Dünyada verimli ve farklı tarımsal uygulamalar


Screenshot_20220605-132250_Twitter.jpg
IMG_20220605_132257.jpg
IMG_20220605_132259.jpg
Screenshot_20220605-132444_Twitter.jpg
20220605_134142.jpg


Screenshot_20220605-132556_Twitter.jpg


Merhaba arkadaşlar bugün ilk defa gördüğüm ve farklı bulduğum bi uygulamayı sizinle paylaşmak istedim.
Sizde ilk defa görünce acaba ne düşüneceksiniz ve benzerlerini gördüyseniz bizimlede paylaşırsanız sevinirim.
Sizce Türkiyede böyle bi tarım yapmak mümkünmüdür daha vakti var belki ama ilerde kesinlikle olmalı ama fazla bi kârı var mıdır bilmiyoruz.
 
Bizim ektiğimiz kışlık buğday değil o. Buğdaylar baharda dize kadar gelir bizim gibi orta kşak ülkelerde. Kanada gibi -16 derece soğukları yaşayan ülkelerde baharda ekilen bahar buğdayı 1 karışken üstüne diğer ürün ekilmiş bir kaç ay sonra.
Biçim sırasında da diğer ürünün boyu 1 karış olmuş, biçime engel değil.

Ülkemizde bahar buğdayının ekim alanı varsa oralarda yapılabilir.

Güzel bir konu, daha öncede forumda videolarını paylaşanlar olmuştu. Bunların ekipman ve denemeleri öncelikle Tarımsal Araştırma Enstütülerinde ve Ziraat fakültelerinde yapılıp bize uygun ekim şekilleri gösterilmesi faydalı olur. Yoksa buna cesaret edecek pek çiftçi çıkmaz.
 
Bizim ektiğimiz buğdaylarda da yapılabilir aslında denemeden bilemeyiz biz baharlıkları ektigimizdede yaklaşık buğdaylar bu boylarda gerekli ekipman olduğu sürece denenebilir
Eken çiftçide 2018 de 5 hektarla başlamış ilerki yıllarda 100 hektara çıkmış ben şahsen denemek isterdim.
Tabi gerekli alet ekipman tedariğinden sonra
 

Resimler ve ekler

  • IMG_20220605_143914.jpg
    IMG_20220605_143914.jpg
    182 KB · Görüntüleme: 124
  • IMG_20220605_143904.jpg
    IMG_20220605_143904.jpg
    197.8 KB · Görüntüleme: 118
IMG_20220805_160943.jpg

Her gün artan gübre fiyatlarına faydası olur mu bilmem fakat geliştirilen güzel bi teknoliji, atmosferdeki azot bildiğiniz üzere %78 gibi yüksek bi yüzdesi var corteva tarafından geliştirilmiş bu ürün (UTRİSHA N) bitkilerin atmosferdeki azotu almasını sağlıyormuş.
Bu mümkün mü derseniz Amerikadaki bazı araştırmacılar 4-5 yıl önce siyanobakteriler vasıtası ile mümkün olabileceğini bulmuş bakalım ilerliyen zamanda ne gibi faydası olacak veya boş bi yenilik mi olacak göreceğiz.
 
Ekli dosyayı görüntüle 71594
Her gün artan gübre fiyatlarına faydası olur mu bilmem fakat geliştirilen güzel bi teknoliji, atmosferdeki azot bildiğiniz üzere %78 gibi yüksek bi yüzdesi var corteva tarafından geliştirilmiş bu ürün (UTRİSHA N) bitkilerin atmosferdeki azotu almasını sağlıyormuş.
Bu mümkün mü derseniz Amerikadaki bazı araştırmacılar 4-5 yıl önce siyanobakteriler vasıtası ile mümkün olabileceğini bulmuş bakalım ilerliyen zamanda ne gibi faydası olacak veya boş bi yenilik mi olacak göreceğiz.
Esas üretici ispanyol Symborg firması BlueN olarak satışa çıktı. Corteva bunun satış haklarını aldı. Blueni bu sene buğdayda kullandım. Bence başarılı. Seneye Türkiye'de büyük ihtimal Corteva satacak daha geniş bayi ağıyla daha ulaşılabilir olacak. Ürün yeni ve özel bir ürün. Bu sene ayçiçeğinde tohum kaplama olarak ta kullandım bence başarılı oldu. Uygulama maliyetim çok çok düştü. BlueN ve utrisha nın ilk etiketleri broşürlerinde 3-4 yaprakken bitkinin erken gelişim safhalarında kullanılmasını tavsiye ediyorlardı. Utrishanın yeni bir videosunda kardeşlenme ortasına çekmişler. Sihirli değnek değil ama attığımız ürenin yarısından azının etkin olarak kullanıldığını bilirsek gerekli olan bir destek. Bir kerede 25-30 kg üre kullanan zengin çiftçilerimize göre bir ürün değil. :) Öğrendiğim,denediğim ve çıkardığım derslere göre orta karar bir toprak kalitesinde taban gübresiz (bu kısım da Dap'sız olmaz diyenler için) ama kaliteli ve değişik bakteri guruplarından ve mikoriza mantarı barındıran iyi bir bakteriyel ürünle kaplama yaparak ekip ve minimum 5-6 hafta bitkinin kendi azotunu sağlayacak mekanızmayı köklerinde kurmasını bekleyip ondan sonra bir seferde maksimum saf azotu 4,5 kg geçmeyecek şekilde birkaç seferde vermek daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir uygulama. Ben 30 kg üre kullandım 700-800 kg verim aldım diyenler olabilir ama bunun sürdürülebilir bir yöntem olmadığı konusunu ayrıca konuşabiliriz. Bu sene iyi bir tohum kaplama yaptım,taban gübresi ve nitrat kullanmadım. 12-13 kg sülfat aralık sonu, ocak ortası BlueN, iki defa da 10-11 kg üre ile 150 dekarda ortalama 580 kg verim aldık. Tohumu az kullanmam verimimizi soğuk geçen bu yılda düşürdü. Bu sene trakyada buğday özelinde tohumu fazla atmak lazımmış.
 
Bu çok güzel bi haber kullandığınızı duyduğuma sevindim.
Evet corteva firması symborgla anlaşma yapmış bu anlaşmayıda internet sitesi üzerinden paylaşmışlar
Buğdayda yapraktan uyguladınız galiba yoksa onuda kaplama olarak mi kullandınız ne kadar doz/dekar kullandınız sitede 1kg/30 dekar gibi bir rakam paylaşmışlar her bitki için bir ayrı bir rakam vermemişler hatta ayçiçeği içinde kullanım tavsiye etmemişler onun içinde gördüğünüz faydaları bizimle paylaşırsanız sevinirim
Dediginiz gibi hicbir ürün sihirli değnek değil biz toprağımızı bilip yavaş yavaş her yıl iyileştirerek verimimizi artırabiliriz.
Peki buğdayda taban gübresi kullanmadan fosfor ve potasyum ihtiyacını nasıl karşıladınız topraktan bağlı olan gübreyi çözerek mi?
Eğer öyle yapmadıysanız toprakta bağlanmayan gübre olarak satılan gübrelerden denediniz mi 8-9kg fosfor ve 3-4 potasyum/dekar ile veriminiz dahada artmaz mıydı?
Benim yeni haberim oldu Türkiye de satıldığından bende bu yıl mısır için deneyip etkisini görmek isterdim gelecek yıl inşallah deneyeceğim mısır gerçekten aşırı azot isteyen bi bitki dekara 50-60 kg gibi hatta bu az kullanılmış hali daha fazla kullananlarda var hiç gerek yok 55 kg bile fazla zaten kapasite bellidir ne kadar atarsanız atın bitki aldıktan sonra kalanı boşa gidecek.
Size özelden numaramı yazdım bu ürün ile ilgili tecrübelerinizi ozelden yazarsanız sevinirim
Teşekkürler.
 
Son düzenleme:
Ne kadar doğayla uyumlu çalişirsak o kadar kazancli çikariz ekeceğimiz tohumu bakteriyle kapladik ektik ama gorevimiz bitmedi daha yeni basladi demektir kullandigimiz ilaçlar ve kimyasal gübreler topraktaki canliliği öldürüyor azaltilmiş toprak isleme yada doğrudan ekim toprak yüzeyini çıplak birakmamak ilaç kapli tohum yerine bakterilerle kaplamak daha az kimyasal kullanimi hastalik ve zararlilari azalttigi gibi bu yararli bakterilerde zaten bu zararlilarla dogal bi şekilde mücadele ediyor daha az azot kullanimi yine ot mücadelesinde etkili toprak ve yaprak analizi yaptirmak genelde gübre deyince azot fosfor potasyum konuşuyoruz ama diger elementlerde en az bunlar kadar önemli o kadar yazdin sen bunlari uyguluyon mu diyeceksiniz bizimkiler klasiklerden vazgeçmiyor çoğu uygulamayi maksat yeşillik olsun diye yapiyoruz mazot 30 lira olduda ikinci ekimleri direk aniza ektik
 
Bu çok güzel bi haber kullandığınızı duyduğuma sevindim.
Evet corteva firması symborgla anlaşma yapmış bu anlaşmayıda internet sitesi üzerinden paylaşmışlar
Buğdayda yapraktan uyguladınız galiba yoksa onuda kaplama olarak mi kullandınız ne kadar doz/dekar kullandınız sitede 1kg/30 dekar gibi bir rakam paylaşmışlar her bitki için bir ayrı bir rakam vermemişler hatta ayçiçeği içinde kullanım tavsiye etmemişler onun içinde gördüğünüz faydaları bizimle paylaşırsanız sevinirim
Dediginiz gibi hicbir ürün sihirli değnek değil biz toprağımızı bilip yavaş yavaş her yıl iyileştirerek verimimizi artırabiliriz.
Peki buğdayda taban gübresi kullanmadan fosfor ve potasyum ihtiyacını nasıl karşıladınız topraktan bağlı olan gübreyi çözerek mi?
Eğer öyle yapmadıysanız toprakta bağlanmayan gübre olarak satılan gübrelerden denediniz mi 8-9kg fosfor ve 3-4 potasyum/dekar ile veriminiz dahada artmaz mıydı?
Benim yeni haberim oldu Türkiye de satıldığından bende bu yıl mısır için deneyip etkisini görmek isterdim gelecek yıl inşallah deneyeceğim mısır gerçekten aşırı azot isteyen bi bitki dekara 50-60 kg gibi hatta bu az kullanılmış hali daha fazla kullananlarda var hiç gerek yok 55 kg bile fazla zaten kapasite bellidir ne kadar atarsanız atın bitki aldıktan sonra kalanı boşa gidecek.
Size özelden numaramı yazdım bu ürün ile ilgili tecrübelerinizi ozelden yazarsanız sevinirim
Teşekkürler.
Özelden yazmaya gerek yok. Buğdaya yapraktan uyguladım. Bitkide ekstra yeşillik yapmadı ama aynı cins tohumla ekilen ve bizden daha fazla gübre kullanan komşu tarlalara göre de renkte açıklık yoktu. Ayçiçeğinde tohum kaplama yaptım, aynı cins amcamın ve amcaoğlumun tarlalarıyla bariz renk farkı oluştu. Bluen bakterisinin özelliği bitki geliştikçe yeni organlara taşınması ve orada koloni oluşturarak molibden ve demiri kullanarak bitkiye enerji harcatmadan amonyum azotu sağlaması.
 
  • Beğen
Tepkiler: Aykt_Alprsln
N2 saf azot
NH3 amonyak azotu
NO2 azot dioksit gazı
NH4 amonyum azotu
NO3 nitrat azotu
images (2).jpeg

Hava azotu, topraklardaki azotun önemli bir kaynağıdır. Atmosferde, çok etkisiz N2 şeklinde bulunur ve toprakta faydalı hale gelmeden önce dönüştürülmelidir.

Bitkiler azotu hem NH4+ hem de NO3– iyonları olarak emer, fakat nitrifikasyon tarım topraklarında çok yaygın olduğu için azotun çoğu nitrat olarak alınır. Nitrat, suyu emdiklerinde bitki köklerine doğru serbestçe hareket eder. Bitki içine girdiğinde, NO3– bir NH2 formuna indirgenir ve daha kompleks bileşikler üretmek için asimile edilir. Bitkiler çok büyük miktarlarda azot gerektirdiğinden, sınırsız alımın sağlanması için kapsamlı bir kök sistemi gereklidir. Sıkıştırma ile sınırlanmış köklere sahip bitkiler, toprakta yeterli azot bulunduğunda bile azot eksikliği belirtileri gösterebilir.
Azot-Nedir-6efd.jpg
 
Eklediğim tabloda nitratın neden tercih edilmemesi gerektiğini daha iyi anlayabiliriz.
Amonyum bitki için daha ucuz ve daha hızlı aminoasite çevrilebilen bir formdur. Ucuzluğu bitkinin daha az süreçten geçirmesinden ve nitrata göre daha az kendi ürettiği şekeri kullanmasından gelir.
Bunun yanında nitratın indirgenmesi sürecinde ekstra suya ve besin elementlerine ihtiyaç duyar. Nitrat attıktan sonra kurak süreçte bunu nitrat attık ama buğdayı yaktık diye anlatmamızın sebebi budur.
Yapraktan verilen ürenin amonyuma göre aminoasite çevrilmesi çok daha hızlı ve daha da ucuzdur. Bunun sebebi de ürenin formülünü incelediğinizde göreceğimiz C (karbon) dur. Liebig'in minimum yasasındaki fıçıda gösterilmeyen önemli bir eksik elementtir karbon. Esasında organik maddenin de en temel yapı taşıdır karbon.
Üreyi düşük bi üreli üre kullanarak 1-1,5 lt/dekar olarak yapraktan kullanabiliriz. Bu noktada fahiş fiyata satılan özel biüresi düşük gübrelerin en iyi alternatifi adblue'dür. Esasında kendisi saf su ve düşük biüreli azottan oluşan bir çözeltidir. Ama bunların yanında eğer havanın %78'ini oluşturan azotu kazandıran bir ürün varsa bunu kullanmamak akıllıca bir hareket olmayacaktır.
Bu arada bitkilerin kök çevresindeki toprakta yeterli oksijen yoksa bitkimizin kökünden azot alımı çok azalır. Toprağımızın havalanmasını sağlayacak pratikler bu bakımdan çok önemli. Her türlü bitki artıkları,küçük taşsı kayaçlar,leonardit vs gibi toprakta havalanmayı sağlayacak malzemeleri toprağımızda kullanmalıyız.
Drenajı ihmal etmemeliyiz çünkü su en küçük boşlukları doldurduğu için su duran yerde bitkilerimiz her zaman ölmeye ya da sağlıklı gelişimden uzak bir hayat sürecek olup, verim kaybı görmemizi sağlayacaktır.
Son olarak mümkünse güzel bir azot,fosfor çözen ve bağlayan bakteriyel ürünlerle tohumlarımızı kapladıktan sonra en az 5-6 hafta sentetik azot kullanmayalım. Kullanacağımız sentetik azot ta saf madde olarak 4,5 kg mı geçmesin. Amonyumun da, ürenin de yakıcı (oksitleyici) özelliği vardır. Bu yüzden 3x10 kg üre uygulaması çok iyi bir çözüm olacaktır. Mutlaka denemenizi tavsiye ederim.
Kök çevresindeki oksijenin bitkilerin bakterileri kullanarak onların besinlerini kullanmasında önemi çoktur. James white'ın rhizophagy videolarında bu anlatılır. Bitkinin superoxide oluşturması için kök bölgesinde oksijene ihtiyacı var. Bu kimyasal salgıyla bitki bakterilerin dış çeperini eritir ve onların organik formdaki besin elementlerini kullanmaya başlar daha sonra da yeni kılcal kök oluşturarak o bakterileri toprağa atar ve kendi şekerlerinden oluşan bir kimyasalı da onların tekrar kendini onarması ve çoğalması için oraya zerkeder.
James white der ki eğer yeterli oksijen yoksa bitki kökü derine değil yüzeyde kalmayı tercih eder ve bu bitkinin ileri zamanda yaşayacağı su stresi altında büyük verim kaybına yol açar. Neden? Çünkü kök hacmi küçük kalmıştır, bitki daha az besin bulur topraktan. Bir diğer neden bitkinin kullanacağı su yüzeyde azalmıştır. Peki bitki neden kökü yukarıda tutmuştur. Sebebi oksijen ihtiyacı.
Pulluksuz olmaz diyenlerin bunu söylemesinin tek sebebi aslında topraktaki oksijen varlığının artmasıdır. Ama bunu da yazın sıcağında yaparsak toprağın bu canlılığını öldürüyoruz. Organik maddemizi oluşturan karbon (C) oksijenle oksitlenerek CO2 yani karbondioksite dönüyor ve topraktan bildiğimiz uçuyor. Ayrıca bakteriler güneş ışığına çok duyarlıdır birkaç saniye de ölmeye başlarlar. Yapmamız gereken toprağın havalanmasını sağlayacak çözümleri uygulamak. Buna toprağı yırtarak değil de çizerek te işlemek dahildir. Belli bir organik madde artışı, havalanmasını sağlayacak uygulamalar ve toprağın drenaj problemini sağladıktan sonra da doğrudan ekime geçebiliriz.
 

Resimler ve ekler

  • IMG_20220412_101512.jpg
    IMG_20220412_101512.jpg
    303.8 KB · Görüntüleme: 42
Son düzenleme:
Eklediğim tabloda nitratın neden tercih edilmemesi gerektiğini daha iyi anlayabiliriz. Amonyum bitki için daha ucuz ve daha hızlı aminoasite çevrilebilen bir formdur. Ucuzluğu bitkinin daha az süreçten geçirmesinden ve nitrata göre daha az kendi ürettiği şekeri kullanmasından gelir. Bunun yanında nitratın indirgenmesi sürecinde ekstra suya ve besin elementlerine ihtiyaç duyar. Nitrat attıktan sonra kurak süreçte bunu nitrat attık ama buğdayı yaktık diye anlatmamızın sebebi budur. Yapraktan verilen ürenin amonyuma göre aminoasite çevrilmesi çok daha hızlı ve daha da ucuzdur. Bunun sebebi de ürenin formülünü incelediğinizde göreceğimiz C (karbon) dur. Liebig'in minimum yasasındaki fıçıda gösterilmeyen önemli bir eksik elementtir karbon. Esasında organik maddenin de en temel yapı taşıdır karbon. Üreyi düşük bi üreli üre kullanarak 1-1,5 lt/dekar olarak yapraktan kullanabiliriz. Bu noktada fahiş fiyata satılan özel biüresi düşük gübrelerin en iyi alternatifi adblue'dür. Esasında kendisi saf su ve düşük biüreli azottan oluşan bir çözeltidir. Ama bunların yanında eğer havanın %78'ini oluşturan azotu kazandıran bir ürün varsa bunu kullanmamak akıllıca bir hareket olmayacaktır. Bu arada bitkilerin kök çevresindeki toprakta yeterli oksijen yoksa bitkimizin kökünden azot alımı çok azalır. Toprağımızın havalanmasını sağlayacak pratikler bu bakımdan çok önemli. Her türlü bitki artıkları,küçük taşsı kayaçlar,leonardit vs gibi toprakta havalanmayı sağlayacak malzemeleri toprağımızda kullanmalıyız. Drenajı ihmal etmemeliyiz çünkü su en küçük boşlukları doldurduğu için su duran yerde bitkilerimmiz her zaman ölmeye ya da sağlıklı gelişimden uzak bir hayat sürecek olup verim kaybı görmemizi sağlayacaktır. Son olarak mümkünse güzel bir azot,fosfor çözen ve bağlayan bakteriyel ürünlerle tohumlarımızı kapladıktan sonra en az 5-6 hafta sentetik azot kullanmayalım. Kullanacağımız sentetik azot ta saf madde olarak 4,5 kg mı geçmesin. Amonyumunda,ürenin de yakıcı (oksitleyici) özelliği vardır. Bu yüzden 3x10 kg üre uygulaması çok iyi bir çözüm olacaktır. Mutlaka denemenizi tavsiye ederim. Kök çevresindeki oksijenin bitkilerin bakterileri kullanarak onların besinlerini kullanmasında önemi çoktur. James white'ın rhizophagy videolarında bu anlatılır. Bitkinin superoxide oluşturması için kök bölgesibde oksijene ihtiyacı var. Bu kimyasal salgıyla bitki bakterilerin dış zarını eritir ve onların organik formdaki besin elementlerini kullanmaya başlar daha sonra da yeni kılcal kök oluşturarak o bakterileri toprağa atar ve kendi şekerlerinden oluşan bir kimyasalı da onların tekrar kendini onarması ve çoğalması için oraya zerkeder. James white der ki eğer yeterli oksijen yoksa bitki kökü derine değil yüzeyde kalmayı tercih eder ve bu bitkinin ileri zamanda yaşayacağı su stresi altında büyük verim kaybına yol açar. Neden çünkü kök hacmi kküçük kalmıştır bitki daha az besin bulur topraktan. Bir diğer neden bitkinin kullanacağı su yüzeyde azalmıştır. Peki bitki neden kökü yukarıda tutmuştur. Sebebi oksijen ihtitacı. Pulluksuz olmaz diyenlerin bunu söylemesinin tek sebebi aslında topraktaki oksijen varlığının artmasıdır. Ama bunu da yazın sıcağında yaparsak toprağın bu canlılığını öldürüyoruz. Organik maddemizi oluşturan karbon (C) oksijenle oksitlenerek CO2 yani karbondioksite dönüyor ve topraktan bildiğimiz uçuyor. Ayrıca bakteriler güneş ışığına çok duyarlıdır birkaç saniye de ölmeye başlarlar. Yapmamız gereken toprağın havalanmasını sağlayacak çözümleri uygulamak. Buna toprağı yırtarak değilde çizerek te işlemek dahildir. Belli bir organik madde artışı,havalanmasını sağlayacak uygulamalar ve toprağın drenaj problemini sağladıktan sonra da doğrudan ekime geçebiliriz.
Abi bu güzel bilgileri bizimle paylaştığın için teşekkür ederim.
Ben bu bitkinin oksijensiz kalıp azot alamamasını bizzat yaşadım bu yıl mısırları ekerken esen lodos tarlaları çok kuruttu güzden sürüp alabora çektiğimiz için tav kaçırmamak adına baharda çektiğimiz dik frezeyi çekmeden ektik üzerinden kış geçtiği için çok havasız olmuş meğersem ve kaç aydır neden böyle olduğunu düşünürken şu an daha iyi anlıyorum.
Mısır bel boyuna kadar ne yaparsam yapayım hep olması gerektiğinden rengi biraz daha açıktı ama mısır güçlendikçe köklenmesinde bi problem olmadığını düşünüyorum ki bel hizasını geçince rengi düzelmeye başladı fakat verim olarak biçince ne olur bilmiyorum şuan ki izlenimler iyi gibi.
O zaman abi bahar veya güz döneminde hem havalandırma hemde bakteri artımı adına en iyi uygulama strip-till gibi sen nasıl bi toprak hazırlığı yaptın ayçiçeği veya ne ekiyorsuniz bilmiyorum ama diger bitkiler için
 

Abi bu güzel bilgileri bizimle paylaştığın için teşekkür ederim.
Ben bu bitkinin oksijensiz kalıp azot alamamasını bizzat yaşadım bu yıl mısırları ekerken esen lodos tarlaları çok kuruttu güzden sürüp alabora çektiğimiz için tav kaçırmamak adına baharda çektiğimiz dik frezeyi çekmeden ektik üzerinden kış geçtiği için çok havasız olmuş meğersem ve kaç aydır neden böyle olduğunu düşünürken şu an daha iyi anlıyorum.
Mısır bel boyuna kadar ne yaparsam yapayım hep olması gerektiğinden rengi biraz daha açıktı ama mısır güçlendikçe köklenmesinde bi problem olmadığını düşünüyorum ki bel hizasını geçince rengi düzelmeye başladı fakat verim olarak biçince ne olur bilmiyorum şuan ki izlenimler iyi gibi.
O zaman abi bahar veya güz döneminde hem havalandırma hemde bakteri artımı adına en iyi uygulama strip-till gibi sen nasıl bi toprak hazırlığı yaptın ayçiçeği veya ne ekiyorsuniz bilmiyorum ama diger bitkiler için
Bu sene yazın patlatma çektik, ocakta tiller çektik. Sonra aysan çekerek ektik. Bizim hatamız da aysanı tarlanını tamamı tam tavlanmamışken çektik ekerken bazı yerlerde istediğim tava ekemedik. Bir de makinayı yeni almıştık onun da acemiliği vardı. Babam bir kısmını sürmüştü, sürülmüş yerle fark yok.
 

Benzer Konular