55 dekar 80 litre yakıt yakmış gibi çek

55 dekar 80 litre yakıt yakmış gibi çek

Arkadaşlar merhabalar benim td65d BLUEMASTER 2015 traktörüm bugün klima calışırken birden bire ışık gitti şuan düğmeye basıyorum ne ışık çalışıyor yeşil ışık nede devreye giriyor neden olur

Selamınaleyküm herkese hayırlı işler benim 1974 model bi 640fiat traktörüm var bu yıl komple revizyon yaptırdım motor pompa enjektör ama traktör rektefe olduktan sonra hiç çekmez oldu motoru ölü haliyle 4.vitesle çıktığı rampayı şuanda 2. Vitesle çıkıyor sorunu pompaya bulduk pompacıya tekrar götürdüm pompada sorun yok diyor başka nerden yapabilir sıfır motor bilgisi yada başına gelen varmı?

Merhaba arkadaşlar,
Daha önce Massey Ferguson 175 İngiliz 1976 model 1 numara traktör kullanmıştım. Şuan traktörüm yok ve yıllık ortalama 150 dekar tarla işliyorum. 4x4 compact yapıda 75-95 Hp arasında ikinci el bir traktör almak niyetindeyim. Çorum bölgesinde Hattat ve Tümosan daha çok tercih ediliyor. Daha önce komşularımızın memnuniyetsizlik yaşamaları sebebiyle New Holland marka traktör almak istemiyorum. Önerilerinizi bekliyorum teşekkürler.

Batman'ın Beşiri ilçesinde 32 kadın tarafından kurulan 'Kadın Girişimciler Kooperatifi', kadınların ekmek kapısı oldu. Kooperatifte yetiştirilen ürünler işlenerek hijyenik ortamda paketlenip kendi markasıyla piyasaya sürülüyor. Bölgede üretilen tarım ürünleri işlenerek katma değer sağlanıyor. Kooperatif, kadınlara evlerine destek olurken, Beşiri'de kadınlar için sosyal bir alan oluşturdu.


Beşiri ilçesinde 32 kadın bir araya gelip Beşiri Kaymakamlığının da desteğiyle 'Beşiri Kadın Girişimciler Kooperatifini' kurdu. Şu an 7 kadının görev aldığı kooperatifte kentte yetiştirilen ürünler işlenerek hijyenik ortamda kadınlar tarafından paketlenip kendi markasıyla piyasaya sürülüyor.


30 kadının görev aldığı kooperatif bünyesinde bölgede üretilen tarım ürünleri işlenerek katma değer sağlanıyor. Hijyenik ortamda hazırlanan erişte, şalgam, kavurma, reçel çeşitleri ve turşular paketleniyor.


Kışın zor şartlarda üretim yaptıklarını belirten Beşiri Kadın Girişimciler Başkanı Şükran Ortaç, "37 yaşındayım, 3 çocuk annesiyim. Yaklaşık bir senedir kadın girişiminde görev yapmaktayım. Şu anda da başkanlığını yapmaktayım. İlk olarak erişteden başladık. Turşu, reçel, kavurma, şalgam, ve limonata üretimimiz devam ediyor. Önce 32 bayanla katıldık. Sonrasında buranın zorlu koşulları olduğu için diğer bayanlar bırakmak zorunda kaldılar. Şu anda 7 kişi ile devam ediyoruz. Baya zorluk çektik burada, çünkü kışın ısınma sorunumuz vardı. Yazında problemlerimiz var ve devam ediyor. Kışın zor şartlarda içeride birçok üretim oldu. Erişte de çok zorlandık çünkü eriştenin kurutma sorunu vardı. Onları elektrikli sobanın önünde kuruttuk. Bu bazen 1 hafta bile sürebiliyordu" dedi.




"7 bayanda kendi evlerine destek olabiliyorlar"


Bulundukları binayı bir sosyal alana dönüştürdüklerini, Beşiri'de kadınlar için gidilebilecek başka bir yer olmadığını belirten Ortaç, "Bizim şu anda mutfak sorunumuz var. Çünkü üretimlerden sonra burayı kafeye dönüştürmeye karar verdik. Çünkü Beşiri'de bayanlar için sosyal alan hiç yoktu. Beşiri'nin kısıtlı imkanlarından dolayı biz ne yapalım diye düşündük. Sonrada burayı kafeye dönüştürmeye ve bayanlar içinde bir alan yapmaya başladık. Yaklaşık 10 gün içinde geri dönüşüm malzemeleriyle yaptık. 10 tane hocamızla beraber 10 gün sürdü. Boyayı bile kendimiz yaptık. Buradaki dekorasyon geçen sene aldığımız çilek reçellerinin kasalarıydı. Bunların hepsini boyayıp kendimiz yaptık" diye konuştu.


Şu anda ışıklandırma, güzelleştirme ve mutfak sorunu olduğunu aktaran Ortaç, "Mutfağımız çok dar, çok küçük olduğu için istediğimiz şeyleri yapamıyoruz. Hem kahvaltı çıkartıyoruz, hem öğle yemeği çıkartıyoruz hem de isteğe göre akşam yemeği çıkartıyoruz. Bizim 2 ayrı sosyal medya hesaplarımızda var. Hem yemek siparişi alıyoruz, hem yaptığımız ürünlerin siparişlerini alıyoruz. İçli köfte siparişlerimiz oluyor, yağlı ekmek siparişlerimiz oluyor. 7 bayan şu anda çalışıyoruz bizimle ve 7 bayanda kendi evlerine destek olabiliyorlar. Bayanlara cesaret olduk bunun sayesinde. Beşiri'de ilk defa böyle bir şey yapıldığı için bütün bayanlar ve halk çok memnunlar. Biz de memnunuz ama imkanlarımız kısıtlı" şeklinde konuştu.


Yaptıkları her şeyi kendi imkanlarıyla yaptıklarını söyleyen Ortaç, sözlerini şöyle sürdürdü.


"Şu anda beklentimiz, daha çok destekler alıp kendimizi daha çok geliştirmemiz ve burayı daha çok güzelleştirmemiz. Daha çok şeyler yapmak istiyoruz ama şu anda yapamıyoruz. Kısıtlı imkanlarla bu kadar şeyi yaptık ve başardık. Ama daha çok imkan olursa emin olun ki daha çok şey yapabiliriz ve başarabiliriz."


"Dışarı çıktığımızda güvenle gelebileceğimiz bir yer oldu"


Beşiri'de Kadınlar için çok az sosyal alanın olduğunu belirten İlknur Torun, "Ama şimdi güvenle gidebileceğimiz bir yer oldu. Beşiri gibi küçük bir yerde kadınların emek ederek böyle bir yer açması hem onlar için hem de bizim için çok iyi oldu. En azından dışarı çıktığımızda güvenle gelebileceğimiz ve kendimizi evimizde hissedebileceğimiz bir yer oldu aslında. Kendilerinin el emeğiyle bunları yapmaları çok güzel oldu" ifadelerini kullandı.

Arkadaşlar balye makinesi alacağım paksan super yunus dual 2 mi alayim yoksa new holland bc 5050 mi ?

Eskişehir'in Mahmudiye ilçesinde bulunan Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) bağlı Anadolu Tarım İşletmesi Müdürlüğüne ait arazilerde modern sulama, ilaçlama ve gübreleme teknikleriyle yetiştirilen 3 bin ton yerli buğday tohumluk olarak çiftçiye dağıtılacak. Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı TİGEM bünyesindeki Anadolu Tarım İşletmesinde damızlık Arap atı, tiftik keçisi, Anadolu merinosu ırkı koyun ve esmer ırkı sığır yetiştiriciliğinin yanı sıra 44 bin dekar alanda tarımsal faaliyet yürütülüyor. Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı tarımsal araştırma enstitülerince geliştirilen ve Anadolu Tarım İşletmesi arazilerinde modern sulama, ilaçlama ve gübreleme teknikleri kullanılarak üretilen yerli buğday çeşitlerinden Kate, Reis ve Sönmez'in hasadına başlandı. Hasattan elde edilecek yaklaşık 4 bin 500 ton ekmeklik buğdayın 3 bin tonu, yerli buğday çeşitlerinin yaygınlaştırılması amacıyla TİGEM bayileri tarafından çiftçiye ulaştırılacak.


İşletmenin Müdür Yardımcısı Eren Karabulut, AA muhabirine, 11 bin 270 dekarlık alana ekilen Kate, Reis ve Sönmez çeşidi ekmeklik buğdayın hasat edildiğini söyledi.


Yaklaşık 4 bin 500 ton rekolte beklediklerini ifade eden Karabulut, şöyle konuştu:



"Elde ettiğimiz buğdayın 3 bin tonunu tohumluk olarak çiftçilerin hizmetine sunacağız. Selektörde elenen buğday, gerekli sertifikasyon sürecinin ardından üreticiye iletilecek. Geriye kalan buğdayın bir kısmı gelecek yılın ekiliş döneminde işletmemizde kullanılacak. Bir kısmı da işletmedeki hayvanlar için yem olacak. Ekmeklik tohumluk buğday üretimimizden faydalanmak isteyen üreticiler, TİGEM bayileri aracılığıyla buğdaylarımıza ulaşabilir. Hasatta elde edilen hububat sapını da balyalıyoruz. Bunlar da işletmemizin hayvancılık faaliyetlerinde altlık ya da yem olarak kullanılacak."


Karabulut, bu yıl 4 bin 300 ton yonca, 2 bin ton da fiğ üretimi yaptıklarını belirterek, "Onların da hasadı gerçekleştirildi. 1500 ton çayır otu üretimi de gerçekleştirdik. Söz konusu üretimlerimiz hayvancılık faaliyetlerinde yem olarak kullanılacak." dedi.

Merhabalar köyde 30 dönüm fidanligim var arazide elektrik yok yillardir uğraşıp duruyoruz bir türlü olmadı şimdi bizim arazinin sınırından yüksek gerilim hattı gececekmis bu hattan trafo vs yardımıyla elektrik alabilir miyim.damlama dalgıç pompa icin

Samsun'un Bafra ilçesinde tütün hasadı başladı. Bafra'da tütün üreticileri, artan maliyetler ve düşük rekolteden dolayı tütünün pek para etmediğini söylüyor. Tütün toplama işi yaşlılara kaldığı için genç nüfusun olmadığı belirtiliyor. Ekili tütün alanında gözle görülür bir düşüş olduğu ifade ediliyor. Çiftçiler, devletin tarım sektörüne destek vermesini talep ediyor.


Çiftçiler 70 TL'den tütün alan özel firmalardan şikayetçi


Samsun'un Bafra ilçesinde kırsal kesimde tütün hasadı başladı.


Türkiye'nin tütün ambarı olarak nitelendirilen Samsun'da kırsal kesimlerde tütün hasadı başladı. Bafra'da kırsal kesimin tek geçim kaynağı olan tütünde üreticiler bu sene artan maliyetler ve düşük rekolteden dolayı tütünün pek para etmediğini söylese de gece-gündüz tarladaki tütünlerini hasat ediyorlar.


"Bu sene rekolte az olacak"


Hasat hakkında bilgi veren Gökçesu Mahalle Muhtarı Aytekin Çil, "Tütün bize dedelerimizden, atalarımızdan gelen bir meslek. Küçük yaştan beri bu işi yapıyoruz. Günden güne maliyetlerin yüksek olması, tütün fiyatlarının ucuz olması bizi zorluyor. Zaten bu işi yapan da çok az kaldı. Yeni neslin de bu işi yapacağını sanmıyorum. Bize bu işi yaptıran da şirketlerin yüklü avans vermesi. Bu sene de aşırı yağışlardan dolayı vatandaş tütün ekimi yapamadı. Yapanlarınki de doğru dürüst büyümedi. Bu sene rekoltenin çok düşük olacağını tahmin ediyorum. Durum onu gösteriyor" dedi.


"Köyde tütün toplayacak genç nüfus yok"


Kente göç nedeniyle tütün toplama işinin yaşlılara kaldığını ifade eden Müstecep Mahallesi'nden tütün üreticisi Seydi Aytaç, "Tütünden başka bir şey olmuyor maalesef. Sulama olmadığı için sadece tütüne elverişli bir yer olduğu için sadece tütün yapmak zorunda kalıyoruz. Maliyetlerde yüksek, şu an iş gücü olarak kimse yok. Herkes göç etti gitti. Ortalama yaş olarak 60 yaşında insanlar var. Artık son demlerini yaşıyor tütün işi. Herkes göç etti gitti, yapacak kimse yok. Bu gidişle tütün işi yapılamayacak. Maliyetler düşük olsa bile insan gücü yok. Olmadığı sürece tamamen yok olup gidecek. Bu tütünü üreten olmayacak. Bu sene verimler çok düşük. Dikme olayı çok zor geçti. Şartlar hiç uygun gitmedi yağıştan dolayı. İnsan gücü tamamen şehre aktı ve geri dönüş yok" diye konuştu.



Ekili tütün alanında gözle görülür bir düşüş olduğunu belirten Bafra Ziraat Odası Başkanı Osman Tosuner ise, "Çiftçi çok mağdur. Herkes sözleşmeli ve para karşılığında avans alıp karşılığında tütün yapıyor. 2023 yılında şu an tütün kırımı başladı. Ziyaret ettiğimiz üretici 'geçen sene 28 dönüm yer ektim, bu sene 4 dönüm ektim' diyor. Arada 24 dönümlük bir noksanlık var. Hiç dikemeyen de var. Vatandaş avansını almış, parayı da kullanmış. Avans veren firma parasını istiyor, üretici de aldığı parayı geriye veremiyor. Çok büyük sıkıntılı dönem yaşıyor. Devletimizin göçün önlenmesi için bir an önce girdi maliyetlerinde çiftçiye yardım etmesi lazım. Müstecep Mahallesi'nde en az 50 genç İstanbul, Ankara ve Bursa'ya çalışmaya gitmiş. En büyük sıkıntı bu. Devletimizin bir an önce tarım yapan çiftçilerimize destek vermesi lazım. Hububat, buğdaylarda büyük sıkıntılar yaşandı, biz onları kabul ediyoruz ama en büyük sıkıntı kırsal kesimin tek geçim kayağı olan tütün. Bir an önce alıcı firmalarla Tarım ve Orman Bakanlığının bir araya oturup tütün fiyatlarının görüşülmesi lazım. Bugün 70 liraya sözleşme yapmış ama 170 lira olsa kurtarma şansı yok. O kadar bir sıkıntılı bir dönem yaşıyoruz. Ben tarımı temsil eden bir kurumun başkanı olarak Türkiye'de tarım yapan çiftçilerin sabırlı olmasını diliyorum. Hükümetimiz halkına, tarım yapan çiftçiye destek verecek güce sahiptir" şeklinde konuştu.

Merhabalar arkadaşlar 150 dönüm 18 parça yere yerler düz en büyüğü 17 dönüm kaç beygir traktör yeterli olur

Arkadaşlar çiftçiliğe başlamak için 200 dönüm tarla kiralamak mantıklı mı kurak arazi dönümü 600 sulak tarla 1000 TL ilanda böyle yazmış yani bu işe girersem noğut veya buğday eksem karlı olurmu çünkü hem traktör hem ekipman alınca çok fazla borç oluyo bu borçlarında bi şekilde kapatılması lazım

önümüzdeki 40 (kırk) yılda, bu enfilasyon, azalır mı...
çoğalır mı.............

enfilasyon düşse, bir yeri kırılır mı...

enfilasyon ithal mi
yerli mi

kovsan gider mi...

yoksa, kalıcı mı...burayı sevdi mi...

enfilasyonu siz beğeniyor musunuz...

size, bir faydası oldu mu...

enfilasonu, ziyaret etseniz...
size, çay ikram eder mi...

enfilasyonsuz, hökümet yaşar mı...

bu güzel ülkede, enfilasyon yaşar mı, hayatını devam ettirir mi...

vatandaş enfilasyonu, beğendi mi...

enfilasyonu, en iyi kim tahmin eder...

enfilasyon, uçar mı....yoksa, yürür mü..

enfilasyonu, şimdiye kadar, en iyi kim uçurdu....

matematik bilmek, enfilasyonu kırar mı...

enfilasyon kaç yaşında...

Herkese iyi günler. Benim 1976 model İngiliz 175 traktörün var. 2 sene önce komple rektefiye yaptırdım. Rektefiye yapılırken motor bloku 248 motora çevrilip pompa ve enjektör 248 motora göre ayarlandı. Bunun haricinde soğutma sisteminde hiç değişiklik yapılmadı. Traktor boşta bile 70 derecede çalışıyor. Bununla ilgili yapabileceğimiz bi işlem var mı bilgisi olan paylaşabilir mi teşekkürler.

Amasya'da şap hastalığının görülmesi üzerine İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, tüm hayvan pazarlarının ikinci bir duyuruya kadar kapatıldığı belirtildi.


İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, bölgede şap hastalığının görüldüğü belirtildi.


Açıklamada, "Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Komisyonu Kararı gereği ilimizde ve çevre illerde görülen şap hastalığı nedeniyle ilimiz genelinde tüm hayvan pazarları ikinci bir duyuruya kadar kapatılmıştır." ifadesine yer verildi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AB ile Türkiye arasında Gümrük Birliği Anlaşması'nın hizmetleri ve tarım ürünlerini kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini belirtti. Şimşek, Türkiye'nin AB'ye uyum sürecinin faydalı olacağını ve Türkiye'nin küresel tedarik zincirlerinde önemli bir rol oynadığını vurguladı.


Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yakın vadede AB ile Türkiye arasında Gümrük Birliği Anlaşması'nın hizmetleri ve tarım ürünlerini kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğine inandığını belirterek, "Birkaç sene önce Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin faydaları üzerine bir araştırma yapıldı. Sonucunda bunun AB'ye büyük faydası olduğu ortaya çıktı. Ağacın alçaktaki dallarındaki meyvelerinden (yakın vadeli hedeflerden) başlayarak yeniden görüşebiliriz." dedi.


"Türkiye'yi görmezden gelemezsiniz"


Türkiye'nin küresel tedarik zincirleri açısından önemli rolü olduğunu vurgulayan Şimşek, "Küresel tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi meselesine bakınca açıkça görülüyor ki Türkiye en güçlü adaylardan biri." ifadesini kullandı.


Şimşek, Türkiye'nin AB ile üyelik sürecinin 1963 yılından bu yana devam ettiğini hatırlatarak şunları kaydetti:


"Eğer Avrupa daha uygun bir pozisyon almak istiyorsa, Avrupalı liderlerin bahsettiği gibi küresel meselelerde daha iyi bir oyuncu olmak istiyorsa, Türkiye büyüklüğünde bir ülkeyi görmezden gelemezsiniz. Türkiye'nin (AB için) bir değer olabileceğini ve Avrupa'nın ekonomik açıdan daha büyük bir güç merkezi haline gelmesine yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Türkiye'nin Orta Asya'da çok güçlü bir tarihi var ve güçlü bir yumuşak güç olduğumuzu düşünüyorum. Şimdi Afrika'da çok güçlü bir şekilde ilişki içindeyiz."


Şimşek, AB'nin genişlemesine ilişkin korkuların daha çok politik sebeplere dayandığını, Birliğin genişleyerek yeni üyeler kazanmasının ve bu üyelerle ilişkilerini güçlendirmesinin son derece önemli olduğunu belirtti.


Panele, Türkiye'nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun da katıldı

Tunceli'nin Çemişgezek ilçesinde yapımı süren Cevizlidere Barajı'nın tamamlanmasıyla, 29 bin 40 dekar kuru tarım arazisinin modern sistemle sulanacağı bildirildi. Barajın tamamlanmasıyla tarım arazilerinde verimin artacağı ve çiftçilerin kazançlarının artacağı belirtildi.


Devlet Su İşleri 9. Bölge Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, kentte son yıllarda devletin sağladığı yatırımlarla tarımsal faaliyetlerin geliştirilmesi amaçlanıyor.


Çemişgezek'te de tarımda modern sulamayı yaygınlaştırmak amacıyla bu yıl Cevizlidere Barajı projesi hayata geçirildi.


Proje kapsamında barajın, gövde sıyırma kazıları ve ulaşım yollarının yapımına devam ediliyor.


Tamamlandığında temelden yüksekliği 65 metre olacak baraj, 27 milyon 57 bin metreküp suyu depolayarak 29 bin 40 dekar kuru tarım arazisini sulama imkanı sağlayacak.


Devlet Su İşleri Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, Cevizlidere Barajı'nın bölge tarımı için büyük önem taşıdığını belirtti.


Barajın tamamlanmasıyla tarım arazilerinde verimin artacağını kaydeden Balta, "Sulu tarıma geçilmesiyle çiftçimiz farklı ürünler ekip dikebilecek ve kazançları artacak. Tuncelili üreticiler, 2023 yılı rakamlarıyla yılda yaklaşık 106 milyon 464 bin 125 lira daha fazla kazanacak." ifadelerini kullandı.

Merhabalar kolay gelsin. Hayvancılıkta yeni birisiyim ve aklımda çok fazla soru var. Bunlar ile ilgili tecrübeli kişilerden yani sizlerden fikir almak istedim. Şimdi İnek, düve, buzağı vs. leri günde 2 hatta yapılabiliyorsa 3 öğün beslenilebileceğini öğrendim. Şimdi benim elimde 15 dönüm tarla var. 5 dönümünü yonca ekmiştim geçen seneden bu sene de devam ettirmek istiyorum. Mısır silajını satın almayı planlıyorum. Kalan 10 dönümüne de buğday ekmiştim malum hasat zamanı biçim yapıldı samanımı ve buğdayımı da aldım. şimdilik elimde bunlar var. Süt yemi düve yemi vs. bunları zaten alacağım. Toparlamak gerekiyorsa elimde; BUĞDAY, MISIR SİLAJI, YONCA, SAMAN VE FABRİKA YEMLERİ var. Bunları 2 öğünde vermeyi düşünüyorum. Sırası nasıl olmalı ne kadar verilmeli yani sabah hayvana önce saman sonra silaj sonra yonca gibi mi(örnek verdim) ve ne kadar verilmeli bunun hakkında sizin bilginize danışmak istiyorum. Araştırdığım kadarıyla işte inek için 100 kg ağırlığa 2kg kuru ot verilmesi gerektiğin falan gördüm bilgilendirebilirseniz çok memnun olurum iyi günler.

Hanönü İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından üretilen çeltikler, Kastamonu Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün desteklediği atıl araziye ekildi. İlçede ilk kez uygulanan dronla ilaçlama tekniği sayesinde ürüne zarar verilmeden ilaçlama yapıldı. İlçe Tarım ve Orman Müdürü Aydın Arukan, bu yöntemin diğer çiftçilere örnek olacağını belirtti.


İlçe Tarım ve Orman Müdürü Aydın Arukan, yıllardır atıl durumdaki arazilerin İl Müdürlüğünün girişimleri sonucu tarıma kazandırıldığını söyledi.


İşçiliğin tamamının İlçe Müdürlüğü tarafından yapıldığını vurgulayan Arukan, "İlçede diğer çiftçilere örnek olacağını düşündüğümüz dronla ilaçlama işlemi gerçekleştirilmiştir. Örnek diyorum çünkü daha önce ilçede hiç dronla ilaçlama yapılmadı. Dron tarlanın içinden değil de belirli bir yükseklikten gittiği için ürüne hiç zarar vermeden ilaçlamayı yapıyor. Daha önce kullanılan tekniklerde sırt pompası veya traktöre demir teker takarak yapılan işlemde ürün zarar görürken bu teknikte ürün hiç zarar görmemektedir." dedi.

TARIM ve Orman Bakanlığı, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde tarımsal üretimin tekrar ayağa kaldırılması için çalışmalarını sürdürüyor. DSİ Genel Müdürlüğü, depremler sonrası başladığı sulama altyapı projelerinin bakım ve onarım çalışmalarının büyük bölümünü tamamlayarak tarım topraklarını suyla buluşturuyor. Bakan Yumaklı, üretimin kesintiye uğramaması için sahada çalışmaların aralıksız sürdürüldüğünü belirtti.


TARIM ve Orman Bakanlığı, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde tarımsal üretimin tekrar ayağa kaldırılması için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, depremler sonrası başladığı sulama altyapı projelerinin bakım ve onarımı çalışmalarının büyük bölümünü tamamladı.


Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre; DSİ Genel Müdürlüğü, 6 Şubat'ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremler sonrası başladığı sulama altyapı projelerinin bakım ve onarım çalışmalarının büyük bölümünü tamamlayıp, tarım topraklarını tekrar suyla buluşturuyor. Bölgede, toplam 56 kilometre uzunluğundaki kanaletlerde bakım ve onarım çalışması yürütüldü. Ayrıca 12,4 kilometrelik sulama kanalı imalatları ile 1,2 kilometrelik işletme bakım yolu onarımı tamamlandı.


BAKAN YUMAKLI ÖNCELİĞİMİZ ÜRETİMİN KESİNTİYE UĞRAMAMASI


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Depremden etkilenen illerimizde tarımsal üretimin kesintiye uğramaması, topraklarımızın susuz kalmaması için sahada çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Bereketli topraklarımızı suyla buluşturmaya, üreticilerimizin her daim yanında olmaya devam edeceğiz dedi.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Her yıl binlerce insanın ölümüne neden olan aşırı sıcakların tarım sektörünü etkileme ihtimaliyle karşı karşıyayız" dedi.


TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada son dönemlerde şiddeti artan sıcaklıkların tarımsal üretim için tehdit oluşturduğunu belirtti. İklim değişikliğinin önemli göstergelerinden birisinin sıcaklıktaki aşırı artış olduğunu dile getiren Bayraktar, bu sıcaklıkların bitkileri strese soktuğunu ve verimde düşüş yaşanmasına sebep olduğunu ifade etti. Bayraktar, yağış miktarı ve güneşlenme süresini değiştiren aşırı sıcaklıkların sulama suyu ihtiyacını artırdığını ve insan sağlığını olumsuz etkilediğini belirterek, "Aşırı sıcaklıklar yabancı ot artışını sağlarken, bitki hastalık ve zararlılarının ortaya çıkmasına neden olduğu için zirai mücadele masraflarını artırıyor. Aşırı sıcaklığın oluşturduğu stres hayvanları da etkiliyor. Hayvanlarda hastalıklara yatkınlık artarken, verim düşüyor ve süt üretimi azalıyor" diye konuştu.




"Ayçiçeği ve zeytin üretimini sıcaklar olumsuz etkiliyor"


Ayçiçeği ve zeytinde sıcaklık yüzünden oluşan sıkıntıların aşırı sıcaklıkların devam etmesi halinde daha da artacağını sözlerine ekleyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:


"Trakya Bölgesi ayçiçeği üretim alanlarının yüzde 40-45'ini kapsıyor. Bölgede üretim sezonunda yağışın az olması sebebiyle aşırı sıcaklıkların ayçiçeği bitkisini strese sokmasına bağlı olarak verimde düşüş bekleniyor. Akdeniz Bölgesi'nde de zeytin ağaçları sıcaklıktan etkilendiği için verimde düşüş bekleniyor. Dünya Meteoroloji Örgütü'nün yaptığı duyuruya göre Kuzey Yarımküre'nin büyük bir bölümü aşırı sıcaklıkların etkisi altına girdi ve birçok ülkede sıcaklık rekorları kırılıyor. Tüm dünyada etkisini gösteren aşırı sıcaklıklar Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyini, Kuzey Afrika'yı, Ortadoğu'yu, bazı Asya ülkelerini ve özellikle Türkiye'nin de içinde bulunduğu Akdeniz havzasını etkiliyor. Verilere göre haziran ayında kaydedilen küresel ortalamanın üzerinde sıcaklıklar görülmüş ve bu sıcaklıklar temmuz ayı itibarıyla etkisini devam ettirmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde en yüksek sıcaklıkların 45 dereceye kadar çıkacağı ve bu sıcaklıkların ağustos ayında da devam edeceği açıklanıyor. Her yıl binlerce insanın ölümüne neden olan aşırı sıcakların tarım sektörünü etkileme ihtimaliyle karşı karşıyayız."


"Ekimlerde ve yağışlarda sarkmalar başladı"


İklim değişikliğindeki etkilerin insan hayatının her alanında olduğu gibi tarım sektöründe de görüldüğünün altını çizen Bayraktar, "Açık alanda doğaya bağımlı olarak yapılan tarımsal üretim, sıcaklık ve yağış gibi unsurlar nedeniyle iklim değişikliğinin etkilerinden doğrudan etkileniyor. Aşırı sıcaklıklar, şiddetli yağışlar, dolu, fırtına, don gibi doğal afetler iklim değişikliğiyle birlikte çok daha yıkıcı boyutlara ulaşıyor. Ekim ayında yapılması gereken ekimler kasım ayında yapıldı. Kış aylarında yağması gereken yağışlar ise mart ayından sonra yağarak üretim ve hasat takvimini etkiledi. Antalya'da seraları yıkan seller, Manisa'da bağlara zarar veren don ve tüm Karadeniz'de etkili olup fındığa zarar veren şiddetli yağışlar bunun göstergesidir. Bu düzensizlikler hem tarımsal üretimi hem de üreticilerimizin karar alma süreçlerini etkiliyor" değerlendirmesinde bulundu.


Türkiye'nin 2022-2023 sezonunda tarımsal anlamda bir kuraklık yaşamadığını fakat aşırı sıcaklıkların tarımsal üretim üzerinde tehdit oluşturmaya devam ettiğini söyleyen Bayraktar, uzmanların yapıcı ve somut adımlar atılmazsa gelecekte doğa olaylarının etkisini artıracağı uyarısında bulunduğunu dile getirdi.



"Değişen iklimle birlikte ürün deseninde değişikliğe gitmek zorundayız"


Bayraktar, iklim değişikliği konusunda en önemli noktanın araştırma ve yayım faaliyeti olduğunu ifade ederek, "Değişen iklimle birlikte ürün deseninde yaşanacak değişimlere de çiftçilerimizin ayak uydurması gerekiyor. İklim değişikliğiyle hangi ürün hangi bölgede yetiştirilebilir gibi konularda araştırmalar yapılmalıdır. Çiftçilerin yeni üretim desenine geçişini kolaylaştırmak için tarımsal yayım yöntemleri konusunda da çalışmalara ağırlık verilmelidir. İklim değişikliğine uyumla ilgili atılacak somut adımların akabinde çiftçilerimizin bu yeni düzene uyum sağlayabilmesi için tarımsal destek mekanizmasına 'iklim değişikliğine uyum destekleri' eklenmelidir. İklim değişikliğine uyum konusu, çiftçilerimizi geleneksel tarım uygulamalarında birtakım değişikliklere götürecektir. İklim değişikliğiyle ilgili yapılan AR-GE yatırımları, iklime dayanıklı ürün çeşitlerinin geliştirilmesi, yoğun tarım tekniklerinden doğaya daha az zarar veren uygulamalara dönüşüm gibi eylemlerin çiftçilerimize tanıtılması ve benimsenmesi gerekiyor. Çiftçilerimiz de bilimin öncülüğünde ve onların yararına alınmış kararları uygulayarak bu değişimlere ayak uydurmalıdır" açıklamasında bulundu.


Bayraktar, Türk çiftçisinin her türlü olumsuzluğa rağmen fedakar bir şekilde üretime devam ettiğini belirterek, onlara verilecek en büyük desteğin doğru hazırlanmış, bilimsel esaslara dayanan uzun vadeli tarım politikaları olduğunu kaydetti.

Tarım ve Orman Bakanlığı, 2024 yılı üretim sezonundan itibaren hayata geçirilmesi planlanan tarımsal üretim planlamasını Adana'da tarım sektörünün paydaşlarına ilçe ilçe gezerek anlattı. Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik Taslağı hazırlanırken, sözleşmeli üretim ve çiftçi kayıt sistemi gibi konular da ele alındı.


Kurumları tarafından Ceyhan Ziraat Odasında düzenlenen toplantıda konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Muhammet Ali Tekin, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın başta bitkisel üretim olmak üzere hayvansal üretim, su ürünleri üretimi konularında havza ve işletme bazında üretimi önümüzdeki ekim sezonundan itibaren planlayacağını ifade etti.


Bu çerçevede bakanlık tarafından Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik Taslağı hazırlandığını kaydeden Tekin, "Tarımsal üretimin öngörülebilir ve sürdürülebilir olması amacıyla bakanlığımız bünyesinde Tarımsal Üretimin Planlanması Kurulu kurulacaktır. Kurulun alacağı kararlar il ve ilçe müdürlüklerimiz tarafından sahada uygulanmaya başlanacak. Çiftçi Kayıt Sistemi'ne hali hazırda mülkiyet, kadastro sorunları gibi farklı sebeplerle kayıt yapılamayan arazilerde o arazileri kim işliyorsa onun adına bakanlığımız sistemine kayıt edilebilecek. Başlangıçta kurulu meyve bahçeleri ve sebze üretimi istisna olmak kaydıyla buğday, mısır gibi stratejik ürünlerde hangi ilçe, hangi il ne kadar üretecek bu önceden planlanarak bilinecek" dedi.




Tarımsal üretim planlamasının bir ayağının da sözleşmeli üretim olduğunu dile getiren Tekin, "Üreticimiz sözleşmeli üretime yönelir ve bu yaygınlaşırsa üretim yaptıktan sonra ürününü kime satacağını bilecek. Dolaysıyla ürünü değerlendirememe, ürünün elde kalması gibi konular ortadan kalkmış olacak. Burada bir önemli konu da yüzde 6 eğimin altında olan arazilere bahçe kurulamayacak. Bu da ovalarımızda tarla tarımına yönelik üretim yapılması için alınmış bir karar. Bizler üreticilerden, oda ve borsalardan aldığımız görüşleri bakanlığımıza sunacağız ve taslak yönetmelik önümüzdeki ay yayınlanarak tarımsal üretim planlamasına geçilmiş olacak" şeklinde konuştu.


Toplantıya katılan üreticiler de başta kadastro, arazi mülkiyeti, sulama olmak üzere tarımsal üretim planlamasının işleyişi, lisanlı depolarda yaşanılan sorunlar gibi farklı konulardaki sorun, görüş ve önerilerini dile getirdi.


Ceyhan Ziraat Odası Başkanı Savaş Mehmet Öztürk de planlı tarımsal üretim yapılmasını yıllardır dile getirdiklerini ve istediklerini ifade ederek, bakanlığın çalışmasının sahada hayata geçirilmesine destek vereceklerini söyledi.

Traktör alacağım

Power Shuttle (yağlı shuttle) ın traktörden 2-3 hp güç çaldığından hep bahsedilir ama konuyla ilgili teknik bir bilgi yok gibi,
Konuya hakim birisi bu konuda bilgi verirse soru işaretleri ortadan kalkabilir