Çiftçiye verimlilik cezası..


Tarımda en önemli sorun ne diye sorulsa, her iki kişiden birisi verimlilik diyecektir. Yıllardır tarımla ilgili her toplantıda, verimlilikte ne kadar gerilerde olduğumuz anlatılır. Avrupalı çiftçinin bir dekardan 600 kilo buğday alırken Türkiye ortalamasının 200 kilo olmasından şikayet edilir.

Gelmiş geçmiş tarım bakanları her fırsatta şikayetçi oldukları verimliliği artırmak için çalıştı. Hiç kuşku yok ki, görev başındaki Bakan Mehdi Eker ' in de öncelikleri arasında tarımda verimliliği artırmak var.

Herkes verimliliği artırmaya çalışırken hükümet tarımda verimliliği cezalandırıyor.

Nasıl mı?

Bakanlar Kurulu ' nun 7 Mayıs 2012 tarihli Resmi Gazete ' de yayınlanan '2012 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Karar' ile tarımda verimlilik resmen cezalandırılıyor. Elbette kararnamede doğrudan verimliliğin cezalandırılması şeklinde bir cümle yok. Fakat, kararnameye öylesine ustaca müdahaleler yapılmış ki, büyük çabalarla verimliliği artıran çiftçiler, daha az destek verilerek cezalandırılıyor.

Konuyu daha iyi anlamak için, 2011 yılı tarımsal desteklemelere ilişkin kararname ile 2012 kararnamesini karşılaştırmak gerekiyor. Hükümet aynı hükümet, karar veren bakanlar aynı. Ama alınan karar çok farklı.

Hükümetin 24 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete ' de yayınlanan '2011 yılı tarımsal destekleme kararnamesinin 'Türkiye tarım havzaları üretim ve destekleme modeline göre fark ödemesi desteği' başlıklı 3. maddesinde şöyle deniliyordu:
'Ekli listede belirlenen havzalarda 2011 yılı üretim sezonunda üretilerek satışı yapılan; yağlık ayçiçeği, kütlü pamuk, soya fasulyesi, kanola, dane mısır, aspir, zeytinyağı, buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale, çeltik, kuru fasulye, nohut ve mercimek üreticileri desteklenir. Yapılacak destekleme ödemeleri, her bir havza için söz konusu listede belirtilen ürünlerle sınırlıdır.'
Bu yıl, 7 Mayıs 2012 tarihli Resmi Gazete ' de yayınlanan '2012 Yılında Yapılacak Tarımsal

Desteklemelere İlişkin Karar'da 3. maddeye birkaç sözcük ustaca yerleştirildi ve şöyle yayınlandı.
'Ekli listede belirlenen havzalarda 2012 yılı üretim sezonunda üretilerek satışı yapılan; yağlık ayçiçeği, kütlü pamuk (yurt içerisinde üretilip sertifikalandırılan tohumları kullananlar), soya fasulyesi, kanola, dane mısır, aspir, zeytinyağı, buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale, çeltik, kuru fasulye, nohut ve mercimek ürünlerinin il bazında TÜİK ortalama verimleri dikkate alınarak üreticiler desteklenir.'

Buradaki sihirli sözcükler şu: 'İl bazında TÜİK ortalama verimleri dikkate alınarak üreticiler desteklenir.'

Bu sözcüklerle büyük çabalarla verimliliği yakalayan çiftçiler cezalandırılıyor. Diyelim ki, Edirne ' de buğday üreten bir çiftçi dekara 500 kilo buğday aldı. Buğdaya 2012 yılında verilecek destekleme primi kilo başına 5 kuruş. Bu çiftçinin 2 bin 500 kuruş destekleme primi alması gerekiyor. Fakat, il bazında TÜİK ortalama verimleri dikkate alındığında, aynı çiftçi daha düşük destekleme almış olacak. Çünkü, TÜİK ' e göre Edirne ' de ortalama buğday verimi dekara 390 kilo. Verimliliği ortalamanın üstüne çıkaran çiftçiler hak ettiği desteği alamayacak. Verimlilik cezalandırılacak. Bu pamuk için, ayçiçeği için, zeytinyağı, kuru fasulye, nohut ve prim desteği verilen tüm ürünler için geçerli.

Aydın ' ın Söke Ovası ' nda veya Harran ' da bir çiftçi pamuk verimini ortalamanın üzerine çıkardıysa hak ettiği destek değil, ortalama verim üzerinden destek ödenecek.

Benzer bir cezalandırma hayvancılıkta da var. Hastalıktan ari işletmelere verilen hayvan başına desteklemede kademe sistemine geçildi.

Hayvan hastalıklarının kol gezdiği Türkiye ' de büyük emeklerle ve ciddi paralar harcayarak işletmesini, çiftliğini hastalıktan ari hale getiren yetiştiricilere bu yıla kadar hayvan başına 300 lira destek veriliyordu. Normal işletmelerde 225 lira olan destek hastalıktan ari işletmelerde 300 lira. Bu destek 2009 ' dan beri artırılmadı. Dört yıldır aynı. Artırmak bir yana bu yılın destekleme kararnamesi ile kademeli sisteme geçilerek destekler ciddi olarak azaltıldı.

Nasıl bir kesinti olduğunu örnekle anlatalım. 2011 üretim yılında 2 bin başlık hastalıktan ari bir işletme hayvan başına 300 liralık destekle toplamda 600 bin lira hayvan başına destek aldı. Bu yıl kademeli sisteme geçilince aynı işletme 200 başa kadar hayvan başına 300 lira, 201 ile 500 baş arası hayvanlar için desteğin yarısını yani hayvan başına 150 lira ve 501 baş ve üzeri hayvanlar için hayvan başına 75 lira destek alabilecek. Geçen yıl 600 bin lira alan bu işletmeye bu sene 217 bin 500 lira destek verilecek. Verilecek bu destek hastalıktan ari işletme olmak için yapılan harcamayı ancak karşılar.


Özetle, bitkisel üretimde destekleme primi verilirken ortalama verimin üstüne çıkan çiftçi cezalandırılıyor. Hayvancılıkta ise işletmesini hastalıklardan koruyan, ari işletme belgesi alanlar daha az destek verilerek cezalandırılıyor. Benzer bir uygulama 5 yıl önce 2007 ' de pamukta uygulanmak istenmiş pamukçuların tepkisi ile hükümet geri adım atmak zorunda kalmıştı. Bugün çoğu üretici desteklerdeki kesintinin farkında değil. Desteği alınca fark edecek ama iş işten geçmiş olacak.
 
Ynt: Çiftçiye verimlilik cezası..

Akıl mantık almıyor, acaba uydurma rekolte miktarı yapıp hayali ihracat gibi durumların önüne geçip suistimallere engel olmak için mi yapılıyor diya aklına geliyor insanın. Ama bu hayali bişey olması mümkün değil ki, kantara çıkcan, satıcan ürünü faturayı alcan. Arkadaşlar bu forumda sadece traktör vb. paylaşımlarla sınırlı kalmayalım. Bi dernek bi stk oluşturabilsek keşke. Sorarız o yazıyı çıkarana bu ne iş diye , seyirci olmaktan çıkıp aktör olmalıyız.
 
Ynt: Çiftçiye verimlilik cezası..

çan eğrisi uygulanan okullarda yüksek not alan dayak yerdi ;D şimdi çok verim alan çiftçiyi dövecezmi ??*-s
yakında devlet üretim yapanı içeri atacak.Avrupada devlet çiftçilere destek veriyor üretim yapsın diye bizimkide köstek oluyor.Elimde çiftçiliğin gelişmesi için bir sürü proje var ama ilgilinen devlet yok. duva*-*0
 
Ynt: Çiftçiye verimlilik cezası..

yanlız bu olay bu yıla özgü bi durum değil en neredeyse 5 yıldır var .. havza ortalaması alınıyor ilk kez bu yıl yapılmı$ bir uygulama değil bilgilendireyim 2005 yılında dane mısır desteklemesi alırken üst limit 1400 kg mısır/dekar $eklindeydi .. haber doğru fakat yeniymi$ gibi söylenmi$ ba$tan beridir bu kanun böyle ..
 

Ynt: Çiftçiye verimlilik cezası..

arkadaşlar bi bu kazığı yedik!!! geçen yıl ayçiçeği verimi dekara 250 kilo idi. biz de bu yıl aynı diye düşündük. bu yıl bizim ovada verim çok iyi oldu. hatta 1 ton aştı. iyi ama bu yıl desteklemeyi 230 kilodan hesapladılar, bizim 1200tl yalan oldu. üstüne bir bardak soğuk su.....
 
Ynt: Çiftçiye verimlilik cezası..

Her çiftçiye ürettiği kadarının desteğini ver ki, fazla üreten ve verimi artıran desteği de çok alsın böylece üretim ve verim artışı teşvik edilmiş olsun. Çiftçi araştırsın nasıl daha fazla verim alabilirim diye, kendini geliştirsin bu doğrultuda.
Bu işin çok basit olan mantığı bu. Devletler tarımsal desteklemeleri de bu yüzden veriyorlar zaten. Ama üzülerek söylüyorum ki bunu anlayacak kafa yok, demek ki bizi yönetenlerde. Çiftçinin refah seviyesini ve tarımın modernleşmesini anca lafta düşünen bu kadro yıllardır eziyet ve cefa çekmeye alışmış olan biz çiftçilere daha da yükleneceğe benzer.
 
Ynt: Çiftçiye verimlilik cezası..

geçen yıl bu bölgede ilçe tarım dane mısırın ortalamasını 1200 kg olarak belirlemiş .ama 1800 kg kadar verim alan var.bu yüzden geçen yıl ilçe tarımda tartışmıştık .bu sene 1400 kg ma çıkardılar .çiftçi buna çözümü başka mahsül ekilmiş tarlayı mısır ekildi gösterek buluyor .. yoksa tonaj fazlasıürünün parası boşa gidecek
 
Ynt: Çiftçiye verimlilik cezası..

ekselans01 link=topic=55908.msg601334#msg601334 date=1338357551' Alıntı:
konu sahte fatura kestirip haksız prim kazancı elde edenleri engellemeye yönelik bir çalışma olmuş bence.
tüccar sahte fatura kesme olayını zor yapar . çünkü satmadığı malın stopajını vergisini cebinden öder
 
Ynt: Çiftçiye verimlilik cezası..

ekselans01 link=topic=55908.msg601336#msg601336 date=1338358319' Alıntı:
eğri oturup doğru konuşalım fatura alıyorlar parası ile bazıları bunu biliyoruz hepimiz.
evet doğru müstahsil tarlasına kira sözleşmesi yapmamış .yada veraset malı ,dolayısıyla destekleme alamıyor .bu şekilde olanları cebe atıyorlar
 
Ynt: Çiftçiye verimlilik cezası..

bu işi ben sade buğday tarımı olarak yorumlayım ..bizim burda sade kuru tarım yapılıyor yani 2 yıla bir buğday ve arpa ekimi olur genelde..bu destekleme işi ilk cıkdında bizler tarla dosyası yaptırırken dosyada ekili yeri ve nadas yeri olduğu gibi yazıp dosyamızı teslim ediyoduk..ilce tarımdaki ve zıraat odasındaki yetkililer bizlere neden nadas yazıyonuz hep ekili yazın yoksa mazot desteği alır gübre desteği alamazsınız diye bizleri uyarıyorlardı..yinede nadas yazanlara kızıyorlardı nadas yazman diye..haliyle hep ekili gösterince kotada cok cıkıyordu ..bir ikincisde ilce tarım verilerde hata yapıyordu kuru tarım olan yerde imkanı varmı dönümden (1000m2) 400 kg buğday almanın..yani 200 dönüm eken kişiye sen tut 80 ton kota ver ..ekili yer gercekde 100 dönüm cıkan buğday en fazla 25 ton fazlalık kota 55 ton ..hadi cık işin içinden..
tarım bakanlığı bilmiyomu Türkiyedeki tarım verilerini her bölgenin iklim ve ekim şartlarına göre ürüne kota versene ..iç anadolunun kırsal kesmiyle adanayı dıyarbakırı neden aynı tutuyon..içanadoluda yılda bir verim alınırken coğu yerde 2 hatta 3 verim alınıyor ona göre değerlendirsene yazık günah deyilmi..
aslında yazcak cok şey varda ..az cok çiftçilik yapan herkes bu durumdan şikayetcide elden bişey gelmiyo..
 

Benzer Konular