USK Neden Toplanmıyor? | Sencer Solakoğlu


Türkiye'nin en büyük çiftçilerinden ve TÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Solakoğlu'nun sosyal medya hesabından yapılan paylaşıma göre; tüm üretici örgütleri süt fiyatına zam istemesine karşın, Ulusal Süt Konseyi'nin Hazine ve Maliye Bakanlığından çekindiği iddia edildi.

✋ Sizce USK neden toplanmıyor? Yeni Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi toplayabilir mi?

1646414882083.png
 
Bu işin duzeleceği yok. Cevremdeki 100- 250 baş ciftliklerden 2 tanesi isi birakip ciftligi satti. 2 tanesi küçüldü ve satmayi düşünüyor. 1 tane kurbanlik yapan ciftlik satilik. Bunlar 45 km2 icinde olan gorduklerim.
 
Çok saçma

Hazine bakanlığı ne anlar fiyat belirleme işinden,

Maliye bakanlığıda anlamaz al birini vur ötekine, yapması gereken işler belli anladıkları işler belli, hayvandan etten sütten anlamaz etmez kesimdir bu bakanlıklar.

Herkes kendi işini yapmalı, olanlar tam bir deli saçması.

İnekler koyunlar hazine bakanının iki dudağından çıkacak onaya göre ya ölecek yada yaşayacak, olacak işmi?

Ne yani köyün ağasımı oldular durup dururken her şey onlardan sorulur onlardan onay alınır hale gelmiş, hadi anladıkları bişey olsa onay beklensin ama ne anlarlarki pes yahu.
 
süt çiftliklerinin devamlılığı için
(besi çiftliklerinde de durum benzerdir)
sıkıntı sadece fiyat sıkıntısı değil...
bunun görülmesi gerek...

yemle ilgili olarak,
ya gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, alkol sanayisi ile (arpa, buğday, mısır tanelerinin fermentasyonu ile elde edilen yüksek proteinli yemler)
(malt-bira posası dbg, kuru distilasyon taneleri (ddg, ddgs), üretilip, kullanılacak...
bu altyapı mevcut değil...
ya da yemlemede izlenen yol değiştirilecek...

süt çiftliklerinde, inek sürülerinin beslenmesinde:

inek sürülerinin, sütyemine dayalı yemlenmesinden-beslenmesinden vazgeçilecek...
kaliteli kabayemler (otyemler) ile yemlemeye geçilecek...
sütyeminde kullanılan yemler, çok proteinli yemler (ddg, ddgs, soya küspesi) ithalatla elde edilen yemlerdir...
bu yemlerin kullanılması azaltılacak...
gelecek yakın zamanda, bunu yapmak mecburi olacak...

süt çiftliklerinde, ithal edilen yemler değil, yerli mahsülden elde edilen yemler (çiğit, pamuk küspesi, arpa (bira) posası) kullanılacak...
ya bu yemler, bu ülkede üretilecek ya da kullanılmayacak ya da çok az kullanılacak...
inek sürülerinin yemlenmesinde, iyi kaliteli otyemler ( yonca, tahıl kuruotları, mısır silajı-tahılotu silajları, tahılotu-baklagilotu silajları) ikisi ya da üçü karıştırılarak kullanılacak...
rasyonlar, tahıl (mısır-arpa) ve baklagil (acıbakla, termiye, bezelye vb) tohumları ile desteklenecek...
büyük çiftlikler, süt sanayicileri aşırı kazanç peşinde olmayacak, makul kazanç elde edecek...
ineklerden, daha az süt alınmalı (9-10 ton yerine, 6-7 ton süt alınmalı)...
buzağı kayıpları azaltılmalıdır...

düve ithalatına bir son verilmeli, düveler artık ülkede yetiştirilip, kullanılmalıdır...

bunu yapmak için, bu işin önemli olduğu bilinmeli, izlenen siyasette buna göre olmalıdır...

süte yapılan, 1,0 -1,5 tl lik zam, süt şişelerine 5-6 tl lik zam olarak yansıtılmaktadır...

halkın gelir seviyesi belli,
insanlar, bebeklerine bebebisküvisi almak için market kasalarında, bisküvi fiyatına bakıp, almaktan vazgeçmektedir...
sırf fiyat artışı düşünmekten vazgeçilmeli, gemisini kurtaran kaptan olmaktan vazgeçilmelidir...
yaşanan sıkıntılara, başka çare bulunmalı...

(belli olmayan aralıklarla yapılan ve süresi belli olmayan) düzensiz.....
devalüasyon olması...
benzin, mazot fiyatının artması...
gübre fiyatının artması...
elektrik fiyatının artması...
gaz fiyatının artması...
su fiyatının artması...
maaşların/ işçi ücretinin artması...
et-süt fiyatının artması...
konut fiyatının artması...
kira artması...

bu yapılırken, bazı haksız kazançlar elde ediliyor olabilir...
istikrar bunları yapmakla olmuyor...
bu işin sonunda, çalışanlar işlerinden çıkarılıp, işsiz hale gelebiliyor...

insanların, büyük paralar biriktirme hastalığına yakalanması iyi bir durum değildir...
bundan vazgeçilmelidir...
bunu yapanlar, hergün aynaya baktıklarında...
kendileri hakkında ne düşünmektedir...

unutulmasın...
şavaşlar da bu gidişata çare olmaz...
durum daha da kötü olur...
beklenen ne...;)
2022 senesinde, ekinler büyüme mevsiminde, zamanında ve yeterli yağış alır...
bereketli bir yıl olur...
çiftçinin ve vatandaşın yüzü güler...
 
Son düzenleme:
1 kg sütyemi kullanmakla 2,5 kg süt artışı varsa (sütyemi kaliteli ise)
7 kg sütyemi kullanıldığında, 17,5 kg süt elde edilir...
7 x 5,6 tl (sütyemi fiyatı)=39 lira
17,5 x 5 tl (sütfiyatı) = 87 lira
87-39=48 lira (sütyemi kullanılabilir)...
kabayem rasyonundan (15-20 kg silaj, 10-12 kg yonca-tahılotu) elde edilen süt (10-15 kg), kaba yem fiyatını karşılıyor mu?
buna bakmak gerek...

burada esas üstünde durulması gereken konu, hayvan (gebe düve) fiyatıdır...
25-30 bin lira, bir gebedüve fiyatı ise, bu paranın geri dönüşü kaç yılda olur ya da bu para geri döner mi?
hesap doğru yapılmalı...
 
(belli olmayan aralıklarla yapılan ve süresi belli olmayan) düzensiz.....
devalüasyon olması...
benzin, mazot fiyatının artması...
gübre fiyatının artması...
elektrik fiyatının artması...
gaz fiyatının artması...
su fiyatının artması...
maaşların/ işçi ücretinin artması...
et-süt fiyatının artması...
konut fiyatının artması...
kira artması...
Yem konusu dahil yukarıda sıraladığınız olayların hepsine katılıyorum, fakat ilk sıradaki devalüasyon yani TL nin değersizleştirilmesi meselesi bilinçli olarak ekonomik büyüme isteği ile yapılması zorunlu gösterilen ve yapılan bir iş, bunu herkes biliyor, diğer sıraladığınız fiyatların artması olayını tetikleyen bir etki gösteriyor. Fakat büyüme hastalığı olan ekonomi yönetimlerinde devalüasyon ilk şartmış gibi uygulandığından, bizimde bu yöntemle büyümeyi gerçekleştirmemiz gerektiğini düşünen ekonomi bürokratları başımızdan eksik olmadığından mütevellit, uzun süreli yatırım ve emekle sonuca ulaşılan hayvancılığın ülkemizde yapılması sözkonusu bile olamaz diyorum, bu bir ekonomi yönetiminin tercihidir ve buna kurban giden sektörlerin en başında hayvancılık gelir, bunu değiştiremezsiniz, değişmesi için büyüme hastalığındaki yönetimlerin tercihinin değişmesi gerekir.

Sürekli devalüasyon ile ekonomik büyümeyi tetiklediğini sanan yönetimler aslında ezilecek sektör bulduğundan bu etkinin sağlandğını düşünüyor,Cumhuriyetin ilk yılları ve 1930-40 lı yıllardır ülkeyi ilk ayağa kaldıran, hiçbirşeysi yokken para yüzü görmeyen para nedir hiç bilmeyen görmeyen tarım nüfusu yinede üretim yapmıştır, nüfusu beslemeyi başarmış ve ülkeyi ayağa kaldırmayı başarmıştır mesela.

Eğer TL nin değersizleştirilmesi politikası terkedilse dahi dediğiniz gibi yeterli yem bitkisi üretimide yok ülkede, oluşturulması bile başlı başına bir program izlemeyi , plan yapmayı ve teşvik ile zaman gerektirir. Tüm bunlar olmadan yeterli sermaye ile hayvancılığa girmeyen ve pazar hedefleyerek bu işleri yapmayan üretici hüsrana uğrar, yada bir gün aç bir gün tok şekilde günü kurtarırsa kurtarır, kurtaramazsa yanında başka yaptığı işlerle geçimini sağlar, velhasılı şartlar ve ülkenin tercihleri hayvancılığı yapma diyor ama anlayana, anlamak istemeyene davul zurna az zaten biliyorsunuz.
 
Yem fiyatına karışan yok, süt fab a satış fiyatına ve markete karışan yok. Hatta koca devlet petrol fiyatlarını günlük uyarlama yapıyor.
Çiğ Süt de geçerli pariteye bağlansın artık, dilenci gibi fiyat artışı için yalvattırılmasın.
 
rusyanın ukraynaya yaptığı operasyon/işgal, son bir ayda, ham petrol fiyatının, 90 dolardan 125 dolara artmasına sebep oldu...
bu da herşeye zam demek...
işgale, operasyona sebep olanlar / rusyayı işgale zorlayanlar, dünyada kaosa sebep olmaktadır...
bu açık...
bu durum, pilanlanarak yapılmaktadır...emperyalist güçler, maşaları kullanarak...
bunlar, dünyada kaos çıkartmak ve pilanlarını uygulamak peşindeler...

yakın gelecekte, dünyaya rahat yok...
 

Benzer Konular

Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt