Yumurta Kümesi

Yumurta tavuğu gübresini 2 yıl eskittikten sonra tarlaya serdik.
Suluda bir damperli römork, on m^3 , kullandık.
Düz arazi, mil toprak, bir metre alta da insek sağlam toprak çıkar.
Tarlayı 30 cm derinlikte rahat işleyebiliyoruz.
Yıllık yağış miktarı bizde 900 mm kadar.
Mevsim kurağa çekti mi , bitkide etkilenme olabileceğinden fazla kullanmaya geleceğini sanmayız.
Etki süresi , üç beş yıl olabiliyor. Kayran tarlaya fazla atmayız, düz arazide biraz daha fazla kullanabiliyoruz.
  • Beğen
Tepkiler: Emraherdogan06

hangi (rotovatör)çapa makinası alınmalı

Ynt: hagi (rotovatör)çapa makinası alınmalı

merhaba arkadaşlar rotovator konusunda bir kitap yazacak kadar bilgi sahibiyim diyebilirim size sorucağınız her konuda yardımcı olabilirim.hangi rotovatör ü nerede kullanmak istiyorsunuz hangi traktör e hangi model rotovatör kullanmak gerekir.
C-bıcak L- bıcak ve dik bıçak nerelerde kullanılır hangi şaft kalitelidir .avrupa makine mi yerli makinemi iyidir hangi yedek parça yı nereden bulurum sorularına yardımcı olabilirim selamlar....
Merhaba bende 93 beygir.traktör Var bizde anız kaldrıldıktan sonra ekim. Ayına ekim için Kesekli olur bana kaç metrelik rotavatör ve hangi marka uygun olur bıçak tipi de önemli dik mi yataymı olmalı sert kesek olur genelde birde silindirli olacak görüşünüz nedir

Hangi traktör tercih etmeliyim

Merhaba forum üyeleri.Koydeki 50 dönüm arazi için traktör almak istiyorum . Massey Ferguson 265 ve Ford 5000 arasında kararsız kaldım.Performans güç dayanıklılık konularında hangisi daha iyi
50 DÖNÜM ARAZİYE traktör alma çok mantıklı değil ama hevsli isen paran da var ise ikiside çok güzel ve sağlam traktör ford 5000 freni çok mükemmel bizde 68 modeli vardı 30 sene kullandık fren debriyaj baskı balata hidrolik şanzıman defrensiyel hiç bozulmadı 1968--1975 e kadar olan ları süper diye geçer t3 blok ford efsanedir.
265in ise 212 motor olanı çok iydir. fort yükte 265den az yakar 265 de yolda ford dan az yakar ford daha suratlidir

Benim Adım Selanik - Serdar Yıldırım

ANADOLU ATATÜRK DOLU
Anadolu Atatürk dolu
Devrimleriyle mutlu
Anadolu Atatürk dolu
Yaşamında huzurlu.
* * * *
Atatürk'ten bize kalan miras
Türkiye Cumhuriyeti
Korumalıyız Türkiye Cumhuriyeti'ni
Teslim etmemeliyiz yaban ellere.
* * * *
Ben yüz yıl değil
Yaşamak isterim bin yıl
Her yıl 60 Atatürk Şiiri yazsam
Bin yılda 60.000 şiir yazarım.
* * * *
60.000 askerlik bir ordu
Gölgesinden korkanlara karşı
Korkutucu bir güç teşkil eder
Onları kendisinden bile korkar hale getirir.
* * * *
Gelin Atatürkçü olalım
Çevremize mutluluk saçalım
Gelin Atatürkçü olalım
Özgür ve bağımsız kalalım.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

Babayiğit İle Ay Parçası - Serdar Yıldırım

BABAYİĞİT İLE AY PARÇASI
Bir babayiğit ki, ama ne babayiğit: Bir sekseni geçen boyu, oldukça kaslı vücudu, güçlü kolları, anadan sürmeli gözleri. Tam bir Anadolu delikanlısı.
Köylü çocuğuydu ama kendi köyünde pek eğlenmez, gezerdi. Bazen yürüyerek giderdi, bazen atla giderdi. Başka köylere giderdi, kasabalara giderdi, şehirlere giderdi. Gittiği yerlerde, yolun orta yerinden, sol eli cebinde, biçimlice yürürdü: Başı dik, alnı açık, göğüs ileride.
Okuma-yazma bilirdi. Köyünde okul yoktu ama gittiği kasaba ve şehirlerde orada bir harf, burada iki harf derken, epey bir ilerleme sağlamış, önce yazmayı, sonra okumayı öğrenmişti. Yazma öğrenmeden okuma öğrenilemezdi. Yazısı pek güzeldi. Harfleri birbiri peşi sıra inci gibi dizer, sanki sanırsın yürüyüşe çıkmış asker bunlar.
Savaşı sevmezdi. Tam bir barış taraftarıydı. Ne zaman elinde davul bir tellal görse ( Padişahın fermanıdır. Urumeliye sefere çıkılacak, asker toplansın. ) dendiğini duysa, ortadan kaybolurdu. Dağ-taş gezerdi. Her ne için olursa olsun, insanların birbirine düşman edilip, savaştırılmalarına karşıydı. Dili, milliyeti ayrı diye neden insanlar birbirini öldürürdü, aklı almazdı.
İnsanlara yardım ederdi. Bilmem ne köyünün, bilmem ne adındaki ağası, köylüyü mü eziyordu, haksızlık mı yapıyordu. O köylü güvercinin kanadıyla bir haber uçursa, ertesi gün, ağanın konağındaydı. Tatlı diliyle, güler yüzüyle ağayı ikna eder, söz alırdı. Artık o ağa, Babayiğit'in, dünya-ahiret kardeşiydi. Onuruna konakta eğlenceler tertiplenir, ziyafetler verilirdi. Sonraki zamanlarda da Babayiğit arada bir ağanın konağına uğrar, sohbet ederdi.

Ay Parçası. Ayın ondördü gibi güzel. O kız ki, güzel doğmuş, büyüdükçe daha da güzelleşmiş. Kendinden emin konuşması, kaçamak bakışlarıyla dünya güzeli.
Babayiğit'in yolu Ay Parçası'nın köyüne düşmüştü. İkisi, köy meydanında karşılaşınca olan oldu: Babayiğit'in göğsünün sol tarafında bir volkan patlamıştı. Alevli lavlar damarlarından vücuduna yayıldıkça, Babayiğit'e ani bir titreme gelmişti. Ay Parçası da Babayiğit'ten farklı bir durumda değildi. İlk görüşte aşk buydu işte. Birbirlerine sevdalanmışlardı.

Günler günleri kovaladı. Babayiğit ile Ay Parçası, dağda, bayırda sık sık buluşuyor, konuşup, koklaşıyorlardı. Birbirlerinden ayrılmayacaklarını söyleyip, evlenmek istiyorlardı. Ailelerine durumu açtıklarında, Ay Parçası'nın babası, zengindi ama iyi niyetliydi. Olur, demişti. Babayiğit'in babası ise, fakirdi ama kötü niyetliydi. Olmaz, demişti. Ben zengin kızını gelin istemem. Biz fakiriz, fakir oğlana, fakir kız yakışır. Davul dengi dengine, oğlumu vermem zengine. Zenginin parası çoktur, sevdası yoktur.
Babayiğit yalvardı, ağladı ama babasını sözünden döndürmesi ne mümkün. Bu duruma sinirlenen zalim baba, evin samanlığına oğlunu zincirle bağladı. Oracıkta oğlunun göğsünü kızgın demirle dağladı. Babayiğit'in feryatlarına yer-gök ağladı.

Duyanlar, duymayanlara söyledi.
Ay Parçası o anda köydeydi.
Gece yarısı atına atladı.
Gidip Babayiğit'i kurtardı.
Köyüne geri dönmedi.
Atını dağlara vurdu.

Zalim baba tek başına.
Takmış dört serseri peşine.
Gidip Ay Parçası'nın köyüne.
Kurşun sıkmış onun soyuna.

Ay Parçası öksüz kaldı.
Babayiğit'le uzaklara kaçtı.
Evlendi başına taç taktı.
Dört çocukla neşe saçtı.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

Sarı Kız Emine - Serdar Yıldırım

SARI KIZ EMİNE
Köy köy dolaşır saz çalar söylerdi
Onun adına Sarı Kız derlerdi
* * * *
Ahmet adında yaşlı bir babası
Vardı iki atı, bir arabası
* * * *
Gençti, güzel, mavi gözleri çapkın
Yaş yirmi dört olmalı derdi barkın
* * * *
Saz çalarken can verir ömürlere
Şurup gibi akardı gönüllere
* * * *
Dinleyenler mest olur ah çekerler
Biçareler, mecnunlar of çekerler
* * * *
Sıra oynak türkülere gelince
Tellere daha bir kıvrak vurunca
* * * *
Neşelenen, keyiflenen çok olur
Gam dağılır, keder gider yok olur.
* * * *
Günlerden bir gün yolu ora düştü
Aşkı tatmamış gönlü zora düştü
* * * *
Ani çarpıldı sevdi ferman olmaz
Tozlu yollar derdine derman olmaz
* * * *
Sık sık gelir oldu Alpat Köyü’ne
Saz biter inerdi dere boyuna
* * * *
Dalar gider gözleri uzaklara
Bir bir selam verir hatıralara
* * * *
Bir gün sevdiği adamla tanıştı
Birlikte gezerken ona alıştı
* * * *
Onu pek çok sevdiğini söyledi
Ama sevdiği bundan hoşlanmadı
* * * *
Genç adam bu aşka kayıtsız kaldı
Bana ne diyerek görmezden geldi
* * * *
Yıllar önce çok sevmiş evlenmişti
Fakat sevdiğinden terk edilmişti
* * * *
Uzun zaman üzülmüş, dert çekmişti
Bir daha mı diyerek and içmişti.
* * * *
Bir gün sevdiği adam köyden gitti
Ondan ayrı kalmak acıya itti
* * * *
Dağ-taş aşkını ararken saz çalmış
Görelim Sarı Kız neler söylemiş.

* * * * * * * ***** * * * * * * * * * * *

Çağıl çağıl akan sular akmasın
Bölük pörçük esen rüzgar esmesin
Gökte kanat çırpan kuşlar uçmasın
Eğer sevdiğime varamaz isem
Onu kollarıma saramaz isem
* * * *
Dur-durak bilmeden Sarı Kız ağlar
Kavuşmak tutkusu kalbini dağlar
Yüceden akar su ovada çağlar
İsterim ben de biraz mutlu olmak
İsterim sevgiden payımı almak
* * * *
Sarı Kız haykırır sesi duy artık
Al kalemi ele cevap yaz artık
Onun senden gayrı nesi var artık
Yaralı gönlümü al geri verme
Sahip çık gözyaşıma geri verme.

Aradan dört yıl geçti. Sarı Kız yaprak, çimen yedi, dereden, gölden su içti. Bir gün bir çoban tarafından uçurumun dibinde cansız yatarken bulundu.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım
  • Beğen
Tepkiler: ozgur...

Bıktım Artık Yalnızlıktan - Serdar Yıldırım

Bir forumda bir arkadaş, senin yazdığın aşk hikayeleri hep mutlu sonla bitiyor. Benim yaşım otuzu geçti. Aşık olduğum kızlardan devamlı olarak olumsuz yanıt aldım. Yaz bakalım, benim durumumu yaz. Arkadaşlık teklifimi reddeden kızları yaz. Hikayenin sonunda umudumu tamamen kaybediyorum.
Arkadaşın bu mesajı üzerine bana 1 hafta süre vermesini, en geç bir hafta sonra hikayeyi okuyabileceğini bildirdim. 5 gün sonra BIKTIM ARTIK YALNIZLIKTAN adındaki hikayeyi okuyucuların ilgisine sundum. Arkadaş, hikayeyi çok beğendi. Benim de gençliğimde ters yüz olduğum durumlar vardı. Hikayeyi yazmak zor olmadı.

Wampirin Ağzı Kan İçindeydi - Serdar Yıldırım

WAMPİRİN AĞZI KAN İÇİNDEYDİ
Korkunç bir hikâye yazmalıydım. Hikâyenin vampirle ilgili olmasını istiyordum ama gerçek bir vampirle karşılaşmadan çok iyi bir hikâye ortaya çıkması mümkün değildi. Bildiğim kadarıyla vampirler geceleri ortaya çıkar, sabaha karşı tabutuna, mezarına döner. Bir vampirle karşılaşmak için karanlıktan yararlanmalıydım. İşte şimdi geceydi. Kalemi, kâğıdı bırakıp evden ayrıldım. Şu cadde, bu sokak derken, şehir dışına çıktım. Müslüman mezarlığının yakınından geçtim. Bu mezarlığın biraz ilerisinde gayri Müslimlerin gömüldüğü bir mezarlık vardı. Eğer vampir varsa o mezarlıkta ortaya çıkması gerekirdi.
Sonunda, o mezarlığa girdim. Mezarların arasındaki dar patikadan ilerledim. Sağımda, solumda haçlı mezarlar doluydu. Aniden bir baykuş öttü. Arkamda bir hışırtı duydum. Hızla geriye döndüm. Karşımda takım elbiseli, beyaz gömlekli, papyonlu, genç bir adam vardı. Gözleri birer ateş parçasıydı. Belli bu bir vampirdi. Wampirin ağzı kan içindeydi. Geriye dönüp can havliyle koşmaya başladım. Daha 30 metre gitmeden vampir beni kolumdan yakaladı.
“ Neden kaçıyorsun, Serdar? Gecenin bu vakti vampir aramıyor muydun? İşte sana vampir: Kont Drakula…”
Biraz soluklandıktan sonra, vampirle hoş olmayan bir sohbete daldık:
“ Kont Drakula kaç yüzyıl önce yaşamış “ dedim.
“ Doğru ama onun erkek çocukları ve torunları Kont Drakula adıyla anıldılar. Ben de onun bilmem kaçıncı nesil torunuyum. Görev yerim bu mezarlık. Gündüz gömülen olursa ben mezarımdan çıkar gece onun kanını içerim. Böylelikle beslenirim. Benden korkma. 25 yaşındayım ama şimdiye kadar canlı insana dokunmadım. Hep ölü insan kanıyla beslendim. Vampirim ama benim de yaşamımı sürdürmem gerek. “
“ Nasıl çoğalıyorsunuz? Kadın vampirler mi var? “
“ Kadın vampir var ama çok az. “
“ Adımı nasıl bildin? “
“ Düşünceni okudum. Beyinlerimiz arasında iletişim kurdum. Ben sordum, sen söyledin. “
Vampirle daha pek çok olay konuştuk. Anlattıkları insan mantığının almayacağı şeylerdi. Sabaha karşı vampir, güneşin ilk ışıkları görünmeden, yanımdan yürüyüp gitti. Ben de başka olay olmadan evime geldim.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

Hazine Bulan Fakir Çoban - Serdar Yıldırım

HAZİNE BULAN FAKİR ÇOBAN
Köyün birinde fakir bir çoban yaşarmış. Güzel bir karısı ve küçük bir oğlu varmış. Karınca kararınca geçinip giderlermiş. Yalan demedikçe, haram yemedikçe, komşularına, karısına, oğluna iyi davrandıkça, onların kalplerini kırmadıkça, çobanın koyunları gün geçtikçe artmış. Önceleri elli olan koyunlar zamanla dört yüze ulaşmış. Fakir çoban köyün orta hallilerinden sayılmaya, itibar görmeye başlamış.

Fakir çoban on yaşında annesini, on sekiz yaşında da babasını kaybedince kimsesiz kalmış. Babasından kalan elli koyunu gütmeye başladığı ilk günlerde, koyunların otladığı meranın yakınındaki bir mağaraya gider ve Allah’a dua edermiş, bu fakirlikten kurtulup zengin olayım diye. Fakir çoban dua etmeye başladığından beri, Allah, onun dualarını duyarmış. Sağ ve solunda duran iki meleğine, şu çobanı izleyin, ona yardım edin. Kimseye zararı dokunmayan, borcunu ödeyen, yalan söylemeyen, kırıcı olmayan ve iyi davranışlar içinde olan herkesin edeceği duayı kabul ederim, demiş. Allah’ın bu sözleri üzerine, iki melek çobanı izlemeye başlamış. Çoban iyi davranışlar içinde bulundukça, sevap kazandıkça koyunları artmış ve dört yüz tane olmuş.

Günlerden bir gün, çoban mağarada dua ederken, üstüne oturduğu taşın kımıldadığını fark etmiş. Taşı kaldırıp, altındaki oyuğu kazınca bir hazine sandığı bulmuş. Meğerse bu mağara eskiden korsanların barınak olarak kullandıkları bir yermiş. Çoban köydekilere, karısına, çocuğuna bir şey söylememiş ve hazineden altınları, elmasları cebine doldurup şehre gitmiş. Orada bir ev almış ve o eve yerleşmiş. Bir yıla kalmadan kendine saray gibi kocaman bir malikâne yaptırmış ve uşaklar tutup, burada yaşamaya başlamış. Çoban kısa süre içinde üç genç kızla evlenmiş ve kırk tane cariye satın almış. Pek çok silahlı adamı olmuş. Karısı ile oğlunu hiç arayıp sormuyor, ara sıra mağaraya gidip altın alıyormuş. Karısı ve oğlu, dört yüz koyunu otlatıyormuş ve geçimlerini oradan sağlıyormuş.

Çobanın karısı ile oğlu, dağda koyun güderken, yerde yatan yaralı bir dişi kurt görmüş. Kadın dişi kurdun kanayan bacağını temizleyip, güzelce sarmış. Bu arada kadın dişi kurdun karnının şişliğinden dolayı yakında yavrulayacak olduğunu anlamış. Günler sonra iyileşen dişi kurt kadınla çocuğun yanından ayrılmamış. Zamanla dişi kurt yavrulamış. Kurtlar çoğalmışlar. Kadınla ve çocukla her an içli-dışlı olan ve eğitilen dişi kurt, eğitimcilerinin ne dediklerini anlamaya ve aralarında geçen konuşmaları çözmeye başlamış. Kadın oğluyla yaptığı konuşmalarda, kocasının üzerine üç genç kızla evlenmesine, cariyeler satın almasına ve kendisiyle oğlunu aramamasına çok kızıyormuş.

Günlerden bir gün, malikânenin bahçesinde çobanın kurtlar tarafından parçalanmış cesedi bulunmuş. Çobanın karısı ve oğlu, malikâneyi ve malikânede bulunan altınları ve elmasları istememişler. Azda karar vermeyip çok isteyen, çoğu bulunca, daha çok, daha çok isteyen insanlar hep bir bela ile karşılaşmışlardır. Ailesine, çoluk çocuğuna iyi davranmayan, onları terk eden insanların başına mutlaka bir bela gelmiştir. İnsanoğlunun nedense gözü doymaz. Doymayan göz gönlü aç bırakır. Aç olan gönül beyni soğutur. Soğuyan beynin ürettiği fikirler, düşünceler buz keser, duygusuzdur. Duygusuz bir beyinse şimşekleri üzerine çekip bir an önce toprak altına girmek ister.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım
  • Beğen
Tepkiler: karga

Pamuk Üreticilerimizin Sorunlarını Yakından Takip Ediyoruz

3.png

Söke TARİŞ Pamuk Kooperatifi Başkanı İsmail Özer: "Pamuk Üreticilerimizin Sorunlarını Yakından Takip Ediyoruz"

Söke TARİŞ Pamuk Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Özer, Sökeli çiftçilerin 2024 yılı pamuk üretimi için yaşadıkları sulama sorunlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Özer, çiftçilerin sorununu yakından takip ettiklerini ve çözüm için ilgili mercilere girişimlerde bulunduklarını belirtti.

Çiftçilerin Sorunlarına Yakın Takip​

Başkan Özer, son günlerde Sökeli çiftçilerin 2024 yılı pamuk üretimi sulaması konusunda yaşadıkları su sorununu Söke Pamuk Kooperatifi Yönetimi olarak yakından takip ettiklerini ifade etti. "Son günlerde Sökeli çiftçilerimizin 2024 yılı pamuk üretimi sulaması konusunda yaşadıkları su sorununu Söke Pamuk Kooperatifi Yönetimi olarak yakından takip etmekteyiz" dedi.

Kurumsal Sorumluluk ve İşbirliği​

Özer, bu sorunun çözümüne yönelik doğrudan bir kurumsal sorumlulukları olmamakla birlikte, kooperatif olarak süreci titizlikle izlediklerini belirtti. "Kooperatif Kanunu çerçevesinde üyelerimizin ekonomik menfaatlerini korumak ve mesleki ihtiyaçlarını karşılamak asli görevlerimiz arasında" diye konuştu. Ayrıca, sulama sorunlarının çözümü için Devlet Su İşleri (DSİ) yetkilileri, Aydın Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanlığı ve Söke Ovası Sulama Birliği ile etkin bir diyalog ve işbirliği içerisinde olduklarını vurguladı.

Girişimler ve Takip​

Yaşanan su sorunuyla ilgili olarak gerekli girişimleri ilgili mercilere ilettiklerini ve çözüm için gerekli çalışmaları yakından takip ettiklerini ifade eden Özer, "Şunun bilinmesini isteriz ki; yaşanan su sorunuyla ilgili olarak gerekli girişimleri ilgili mercilere ilettik ve çözüm için gerekli çalışmaları da yakından takip ediyoruz" şeklinde konuştu.

Açık Kapı Politikası​

Başkan Özer, endişesi olan tüm ortaklarına kapılarının ve telefonlarının 7/24 açık olduğunu belirtti. "Bu konuda endişesi olan tüm ortaklarımıza da kapılarımız ve telefonlarımız 7-24 açıktır" dedi.

Hak Arama ve Sürdürülebilirlik​

Özer, "7339 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun bize tanıdığı imkanlar doğrultusunda, dün olduğu gibi bugün ve yarın da, tüm hak arama özgürlüğümüzü ve imkanlarımızı Söke Tariş Pamuk Kooperatifi üyelerimiz için kullanmaya devam edeceğiz. Hiçbir üyemiz ve üreticimizin bundan şüphesi olmasın" ifadelerini kullandı.

Öncelik Pamuk Üreticilerinin Refahı​

Söke Pamuk Kooperatifi olarak önceliklerinin bölgede pamuk üreticilerinin refahı ve pamuk tarımında sürdürülebilirliği güvence altına almak olduğunu belirten Özer, sözlerini şöyle tamamladı: "Önceliğimiz bölgemizde pamuk üreticilerimizin refahı ve pamuk tarımında sürdürülebilirliği her ne pahasına olursa olsun güvence altına almaktır. Bu amaç doğrultusunda Söke Pamuk Kooperatifi olarak her zaman pamuk üreticisi cefakar ortaklarımızın yanında olduğumuzu kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız."

265 ve 265 s farkı ne

Motor hacimleri farkları var, 202 ci , 232 ci,
Rölanti devirleri farklı , 550 rpm , 650 rpm.
S modellerde buçuk vites senchromenchli , 1. viteste senchromench yok.
IPTO , bağımsız kuyruk mili var, kulağını kaynaklamak gerekir.
Tam hidrostatik direksiyon , tam beyin direksiyon ve damper çıkışları var.
Ara şanzımanlı synchro 18 modellerde var, sürüngen vites var.
Lâzım oluyor mu derseniz oluyor.
6 ton/dk mısır silaj verimi olan tarlada tek sıra 90 lık veya 100 lük silaj makinesinde tarla 1. vites kaplumbağa vitesinde traktör yarım debriyaj ile yürümek zorunda kalabiliyor, gür saplı saman bağlamada , sap toplarını yedirmede sürüngen vites gerekebiliyor.
Direksiyon simitlerinin ebatları farklı , eskiler Bed Ford kamyon direksiyonu gibi geniş olur, ele iyi oturmaz.
Ayarlanabilen direksiyon simitleri bulunmaz.
Debriyajlar, sonraki modellerde biraz daha yumuşaktır.
Frenler, köyün öte başından sesi duyulur.
Oturak sert yaylıysa sıkıntı, bel ağrıtır.
Kabinli modelde arka jant ağırlıkları 3 çift olursa traktör bütün zıplama yapar, önü ayrı arkası ayrı salınım yapmaz.
Geriye 30 cm uzunlukta, sabit çeki kullanmak gerekir, dönüşlerde römork arışı sarmaz.
Bazen rampa çıkarken römork arışını bilerek makaslatırız, sofralı römorka saman balyesi yüklerken sapta traktör kaymaya başlayabiliyor, kısa çekilerde tam makaslama yapamıyoruz, çeki geriye uzun olursa römorkla traktör açısı 100 C gibi dönerse römork durdurulabiliyor, zaruret durumunda yaparız.
Orijinal hidrolik gergi kolları çamurlu yerlerde sıkışır, değişmek ister.
Alt çekiyi tutan 4 kalın cıvata zamanla gevşeyebiliyor.
Ön teker göbek kontra somunları arada sıkmak ister.
Arka tekerlerin çamurlukları 240 traktör ile aynıdır, geniş çamurluk dizaynı bulunmaz.
Kontaktan stop özelliği var.
Model yılına göre donatılar artıyor.
  • Beğen
Tepkiler: Emraherdogan06

CHP'li Gürer: "Çiftçilerin Borçları Artıyor, Üretimde Zorlanıyorlar"

6.png

CHP'li Ömer Fethi Gürer: "Çiftçilerin Borçları Artıyor, Üretimde Zorlanıyorlar"

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, 2024 yılının ilk beş ayında çiftçilerin bankalara olan borçlarının 99 milyar TL’ye ulaştığını ve bu borçların mayıs ayında 2,5 milyar liraya yükseldiğini belirtti. Gürer, çiftçilerin artan maliyetler nedeniyle üretimde zorlandığını ve ithalat odaklı politikaların yerli üretimi olumsuz etkilediğini ifade etti.

Çiftçilerin Borç Durumu​

Gürer, çiftçilerin bankalara olan borçlarındaki artışı değerlendirerek, "Sektörün bankalara olan borcu yılın ilk beş ayında 99 milyar lira oldu. Bankaların icra takibine aldıkları borç miktarı ise mayısta 75 milyon lira artarak 2,5 milyar liraya yükseldi" dedi.

Artan Maliyetler ve Üretim Zorlukları​

Gürer, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) belirlediği hububat fiyatlarının enflasyonla orantılı olmadığını ve çiftçilerin artan maliyetler nedeniyle üretimde zorlandığını söyledi. Gürer, "Buğday alım fiyatlarının yüzde 12, makarnalık buğday için 10 bin TL/ton, ekmeklik buğday için 9 bin 250 TL/ton, arpa alım fiyatının ise yüzde 3 artışla 7 bin 250 TL/ton olarak belirlenmesi çiftçiyi zor durumda bırakıyor" dedi.

İthalat Odaklı Politikalar​

Gürer, ithalat odaklı politikaların yerli üretimi olumsuz etkilediğini belirterek, "2024 yılının ilk beş ayında 3 milyon 520 bin ton ithal buğday getirildi. Buğdayın maliyeti sulu tarımda 13,39 TL, kuru tarımda ise 12,68 TL olarak gerçekleşti. TMO tarafından açıklanan alım fiyatları üretim maliyetlerinin altında kaldı" dedi.

Patates ve Soğan Üreticileri​

Gürer, Niğde'nin farklı ilçelerinde patates üreticileriyle görüşmeler yaparak, patatesin üretim sürecinde sulama maliyetlerinin yüksek olduğunu belirtti. "Patatesin ortalama maliyeti 9-10 TL iken, çiftçiler ürünlerini tarlada 4-5 TL'ye satmak zorunda kalıyor. Nakliye fiyatları da eklenince büyük kentlerde fiyat 5 kat artıyor" dedi. Ayrıca, 71 ilde 2,5 milyon ton soğan yetiştirilmesine rağmen bin ton soğan ithal edilmesi ve erkenci soğanın düşük fiyatlarının bazı bölgelerde soğanı tarlada bırakmasına neden olduğunu ifade etti.

Fındık Üreticileri​

Gürer, artan girdi maliyetleri nedeniyle fındık alım fiyatının 160 TL'nin altında olmaması gerektiğini belirtti.

Sebze ve Meyve Fiyatları​

Gürer, yerli ürünlerin yaz aylarında rafta yer almasına rağmen fiyatlarda gerileme olmadığını belirtti. "Çoğu yerde sulama yer altından çıkarılan su ile yapıldığı için ciddi gider artışı yaşanıyor. Kuraklık nedeniyle daha fazla sulama ihtiyacı da ek giderlere neden oluyor" dedi.

Çiftçilerin Gelir Kaybı ve İthalata Bağımlılık​

Gürer, çiftçilerin gelir kaybını önlemek adına alım politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. "Çiftçilerin bankalara borçları giderek artıyor. Tarım sektörünün bankacılık sektörüne borçları yılın ilk beş ayında 99 milyar lira olarak gerçekleşti" dedi.

Massey Ferguson 5445 Çamurda Patinaj Sorunu

MF 5600 seride patinaj ortalaması ayarlanabiliyordu.
Traktörün %10 patinaj ortalamasıyla çalışması doğaldır.
MF 5445 , 4 soklu dönerli pullukla , 1800-2000 rpm motor devriyle sürüm yapmalıdır.
Motorda güçlendirme varsa patinajcı huy edinebilir.
Çamurda patinaj yaparken tarlayı yararak çıkamıyorsa, kendini almıyorsa sorunlu olarak görürüz.
Yorumunuz için teşekkürler evet güçlendirme var traktörde +15 gibi o yüzden olabilir sanırım
  • Beğen
Tepkiler: The_Hoca

Ukon Karkas Et Alım Fiyatları | 18 Temmuz 2024

UKON Haftalık Kırmızı Et Fiyatlarını Açıkladı

UKON bu haftanın fiyat listesini yayınladı.

Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON), haftalık periyotlar halinde kombinalar ve kesimhanelerden alınan yağsız dana kesim ve yağsız kuzu karkas fiyatlarını açıkladı. Geçen hafta düşüş gösteren fiyatlar bu haftada düşüş göstermeye devam etti. Fiyatlar, bölgelere göre farklılık göstermekte olup, Et ve Süt Kurumu (ESK) fiyatları hariç ve dahil olmak üzere iki ana başlık altında sunulmaktadır.

UKON’un bu haftaki fiyat listesi şu şekildedir:

Bir önce ki fiyat listesine buradan erişebilirsiniz

Screenshot_1.png

Hangi traktör tercih edilmeli

:D
5410, 5430 veya 5S serisi hemen hemen herkesin hayali... Evet evet, birçoğumuz için hayal :ROFLMAO: 50 dönüm için bu traktörler fazla gibime geliyor.

Konuyu açan arkadaşın sorduğu 2 marka arasında mf 265 daha mantıklı duruyor
  • Beğen
Tepkiler: Emraherdogan06

Lastik basıncı

Ara sıra lazım oluyor, ne kadar hava vursak diye... New Holland kullanma kılavuzunda ki bilgilere şuradan bakabilirsiniz.

Td 65 kullanılan tekerler:
11.2.24 teker için max 1.8 bar (26 psi)
16.9.30 teker için max 1.3 bar (18,8 psi) yazıyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı, Çiftçilere 119 Milyon 106 Bin Liralık Destekleme Ödemesi Yaptı

6.png

Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan Çiftçilere 119 Milyon 106 Bin Liralık Destekleme Ödemesi

Tarım ve Orman Bakanlığı, tarımsal desteklemeler kapsamında çiftçilere toplamda 119 milyon 106 bin liralık ödeme yaptı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, ödemeler çiftçilerin hesaplarına aktarıldı. Bu destekler, hububat-baklagil, dane mısır, kırsal kalkınma yatırımı, düve alımı, yağlı tohumlu bitkiler ve toprak analizi gibi çeşitli alanları kapsıyor.

Desteklerin Dağılımı​

Hububat-Baklagil ve Dane Mısır Desteği: 64 milyon 910 bin 785 lira

Kırsal Kalkınma Yatırım Desteği: 35 milyon 791 bin 503 lira

Düve Alım Desteği: 17 milyon 120 bin lira

Yağlı Tohumlu Bitkiler Desteği: 1 milyon 106 bin 112 lira

Toprak Analizi Desteği: 177 bin 600 lira

Toplam Destek Tutarı​

Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, toplamda 119 milyon 106 bin liralık destekleme ödemesi çiftçilerin hesaplarına aktarıldı. Bu ödemeler, çiftçilerin mali yüklerini hafifletmek ve tarımsal üretimi desteklemek amacıyla yapıldı.

Bakanlığın Açıklaması​

Tarım ve Orman Bakanlığı, sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı açıklamada, "Çiftçilerimizin her daim yanındayız. Tarımsal destekleme ödemeleri kapsamında toplam 119 milyon 106 bin liralık ödeme hesaplara aktarılmıştır" ifadelerine yer verdi. Bakanlık, çiftçilere verilen desteklerin devam edeceğini ve tarımsal üretimin artırılması için çeşitli projelerin sürdürüleceğini belirtti.

Yeni FarmallA Active Drive 4 ile Güç ve Konforun Zirvesine Ulaşın!

1.jpg


En Güçlü Yardımcınız​


Yeni FarmallA Active Drive 4 serisinin kalbine yerleştirilmiş ve ağır çalışmaların üstesinden kolaylıkla gelen, gücünü ispatlamış TürkTraktör S8000 motor, tüm modellerde kullanılmaktadır. FarmallA Active Drive4 serisi; Tier 3 emisyon seviyesi, 4 adet silindiri, 3,9 litre silindir hacmi, Turbo-Intercooler donanımı ve yüksek tork değerlerine sahip motoru sayesinde güç ile verimliliği buluşturuyor.



2.jpg


Konforunuzu Arttıran Kabin Süspansiyonu​


Tüm zorlu çalışma koşullarında bile konforlu çalımanızı sağlayan çift noktalı kabin süspansiyonu, Farmall 100A ve Farmall 110A modellerinde isteğe bağlı olarak sunulmaktadır. Farmall A kabin süspansiyonlu modellerimiz ile gün boyu çalışmalarınızı hiç yorulmadan gerçekleştirebilirsiniz.




3.jpg


Eşsiz Güzellikte Kaporta Dizaynı​


Türkiye’de faaliyet göstermeye başladığından bu yana profesyonellerin tercihi olan Case IH; yıllar içinde yaptığı yeniliklere ek olarak her detayı özenle düşünülmüş, eşsiz güzellikte tasarıma sahip FarmallA Active Drive 4 serisiyle traktöre yeni bir soluk getiriyor. Geleceğin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yaratılan üstün donanım özellikleri ve yerli üretim Active Drive 4 transmisyonu ile güç, FarmallA Active Drive 4 serisinde hayat buluyor.




4.jpg



Active Drive 4 Transmisyon​


Case IH FarmallA Active Drive 4 serisi motorunda ürettiği yüksek güç ve tork değerlerini en iyi şekilde çalışmalara aktarabilmeyi sağlayan Active Drive 4 transmisyonla tasarlanmıştır.Active Drive 4 yarı otomatik transmisyonu temsil etmektedir ve kesintisiz vites geçişleri sayesinde tüm çalışmaların verimliliğini arttırmaktadır. Kademe içi hız vitesleri arasında debriyaj kullanımına ihtiyaç duymayan, düğmeler ile kolaylıkla vites değiştirme imkanı sunan Active Drive 4 transmisyon, kusursuz ve sarsıntısız vites geçişleri ile çalışmaların konfor seviyesini zirveye çıkarmaktadır. Toplamda 32 ileri – 32 geri vites seçeneğine sahip Active Drive 4 transmisyon 0,28 km/h hızdan 40 km/h hıza kadar geniş bir aralıkta kullanılabilmektedir.


Çalışmalardaki verimi maksimum seviyede tutan Active Drive 4 transmisyona ek olarak elektro-hidrolik power shuttle kolu, power shuttle hassasiyet ayarı, otomatik çift çeker sistemi – otomatik diferansiyel kilidi ve kolay vites değiştirmeyi sağlayan butonlar gibi yardımcı donanımlar sayesinde tüm çalışmalarda konfor ön planda tutulur.



5.jpg


Elektro-Hidrolik Power Shuttle ve Hassasiyet Ayarı​


Sıra sonu dönüşleri veya manevra alanının dar olduğu alanlarda ileri – geri hareketi debriyaja basmadan yapmaya yarayan sistemdir. Direksiyonun altına ergonomik şekilde konumlandırılmış elektronik hidrolik Power Shuttle sistemi sayesinde, kullanım konforuna ek olarak zamandan ve yakıttan tasarruf sağlanmaktadır.


Power Shuttle hassasiyet ayarı elektro-hidrolik Power Shuttle koluyla gerçekleştirilen ileri – geri hareketinin çalışma durumuna ve kullanılan ekipmana bağlı olarak yavaş ya da hızlı olmasını ayarlamaya yarayan yardımcı sistemdir.



6.jpg



Sizinle Çalışmaya Hazır Güçlü Hidrolik Donanım​


Case IH FarmallA Active Drive 4 serisi farklı tarımsal ekipmanlarla çalışması sırasında verimin yüksek olmasını sağlamak için elektro-hidrolik donanımlarla tasarlanmıştır. Elektronik çeki kontrol sistemi, 5.400 kg hidrolik kaldırma kapasitesi, 6 adet hidrolik güç çıkışı, çamurluk üzeri hidrolik kumanda kolları ve hidrolik orta kol FarmallA serisinin üstün donanımlarından yalnızca birkaç tanesi. Standart olarak sunulan elektronik çeki kontrol sistemi, ağır tarımsal ekipmanların kontrolünü kolaylaştırarak özellikle toprak altı çalışmalarda yüksek hassasiyetle istenilen seviyede çalışmayı sağlar. Elektro-hidrolik sistemler sayesinde tüm hidrolik ayarları ihtiyaca göre değiştirilebilen FarmallA serisinde üstün performans hedeflenmiştir.




7.jpg


Zor İşleri Kolaylaştıran Kuyruk Mili​


Elektro-hidrolik kuyruk mili kavraması, 540-540E-1000 d/dk üç farklı kuyruk mili devri, otomatik kuyruk mili fonksiyonu gibi birçok üstün donanım FarmallA serisiyle beraber sunulmaktadır. Ayrıca çalışmalar sırasında kuyruk mili devri, dijital gösterge paneli üzerinden anlık olarak takip edilebilmektedir.


Otomatik kuyruk mili (Auto PTO) özelliği, belirlenen hidrolik kol yüksekliğinde kuyruk milinin devre dışı kalmasına ve devreye alınmasına yarayan sistemdir. Elektro-hidrolik Lift-0-Matic™ ile kombine çalışabilen bu sistem özellikle sıra sonu dönüşlerini yalnızca Lift-0-Matic™ kullanarak kolaylıkla gerçekleştirmenizi sağlar.



8.jpg



Konforlu Çalışmanın Ayrıcalığını Hissedin​


Case IH FarmallA Active Drive 4 serisi segmentinin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmek için en ince detaylarla tasarlanmıştır. Üstün performans ve gücün yanı sıra eşsiz güzellikteki kaporta dizaynıyla dikkatleri üstüne çeken FarmallA serisi profesyonellerin yeni tercihi oluyor. Zorlu çalışma koşullarında kullanıcısına en yüksek konforu sunmak üzere tasarlanan kabin dizaynı, FarmallA serisinde ön plana çıkıyor. Klimalı geniş kabin tasarımı, ergonomik kumanda kolları, hava süspansiyonlu koltuğu, açılabilir sunroofu ve yeni kabin süspansiyonu gibi bir çok donanım özelliği ile FarmallA AD4 serisi ön plana çıkıyor.


Özellikle yeni kabin süspansiyonu özelliği en zor tarla koşullarında bile tüm sarsıntıları yok ederek çalışma konforunuzu yepyeni bir seviyeye taşımaktadır.

Filtrele