Ziraat Odaları kapatılabilir mi?


40 yaşındayım
doğma büyüme köylü
son 9 yıldır çiftçi
ziraat mühendisi
aynı zamanda 4 yıl ziraat odasında çalışmış
sıradan bir vatandaşım.

Tecrübeme dayanarak en yalın haliyle konuyu ÖZETLEMEYE çalışacağım.


Ziraat odasının birinci ve en önemli görevi çiftçiyi hükümete/devlete karşı temsil etmektir ( diğer tüm meslek odalarının görevide budur, esnaf odası v.s ).
Dolayısıyla benim temsilcim kapatılacaksa diğerleride kapatılsın, ki bu mümkün değildir!

Şöyle;
84.000.000 ( seksen dört milyon ) luk ülkede gübre fiyatları düşük diye 10 kişi Ankara'ya şikayete giderse kusura bakmayın kimse sizi kaale almaz, hemen buyur edip oooo ""hüseyin abi gelmiş"" diyip cumhurbaşkanının karşısına da oturtmaz, hiç bir temsil vasfınız yoktur çünkü. sende cumhurbaşkanı olsan 2 milyon çiftçiyi tek tek dinleyemezsin!

Buna benzer çok örnek yaşandı daha da yaşanır rastlarsınız: ÖRNEK: https://www.tarimdanhaber.com/tarim...magdur-ciftciler-bakan-yardimcisi-h15264.html

eeeeeee ???

derdinizi ziraat odası başkanına, oda yönetimine, köyünüzdeki oda meclis üyesine, delegenize anlatacaksınız....

"""yaaa ziraat odasının kendine hayrı yok"""",

doğrudur ozaman iş yapacak adamı seçeceksiniz, emminizin oğlunu, çocuğunuzu işe almayı taahhüt edeni, muhtarlığa masa, sandalye almayı söz vereni değil.

şikayet ettik ne olacak?

Bu işler şöyle gelişir: sıkıntı gerçek bir sıkıntıysa 3-5 farklı köyden 50 - 100 kişiden tepkiler gelir, bu konu dillendirilir, oda başkanının kulağına gider bir şekilde yada dediğim gibi bizzat gider anlatırsınız, o da sizi kaale almıyorsa mesele ya çok ciddi değildir yada genel bir mesele değildir yada siz ona, onun delegesine oy vermemişsinizdir, dükkanından alışveriş yapmamışsınızdır filan tüm ihtimaller mümkün......

neyse ,

Başkan sizi duydu ciddi bir mesele var o da ikna oldu diyelim, ilçede bile olsa her ziraat odası başkanı doğrudan Şemsi Bayraktar'a ( Ankara'da Türkiye Ziraat Odaları Merkez Birliği (TZOB) başkanı ) ulaşır isterse "( İSTERSE )". Şemsi Bayraktar'a göre de durum ciddiyse cumhurbaşkanından randevu alır durumu izah eder, çözüm önerisi sunar çözüm bekler.

Fakat genelde büyük bi'sorun varsa zaten bu bilinir duyulur. Gübre,ilaç,mazot,tohum fiyatlarının yüksekliği gibi mesela.....

UNUTMAYIN, BURADA ÇİFTÇİ OLARAK BİZE DÜŞEN TEK ŞEY ÇALIŞMAYANI ÇALIŞTIRMAK SONRASINDA ARKASINDA DURMAK...

TZOB başkanı çiftçi sorununu gündeme getiriyor fakat değişen bi'şey yoksa,

TZOB başkanı isyan eder, çiftçileri hükümeti protesto etmeye davet eder... covid-19, toplanma yasağı, dış güçler, fetö, pkk filan derken bir bakar şaşkın garibim çiftçi kendini "vatana ihanet" etmek üzereyken bulur.... halbuki savaş çıktıda devlet çağırdıda biz mi kaçtık gitmedik askere diye düşünemez yada aldığı sattığı herşeyde yüzde 3 yüzde 5 ( ticaret borsası gibi mesela ) yüzde 15 vergisinin kesildiğni unutur, ekmeğini unutup SİYATSETçini kucağında bulmuştur kendini farkında bile değildir.

tabi bu arada başkan arkasını döner bakar kimse kalmamış, onunda ipi çekilir kendi başına ortalığı karıştırıyon diye :)

bu hikaye böyle devam eder...............


SONUÇ


* O aidat ödenecek karşılığında, başkandan hizmet etmesi beklenmeyecek, yakasına yapışıp işinizi yaptıracaksınız. Sonrasında başkan yollara düşünce arkasında durulacak, ortada bırakılıp kaçılmayacak. KUSURA BAKMAYIN SİZİN GÜTMEDİĞİNİZ KOYUNU KİMSE GÜTMEZ!. eeee başkanı niye seçtik o zaman? Başkanların hareket kabiliyeti kalmadı artık, dediğim gibi arkasında duran ( kuru kalabalık olsa bile ) olmazsa ipi çekilir, 3 kuruş para için kimse önünüze düşmez elini taşın altına koymaz hele hele şu zamanda!

* Çiftçi siyaset yapmayacak işine bakacak. Eskilerin dediği gibi bizim partimiz EKMEK partisi! A partisi B partisi demeyecek Hükümette hangi parti varsa isteyecek hakkını, elektrik, mazot, gübre, ilaç fiyatları sabit kalsın bunu yapan hükümet en iyi hükümettir diyecek ( 2017 Aralıkta elektirik 35 kuruştu 2020 Aralıkta 85 kuruş yoruma gerek var mı?.) , pahalıysa pahalı diyecek yada diyenin arkasında duracak HERİF gibi kahvehane köşelerinde ahkam kesmeyecek! Yapar mı bizim millet bunu SANMAM.

Neyse...

* Kaliteli mal üretecek, tarlaya saçtım tohumu mevlam ne verirse demeyecek, ilacına gübresine bakacak, dekardan yüksek verim, kaliteli mahsul almaya çalışacak, alacak ki yurtdışından gelecek mahsule kafa tutabilsin!

* Hesabını iyi yapacak, komşum aldı diye 150 beygir traktöre heveslenmeyecek, unutmayın başarı SÜREKLİ olandır bugün ata bin 3 sene sonra eşşeğe yok böyle dünya....

* İmkanları ölçüsünde tekniği takip edecek, araştıracak.

* Bakın bizim işimiz çiftçilik yani TARIMSAL ÜRETİM, devletin güvenliğini sağlamak değil yada ekonomiyi düzeltmek, dediğim gibi savaş çıktı askere çağırdılar kaçtık mı? Vergimizi mi vermiyoruz? Cenazeyi gömerken herkes mezarın içine girmeye çalışırsa ne olur? Kargaşa olur, bu yüzden herkes kendi işini DÜZGÜN yapacak HERKES!

* Son cümleyi Mustafa Kemal ATATÜRK' ün şu sözüyle bitirmek istiyorum: "" Vatanını En Çok Seven Görevini En İyi Yapandır "" ....

Saygı ve selamlarımla....
 
Yazdıklarınız güzel bir durum değerlendirmesi olmuş. Şahsen Esnaf Odalarının da Ziraat Odalarınında kapatılması gerektiğini düşünüyorum. Bu odalar için yapılan silahlı çatışmalar amacın çiftçi esnaf hakkını savunmak olmadığını gözler önüne sermektedir.

Keşke mümkün olsa da bu odalar komple kapatılsa. Çiftçi ve Esnaf sendikaları oluşturulsa. Yasal engeller ortadan kalksa bir an önce.

Mesela buğday, et, süt para mı etmiyor, grev yapsa üretici, istenen fiyat olana kadar piyasaya mal vermese. Gübre pahalı mı, boykot edip, çözüm bulunmazsa gübresiz ekim yapacağını iletse ilgililere. Bakalım gübresiz üretime razı olup olamayacaklarını görsek. Maaliyetleri sadece çiftçi üstlenmese, milletin tamamı farkında olsa gerçeklerin.

Birçoğu ; işçi çalıştırmayan, kendi işinin işçisi olan Esnaf ve Çiftçilerin patron olmadığını , birer işçi olduğumuzu, Sendikalaşmamız, grev ve boykot hakkımızın olması gerektiğini kabul etmemiz lazım. Ancak böyle haksızlıklara karşı geliriz.

Peygamberimiz (s.a.v) daha gençliğinde peygamberlikten önce Hılfıl Fudul örgütünün üyesiydi. Haksızlıklara karşı mücadelede önderimizdir.
 
Yazdıklarınız güzel bir durum değerlendirmesi olmuş. Şahsen Esnaf Odalarının da Ziraat Odalarınında kapatılması gerektiğini düşünüyorum. Bu odalar için yapılan silahlı çatışmalar amacın çiftçi esnaf hakkını savunmak olmadığını gözler önüne sermektedir.

Keşke mümkün olsa da bu odalar komple kapatılsa. Çiftçi ve Esnaf sendikaları oluşturulsa. Yasal engeller ortadan kalksa bir an önce.

Mesela buğday, et, süt para mı etmiyor, grev yapsa üretici, istenen fiyat olana kadar piyasaya mal vermese. Gübre pahalı mı, boykot edip, çözüm bulunmazsa gübresiz ekim yapacağını iletse ilgililere. Bakalım gübresiz üretime razı olup olamayacaklarını görsek. Maaliyetleri sadece çiftçi üstlenmese, milletin tamamı farkında olsa gerçeklerin.

Birçoğu ; işçi çalıştırmayan, kendi işinin işçisi olan Esnaf ve Çiftçilerin patron olmadığını , birer işçi olduğumuzu, Sendikalaşmamız, grev ve boykot hakkımızın olması gerektiğini kabul etmemiz lazım. Ancak böyle haksızlıklara karşı geliriz.

Peygamberimiz (s.a.v) daha gençliğinde peygamberlikten önce Hılfıl Fudul örgütünün üyesiydi. Haksızlıklara karşı mücadelede önderimizdir.
Bu seçim sistemi ile hicbirsey değismez.Dekegele ile başkan secilen bir oda seçiminde baştan şaibeyi kabul etmiştir.
 
Ziraat odaları,çiftçiye hizmet amacı ile kurulmuşsada,
Bugün,maksadı dışında çalışıp,çiftçiyi soyup,bir düzen içerisinde kendi kendine dönen bir çark haline gelmiştir.
Burada dönen paranın hesabı sorulmuyor,
Neden niye ve artık ne amaçla para topladığı bilinmemektedir.
Aynı cenahtan bol eleman çalıştırıp,masa başında,burnunu karıştırıp,çiftçiden para alan,
Sanki devlet icinde bir devlettir.
Sanırım ancak, meclis kararı ile kapatılabilir.
Yani susup ödemeye devam.....
 
Yazdıklarınız güzel bir durum değerlendirmesi olmuş. Şahsen Esnaf Odalarının da Ziraat Odalarınında kapatılması gerektiğini düşünüyorum. Bu odalar için yapılan silahlı çatışmalar amacın çiftçi esnaf hakkını savunmak olmadığını gözler önüne sermektedir.

Keşke mümkün olsa da bu odalar komple kapatılsa. Çiftçi ve Esnaf sendikaları oluşturulsa. Yasal engeller ortadan kalksa bir an önce.

Mesela buğday, et, süt para mı etmiyor, grev yapsa üretici, istenen fiyat olana kadar piyasaya mal vermese. Gübre pahalı mı, boykot edip, çözüm bulunmazsa gübresiz ekim yapacağını iletse ilgililere. Bakalım gübresiz üretime razı olup olamayacaklarını görsek. Maaliyetleri sadece çiftçi üstlenmese, milletin tamamı farkında olsa gerçeklerin.

Birçoğu ; işçi çalıştırmayan, kendi işinin işçisi olan Esnaf ve Çiftçilerin patron olmadığını , birer işçi olduğumuzu, Sendikalaşmamız, grev ve boykot hakkımızın olması gerektiğini kabul etmemiz lazım. Ancak böyle haksızlıklara karşı geliriz.

Peygamberimiz (s.a.v) daha gençliğinde peygamberlikten önce Hılfıl Fudul örgütünün üyesiydi. Haksızlıklara karşı mücadelede önderimizdir.

Bu seçim sistemi ile hicbirsey değismez.Dekegele ile başkan secilen bir oda seçiminde baştan şaibeyi kabul etmiştir.
Kendi köyünden/mahallenden delege seçiyorsun, şaibe varsa demek ki bu iş ordan başlıyor. Herkes elini vicdanına koyacak.
 
Bilim diyorki, medeniyet insanın insanı sömürmesiyle başlamıştır, devam etmiş gelmiştir, günümüzde nüfus arttı, haliyle yönetimler artan nüfusun sorunlarıyla ilgilenmek zorunda, ekonomiler ise tüketim toplumu modeli üzerinden yapılanmış durumda, tüketim herşey, artan nüfus ise üretmeden tüketemez, kentleşen nüfus gerekli üretimi yapamayınca gelir düşük ve tüketemez halde kalıyor, tüketim modeline ters bir durum ortaya çıkınca buna yönetimler çare olarak günü kurtaran icraatlar üretmekteler, buda haliyle artan ve üretemeyen nüfusun karnını ucuza doyurma politikası oluyor, bu politikanın sonucu baskı kaçınılmaz, tabiki tarımsal üretim kesiminden sesin çıkmasıda istenmeyen bir durum oluveriyor, yoksa sıkıntı olmasa hiç oralı bile olmaz kimse...

Tüm bu görüntüye bakarak üretici kesimin ısrarlı şekilde biyerlerden bişeyler beklemesi sonuç vermeyecektir, çünkü ne dendi en baştan, medeniyet insanın insanı sömürmesiyle başladı, haliyle şimdiki medeniyetler bile sıkıntı olunca bir tarafı baskılayacakki medeniyet iddia edebilsin, yani günü kurtaracak icraata başvuracak, başka çözümü yok çünkü, o zaman üretici kesim hangi pozisyonda olduğunu bilerek hareket etmelidir.

Tüm emeği masrafı gözü gibi baktığı değerleri sömürülsün istemez kimse, fakat gelişen olaylar ve düzenler bazen sizi bu pozisyona sokuyorsa bunu bilerek hareket etmek gerekir.
 
Bilim diyorki, medeniyet insanın insanı sömürmesiyle başlamıştır, devam etmiş gelmiştir, günümüzde nüfus arttı, haliyle yönetimler artan nüfusun sorunlarıyla ilgilenmek zorunda, ekonomiler ise tüketim toplumu modeli üzerinden yapılanmış durumda, tüketim herşey, artan nüfus ise üretmeden tüketemez, kentleşen nüfus gerekli üretimi yapamayınca gelir düşük ve tüketemez halde kalıyor, tüketim modeline ters bir durum ortaya çıkınca buna yönetimler çare olarak günü kurtaran icraatlar üretmekteler, buda haliyle artan ve üretemeyen nüfusun karnını ucuza doyurma politikası oluyor, bu politikanın sonucu baskı kaçınılmaz, tabiki tarımsal üretim kesiminden sesin çıkmasıda istenmeyen bir durum oluveriyor, yoksa sıkıntı olmasa hiç oralı bile olmaz kimse...

Tüm bu görüntüye bakarak üretici kesimin ısrarlı şekilde biyerlerden bişeyler beklemesi sonuç vermeyecektir, çünkü ne dendi en baştan, medeniyet insanın insanı sömürmesiyle başladı, haliyle şimdiki medeniyetler bile sıkıntı olunca bir tarafı baskılayacakki medeniyet iddia edebilsin, yani günü kurtaracak icraata başvuracak, başka çözümü yok çünkü, o zaman üretici kesim hangi pozisyonda olduğunu bilerek hareket etmelidir.

Tüm emeği masrafı gözü gibi baktığı değerleri sömürülsün istemez kimse, fakat gelişen olaylar ve düzenler bazen sizi bu pozisyona sokuyorsa bunu bilerek hareket etmek gerekir.
Çözüm öneriniz varmıdır? Sırf AB ortalamasını yakalamak için 2002 de %32 olan çiftçi nüfusunun %70 i sanayiye işçi olarak kaydırıldı ( zorunda bırakıldı ). Kalan az bir kesime de aynı şeyler yapılmaya çalışılıyor ki çiftçiliği sadece GÜCÜ ( parası, çevresi, elinde değneği ) olanlar yapsın diye, en azından ben öyle görüyorum çevremde.......... Bu durumda çiftçi örgütlenmeden ne yapabilir yada mevcut örgütünün arkasında durmadan?
 
Son düzenleme:

Benzer Konular

Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt