22 Yıllık Çalışma Sonucu Geliştirilen Yeni Buğday Çeşidi: ‘Parla’

3.PNG

Erzurum’da 22 Yıllık Çalışma Sonucu Yeni Bir Buğday Çeşidi: ‘Parla’​

Erzurum’da Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitü Müdürlüğü tarafından 22 yıldır üzerinde çalışılan yeni bir ekmeklik buğday çeşidi, Pasin Ovası'nın verimli topraklarında çiftçilerle buluştu. ‘Parla’ adı verilen buğday çeşidi, yüksek verimi ve bölgenin iklim ve coğrafi şartlarına dayanıklılığı ile umut vaat ediyor.

Uzun Süreli Çalışmanın Meyvesi

Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitü Müdürlüğü’nden Dr. Ümran Küçüközdemir’in öncülüğünde yürütülen çalışmalar sonucunda geliştirilen bu yeni buğday çeşidi, Palandöken 97 ve yerel bir buğday çeşidinin melezlenmesiyle elde edildi. 22 yıllık süreçte yapılan melezleme ve saflaştırma çalışmaları sonucu, Parla buğdayının yüksek verimli, hastalıklara, kışa ve kurağa dayanıklı olduğu tespit edildi.

Bölge Şartlarına Uygun ve Yüksek Verimli

Parla buğdayı, Pasin Ovası'nda 3 dekarlık alana ekilerek 3 ton elit tohum elde edildi. Yeni buğday çeşidi, bölgenin zorlu iklim şartlarına uyum sağlayarak yüksek verim sağlıyor. Tohumculuk firmaları tarafından yapılan denemelerde de başarılı sonuçlar elde eden Parla buğdayı, diğer buğday çeşitlerine göre 100-150 kilogram daha fazla verim sağlıyor.

Çiftçilerden Büyük İlgi

Parla buğdayı, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılına ithafen Norm Ender'in yazdığı ‘Parla’ marşıyla anılıyor. Pasin Ovası'ndaki çiftçiler tarafından büyük ilgi gören bu buğday çeşidi, verimliliği ve dayanıklılığı ile çiftçilerin gözdesi haline gelmiş durumda. Çiftçiler, Pasin Ovası'ndaki ekim alanlarını gezerek Parla buğdayının gururunu ve heyecanını yaşadılar.

Başarılı Sonuçlar ve Gelecek Umutları

Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Serin İklim Tahılları Bölüm Başkanı Dr. Ümran Küçüközdemir, buğday çeşidinin uzun süreli çalışmalar sonucunda geliştirildiğini belirterek, "Yeni buğday çeşidimiz, bölge şartlarına son derece dayanıklı ve yüksek verimli. Kontrollü şartlarda yürütülen kışa dayanıklılık testlerinde de yüksek performans gösterdi. İnşallah çeşidimiz, Cumhuriyetimiz gibi uzun süre yaşayacak ve bol bereketli bir ürün olacaktır" dedi.

Tarlada Kalan 700 Ton Kavun ve Karpuz İhtiyaç Sahiplerine Ücretsiz Dağıtılıyor

6.png

Bursa Büyükşehir Belediyesi'nden Örnek Uygulama: Tarlada Kalan 700 Ton Kavun ve Karpuz İhtiyaç Sahiplerine Dağıtılıyor​

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in talimatıyla tarlada kalan yaklaşık 700 ton kavun ve karpuz, ihtiyaç sahiplerine ücretsiz olarak dağıtılmaya başlandı. Bursa Büyükşehir Belediyesi, 17 ilçede toplam 700 ton ürünü ücretsiz dağıtmayı hedefliyor.

Başkan Bozbey'den Çiftçiye Destek

Geçtiğimiz günlerde 'Başkan Bozbey Burada' projesi kapsamında makamını Mustafakemalpaşa ilçesine taşıyan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, çiftçinin mahsullerinin tarlada kaldığını öğrenmesi üzerine harekete geçti. Bozbey, çiftçilerden 2-3 liraya alınmak istenen kavun ve karpuzların değerinde alınarak ihtiyaç sahiplerine ücretsiz olarak dağıtılması talimatını verdi. Bu talimat üzerine anında harekete geçen Tarım Peyzaj AŞ yetkilileri, Mustafakemalpaşa ve Karacabeyli çiftçilerle irtibat kurarak ürünlerin satın alımını gerçekleştirdi.

Ürünler İhtiyaç Sahiplerine Ulaştırılıyor

Tarladan toplanan kavun ve karpuzlar, Bursa'nın çeşitli bölgelerinde vatandaşlara ücretsiz olarak dağıtılmaya başlandı. Bursa Büyükşehir Belediyesi, toplam 700 ton civarında ürün alımı yaparak 17 ilçede vatandaşlara ücretsiz dağıtmayı hedefliyor. Başkan Bozbey, "Mustafakemalpaşa'da dernek ziyareti yaptığımızda bazı köylerde karpuzların tarlada kaldığı bilgisini aldık. Düşük fiyat verilmiş, fiyat daha da aşağıya çekilmeye çalışılmış. Dolayısıyla çiftçiler mahsullerini toplamak istememiş. Genel başkanımızın talimatı var, bize 'çiftçinin malını tarlada bırakmayın, alın ve ihtiyaç sahiplerine aktarın' demişti. Biz de bu kararı aldık ve hemen arkadaşlarımıza talimat verdim. Çiftçimiz ile hemen görüşün, tarlada ne kaldıysa alalım, ihtiyaç sahiplerine yönlendirelim" şeklinde konuştu.

Çiftçilere Nefes Aldıran Karar

Bozbey, çiftçilere her zaman destek vereceklerini ifade ederek, "İnanıyorum ki çiftçimiz de bir nefes almıştır. Çünkü önümüzdeki yılda yine o alanı işlemek zorunda. Bir geliri olması gerekiyor, umudunu da oraya bağlamış. Ama maalesef ekonomik şartlar onu tarlada bırakmaya itmiş. Biz de Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak onlara sahip çıktık, çıkmaya da devam edeceğiz" dedi.

Üzüm Hasadı Erken Başladı, Fiyatlar 25-50 Lira Arasında

3.png

Manisa'nın Sarıgöl İlçesinde Üzüm Hasadı Erken Başladı​

Manisa'nın Sarıgöl ilçesinde Superiol ve Trakya İlkeren üzümlerinin hasadına devam edilirken, sıcak hava nedeniyle Çekirdeksiz Sultaniye üzümlerinin erken hasadı gerçekleştirildi. Üzüm üreticileri, sabahın erken saatlerinde üzümleri toplayarak büyük illerdeki hallere gönderiyor. Üzüm fiyatları ise kaliteye göre 25-50 lira arasında değişiyor.

Erkenci Üzümler ve Sıcak Hava Etkisi

Sarıgöl ilçesinde, Temmuz ayının 15'inden önce erkenci üzüm türleri olan Superiol ve Trakya İlkeren üzümlerinin hasadına devam ediliyor. Havaların çok sıcak gitmesi üzerine Çekirdeksiz Sultaniye üzümlerinin kırsal alanlarda erken hasadı başladı. Sarıgöl ve çevresinde 120 bin dekarlık üzüm bağında sabahın erken saatlerinde üzüm bağlarına giren tarım işçileri, kestikleri üzümleri kamyonlara yükleyerek büyük illerdeki hallere gönderiyorlar.

Üzüm Fiyatları ve Üreticilerin Durumu

Sarıgöl Ovasında Superiol türü üzümün bağda kilosu 25-50 lira arasında kalitesine göre alımı yapılırken, Çekirdeksiz Sultaniye üzüm ise kırsal alanlardaki bağlardan kilosu 25-45 lira arasında kalitesine göre alımı yapılıyor. Sarıgöl Emcelli Mahallesinden üzüm üreticisi İlyas Karadağ, Superiol türü üzümlerinin kilosunu 50 liradan sattığını ifade etti.

Ziraat Odası Başkanından Uyarılar

Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, hava şartlarının bu yıl Sultaniye üzüm başta olmak üzere 20 gün önceden gelişmesine neden olduğunu belirterek, "Sultaniye üzümlerimizde geçtiğimiz yıllarda ağustos ayının 20'sinden sonra hasada başlanırdı. Bu yıl 20 gün önceden olgunlaşma gösteren üzümün satışına başlandı. İlçemizde iç piyasa ve ihracatlık üzüm var. Şu an iç piyasaya Sultaniye üzümler 25-35 lira arasında bağdan kesiliyor. Üzüm üreticilerimizi uyarıyorum. Açığa üzüm satmayın, havalar sıcak iken kurutun. Bu yıl kuru üzüm fiyatı iyi olacak çünkü geçen yıllardan stoklarda kuru üzüm yok. Tüccarlar bile geçen yılın kuru üzümünün kilosunu 125-150 liradan alıyor. Tekrar edeyim, açık üzüm vermeyin, kurutun. Kapalı alanlarda bulunan üzümlerimiz kaliteli. Bağcılar her gün üzümlerin salkımlarıyla yakından ilgileniyor. Bu nedenle üzümlerimizi değerinde satmaya çalışın. Peşin satın ki geçmiş yıllarda yaşanan mağduriyetleri yaşamayın" dedi.

Sekiören Köyüne 500 Bin TL Tarımsal Destek

6.png

Kütahya Valisi Musa Işın'dan Sekiören Köyüne 500 Bin TL Tarımsal Destek​

Kütahya Valisi Musa Işın, Sekiören köyündeki kadınların ahududu ve çilek üretimindeki başarısını vurgulayarak, köye 500 bin TL tarımsal destek sağlandığını açıkladı. Vali Işın, kadınlara yönelik desteklerin artarak devam edeceğini belirtti ve kadınların toplumun ve ailenin temel taşları olduğunu ifade etti.

Kadınların Gayreti ve Başarısı

Sekiören köyüne yapılan ziyarette, Vali Musa Işın, köydeki kadınların bu yıl ahududu ve çilek üretiminde gösterdikleri büyük çabayı ve başarıyı övdü. Kadınlara sağlanan 500 bin TL'lik tarımsal desteğin önemini vurgulayan Işın, "Siz yeter ki gayret gösterin, biz hem maddi hem de manevi olarak her zaman yanınızdayız" dedi.

Kadınların Toplumdaki Yeri

Vali Işın, kadınların toplumun ve ailenin temel taşları olduğunu belirterek, "Kadınlar bizim başımızın tacı. Onlar toplumun ve ailenin temel taşları. Biz kadınlarımıza ne kadar değer versek, onları ne kadar sevsek ve başımızın üstünde tutsak haklarıdır. İnşallah bizim toplumumuzun tümü kadınlarımızın hak ettiği sevgiyi, saygıyı onlara gösterir. Layıkıyla kadınlarımız hayatın en kıymetli bireyi olarak toplumda yerini alırlar" diye konuştu.

Sekiören Köyünün Diğer İhtiyaçları

Köy muhtarının ilettiği taleplerin değerlendirileceğini belirten Vali Işın, Sekiören köyünün diğer ihtiyaçlarını karşılamak için de çalışmalar yapılacağını söyledi. "Böyle bir ilde görev yaptığım için kendimi şanslı ve mutlu addediyorum. Kütahya güzel insanlarla dolu bir il, Allah bu güzel insanlara güzel hizmetler yapmayı nasip etsin" dedi.

Ukon Karkas Et Alım Fiyatları | 25 Temmuz 2024

UKON Haftalık Kırmızı Et Fiyatlarını Açıkladı

UKON bu haftanın fiyat listesini yayınladı.

Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON), haftalık periyotlar halinde kombinalar ve kesimhanelerden alınan yağsız dana kesim ve yağsız kuzu karkas fiyatlarını açıkladı. Geçen hafta düşüş gösteren fiyatlar bu haftada düşüş göstermeye devam etti. Fiyatlar, bölgelere göre farklılık göstermekte olup, Et ve Süt Kurumu (ESK) fiyatları hariç ve dahil olmak üzere iki ana başlık altında sunulmaktadır.

UKON’un bu haftaki fiyat listesi şu şekildedir:

Bir önce ki fiyat listesine buradan erişebilirsiniz

Screenshot_1.png

Lavanta Şenliği ile Tarımsal Potansiyel ve Dayanışma Vurgusu

3.jpg

Muğla'da Lavanta Şenliği Coşkusu

Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Yerkesik-Yeniköy Mahallesi'nde oluşturulan lavanta bahçesinde düzenlenen Lavanta Şenliği, büyük ilgi gördü. Festivalde lavanta hasadı gerçekleştirilirken, etkinlikte yapılan konuşmalar tarımsal potansiyel ve bölgesel dayanışma vurgusu ile dikkat çekti.

Tarımsal Potansiyel ve Dayanışma

Lavanta Hasat Şenliği'nde konuşan Muğla Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak, bölgenin tarımsal zenginliklerine dikkat çekerek, "Başka Muğla yok. Kimin sepetinde ne varsa, onları hep birlikte bir sepette toparlayacağız. Muğla sadece bir turizm kenti değil, aynı zamanda çok zengin bir tarımsal potansiyele sahip bir il. Bu kaynakların kısıtlı olduğu dönemlerde, pandemi sürecinin ardından büyük orman yangınları, deprem ve sel felaketleri yaşadık. Bu durum, yerel yönetimler ve kamu için kaynak sıkıntısını ortaya çıkardı. Bölgesel savaşlar ve lojistik zorluklar nedeniyle üretim girdilerinin artması, tarımsal üretimi de olumsuz etkiliyor. Küresel iklim felaketi ile birlikte üretim her geçen gün zorlaşıyor" dedi.

Birlik ve Beraberlik Mesajı

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ise etkinlikte bulunmaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirerek, "Burada, kadın, erkek ve çocuklar olarak hep birlikte bu güzel köyümüzde Lavanta Hasat Şenliği için buluştuk. Bu tür birliktelikler bizi güçlendirir. Ayrılıktan uzak durmak kimseye fayda getirmez. Göreve başladığımız andan itibaren tüm Muğla'da birleştirici bir rol oynamak için büyük bir çaba sarf ediyoruz. Burada ne ufak bir siyasi ayrım var ne de başka bir düşmanlık. Birbirimize dostluktan, kardeşlikten başka bir şey düşünmüyoruz. Herkesi kucaklamaya sonuna kadar hazırız. Muğla Tarım ve Orman İl Müdürümüzün söylediklerine tamamen katılıyorum. Enerjisi, bilgisi ve iletişim becerisi ile çok önemli çalışmalara imza atıyorlar. Bodrum Belediye Başkanlığı dönemimde de birlikte çalıştık. Muğla Tarım İl Müdürlüğü'ne farklı bir soluk getirdi. Bu etkinliklerde onların her türlü çalışmasına katılmaya gayret ediyoruz" diye konuştu.

Etkinliklerin Devamı Gelecek

Lavanta Şenliği, bölgenin tarımsal potansiyelini ve dayanışma ruhunu ön plana çıkarırken, katılımcılara keyifli anlar yaşattı. Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin bu tür etkinliklerle bölge tarımını desteklemeye devam edeceği vurgulandı.

Glohaven Şeftalisinde Hasat Başladı, Fiyatlar Çiftçiyi Üzdü

6.png

Bursa'nın Tescilli Glohaven Şeftalisi Hasadı Başladı: Çiftçiler Düşen Fiyatlardan Şikayetçi​

İnegöl'de Şeftali Hasadı Başladı

Bursa'nın tescilli ürünü olan Glohaven cinsi şeftalinin hasadı İnegöl'de başladı. Ancak bu yıl rekoltede yüzü gülen çiftçiler, fiyatların düşmesi nedeniyle hayal kırıklığı yaşıyor. İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, şeftali hasadını yerinde inceledi ve çiftçilerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti.

Rekolte Yüksek, Fiyatlar Düşük

Sezai Çelik, yaptığı açıklamada, "İnegöl'ümüzde şeftali hasadı başladı. Bursa'da şeftali üretiminin en yoğun olduğu bölgelerden biriyiz. Glohaven cinsi şeftalinin hasadı başladı ancak fiyatlar hızla düştü. Şu anda 30 liradan satılan şeftalinin fiyatı 17-18 liraya kadar geriledi. Çiftçinin maliyeti 10 lirayı geçiyor, bu fiyatlarla nasıl para kazanacaklar?" dedi.

Aracıların Fiyatlarla Oynaması Endişe Yaratıyor

Çelik, fiyatların bu kadar hızlı düşmesinin nedenini anlamadıklarını belirterek, "Kim bu fiyatlarla oynuyor? Aracıların kalkması gerektiğini düşünüyoruz. Tarım Kredi marketleri aracılığıyla çiftçiden doğrudan alım yapılsa, ürün hem çiftçiye hem de tüketiciye daha uygun fiyatla ulaşabilir. Şu anda 17 liraya satılan 1. sınıf şeftalinin tüketiciye 50 liradan ulaşması kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

Büyükşehir Belediyesinden Destek Talebi

Çelik, 2 bin dönüm alanda 7 bin ton şeftali üretildiğini belirterek, "Avrupa Birliği tarafından tanınan 24. Türk ürünü Bursa Şeftalisi, Siyah İncir'den sonra en önemli ürünümüz. Büyükşehir Belediyesi'nin Tarım A.Ş. aracılığıyla fiyatları regüle etmesini talep ediyoruz. Siyah İncir'de bu yöntemle başarılı oldular, aynı şekilde şeftali için de destek bekliyoruz" dedi.

Çiftçinin Durumu Zorlaşıyor

İsaören Mahallesi Kırsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Erhan Ulu da fiyatların düşmesiyle ilgili endişelerini dile getirdi. Ulu, "10 gün önce 30-35 lira arasında satılan şeftali, şu an 15-17 lira arasında alıcı buluyor. Maliyetlerimizi eklediğimizde bu fiyatlar çiftçiyi bitiriyor. Avrupa'da tescillenmiş bir ürünü bu fiyata satmak kabul edilemez. Çiftçi bitmek üzere, artık sözün bittiği yerdeyiz" şeklinde konuştu.

Belediyeden Çiftçilere Ücretsiz Toprak Analizi Desteği

3.jpg

İnegöl Belediyesi'nden Çiftçilere Ücretsiz Toprak Analizi Desteği​

İnegöl Belediyesi'nden Çiftçilere Ücretsiz Toprak Analizi

İnegöl Belediyesi, çiftçilerin girdi maliyetlerini düşürmek ve nitelikli üretim yapmalarını sağlamak amacıyla başlattığı ücretsiz toprak analizi uygulamasını bu yıl da devam ettiriyor. Uygulama kapsamında şimdiye kadar 600 numunenin analizi yapıldı.

Toprak Analizi ile Doğru Üretim

İnegöl'ün verimli topraklarında daha bilinçli ve doğru üretimi teşvik etmek amacıyla, İnegöl Belediyesi 2021 yılında ücretsiz toprak analizi uygulamasını başlatmıştı. Belediye, çiftçilerin girdi maliyetlerini düşürmek ve kullanılan gübrelerin daha etkin kullanılmasını sağlamak için bir laboratuvar ile anlaşarak, çiftçilerin tarlalarından alınan toprak numunelerini ücretsiz analiz ettiriyor.

Yoğun İlgi Gören Uygulama

Başladığı günden bu yana çiftçilerden yoğun ilgi gören uygulama kapsamında, toprak numuneleri özel torbalarla toplanarak laboratuvara gönderiliyor. Analiz sonuçları çiftçilerle paylaşılmakta ve doğru tarım yöntemleri hakkında bilgilendirmeler yapılmaktadır. Bu yıl da devam eden uygulama, İnegöl çiftçileri tarafından büyük ilgi görüyor.

Belediye Başkanı Alper Taban'dan Açıklamalar

İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, uygulama hakkında bilgiler vererek, "İnegöl Belediyesi olarak çiftçimizin her zaman yanındayız. Teknolojik yatırımlarla üreticimizi doğru ürüne yönlendirmek ve toprağın değerini ölçümlemek adına ücretsiz toprak analizi uygulamamıza devam ediyoruz. Her üretici istediği kadar numune getirebilir. Bir sınırlama veya kısıtlama yok. Üreticilerimizin gelirken numunenin ait olduğu tarla-bahçeye ait tapu bilgilerini getirmesi yeterli olacaktır" dedi.

Çiftçilere Uyarılar

Başkan Taban, getirilen numunelerle ilgili de çiftçilere uyarılarda bulunarak, "Çok az gelen numuneler maalesef işleme alınamıyor. Ya da çok fazla gelen numuneler de bizim için bir anlam ifade etmiyor. Üreticilerimizin 1-2 kg kadar numune getirmesi yeterlidir" şeklinde konuştu.

  • Soru
Tarla bitkileri mi bitki koruma mı?

18 yaşındayım yksye girdim tercih dönemi başladı tekirdağ namık kemal üniversitesinde okuyacağım puanım bitki koruma ve tarla bitkilerine yetiyor fakat hangisini ilk olarak yazmam gerek 4-5 senedir babamla çiftçilik yapıyoruz hem çiftçiliğimi geliştirmek daha yüksek verim almak için hemde mezun olunca zirai dükkan açmak için hangi bölümü tavsiye edersiniz bitki korumada latince çok detay şeyler öğretiyolar diye duydum benim işime yarar mı?

2050'ye Kadar Yağışlar Azalacak, Sıcaklıklar Artacak

6.png

OMÜ Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir: Türkiye'de 2050 Yılına Kadar Yağışlarda Azalma ve Sıcaklıklarda Artış Bekleniyor

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, Türkiye'de önümüzdeki yıllarda yağış miktarında ciddi azalmalar ve sıcaklıklarda belirgin artışlar yaşanacağına dair önemli açıklamalarda bulundu. Demir, 2050 yılına kadar Karadeniz Bölgesi dışındaki bölgelerde yağış miktarının yüzde 10 oranında azalacağını, ortalama sıcaklığın ise 2,5 dereceye kadar artacağını belirtti.

İklim Değişikliği ve Kuraklık Tehlikesi​

Prof. Dr. Yusuf Demir, iklim değişikliği ve kuraklık tehlikesine dikkat çekerek, "2050 yılına kadar Türkiye'deki ortalama yağış miktarında Karadeniz Bölgesi dışındaki bölgelerde yüzde 10'luk bir azalma bekleniyor. Önümüzdeki 20-25 yıllık süreçte ise ortalama sıcaklığın 2,5 dereceye varacak düzeyde bir artış hesaplanıyor. Bu rakamlar, ciddi tehlikelere işaret ediyor" dedi. Demir, bu durumun kar yağışlarının azalması, mevsimlerin kayması gibi değişimlere yol açabileceğini ifade etti.

Geçmişte Yaşanan Kuraklık ve Şiddetli Yağışlar​

Geçmiş aylarda yaşanan yağış miktarı ve kuraklık durumlarına da değinen Demir, "2024 yılında da süreçten ciddi olarak etkilenen bir ülkeyiz. Geçtiğimiz 5-6 aylık sürece baktığımızda, zaman zaman çok şiddetli yağışlar aldığımız kısa periyotlar yaşasak da ortalamalar açısından baktığımızda ciddi bir kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kaldığımızı söylemek yanlış olmaz. Özellikle Haziran ayında belli bölgelerde yağış miktarının yüzde 50'ye varan oranlarda azaldığını görüyoruz" dedi.

Doğal Afetler ve Tarımsal Üretim Üzerindeki Etkiler​

Türkiye'yi doğal afetler konusunda uyaran Demir, "Özellikle tarım ülkesi olan Türkiye'deki tarımsal üretim açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Gelecek dönemde üretimin nitelik ve niceliğinde ciddi anlamda etkilenme söz konusudur. Düzensiz yağış rejimi, artan kuraklık ve buharlaşma, tarımsal ürünlerde kalite ve verim kaybına yol açabilir. Çiftçilerimizin ve yerel yönetimlerin, meteorolojide ilgili uzmanlarla çalışarak bölgesel bazda tedbirler almaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Yangın, Sel ve Hortum Gibi Doğal Afetlere Karşı Tedbirler​

Doğal afetlere karşı tedbirlerin önemine değinen Prof. Dr. Demir, "Yangın, sel, hortum gibi doğal afetler konusunda tedbirli olmamız gerekiyor. Özellikle dere ve su yataklarında, şehir merkezlerinde betonlaşmanın fazla olduğu yerlerde hazırlıklı ve tedbirli olmamız gerekiyor" dedi. Demir, bu süreçte alınacak tedbirlerin önemine vurgu yaparak, gelecekte yaşanabilecek olumsuzlukların önüne geçilebileceğini belirtti.

MTSO Başkanı Sadıkoğlu'ndan TMO'ya Kuru Kayısı İçin Destek Talebi

6.png

MTSO Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu'ndan TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal'a Ziyaret: Malatya'ya Kuru Kayısı Desteği Talebi

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal'ı ziyaret ederek, depremden büyük zarar gören Malatya için kuru kayısı alımı yapılması ve üreticiyi destekleyecek bir taban fiyat açıklanması talebini iletti.

Olumlu Geçen Görüşme​

Başkan Sadıkoğlu, görüşmenin oldukça olumlu geçtiğini belirterek, "Geçtiğimiz günlerde sözlü olarak çağrıda bulunduğumuz TMO Genel Müdürü Sayın Ahmet Güldal'ı ziyaret ederek, taban fiyat açıklanması ve ürün alımı konusunda talebimizi bizatihi ilettik. Çalışkanlığı ve başarılı çalışmalarıyla tanıdığımız Genel Müdürümüzün geçmiş yıllarda Malatya'da görev yapması dolayısıyla şehrimize ve en önemli marka değerimiz olan kayısımıza göstermiş olduğu ilgi ve yakınlık bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir" dedi.

Kayısı Üreticilerine Destek Sözü​

Ziyarette, AB Coğrafi İşaretli Malatya Kayısısı'nın ülke ekonomisi için sunduğu katma değer ile üretim ve ihracat rakamlarının yer aldığı kapsamlı bir dosya sunumu da gerçekleştirildi. TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal, kayısı üreticileri için desteklerin artırılacağı sözünü verdi. Sadıkoğlu, "Üreticimizin, esnafımızın ve tüccarımızın mağduriyetinin önlenmesi ve kayısımızın hak ettiği değere satılması için konunun takipçisi olmaya ve girişimlerde bulunmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Lisanslı Depoculuk Tesisi Görüşmeleri​

Malatya'daki Kuru Kayısı Lisanslı Depoculuk Tesisi üzerine de görüşmeler sağlandı. Sadıkoğlu, "Genel Müdürümüz TMO'nun TOBB ile kurduğu Malatya'daki Kuru Kayısı Lisanslı Depoculuk Tesisinin üretici tarafından daha aktif bir şekilde kullanılmasını beklediklerini ifade etti. Lisanslı Depoculuk Tesisini kullanan üreticiler için sunulan ciddi teşvikler var. Yüzde 20'lere varan vergi istisnalarının yanı sıra ton başına depolama, nakliye ve analiz destekleri bulunuyor. Ziraat Bankası'ndan kullanılacak 9 taksitli kredilerde, kredi faizinin yüzde 100'ünün karşılanması gibi bir destekleri var ki bu destek üreticimiz için can suyu niteliğinde" dedi.

Genel Müdür Güldal'dan Destek Sözü​

TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal'dan kayısı üreticileri için desteklerin daha da artırılacağı sözünü alan Sadıkoğlu, "Şehrimizin tarım ve ticari faaliyetleri ile TMO'dan beklentilerimizi kapsamlı şekilde ele aldığımız görüşme için Sayın Genel Müdürümüze teşekkür ediyorum" diye konuştu

Wampirin Ağzı Kan İçindeydi - Serdar Yıldırım

WAMPİRİN AĞZI KAN İÇİNDEYDİ
Korkunç bir hikâye yazmalıydım. Hikâyenin vampirle ilgili olmasını istiyordum ama gerçek bir vampirle karşılaşmadan çok iyi bir hikâye ortaya çıkması mümkün değildi. Bildiğim kadarıyla vampirler geceleri ortaya çıkar, sabaha karşı tabutuna, mezarına döner. Bir vampirle karşılaşmak için karanlıktan yararlanmalıydım. İşte şimdi geceydi. Kalemi, kâğıdı bırakıp evden ayrıldım. Şu cadde, bu sokak derken, şehir dışına çıktım. Müslüman mezarlığının yakınından geçtim. Bu mezarlığın biraz ilerisinde gayri Müslimlerin gömüldüğü bir mezarlık vardı. Eğer vampir varsa o mezarlıkta ortaya çıkması gerekirdi.
Sonunda, o mezarlığa girdim. Mezarların arasındaki dar patikadan ilerledim. Sağımda, solumda haçlı mezarlar doluydu. Aniden bir baykuş öttü. Arkamda bir hışırtı duydum. Hızla geriye döndüm. Karşımda takım elbiseli, beyaz gömlekli, papyonlu, genç bir adam vardı. Gözleri birer ateş parçasıydı. Belli bu bir vampirdi. Wampirin ağzı kan içindeydi. Geriye dönüp can havliyle koşmaya başladım. Daha 30 metre gitmeden vampir beni kolumdan yakaladı.
“ Neden kaçıyorsun, Serdar? Gecenin bu vakti vampir aramıyor muydun? İşte sana vampir: Kont Drakula…”
Biraz soluklandıktan sonra, vampirle hoş olmayan bir sohbete daldık:
“ Kont Drakula kaç yüzyıl önce yaşamış “ dedim.
“ Doğru ama onun erkek çocukları ve torunları Kont Drakula adıyla anıldılar. Ben de onun bilmem kaçıncı nesil torunuyum. Görev yerim bu mezarlık. Gündüz gömülen olursa ben mezarımdan çıkar gece onun kanını içerim. Böylelikle beslenirim. Benden korkma. 25 yaşındayım ama şimdiye kadar canlı insana dokunmadım. Hep ölü insan kanıyla beslendim. Vampirim ama benim de yaşamımı sürdürmem gerek. “
“ Nasıl çoğalıyorsunuz? Kadın vampirler mi var? “
“ Kadın vampir var ama çok az. “
“ Adımı nasıl bildin? “
“ Düşünceni okudum. Beyinlerimiz arasında iletişim kurdum. Ben sordum, sen söyledin. “
Vampirle daha pek çok olay konuştuk. Anlattıkları insan mantığının almayacağı şeylerdi. Sabaha karşı vampir, güneşin ilk ışıkları görünmeden, yanımdan yürüyüp gitti. Ben de başka olay olmadan evime geldim.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

Sarı Kız Emine - Serdar Yıldırım

SARI KIZ EMİNE
Köy köy dolaşır saz çalar söylerdi
Onun adına Sarı Kız derlerdi
* * * *
Ahmet adında yaşlı bir babası
Vardı iki atı, bir arabası
* * * *
Gençti, güzel, mavi gözleri çapkın
Yaş yirmi dört olmalı derdi barkın
* * * *
Saz çalarken can verir ömürlere
Şurup gibi akardı gönüllere
* * * *
Dinleyenler mest olur ah çekerler
Biçareler, mecnunlar of çekerler
* * * *
Sıra oynak türkülere gelince
Tellere daha bir kıvrak vurunca
* * * *
Neşelenen, keyiflenen çok olur
Gam dağılır, keder gider yok olur.
* * * *
Günlerden bir gün yolu ora düştü
Aşkı tatmamış gönlü zora düştü
* * * *
Ani çarpıldı sevdi ferman olmaz
Tozlu yollar derdine derman olmaz
* * * *
Sık sık gelir oldu Alpat Köyü’ne
Saz biter inerdi dere boyuna
* * * *
Dalar gider gözleri uzaklara
Bir bir selam verir hatıralara
* * * *
Bir gün sevdiği adamla tanıştı
Birlikte gezerken ona alıştı
* * * *
Onu pek çok sevdiğini söyledi
Ama sevdiği bundan hoşlanmadı
* * * *
Genç adam bu aşka kayıtsız kaldı
Bana ne diyerek görmezden geldi
* * * *
Yıllar önce çok sevmiş evlenmişti
Fakat sevdiğinden terk edilmişti
* * * *
Uzun zaman üzülmüş, dert çekmişti
Bir daha mı diyerek and içmişti.
* * * *
Bir gün sevdiği adam köyden gitti
Ondan ayrı kalmak acıya itti
* * * *
Dağ-taş aşkını ararken saz çalmış
Görelim Sarı Kız neler söylemiş.

* * * * * * * ***** * * * * * * * * * * *

Çağıl çağıl akan sular akmasın
Bölük pörçük esen rüzgar esmesin
Gökte kanat çırpan kuşlar uçmasın
Eğer sevdiğime varamaz isem
Onu kollarıma saramaz isem
* * * *
Dur-durak bilmeden Sarı Kız ağlar
Kavuşmak tutkusu kalbini dağlar
Yüceden akar su ovada çağlar
İsterim ben de biraz mutlu olmak
İsterim sevgiden payımı almak
* * * *
Sarı Kız haykırır sesi duy artık
Al kalemi ele cevap yaz artık
Onun senden gayrı nesi var artık
Yaralı gönlümü al geri verme
Sahip çık gözyaşıma geri verme.

Aradan dört yıl geçti. Sarı Kız yaprak, çimen yedi, dereden, gölden su içti. Bir gün bir çoban tarafından uçurumun dibinde cansız yatarken bulundu.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

Kuraklık ve Maliyet Artışları Çiftçiyi Zor Durumda Bıraktı

6.png


Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: "Kuraklık ve Maliyet Artışları Çiftçiyi Zor Durumda Bıraktı"

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, 2024 yılının ilk yarısında Çukurova bölgesinde beklenenden az yağış aldığını ve bu durumun su kıtlığı ve kuraklığa neden olduğunu belirtti. Doğan, kuraklık nedeniyle tarımsal sulama ihtiyaçlarının arttığını ve bu durumun çiftçilerin maliyetlerini yükselttiğini ifade etti.

Kuraklık ve Su Kıtlığı​

Doğan, 2024'ün ilk yarısında Çukurova'da yağışların beklenenden az olduğunu vurgulayarak, "Bölgede su kıtlığı ve kuraklık yaşandı. Kuraklık, tarımsal sulama ihtiyaçlarını artırdı ve bu da çiftçilerin maliyetlerini yükseltti. Özellikle narenciye bahçeleri, mısır tarlaları gibi sulama gerektiren alanlar su kıtlığından olumsuz etkilendi. Su kaynaklarının azalması, ürün verimliliğini düşürdü ve çiftçilerin gelirlerinde azalmaya neden oldu" dedi. Doğan, su yönetimi ve damlama sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini belirterek, devlet destekli hibe programları ve düşük faizli kredilerin çiftçilerin bu sistemleri kurmalarına yardımcı olacağını ifade etti.

Girdi Maliyetlerindeki Artış​

Doğan, gübre, tohum, yakıt ve tarım ilaçları gibi tarımsal girdilerin maliyetlerindeki artışın, çiftçilerin üretim maliyetlerini ciddi oranda yükselttiğini söyledi. "Döviz kurlarındaki dalgalanma, ithal edilen tarım girdilerinin maliyetlerini artırdı. Enflasyonist ortamın oluşturduğu belirsizlik ise ihracatta rekabet gücünü azalttı. Girdi maliyetlerinin azaltılması için, gübre ve diğer tarımsal girdilerde devlet desteklerinin artırılması ve yerli üretimin teşvik edilmesi önemlidir" dedi.

Pazarlama ve Satış Sorunları​

Doğan, ürünlerin pazarlara erişiminde yaşanan lojistik sorunlar ve düşük ürün fiyatlarının çiftçilerin gelirlerini olumsuz etkilediğini belirtti. "Özellikle temel tarım ürünlerinde fiyat dalgalanmaları yaşandı. Tarım ürünlerinin pazara zamanında ve uygun fiyatlarla ulaşmaması çiftçilerin gelir kaybına neden olurken tüketiciler de bu durumdan olumsuz etkilendi. Ürünlerin pazara erişimini kolaylaştırmak için lojistik altyapının iyileştirilmesi ve yurtdışında yeni pazarların oluşturulması gereklidir" dedi.

İklim Değişikliği​

İklim değişikliğinin tarım takviminde belirsizliklere ve bazı ürünlerde verim kayıplarına yol açtığını belirten Doğan, "Ani hava değişimleri, ürünlerin olgunlaşma süreçlerini olumsuz etkiledi. Haziran ayında yaşanan aşırı sıcaklıklar, bitkiler üzerinde olumsuz etki yarattı. İklim değişikliğine uyum sağlamak için erken uyarı sistemleri kurulmalı ve iklim dostu tarım uygulamaları teşvik edilmelidir" dedi.

Çözüm Önerileri​

Doğan, çiftçilerin yaşadığı sorunların çözümü için alınacak önlemler ve yapılacak yatırımların, bölgenin tarımsal üretim potansiyelini artırabileceğini ve çiftçilerin ekonomik durumlarını iyileştirebileceğini belirtti. "Çiftçilere yönelik finansal destek programları artırılmalıdır. Mikro krediler oluşturulmalı, faizsiz krediler tanımlanmalı ve mevcut borçlar faizsiz ertelenmelidir. Tarım sektörünün sürdürülebilirliği ve gelecek nesillerin gıda güvenliği için çiftçiler pozitif ayrımcılıkla desteklenmelidir" dedi.

Filtrele


Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt