IRTEM F12 gübre serpme tutarsizlik


Hocam dumenleme var bizde de. Hangi markayi kullaniyosunuz hocam ? Dediginiz gibi oyle cizelgede tutmasi pek mumkun degil diyor herkes illaki arazide ufak tefek bi mudahele lazim oluyor sanirim
Ekermak galiba benim makine.
Hangi makine olursa olsun üzerine çizelge koyulduysa A4 testi ya da pet bardak testi gibi bir test sonucu o çizelge yapılmıştır ve çizelgedeki değeler yaklaşık olarak tespit edilmiştir.hangi gübreyi kaç metreye atar, kaç kg atar bunları hesaplamanın metodları var.uygulaması belki üç dört saat alır yani marka değeri taşıyan firmalar için çok zor değil.gübre kovası üreten firmalar bu testleri uygulayıp o çizelgeleri öyle hazırlıyor.
Sen 12 kg yerine 20 kg atmışsan kesinlikle gözden kaçırdığın bir nokta var.
 
Çok detaylı ayar isteniyorsa İrtem' lerde elektronik ekran ve kalibrasyon seçeneği mevcut. Sonradan makinaya eklenebiliyor. Hıza duyarlı olarak ve gübre normuna göre kendisi makinayı kalibre edebiliyor. İlla gramajlı iş yapmak istiyorsanız. O sistemi makinaya ekletebilirsiniz. Bunun daha bir üstü de Avrupa makina almak yine bu sisteme sahip. Onun dışında illa çizelge ile fark olacaktır.

1679563670939.png
 
Firmaya
Çok detaylı ayar isteniyorsa İrtem' lerde elektronik ekran ve kalibrasyon seçeneği mevcut. Sonradan makinaya eklenebiliyor. Hıza duyarlı olarak ve gübre normuna göre kendisi makinayı kalibre edebiliyor. İlla gramajlı iş yapmak istiyorsanız. O sistemi makinaya ekletebilirsiniz. Bunun daha bir üstü de Avrupa makina almak yine bu sisteme sahip. Onun dışında illa çizelge ile fark olacaktır.

Ekli dosyayı görüntüle 74691
Bunu firmaya bi sorayim Erkan abi . Evet her kullanici bunu soyluyor muhakkak tutarsizlik oluyormus
 
  • Beğen
Tepkiler: Mustafaşahin
Bende 3 yıldır bu makinayı kullanıyorum, kalite olarak deyim yerindeyse taş gibi, işlevsellik olarakta çok güzel ve bir çok markadan üstün, ancak gel gelelim 3 yıldır her seferinde ayar yapmaktan değil ama, tam ayarında gübre atamamaktan sıkıldım, bunun ana nedeni gübre formu, ve asimetrik tarla şekilleri, böyle bir makinada otomatik kalibrasyonun standart olması gerekiyor, sevgili Yılmaz buraları okuyorsa umarım bu güzel makinayı bunu standart yaparlar, biliyorum artı bir maliyet ve bir çok kullanıcının umrumda değil ama benim gözümde irtem artık bunları yapmalı :) benim tecrübelerimde bu yönde dostum yalnız değilsin. Özetle Esasen makinede sorun yok ama böyle bir makina oldumu tam donanım olmalı,
 
Bende 3 yıldır bu makinayı kullanıyorum, kalite olarak deyim yerindeyse taş gibi, işlevsellik olarakta çok güzel ve bir çok markadan üstün, ancak gel gelelim 3 yıldır her seferinde ayar yapmaktan değil ama, tam ayarında gübre atamamaktan sıkıldım, bunun ana nedeni gübre formu, ve asimetrik tarla şekilleri, böyle bir makinada otomatik kalibrasyonun standart olması gerekiyor, sevgili Yılmaz buraları okuyorsa umarım bu güzel makinayı bunu standart yaparlar, biliyorum artı bir maliyet ve bir çok kullanıcının umrumda değil ama benim gözümde irtem artık bunları yapmalı :) benim tecrübelerimde bu yönde dostum yalnız değilsin. Özetle Esasen makinede sorun yok ama böyle bir makina oldumu tam donanım olmalı,
Kesinlikle abi aslinda benim diyeceklerimi sen ozetlemissin standart bir makine olsa tamam hani beklenti cok olmaz ama bu segmentte ki bir makineyi İrtem kesinlikle o şekilde yapmali yoksa malzeme kalitesi tasarimi kullanisi vs dediginiz gibi oldukca kaliteli Yılmaz abi görür belki baslikta ozellikle yazdim 😊
 
  • Beğen
Tepkiler: Mustafaşahin
Selam Beyler.

Kulağımı çınlattınız.Bir selam vereyim dedim.

Öncelikle a, b ya da c markası olması fark etmeksizin, sahip olduğumuz gübre serpme makinelerinin neredeyse tamamı, "akışkanlık" değeri üzerinden norm ayarı yaparlar. Birim zamandaki akış miktarı.

Ancak akışkanlık, kg ya da yuğunluk gibi basitçe ölçülebilen bir şey değil. Birim zaman kavramı devreye girdiği için akışkanlık üzerinde etkili olan partikül biçimi, kütle ve yoğunluk gibi bir çok faktör var.

Fakat bunların içinde oldukça etkili, fakat hepimin gözünden kaçan bir faktör var: nem

Gübre üreticileri bu nem oranını stabil halde tutabilmek için standart çuval içerisine hava ile teması kesen ikinci bir naylon torba koyarlar. Sırf nemi stabil tutabilmek için. Aksi halde nemlenen gübrenin akışkanlığında büyük değişimler ortaya çıkar.

Nemden arındırılmış kum tanelerinn akışkanlığını referans alarak zamanı ölçmek (kum saati) mümkün iken, aynı kum taneleri nemlendiğinde tüm akışkanlığını kaybediyor. Bulunduğu kaptan dışarı ancak kazıyarakçıkar hale geliyolar.

Ve maalesef ülkemizde gübrelerin başta nem olmak üzere bir çok standart mevcut değil.

Dolayısı ile her parti, hem nem, hem de partikül form ve boyutu bakımından referans değerlerden farklı gübreler sık sık önümüze geliyor. Buna karşılık biz makineden hepsini aynı miktrada, aynı menzile atmasını bekliyoruz.

Bu, 9 mm bir silahtan hem 12,7mm, hem de 7,62 mermiyi aynı hızda, üstüne aynı menzile menzile atmasını beklemek gibi. Üstelik barut hakları da kendi içlerinde sürekli değişiyor.

44BFB779-6399-4CBF-AA4E-E5ACD38C3D33-2651-0000028098A7FF71.jpgIMG_1371.jpgIMG_1388.PNG

Yukarıda paylaşmış olduğum gübreleri bizzat kendim çektim. Gübretaş'ın Can gübresi. Aynı parti içinde, iki farklı çuvalından çıkan gübreler bunlar. Boyut ve yoğunluk farkı kabul edilebilir düzeyin çok üzerinde.

Ve ülkede en çok satış yapan markada durum bu.

Bu iki gübrenin aynı akışkanlığa, ve menzile sahip olması mümkün olabilir mi?

Özetle referans değerden daha kuru, daha yuvarlak ve daha ağır bir gübre size denk gelince makineniniz çok atacaktır, daha nemli, tozlu, ve hafif bir gübre denk gelirse atım miktarınız azalacak.

Ve bu fark tahmininizden çok daha fazla olabilir.

Bu durumun genel nedeni, kullandığımız gsm'ler değil, attığımız gübreler. Gaspardo ve İrtem marka iki makineye sahip yakın bir arkadaşım, çok yakın bir zamanda "akmama" nedeni ile atamadığı 2 tır Amonyum Sülfat gübresini mahkeme kararı ile bayiye iade etti. Gübre bildiğiniz kar topu gibi. Yapıştırdığınız yerde kalan bir ürün. Ve bu senaryoda makinelerin yapabileceği bir şey maalesef yok.

Peki ne yapmalı.

Öncelikle bunun kesin çözümü, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi biz çiftçilerin bir kamu oyu oluşturarak gübre üreticilerine baskı yapması. Bu sayede standart gübreler üretmelerini sağlamak. Bu sadece üretmekle de kalmıyor. Depolama şartlarının da iyileştirilmesi gerekiyor. Bu işin tüm dünyada kabul görmüş kati çözümü budur. Ve bu çözüm uygulanmadığı sürece sorun devam eder. İyi bir parti gübreye denk gelirsek güzel atım olur,tersi olunca hezeyan.

Bugün IPF ya da Yara gibi ithal gübre üreticilerinin gübreleri arasında değil parti içinde, 5 yıl gibi süreler içinde dahi akışkanlık, kütle ve biçim farklılıkları yaşamıyorsunuz. Gübre stabildir. Bu sayede öngörülen değerler yüksek oranda tutuyor.

Bunun dışında uygulayabileceğiniz bir diğer yol ise makinenize kalibrasyon sistemi taktırdmak. Arkadaşlar yukarıda görselini paylaşmış. Sistem, uydu üzerinden anlık ilerleme hızınızı ölçerek sağlıklı gübreleme yapmanıza olanak tanıyor.
Bu sistemin sağlıklı çalışabilmesinin nedeni ise aynı bir hububat ekim makinesinde olduğu gibi kullananıcıta kalibrasyon imkanı tanımıası.

Çalışma mantığı da oldukça basit.

Cihaza atmak istediğiniz kg değerini girip "kalibrasyon yap" dediğinizde, 1 dekara atılacak gübreyi otomatik olarak döküyor ve duruyor. Tartıyorsunuz. Eksik ya da fazla kısmını kalibre ettikten sonra tek yapmanız gereken tek şey tarlaya giripgübreyi atmak. Kalanını makine hallediyor.

Global firmalarda da üç aşağı beş yukarı benzer çözümler mevcut.

Özetle, kullandığınız gübre serpme makinesi gerçkten başarılı bir makine. Dünya genelinde binlercesi aktif olarak çalışıyor.

Aynı makine batı avrupa gibi gübre formu ve yapısı konusunda standartlara sahip ülkelerde atım miktarı konusunda yüksek memnuniyet bildirilirken, ülkemiz gibi bu konuda standart yakalayamamış coğrafyalardan şikayetllerin gelmesi gerçekten üzücü. Ancak biz adım atıp birşeyleri düzeltmediğimiz sürece bu şikeyler hiç bitmeyecek. bunu da bilmemiz gerekiyor.

Herkese saygılar.
 
Marka fark etmeksizin, sahip olduğumuz gübre serpme makinelerinin tamamı "akışkanlık" değeri üzerinden norm ayarı yaparlar. Birim zamandaki akış miktarı.

Ancak akışkanlık, kg ya da yoğunluk gibi basitçe ölçülebilen bir şey değildir. Hız gibi birim zaman kavramı devreye girdiği için akışkanlık üzerinde etkili olan partikül biçimi, nem, yoğunluk gibi bir çok faktör var.

Gübre üreticileri bu nem oranını stabil halde tutabilmek için standart çuval içerisine hava ile teması kesen ikinci bir naylon torba koyarlar. Sırf nemi stabil tutabilmek için. Aksi halde nemlenen gübrenin akışkanlığında büyük değişimler ortaya çıkar.

Örneğin nemden arındırılmış bir cam şişe içerisinde akan kum tanelerin referans alarak zamanı ölçmek (kum saati) dahi mümkün iken, aynı kum taneleri nemlendiğinde tüm akışkanlığını kaybediyor. Bulunduğu kaptan dışarı ancak kazıyarak çıkartılabilir hale geliyolar.

Ve maalesef ülkemizde gübrelerin başta nem olmak üzere bir çok standart mevcut değil.

Dolayısı ile her parti, hem nem, hem de partikül form ve boyutu bakımından referans değerlerden farklı gübreler sık sık önümüze geliyor. Buna karşılık biz makineden hepsini aynı miktrada, aynı menzile atmasını bekliyoruz.

Bu, 9 mm bir silahtan hem 12,7mm, hem de 7,62 mermiyi aynı hızda, üstüne aynı menzile menzile atmasını beklemek gibi. Üstelik barut hakları da kendi içlerinde sürekli değişiyor.

Aşağıda paylaştığım gübreleri bizzat kendim çektim. Gübretaş'ın CAN gübresi. Aynı parti içinde, iki farklı çuvalından çıkan gübreler bunlar. Boyut ve yoğunluk farkı kabul edilebilir düzeyin çok üzerinde.

Ve ülkede en çok satış yapan markada durum bu.

Bu iki gübrenin aynı akışkanlığa, ve menzile sahip olması mümkün olabilir mi?

Özetle referans değerden daha kuru, daha yuvarlak ve daha ağır bir gübre size denk gelince makineniniz çok atacaktır, daha nemli, tozlu, ve hafif bir gübre denk gelirse atım miktarınız azalacak.

Ve bu fark tahmininizden çok daha fazla olabilir.

Bu durumun genel nedeni, kullandığımız gsm'ler değil, attığımız gübreler. Gaspardo ve İrtem marka iki makineye sahip yakın bir arkadaşım, çok yakın bir zamanda "akmama" nedeni ile atamadığı 2 tır Amonyum Sülfat gübresini mahkeme kararı ile bayiye iade etti. Gübre bildiğiniz kar topu gibi. Yapıştırdığınız yerde kalan bir ürün. Ve bu senaryoda makinelerin yapabileceği bir şey maalesef yok.


Peki ne yapmalı.

Öncelikle bunun kesin çözümü, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi biz çiftçilerin bir kamu oyu oluşturarak gübre üreticilerine baskı yapması. Bu sayede standart gübreler üretmelerini sağlamak. Bu sadece üretmekle de kalmıyor. Depolama şartlarının da iyileştirilmesi gerekiyor. Bu işin tüm dünyada kabul görmüş kati çözümü budur. Ve bu çözüm uygulanmadığı sürece sorun devam eder. İyi bir parti gübreye denk gelirsek güzel atım olur,tersi olunca hezeyan.

Bugün IPF ya da Yara gibi ithal gübre üreticilerinin gübreleri arasında değil parti içinde, 5 yıl gibi süreler içinde dahi akışkanlık, kütle ve biçim farklılıkları yaşamıyorsunuz. Gübre stabildir. Bu sayede öngörülen değerler yüksek oranda tutuyor.

Bunun dışında uygulayabileceğiniz bir diğer yol ise makinenize kalibrasyon sistemi taktırdmak. Arkadaşlar yukarıda görselini paylaşmış. Sistem, uydu üzerinden anlık ilerleme hızınızı ölçerek sağlıklı gübreleme yapmanıza olanak tanıyor.

Bu sistemin sağlıklı çalışabilmesinin nedeni ise aynı bir hububat ekim makinesinde olduğu gibi kullananıcıta kalibrasyon imkanı tanımıası.

Çalışma mantığı da oldukça basit.
Cihaza atmak istediğiniz kg değerini girip "kalibrasyon yap" dediğinizde, 1 dekara atılacak gübreyi otomatik olarak döküyor ve duruyor. Tartıyorsunuz. Eksik ya da fazla kısmını kalibre ettikten sonra tek yapmanız gereken tek şey tarlaya giripgübreyi atmak. Kalanını makine hallediyor.

Global firmalarda da üç aşağı beş yukarı benzer çözümler mevcut.

Özetle, kullandığınız gübre serpme makinesi gerçkten başarılı bir makine. Dünya genelinde binlercesi aktif olarak çalışıyor.

Aynı makine batı avrupa gibi gübre formu ve yapısı konusunda standartlara sahip ülkelerde atım miktarı konusunda yüksek memnuniyet bildirilirken, ülkemiz gibi bu konuda standart yakalayamamış coğrafyalardan şikayetllerin gelmesi gerçekten üzücü. Ancak biz adım atıp birşeyleri düzeltmediğimiz sürece bu şikeyler hiç bitmeyecek. bunu da bilmemiz gerekiyor.

Herkese saygılar.
 

Resimler ve ekler

  • Gubre1.jpeg
    Gubre1.jpeg
    200.4 KB · Görüntüleme: 719
  • Gubre2.jpeg
    Gubre2.jpeg
    120.7 KB · Görüntüleme: 17
  • Gubre3.jpeg
    Gubre3.jpeg
    337.6 KB · Görüntüleme: 19
Ayrıca ilk anda bulabildiğimiz, uzun süre stokta beklememiş ve akışkanlığının iyi olduğunu düşündüğümüz granül üre gübre ile bir test yaptık.
Kullanma kitabında yer alan akış tablosunu ekli resimde ve uygulamada dökülen gübre miktarını ekli videoda bulabilirsiniz.

Akış testi 34,5 skala değeri, 10 kmh hız, 15 metre iş genişliği ve 1 dekar alan için yapılmıştır.

Akış tablosunda belirtilen 35 skala değeri için 13,7 kg dır.
Yapılan testte 34,5 skala değerinde 13,55 kg gübre tartılmıştır.


Herkese iyi forumlar dileriz.
Tablo.jpg
 
Marka fark etmeksizin, sahip olduğumuz gübre serpme makinelerinin tamamı "akışkanlık" değeri üzerinden norm ayarı yaparlar. Birim zamandaki akış miktarı.

Ancak akışkanlık, kg ya da yoğunluk gibi basitçe ölçülebilen bir şey değildir. Hız gibi birim zaman kavramı devreye girdiği için akışkanlık üzerinde etkili olan partikül biçimi, nem, yoğunluk gibi bir çok faktör var.

Gübre üreticileri bu nem oranını stabil halde tutabilmek için standart çuval içerisine hava ile teması kesen ikinci bir naylon torba koyarlar. Sırf nemi stabil tutabilmek için. Aksi halde nemlenen gübrenin akışkanlığında büyük değişimler ortaya çıkar.

Örneğin nemden arındırılmış bir cam şişe içerisinde akan kum tanelerin referans alarak zamanı ölçmek (kum saati) dahi mümkün iken, aynı kum taneleri nemlendiğinde tüm akışkanlığını kaybediyor. Bulunduğu kaptan dışarı ancak kazıyarak çıkartılabilir hale geliyolar.

Ve maalesef ülkemizde gübrelerin başta nem olmak üzere bir çok standart mevcut değil.

Dolayısı ile her parti, hem nem, hem de partikül form ve boyutu bakımından referans değerlerden farklı gübreler sık sık önümüze geliyor. Buna karşılık biz makineden hepsini aynı miktrada, aynı menzile atmasını bekliyoruz.

Bu, 9 mm bir silahtan hem 12,7mm, hem de 7,62 mermiyi aynı hızda, üstüne aynı menzile menzile atmasını beklemek gibi. Üstelik barut hakları da kendi içlerinde sürekli değişiyor.

Aşağıda paylaştığım gübreleri bizzat kendim çektim. Gübretaş'ın CAN gübresi. Aynı parti içinde, iki farklı çuvalından çıkan gübreler bunlar. Boyut ve yoğunluk farkı kabul edilebilir düzeyin çok üzerinde.

Ve ülkede en çok satış yapan markada durum bu.

Bu iki gübrenin aynı akışkanlığa, ve menzile sahip olması mümkün olabilir mi?

Özetle referans değerden daha kuru, daha yuvarlak ve daha ağır bir gübre size denk gelince makineniniz çok atacaktır, daha nemli, tozlu, ve hafif bir gübre denk gelirse atım miktarınız azalacak.

Ve bu fark tahmininizden çok daha fazla olabilir.

Bu durumun genel nedeni, kullandığımız gsm'ler değil, attığımız gübreler. Gaspardo ve İrtem marka iki makineye sahip yakın bir arkadaşım, çok yakın bir zamanda "akmama" nedeni ile atamadığı 2 tır Amonyum Sülfat gübresini mahkeme kararı ile bayiye iade etti. Gübre bildiğiniz kar topu gibi. Yapıştırdığınız yerde kalan bir ürün. Ve bu senaryoda makinelerin yapabileceği bir şey maalesef yok.


Peki ne yapmalı.

Öncelikle bunun kesin çözümü, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi biz çiftçilerin bir kamu oyu oluşturarak gübre üreticilerine baskı yapması. Bu sayede standart gübreler üretmelerini sağlamak. Bu sadece üretmekle de kalmıyor. Depolama şartlarının da iyileştirilmesi gerekiyor. Bu işin tüm dünyada kabul görmüş kati çözümü budur. Ve bu çözüm uygulanmadığı sürece sorun devam eder. İyi bir parti gübreye denk gelirsek güzel atım olur,tersi olunca hezeyan.

Bugün IPF ya da Yara gibi ithal gübre üreticilerinin gübreleri arasında değil parti içinde, 5 yıl gibi süreler içinde dahi akışkanlık, kütle ve biçim farklılıkları yaşamıyorsunuz. Gübre stabildir. Bu sayede öngörülen değerler yüksek oranda tutuyor.

Bunun dışında uygulayabileceğiniz bir diğer yol ise makinenize kalibrasyon sistemi taktırdmak. Arkadaşlar yukarıda görselini paylaşmış. Sistem, uydu üzerinden anlık ilerleme hızınızı ölçerek sağlıklı gübreleme yapmanıza olanak tanıyor.

Bu sistemin sağlıklı çalışabilmesinin nedeni ise aynı bir hububat ekim makinesinde olduğu gibi kullananıcıta kalibrasyon imkanı tanımıası.

Çalışma mantığı da oldukça basit.
Cihaza atmak istediğiniz kg değerini girip "kalibrasyon yap" dediğinizde, 1 dekara atılacak gübreyi otomatik olarak döküyor ve duruyor. Tartıyorsunuz. Eksik ya da fazla kısmını kalibre ettikten sonra tek yapmanız gereken tek şey tarlaya giripgübreyi atmak. Kalanını makine hallediyor.

Global firmalarda da üç aşağı beş yukarı benzer çözümler mevcut.

Özetle, kullandığınız gübre serpme makinesi gerçkten başarılı bir makine. Dünya genelinde binlercesi aktif olarak çalışıyor.

Aynı makine batı avrupa gibi gübre formu ve yapısı konusunda standartlara sahip ülkelerde atım miktarı konusunda yüksek memnuniyet bildirilirken, ülkemiz gibi bu konuda standart yakalayamamış coğrafyalardan şikayetllerin gelmesi gerçekten üzücü. Ancak biz adım atıp birşeyleri düzeltmediğimiz sürece bu şikeyler hiç bitmeyecek. bunu da bilmemiz gerekiyor.

Herkese saygılar.
Sistematik olarak cahilleştirilen bir halkız, özellikle son 20 yılda izlenen eğitim politikaları halkın cahilleştirilmesi motivasyonu üzerine kurulu.
Sebepleri tartışılır ama sonuçları az çok ortada
Cehaletten nasibini en çok alan kesim olan köylülerin bu tarz yok sayılmalara, saygısızlıklara maruz kalması gayet olağan

Ekipman, traktör, ilaç, gübre, tohum üreticilerinin gözüyle çiftçi kimdir?
Bunlara göre çiftçi ensesine vurup ekmeğini elinden alabileceğin cahil bir kesimdir, halkın paçavrasıdır, ayak takımıdır.hakkı yenildiğinde hakkını aramayı bırakın, hakkının yenildiğinin bile farkına varamayacak bilinçsizliktedir.hal böyleyken kazıklanmaya layık bir kesimdir ki zaten sürekli kazıklanıyoruz.

Yamyama, hırsıza, mafyaya karşı halkını koruyan bir devlet yok ki başımızda.

Ne desen boş.bu konulara girince yaşlı kesim tarafından bir terörist ilan edilmediğimiz kalıyor.

Saygı sunmanıza saygı duyuyorum.
Şahsen bu zihniyette olanlara saygı falan sunmuyorum, hepsine lanet olsun.
 
Marka fark etmeksizin, sahip olduğumuz gübre serpme makinelerinin tamamı "akışkanlık" değeri üzerinden norm ayarı yaparlar. Birim zamandaki akış miktarı.

Ancak akışkanlık, kg ya da yoğunluk gibi basitçe ölçülebilen bir şey değildir. Hız gibi birim zaman kavramı devreye girdiği için akışkanlık üzerinde etkili olan partikül biçimi, nem, yoğunluk gibi bir çok faktör var.

Gübre üreticileri bu nem oranını stabil halde tutabilmek için standart çuval içerisine hava ile teması kesen ikinci bir naylon torba koyarlar. Sırf nemi stabil tutabilmek için. Aksi halde nemlenen gübrenin akışkanlığında büyük değişimler ortaya çıkar.

Örneğin nemden arındırılmış bir cam şişe içerisinde akan kum tanelerin referans alarak zamanı ölçmek (kum saati) dahi mümkün iken, aynı kum taneleri nemlendiğinde tüm akışkanlığını kaybediyor. Bulunduğu kaptan dışarı ancak kazıyarak çıkartılabilir hale geliyolar.

Ve maalesef ülkemizde gübrelerin başta nem olmak üzere bir çok standart mevcut değil.

Dolayısı ile her parti, hem nem, hem de partikül form ve boyutu bakımından referans değerlerden farklı gübreler sık sık önümüze geliyor. Buna karşılık biz makineden hepsini aynı miktrada, aynı menzile atmasını bekliyoruz.

Bu, 9 mm bir silahtan hem 12,7mm, hem de 7,62 mermiyi aynı hızda, üstüne aynı menzile menzile atmasını beklemek gibi. Üstelik barut hakları da kendi içlerinde sürekli değişiyor.

Aşağıda paylaştığım gübreleri bizzat kendim çektim. Gübretaş'ın CAN gübresi. Aynı parti içinde, iki farklı çuvalından çıkan gübreler bunlar. Boyut ve yoğunluk farkı kabul edilebilir düzeyin çok üzerinde.

Ve ülkede en çok satış yapan markada durum bu.

Bu iki gübrenin aynı akışkanlığa, ve menzile sahip olması mümkün olabilir mi?

Özetle referans değerden daha kuru, daha yuvarlak ve daha ağır bir gübre size denk gelince makineniniz çok atacaktır, daha nemli, tozlu, ve hafif bir gübre denk gelirse atım miktarınız azalacak.

Ve bu fark tahmininizden çok daha fazla olabilir.

Bu durumun genel nedeni, kullandığımız gsm'ler değil, attığımız gübreler. Gaspardo ve İrtem marka iki makineye sahip yakın bir arkadaşım, çok yakın bir zamanda "akmama" nedeni ile atamadığı 2 tır Amonyum Sülfat gübresini mahkeme kararı ile bayiye iade etti. Gübre bildiğiniz kar topu gibi. Yapıştırdığınız yerde kalan bir ürün. Ve bu senaryoda makinelerin yapabileceği bir şey maalesef yok.


Peki ne yapmalı.

Öncelikle bunun kesin çözümü, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi biz çiftçilerin bir kamu oyu oluşturarak gübre üreticilerine baskı yapması. Bu sayede standart gübreler üretmelerini sağlamak. Bu sadece üretmekle de kalmıyor. Depolama şartlarının da iyileştirilmesi gerekiyor. Bu işin tüm dünyada kabul görmüş kati çözümü budur. Ve bu çözüm uygulanmadığı sürece sorun devam eder. İyi bir parti gübreye denk gelirsek güzel atım olur,tersi olunca hezeyan.

Bugün IPF ya da Yara gibi ithal gübre üreticilerinin gübreleri arasında değil parti içinde, 5 yıl gibi süreler içinde dahi akışkanlık, kütle ve biçim farklılıkları yaşamıyorsunuz. Gübre stabildir. Bu sayede öngörülen değerler yüksek oranda tutuyor.

Bunun dışında uygulayabileceğiniz bir diğer yol ise makinenize kalibrasyon sistemi taktırdmak. Arkadaşlar yukarıda görselini paylaşmış. Sistem, uydu üzerinden anlık ilerleme hızınızı ölçerek sağlıklı gübreleme yapmanıza olanak tanıyor.

Bu sistemin sağlıklı çalışabilmesinin nedeni ise aynı bir hububat ekim makinesinde olduğu gibi kullananıcıta kalibrasyon imkanı tanımıası.

Çalışma mantığı da oldukça basit.
Cihaza atmak istediğiniz kg değerini girip "kalibrasyon yap" dediğinizde, 1 dekara atılacak gübreyi otomatik olarak döküyor ve duruyor. Tartıyorsunuz. Eksik ya da fazla kısmını kalibre ettikten sonra tek yapmanız gereken tek şey tarlaya giripgübreyi atmak. Kalanını makine hallediyor.

Global firmalarda da üç aşağı beş yukarı benzer çözümler mevcut.

Özetle, kullandığınız gübre serpme makinesi gerçkten başarılı bir makine. Dünya genelinde binlercesi aktif olarak çalışıyor.

Aynı makine batı avrupa gibi gübre formu ve yapısı konusunda standartlara sahip ülkelerde atım miktarı konusunda yüksek memnuniyet bildirilirken, ülkemiz gibi bu konuda standart yakalayamamış coğrafyalardan şikayetllerin gelmesi gerçekten üzücü. Ancak biz adım atıp birşeyleri düzeltmediğimiz sürece bu şikeyler hiç bitmeyecek. bunu da bilmemiz gerekiyor.

Herkese saygılar.
Agziniza elinize saglik cok iyi ozetlemissiniz hepsine katiliyorum calismalariniz icinde ayriyeten tum ekibe tesekkurlerimi bildirdim zaten siz boyle ilgili olduktan sonra insana şevk gelir 😊
 
  • Beğen
Tepkiler: Mustafaşahin
gubre1-jpeg.74739



standardizasyonda sıkıntı sadece granül yapısında olsa keşke, daha birde gübrenin içeriğindekiler nasıl kimbilir? fabrikadan gündüz çıkan gübredeki azot oranıyla gece vardiyasında çıkan gübrenin azot oranı aynı olmasını bekleyemem ben, malesef durum bu iken sen dekarı dekarına kilosunda attın ne iş yaptın değilmi ama? Dolgu malzemesi fazla faydalı içerik düşük, yada tam tersi olması durumu her saat değişebilir imalat esnasında, işçilik zayıf fabrikada kesin değişir zaten, bizdede işçilik zayıf ne beklersinki?
 
gubre1-jpeg.74739



standardizasyonda sıkıntı sadece granül yapısında olsa keşke, daha birde gübrenin içeriğindekiler nasıl kimbilir? fabrikadan gündüz çıkan gübredeki azot oranıyla gece vardiyasında çıkan gübrenin azot oranı aynı olmasını bekleyemem ben, malesef durum bu iken sen dekarı dekarına kilosunda attın ne iş yaptın değilmi ama? Dolgu malzemesi fazla faydalı içerik düşük, yada tam tersi olması durumu her saat değişebilir imalat esnasında, işçilik zayıf fabrikada kesin değişir zaten, bizdede işçilik zayıf ne beklersinki?
Pril ve granül olarak iki şekilde üretim yapılabiliyor,orda bir sıkıntı yok. İçerikleri uygunmudur,tahlilleri ne şekilde yapılıyordur bilgimiz yok. Fotodaki çuvallar aynı fabrikanın, içerisinde aynı gübre aynı kg da, ilk bakışta çuvallardan bazıları noksan gibi duruyordu ama kg ları aynı, çuvalların genişliği farklı. Çoğu 35 cm genişliğinde olmasına rağmen bazılarının genişliği 40 cm. Çuvaldaki standartı fark edebildik ama içinde olanlar standartlara uygun mu onu bilemiyoruz.
 

Resimler ve ekler

  • Screenshot_2023-03-26-12-23-02-294_com.miui.gallery.jpg
    Screenshot_2023-03-26-12-23-02-294_com.miui.gallery.jpg
    81.3 KB · Görüntüleme: 11
evet pril gübre parlak yüzeye sahip çok hızlı akar gider, makinede ayarı kısmak şart granül gübreye göre ayarda atamazsın dikkat etmeli.

ama şimdi yerli traktör nedir? avrupa traktör nedir, içerikleri işçilikleri sözkonusu değilmi? standardları sözkonusu mesela, alırsın yerliyi her yerinden yağda kaçırır, olmadı dişlisi vs saymakla bitmez, illa biyerden bişeyler çıkar, avrupada bu standartlara uyma işilik kalite daha yüksek.

İşte bu imalatçılık da böye.

avrupa gübre ile yerli gübrede haliyle fark görmemen imkansız.

ilk traktör üretim tesisi 1955 yılında oldu ülkede, gelişim o zamandan bu zamana neyse, ilk gübre fabrikasıda 1954 yılında iskenderunda kuruldu, gelişimde o zamandan bu yana aynı paralellikten gram öteye geçmesinı bekleyemeyiz.

Atatürk ümüzün muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma hedefi doğrultusunda yapmamız gerekenler nelerdir? ipuçları bu ayrıntılarda detaylarda saklı aslında, ama istersen tabii, hedef varsa vardır yoksa yoktur.
 
Son düzenleme:
gubre1-jpeg.74739



standardizasyonda sıkıntı sadece granül yapısında olsa keşke, daha birde gübrenin içeriğindekiler nasıl kimbilir? fabrikadan gündüz çıkan gübredeki azot oranıyla gece vardiyasında çıkan gübrenin azot oranı aynı olmasını bekleyemem ben, malesef durum bu iken sen dekarı dekarına kilosunda attın ne iş yaptın değilmi ama? Dolgu malzemesi fazla faydalı içerik düşük, yada tam tersi olması durumu her saat değişebilir imalat esnasında, işçilik zayıf fabrikada kesin değişir zaten, bizdede işçilik zayıf ne beklersinki?
Bu üre gübresi yurtdışında üretiliyor. Fabrikadan gemiye kamyonlarla gönderiliyor. Gemi de bir süre bekliyor. Gemiden kamyonlarla depolara taşınıyor. Orada çuvallanıyor. Bu ürenin kaybı illa ki oluyordur.
 
  • Beğen
Tepkiler: Mustafaşahin
Geçen Pazartesi Nitrat atımını gerçekleştirdim. Dekara 20 Kg gelecek şekilde atmayı planladık. Katalog değerlerine göre 33 skalaya ayarladım. Normalde 20 Kg olması gerekirdi. Ama 25 Kg geldi. Bunu örnek olması için yazıyorum. Yani değer tutmadı. Ama ilk tarladan sonra 28 skala değerine getirdim. 20 Kg olarak attım. Yılmaz abinin paylaştığı görsellerdeki ince beyaz Nitrat gibiydi gübremiz. O şekilde olunca fazla gitti. Geçen sene misal aynı görseldeki iri Nitrat gibiydi. İlk başta ayarladığım ayarda atmıştık. Yani gübreden gübreye ayar olayı değişiyor. Aynı şekilde nemden dolayı da değişiyor. En son tarlaya akşam üstü hava kararırken attım. Gübre yumuşadı. Orada da az geldi örnek vermek gerekirse. Tekrar izlerden gittim. Yani burada nem ve gübre formu çok değişik etkiler yapabiliyor. O yüzden hesaplı koyup, atmak gerek. Her tarla başında mümkünse doldurmak gerek. İlk sefer bir düzgün tarlada ayarlamak gerek. Bu işi bilinçli yapmak lazım. Ya da parayı kıyıp kalibrasyon sistemi takmak lazım. Makinaya değil de gübre firmalarına biraz da mana bulmak lazım kısacası...:)
 

Geçen Pazartesi Nitrat atımını gerçekleştirdim. Dekara 20 Kg gelecek şekilde atmayı planladık. Katalog değerlerine göre 33 skalaya ayarladım. Normalde 20 Kg olması gerekirdi. Ama 25 Kg geldi. Bunu örnek olması için yazıyorum. Yani değer tutmadı. Ama ilk tarladan sonra 28 skala değerine getirdim. 20 Kg olarak attım. Yılmaz abinin paylaştığı görsellerdeki ince beyaz Nitrat gibiydi gübremiz. O şekilde olunca fazla gitti. Geçen sene misal aynı görseldeki iri Nitrat gibiydi. İlk başta ayarladığım ayarda atmıştık. Yani gübreden gübreye ayar olayı değişiyor. Aynı şekilde nemden dolayı da değişiyor. En son tarlaya akşam üstü hava kararırken attım. Gübre yumuşadı. Orada da az geldi örnek vermek gerekirse. Tekrar izlerden gittim. Yani burada nem ve gübre formu çok değişik etkiler yapabiliyor. O yüzden hesaplı koyup, atmak gerek. Her tarla başında mümkünse doldurmak gerek. İlk sefer bir düzgün tarlada ayarlamak gerek. Bu işi bilinçli yapmak lazım. Ya da parayı kıyıp kalibrasyon sistemi takmak lazım. Makinaya değil de gübre firmalarına biraz da mana bulmak lazım kısacası...:)
Teşekkürler erkan abi %100 katılıyorum 👍🏻
 
  • Beğen
Tepkiler: yasinorhan10

Benzer Konular