Ynt: Çiftçi Çocuğu Olmak, Çiftçilikle beraber Çocuk Yetiştirmek
ismail_17 link=topic=86478.msg1035595#msg1035595 date=1447695622' Alıntı:
Aslında ben bu konuya tam vakıf olacak yaştayım 70 yaşında işin başında hala çalışan iş arkadaşım ve ortağım babam endüstri meslek lisesi 3 . sınıfta okuyan bir oğlum var .
İyi bir çiftçi nasıl yetişir, iyi bir baba ve aile ile seninde örneklerinde bahsettiğin gibi bende öyle babalar tanıyorum ki çocukları başarsın başarılı olsun diye kendini maddi ve manevi yönden heba eden , öyle babalar tanıyorum ki çocuklarını kendi maddi çıkarlarına heba eden .
Ben şu an oğlumu okul okutuyorum kendi başarısına göre oda elinden geldiğince bana yardım ediyor, yaz tatili ve hafta sonu fazla yüklenmiyorum çünkü öğrenci sonuçta okuldaki başarısını etkilemesin
Ama benim kadar traktöre tarlaya meraklı değil , önemli de değil zaten önemli olan sorumluluk sahibi olabilmek sorumluluk sahibi olunca her şeyi öğrenir ve başarır sorumluluk seninde yukarıda bahsettiğin gibi çok önemli tabi sorumluluk sahibi başarılı bir çiftçi adayı çocuk hem okul hayatını hem babasından çiftçilik hayatını öğrenmeli ta ki üniversite bitirinceye kadar, üniversite bitirince işin başına geçebilir, bu süreçte baba çok zor zamanlardan geçse de çocuk okul hayatını bitirinceye kadar sabırlı olmalı .
Okul bitti şayet okuldaki başarısı çok yüksek ise tahsilini gördüğü işi yapsın çünkü tahsilini gördüğü iş daha iyi gelir getirirse onu yapsın
Yada iki iş birden yapabilir ben oğlum için öyle düşünüyorum hem bizim işleri yapar hem sanayi de fabrikada çalışabilir
Okul okumasa ilk okuldan sonra bizim işe başlasa olmaz çünkü bir çok konuda teknik bilgi yönünden yetersiz kalır .
Okul kumalı çocuk baba beni neden okutmadın demesin
Hatta veterinerlik hayvan bakımı besleme yada ziraat bitki toprak besleme konularını okusa daha güzel.
Ben orta okul mezunu bir çok konuda yetersiz kalıyor bilgim babam bana sorumluluğu öğreti en güzeli sabah erken kalkmayı vaktini iyi kullanmayı öğretti , hiç malını mülkünü kıskanmadı malım gibi kullanırım ama bir konuda anlaşamıyoruz hala birlikte ortak çalıştığımız halde benim babam çok karizmatik insan baskın karakterli her işi ona sorayım ister her konuda fikir yürütür sormayınca hala kızar bana niye sormadın gibi
Bende bir çok konuda başarısız buluyorum kendimi 20 yıldır inek sağıyorum hiç aralıksız 20 yıldır hayvan sayısı aynı çoğaltamadım halbuki çok güzel imkanlarımız var, ama babam koyun bakıyor aynı işletmede ben inek babam benim koyunlara bakmamı istedi hep bende babamın modern süt inekçiliği konusunda bana yardımcı olmasını istedim olmadı vesselam evleneli 20 yılı geçti geçinip gidiyoruz ama babam hala koyuncu ben inekçi
Okul okusaydım daha iyi olurdu diye düşünüyorum babamı da daha iyi anlardım babama da kendimi daha iyi ifade ederdim
Ismail Abi güzel özetlemişsin. Lakin bir nokta var.
'Sonuçta öğrenci, o yüzden fazla yüklenmiyorum' düşüncesi yanlış.
Çocuk gelişimi ve psikolojisi dersi aldık. İşin ehli olan hocaların ısrarla üzerinde durduğu, kafamıza vura vura öğrettiği tek şey vardı:
'Bir çocuğun beyninin sınırları yoktur. O sınırı siz belirlersiniz. Siz ne kadar yüklerseniz, o beyin o kadar gelişir, geliştiği potansiyelde de kalır'
Zorlanmayan limitler genişlemez.
Örneği kendimden vereyim:
- 5 yaşında oğlaklara gitmeye başladım.
- 7 yaşında her hafta sonu ve yaz tatili istisnasız her gün çiftlikteyim.
- 9 yaşıma geldiğimde, haftasonlarına ek olarak sabah 5 ' te kalkıp dedemin beygirinin kıçında keçileri sağmaya gider, 7:30 ' da doner, 08:30 ' da okula yetiştirildim.
- 12 yaşımda bir fiil pullukları takıp tarla sürmeye gidiyordum.
- aynı tempo 16 yaşıma kadar devam etti.
- 14 yaşımda 750 tane kısıra tek başıma bakıyordum.
- 15 yaşımda mükemmel bi çobandım. 21 gün insan görmeden merada, dağda kaldığım zamanlar oldu. Tek başıma.
- Lise sonda dersaneye gitmedim. Onun yerine 2 tane enstrüman çalmayı öğrendim o yıl. Üniversite sınavında ilçe birincisi oldum. Ilk tercihim olan Marmara üniversitesini kazandım. Üniversiteyi kazandığımı keçilerdeyken öğrendim.
- üniversitenin ilk yılı dışında (hemen hemen) ailemden yardım almadım. çalışıp okudum, gece 2 ' lere kadar türkü barlarda program yaptım. Okulu öyle okulumu bitirdim.
- okulu bitirir bitirmez (21 yaşımda) evlendim. Aynı yıl Kendi işini kurdum.
- 27 yaşıma geldiğimde, altımda tamamen kendi alım terim ile aldığım iyi bir araba, iyi bir kazancım vardı.
- 30 yaşımda babamın ciddi boyutlara çıkmış olan tüm borçlarını ödeyip çiftliğin elimizde kalmasını sağladım.
Babam hayatım boyunca yüklendi bana.
Insanın istedikten sonra her şeyi başarabileceğini,
Çalışmanın da aslında bir ibadet olduğunu,
Öğrenmeye her daim aç olunması gerektiğini öğretti.
Nur içinde yatsın.
***
Şimdi ondan öğrendiklerimi kendi kızıma öğretiyorum. 5 yaşında damı süpürüyor, tavukları besliyor, traktörü çalıştırıp ileri geri hareket ettirip durdurabiliyor.
Özetle çocuk, siz zorlamadıkça limitlerini zorlamaz. Zorla yada iyilikler olduğu farketmez. Ona kazandıracağınız her özellik, öyle yada böyle hayatı boyunca onunla olacak.