Meraba arkadaşlar uzun zaman sonra yine bir video hazırladım umarım beğenirsiniz. yorumlarınızı bekliyorum..

https://www.youtube.com/watch?v=JrVg7wtWxZQ

[video=youtube;JrVg7wtWxZQ]https://www.youtube.com/watch?v=JrVg7wtWxZQ[/video]

https://parselsorgu.tkgm.gov.tr/ uzun zamandır kullanıyorduk arazilerimizin sınırlarını yada kac m2 oldugunu buluyorduk.şimdi guncellenmiş belkid euzun zaman oluyor ama ben yeni farkettim..
mesela burada meraları hazine arazilerinigörebiliyoruz analizlerden son yıllarda alınan satılan yerleri de görebiliyoruz..

Erkuntun lastik havaları kaç olmalı lastik ebatları
18.4 15-30 12.4 11-24

Birde deutz var onun ebatlarıda
16. 9R38 13. 6R38

Arkadaşlar bu ilandaki traktörü almak niyetindeyim
Bu traktör Avrupa mı ? Yerlimi?
Avrupaysa alacağım
Traktör Same explorer 3 classic Kabinsiz

https://www.sahibinden.com/ilan/is-...t-classsic-demireller-isparta-509044960/detay

https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=1659764627417743&id=313250755402477

Detaylar burda

Amonyum sülfat ve üreyi karıştırıp yüz gubresi olarak atsak dekara 2 si 20 kg civarı zararı olurmu 2 si bir olunca

NEDEN BESİ HAYVANCILIĞI
Değerli okuyucularım "Besi hayvancılığımı Süt hayvancılığımı" konusunu geçen haftaki yazımızda neden süt hayvancılığı yapılmalı,hangi şartlarda süt hayvancılığı yapılmalı bakış açısıyla değerlendirmeye çalıştık bu haftaki yazımızda neden besi hayvancılığı yapılmalı,hangi şartlarda besi hayvancılığı yapılmalı ve besi hayvancılığının karlılık durumu konularını hep birlikte değerlendirelim.
Herkesin bu sorulara vereceği cevaplar farklı olabilir ama ilk cevap bence şöyle olmalı dünyada insan nüfusu hızla artıyor ülkemizde ailelerin gelir seviyeleri artıyor ve arttıkça daha kaliteli gıdalarla beslenmeye çalışıyoruz.Dünyanın artan nüfusunu düşündüğümüz zaman ülkemizin yaşam seviye artışını düşündüğümüz zaman biz hayvan sahiplerine hayvansal ve tarımsal gıdalarda üretimi arttırma sorumluluğu düşüyor.Bu soruya verilecek ikinci bir cevap ise besi hayvancılığı süt hayvancılığından daha kolay daha az insan gücü ile daha çok hayvana bakabiliyoruz.Üçüncü bir cevap ise besi hayvancılık işletme yatırımları süt hayvancılığı çiftliklerine kıyasla daha düşük maliyete sahip.Dördüncü bir cevap besi hayvancılığı kaliteli kaba yemin olmadığı kuru tarım yapılan bölgelerde de sürdürülebilir olması.Besi hayvancılığında hayvanlar belirli bir dönem bakılıp kesildiği için süt çiftlikleri kadar hayvan sağlığı sorunları olmaması diye sıralayabiliriz.
Besi hayvancılığımı süt hayvancılığımı konusunu yatırım maliyeti karlılık durumu ve sermaye yatırımı açısından da değerlendirelim:Besi hayvancılığının en büyük handikabı aslında büyük bir sermayeyi uzun bir dönem besi hayvanlarına bağlıyoruz.Belirli bir para bağlayarak besilik hayvanlar alıyoruz ve bu hayvanlara besleme döneminde yüksek miktarda yem maliyeti de yüklüyoruz.Yılda bir defa yada kısa dönem beslemede iki defa elimize toplu para geçiyor.Nakit ihtiyacı olmayan ve bu sermayeleri bağlayacaklar açısından bu iyi bir durum diye değerlendirebiliriz toplu parayı büyük yatırımlara dönüştürebiliyorlar ama nakit ve düzenli para ihtiyacı olanlar açısından zorlanabilecekleri bir hayvancılık yatırımı olarak düşünebiliriz.
Besi hayvancılığı ülkemizde ileriye dönük tarımda su sorunu yaşayacak bölgeler için sürdürülebilir ve doğru yatırım olacağını düşünüyorum.Süt hayvancılığı yatırımları için sulu tarım arazilerimizin olması gerektiği,kuru tarım bölgesi ise yoksa eğer sulu tarım yapılan kaliteli kaba yemi tarladan uygun fiyata alabileceğimiz bölgelerde yapılması gerektiğini söylüyoruz besi hayvancılığı içinde sulu tarım yapılan bölgelerde yatırım yapmak mantıklı olacaktır ama sulu tarım yapılmayan su sorunu olan bölgeler içinde sürdürülebilir karlı yatırımlar olabilir.Günümüzde besi hayvanlarını besleme açısından değerlendirdiğimiz zaman kaliteli kaba yem olmadan da bu hayvanları besleyebiliriz hatta kısa dönemli besilerde yüksek kesif yemli düşük kaba yemli rasyonlarla besliyoruz hatta önümüzdeki yıllarda et üretimini arttırmak adına besi hayvanlarını sadece selülozca zenginleştirilmiş özel kesif yemlerle broyler tavuk besler gibi besleyecekler.
Arazi,ulaşım,rakım ve işletme için gerekli alan açısından değerlendirdiğimiz zaman süt hayvancılığı yatırımları kadar üzerinde durmamızı gerektirmeye bilir.Çiftlik yatırımı için gerekli alan konusunda modern besi ahırlarında hayvan başı 2,5-3 m2 alan uygulandığı için daha küçük arazilere büyük kapasiteli çiftlikler yapılabilinir.Çiftlik inşaat ve makine yatırımları açısından değerlendirdiğimiz zaman süt hayvancılığı çiftlikleri kadar ekstra bina ihtiyacı yoktur.Makine ekipman ihtiyacı da azdır,besi çiftliklerinin süt çiftlikleri gibi sağım odası,soğutma tankı,buzağı kulübeleri gibi ekstra ihtiyaçları yoktur.
Değerli okuyucularım bu haftaki konumuzun burada sonuna geldik son olarak besi hayvancılığı yatırımı yapmak isteyen ve mevcutta besi hayvancılığı yapanlar için hayvan alımlarını,kesim tarihlerini Türkiye'de piyasayı iyi analiz ederek yapmalarını tavsiye ediyorum piyasadaki dalgalanmaları bu şekilde tölare edebilirler önümüzdeki hafta görüşmek üzere bereketle kalın.

Onarıcı tarımla uğraşanlar çiftçiliğin, çobanlığın, kırsalda yaşamın, gıda üretiminin “toplumun alt tabakalarına”, “cahillere” layık olduğunu söyleyen ana akım paradigmayla dalga geçen ve önemli kısmı sonradan olma çiftçilerden oluşan genç, yaratıcı, özgürlükçü bir nesil.*Toprak Atlasından*bir makale;

Bizi asla bırakmayacağına, hep bıraktığımız yerde duracağına, sadık yârimiz olduğuna emin olduğumuz toprak hakkında ne biliyoruz? Her gün adımladığımız toprağın içinde ne olup bittiği hakkında bilgilerimiz, gizemli ve sır dolu evrenin işleyişi hakkında bildiklerimizden fazla değil. Bildiklerimiz ise coğrafya kitaplarında yazanın aksine toprağı onarıp geleceğimizi güvence altına alabileceğimizi söylüyor.

Her şeyden önce toprak, gezegendeki en zengin ve bereketli ekosistem. Dünyaca ünlü toprak uzmanı ve “Soil Food Web” (Toprak Gıda Ağı) kurucusu Dr. Elaine Ingham ve Avusturalyalı bilim insanı Christine Jones başta olmak üzere “bütüncül” toprak bilimcilerinin ısrarla hatırlattığı çok önemli bir nokta var: Toprak, mineraller, toz ya da kaya segmentleri, oksijen ve mikro organizmalardan oluşan “ayrılmaz ve ayrılması teklif dahi edilemez” bir bütün. Sabanla, pullukla, traktörle, kimyasal gübreler ve zehirlerle sıkıştırılıp havasız hale getirilmiş ve mikroorganizmaları soykırıma uğramış toz parçaları bilimsel olarak da toprak değil. Çünkü toprak canlı bir habitat. Bombalarla yerle bir edilip içindeki tüm canlıların yok edildiği, binaların moloz yığınına dönüştüğü bir yere nasıl yaşam alanı; şehir, köy ya da kasaba demiyorsak artık, içindeki tüm yaşamın yok edilip bununla bağlantılı olarak toprağın fiziksel yapısının bozulduğu zemine de toprak demiyoruz.

Öte yandan “bir santim toprak 1000 yılda oluşur” söylemi tamamen yanlış değil ama önemli ölçüde eksik. Toprak fiziksel ve biyolojik olmak üzere iki süreçle oluşur. Evet, fiziksel toprak oluşumu için uzun zaman gerekir: kayalar aşınacak, çatlayacak, toz haline gelecek, mikroorganizmalar tarafından sindirilip toprağın yapıtaşlarına dönüşecek. Ancak biyolojik toprak oluşumu ki; esas süreç budur, bir çoğumuzun hayal edebileceğinden çok daha hızlı gerçekleşebiliyor: Onarıcı tarım yöntemleriyle, aynı arazide bir yandan çok sağlıklı ve verimli gıda üretimi yapıp bir yandan da senede 1-2 santim toprak yaratmak işten bile değil. Bu toprak oluşumu fotosentez ve toprak üstü çürüme döngülerini güçlendirerek kısmen yukarı doğru, çoğunlukla ise üst toprak altındaki kayaç kısımları canlı üst toprağa dönüştürerek aşağıya doğru gerçekleşiyor. Türkiye'de son 50 yılda hızlanan yok edici tarım pratiklerinin de etkisiyle 30-50 santimlik üst toprak katmanı “görece iyi” kabul ediliyor bugün, halbuki 3-4 metrelik üst toprak katmanlarına yeniden ve oldukça hızlı bir biçimde ulaşmak mümkün. Teknik bir detay zannedilmesin bu, böylesi bir değişimin sonuçları en ala bilim kurgu kitabını aratmayacak kadar derin ve radikal.

Toprağın iklim değişikliğiyle olan ilişkisi de kamuoyunda konuşulandan çok daha fazla. Çünkü toprak yeryüzünde okyanuslardan sonraki en büyük karbon yutağı. Üzerinde yürüdüğümüz 20-30 santimlik, en fazla bir kaç metrelik incecik toprak kabuğundaki karbon miktarı, gezegenin bütün ağaçlarındaki, otlarındaki, hayvanlarındaki yani biyokütledeki toplam karbon miktarının 4 katı kadar. Bu da yaklaşık 2300 gigaton ediyor. Üstelik toprağın en aç yutak olduğu rahatlıkla söylenebilir. Sabanın icadından beri tarım nedeniyle organik maddesini yani karbonunu hızla kaybeden toprağın, atmosferdeki karbondioksiti Sanayi Devrimi öncesi seviyelere (280 ppm civarına) inene kadar yutmasının önünde teknik bir engel yok. Bugün artık kronik bir kriz haline gelen su meselesinin de çözümü toprakta: toprağın organik madde miktarını %1 arttırmak, kilometrekarede 15.000 ton daha fazla suyun emilmesi, bundan onlarca kat fazlasının tutulabilmesi anlamına geliyor. Yani erozyon yaratarak ilerleyen seller ve onları takip eden kuraklık, kuruyan akarsular kader değil.* Sadece Kapalı Konya Havzası'nda %1'lik organik madde artışı, 750 milyon ton suyun toprakta tutulabilmesi demek. Bu da sulama ihtiyacının azalması, sellerin yok olması, kuraklığın bitmesi, göl ve akarsuların yeniden akmaya başlaması, gıda üretiminin ciddi oranlarda artması, erozyonun yok olması demek. İklim değişikliğinin getirdiği mevsimsel yağış anomalileri de göz önüne alındığında, toprağı suyu tutan ve yavaş yavaş salan bir sünger haline getirmenin önemi daha da ortaya çıkıyor.

2. Dünya Savaşı'nı takiben kullanıma sokulan ve tüm dünyada hızla yaygınlaş(tırıl)an kimyasal tarım -ironik olarak Yeşil Devrim diye adlandırılan süreç- toprağın öldürülmesi, özellikle “toprak gıda ağı” denen toprak içi ekosistemin bozunum sürecini hızlandırdı. Öte yandan, Yeşil Devrim öncesi her şeyin güllük gülistanlık olduğunu, tarihte yapıldığı şekliyle geleneksel ve kadim tarımın her şeyin çözümü olduğunu iddia etmek, çiftçilik gibi dünyanın en dinamik, uyum gücü en yüksek mesleğini geçmişe hapsedip yaratıcılığını köreltmek anlamına geleceği için de yanlış. Dünyanın en geleneksel ve kadim tarım yöntemlerini uygulayan Sümerler'in, yaptıkları, tabii ki kimyasız ve zehirsiz, tarımla yemyeşil Mezopotamya'yı çöle çevirip uygarlıklarının sonunu getirdiğini unutmamak gerek. Benzer örnekler Aztek uygarlığından Uzak Doğu Asya'ya kadar dünyanın bir çok yerinde verilebilir. Dünyanın en eski iki tarım aracı, saban/pulluk ve sulama kanallarının örneğin, özellikle de sürekli kullanım halinde toprağı kısa ve uzun vadede öldürme potansiyelleri çok yüksek. Bugün pulluk, bir çok onarıcı çiftçi tarafından “insanlığın icat ettiği en ölümcül araçlardan biri” olarak tanımlanıyor.

Türkiye'ye gelecek olursak... tarım arazilerinin karşı karşıya olduğu üç temel sorun var.

Erozyon (Toprak aşınımı):Türkiye'deki tarım arazilerinin %70'ine yakınında erozyon, çoklukla da su erozyonu görülüyor. Arazilerin genelde eğimli olması ve özellikle de tarlaların sürülmesi yani pulluk kullanımı bunun temel sebebi. Pulluk hem toprağın canlılığını yok etmesi, hem toprak üstünü çıplak bırakarak erozyonu hızlandırması, hem de organik madde içindeki karbonun atmosfere salınmasına neden olduğu için toprak bozunumunun birincil faillerinden. Konya Sarayönü ilçesinin sadece 4-5 yıl içinde ve yerel aktörlerin ısrarlı çalışmalarıyla bir onarıcı tarım yöntemi olan pulluksuz tarımda geldiği nokta çok umutlandırıcı. Sarayönü, 40.000 dekara yakın arazide pulluksuz tarım yapılan, bu anlamda Türkiye'de açık ara önde olan bir il. Hem ekonomik, hem de ekolojik anlamda bunun sonuçları görülüyor. Bayır ve mera alanlarında ise üreticilerin yerelde dahil olarak beraber oluşturduğu “Bütüncül Planlı Otlatma” algoritmaları kendini dayatıyor.Toprağın canlılığını yitirmesi:Türkiye'de tarım arazilerinin yarısından fazlasında organik madde %2 ve altında. Bu sayı, Türkiye tarım arazilerinin yarısının “ölü” olduğunu gösteriyor. %22'sinden fazlası ise %2-3 ile orta seviyede. Organik maddenin bu düşmesi bir kader değil, bu düşüş insan kaynaklı. Nedenleri de temelde tarlaların sürülmesi, azot başta olmak üzere sentetik gübre, kimyasal tarım zehirleri ve toprak erozyonu. Bu yüzden onarıcı tarım yöntemleriyle bu oranların hızla yükseltilmesi gerek. Tersten bakılacak olursa da bu oranları acilen yükseltmenin tek yolu onarıcı tarım, özellikle Bütüncül Planlı Otlatılan küçükbaş ve büyükbaş sürüleri.Tarım arazilerinin atıllığı:*Bu, düşünüldüğünden daha karmaşık bir sorun. Kabaca tarım politikaları, kırsal demografinin değişimi, özellikle genç çiftçilerin azalması ve mülkiyet, mesafe, arazilerin çok küçük ve dağınık parçalardan oluşması gibi araziye erişim sorunlarından kaynaklanıyor. Konvansiyonel tarıma “değmeyen” bu arazileri düşük girdili ve yüksek bereketli onarıcı tarım teknik ve tasarımlarıyla üretken hale getirmek mümkün.

Önemli olan ve esasında tüm insanlığın ve gezegenin kurtuluşu için yegane çare, günümüzün küresel ve yerel bütüncül bağlamları doğrultusunda yerelde örgütlenen, son derece yaratıcı, geçmişe hayır demeyen ama geçmişi olduğu gibi kabul etmek zorunda da hissetmeyen, önüne sürdürülebilirliği değil onarıcılığı alan, birbirleriyle ve şehirlerdeki türeticilerle sürekli iletişim halinde özgün gıda toplulukları modelleri kurgulayan yeni nesil onarıcı çiftçiler.

Onarıcı tarım (Regenerative Agriculture), içinde bütüncül yönetimden permakültüre, dönüm hattı tasarım ve uygulamalarından biyodinamik tarıma kadar pek çok farklı ekolün sunduğu yöntemsellikler ve dünyanın her köşesinden halihazırda onbinlerce çiftçinin internet üzerinden deneyim paylaşımıyla, dünyanın en hızlı büyüyen toplumsal hareketlerinden biri. Sözde kalmayan, çok farklı ölçek, iklim ve şartlarda özgün çözümlerle bir yandan başta toprak olmak üzere ekosistemleri onarırken bir yandan da sağlıklının ötesinde şifalı bir gıdayı konvansiyonel üretim maliyetleriyle aynı düzeyde ve hatta bazen daha ucuza üretebilen bir hareket bu. Çiftçiliğin, çobanlığın, kırsalda yaşamın, gıda üretiminin “toplumun alt tabakalarına”, “cahillere” layık olduğunu söyleyen ana akım paradigmayla dalga geçen, yeni nesil ve önemli kısmı sonradan olma çiftçilerden oluşan genç, yaratıcı, özgürlükçü bir nesil bu.

Türkiye'nin engebeli arazilerle düz arazilerini nispeten dengeli biçimde dağıtan bir coğrafyası ve bununla beraber iklimsel dinamiklerin yerel kültürlerle iç içe demlenerek yarattığı belli toprak-insan örüntüleri var(dı).* Bayırda mera temelli hayvancılık ile ovada ziraat dengesi ve bunun simbiyotik ilişkisi yüzyıllar boyunca nispeten sürdürülebilir bir tarım döngüsü yaratılmasını sağladı.

Öte yandan bu örüntüler artık makro ve mikro sebeplerden dolayı işlemiyor ve toprak ekosistemleri bu çöküşün en büyük mağduru. Mağdur etmenin de ötesinde “bindiğimiz dalı kesme” hali var. Onarıcı tarım burada hayati derecede önemli fırsatlar sunuyor: Kabaca kategorilendirirsek;

Köy içerisinde permakültür tasarımları (Temelde Anadolu'da küçük ölçekli bahçe ve bostancılıktan esinlenmiştir, ancak bunu günümüze tam da kadim çiftçiliğin evrimsellik ilkesi paralelinde uyarlamıştır.)Köy ve havza içi büyük ölçekli “çorak” ve bayır araziler, tarlalar ve verimli çayırlarda ise bütüncül yönetim ve bütüncül planlı otlatma (Temel prosedürleri, göçerlik ve kadim çobanlıkla örtüşmektedir.)Yine girintili havza toplama yataklarında ve büyük ölçekte bütüncül yönetim ve dönüm hattı uygulamaları.

Onarıcı tarım Türkiye'de toprak ekosistemini, toprağın su tutma ve emme kapasitesini ve verimliliği hızla güçlendirirken çiftçinin gelirini arttıracak, sosyal yapıyı onaracak devasa fırsatlar sunuyor. Toprakla olan ilişkimiz “ya doğa ya insan” tekerlemesine mahkum olmak zorunda değil. İkisini birden kazanabileceğimiz yöntemler var, yıllardır da uygulanıyor ve müthiş başarılar elde ediliyor.

Mevcut:*Topraklar hızla yok oluyor, üretici ürettikçe batıyor, tüketici kötü gıdaya yüksek fiyatlar ödüyor, hayvancılık sürekli ekside. Seller, kuraklıklar artıyor. Toplumsal yapı kırdan başlayarak çöküyor.

Tahayyül:*Türkiye'nin karasal alanlarının yalnızca beşte birinde bütüncül yönetimle kotarılan bir hayvancılık sistemine geçilmiş. Bu sayede 20 yıl içinde üst-toprak katmanını ortalama 1 metreye çıkarıp, bir yandan da organik maddesini ortalama %3 arttırmışız. Bu onarıcı tarım yöntemi sayesinde hayvancılıkta maliyetler yarıya düşmüş, et ve süt kalitesi 3-4 katına çıkmış. Aynı süreçte atmosferden 10 milyar tondan fazla karbondioksiti alıp toprağa bereket, verim ve yaşam olarak gömmüşüz, yani Türkiye'nin 20 yılda yaptığı bütün seragazı salımını sıfırlayarak olduğu gibi toprağa verim ve ekosistemlere bereket olarak döndürmüşüz. Toprak onarılmış, ekonomi rahatlamış, kır rahat bir nefes almış, tüketiciler sağlıklı ve şifalı gıdaya daha düşük maliyetlerle erişebiliyor.

Denemeye değer gibi duruyor, değil mi?*
https://tr.boell.org/tr/2015/06/23/onarici-tarim-toprak-kurtulusumuz-olabilir-mi

slm arkadaş lar şu anki kullandığım traktör newhollant 7556s 2016 model 750 saatte kabinsiz yıllık isledigim arazi 200 dönüm aynı zamanda newhollant balya makinası kullanıyorum,traktörünü mü kabinli saati 1000 geçmemiş kabinli newhollant td90 kalbin li traktör le değiştirmeyi düşünüyorum hem balya için hemde kabin için sizce nasıl olur

Arkadaşlar m6040 bahçe aldık. suan 160 saatte yakiti biraz fazla geldi bize ciftte 3 lt yakti ama toprak sertti. Sizce yakitinda ne kadarlik dusus olur kac saatte olur?

Rulo silaj almak istiyorum fakat paketleri günlük tüketemem. Paketi açtıgım zaman kaç günde veya saatte tüketmem lazım .

Bugün 60 tona yakın hayvan gübresi çektik. Bir akrabamız taşıma işinde kendi traktörüyle sağolsun bana yardım etti. 6 römork gübreyi patlıcan ekeceğim 1 dönümlük arazim vardı,oraya taşıdım. Geriye kalan gübreyi de nerde boş yer rast geldiyse (ceviz,bostan yeri) döktük.
















https://www.youtube.com/watch?v=nzm_slP4xT8

Arkadaşlar benim tek ceker mf 285 in ön tekerlerini 398 mfnin ön jant aksamina cevirmek istiyorum.. işi sadece jantlarla bitirebilirmiyim yoksa degismesi gerekenler varmi.. 7.50.16 lastik ebatı bence 285e küçuk geliyor pullukla sürülmüş tarlaya girince ön tekerler dönmüyor gibi buda motoru yormazmi.. yapanlar varmı dedigimi

CLAAS ÜRÜNLERİ TARLA GÜNÜ (DEMONSTRASYONU) ÇORLU / TEKİRDAĞ 2016...!!!

28/07/2016

Arkadaşlar bu fotoğraflarda ve video da CLAAS' ın Tekirdağ' ın Çorlu ilçesinde İlgi, APV ve Trelleborg firmaları ile beraber düzenlediği tarla günü etkinliğini göreceksiniz. Etkinlikte CLAAS Türkiye' deki tüm ürün gamı katılımcılara tanıtıldı. Ayrıca demo gösterileri ile tarla çalışmalarını izleme ve test etme fırsatı verildi. Etkinlikte CLAAS' ın AXOS, ARION 400, ARION 500, ARION 600 traktör serileri ve TUCANO biçerdöver serisi tanıtıldı. Etkinlikte ayrıca İlgi firmasının anız kültivatörü, disk tiller ve çift yönlü pulluk ürünleri ile beraber APV firmasının Türkiye pazarına sunduğu mikro granül üniteleri tanıtıldı ve test edildi. Bunun yanı sıra, Trelleborg lastik firmasının lastik basıncına dair bir testi oldu. Kullanıcılara doğru basınç seçimi konusunda detaylı bilgi verildi. Etkinliğe katılanlar arasında yapılan çekiliş ile de katılımcılara bazı hediyeler verildi. Sitemiz üyelerinden Berk arkadaşımızın babası da bir hediye kazandı. Etkinliğin sonunda da Yeni ARION 450' yi ufak bir test etme şansım oldu. Etkinlik gerçekten planlı ve güzel bir organizasyondu. Bende elimden geldiğince sizler için fotoğraf ve video çekmeye çalıştım. Geçen sene paylaşma fırsatım ne yazık ki olmadı. Askerlik yaklaşmıştı. Daha sonra da askere gittim zaten. Şimdi paylaşma fırsatım oldu. Umarım paylaşımımı beğenirsiniz....

alipasalierkan.......


Youtube HD VIDEO 1080P....!!!

https://www.youtube.com/watch?v=Q0lb8JMFD8s
[video=youtube;Q0lb8JMFD8s]https://www.youtube.com/watch?v=Q0lb8JMFD8s[/video]

Uzun zamandır bu konuyu açmak için çalışıyorduk, görüşmeler yapıyorduk. Aynı duygularla pek çok arkadaşımızın da bu konuyu beklediğini biliyoruz. Bu zamana kadar bekleme sebebimiz sponsor firma, Bereket TV ve sitemizin uygun olacağı bir tarihi belirleme sürecinin uzun sürmesidir. Buluşmamızla ilgili şuana kadar netleşen kısımları sizinle paylaşmak istiyorum.

Öncelikle buluşma yerinin Ankara olacağını belirteyim. Buluşma tarihimiz ise 20 Ocak 2018 Cumartesi, 21 Ocak 2018 Pazar

Buluşmamızın sponsoru Erkunt Traktör. Sitemiz adına kendilerine teşekkür ediyorum.

Niçin tarih henüz netleşmedi diye sorabilirsiniz. Bir organizasyonda ne kadar çok taraf olursa işler o kadar da zorlaşıyor. Buluşma aslında bu zaman kadar da ertelenmeyecekti ancak hem sponsor firmaya hem Bereket TV'ye hem de sitemize uyan bir tarih bulmamız kolay olmuyor. Hepimize uyduğu tarihlerde ise otellerde boş yer bulamadık. Netice itibariyle yukarıdaki tarihler şuan için muhtemel buluşma tarihlerimiz. Şuan 20-21 Ocak 2018'de olması için büyük çaba sarf ediyoruz. Olmazsa bir sonraki tarihe geçeceğiz.

Buluşmanın genel planını sizlere anlatayım. Bu sene buluşmanın tamamı otelde gerçekleşecek. Cumartesi günü otelde sabah 10:00 gibi kahvaltı ile organizasyonumuz başlayacak. Sonra otelin konferans salonuna geçeceğiz ve tanışma, çekimler, muhabbet, bilgilendirmeler ile sunumları yapacağız. Beraberce akşam yemeği yiyeceğiz. Şehir dışından gelen üyelerimiz için konaklama imkanı sağlayacağız. Pazar günü kahvaltı yapacağız ve buluşmamız sona erecek.

Mecburen otelde konaklama sayısının kontenjanı bulunacaktır. Önceliğimiz şehir dışından gelen üyelerimizin bu imkandan faydalanması. Yer kalması durumunda Ankara'nın uzak yerlerinden gelen arkadaşlarımız da kalabileceklerdir.

Ankara'daki toplu taşıma yerlerine elimizden geldiğinde araç yönlendireceğiz. Uçakla gelenlerin en az üç kişi olması şartıyla havaalanından, gardan ve AŞTİ'den üyelerimizi alacağız.

İki gün boyunca yapılacak tüm organizasyon, yeme-içme ve konaklama ücretsizdir. Üyelerimize yol masrafı dışında harcama yaptırmamak hedefimiz.

Buluşmaya isim yazdırabilmek için öncelikle en az 50 mesaj ve bugünden önce olmak şartıyla sitemizde en az 1 aylık üyelik şartı aramaktayız. Kontenjan dolmazsa bunu hafifleteceğiz. Bu şart olduğu için doğal olarak "yanımda birisiyle geliyorum" veya "otelde ona da yer ayırın parasını biz ödeyeceğiz" şeklinde manuel işlemler olmayacak. Çünkü otel, yeme-içme gibi tüm hizmetleri sponsor firma ayarlayacak ve işlemler buluşmadan bir hafta önce bitecek. Bunun için sayının netliği bizim için çok önemlidir. Geçen senelerdeki tecrübelerimize dayanarak söylüyorum son anda bir yerine bir kaç kişi ile gelmek veya geleceğini söylediği halde gelmemek bizi çok zora sokmaktadır.

Son olarak buluşma için ev sahipliği teklifinde bulunan arkadaşlarımıza tekrar teşekkürler. Sağolun varolun. Ama artık köylerde ve evlerde buluşmaya yapabilecek sayıyı aştık. Üyelerimize yakışır güzellikte bir buluşma için en uygun seçeneğin otel olduğunu düşündük ve bunun için çabalıyoruz.

Önemli bilgileri tekrardan belirtecek olursak:

Buluşma Yeri: Ankara
Buluşma Tarihi: 20 Ocak 2018 Cumartesi, 21 Ocak 2018 Pazar
Sponsor Firma: Erkunt Traktör

Katılım Şartı: 50 mesaj ve bugünden önce olmak şartıyla en az 1 aylık üyelik

Yeni ve aktif üyelerimizi aramızda görmek isteriz. Buluşma ortamları gerçekten çok güzeldir. Senelerce yazıştığınız hatta anlaşamadığınız insanlarla yüz yüze gelmek, sohbet etmek her şeyi farklı kılmakta. Farkındayız Ankara herkese yakın değil ama ulaşım araçları açısından en uygun yer. Uzak yakın herkesi bekliyoruz.

Şimdi yukarıdaki tarihleri ve katılım şartlarını da dikkate alarak buluşmamıza katılmak isteyenler taleplerini, nereden geleceklerini, konaklama durumlarını ve nasıl geleceklerini de belirterek bu konunun altına yazabilirler. Güzel bir buluşma gerçekleştirmek dileğiyle.


TrakKulüp 10. Geneleksel Buluşma Katılımcı Listesi

Sıra No - Üye Adı - Şehir - Konaklama Durumu - Ulaşım Aracı

1. meskisehiri - Eskişehir - Konaklamalı - Araba
2. Muhammet koyuncu - Karaman - Konaklamalı - Otobüs
3. ASARCIKLI - Bilecik - Konaklamasız - Araba
4. sadekar - Ankara - Konaklamasız - ?
5. fatihcastle - Ankara - Konaklamasız - Araba
6. DELİHAŞMET - Bilecik - Konaklamasız - Araba
7. İzzet toker - Afyon - Konaklamasız - Araba
8. stulu - Eskişehir - Konaklamalı - Araba
9. YUSUFTUYLUOGLU - Erzurum - Konaklamalı - Araba
10. harunn3085 - Erzurum - Konaklamalı - Araba
11. muhtar25 - Erzurum - Konaklamalı - Araba
12. YUSUFTUYLUOGLU - Erzurum - Konaklamalı - Araba
13. DELİHAŞMET - Bilecik - Konaklamasız - Araba
14. ufukk - İstanbul - Konaklamalı - Araba
15. Alper4u - Tekirdağ - Konaklamalı - Araba
16. larende7040 - Konya - Konaklamalı - Otobüs
17. Taha261992 - Eskişehir - Konaklamalı - Araba
18. Baykaradag - Karaman - ? - ?
19. Ali Cebeci - Karabük - Konaklamalı - Araba
20. Barış UZEL - Ankara - Konaklamasız - Araba
21. Ercan AYKUŞ - Eskişehir - Konaklamalı - ?
22. volkanuzel - Ankara - Konaklamasız - Araba
23. onurtalha42 - Konya - Konaklamalı - ?
24. doganbey1 - Edirne - Konaklamalı - Otobüs
25. modonex - Balıkesir - Konaklamasız - Araba
26. aydinli - Aydın - Konaklamalı - Araba
27. eminyarkin - Denizli - Konaklamalı - Araba
28. b.ozyurt - Tekirdağ - Konaklamalı - Araba
29. sms1989 - Eskişehir - Konaklamasız - Araba
30. İSMAİLÖCAL - Ankara - Konaklamasız - Araba
31. Koc_06 - Ankara - Konaklamasız - Araba
32. abici - Ankara - Konaklamasız - Araba
33. ASARCIKLI İLYAS - Bilecik - Konaklamasız - Araba
34. Çağrı - Ankara - Konaklamasız - Araba
35. hacimmet - Aksaray - Konaklamalı - Araba
36. şadan aysul - Eskişehir - Konaklama - Araba
37. EMREYENER - Ankara - Konaklamasız - Araba
23. atılgan aysul - Eskişehir - Konaklama - Araba
39. ertac sahin - Afyon - Konaklamalı - Araba
40. rocky - Bursa - Konaklamalı - ?
41. karakule - Ankara - Konaklamasız - Araba
42. Gökhan Özkan - Ankara - Konaklamasız - Araba
43. tokmakcı - Burdur - Konaklama - ?
44. enderarslangiray - Eskişehir - Konaklamalı - Araba
45. coyote26 - Eskişehir - Konaklamalı - Araba
46. nailyetek - Kütahya - Konaklamalı - Araba
47. 'Ahmet ARSLAN' - Ankara - Konaklamasız - Araba
48. sait beylik - Antalya - Konaklamalı - Araba
49. BOZKURT07 - Antalya - Konaklamalı - Araba
50. YusufYAVRUM - Kayseri - Konaklamalı - Otobüs
51. aslan26 - Eskişehir - Konaklamalı - Araba
52. omerfarukkoc - Konya - Konaklamalı - Otobüs
53. tavaslı_okan - Denizli - Konaklamalı - Araba
54. Efeoğlu Tarım - Eskişehir - Konaklamalı - Otobüs
55. bilalkuru - İzmir - Konaklamalı - Uçak
56. erdal_btn - Eskişehir - Konaklamalı - Araba
57. Ünal BÜTÜN - Eskişehir - Konaklamalı - Araba
58. alipasalierkan - İstanbul - Konaklamalı - Araba
59. bilal tıraşçı - Eskişehir - Konaklamalı - Araba
60. Mehmet Cömert - Kütahya - Konaklamalı - Araba
61. manas - Konya - Konaklamalı - Araba
62. Erbaalı60 - Tokat - Konaklamalı - Araba
63. hydrbezirci - Konya - Konaklamalı - Araba
64. YİGİDO - Sivas - ? - ?
65. KOPARANLI AHMET - Ankara - Konaklamasız - Araba
66. atila - Aksaray - ? - Araba
67. burakpeler - Osmaniye - Konaklamalı - Otobüs
68. nuraydilber - Balıkesir - Konaklamalı - Araba
69. Bereket TV Ekibi
70. Bereket TV Ekibi
71. SELIM ILGIN - Kayseri - ? - ?
72. kansucaglar - Eskişehir - Konaklamasız - Araba
73. kerem.donmez - Yalova - Konaklamalı - Otobüs
74. bugraa - Amasya - Konaklamalı - Araba
75. FatihArslan - Ankara - Konaklamasız - Araba
76. ahmtkskr - Ankara - Konaklamasız - Araba
77. ramazan emrah öztürk - Karabük - Konaklamasız - Araba
78. umutmalkoc - Kırklareli - Konaklamalı - Araba
79. hacimmet - Aksaray - Konaklamalı - Araba
80. hacimmet - Aksaray - Konaklamalı - Araba
81. çiftcigardo - Kırıkkale - Konaklamasız - Otobüs
82. ilkertetik - Afyon - Konaklamalı - Otobüs
83. Göktürk - İstanbul - Konaklamalı - Uçak
84. yenikentli123 - Ankara - Konaklamasız - Araba
85. onurtalha42 - Konya - Konaklamalı - Araba
86. 640cı - Malatya - Konaklamalı - Otobüs
87. ilhan_mkp - Bursa - Konaklamalı - Otobüs
88. EkremBAYRAM - Amasya - Konaklamalı - Araba
89. killer be - Ankara - Konaklamasız - Araba
90. Erkut Demirbaş - Tekirdağ - Konaklamalı - Araba
91. Gürgen Tarım - Afyon - Konaklamasız - Araba
92. Emirdag - Afyon - Konaklamalı - Otobüs
93. mert_yassihoyuk - Eskişehir - Konaklamasız - ?
94. karakule - Ankara - Konaklamasız - Araba

Trakyalılar paylaşın fotoları bakalim bölgede kar yağısı varmis

Tavuklara yemlik yapmak için 3 dönüm buğday ektik mibzer kısmını cekemedim malesef
[video=youtube;q_Yv4TpsPAs]https://www.youtube.com/watch?v=q_Yv4TpsPAs[/video]
[video=youtube;pwvZApObeXg]https://www.youtube.com/watch?v=pwvZApObeXg[/video]

Tohumluk kanada elenmiş 2 . Ekim satılık 18 ton

Traktor tavsiyesi olan

Bölgemizde geçen seneye göre ortalama 50 kg verm kaybı vardı.Fiyat olarak geçen seneyi aratmadı ama girdiler çok yükseldiği için çiftçinin beklentisi yine boşa çıktı.İnşAllah önümüzdeki senelerde daha iyi yerlere gelir pamuk çiftçiliği.

Hayvan altlık ve yatakları. Her hayvanın Besi, sağmal, At .. ihtiyaçları farklı bu sebepten altlık ve yatakları da farklı olmalı. Ayrıca ırklarına ve yaşlarına göre de farklı ölçü ve özellikleri olmalı