Türkiye'de çiftçi tarımdan uzaklaştırılarak işçi mi yapılmak isteniyor? Çarpıcı iddia!

21.12.2020
1,458
2,218

Türkiye'de çiftçi tarımdan uzaklaştırılarak işçi mi yapılmak isteniyor? Çarpıcı iddia!​


Türkiye’de çiftçi tarımdan uzaklaştırılarak işçi mi yapılmak isteniyor? Halpostasi.com yazarlarından Erdem Güner, dikkat çeken bir iddiada bulunarak, Türkiye’de çiftçinin tarımdan uzaklaştırılarak ucuz iş gücüne katılması yönünde bir politika uygulandığını ileri sürdü.

'Çiftçimiz işçileşirken emek ucuzluyor' başlıklı yazısında çarpıcı bir iddiayı gündeme getiren Halpostasi.com yazarlarından Erdem Güner, Türkiye'de bilinçi bir şekilde çiftçinin tarımdan uzaklaştırılarak işçileştirilmeye çalışıldığını kaydetti. Avrupa’nın, Türkiye'yi ucuz iş gücü olarak gördüğünü ve bunu daha da yaygınlaştırmak istediğini ifade eden Güner, ancak ucuz işçiliği yaygınlaştırmanın önünde en büyük engel olarak tarımın görüldüğünün altını çizdi. Güner, "Ne kadar çok çiftçi üretimden çıkarsa, o kadar çok işçimiz olur. Satmıyorsa haczederiz, sektörden çıkmıyorsa batırırız. Herkes işçi olacak; herkes bir fabrikaya girip, ucuza çalışacak. Bu konuda, herkesin vergi borcu affedilir, herkesin kredisi ertelenir, yapılandırılır ama çiftçiye, maazallah hiç affımız yok" dedi.
TÜRKİYE BİR TARIM ÜLKESİ

Halpostası yazarlarından Erdem Güner’in, 'Çiftçimiz işçileşirken emek ucuzluyor' başlıklı yazısında dikkat çeken satır başları şöyle:
indir_1.jpg
Türkiye, bir sanayi ülkesi değil. Türkiye, çok kimse böyle söyler ama bir turizm ülkesi de değil. Şöyle örnek verelim; Paris yılda 40 milyonun üzerinde turist ağırlıyor. Bütün Türkiye’nin bir yılda ağırladığı turist sayısı ise 52 milyon civarında. Üstelik Paris tek başına Türkiye’nin turizm hasılatının %40’ını elde ediyor. Yani turizmimiz de olağanüstü düzeyde ucuz. Olağanüstü ucuza satmıyorsak kimse bizim sattığımız şeyi almak istemiyor. Neden bilinmez.
Türkiye bir tarım ülkesi. Aklınıza gelebilecek her türlü olumsuzluğa rağmen hala üretmeye devam eden; bütün olumsuzluklara rağmen hala hatırı sayılır fiyatlara ürün ihraç edebildiğimiz bir sektördür tarım.
BATI TÜRKİYE’DE İŞÇİ SAYISI ARTSIN İSTİYOR
Ama çok önemli bir şey var; işçi sayımız az. İşçi sayımızın arttırılması lazım. Yukarıda bahsettiğimiz global gelişmeler ışığında, bütün dünya işçi sayımızın artmasını istiyor. En çok da yakın coğrafyamızdaki Avrupa ülkeleri.


İşçi sayımızın artması demek, işçiliğin daha da ucuzlaması demektir. Daha çok çocuk yapalım; daha çok işçi yaratalım; daha ucuza çalışalım; üstelik bunları mümkünse birkaç yıl içinde başaralım.

Birkaç yıl olmasa da bir 20 yılda işi bitirdik sayılır. Ama önemli bir engel var; tarım sektörü.
İŞÇİLEŞMENİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL ÇİFTÇİLİK
Bir tarım ülkesi olduğumuz için geleneksel üretim anlayışıyla çalışan çok sayıda çiftçimiz var. Toprak mülkiyeti ve geleneksel tarım, insanların işçiye dönüşmesinin önündeki en büyük engeldir.
Öyleyse çiftçinin sahip olduğu toprakları satmasını sağlamak gerekir. Ayrıca ne kadar çok çiftçi üretimden çıkarsa, o kadar çok işçimiz olur.
Satmıyorsa haczederiz, sektörden çıkmıyorsa batırırız. Herkes işçi olacak; herkes bir fabrikaya girip, ucuza çalışacak. Bu konuda, herkesin vergi borcu affedilir, herkesin kredisi ertelenir, yapılandırılır ama çiftçiye, maazallah hiç affımız yok.
Bu arada çiftçimiz işçileşsin ama Türkiye olarak tarımdan vazgeçmek zorunda da değiliz. Her şeyimiz hazır; ağzının suyu akan binlerce batılı yatırımcı, Türkiye’de bedava arazilerde; bedava kredilerle, endüstriyel ölçekli vergisiz tarım yatırımı yapmak için ellerini ovuşturuyor.
Bizim çiftçimiz mi?
O da ellerini ovuşturuyor; maliyet ‘artışının’ (maliyetin değil) beşte birine kadar erimiş olan devlet destekleri ne zaman yatacak, onu gözetliyor.
 

Benzer Konular