Bilindiği üzere sevgili arkadaşlar konya ılgın çiğilde İbrahim kofal usta ya traktörü verdik. Süreç 2 ay sürdü ve doğru dürüst şekilde traktörü dört dörtlük şekikde teslim etmedi. İş bitimi 349 bin TL ücret cıktı teslim alırken traktörü parasını verdik. Gelelim 2 ay süre durumunda sürekli yalanlar söyleyip bahaneler oluşturdu. Yoğun telefon hararetli konuşmalar ile bitirmesi için baskı yaptık çünkü tüm işlerim yarım kaldı. Biz 1 ay süre verdik bu 1 ay süre boşluk var motor bitir teslim et diye konuştuk ve tamam abi heç sıkıntı yok. Hep böyle 2 ay sürdü son 1 hafta 4 defa gittik ki başında durduk işi bitirsin diye. Neyse teslim aldık geldik gündüz inceliyorum traktorün direksiyon mili yarım takılmış. Direksiyon simidini kendinize doğru asılınca direksiyon çıkıyor. Çift çekerden tek çekere çevirecek kolu takmamışlar. Çift çekerin alt da grasurlukleri yok takmamış. Sonra direksiyon simit altında direksiyon hidroligin beyni mi yağ haznesi mi ne varsa oradan yağ kaçırıyor. Lift otomatik beyni koltuğun altından yağ kaçırıyor. Vidaları tam sıkılmsmış ve kendim sıktığım halde yine yağ kaçırıyor. Bunları sökup ilçendeki sinanpasada ustada yaptırtacam ve ekstra para ödemek zorunda kalacağım. Sonra el gazının cubuğunu takmamış. Sonra traktörün elektrik aksamı haşat olmuş vede traktörün kornaları yok. Daha bir sürü böyle yarım yalamak bıraktığı işler var sonuçta İbrahim kofal ustanın ustalığı düzensiz unutkan bu böyle olur işine gelirse diyor. İbrahim kofal sadece çift çeker taktım sanjumsn taktım diferansiyel taktım çalısıyor sorun yoksa tamam iş bitmiştir diyor. Şimdilik çift çeker sanjuman ve difransiyel de sorun yok iyi cslışıyor ama 349 bin ver düzensiz traktörü teslim al. Videolarda görülen yaptığı traktörlerin görünmeyen yüzunu sizlere anlattım. Yorumlar sizlerin arkadaşlarlar

Merhabalar
12/13 tonluk Dedealli Römork fiyatları ve şasesi dikkatimi çekti. Kullanan üyelerimiz varsa tavsiye eder mi?

ARAP DEDE
Bundan yıllar önce ben on iki yaşındayken annemle bir yaşlı kadının evine misafirliğe gitmiştik. Ev iki katlı ahşap bir evdi. Girişte kocaman tahta kapı vardı. Kapıdan girince zemin kat topraktı. Birkaç adım sonra tahta merdiven önüne geliniyor ve yukarı çıkılıyordu. Zemin katın ortasında kenarları demir, tahtadan kocaman bir kapak dikkatimi çekti. Demek ki, oradan yeraltına iniliyordu. Acaba orada ne vardı?
Yukarı çıktık. Nasılsın, iyi misin faslından sonra, annemle o yaşlı kadın koyu muhabbete daldılar. Çay, bisküvi ikramı derken, yaşlı kadın Arap Dede’den bahsetmeye başladı ve şunları söyledi: “ Arap Dede, benim kocamdı. Yıllar önce vefat etti. Evin yanındaki İnegöl Sinan Bey camisinde imamlık yapıyordu. Vasiyeti üzerine girişteki zemin katın altına gömüldü. Oradaki tahta kapak mutlaka dikkatini çekmiştir, Serdar. “
“ Girişte hemen fark ettim. Orada mı yatıyor Arap Dede? “
“ Sen çok uyanık bir çocuksun. Bu anlatacaklarımı unutma. “
“ Hele sen anlat. Merak etme unutmam. “
“ Her sabah zemin katın altına inip Arap Dede’nin kabri başında Fatiha okurum. Takunyalarının biri orada, biri buradadır. Onları yan yana koyarım. Su ibriği yarıya kadar su doludur. Onu tekrar ağzına kadar doldururum. Duvarda tahtadan bir askı vardır. Orada asılı ıslak havluyu temiz, kuru bir havluyla değiştiririm. Kısaca Arap Dede gece kalkıp abdest alıp, namaz kılıyor.

Derin bir sessizlik oldu. Birkaç dakika konuşan olmadı. Sessizliği yaşlı kadın bozdu: “ Hadi desen ki Arap Dede kalkmıyor, farz et ki, fareler diyelim, fareler takunyaları /Takunya: Tahtadan yapılmış bir tür terlik / dağıtıyorlar. İbrikten su içiyorlar. Birazını yere döküyorlar. İbriğin etrafı hep ıslak oluyor. Yerden belki 1.5 metre yüksekteki havlu nasıl ıslanıyor, duvara asılı askı kuru olduğu halde? Ben inanıyorum Arap Dede’nin geceleri kalkıp abdest alıp namaz kıldığına. “
Olayı yıllar içinde bilmem kaç defa tanıdıklara, arkadaşlara anlattım. Bir kişi bile çıkıp böyle şey olmaz demedi. Nedeni bilinmez bir korku duydukları kesin. İnsanlar nedense böylesine dini konuları derinlemesine irdelemeye yanaşmıyorlar. Hoca, imam, hafız gibi dini konularda eğitim görmüş insanlarla konuşurken bir konu hakkında çerçeveyi genişletmeye çalıştığımda: Sus, öyle şeyler söyleme, günaha girersin diye tepki gösterenlerle ve çatılmış kaşlarla karşılaştım. Benim kalbimde kötülük yok niye günaha gireyim? Araştırmak, soruşturmak, öğrenmeye çalışmak kötü bir şey mi? Soru sormayan ne öğrenmiş? Her neyse ben de yıllardır Arap Dede’nin geceleri kalkıp namaz kılıp kılmadığını gerçekten merak eder dururum.

BİTTİ

Yazan: Serdar Yıldırım

Selamın aleyküm
Tarlada çok fazla kene var her tarlaya gitmemizde uzelimizde bir kaç tane buluyoruz.
yere oturmuyoruz pantolon paçaları çorabın içinde kısacası ne kadar önlem alsak da geliyor
Psikolojimizi bozacak nerdeyse

Ayçiçeği ekili mecburen tarlaya da her gün
Gitmemiz gerekiyor
Bilgisi olan varsa yardımcı olursa çok sevinecez
Gübre tankı var ilaçi varsa onunla atsak çiçeğe zararı olurmu

Bilecik'e Tarım Kompleksi Kurulacak: TMO Hububat Alımına Başladı

Bilecik'te Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından hububat alımı başlarken, Bilecik Valisi Şefik Aygöl, şehre bir tarım kompleksi yapılması konusunda fikir birliğine varıldığını açıkladı.

Bilecik'te buğday ve arpaları hasat eden çiftçiler, TMO tarafından alımların başlamasıyla birlikte traktörlerine yükledikleri mahsulü kent merkezine getirdi. Sabah saatlerinde Bilecik Belediye Kantarına gelmeye başlayan çiftçiler, TMO yetkililerince alınan numuneler analiz edilerek ürünlerin kalitesine göre ton başı 8,500 ile 9,250 TL arasında fiyat belirlendi.

Vali Şefik Aygöl, Bilecik TSO Başkanı Mehmet Ergün ve Bilecik Ziraat Odası Başkanı Ahmet Sevinen, üreticilerle bir araya geldi. Vali Aygöl burada yaptığı açıklamada, "Zamanında alımlara başladık. Gölpazarı ilçemizde de önümüzdeki hafta başlayacağız. Bu yıl hedefimiz 70 bin ton buğday ve 15 bin ton arpa alımı. 10 ay önce TMO'nun alım yerinin uygun olmadığını belirtmiş ve çiftçilerimize daha uygun bir yer bulma konusunda bir komisyon oluşturmuştuk. Komisyonun önerisi doğrultusunda karayollarının Yenişehir yolu üzerindeki şantiye alanını talep ettik. Ancak burada devam eden yol çalışması ve belediyenin ihtiyacı nedeniyle bu alanın kullanımında zorluklar var. İl Özel İdaresi'ne ait 58 dönümlük bir arazi üzerine tarım kompleksi kurma kararı aldık," dedi.

Yeni tarım kompleksi, çiftçilerin ürünlerini daha rahat ve hızlı bir şekilde teslim edebilmeleri için modern altyapı ve kolay ulaşım imkanları sunacak. Vali Aygöl, "Tarım İl Müdürlüğümüzün binasının ve teşkilatın diğer birimlerinin değişimi ile ilgili çalışmalar da devam ediyor. Yakında ihaleye çıkmayı planlıyoruz. İlgili birimler hızlı karar alırsa, önümüzdeki sene inşaat çalışmalarına başlamayı hedefliyoruz," ifadelerini kullandı.

Selamlar case jx70c sahibiyim eskisehir topraklarında bölge tavsiyesiyle ünlü 3 13 numara pulluk aldık tarlalarımızı sürüyoruz fakat çizi kapatmada büyük sorun yaşıyoruz ne yaparsak yapalım kapanmıyor cizi
Sizlerin cizi kapatmak için kullandığınız bir yöntem yada öneriniz varmı
(Pulluktan sonra toscano dik mikser yada 80 diş tırmık kullanıyoruz bu makinelerle kapatamıyorum)

Öneride bulunursanız sevinirim

MEZARDAN UZANAN EL
Serdar on iki yaşındaydı. Bir yıl vardı ki, mahalle arkadaşlarıyla şehir dışındaki top sahasında maç yapmaya gidiyorlardı. Birkaç günde bir öğleden sonra maç yapmaya giderken ağaçlıktan dolanıp top sahasına varıyorlardı. Aslında kestirmeden gitmek vardı ya o zaman mezarlıktan geçmek gerekiyordu. Bu işe istekli olan yoktu. Bazen maç uzuyor, karanlığa kalıyorlardı. Çocuklar evlerine geç kalmamak için, mezarlıktan geçelim diye maç bitiminde atıp tutuyorlardı ama mezarlık kapısına gelindiğinde sesler kesiliyordu. Bir iki derken, bir akşamüstü karanlığa kalınmıştı. Dönüşü yok mutlaka mezarlıktan geçiyoruz diyenler mezarlık kapısına gelindiğinde susmuştu. Serdar duruma el koymak ihtiyacını hissetmişti. “ Arkadaşlar, arkamda tek sıra olun. Ben sizi mezarlıktan geçiririm “ dedi. Hafif ay ışığı vardı ve kesme taşlardan yapılmış mezarlık içindeki dar yolu aydınlatıyordu. Çocuklar sessizce Serdar’ın peşi sıra ilerlediler. Yolun yarısına gelinmişti ki yan taraftaki mezarlıktan bir el uzandı. “ Tut elimi, benim elimi tut “ diyordu derinden gelen bir ses. Serdar irkildi. Yüreği ağzına gelecekmiş gibi oldu. Arkasına baktı. Kimse yoktu. Hani arkadaşları neredeydi? Geriye dönüp kaçmaya başladı. Hızla mezarlıktan çıktı. Hedefi top sahasıydı. Oraya ulaşmak istiyordu. İki kere arkasına bakmıştı. Gördükleri tarifi imkansız şeylerdi. Peşinde ölüler vardı.

Top sahasına vardığında bugünkü maçta gol attığı kalenin içine yattı. Arkasında kalenin filesi vardı. Uzanıp tutmaya çalışan olursa fark ederdi. Tehlike gelse gelse önden gelirdi. Böyle bir şey olursa o zamanda ona göre davranırdı. Kalenin içine girdiği andan itibaren peşindekilerin kaybolduğunu anladı. Yine de her an tetikteydi. Gözleri dört bir yana fır dönüyordu. O gece sabaha kadar bekledi. Güneşin doğuşunu görmek kimseyi Serdar kadar sevindiremezdi. Derin bir oh çekti ve mezarlıktan geçerek evine vardı. O el uzanan mezar sessizliğin sesini dinliyordu. Bir hareket yoktu.

Eve giderken ileride Namık'ların evinin önünde bir polis arabası duruyordu. Galiba yirmi-yirmi beş adam ve kadın vardı. Polisler onlarla konuşuyordu. Eve girdi. Annesi, babası evdeydi. “Oğlum nerede kaldın? Bütün gece neredeydin? “ diye sordular. Olanları anlattı. Babası öğretmendi. Polislerin yanına götürdü. Olayın tek görgü şahidiydi. Polisler, anlattıklarını dinlediler. Zabıt tuttular. Daha sonra evine geldi. Yemek yedikten sonra uyudu. Ertesi gün kaybolan çocukların aileleri bir evde toplandılar. Olanları onlara da anlattı. Sorulan soruları cevapladı. İnanan da vardı, inanmayan da. Şu bir gerçekti: Ortada kaybolan on dört tane çocuk vardı. İşte buna hepsi inanıyordu.

Mezarlıkta ve top sahasında yapılan araştırmalar sonuçsuz kaldı. Aradan bir ay geçti. Bir ateş yanmıştı ve alev alev yanan ateş sönmüştü. Olanlar unutulmaya başlamıştı. Araştırmalar sırasında dikkatini mezarcı Mahmut çekmişti. Mezarcı Mahmut, Serdar’ın anlattıklarını doğruluyor ve daha önce de o mezarın yanında çocukların kaybolduğunu söylüyordu. Mezarlık içindeki evine gitti. Onunla uzun uzadıya konuştu. Mezarcı Mahmut o mezar alıcı dedenin mezarı diyordu. Doksan iki yaşında ölmüştü. Öteki kaybolan çocuklar geri gelmedi, bunlar da geri gelmez diyordu. Serdar ve ailesi dört yıl sonra o şehirden taşındılar. Aradan uzun yıllar geçti. Namık, Hikmet, Vahdettin, Mesut…tam otuz beş yıldır yoktular. Serdar geçen yazın yıllar sonra ilk defa o mezarlıktan geçti. Mezarcı Mahmut çoktan ölmüş, vasiyeti üzerine alıcı dedenin mezarının üstüne gömülmüştü. Bu işlemden sonra burada hiç çocuk kaybolmamıştı. Serdar mezarlıktan ayrılırken, çocuk konuşmaları, gülüşmeleri duyar gibi olmuştu.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

HURDACININ AŞKI
Yazan: Serdar Yıldırım
Seslendiren: Venhar Sağıroğlu ( Radyo7 )
Medyayı görebilmek için giriş yapınız

Eldeki verilere bir bakalım
Türkiye'nin buğday üretim 20 milyon ton civarında
Tüketim de 20 milyon ton, üretim ve tüketim birbirini karşılıyor
TMO silolarındaki stok 12-13 milyon ton
Kasım ayına kadar ithalat kapalı, Rus ve Ukrayna'da ucuz buğday gelmeyecek
İhracata kapalı olan yurtiçi mahsülden üretilen un için ihracat açıldı, bu da kasıma kadar.yani bizim buğdaylar un olarak ihraç edilebilecek
ithalat ihracat düzenlemelerinin uzatılacağı tahmin ediliyor

Bu bilgiler ışığında buğday fiyatları ne olur

Merhabalar, 285s traktörümüz var kabinli. Malum yaz aylarında motor sıcaklığı ile beraber içi çok sıcak oluyor. Elimde Renault marka bir arabanın kalorifer motoru var. Tam olarak karşılamasa da benzerliği şöyle bişey >> Kalorifer motoru

Üstatlara şöyle bir şey danışmak istiyorum.Senkron-Asenkron motorlar konusunda pek bilgim yok. Bu motor AC mi DC motor mudur? Takarsam çalışır mı ? Eğer çalışırsa motorun bağlantısını nereden alırsam daha sağlıklı olacaktır?
Eğer olabilecek bir durum ise sigorta da kullanacağım.

Merhabalar

Değerli arkadaşlar Lalapaşa bölgesi ortalama dönüm başı İcar fiyatları hakkında bilgilendirme yapar mısınız ? 2 adet 15 dönüm arazim var değerlendirmek istiyorum. Saygılar

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Küçükbaş Hayvan Yetiştiricilerine Yıkama Makinesi Desteği Sağlıyor

Ankara Büyükşehir Belediyesi, küçükbaş hayvanların dış parazitlerden arındırılması ve verimlerinin artırılması amacıyla hayvan yetiştiricilerine 'Küçükbaş Hayvan Yıkama Makinesi' desteği vermeye başladı. Bu makine, ilaçlı, basınçlı ve püskürtmeli yıkama yapabilme özelliğiyle hayvanların temizlik işlemlerini kolaylaştırıyor.

Makine Kurulumu ve İşleyişi

Muhtarlar tarafından yapılan talebin ardından Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı ekipleri, yetiştiricilerin işletmelerine giderek makine kurulumunu gerçekleştiriyor. Kurulumun ardından, ağılların giriş veya çıkış kapısına yerleştirilen makineden hayvanların geçişi sırasında ilaçlı suyun uygun basınçla püskürtülmesiyle parazitler uzaklaştırılıyor.

2 Bin 511 Hayvan Yıkandı

Gölbaşı ilçesi Hacılar Mahallesi'nde 450, Kalecik ilçesi Hacıköy Mahallesi'nde 925 ve Haymana ilçesi Yurtbeyli Mahallesi'nde 586 hayvanın yıkama işlemi gerçekleştirildi. Son olarak Haymana ilçesi Yaprakbayırı Mahallesi'nde 550 küçükbaş hayvan yıkanarak toplamda 2 bin 511 küçükbaş hayvanın yıkama işlemi tamamlandı.

Yetiştiricilerden Büyükşehir'e Teşekkür

Haymana ilçesi Yaprakbayırı Mahallesi'nde hayvan yetiştiriciliği yapan muhtar ve vatandaşlar, uygulama ile ilgili memnuniyetlerini dile getirdi.

Muzaffer Aydoğan (Yaprakbayırı Mahalle Muhtarı): "Ağıllarda pire ve kene olduğu için hayvanların yıkanması gerekiyor. Yaz aylarında daha çok ihtiyaç duyuyoruz. Hayvanlarımız yıkandı ve sonuç çok iyi. Eskiden adam topluyorduk, leğenler kuruyorduk, zor oluyordu. Makineyle daha kolay yıkıyoruz. Hem su hem zaman tasarrufu sağlıyoruz."

Bekir Ergül: "Hayvanları daha önce elle yıkıyorduk ve çok zor oluyordu. Sistem çok güzel. İlaçlı su ile yıkıyor. Koyunun kulakları yara oluyor, uyuz oluyor, kene var üzerlerinde ama şimdi makineyle yıkanınca hiçbir şey kalmaz. Biz muhtara söyledik, muhtarda Büyükşehir Belediyesinden talep etti. Hayvanlarımızı yıkadık, teşekkür ediyoruz."

Nofer Sütçü: "Elle yıkıyorduk önceden. İki, üç kişi gerekiyor yıkarken. Yarısını yıkayabiliyorduk, yarısını yıkayamıyorduk. Dengeli yıkama yapamıyorduk. Makineyle yıkamak daha iktisatlı oluyor."

Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı, bu destekle küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin işlerini kolaylaştırarak hem hayvanların sağlığını koruyor hem de yetiştiricilerin verimliliğini artırıyor.

Bildiğiniz üzere en son Farming Simulator 22 çıkmış, bunun ardından yeni oyun gelecek mi? gelmeyecek mi? diye beklemeler başlamış ve bu konuda bir sessizlik oluşmuştu. GİANTS Software bu sessizliği bozarak Farming Simulator 25'i duyurdu. Ön Siparişe açılan oyun için bir tanıtım filmi ve fiyatlar yayınlandı. Normalde 49,99$ etiketi olan oyun şuan Microsoft Store üstünde 135 TL'ye satılıyor. Buradan Microsoft hesabınıza girerek satın alabilirsiniz.


Çıkış tarihi olarak ise 12 Kasım 2024 tarihi işaret edildi.


Farming Simulator serisinin yeni oyunu Farming Simulator 25 tanıtıldı! Bu yıl da tarım severleri heyecanlandıracak birçok yenilik var. İşte oyunun detayları:

Medyayı görebilmek için giriş yapınız

• Küresel Tarım Macerası:
• Yeni oyunda, Kuzey Amerika'da mısır, Orta Avrupa'da buğday ve daha birçok bölgede çeşit çeşit tahıl, sebze ve meyve yetiştirebileceksiniz. Toplamda 20 çeşit ekin ekilebilecek. Çiftlik hayvanları ve kümes hayvanları da oyuna eklenmiş durumda. Ayrıca tanıtımda da görüldüğü üzere Pirinç ve Ispanak da eklenmiş.
• Gerçekçi Makineler:
• 150'nin üzerinde küresel markaya ait 400'den fazla gerçekçi makine oyuna eklendi. Bu makineler ile tarım, ormancılık ve hayvancılık faaliyetlerinizi sürdürebileceksiniz.
• Gelişmiş Grafikler ve Fizik:
• GIANTS Engine 10 ile geliştirilmiş fizik kuralları ve grafikler oyunda yer alıyor. Dinamik hava efektleri, sis, geliştirilmiş gölgeler ve zemin dezenformasyonu gibi görsel iyileştirmeler oyuna görsel bir zenginlik katacak.
• Çok Oyunculu Mod:
• Oyunu, çok oyunculu modda arkadaşlarınızla birlikte eşli olarak oynayabileceksiniz.

Fiyat Bilgileri:​

• Microsoft Store: 135 TL (Year 1 paketiyle 213,75 TL)
• Epic Store: 699 TL
• Steam: Fiyat henüz belli değil

Ön sipariş verenler McDon Pack'e ücretsiz olarak sahip olabilecekler. Microsoft Store'daki fiyat muhtemelen bir hatadan kaynaklanıyor, bu fırsatı kaçırmayın!

Arkadaşlar 2002 model 240s hidrolik direksiyon mu yoksa hidrolik direksiyon 54c mi getir götür içerinde kulanıcaz

Sevgili arkadaşlar bildiğiniz üzere büyük bir emekle 480 traktörü resmen bir mutasyon sonucunda tam olarak ağır ekipmanlar için patates ekimini yaptık. İyi seyirler

Medyayı görebilmek için giriş yapınız

Merhabalar

Değerli arkadaşlar Lalapaşa bölgesi ortalama dönüm başı İcar fiyatları hakkında bilgilendirme yapar mısınız ? 2 adet 15 dönüm arazim var değerlendirmek istiyorum. Saygılar

Arkadaşlar traktör alıcam aklımda türk fiat 7056 54c veya 240s var hangisini almalıyım

Erkunt 80lık var kılıma 15 . 20 dakka calısıyor sonra ıcerıye uflemeyı kesıyor ama fan calısıyor neden olabışır

Doğu Anadolu Bölgesi Tarımsal Alan Kullanımı ve Su Potansiyeli Raporu​

Doğu Anadolu Bölgesi'nde tarımsal alan kullanımı ve su potansiyeli ile ilgili yapılan değerlendirmeler, bölgenin tarımda karşılaştığı zorlukları ve fırsatları ortaya koydu. Bölgedeki tarımsal alanların yüzde 68'inde ekim yapılırken, yüzde 26'sı nadasa bırakılıyor. Bu yüksek nadas oranının başlıca nedenleri arasında bölgenin yüksek rakımlı, dağlık ve engebeli coğrafyası, kısa vejetasyon periyodu ve köylerde kalan nüfusun yaşlı olması yer alıyor.

Su Potansiyeli ve Kullanımı​

Doğu Anadolu Bölgesi, Türkiye'nin tarım arazilerinin yüzde 15'ine sahip olmasına rağmen, kullanılabilir su potansiyelinin yüzde 36'sını barındırıyor. Bölgede su kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılamaması, sulama altyapısının yetersizliği, mevcut tesislerin ömrünü tamamlamış olması ve bazı alanlara sulama altyapısının ulaşmaması gibi sebeplerden kaynaklanıyor.

Sulama İstatistikleri:

• Toplam su kaynağı: 57.454 hm³/yıl (55.838 hm³/yıl yer üstü, 1.616 hm³/yıl yer altı).
• Bingöl, Elazığ, Tunceli ve Hakkari illeri, tarım alanı başına düşen su potansiyeli açısından en yüksek değerlere sahip.

Taşkınlar ve Sulama Tesisleri​

Bölgede taşkınlar, tarımsal alanlar için büyük bir sorun teşkil ediyor. Özellikle Iğdır ve Muş ovaları taşkınlardan olumsuz etkileniyor. DSİ'nin "Büyük Su İşleri Programı" kapsamında yaptığı çalışmalarla, taşkınlardan korunan alan 2014'te 112.061 hektardan 2018'de 244.727 hektara çıkarılmıştır. 1936-2018 yılları arasında tamamlanan 79 sulama tesisi ile DAP Bölgesi'nde brüt 441.174 hektar alan sulanmıştır.

Enerji Tüketimi​

Malatya, Elazığ, Bitlis ve Sivas illerinde tarımsal sulamada enerji tüketimi ortalamanın üzerindedir. Bu durum, su potansiyelinin tarımsal arazi varlığına göre düşük olması nedeniyle yaygın olarak pompaj sulamalarının kullanılmasından kaynaklanıyor. Ayrıca, bu illerde meyveciliğin gelişmiş olması ve yamaç arazilerde bahçe tesislerinin kurulması da enerji tüketimini artırmaktadır. Elazığ'da, baraj göllerinden yapılan pompa üniteleri ile sulama, ilin yüksek su potansiyeline rağmen enerji tüketiminin yüksek olmasına neden oluyor.


Doğu Anadolu Bölgesi'nin tarımsal verimliliğini artırmak için su kaynaklarının etkin kullanımı, sulama altyapısının iyileştirilmesi ve enerji verimliliğinin artırılması gerekmektedir. Bu bağlamda:

• Sulama altyapısının modernize edilmesi ve genişletilmesi,
• Enerji tüketimini azaltacak yenilikçi sulama tekniklerinin uygulanması,
• Taşkın önleme ve yönetimi konularında daha fazla yatırım yapılması önerilmektedir.

Bu tespitler, bölgenin tarımsal potansiyelini artırmak ve çiftçilerin karşılaştığı zorlukları aşmak için stratejik planlamaların önemini vurgulamakta.

Eskişehirli Emekli Memur Ali Akarsu, Hobi Olarak Başladığı Enginar Yetiştiriciliğinde Talebe Yetişemiyor

Eskişehir'in Sarıcakaya ilçesinde yaşayan emekli memur Ali Akarsu, hobi olarak başladığı enginar yetiştiriciliğinde vatandaşların taleplerine yetişemiyor. Ürünlerinin lezzetiyle dikkat çeken Akarsu, enginarlarını Eskişehir'de pazarlamaya başladı ve kısa sürede büyük ilgi gördü.

Hobi Olarak Başlayan Yolculuk

Ali Akarsu, memuriyetten emekli olduktan sonra tarımsal ürün yetiştirmeye başladı. Yaklaşık 3 yıl önce arkadaşından aldığı enginar fidesini 1 dönümlük tarlasına ekerek üretim yapmaya başladı. İlk yıl aldığı yüksek verim sonrası, çevresindeki insanların "Burada enginar yetişmez" söylemlerine aldırış etmeyen Akarsu, üretime devam etti ve ürünlerinin lezzetiyle büyük beğeni topladı.

“Görenler 'Laçin'de Enginar mı Oluyormuş' Diye Serzenişte Bulunuyor”

Enginar yetiştirdiğini görenlerin şaşırdığını ve serzenişte bulunduğunu belirten Akarsu, "Ben emekli memurum. Burası, babadan kalma bir toprak, meyve çeşidinde her şey var. Burada, narenciye hariç bütün meyveler var. Enginarı da 1995 yılında Mudanya'da bir arkadaşımda görmüştüm ve oradan numune getirmiştim. O zaman bizim ilçe ziraatteki arkadaşlar, sanki hiç görmemiş gibi 'Laçin'de de enginar mı oluyormuş' diye kayınvalidemin orada böyle bir serzenişte bulunmuşlar. Bizim köyden bir arkadaş bunu başka bir mekanda yapmıştı. Ben ondan fide istedim, bu benim üçüncü senem, geçen sene güzel verim aldık. Bu sene de keza iyi gözüküyor" dedi.

Eskişehir'de Yok Satıyor

Ürünlerinin tanıtımını Eskişehir’de yaptığını ve vatandaşların enginarlarını çok sevdiğini söyleyen Akarsu, "Burası bir dönüm bir yer ama diğer sebze çeşitlerine göre gelir düzeyi daha iyi. Eskişehir'e götürüyoruz, pazarlamamızı yapıyoruz. Kesilmiş halini pazarda 30-35 liraya satıyorlar. Tepebaşı Belediyesi kadın üreticilere bir yer gösterdi. Orada hanım pazara çıkıyor, orada pazarlama yapıyoruz. Çok şükür iyiyiz yani en azından masrafımız çıkmış oluyor" şeklinde konuştu.

Enginar Yetiştiriciliğinde Başarı Hikayesi

Ali Akarsu, enginarın 1 fidesinin yaklaşık 7 yıl boyunca ürün verdiğine ve bu süreçte bakımının kolay olduğuna dikkat çekti. Ürünlerinin Ege Bölgesi'nden gelen enginarlardan farkı olmadığını ve talebin sürekli arttığını ifade eden Akarsu, "Bu ikinci yılımız. Geçen sene 5 dekar kadar alana ekebildik, sularsan güzel bakarsan çok güzel buğday verecek. Yedinci ayın 15’inde hasat zamanı olacak. Diğer buğday saplarından 10-20 metreden bir balya oluyorsa bu beş metreden çıkıyor, çok da güzel samanı oluyor” şeklinde konuştu.

Bu sene Edirne'de Altınbaş Tohumculuğun getirdiği Nemere buğday tohumunu ektim... Bu sezon uygulamayı aşagıdaki gibi yaptım en kalitelilerini kullanma sebebim artan maliyetler yüzünden normalini atsan acaba fayda sağlamazsa düşüncesi ama sonuç olarak buğday tohumluk geçti herşey bakmakta bitiyor aynısını ekenler yemlik geçerken bizimki tohumluk geçme sebebi iyi bakım

20 kg Süper Ekin
25 kg tohum
6 8 Ocak 13 kg Üre
Şubat ayında 12 kg Üre
4 Mart yağışlar öncesinde 13 kg
18 20 Nisan 15 20 kg Nitrat

Kökboğaz olarak
Bayer Variano

Pas ilacı olarak
Reyvacre
Opera Max

Yaprak Gübresi

İsabion
Fetrilon Combi 2
Kalsiyum Nitrat
Yieldon
Opifol

Merhaba.
Elimizde derin kuyu sondajımızdan çıkmış 6mt'lik demir borular bulunmakta. Bunları belli aralıklarla yere dikip, üzerini sac panel ile kapatmayı düşünüyoruz. Bununla alakalı tecrübe sahibi arkadaşların tavsiyesini almak istedim. Fikir vermek açısından, kendi yerinizin fotoğraflarını da atabilirsiniz. Biz metresini yere gömerek 5mt olarak düşünüyoruz. Direk aralıkları kaç metre olmalı? Kaçlık profil hangi mm et kalınlığı olanı kullanılmalı? Makas araları kaç metre olmalı gibi teknik ölçüleri bilen arkadaşlar fikir verirse sevinirim.
Not: Kaç metrekare yapacağımız henüz net değil. 10x20 12x20 gibi düşünmekle birlikte, tamamen maliyete göre belirleyeceğiz. Elimizdeki boru adeti 30 dan fazla.

Öncelikle herkese selamlar. T5 100 bluemaster aldık. Kepçe takıp çiflik işlerinde saman sılaj gibi işlerde kullanılacak. Kullanan bilgisi olan dikkat edilecek noktası var mı ?

Yozgatlı Çiftçi Latif Şahin'den Ata Tohumu Başarısı: Verim Üç Katına Çıkıyor

Yozgat’ın Şefaatli ilçesine bağlı Başköy köyünde çiftçilik yapan Latif Şahin, 15 dekar alanda ata tohumunu ekerek bölgesinde bir ilke imza attı. İnsan boyunu geçen buğday tarlasından hasat zamanı yaklaşık 18 ton verim bekleyen Şahin, geçen yıl Kayseri’den temin ettiği 40 kilogram ata buğdayı tohumuyla elde ettiği yüksek verim sonrası ekim alanını genişletti.

Ata Tohumuyla Yüksek Verim

Latif Şahin, geçen yıl Pehlivan cinsi buğday ekimi yaparken, 40 kilogram ata buğdayı tohumundan 2 ton ürün aldı. Bu yıl, 15 dekar alana ata tohumunun ekimini gerçekleştiren Şahin, diğer yıllara oranla bu yıl yüksek verim beklediğini belirtti. Filizlenip boylanan buğdayın insan boyuna ulaştığını ve ata tohumunun samanının diğer buğday türlerine göre daha fazla olduğunu söyledi.

“Diğer Buğdaylara Oranla 3 Katı Verim Veriyor”

Geçen yıl Kayseri’den temin ettikleri 40 kilogram atalık buğdaydan 2 ton verim aldıklarını ifade eden Şahin, "Bunu 3-5 dekar alana ektik, 2 ton verim aldık. Onu elimizde tuttuk, bir bölümünü isteyenlere verdik. Ancak 15 dekara kadar kendimiz ekebildik. Şimdi ise görüyorsunuz öteki buğdaya göre iki üç katı ürün aldık. Diğer buğday çeşitlerinde dekarda 400-500 kilo veriyorsa, atalık tohumla bin 200 kilo, bin 300 kilo verim veriyor. Diğer buğday türleri masrafımızı kurtarmıyor, ama bu atalık tohumla masraflarımız kurtulacak. Burası 15 dekar buradan hemen hemen 17-18 ton buğday almayı düşünüyorum. Çiftçiler de gelsinler görsünler, ekini görsünler. Bu buğday her yerde yok. Talep de çok şu an da” dedi.

“Samanı da Fazla Oluyor”

Diğer buğday çeşitlerine oranla ata tohumun gelirinin üç katı olduğunu belirten Şahin, "Yıllarca Pehlivan türü buğday ekiyoruz ama bu atalık tohum elimize geçti, bu bizim için bir fırsat. Bu ikinci yılımız. Geçen sene 5 dekar kadar alana ekebildik, sularsan güzel bakarsan çok güzel buğday verecek. Yedinci ayın 15’inde hasat zamanı olacak. Diğer buğday saplarından 10-20 metreden bir balya oluyorsa bu beş metreden çıkıyor, çok da güzel samanı oluyor” şeklinde konuştu.

Yetkililerden Açıklama

Yetkililer, Şefaatli ilçesindeki bu buğdayın makarnalık buğday olduğunu, genel olarak melezlemede kullanılan ve ‘Dallı’ buğday ya da ‘Peygamber’ buğdayı olarak bilindiğini ifade ettiler.

​

IPARD III Programı'na Büyük İlgi: İlk Çağrıya Binden Fazla Başvuru Yapıldı

IPARD III Programı'nın ilk çağrısına 1029 proje başvurusu yapıldı. En çok başvuru 74 proje ile Mersin'den gelirken, Şanlıurfa 59 proje ile ikinci, Bursa 58 proje ile üçüncü ve Konya 43 proje ile dördüncü sırada yer aldı. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından yürütülen IPARD III Programı'nın ilk çağrısına yoğun ilgi gösterildi.

IPARD Programı ve Amaçları

Türkiye ve Avrupa Birliği'nin eş finansmanıyla yürütülen IPARD Programı, TKDK tarafından uygulanıyor ve bu yıl IPARD III Programı 81 ilde uygulanmaya başlandı. Program, et, süt, yumurta, meyve ve sebze ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması sektörlerinde soğuk hava deposu, süt toplama merkezi, işleme tesisi kurulumu ve modernizasyonuna yönelik yatırımları desteklemeyi amaçlıyor.

Başvuru Süreci ve Yoğun İlgi

21 Mart'ta ilana çıkılan birinci başvuru çağrısı, 5 Nisan'da başvuruları almaya başladı ve 14 Haziran'da sona erdi. Ülke genelinde toplamda 1029 fiziki proje başvurusu yapıldı. Mersin 74 proje ile en fazla başvuru yapılan il olurken, Şanlıurfa 59, Bursa 58 ve Konya 43 projeyle takip etti. Programa yeni dahil edilen İzmir ve Niğde de dikkat çeken iller arasında yer aldı.

IPARD III Kapsamındaki Yenilikler

Program kapsamında yenilikler de getirildi. Yumurta işleme, yem bitkileri ve solucan gübresi yetiştiriciliği ile tuzlu suda kültür balıkçılığı destek kapsamına alındı. Ayrıca, hayvansal üretimde organik ürünler de programa dahil edildi. Zeytinyağı ve zeytin ürünleri sektöründe ise 1 milyon 250 bin euro üst limitli yatırımların (sadece makine-ekipman) küçük-orta ölçekli işletmelerce yapılabilmesi sağlandı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve bağlı il ve ilçe birimlerinin başvuru yapabilmesi imkanı getirildi. Açık alanda bitkisel üretim yatırımları için (makine ekipman) yüzde 15'lik bütçe ayrıldı.

Başvuru Süreci ve Gelecek Adımlar

Başvuruların tamamlanmasının ardından, IPARD Programı'nda yer alan sıralama kriterlerine göre projeler değerlendirilecek. Yaklaşık 3 ay sürecek kontrol sürecinin ardından, destek almaya hak kazanan projelerle sözleşmeler imzalanacak. Daha önce duyurulan 2024 yılı çağrı takvimine uygun olarak, ikinci başvuru çağrı ilanı haziran ayında çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve iş geliştirme tedbiri için yapılacak. Başvuruların temmuz ve ağustos aylarında alınması planlanıyor.