Buğdayı ‘Sarı Cüce’ yedi


Lüleburgazlı ziraat mühendisi Hakan Yavuz, bu yıl ilçe genelinde ekilen buğdayların yüzde 25’inde ‘sarı cüce’ denilen, buğdayın yarısının içini boşaltarak ciddi hasara sebep olan hastalığın görüldüğünü söyledi. Yavuz, kurak geçen kış ve yoğun yağışlı geçen Haziran ayıyla birlikte zararın boyutunun arttığını belirterek; “Söz konusu sarı cüce ve yağışların yaptığı zarar, üretilen buğdayın miktarını düşürdü. Dolayısıyla bu yıl ithalat yapma durumunda kalabiliriz” dedi.

Tansu Edip GÖKBUDAK

Trakya’da bu yıl yüz binlerce dönüm arazide ekilen buğday küresel iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin yanı sıra sarı cüce hastalığıyla da baş etmeye çalıştı. Bu yıl buğday rekoltesinin geçtiğimiz yıllara göre daha düşük olması beklenirken, ziraat mühendisi Hakan Yavuz, sarı cüce hastalığının ekilen buğdayın yüzde 25’ini etkisi altına aldığını söyledi. Önemli uyarılarda bulunan Yavuz, artık buğdayın ekim zamanın da değişmesi gerektiğini söyleyerek, yaşanan sorunlar nedeniyle bu yıl buğday ithalatı yapılabilme riskinin ortaya çıktığını belirtti.

DAYANIKSIZ BUĞDAYA DİKKAT ÇEKTİ

Yavuz, sarı cüce hastalığına yakalanan buğdayların genellikle Trakya’nın iklimine uygun olmayan dayanıksız çeşitlerin olduğunu söyleyerek, çiftçilerin de bunun üzerine toprak analizi yaptırmamasının zararın boyutunu artırdığını söyledi. Yavuz, “Topraklarda çiftçiler zaten analiz yaptırmıyor. Yaptırılmadığı sorun ortaya çıkıyor. Birçok çiftçimiz toprağa neyi ne kadar atacağımızı bilmiyor. Babadan, dededen kalma alışkanlıklarla bunlar atılıyor. Sarı cüce hastalığına yakalanan buğdaylara baktığımızda genellikle erken ekilen buğday olduğunu görüyoruz. Sarı cüce bir virüs hastalığı. Bunun bir tedavisi de yok. Sadece bir önlem olarak sineklerin tarlalara gelmesini engelleyecek ilaçlar kullanılabilirdi ama bunlar kullanılmadığı için hızlı bir şekilde yayıldı” ifadelerini kullandı.

BAŞAĞIN YARISINI BOŞALTIYOR

Yavuz, yaşanan krizin boyutunu ise numune olarak aldığı buğday üzerinden göstererek, “Sarı cüce buğdayın başaklarının yarısını boşaltıyor. Bitki bu hastalığa yakalandığı zaman başak çıkartamıyor. Çıkartsa da yarısını boş çıkartıyor. Nisan ayında tam buğdaylar başağa kalkarken, bayrak yaprakları çıkarken dona maruz kaldı. Onun da etkisi gelince buğdaylarda ciddi bir hasara sebebiyet verdi” dedi.

BUĞDAYIN YÜZDE 25’İ ETKİLENDİ

Yavuz, Lüleburgaz’da ekilen buğdayın tahminen yüzde 25’inin virüsten zarar gördüğünü söyleyerek, “Çok emin olmamakla birlikte ekilen buğdayların yüzde 25’i virüsten zarar gördü. Onun haricinde gelen yağmurların geç gelmesi buğdayı ciddi şekilde etkiledi. Toprak analizi doğru ilaçlama ve sertifikalı tohum kullanmak gerekiyor. Dayanıklı çeşit kullanmak gerekiyor. Dayanıklı olmayan çeşitleri kullanmadığın zaman belli noktadan sonra arızaları görüyoruz. İklimsel değişiklikler eklenince iyice ayyuka çıkıyor” şeklinde önerilerde bulundu.

EKİMLER ERKEN YAPILMAMALI

Yavuz, iklimlerin artık birkaç ay kaymaya başladığını belirterek, buğday için genellikle uygulanan Ekim ayındaki ekim faaliyetinin Kasım ayına ertelenmesi gerektiğini söyledi. Yavuz, “Bence yapılması gereken şey ekimleri de erken yapmamaktır. Artık mevsimler ciddi şekilde değişti. Eskisi gibi soğukları görmüyoruz. Kasım ayında havalar gayet sıcak oluyor. Kasım ayının 15’inden önce ekim yapılmasını tavsiye etmiyorum. İklimler ileriye doğru kaydı. Önceden Ekim ayının sonunda yapılırdı. Şimdi Kasım ayının 10’u ya da 15’inden öncesini önermiyorum” dedi.

İTHALAT GEREKEBİLİR

Yavuz, iklimsel değişim ve üstüne eklenen sarı cüce hastalığı nedeniyle bu yıl buğdayın çok zarar gördüğünü belirterek, ithalat riskine dikkat çekti. Yavuz, “Söz konusu sarı cüce ve yağışların yaptığı zarar, üretilen buğdayın miktarını düşürdü. Dolayısıyla bu yıl ithalat yapma durumunda kalabiliriz” şeklinde konuştu.
 
Sarı cüce bir virüstür ve bunun tedavisi yok deniyor. Hiç kimse virüs türü bu hastalıklardan kurtulmak için anızların yakılması gerektiğinden söz edemiyor. En azından hastalık görülen bölgelerdeki anızların kontrollü bir şekilde yakılmasına izin verilmesi lazım. Yoksa bu virüsler yakın zamanda bizi de yer.
 
Sarı cüce bir virüstür ve bunun tedavisi yok deniyor. Hiç kimse virüs türü bu hastalıklardan kurtulmak için anızların yakılması gerektiğinden söz edemiyor. En azından hastalık görülen bölgelerdeki anızların kontrollü bir şekilde yakılmasına izin verilmesi lazım. Yoksa bu virüsler yakın zamanda bizi de yer.
Bulaşıcı bir hastalık bir tarlada varsa diğer tarlaya da bulaşıyor kontrole gelen ziraat mühendisi bu hastalığı Konya ya kadar takip ettik demişi ama dediğim olay 2016 senesi
 
Bu virüsün çözümü kesinlikle Kasım 10dan sonra ekmek. Çevrede çok ciddi etkilenen yerler var. Geç ekilen buğdaylar hem hastalıklara hemde geç don olayına karşı çok dirençli. Erken ekim, erkenci çeşit buğdaylarda bu yıl gördüğümüz üzere 24-26nisan don olayı neticesinde başak çıkımında döllenme sorunu ile yarım ve yanık başak sonucunu verdi, başaklarda tane yok 200-250kg verim anca yapıyor.
 

Benzer Konular