Bir Nefes Sıhhat; Ekolojik Tarım

Ekoloji: Organizmalarla, içinde yaşadıkları ortamı ve bu iki varlığa ait karşılıklı etki ve ilişkileri inceleyen bir bilim dalıdır.

Aslına bakarsanız bu tanım ekolojinin, doğa kanunlarının da temelini oluşturan bütün kavramları içinde barındırdığını gösteriyor bize.

İşte bu yüzden gıda egemenliğinin artık doğallıktan uzaklaşmamış, o kokusunu özlediğimiz, geçmişten bugüne kadar benliğini yitirmeden gelen ürünlerin eline geçmesi gerektiğinin bilincine varmış insanlar görmek istiyoruz etrafımızda.

Sürekli artan dünya nüfusunun bir şekilde beslenmesi gerekiyor bunun tabiî ki de farkındayız ama fabrikasyona dökülmüş ve sürekli olarak kanserojen katkı maddeleri ile doyurulmuş olan gıda materyallerinin ya da yaşam ürünlerinin insan sağlığını nasıl etkilediğini de görmezden gelemeyiz.

İnsanoğlu DNA diye bir şifre bulmuş ve başlamış üzerinde oynamaya, manavdan bir elma almaya gidiyoruz ama aldığımız şey aslında ne olacağının komutu verilmiş bir gen. Bir tohum alıyorsunuz katalog veriyorlar yanında, katalogda bahçenize, tarlanıza atacağınız tohumun görevleri belirtilmiş oluyor. Sürprize yer yok deniyor. Ağacın kaç metre boylanacağı, ana gövde etrafında kaç tane dallanma olacağını, her dalda kaç göz oluşacağını yazmışlar ve hasat zamanı geldiğinde hakikaten tohum emirlere harfi harfine uymuş ve size katalogda ne yazıyorsa onları vermiş oluyor.

Ekolojik ürünler, GDO’ dan uzak, kimyevî gübre ve ilâç kullanılarak üretilen ürünlere göre gıda değeri bakımından daha kaliteli ürün elde etmek için üretilmezler.
Ekolojik ürünlerin tüketicilerce tercih edilmesinin en önemli sebebi sağlık, özellikle çocukların sağlığıdır. ABD ' de, 0-2 yaş çocuk mamalarının ekolojik ürünlerden yapılma zorunluluğunun getirilmesi bu bakımdan oldukça dikkat çekicidir.
Alışılmış metotlarla üretilen ürünlerdeki ilâç kalıntıları büyükler için de zararlı olmakla birlikte, bunların bebekler üzerindeki tesirinin daha fazla olduğu düşünülmektedir. Genetiği değiştirilmiş organizmalar denen bu ürünler hamile kadınların karnındaki yavrulara bile bulaştırabiliyor kanser mikrobunu.

Ekolojik ürünlerin tercih edilmesin diğer sebepleri arasında, bu ürünlerin çevreye zarar ve hayvanlara eziyet vermeden üretilmesi, lezzet ve aroma bakımından insana daha hoş gelmesi önemli bir yer tutmaktadır.

İşte şimdi gelin önümüzdeki günlerde İstanbul’ un ev sahipliğini yapacağı 15 - 18 Ocak tarihlerinde gerçekleştirilecek olan 8.EKOLOJİK TARIM FUARI ile ilgili konuşalım.

Söz konusu fuarın ekolojik üretim yapan tüm kişi, kurum ve kuruluşlara ev sahipliği yapacağını ifade eden ASDF Fuarcılık Kurucusu Tufan Atalayman, bu fuara ilişkin olarak şunları söylüyor:
“Sektörünün ilk ve tek fuarı olma özelliğini sürdüren Ekoloji İstanbul, 2009 yılında da hem profesyonellerin hem de doğaseverlerin cazibe merkezi olacak. Bu fuar, insan sağlığını önemseyen, çevreye duyarlı ekolojik üretimin yurt içi pazar payının artmasında da önemli bir görev üstlendi. Sekiz yıldır düzenli olarak bir araya gelen üreticiler, ekolojik ürünlere ulaşmak isteyen son tüketicilerle ve satış noktaları oluşturmaya çalışan girişimcilerle bir araya gelme fırsatı bulacaklar.”

Geçen yıl organik ürün dış ticaretinin dünyada 40 milyar doları aştığı tahmin edilirken, Türkiye’nin bu ticaretten aldığı pay ise henüz oldukça düşük. Bu alanda ciddi bir potansiyeli olduğu söylenen Atalayman, Türkiye’nin geçen yıl 150 milyon dolarlık organik ürün ihracatı yaptığı belirtiliyor.

Bu arada geçtiğimiz yıllarda Türkiye’den ekoloji fuarına katılan sertifikalı organik üretici firma sayısı 21 iken bu sene bu sayı 50’ye ulaştı.

Bu alandaki eğilim sağlığına ve çevresine önem veren insanlar adına tarimsalpazarlama.com olarak bizleri çok mutlu ediyor. Ocak ayında İstanbul CNR-EXPO CENTER’ da düzenlenecek olan fuara ilgilenenlerin katılmasını dileriz.
 

Benzer Konular