Arkadaşlar bu konu sadece Trakya'lı değil, buğday gelişimi genel seyrin 1-1,5 ay ilerisinde olan tüm bölgeleri ve o bölgelerde yetiştiricilik yapan arkadaşları ilgilendiriyor.
Yılın ılık ve yağışlı geçmesi nedeni ile özellikle hububat gelişimleri, normal gelişim dönemlerinden ileride seyretmekte. Bu durum, başta kardeşlenmenin artması ve bitkinin yeşil aksamı olarak olması gerekenden hızlı gelişim göstermesine neden oldu.
Bu durum (iyi bir besleme ve hastalık mücadelesi ile) güzel bir verim potansiyeli sunarken bitkinin "hastalıklara ve yatmaya karşı dayanıklılığı" önemli ölçüde "azaltıyor". Bunun en basit kanıtı da, son 2 gün süren rüzgarlı ve soğuk iklim şartlarının neden olduğu yatmalar olarak gösterilebilir. Çarşambanın gelişi perşembeden belli.
Bu konuyu 4 gün önce cuma günü açma niyetim vardı, hatta başlığı attım ama işim çıktı, konuyu açamadım. Daha fazla ertelenmemesi için vakit kaybetmeden gerekli hatırlatmaları yapmak gerekli.
***
Peki bu yılki gibi kardeşlenmenin fazla, gelişimin hızlı olduğu ılıman senelerde ne yapmak gerekiyor? Hızlıca maddeler halinde yazalım:
1-) Öncelikle buğdayınız ya da arpanız şu an yattı ise şanslısınız. Neden?
a. Bu dönem meydana gelen bir yatma, herhangi bir verim kaybına neden olmaz. Gelişimi toparlaması için uzun bir zaman var önünde. Başaktaki bir buğdayın yatması ile kıyaslarsanız farkı anlaşılır.
b. Bu durum, buğdayın kendisinin de tehlikenin farkına varmasına neden olur. Gelişimini programlar.
c. Yatma nedeni ile boya gelişim yavaşlayıp gök gelişimi hız kazanır. Yani buğday tekrar yatmamak için kökü güçlendirerek avantaj elde eder.
2-) Sık buğdayın en büyük problemlerinden biri hastalık riski. Özellikle mantari hastalıklar bayılır bu ortama. Bu yüzden özellikle ilaç seçiminde kaliteli markaları ve sistemik etkili ilaçları tercih etmeye özen gösterin. Bu yıl maalesef ucuza kaçılacak bir yıl değil.
3-) Bitkinin yatmaya karşı mukavemetini artıracak en iyi silahlardan biri olan "yapraktan potasyum takviyesi" uygulayın. Şahsen 3 kez 400g/dekar potasyum uygulanıp da yatan bi buğday görmedim. Potasyumun hastalıklarla mücadele konusundaki başarısını da göz önüne alırsanız, bu durum önemli avantaj kazanmanıza neden olur.
4-) Son üst gübre olan nitrat gübrelemesinin miktarını azaltın. Hesaplama ve atım yaparken kılı kırk yarın, gerekirse atmayın. Böyle bir senede nitrat gübresine yüklenmek, çok tehlikeli bir hareket.
5-) Son nitratın azaltılması ile ortaya çıkacak kalite kaybını, süne ilaçlaması sırasında yapraktan yapacağınız üre takviyesi ile bir nebze olsun tolere edebilirsiniz. Aksi halde protein oranlarınızda ciddi düşüşler yaşanabilir.
6-) Eğer buğdayı izsiz ekti iseniz, iz yapmanın tam sırası. Bu izler mahsulün hava almasını sağlayarak hastalık riskini azaltır. "Aman çiğnemeyim, aman iz olmasın" derken hepsini kaybetme riskiniz doğabilir. O ilaçlama izleri bu tarz senelerde bitkinin havalanmasını sağlayarak tahmininizden fazla fayda sağlıyor.
7-) Tarlaları kontrol etme sıklığınızı artırın. Böylece anormal bi durumda müdehale etme şansınız olur.
Birden çok kez hastalık ilaçlaması (örneğin 2 kez pas atmaya) şimdiden hazırlıklı olun. Bu tarz senelerde hastalık birden ilerliyor ve herkes ilaca yükleniyor. Sonuç olarak ilaç bayilerinde (hatta toptancılarında) fungusitler tükeniyor. (3 yıl önce yaşandı). İlaç bulamama durumu ile karşı karşıya kalmamak için gerekli tedbirleri şimdiden alın.
9-) Sık buğdayın su tüketimi çok yüksektir. Sulama şansınız varsa, "buğday sulanır mı kardeşim" demeyin, hazırlıklara başlayın. Birden meydana gelecek bir kuraklık gübre atmasanız bile buğdayın yanmasına neden olabilir. Tedbiri elden bırakmamak lazım. Siz niyeti kış tutun, yaz çıkarsa bahtınıza. Zararınız olmaz.
10-) Özellikle verim potansiyelinin yüksek olduğu senelerde, (nedendir bilinmez) dolu ve fırtına riski de ortaya çıkıyor. Dolu yada fırtına ile mücadele etme şansınız yok ama afet gerçekleşmeden önce alabileceğiniz tedbirler var. Ki bunların başında sigorta geliyor. Tamam, paranın tamamını vermiyorlar. Tamam, mükemmel bi çözüm de değil ama en azından bir tedbir. En kötü ihtimal alacağınız darbeyi azaltır. Sigorta sırasında verim beklentinizi yüksek göstermeye ve işlemi olabildiğince erken zamanda yapmaya özen gösterin. Meteoroloji fırtına uyarısı verdikten sonra (nedendir bilinmez) bazı sigorta acentelerinin sistemleri bozuluyor.
Özet olarak doğru ve dikkatli bakımla verim rekorların alınabileceği ama bir kaç hata ile büyük kayıplara uğranabilecek, riskli bir yıl geçireceğiz gibi görünüyor.
NOT: Yukarıda yazılanlar şahsi tahmin ve öngörülerden ibaret olup tavsiye niteliğindedir. Dikkate alıp almama okuyanın inisiyatifinde olup bağlayıcılık içermez.
Herkesin bereketli bir sezon geçirmesi dileği ile..
Yılın ılık ve yağışlı geçmesi nedeni ile özellikle hububat gelişimleri, normal gelişim dönemlerinden ileride seyretmekte. Bu durum, başta kardeşlenmenin artması ve bitkinin yeşil aksamı olarak olması gerekenden hızlı gelişim göstermesine neden oldu.
Bu durum (iyi bir besleme ve hastalık mücadelesi ile) güzel bir verim potansiyeli sunarken bitkinin "hastalıklara ve yatmaya karşı dayanıklılığı" önemli ölçüde "azaltıyor". Bunun en basit kanıtı da, son 2 gün süren rüzgarlı ve soğuk iklim şartlarının neden olduğu yatmalar olarak gösterilebilir. Çarşambanın gelişi perşembeden belli.
Bu konuyu 4 gün önce cuma günü açma niyetim vardı, hatta başlığı attım ama işim çıktı, konuyu açamadım. Daha fazla ertelenmemesi için vakit kaybetmeden gerekli hatırlatmaları yapmak gerekli.
***
Peki bu yılki gibi kardeşlenmenin fazla, gelişimin hızlı olduğu ılıman senelerde ne yapmak gerekiyor? Hızlıca maddeler halinde yazalım:
1-) Öncelikle buğdayınız ya da arpanız şu an yattı ise şanslısınız. Neden?
a. Bu dönem meydana gelen bir yatma, herhangi bir verim kaybına neden olmaz. Gelişimi toparlaması için uzun bir zaman var önünde. Başaktaki bir buğdayın yatması ile kıyaslarsanız farkı anlaşılır.
b. Bu durum, buğdayın kendisinin de tehlikenin farkına varmasına neden olur. Gelişimini programlar.
c. Yatma nedeni ile boya gelişim yavaşlayıp gök gelişimi hız kazanır. Yani buğday tekrar yatmamak için kökü güçlendirerek avantaj elde eder.
2-) Sık buğdayın en büyük problemlerinden biri hastalık riski. Özellikle mantari hastalıklar bayılır bu ortama. Bu yüzden özellikle ilaç seçiminde kaliteli markaları ve sistemik etkili ilaçları tercih etmeye özen gösterin. Bu yıl maalesef ucuza kaçılacak bir yıl değil.
3-) Bitkinin yatmaya karşı mukavemetini artıracak en iyi silahlardan biri olan "yapraktan potasyum takviyesi" uygulayın. Şahsen 3 kez 400g/dekar potasyum uygulanıp da yatan bi buğday görmedim. Potasyumun hastalıklarla mücadele konusundaki başarısını da göz önüne alırsanız, bu durum önemli avantaj kazanmanıza neden olur.
4-) Son üst gübre olan nitrat gübrelemesinin miktarını azaltın. Hesaplama ve atım yaparken kılı kırk yarın, gerekirse atmayın. Böyle bir senede nitrat gübresine yüklenmek, çok tehlikeli bir hareket.
5-) Son nitratın azaltılması ile ortaya çıkacak kalite kaybını, süne ilaçlaması sırasında yapraktan yapacağınız üre takviyesi ile bir nebze olsun tolere edebilirsiniz. Aksi halde protein oranlarınızda ciddi düşüşler yaşanabilir.
6-) Eğer buğdayı izsiz ekti iseniz, iz yapmanın tam sırası. Bu izler mahsulün hava almasını sağlayarak hastalık riskini azaltır. "Aman çiğnemeyim, aman iz olmasın" derken hepsini kaybetme riskiniz doğabilir. O ilaçlama izleri bu tarz senelerde bitkinin havalanmasını sağlayarak tahmininizden fazla fayda sağlıyor.
7-) Tarlaları kontrol etme sıklığınızı artırın. Böylece anormal bi durumda müdehale etme şansınız olur.
9-) Sık buğdayın su tüketimi çok yüksektir. Sulama şansınız varsa, "buğday sulanır mı kardeşim" demeyin, hazırlıklara başlayın. Birden meydana gelecek bir kuraklık gübre atmasanız bile buğdayın yanmasına neden olabilir. Tedbiri elden bırakmamak lazım. Siz niyeti kış tutun, yaz çıkarsa bahtınıza. Zararınız olmaz.
10-) Özellikle verim potansiyelinin yüksek olduğu senelerde, (nedendir bilinmez) dolu ve fırtına riski de ortaya çıkıyor. Dolu yada fırtına ile mücadele etme şansınız yok ama afet gerçekleşmeden önce alabileceğiniz tedbirler var. Ki bunların başında sigorta geliyor. Tamam, paranın tamamını vermiyorlar. Tamam, mükemmel bi çözüm de değil ama en azından bir tedbir. En kötü ihtimal alacağınız darbeyi azaltır. Sigorta sırasında verim beklentinizi yüksek göstermeye ve işlemi olabildiğince erken zamanda yapmaya özen gösterin. Meteoroloji fırtına uyarısı verdikten sonra (nedendir bilinmez) bazı sigorta acentelerinin sistemleri bozuluyor.
Özet olarak doğru ve dikkatli bakımla verim rekorların alınabileceği ama bir kaç hata ile büyük kayıplara uğranabilecek, riskli bir yıl geçireceğiz gibi görünüyor.
NOT: Yukarıda yazılanlar şahsi tahmin ve öngörülerden ibaret olup tavsiye niteliğindedir. Dikkate alıp almama okuyanın inisiyatifinde olup bağlayıcılık içermez.
Herkesin bereketli bir sezon geçirmesi dileği ile..
Son düzenleme: