonra, sürüden ayırmak vs tedbirler almak icap eder.

Buğday yaprak gübresi

Merhaba arkadaşlar, buğdayda daha önce yaprak gübresi kullanmadım fakat kullanıldığını öğrendim ve haliyle önce ve sizlere danışmak istediğim daha önce buğdayda yaprak gübresi kullanmış arkadaşlara kafamı kurcalayan 3 soru sormak istiyorum;

1- Buğdayda yaprak gübresi olarak-NPK ve iz mineral takviyeleri + blackjak SC hümik asit gibi veya farklı kombo bir karışım kullanımı dekara verimi arttırır mı, arttırırsa ne kadar arttırır?

2- NPK elementlerinden hangileri buğdaya yapraktan verilmeli hangi formda verilmeli mesela azotu üre olarak eritip verebilir miyiz, buğdaya nasıl bir fayda sağlar?

3- iz mineraller için örneğin dissolvine zn- 15 şelatlı çinko kg fiyatı 900 tl başka yerli bir markanın çinko sülfat
%22 ürünü kg fiyatı 60 tl. %22'lik çinko sülfat çok daha ucuz fakat bu kadar fiyat farkı olması beni düşündürdü çinko sülfat ekonomik olarak 15 kat daha ucuz olduğu için çinko sülfat kullanmayı düşünüyorum bu formu bitki tarafından kullanılabilir mi işimizi görür mü?

Resimler ve ekler

  • zn.png
    zn.png
    168.5 KB · Görüntüleme: 6

ekim hakkında..

herkeze selam.Bayadır foruma girmiyordum ama size işişm düştü.Geçen gün buğday ekimi yaptık mibzerle.tohumu fazla derin olmasın diye ayar yaptık ama toprak tavlı olduğundan traktörün arka lastikleri izinde mibzerin balta ayakları yukarıda kalıyor ve kapatamadık.Bu sefer arka lastik izine batsın deyip ayarlayınca derine gidiyor.çıkış zor ve iyi olmuyıor.neyse yağmur gelecek diye birşey olmaz dedik ama arka lastiğin bastığı yerler açıkta kaldı.yağmurda kaydı.Dişli merdane çekeyim dedim gece gittim çekmeye aklıma gelmedi çektikten sonra sabah bakmaya gittiim diğer ekilen yerleride merdane biraz sardığı için tohumları dışarı çıkarmış.birazdaha derin ekseydim çıkmayacaktı onu hesap etmedim.çok saçma bir durum oldu.Geçen sene ektiğim derinlikte ekseydim bu sorun olmayacaktı.komedi gibi daha bitmedi.Karıncaları hesaba katmadık :D Deli gibi topluylar.Onlarında nasibi ama çok fazla topluyolar.Sonrasında bende gittim yere diskaro çektim yüzde 80 i kapandı tohumların.Yüzde 10 gibide patlamış tohumlar.Ama mısıryeri haliylen beton gibi oldu.üzerinde az bir toprak örtülü ama yine küçük kesekleri arasında tohumlar.34 dönüm yerde böyle bir hata yaptık.şimdi size sormak istediğim bu yerlere ne yapabiliriz?önümüze ayın 12 si gibi yağış gösteriyor ama tutmayacak gibi.yağış garanti geleceği zaman fırfırla biraz tohum saçsam 10 kg gibi zaten 20 kg attık mibzerle. üzerine merdane çeksek bastırsak yağışla beraber kurtarabilirmiyiz tarlayı.Birde siz nasıl yapıyorsunuz.Arka lastiğie deng gelen balta ayağını nasıl ayarlıyorsunuz.Makineyi birazdaha önemi yaslasak orta koldan nasıl yapalım.

Yeni dingilli römorkumuz Topal Ahmet

Önceki römorkta 6 ton tek dingil topal Ahmet vardı römork vardı 12 sene olmustu artık değişim istiyordu uyguna bunu aldik

Resimler ve ekler

  • IMG-20251105-WA0001.jpg
    IMG-20251105-WA0001.jpg
    203.9 KB · Görüntüleme: 70
  • IMG-20251105-WA0006.jpg
    IMG-20251105-WA0006.jpg
    73.4 KB · Görüntüleme: 70
  • IMG-20251104-WA0013.jpg
    IMG-20251104-WA0013.jpg
    166.5 KB · Görüntüleme: 67
  • IMG-20251104-WA0011.jpg
    IMG-20251104-WA0011.jpg
    151.1 KB · Görüntüleme: 72

enfilasyon düşüyormuş, vatandaş bunu hissediyor mu..

çalışanların, emeklilerin maaşları, aylıkları, asgari ücretle çalışan işçilerin ya da asgari ücretin biraz üstünde aylıkları olanların, 6 ayda ya da 1 yılda aylıkları sabit...
aylıklar sabit kalırken, enflasyon aşağı yukarı her ay 2.5%-%3,0 artmakta...
bunu emekliler, çalışanlar yaşıyor...
Ekim 2025 de bazı kalemlerde aylık enflasyon, %10-%15 olmuş (TV lerden)...

az gelirli, sabit gelirli vatandaşın hali malum...
bahane aramadan, durum düzeltilmeli...

marketlerde kasaplarda et satışı az, etler 5-7 günde kararıyor, bozuluyor...
verilen emeklere yazık...

satılık massey 35x 1963

merhabalar 6 aydır gezici muayene istasyondan randevu alamadığımız için çekme belgeli massey traktörü satacağım. her şeyi çalışıyor. kullanmayı düğündüğümüz için geçen yaz bütün bakımları yaptırdım ama miras mal olduğu için başıma bela oldu. belgeler benim adıma satışında sorun yok. fiyatta yardımcı olurum isteyene 5li yaylı satılacaktır.

Resimler ve ekler

  • IMG-20251028-WA0004.jpg
    IMG-20251028-WA0004.jpg
    208 KB · Görüntüleme: 156
  • WhatsApp Görsel 2025-10-30 saat 17.30.51_c71282eb.jpg
    WhatsApp Görsel 2025-10-30 saat 17.30.51_c71282eb.jpg
    212.6 KB · Görüntüleme: 123
  • WhatsApp Görsel 2025-10-30 saat 15.05.45_ed875944.jpg
    WhatsApp Görsel 2025-10-30 saat 15.05.45_ed875944.jpg
    321.4 KB · Görüntüleme: 136

Havuz Römork-Ventus Trailer Modeli

Topraktan kazanan, alın teriyle üreten herkese selam olsun 🌾🖐️
Uzun süredir üzerinde çalıştığımız Ventus Havuz Römork modelimizi sahaya çıkardık.
Bu römorku tasarlarken sadece kapasiteye değil, dayanıklılık, denge ve kullanım kolaylığına da odaklandık.

Ventus Römork olarak biz üreticiyiz ama aynı zamanda toprağın tozunu bilen insanlarız.
Bu römorku yapan eller de kullanan eller de aynı emeği veriyor.
📸 Görseller aşağıda.

Ne düşünüyorsunuz?
Sizce havuz tip römorklarda en önemli özellik hangisi olmalı ?
değerli yorumlarınızı bekliyoruz.

Resimler ve ekler

  • IMG_5359.JPG
    IMG_5359.JPG
    634 KB · Görüntüleme: 150
  • IMG-20251012-WA0018.jpg
    IMG-20251012-WA0018.jpg
    234.5 KB · Görüntüleme: 136
  • IMG-20251010-WA0048.jpg
    IMG-20251010-WA0048.jpg
    155.5 KB · Görüntüleme: 120
  • IMG-20251010-WA0009.jpg
    IMG-20251010-WA0009.jpg
    279.6 KB · Görüntüleme: 116
  • IMG_8837_edit_64312021409455.jpg
    IMG_8837_edit_64312021409455.jpg
    373.4 KB · Görüntüleme: 111
  • IMG_8780_edit_64280893382376.jpg
    IMG_8780_edit_64280893382376.jpg
    295.7 KB · Görüntüleme: 108
  • IMG_8817_edit_64257903131338.jpg
    IMG_8817_edit_64257903131338.jpg
    360.5 KB · Görüntüleme: 107
  • IMG_8819_edit_64227138546447.jpg
    IMG_8819_edit_64227138546447.jpg
    353.6 KB · Görüntüleme: 99
  • IMG_8822_edit_64204875444888.jpg
    IMG_8822_edit_64204875444888.jpg
    340.6 KB · Görüntüleme: 91
  • IMG_8823_edit_64191733739160.jpg
    IMG_8823_edit_64191733739160.jpg
    312.3 KB · Görüntüleme: 104

Filtrele


Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt