Ynt: Çiftçinin Son Üç Yılı?
BU YAZDIKLARIM BENİM ŞAHSİ FİKİRLERİMDİR VE FİKİRLERİMİN ARKASINDAYIM. İLERKİ YILLARDA BU MESAJIN NASIL GERÇEKLEŞTİĞİNİ HEP BİRLİKTE İZLİYECEĞİZ GİBİME GELİYOR
Türkiye ' de her sektörde olduğu gibi tarım sektöründe yavaş yavaş bile olsa tekele dönüyor. Buna ister inanalım ister inanmayalım. Bi hocamız demiş 500dekar altı çiftçiler kalmayacak bunların üstünde büyük çiftlikler kurulacak ve küçükler bunlara çalışacak bence de kesinlikle doğru.
Çiftçilikte kazanmak mümkün ama belli bi dönüm/dekarın üstünde ekmek-biçmek gerek. Misal 100dekar buğday,100dekar ayçiçeği,100dekar mısır/arpa ekilmesi gerek karlı bi iş için. Rakamlar tabii değişebilir ama genel hatlarıyla ele alayım dedim. Bu arada tek ürün değil 2-3 çeşit ekmekte fayda var bence. Bi hocamız vardı onun görüşlerini buraya aktarayım dedim.
Kilit noktaya gelince ne kadar çok ekersen o kadar çok kazanırsın(bence de)! Tarlanın hicar/kira veya kendi üzerinize olduğu bu durumu değiştirmez diyor.
Bi çiftliğe gitmiştik adamın hali vakti yerinde hatta baya baya iyi yazlıklar-arabalar-çocuklarına güzel güzel evler. Dedim nasıl oldu bunların hepsi çalıştık tabii diyor. Dedim nedir bunun yöntemi-çıkar yolu ? Bana tek fabrika gibi olursa kazanırsın bu işte demişti ve tanıdık olucak diyor kendileri. Bunun yanında en önemlisi borçlu iş olmalı ama sınırını bilmek gerek diyor. Aynı zamanda borcu harcı not etmeli kişi diyor.
Fabrika mantığı nedir diye sorduğumda bana dönüp bi fabrikaya giren-çıkan-kullanılan elektrik,mazot bellidir hatta fabrikaya damacanayla giren su bile bellidir dedi. Bizim bazı çiftçilerimiz var traktörü araba gibi kullanıyor oraya buraya traktörle gidiyor,zevk için tarlayı dolaşmaya giden bile var diyor(bence de kesinlikle doğru). Ben traktörü işim bittiği zaman garajıma sokar bi sonraki işe kadar bekletirim,traktörler o zamana kadar kolay kolay kontak çevirmez diyor. Böylece mazot ve traktörün minimum giderlerini azaltırım diyor. Bunun yanında tohumluktur-ilaçtır-gübredir bütün giderler yıl başında hesaplanır yıl sonu ne kadar gitmiş,fark ne kadar,karda mıyız değil miyiz bakarız diyor. Sene sonunda bir dahaki seneye aldığımız notlarla daha iyi gireriz diyor.
Hicar yer işleme noktasına gelince benim çevremde bazı çiftçiler var babadan kalma bi çiftçilik hevesleri var traktörü-aleti hazır diyor tek eksiği tarlaları yok onuda hicarla çözüme ulaştırıyorlar diyor. Akmasa damlar mantığıyla çıktılar bu yola ve bazen çiftçilikten kendi yaptıkları mesleklerden çok çok daha fazla kazanıyoruz diyorlarmış. Bu arada çok büyük çiftçilik yapacak bi kişinin eğer öyle çok bi toprağı yoksa sulu tarım ve hicara bir an önce girip kendine sağlam depo yaptırıp mahsülünü zamanı geldiğinde en iyi fiyattan piyasaya sokmalı diyor. Tanıdık işin bu kısmında devreye giriyor ve tanıdıklar sayesinde nakliye işini ve yüksek fiyat alma işini sağlıyorlar demişti.
Herşeyi kişinin kendisi yapması güzeldir kazanç sağlar ama belli bi dönümün üstünden sonraki dönümlerde yanında çalışacak elemanlar alması kişinin yapıcağı en doğru seçenek olur diyor. Bunun yanında çiftçilik gayet zor bi meslek olduğuna tekrar belirtip sevmek gerek bu mesleği diyor.
Bu arada devlet artık akıllandı ve tarım arazileri adı altında büyük araziler artık koruma altına alınıyor ve tarım arazisi olarak çiftçiye sunuluyor. Bu yöntemde de anlaşılacağı üzere çiftçilikte artık develerin tekellerine geçecek. Bu araziler hepimizinde bildiği gibi sadece çiftçiden başka bi çiftçiye tarım amaçlı satılabilecek ve kitleler halinde tarım yapılması ve dönümden daha çok mahsül elde edilip daha çok kara geçilmesi planlanıyor.
Hepsi şahsi fikirlerimdir. Herkese bol kazançlı,bol mahsüllü yıllar dilerim.