Ben tarlada 17'ye veremedim 16'ya gitti. Lanet olsun dedim toplamaya vaktim olmadığı için sattım.
Güncel Saman Fiyatları
- Konbuyu başlatan mhmtsn
- Başlangıç tarihi
Buğday sapından bir yüzüm gülmedi .
Her sene ters köşeye gol atıyor.Bu yıl balyalattım sattım, biçer parasını bile tam korutmadı.
Balyalatıp depoluyorum para etmiyor (nette kazandırmıyor) , balyalatıp tarladan veriyorum para kazandırmıyor.
Anlamadım gitti.
Her sene ters köşeye gol atıyor.Bu yıl balyalattım sattım, biçer parasını bile tam korutmadı.
Balyalatıp depoluyorum para etmiyor (nette kazandırmıyor) , balyalatıp tarladan veriyorum para kazandırmıyor.
Anlamadım gitti.
Sapları her yıl tekrar tarlaya kazandırsanız, balya yapıp kazanamadığınız kadar uğraşmamış olursunuz ve tarlaya kazandırdığınız geri dönüşüm size kazançlı verimli hasatlar olarak geri döner, buda istikrarlı kazanmaya sebep olur.
Demekki fiyat belirsizliği olan piyasaya masraflı ve çok emekli iş yapıp kazanmak diye bişey yok, yani zaten istikrarlı bir ortam yok o yüzden piyasaya bu şekil çalışmak emek ve sermaye zayiliği oluyor, tarlanızın verimi için sapların toprağınıza kazandılması en garantili yol, tarlanızı nasıl olsa işliyor gübreliyor ekiyor biçiyor ürün kaldırılıyor, neden fakirleştirerek sürekli yüksek girdilerle tarladan verim almaya çalışılıyor?
Bu yanlıştan dönenler sapları tarlaya geri kazandırarak daha kazançlı olduklarını anlatıyor o yüzden yazdım, ama tabi kimisde aman kimseye söylemiyimde bilmesinler anlayışında, bikaç bölgede devlet destekli uygulamalar yapıldı ama ülke geneline yaygınlaştırılmadı nedense, çiftçi hep çok kazanıcam vole vurucam hesabının muhabbetini yapanlarla oturup kalkıyor hep aynı şekilde düzen tutmuş gidiyor, sonuç tabiyki vole yerine kazanmak yerine makine ekipmanın ve masrafın parasını kurtarayıma dönüyor, doğru uygulama yapmamanın sonucu kısırdöngü içinde kalmaktan başka bişey değil, aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemek hatadır dememişler boşuna.
Sen ne yaptın diycek olursanız, ben bu yıl 3. kez üst üste ektiğim tarlanın saplarını bıraktım tarlada, bakalım normalde iki yılda bir ürün alınan yerden noolacak, ilk yıl zaten beklentimin üzerinde buğday almıştım ikisinden, birinde kurt olduydu değerlendirmek hata olur, ikinci yıl yulaf ekimi yağış az almasına rağmen verim iyiydi normaldi, bu yıl arpa ektim üçünede, ondada verim mormal olursa tüm tarlaların sapı her yıl toprakta kalacak, zaten şimdiden kararım böyle ve kıraç sulak hepsini tarlaya geri kazandırıcam.
Tek sıkıntı sapını alarak biçim yapmak isteyen biçerdöverci dolu her yer, sapını parçalayan biçim yapan lazım artık bana, fakat biçerdöverle iş yapanların geneli 2 biçer 2 balye makinesi ile komple tarlanızın biçim ve sapını alarak iş yapıyor, üstelik parçalama yapmadan biçmek için sap parçalayıcıyı hususi söküyor, ayçiçek biçim zamanı tekrar takıyorlar, Buna bir son vermenin zamanı gelmiş geçmiş haberimiz yok,Yıllar oldu biçerdöveri satalı, bir daha dönmek istemiyoruz biçim işlerine, ama baktım olmıycak sap parçalayıcılı bir tane edinmekte fayda olacak gibi, fakat bu yaştan sonra yürütmek derdine katlanmak istemiyorum naparız bilmem.
bu işler gençliğimdeki 90 yıllarda duruma döndü hatta borçlu çiftçi çoğaldı daha kötü oldu, enflasyon devalüasyonda aldığımız traktör pancar sökme makinesi çapa makinesi bilimum her alet 90 larda parasını çıkaramadan enflasyona ezilerek mahvoluyorduk, aynısı yaşanıyor, bu fiyatlara traktör almakla biçer döver ekipman söküm makinesi balya makinesi almakla bu işlerden kazanılmaz, bunların parası çıkmaz.
Ben o yıllar söz verdim ülkeye enflasyon develüasyon yaşatan babamın oğlu olsun düşmanımdır, geçliğimizi yedi bitirdi enflasyon devalüasyonu yaşatan o zamanın haysiyetsizleri, dahada devalüasyon enflasyon yaşatanların yüzünü şeytan görsün dedim o zamanlar,, sözümün eriyim şimdikilerinde gözümde hiç itibarı yok bilsin herkes., bir sözlerine dahi itibar etmem ve kazanıcam diyerek böyle bir ortamda işe kalkışmam. Bu yüzden çiftçiliğe hevesli gençlerin hevesini kırıyorum belki ama durum iyi değil gençler, bu böyle önümüzdeki yıllarda devam edecek görünüyor, benden uzun uzun söylemesi, ben ikinciye bunları yaşayan jenerasyonum şanssızım, siz daha ilk görüyorsunuz bir yılda tarktörün aletin iki kat 3 kat çıktığını, biz yıllarca yaşadık bunu, gübre her yıl kat kat pahalı, mazot hiç yerinde durmaz zaten her yıl en az iki katı vs.. vs.., aklıma geldikçe küfürler ediyorum o yıllara durum bildiğiniz gibi değil yani.
Ha bizim şansımız borçlanmıyorduk, ama elde avuçta bişey bırakmaz bu ortam tecrübeyle sabittir ve sadece bu işlerle bu fiyatlardan alacağınız traktörün parasını bile çıkaramayabilirsiniz, çünkü traktör fiyatları malum görüyorsunuz 15 yıllık ikinci el traktöre 1 milyon istiyor piyasa, sıfırını geçtim, bu işler bu paraları kurtarmaz, ithal sıfır traktörün bu fiyata olması lazımdı zaten ama noolduysa oldu oluyor işte, ,thaller 2-3 milyon, ne iş yapıcaksın çıkarıcaksın parasını.
demek istemem oki, adımınızı son derece dikkatli atın, kazanıcam derken piyasa yutar, ne hamuduyla bitenler biliyoruz bilseniz aklınız oynar, piyasa hiç affetmez, kimsede kimsenin gözünün yaşına bakmaz sizin derdinizmi var diyen olmaz, temkinli olmak her zaman iyidi,r gaza gelmeyin haybeye hırslanarak boşa kürek çekmeyin isterim.
Demekki fiyat belirsizliği olan piyasaya masraflı ve çok emekli iş yapıp kazanmak diye bişey yok, yani zaten istikrarlı bir ortam yok o yüzden piyasaya bu şekil çalışmak emek ve sermaye zayiliği oluyor, tarlanızın verimi için sapların toprağınıza kazandılması en garantili yol, tarlanızı nasıl olsa işliyor gübreliyor ekiyor biçiyor ürün kaldırılıyor, neden fakirleştirerek sürekli yüksek girdilerle tarladan verim almaya çalışılıyor?
Bu yanlıştan dönenler sapları tarlaya geri kazandırarak daha kazançlı olduklarını anlatıyor o yüzden yazdım, ama tabi kimisde aman kimseye söylemiyimde bilmesinler anlayışında, bikaç bölgede devlet destekli uygulamalar yapıldı ama ülke geneline yaygınlaştırılmadı nedense, çiftçi hep çok kazanıcam vole vurucam hesabının muhabbetini yapanlarla oturup kalkıyor hep aynı şekilde düzen tutmuş gidiyor, sonuç tabiyki vole yerine kazanmak yerine makine ekipmanın ve masrafın parasını kurtarayıma dönüyor, doğru uygulama yapmamanın sonucu kısırdöngü içinde kalmaktan başka bişey değil, aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemek hatadır dememişler boşuna.
Sen ne yaptın diycek olursanız, ben bu yıl 3. kez üst üste ektiğim tarlanın saplarını bıraktım tarlada, bakalım normalde iki yılda bir ürün alınan yerden noolacak, ilk yıl zaten beklentimin üzerinde buğday almıştım ikisinden, birinde kurt olduydu değerlendirmek hata olur, ikinci yıl yulaf ekimi yağış az almasına rağmen verim iyiydi normaldi, bu yıl arpa ektim üçünede, ondada verim mormal olursa tüm tarlaların sapı her yıl toprakta kalacak, zaten şimdiden kararım böyle ve kıraç sulak hepsini tarlaya geri kazandırıcam.
Tek sıkıntı sapını alarak biçim yapmak isteyen biçerdöverci dolu her yer, sapını parçalayan biçim yapan lazım artık bana, fakat biçerdöverle iş yapanların geneli 2 biçer 2 balye makinesi ile komple tarlanızın biçim ve sapını alarak iş yapıyor, üstelik parçalama yapmadan biçmek için sap parçalayıcıyı hususi söküyor, ayçiçek biçim zamanı tekrar takıyorlar, Buna bir son vermenin zamanı gelmiş geçmiş haberimiz yok,Yıllar oldu biçerdöveri satalı, bir daha dönmek istemiyoruz biçim işlerine, ama baktım olmıycak sap parçalayıcılı bir tane edinmekte fayda olacak gibi, fakat bu yaştan sonra yürütmek derdine katlanmak istemiyorum naparız bilmem.
bu işler gençliğimdeki 90 yıllarda duruma döndü hatta borçlu çiftçi çoğaldı daha kötü oldu, enflasyon devalüasyonda aldığımız traktör pancar sökme makinesi çapa makinesi bilimum her alet 90 larda parasını çıkaramadan enflasyona ezilerek mahvoluyorduk, aynısı yaşanıyor, bu fiyatlara traktör almakla biçer döver ekipman söküm makinesi balya makinesi almakla bu işlerden kazanılmaz, bunların parası çıkmaz.
Ben o yıllar söz verdim ülkeye enflasyon develüasyon yaşatan babamın oğlu olsun düşmanımdır, geçliğimizi yedi bitirdi enflasyon devalüasyonu yaşatan o zamanın haysiyetsizleri, dahada devalüasyon enflasyon yaşatanların yüzünü şeytan görsün dedim o zamanlar,, sözümün eriyim şimdikilerinde gözümde hiç itibarı yok bilsin herkes., bir sözlerine dahi itibar etmem ve kazanıcam diyerek böyle bir ortamda işe kalkışmam. Bu yüzden çiftçiliğe hevesli gençlerin hevesini kırıyorum belki ama durum iyi değil gençler, bu böyle önümüzdeki yıllarda devam edecek görünüyor, benden uzun uzun söylemesi, ben ikinciye bunları yaşayan jenerasyonum şanssızım, siz daha ilk görüyorsunuz bir yılda tarktörün aletin iki kat 3 kat çıktığını, biz yıllarca yaşadık bunu, gübre her yıl kat kat pahalı, mazot hiç yerinde durmaz zaten her yıl en az iki katı vs.. vs.., aklıma geldikçe küfürler ediyorum o yıllara durum bildiğiniz gibi değil yani.
Ha bizim şansımız borçlanmıyorduk, ama elde avuçta bişey bırakmaz bu ortam tecrübeyle sabittir ve sadece bu işlerle bu fiyatlardan alacağınız traktörün parasını bile çıkaramayabilirsiniz, çünkü traktör fiyatları malum görüyorsunuz 15 yıllık ikinci el traktöre 1 milyon istiyor piyasa, sıfırını geçtim, bu işler bu paraları kurtarmaz, ithal sıfır traktörün bu fiyata olması lazımdı zaten ama noolduysa oldu oluyor işte, ,thaller 2-3 milyon, ne iş yapıcaksın çıkarıcaksın parasını.
demek istemem oki, adımınızı son derece dikkatli atın, kazanıcam derken piyasa yutar, ne hamuduyla bitenler biliyoruz bilseniz aklınız oynar, piyasa hiç affetmez, kimsede kimsenin gözünün yaşına bakmaz sizin derdinizmi var diyen olmaz, temkinli olmak her zaman iyidi,r gaza gelmeyin haybeye hırslanarak boşa kürek çekmeyin isterim.
Son düzenleme:
buğday samanı,
işkembeli hayvanlarda (koyun, keçi, sığır)
işkembeyi doldurur, fiziki tokluk yapar....
ayrıca, geviş getirmeyi teşvik eder.
geviş getirme sırasında salınan, tükrük (bikarbonat) ile,
işkembede, yemlerin (nişasta, selüloz, protein) parçalanması ile ortaya çıkan asitlerin sebep olduğu, asitlik derecesini azaltır...
asidoz önlenmiş olur...
ayrıca, bir kilo samanda,
440 gram sindirilebilen besin (TDN)=TSBM) vardır (selüloz, protein vs)
fosfor, kalsiyum bakımından da zayıf bir yem...
altlık olarak kullanılır,
az enerjili rasyon yapılmasında kullanılır...
kuruya çıkarılan ineklere ve büyüyen düve ve danalara saman verilir...
entansif besi sırasında tahıl, yağlı tohum küspesi ile birlikte 1,0-1,5 kg saman verilir...
saman yanında, arpa, pamuk küspesi / ayçiçek küspesi vb yemler verilir...
hayvanların, tek başına, sadece saman tüketmesi halinde,
hayvanların çok saman yemesi,
hayvanların sindirim kanalında tıkanmaya sebep olur...
bu sebeple bazen hayvan kayıpları olabilir...
Son düzenleme:
Ülkemiz hububat ambarı Konya diye ilkokuldan itibaren öğretirler, buğdayında en çok üretildiği ildir, peşisıra Diyarbakır, Ankara, Şanlıurfa, Tekirdağ, Mardin, Yozgat illerini Adana, Çorum, Sivas illeri takip eder.Haliyle bu illerde buğday üretiminden mütevellt sapı samanıda bol olur.
Şimdi aşağıda 8 bin tonluk buğday üretim noktalarını gösteren Türkiye haritasına iyi bakalım, yoğunluk nerelerde görebiliriz böylece.
Şimdi bu haritada üretimin az olduğu noktalar var, karadeniz kıyı şeridi, doğu Anadolü, güneydoğu Anadolunun en doğusu, Toroslar, Ege bölgesi, haliyle bu bölgelerde buğday üretimin azlığından buğdayın sapı samanıda diğer bölgelere göre bol değil.
Şimdi bölgelerin harman zamanlarıda biraz farklılıklar gösteriyor haliyle, bunu herkes bilir, zamanlama dışında konumuz hayvancılık yapılan yerlerde sapın samanın bol olmamasından mütevellit, yıl içinde zaten bol olan bölgelerden saman tedariği yani saman alımı gerçekleşiyor, bu yıllardır böyle ve değişmez, neden? çünkü bazı bölgelerde bol bazı bölgelerde az üretim oluyor ve saman bol değil, hatta yetersiz.
Neye göre yetersiz? hayvan varlığına göre.Misal ege bölgesinde Denizli yada Manisa dağlık bölgelerinde köylerde yaşayanların geçim kaynaklarından biriside 1-5 adet büyükbaş hayvan, veya 10-20 baş büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapmak, Karadenizde var bu ülkenin en güneYdoğusundada ama ben örnek olarak Ege de buraları örnek vericem, küçük aile işletmesi diye geçer ama bunların sayısı dağ köylerinde epey olduğu için geçinmeyede başka önemli bir iş kolu olmadığı için yapılmakta ve sayıları epey fazla.Zaten Denizlide misal çok olsa bir elin parmakları kadar 5 tane büyük işletme yani 200 adetten fazla büyükbaş hayvancılığı yapan işletme vardır.Esas konumuz küçük aile işletmesi ama sayı olarak toplarsanız bölgede hatırı sayılır miktarlarda büyük baş hayvan varlığından bahsediyoruz.
Haliyle bunların dağ köyleri olması, bölgedede samanın yeterli olmamasından mütevellit, bizim bölgeden veya çoğunluk kısmı Konya taraflarından sağlanan saman oluyor, nerden biliyorum? çünkü bende bizzat gönderdiğimden, başka uzak yerlerden geldiği oluyor tabi, ama en çok Konyadan gider o bölgeye, burası net
Şimdi birde yukarıdaki harita üzerinde, Türkiyedeki üretimin bol olduğu 3 bölgeyi farklı renklerle çizerek sınırlandırdımki anlaşılsın olay, oklarlada bol olan bölgelerden nerelere saman gittiğini göstermeye çalıştım, Türkiyede kimi bölgelerde üretimi balya olarak, kimi yerlerdede ince samanı sıkıştırılmış paketler halinde yapıp bol olmayan bölgelere gönderirler, bişekilde ihtiyacı karşılarlar diyelim, bakınız aşağıdaki şekilde oklar.
Gelelim olayımıza, dedikki örneğimizde Konyadan Manisanın dağlık köylerine gidiyor saman, Konyada buğday üreticisi bu yıl tarlanın sapını kilosu 40 kuruştan verdi balya işi yapan adama, 25 kilo balya 40 kuruştan 10 TL. ettimi, balya makinesiyle mazot yaktı ip harcadı işçilik yaptı bağladı 25 kiloluk balyayı 10 liradan, maliyet oldumu 25 kilosu 20 lira, kamyoncu geldi tarladan dolaşa dolaşa topladı kamyonuna yükletti, bu yükleme işini yapanlar tanesi 3 liradan yükledimi, kamyonumuz 750 adet alıyor bu arada büyük yani, 3 liradan 750 tanesi 2250 lira tuttumu yükleme işi, yani 20 lira balyanın maliyeti oldu 23 lira kamyonun üstünde, kamyoncu Manisada götüreceği dağ köyüne 15 bin lira aldı nakliyeye, yani 750 adet vurduğunuzda baLya başına 20 lira aldı, balya varış noktasında oldu 43 lira, 3 lirada indİren hamallar aldı alıcıya, balya 25 kiloluk oldumu sana 46 lira, bunu sağlayan anlaşan ggetirtende aldımı aracılığını 4 liradan, etti 25 kiloluk balyayı alan hayvancıya ücret 50 lira, bu yıl olan fiyat buydu 50 TL. den sahip oldu o bölgedeki hayvancı, tabi parası varsa böyle oldu.
Demeki üreticinin tarladan 40 kuruşa sattığı sap uzak müşteriye balya olarak ulaştığında 2 lira oldu kilosu, yani tam 5 kat arttı.
Yerinde konyada bu kadar yol masrafı olmadığı için alana 20 lira artı indi bindi hamaliyesi artı kısa mesafe nakliye ücreti ile 30 liraya bilemedin 35 liraya maloldu, yani kilosu 1,2 ile 1,4 lira, nasıl? ingiltere ve ABD deki fiyat değilmi
Harman zamanı bu forumdada yazmış olmam lazım, 2 liraya ucuz bakın sakla samanı gelir zamanı, zenginlerden vergi alamayan devlet dolaylı vergiden kasayı doldurmak için bastı zammı mazota mazot oldu 25-27 lira, kamyoncu mecbur alacak 15 bini, bağlayan mecbur alacak ücretini makul kazancını yapacak, buna rağmen 2 lira ucuz bazı bölgeler için dedik, ama alamayan alamadı parası yoktu çünkü, üzerine birde fiyat zaten artmış kışın artmaz param olunca alırım dedi, neden? olayı bilmediğinden tabiykide, yada bildiği halde süt fiyatı artırmadı hazine ve maliye bakanlığı süt fiyatını artırmadı süt artarsa eflasyon artar dedi üretici sütten para kazanamadı hayvancı parası yok alamadı.
Peki olay ne, harman zamanı oluşan fiyattan daima fazla olur kışın her bölgede farklı olur bu fiyat artışı, ama Trakyada çok fazla olmaz, çünkü o bölgede bol, harmanda 30 ise şimdide 30 yada olsun 40-45 herneyse, ama bol olmayan yerde kışın neden harman zamanı 2 liralık mal 3-4 lira olur? bol olan bölgede artan fiyata yine yol artı hamaliye hepsi binecek, harmanda 26 liranın üzerine binen 24 liraydı, kışın 45 liranın üzerine binen yine en az 26 hatta 30 lira yol indibindi hamaliye artı 10 lira aracılık binecek haliyle olacak 75, bundan kaçış varmı?
Hadi herkesin bildiğini bilenlere soruyorum şimdi, bombayı patlatalım, kilosu 1,5 liradan konyada verdim bugün sana bir kamyon 750 adet, götür şimdi bunu Manİsanın dağlık köyünde harmanda almamış tedarik etmemiş ihtiyacı olan hayvancıya verde göreyim ben seni.
Ne yapacaksın? 750 çarpı 25 kilo oda çarpı 1,5 lira eşittir ? ben yazıyım zahmet etme kaleme kağıda davranma = 28125 lira ödedinmi bana, gittin hamal buldunmu şimdi tanesini 4 liradan yükledinmi kamyona, kamyona 15 bin verdinmi, oraya götürdün kış günü dağ köy yollarına kamyonla giremeyecen kardeş al diyecen 750 adet balyayı aracıya 46125 liraya verecen 5 kuruşta para almayacaksın bak onu söyliim bu parada hakkın yok hesabımızda, sadece 28125 + 15000 kamyoncuya+3000 hamaliye=46125 liraya vereceksin.
46125 maliyet / 750 adet= 61,5 TL oldu 25 kiloluk balyanın maliyeti
bunu alan aracı köylere 75 liradan götürecek küçük aile işletmesine paramı kazanacak, hamaliyesi zaten senin kamyondan indi 4 lira, tekrar işletmeye götür nakliye 10 lira artı indirme hamaliyesi 4 lira 61,5+10+4+4=79,5 lira, nakliyeye 5 buçuk lira alsa 75 liraya olur küçük aile işletmesine..75 lira bölü 25 kilo yazı ile yazalım sonucu ÜÇ (3) lira, sanada beş kuruş yok heberin olsun.
Hah tamam şimdi ABD ve ingilteredeki fiyatları yakalarsın artık, herkesin anladığı kadar anlıyorsun ya otur hesapla yap göriim seni.
demekki samanın içeriğindeki değerler eşittir fiyatın oluşmasını belirlemiyormuş.
samanın değerlerini oturduğu yerden herkes biliyor, hele bu işi yapanlar senden benden iyi biliyor, ne işe yaradığınıda senden benden çok çok iyi biliyor.
Lakin bu duruma küçük aile işletmesi kışın günü niçin düşüyor yazdık, haa bazen büyük işletmelerde hata yapabilir ayrı mesele, ama genelde büyükler zamanında kuru yemini samanını alır koyar.
Üülkede zaten bol yerinde harmanda ABD ve ingiltereden ucuzdu yazdık, hazine ve maliyedeki yönetimin yaptıkları mlletin ekonomisinii nasıl vurdu yazdık, tarladaki üreticinin sattığı malın harman zamanı bile bazı bölgelerde nasıl ve ne sebeplerle 5 katına çıktığını yazdık, bu kışın yok zamanda tarladaki üreticinin harmanda çıplak fiyat sattığı 40 kuruş fiyatın nasıl 8 katından fazla olabildiğini yazdık, daha ne yazalım istersin?
Birde gençlere şunu belirteyim yeri gelmişken, tarlanızdaki sapın para edeceği umuduyla her yıl samanı balya yapıp kışın bu 3-4 liralık bazı bölgelerde oluşan fiyatları duyarak, yazın harmanda beklentiyle bu işi yapmak hatadır, sonra ben hiçbir yıl tutturamıyorum serzenişi yaparsınız, olabilir kaç yılda bir kuraklık olur, diğer bölgeler bunun farkına varır ve bazı yıllarda yaşandı misal hayvancıların özellikle kazandığı yıllarda kuraklık olunca sapsız kalırım korkusuyla harman zamanı aşırı talep göstererek saman balyası kapma yarışına girdikleri oldu, ama tabi sapın yokluğu ve hayvancının kazandığı yıla denk gelince oldu, ondada bikaç iyi kazana olur fazla olamaz, yani bu durumda bu işi her yıl yapıpda tüh bende şans yok tutturamıyorum diyerek kendinize haksızlık etmeyin, işi yaparsınız hakkıyla amenna ama gel gelelim bunu tutturmak diye bişey bilinçli olarak yapılması imkansızdır, çünkü piyaasaların doğası gereği dinamıklerini çözüp anladığınız an zaten yaşanan andır görünen bilinen andır ve öncesinde kimse bilemez bunu, nasibiniz varsa olur, yoksa hususi gayret nafiledir, saman piyasasıda yazın ucuz olması gereken makul fiyatta ve kışın yüksektir bu çok açık ve net bir olaydır.
Bu kış günü samanın bol olduğu yerlerde elinde olan yerinde fazla fiyata veremez, ama uzak bölgeye mecbur maliyeti koyacak verecek, alanda buna katlanacak mecbur, çünkü maliyete etki eden faktörler var, bu maliyet artışından olan fiyatı kışın günü duyan sanmasın fiyat durduk yere artıyor, hiçde öyle değil yukarıda bahsettim olanı biteni işte.
Şimdi aşağıda 8 bin tonluk buğday üretim noktalarını gösteren Türkiye haritasına iyi bakalım, yoğunluk nerelerde görebiliriz böylece.
Şimdi bu haritada üretimin az olduğu noktalar var, karadeniz kıyı şeridi, doğu Anadolü, güneydoğu Anadolunun en doğusu, Toroslar, Ege bölgesi, haliyle bu bölgelerde buğday üretimin azlığından buğdayın sapı samanıda diğer bölgelere göre bol değil.
Şimdi bölgelerin harman zamanlarıda biraz farklılıklar gösteriyor haliyle, bunu herkes bilir, zamanlama dışında konumuz hayvancılık yapılan yerlerde sapın samanın bol olmamasından mütevellit, yıl içinde zaten bol olan bölgelerden saman tedariği yani saman alımı gerçekleşiyor, bu yıllardır böyle ve değişmez, neden? çünkü bazı bölgelerde bol bazı bölgelerde az üretim oluyor ve saman bol değil, hatta yetersiz.
Neye göre yetersiz? hayvan varlığına göre.Misal ege bölgesinde Denizli yada Manisa dağlık bölgelerinde köylerde yaşayanların geçim kaynaklarından biriside 1-5 adet büyükbaş hayvan, veya 10-20 baş büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapmak, Karadenizde var bu ülkenin en güneYdoğusundada ama ben örnek olarak Ege de buraları örnek vericem, küçük aile işletmesi diye geçer ama bunların sayısı dağ köylerinde epey olduğu için geçinmeyede başka önemli bir iş kolu olmadığı için yapılmakta ve sayıları epey fazla.Zaten Denizlide misal çok olsa bir elin parmakları kadar 5 tane büyük işletme yani 200 adetten fazla büyükbaş hayvancılığı yapan işletme vardır.Esas konumuz küçük aile işletmesi ama sayı olarak toplarsanız bölgede hatırı sayılır miktarlarda büyük baş hayvan varlığından bahsediyoruz.
Haliyle bunların dağ köyleri olması, bölgedede samanın yeterli olmamasından mütevellit, bizim bölgeden veya çoğunluk kısmı Konya taraflarından sağlanan saman oluyor, nerden biliyorum? çünkü bende bizzat gönderdiğimden, başka uzak yerlerden geldiği oluyor tabi, ama en çok Konyadan gider o bölgeye, burası net
Şimdi birde yukarıdaki harita üzerinde, Türkiyedeki üretimin bol olduğu 3 bölgeyi farklı renklerle çizerek sınırlandırdımki anlaşılsın olay, oklarlada bol olan bölgelerden nerelere saman gittiğini göstermeye çalıştım, Türkiyede kimi bölgelerde üretimi balya olarak, kimi yerlerdede ince samanı sıkıştırılmış paketler halinde yapıp bol olmayan bölgelere gönderirler, bişekilde ihtiyacı karşılarlar diyelim, bakınız aşağıdaki şekilde oklar.
Gelelim olayımıza, dedikki örneğimizde Konyadan Manisanın dağlık köylerine gidiyor saman, Konyada buğday üreticisi bu yıl tarlanın sapını kilosu 40 kuruştan verdi balya işi yapan adama, 25 kilo balya 40 kuruştan 10 TL. ettimi, balya makinesiyle mazot yaktı ip harcadı işçilik yaptı bağladı 25 kiloluk balyayı 10 liradan, maliyet oldumu 25 kilosu 20 lira, kamyoncu geldi tarladan dolaşa dolaşa topladı kamyonuna yükletti, bu yükleme işini yapanlar tanesi 3 liradan yükledimi, kamyonumuz 750 adet alıyor bu arada büyük yani, 3 liradan 750 tanesi 2250 lira tuttumu yükleme işi, yani 20 lira balyanın maliyeti oldu 23 lira kamyonun üstünde, kamyoncu Manisada götüreceği dağ köyüne 15 bin lira aldı nakliyeye, yani 750 adet vurduğunuzda baLya başına 20 lira aldı, balya varış noktasında oldu 43 lira, 3 lirada indİren hamallar aldı alıcıya, balya 25 kiloluk oldumu sana 46 lira, bunu sağlayan anlaşan ggetirtende aldımı aracılığını 4 liradan, etti 25 kiloluk balyayı alan hayvancıya ücret 50 lira, bu yıl olan fiyat buydu 50 TL. den sahip oldu o bölgedeki hayvancı, tabi parası varsa böyle oldu.
Demeki üreticinin tarladan 40 kuruşa sattığı sap uzak müşteriye balya olarak ulaştığında 2 lira oldu kilosu, yani tam 5 kat arttı.
Yerinde konyada bu kadar yol masrafı olmadığı için alana 20 lira artı indi bindi hamaliyesi artı kısa mesafe nakliye ücreti ile 30 liraya bilemedin 35 liraya maloldu, yani kilosu 1,2 ile 1,4 lira, nasıl? ingiltere ve ABD deki fiyat değilmi
Harman zamanı bu forumdada yazmış olmam lazım, 2 liraya ucuz bakın sakla samanı gelir zamanı, zenginlerden vergi alamayan devlet dolaylı vergiden kasayı doldurmak için bastı zammı mazota mazot oldu 25-27 lira, kamyoncu mecbur alacak 15 bini, bağlayan mecbur alacak ücretini makul kazancını yapacak, buna rağmen 2 lira ucuz bazı bölgeler için dedik, ama alamayan alamadı parası yoktu çünkü, üzerine birde fiyat zaten artmış kışın artmaz param olunca alırım dedi, neden? olayı bilmediğinden tabiykide, yada bildiği halde süt fiyatı artırmadı hazine ve maliye bakanlığı süt fiyatını artırmadı süt artarsa eflasyon artar dedi üretici sütten para kazanamadı hayvancı parası yok alamadı.
Peki olay ne, harman zamanı oluşan fiyattan daima fazla olur kışın her bölgede farklı olur bu fiyat artışı, ama Trakyada çok fazla olmaz, çünkü o bölgede bol, harmanda 30 ise şimdide 30 yada olsun 40-45 herneyse, ama bol olmayan yerde kışın neden harman zamanı 2 liralık mal 3-4 lira olur? bol olan bölgede artan fiyata yine yol artı hamaliye hepsi binecek, harmanda 26 liranın üzerine binen 24 liraydı, kışın 45 liranın üzerine binen yine en az 26 hatta 30 lira yol indibindi hamaliye artı 10 lira aracılık binecek haliyle olacak 75, bundan kaçış varmı?
Hadi herkesin bildiğini bilenlere soruyorum şimdi, bombayı patlatalım, kilosu 1,5 liradan konyada verdim bugün sana bir kamyon 750 adet, götür şimdi bunu Manİsanın dağlık köyünde harmanda almamış tedarik etmemiş ihtiyacı olan hayvancıya verde göreyim ben seni.
Ne yapacaksın? 750 çarpı 25 kilo oda çarpı 1,5 lira eşittir ? ben yazıyım zahmet etme kaleme kağıda davranma = 28125 lira ödedinmi bana, gittin hamal buldunmu şimdi tanesini 4 liradan yükledinmi kamyona, kamyona 15 bin verdinmi, oraya götürdün kış günü dağ köy yollarına kamyonla giremeyecen kardeş al diyecen 750 adet balyayı aracıya 46125 liraya verecen 5 kuruşta para almayacaksın bak onu söyliim bu parada hakkın yok hesabımızda, sadece 28125 + 15000 kamyoncuya+3000 hamaliye=46125 liraya vereceksin.
46125 maliyet / 750 adet= 61,5 TL oldu 25 kiloluk balyanın maliyeti
bunu alan aracı köylere 75 liradan götürecek küçük aile işletmesine paramı kazanacak, hamaliyesi zaten senin kamyondan indi 4 lira, tekrar işletmeye götür nakliye 10 lira artı indirme hamaliyesi 4 lira 61,5+10+4+4=79,5 lira, nakliyeye 5 buçuk lira alsa 75 liraya olur küçük aile işletmesine..75 lira bölü 25 kilo yazı ile yazalım sonucu ÜÇ (3) lira, sanada beş kuruş yok heberin olsun.
Hah tamam şimdi ABD ve ingilteredeki fiyatları yakalarsın artık, herkesin anladığı kadar anlıyorsun ya otur hesapla yap göriim seni.
demekki samanın içeriğindeki değerler eşittir fiyatın oluşmasını belirlemiyormuş.
samanın değerlerini oturduğu yerden herkes biliyor, hele bu işi yapanlar senden benden iyi biliyor, ne işe yaradığınıda senden benden çok çok iyi biliyor.
Lakin bu duruma küçük aile işletmesi kışın günü niçin düşüyor yazdık, haa bazen büyük işletmelerde hata yapabilir ayrı mesele, ama genelde büyükler zamanında kuru yemini samanını alır koyar.
Üülkede zaten bol yerinde harmanda ABD ve ingiltereden ucuzdu yazdık, hazine ve maliyedeki yönetimin yaptıkları mlletin ekonomisinii nasıl vurdu yazdık, tarladaki üreticinin sattığı malın harman zamanı bile bazı bölgelerde nasıl ve ne sebeplerle 5 katına çıktığını yazdık, bu kışın yok zamanda tarladaki üreticinin harmanda çıplak fiyat sattığı 40 kuruş fiyatın nasıl 8 katından fazla olabildiğini yazdık, daha ne yazalım istersin?
Birde gençlere şunu belirteyim yeri gelmişken, tarlanızdaki sapın para edeceği umuduyla her yıl samanı balya yapıp kışın bu 3-4 liralık bazı bölgelerde oluşan fiyatları duyarak, yazın harmanda beklentiyle bu işi yapmak hatadır, sonra ben hiçbir yıl tutturamıyorum serzenişi yaparsınız, olabilir kaç yılda bir kuraklık olur, diğer bölgeler bunun farkına varır ve bazı yıllarda yaşandı misal hayvancıların özellikle kazandığı yıllarda kuraklık olunca sapsız kalırım korkusuyla harman zamanı aşırı talep göstererek saman balyası kapma yarışına girdikleri oldu, ama tabi sapın yokluğu ve hayvancının kazandığı yıla denk gelince oldu, ondada bikaç iyi kazana olur fazla olamaz, yani bu durumda bu işi her yıl yapıpda tüh bende şans yok tutturamıyorum diyerek kendinize haksızlık etmeyin, işi yaparsınız hakkıyla amenna ama gel gelelim bunu tutturmak diye bişey bilinçli olarak yapılması imkansızdır, çünkü piyaasaların doğası gereği dinamıklerini çözüp anladığınız an zaten yaşanan andır görünen bilinen andır ve öncesinde kimse bilemez bunu, nasibiniz varsa olur, yoksa hususi gayret nafiledir, saman piyasasıda yazın ucuz olması gereken makul fiyatta ve kışın yüksektir bu çok açık ve net bir olaydır.
Bu kış günü samanın bol olduğu yerlerde elinde olan yerinde fazla fiyata veremez, ama uzak bölgeye mecbur maliyeti koyacak verecek, alanda buna katlanacak mecbur, çünkü maliyete etki eden faktörler var, bu maliyet artışından olan fiyatı kışın günü duyan sanmasın fiyat durduk yere artıyor, hiçde öyle değil yukarıda bahsettim olanı biteni işte.
Son düzenleme:
Saman fiyatları ne kadar bilen var mı? Trakyadan Balıkesir'e ne kadar olur? Trakyada küçük balya kaçtan gidiyor. Hayırlı bayramlar.
Trakyada kilosu 3 lira civarında piyasası var samanın. Tanesi 75 ila 100 lira civarında gidiyor..
nakliye harcamasını azaltmak için,
saman gibi besleyici değeri az yemler, tarladan en çok 100-200 km uzaktaki çiftliklerde kullanılmalı,
yonca, 200-300 km taşınabilir...
sulu yemler de çok uzaklara taşınmamalı,
yaş pancar küspesi, 50-100 km uzaktaki çiftliklerde kullanılmalı,
yaş arpa posası (purotein bakımından zengin), 50-100 km uzağa nakledilebilir...
benzer şekilde, mısır silajı da 100-300 km uzaktaki çiftliklerde kullanılmalı...
ekonomik/ucuz yem tedarikinde, , yemlerin (kaba yemlerin=saman, yonca, çayırotu, silaj, yaş pancar küspesi vb) kısa mesafeden (10-100 km) den temin edilmesi gerekir.
tahıl, silajlık mısır ekilen yerlerde, etırkı inek çiftlikleri yapılmalı,
yonca, silajlık mısır ekilen yerlerde, süt çiftlikleri yapılmalı...
besicilik/et üretimi, silaj, saman, yonca, tahıl kullanılarak yapılmalı...
saman gibi besleyici değeri az yemler, tarladan en çok 100-200 km uzaktaki çiftliklerde kullanılmalı,
yonca, 200-300 km taşınabilir...
sulu yemler de çok uzaklara taşınmamalı,
yaş pancar küspesi, 50-100 km uzaktaki çiftliklerde kullanılmalı,
yaş arpa posası (purotein bakımından zengin), 50-100 km uzağa nakledilebilir...
benzer şekilde, mısır silajı da 100-300 km uzaktaki çiftliklerde kullanılmalı...
ekonomik/ucuz yem tedarikinde, , yemlerin (kaba yemlerin=saman, yonca, çayırotu, silaj, yaş pancar küspesi vb) kısa mesafeden (10-100 km) den temin edilmesi gerekir.
tahıl, silajlık mısır ekilen yerlerde, etırkı inek çiftlikleri yapılmalı,
yonca, silajlık mısır ekilen yerlerde, süt çiftlikleri yapılmalı...
besicilik/et üretimi, silaj, saman, yonca, tahıl kullanılarak yapılmalı...
Balıkesirden bulsanız sizin için daha ucuz olur.kilosu 3 lira bile olsa nakliyesi çok tutar
Bugün tanesi 75 TL den balya sattık alan kamyoncu Balıkesir Dursunbey e götüreceğim dedi artık oradada üstüne nakliye artı karını koyup satar.
Balıkesir Bandırma, Gönen civarlarında balyası 80-100 arası satılıyor. Bursa Karacabey'den 75 liraya verenler de olmuş. Bu yörelere bakarsanız nakliye ücreti Trakya'dan çok daha uyguna gelir.
Aynen öyle oluyor.
Bugün otlu yonca biçimlerine başladık.
Çok sürmez kilosu 2 TL ye düşmesi yakındır.
Rüzgardan kiremitler oynamış samanlık su almaya başladı diye 55 TL den verdim bayramdan önce balyalar 25 kg ortalama . Parasını verdi daha gelip almadı samancı bi bizim Samsun’da mı ucuz bu saman yav
Selamün Aleyküm arkadaşlar. Biraz geç oldu ama...
7 Mart'da İzmir'e gönderdik balyeleri,
2,5₺/kg X 25kg = 62,50₺
7 Mart'da İzmir'e gönderdik balyeleri,
2,5₺/kg X 25kg = 62,50₺
Adana samanı , 22 kg ağırlık ortalamalarında yerine teslim 85 TL / adet, indirildi.
Trakya samanı , 28 kg ağırlık ortalamalarında kamyonda 135 TL / adetle bekliyor.
Balye yükleme , 7-8 TL/adet , indir-bindir işleri 15 TL/adet ile yapılıyor.
Trakya samanı , 28 kg ağırlık ortalamalarında kamyonda 135 TL / adetle bekliyor.
Balye yükleme , 7-8 TL/adet , indir-bindir işleri 15 TL/adet ile yapılıyor.
Son düzenleme:
Benzer Konular
-
-
-
Traktör Tarım sohbet muhabbet WhatsApp Güncel Link- Başlatan Baki TÜRKOĞLU
- Cevaplar: 2
-
-
-
-
-
MF JD Kiyaslamasi güncellendi 6140m ve 6714s olarak- Başlatan MuhammedEmin
- Cevaplar: 179
-
-
-
-
-
-
-
