Sattığım erkunt 100 lüks ile Yen'i aldığım case jx90 maxpro arasındaki farklar...

IMG_0180.JPGIMG_0320.JPGIMG_0321.JPG

Geçen hafta traktörü yenilemiştim. Case alacak arkadaşlara faydalı olması için erkunt 100 lüks ile case jx90 makspro arasındaki donanım konfor ve güç serilik farklarını elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım...

- Donanım olarak erkunt 8 çıkış,dijital klima, arka ek kaldırma pistonları,480,540,750,1000 devir gibi farklardan erkunt üstün...
- konfor olarak case biraz daha iyi, kabinler ikisinde geniş, case de hostes koltuğu,cam tavan ve şatıl farkı var...
- güç olarak erkunt babaydı yalnız case serilik olarak erkunttan çok atik... yani aynı yerde pullukta denedim. Case çok seri gidiyor fakat rampalı yerlerde case çekeceğim diye zıplamaya başlarken erkunt istifini bozmuyordu...
başka merak edip sormak istediğiniz şeyler varsa elimden geldiğince cevaplarım...

Aynı Motordan Farklı Güç Almak ?

Birçok traktörde aynı motor (aynı silindir hacmi) ile 55 65 gibi farklı güçler alınabiliyor. Örneğin New Holland TT4 serisini ele alalım aşağıdaki görselde aynı motor ile farklı güçler veriliyor. Peki bu nasıl sağlanıyor? Acaba turbo mu daha güçlü yoksa piston kolları gibi bazı parçalar daha mı kuvvetli ?

bGWEBj.png

Resimler ve ekler

  • Adsız.png
    Adsız.png
    22.2 KB · Görüntüleme: 157

İyi Tarım Ve Organik Tarım Desteklemeleri Ödeniyor

Salihli ilçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ali Demir, 2016 yılı iyi tarım ve organik tarım yapan çiftçilere destekleme ödemesinin başladığını bildirildi.

Demir, Salihli'de 139 üretici iyi tarım, 247 üreticinin ise organik tarım desteklemesinden faydalanacağını söyledi. Demir, organik tarım için 2 milyon 169 bin 929 TL, iyi tarım için ise 1 milyon 366 bin339 TL olmak üzere toplam 3 milyon 536 bin 268 TL ödeme yapılacağını ifade etti.

Ödemelerin bugün itibari ile başladığına vurgu yapan Demir, üreticilerden T.C. kimlik numaralarının sonu 0 ve 2 olanların ödemelerinin bugün, T.C. kimlik numaralarının sonu 4 ve 6 olanlar 23 Ağustos 2017 tarihinden, T.C. kimlik numaralarının sonu 8 olanlar ise 25 Ağustos 2017 tarihi ise saat 18.00'dan sonra hesaplarına aktarılacağını belirtti.

New holland TT4 kabinin içini söktüm

Merak esiyordum bir de çakmak dustu içine bana fırsat doğdu. 😀😀

Traktörün saati nasıl işliyor?
Şimdi traktör 104.9 saat de 104 saat ama . Dan sonraki 9 ne oluyor?

Resimler ve ekler

  • 20170819_155511.jpg
    20170819_155511.jpg
    2.8 MB · Görüntüleme: 323
  • 20170819_155434.jpg
    20170819_155434.jpg
    1.9 MB · Görüntüleme: 295
  • 20170819_155426.jpg
    20170819_155426.jpg
    2.5 MB · Görüntüleme: 289
  • 20170819_155421.jpg
    20170819_155421.jpg
    2.5 MB · Görüntüleme: 299
  • 20170819_155406.jpg
    20170819_155406.jpg
    2.7 MB · Görüntüleme: 292

Römorku tadilata verdim

Edirne uzunköprü İSMAİL TUTMAZ ustamızın pulluk ve römork fabrikasında komple bakıma girecek.tamamen yenilenecek.römork iskelet olarak çok ezik değildi bu yüzden tadilat yapılması kararını verdim.alt şase 80mm U demirlerinin yerine 120mm lik U demiri yapılacak.
Taban sacı 3mm
Yan kapak sacı 3mm.yükseklik 50cm.
İlaveler 40+40cm 2mm sac kalınlığı.
Damper piston uygulanacak.
Muavin makas.
Arka kapakta helezon kapağı.
Arış kısmına yay.

Resimler ve ekler

  • IMG-20170813-WA0013.jpeg
    IMG-20170813-WA0013.jpeg
    671.6 KB · Görüntüleme: 585
  • 20170813_121812.jpg
    20170813_121812.jpg
    1.6 MB · Görüntüleme: 553
  • 20170813_121757.jpg
    20170813_121757.jpg
    1.6 MB · Görüntüleme: 533
  • 20170813_121750.jpg
    20170813_121750.jpg
    2.3 MB · Görüntüleme: 537
  • 20170818_155814.jpg
    20170818_155814.jpg
    1.4 MB · Görüntüleme: 574
  • 20170818_155759.jpg
    20170818_155759.jpg
    1.3 MB · Görüntüleme: 513

Yem Hammaddelerine İlişkin Gümrük Vergilerinde İndirime Gidilecek

Et fiyatlarını bir türlü istenilen seviyeye indiremeyen hükümet yem ithalatından alınan gümrük vergilerini düşürme kararı aldı

Hayvan ithalatına rağmen et fiyatlarını bir türlü düşüremeyen hükümet, bu kez de yem ithalatına kolaylık getirecek adımlar atmaya karar verdi. Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek başkanlığında toplandı. Toplantıda yaş meyve-sebze arz zincirine ilişkin yapısal konuların yanı sıra hayvancılıkta yem maliyetleri, hayvancılık destekleme programları ve lisanslı depo kullanım modellerine ilişkin hususlar değerlendirildi. Ancak en dikkat çeken nokta ise yem ithalatıyla ilgili atılan adım oldu.

MALİYETİN YÜZDE 60'I

Komitede alınan karara göre, et üretim maliyetlerinin yaklaşık yüzde 60'ını oluşturan yem maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla çeşitli yem hammaddelerine ilişkin gümrük vergilerinde indirime gidilecek. Ancak komiteden, indirim oranının miktarı hakkında her herhangi bir bilgi verilmedi. Hayvancılığın teşvik ve desteklerinin etkinliğini artıracak önerilerin de görüşüldüğü komitede ayrıca, lisanslı depoculuk uygulamalarına ve muhtelif depo kullanım modellerine ilişkin hususlar da ele alındı. Gıda Komitesi'nden yapılan açıklamada yaş meyve-sebze tedarik zincirinde ortalamada yüzde 25-30 seviyelerinde gerçekleşerek önemli maddi kayba neden olan fire oranlarını en aza indirmek ve lojistik süreçlerin genel kalitesini artırmak amacıyla tedbirlerin müzakere edildiği kaydedildi.

FİRE ORANI YÜZDE 50'Yİ BULUYOR

Açıklamada, “Bu çerçevede, ürünlerin hasat sonrasında uluslararası normlara uygun tek ve çok kullanımlık ambalajlarla paketlenmesi, nakliye süreçlerinin iyileştirilmesi amacıyla frigorifik (soğutuculu) araçlarla taşınması ve perakende satış noktalarında soğutuculu reyonlarda sergilenmesi hususlarında yeni standartlar belirlenmiştir. Bu standartlarda zorunlu uygulamaya geçilmesine ve geçiş sürecinin yönetilmesine ilişkin kararlar alınmıştır” denildi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada ürünün tarladan çıkıp sofraya ulaşana kadar soğuk zincir içerisinde kalmasını hedeflediklerini belirterek bu şekilde bazı ürünlerde arz zincirinde yüzde 40-50'lere ulaşan fire oranını azaltacaklarını söylemişti.
http://www.tarimpusulasi.com/hayvancilik/akp-careyi-saman-ithalatinda-buldu/19978

4 ÖZAY MI ÇELMAK MI ???

Sevgili forum ahalisi aranızda özay marka römork kullanan varmı 6 tonluk nasıl bir markadır anlatırsanız sevinirim birde bu fiyat çokmu bu römork için
https://www.ziraatmakinem.com/tr-urundetay-4215-ozayromork6tonciftdingilliromork

birde çelmak var çelmak biraz daha ithal ürünlere benzer bir römork yapmış ama tabi öncelik sağlamlık her zaman için çelmak içinde fiyat aldım 18.000 dedi satış fiyatı
birde şöyle bir durum var özay marka sadece arkaya damperli çelmak sağa sola ve arkaya damperli
Kullanan komşusunda gören sağda solda iyi veya kötü yanını duyan herkes yorum yapsın lütfen :) :)

Resimler ve ekler

  • 8Tonluk.jpg
    8Tonluk.jpg
    339.2 KB · Görüntüleme: 391
  • 1489738577.JPG
    1489738577.JPG
    109.6 KB · Görüntüleme: 393

ANIZI YAKMA!! (Makale-hacimmet)

ANIZI YAKMA!!
Büyük bir hevesle ve beklentiyle tarlalarımızı tohumla buluşturup binbir emekle suladığımız,gübrelediğimiz,büyütüp beslediğimiz buğdaylarımızı,arpalarımızı,farklı çeşitteki hububat ürünlerimizi bu günlerde hasat ediyoruz.Toprak büyük bir cömertlikle bağrındaki fosforu,azotu,potasyumu,organik maddeleri ve bünyesindeki faydalı bakterileri bizlerin attığı tohumları büyütüp yetiştirmek ve bizim hizmetimize sunmak için gayretle çalışıyor.Peki ya biz ne yapıyoruz anızlarımızı yakıyoruz.
Anızı yakmaa!!
Büyük bir cömertlikle bağrındaki bereketi bizlere sunan toprağın nemini kaybettirme yakma!!
Toprağın yüzeyindeki canlı,faydalı organik yapıyı öldürme yakma!!
Toprakta kalan faydalı toprağın organik yapısını arttıracak bitki artıklarını yok etme yakma!!
Toprakta yaşayan kaplumbağa,kirpi,yılan gibi faydalı canlıları,faydalı böcekleri,doğal ekolojik yapıyı öldürerek bozma yakma!!
Toprağa verdiğimiz fosforu,azotu,potasyumu bünyesinde bulunduran bitki artıklarını yok ederek yeniden ekilecek tohumların besin ihtiyaçlarını arttırma yakma!!
Toprağımızdaki kalan bitki artıklarını yakarak tüm yaşam canlılarının ortak kullanımına sunulmuş havayı atmosfesi kirletme yakma!!
Değerli okuyucularım ülkemizin birçok yerinde harman sezonu başladı.Binbir emekle toprağı işleyerek,tohumlarımızı toprakla buluşturarak,sulayıp,besleyip büyütttüğümüz hububat ürünlerimizi hasat ediyoruz.Bu yıl ülke genelinde yağışların bolluğundan ve zamnında yağmasından dolayı tarlalarımızdan bereket fışkırıyor.Sosyal medyadaki çifçi meslektaşlarımızın paylaşımlarından 1000 m2 alanda 1100-1200 kgr buğday,arpa verimleri okuyoruz.Bu yıl çifçilerimiz açısından gerçek manada bir hasat bayramı yaşanıyor.Peki ya bizler ne yapıyoruz anızlarımızı yakıyoruz neden yakıyormuyuzun cevabını göğsünü gere gere verecek bireyler varmı aramızda zannetmiyorum,boynu yerde işde toprağı işleyemiyorumda dedemden babamdan böyle gördüydümde gibi kaçamak,suçlu piskolojisinde cevaplar veriliyor.Neden anızlarımızı yakmayalım sorusuna verilecek cavaplarıda yukarıda ünlem işaretleriyle pekiştirerek verdik.Anızlarımızı yakarak toprağımızdaki mevcut nemi kaybettiriyoruz,toprağımızın üzerinde yaşayan organik popülasyonu öldürüyoruz.Topraklarımızda bakterilerin en çok yaşadığı en çok organik yapıya sahip olan kısım topraklarımızın yüzey kısmı oluyor,Ph değeri yüksek organik maddeye aç olan topraklarımızda ki bitki artıklarını yakarak toprağımızın organik madde değerini artıramıyoruz ve topğrak Ph değerini düşüremediğimiz için toprağa attığımız gübrelerden bitkilerimiz düşük miktarda yararlanıyor,ürünlerimizden maksimum verimi yakalayamıyoruz.Toprağın organik madde değeri düşük olduğu için tarlalarımıza attığımız herbisitler yani ot ilaçları farklı yan etkiler fitotoksiteler yapıyor bu durumunda olumsuz sonuçlarını bu yıl fazlasıyla yaşadık.Toprağa binbir masrafla verdiğim gübrelerin bir kısmını bünyesinde bulunduran bitkilerin sap kısımlarını yakarak gelecekte ekilecek tohumlar için daha fazla besin ihtiyacı besin açığı oluturuyoruz.Toprağımızdaki anız sap artıklarını yakarak dünyadaki bütün canlıların yaşaması için bahşedilmiş havayı atmosferi kirletiyoruz ve katirilyonlarca canlının oksişen soluma hakkına giriyoruz.
Değerli omkuyucularım çifçiler olarak artık daha bilinçli,araştırmacı ve yeni bilgilere açık bir düşünce içerisindeyiz.Anız yangınlarının nekadar yanlış olduğunun çoğumuz bilincindeyiz ve çoğumuzda artık anızları yakmıyoruz.Hububat anız yangınları azaldı ama danelik mısır anızları gözlemlediğimiz kadarı ile büyük bir oranda yakılıyor.Danelik mısır anızları tarlalarımızı odunla kaplamış ve tutuşturmuşuz gibi yanıyor hububat anızlarından kat kat fazla toprağımıza ve doğal yaşama zarar veriyoruz.Burada yazıma son verirken bilinçli,yenilikci önder çiftçiler olarak hiçbir tarla bitkimizin anızlarını yakmayalım,çevremizdeki insanlarada anız yangınlarının nekadar yanlış ve kötü olduğunu anlatalım ikna edelim.
Önümüzdeki hafta farklı bir konuda tekrar görüşmek dileği ile bereketle kalın.


TrakKulüp Mobil Uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.

BİTKİSEL ÜRETİMDE DOĞRU MAALİYET ANALİZİ (Makale-hacimmet)

BİTKİSEL ÜRETİMDE DOĞRU MAALİYET ANALİZİ
Bitkisel üretimde buğday olsun şeker pancarı,mısır olsun üretim yaptığımız tüm bitkilerde tarlalarımız arasında kıyaslama yaparken verim değerini göz önünde bulundururuz.Ben buğdaydan 1 ton aldım,mısırdan 2 ton aldım gibi bu kıyaslamaları örneklendirebiliriz.Peki değerli okuyucularım bitkisel üretimde kıyaslama yaparken birbirimizle yarışırken gerçek karlılık hesabıyla kıyaslama yapıyormuyuz?Hep birlikte bu soruyu soralım kendimize ve bu yazıda bu sorunun doğru cevabınıda verelim hep birlikte.
Bitsel üretimde maliyet analizi maliyet hesaplamaları nedir?Bitkisel üretimde maliyet hesabı tarlalarımıza ektiğimiz bitkilerin hasadıyla birlikte sattığımız üründen kazandığımız paradan o ürünü yetiştirmek için harcadığımız maliyetle birlikte bitkisel üretim maliyet hesaplamalarında olmazsa olmaz gider olarak yazılacak kalemlerinde eklenerek birbirinden çıkarılması işlemlerine bitkisel üretimde maliyet hesabı denir.Doğru bir maliyet hesabı yapmak içinde girdilerin düzenli ve net bir şekilde kayıdının tutulması gerekiyor.Kayıt tutmak ticari olarak yaptığımız her alanada işte çok önemlidir ama nedense özellikle çiftçiler olarak kayıt tutma alışkanlığını tam olarak yapmıyoruz.Doğru maliyet hesaplarında hangi gider kalemlerinin hesaplarını tumalıyız?Değerli okuyucularım burada bir ürün için tek tek şu kalemler diye yazmaya başlarsak sayfalar dolusu yazmamız gerekir daha yalın bir şekilde anlatmaya çalışacağım.Ektiğimiz ürünleri hasatla birlikte satıp para kazanmak için harcadığımız her bir kuruşu not almamız gerekiyor.Ekim,sulama,gübreleme,toprak işleme,tohum,ilaçlama,işcilik,hasat,nakileye ve yazmadığımız birçok masrafla birlikte bu süreçte tarlaya git gel için yaktığımız yakıtı,oradaki üretim için aradığımız telefon giderlerini dahi tek tek üretim girdi kalemlerine yazmamız gerekiyor.Kendi işimizde çalışıyorsak bile işgücüne kendi işgücü miktarınıda mutlaka yazmalıyız.
A dan Z ye üretim esnasında ki girdi kalemlerini yazdığımızı farz edelim ama maliyet girdi kalemleri bunlarla bitmiyor çok az çiftçi meslektaşımızın bu hesaplara koyduğu tarla kirası,kullandığımız makine ekipmanların amortisman miktarları,üretim için harcadığımız sermayenin faiz artışı gibi kalemleri tamamen atlıyoruz.Bu konuyu birazdaha detaylandıralım tarlalarımızı ekmediğimizi farz edelim boş olan tarlamızı başkasına kiraya verebiliriz ve kira parası masrafsız bizim için kardır.Yine tarlamızı ekmediğimizi farz edelim tarktör,makine ekipmanlar,sulama ekipmanları gibi üretim aşamasında ihtiyacımız olan bu ekipmalara ihtiyacımız olamayacağı için bu ekipmanların hiç alınmamış olması yada satıldığında bizim elimize geçecek olan parada cebimizde olacak.Üretim aşamalarında üretim için harcadığımız sermayeyide başka bir ticari faaliyette değerlendirebiliriz buradada sermayedeki değer artışıda cebimizde kalacak.
Bölgemiz için buğdayda doğru bir maliyet hasaplaması yaptığımız zaman dekardan (1000 m2) 800 kgr çıkan bir buğdayın 940 TL fiyatla sattığımız buğdayın 265 tl genel üretim maliyetleri tutuyor tarla kirası,makine ekipman amortismanı ve üretim sermayesinin faizide 320 tl tutuyor yani bitkisel üretimde maliyet hesaplamalarında üretim masraflarının %55 i tarla kirası,amortisman ve üretim sermaye faizinden oluşuyor,genel üretim girdileri üretim masraflarının sadece %45'i kadarını oluşturuyor.Bizler maliyet hesapları yaparken %55 lik miktarı hiç hesaplamıyoruz ve genel girdi kalemlerininde birçoğunu yazmıyoruz.
Değerli okuyucularım bu şekilde bitkisel üretimde doğru bir maliyet hesaplaması yaptığımız zaman gerçek manada karmı ediyoruz,zararmı ediyoruz tespit edebiliriz.Bitkisel üretimde maliyet hesaplamalarımızda tarımdan zarar ediyorsak bizlerle birlikte ülke tarımıda zarar ediyor ve tarımda ileriye gidemiyoruz anlamına geliyor yani ülke tarımını ileriye götürecek olanlar aslında biz çiftçileriz.Bu haftaki yazımızdan bukadar önümüzdeki hafta farklı bir konuyla görüşmek üzere bereketle kalın.


TrakKulüp Mobil Uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.

ÇİĞ SÜT FİYATLARI VE İŞLETMELERE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ (Makale-hacimmet)

ÇİĞ SÜT FİYATLARI VE İŞLETMELERE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Yakın bir zamanda ulusal süt konseyi geçte olsa toplanarak uzun süredir 1.21 kuruş olan çiğ sütteki referans fiyatı 1.30 kuruş olarak sanayicilerin bir kısmı kabul etmesede referans fiyat olarak belirledi.Sütte kaliteye göre fiyatlandırma uygulamasıyla ilgilide 1.30 kuruş süt fiyatına sahip olan sütün 3.6 yağ oranına ve 3.2 protein oranına sahip olması gerekiyor diye karar alındı.Yani bu değerlerin altındaki sütlerden kesinti yapılması üzerindeki değere sahip sütlere ise pirim verilme uygulamasına geçilmesine karar verildi.
Süt konseyinde belirlenen referans fiyat böyle ama uygulamada ülkemize baktığımız zaman hala 800-900 kuruşa süt satan bölgeler var.Ulusal süt konseyinde 1 lt çiğ sütün üretim maliyetini 1.08 kuruş olarak belirlemişler belirlenen bu değerde komik gerçekten biz hayvancılığın içinde biri olarak bölgelere göre sütün üretim maliyetlerini hesapladığımız zaman birçok bölgede satış fiyatına denk geldiğini görüyoruz.Süt üretiminde doğru bir maliyet analizi yapıldığı zaman işletme binalarının amortismanı,kullanılan makine ekipmanların amortismanı,işletme sahiplerinin kendi iş güçlerinide koyduğumuz zaman 1 lt çiğ sütün üretim maliyeti tavan yapıyor.Doğru bir maliyet hesabında üreticinin bu fiyatlarda kar etmesinin olanaksız olduğunu Türkiyede birçok işletmenin zarar ederek ayakta durmaya çalıştığını bariz bir şekilde görüyoruz.
Çiğ sütün üretim maliyetini daha sonraki yazılarımızda detaylı olarak kalem kalem yapalım.Bu günkü yazımızda sıkıntılı olan üretim maliyetlerinin altında süt sattığımız bölgelerde özellikle farklı olarak neler yapabiliriz bunları inceleyelim.Özellikle doğrudan çiğ süt satışı yapmak istiyorsak ve bölgemizde çiğ süt alım fiyatı düşükse kaliteli süt üreten jersey gibi ineklerle işletmede ırk değişikliği yaparak doğrudan tüketiciye bu sütleri pazarlayabiliriz.Jersey ineklerinin sütleri 5.5 yağ oranına 4.5 protein oranına sahip doğrudan pazarlama ile ilgili sorunla karşılaşmassınız ve piyasa fiyatı 4-4,5 tl.Doğrudan çiğ süt satışıyla ilgili bakanlık Hastalıktan ari belgesi olan işletmelerin çiğ süt satışına müsade ediyor belgeniz yoksa ağır cezalara çarptırılabilirsiniz.
Büyük çapta süt işleyen süt fabrikalarına yakın değilseniz ve çiğ sütü düşük fiyata satıyorsanız böyle çalışmanızın ve işletmenizi bu alıcılara mahkum etmenizin hiçbir anlamı yok.İşletmenizdeki sütlerinizi işleyerek yani peynir,yoğurt,tere yağı gibi çok tüketilen gıdalara dönüştürerek çok daha değerli bir fiyata pazarlayabilirsiniz.İşletmetme sahipleri olarak çiğ süt tüketmiyoruz ama peynir,kaymak,yoğurt,tere yağı gibi süt ürünlerini bolca tüketiyoruz.Bu alanda iyi bir pazarın olduğuna hepimiz hem fikirizdir bence.Özellikle şehirde yaşayan insanlar doğal,organik doğrudan köylerden gelen süt ürünlerini bulmaya almaya çalışıyor.Kendi işletmenizde yüksek kalite standartında doğal,organiz ürünleri zamanla marka değeri oluşturarak pazarlayabilirsiniz.
Değerli okuyucularım süt üreticisinin para kazanmadığı birçok bölgede süt sanayicisine mahkum olduğu bu atmosferde sizlerde bir umut için ışık yakmaya çalışıyoruz.Herkez yapabilirmiyim diye sorgulasın kendini bence ve araştırma yaparak pazarı araştırarak net bir cevap bulmaya çalışalım.Marka olabilirmiyim,kazanabilirmiyim,büyüyebilirmiyim gibi soruların cevabını bulduğumuz zaman çok şeyin değişeceğine inanıyorum.Bu haftaki yazımızdan bu kadar önümüzdeki hafta başka bir konuyla görüşmek üzere bereketle kalın.


TrakKulüp Mobil Uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.

TARIM İLAÇLARININ YAN ETKİLERİ VE ÇİFTÇİLERİN HUKUK MÜCADELESİ (Makale-hacimmet)

TARIM İLAÇLARININ YAN ETKİLERİ VE ÇİFTÇİLERİN HUKUK MÜCADELESİ
İki haftadır tarımda kullanılan ilaçların insan sağlığı üzerine olumsuz etkilerini ve kullanım sırasında yapılan hatalar,iklimin olumsuz etkilerini konuştuk.Tarım ilacı kullanımı ile ilgili doğru bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz.Bu yazımızda ise doğrudan tarım ilaçlarının üretim hatalarından kaynaklanan doğrudan ilaçların etken maddelerinden kaynaklanan fitotoksit yan etkilerle karşılaştığımız zaman tarlalarımızdaki ürünlerimiz bu ilaçlardan yoğun zarar gördüğü zaman neler yapmalıyız neler yapabiliriz bunları konuşalım.
Tarım ürünlerimizde fitotoksit bir yan etki vakasıyla karşılaştığımızı farz edelim ve firmaya durumu illettiğimizi düşünelim.İlaç firması sorunu kabullenip bizim tam zarar tazminatımızı verdiği zaman problem ortadan kalkabilir ama eğer firma hiçbir sorumluluk kabul etmez ise ne yapabiliriz.Resmi kanallardan şikayette bulunup dilekçeler verip hatta mahkemeye verip hak arama sürecine gireriz.Peki ya resmi kurumlare öncelikle bizden neler isteyecek ilaç faturan varmı?kullandığın ilacın şahit numunesi varmı?tarlanda şahit denemen varmı?kullandığın ilacın üretim seri numarası varmı gibi birçok soru soracaklar ve belgeler isteyecekler.Şimdi herkeze soralım bu saydıklarımızı yapıyormuyuz ve bu belgeler varmı?Değerli okuyucularım yine herzamanki gibi çuvaldızı başkasına batırırken iğneyide kendimize batıralım biz bu saydığımız belgeleri uygulamaları yapmıyoruz çok çok az çiftçi meslektaşım bunları yapıyor.Kullandığımız ilaçlarla ilgili olumsuz bir yan etkiyle karşılaştığımız zaman remi ve hukuki olarak hakkımızı arama sürecine girdiğimizde ilaç faurasının şahit numunenin,ilaç ambalajlarının,tarlada şahit denemenin olması bu süreçte haklılığımızı ispatlamak için gerekli deliller olacak bunlar yoksa boşa kürek çekmiş olacağız.
Tarım ilaçlarının üretimleri 3-5-10 tonluk partiler halinde üretim proseslerinde yapılıyor ve üretilen her partiden bir numune tarım bakanlığına gönderilerek incelemeler sonucu satışı için onay alınıyor.Eğer kullandığımız üretim seri numarasına sahip bir ilaçta içerik hatası doz fazlalığı yada eksikliği veya farklı bir etken madde tespit edilirse zaten firma hukuki olarak sorumlu duruma düşüyor.Bu konunun örnekleri var sahada üretim hatasından dolayı piyasadan toplatılan üretimi durdurulan,ceza alan ve tazminat ödemek zorunda kalan birçok firma var.
Sahada tarım ilacı yan etkilerinin en büyük sebeplerinden biride uzmanlar tarafından şöyle değerlendiriliyor:Tarım ilaçlarının üretim hatalarının yanında piyasada muadil diye tanımlanarak satılan ilaçların dolgu maddelerinden kaynaklanan etkilerden dolayıda bitkilerde fitotoksit yan etkilerin gözlemlendiğini söylüyorlar.Burada muadil ilaç kullanımı konusu detaylı olarak düşünülmeli çiftçiler olarak neden muadil ilaçları kullanıyoruz bir çiftçi olarak bana göre cevabı ucuz olmaları,piyasada 230 tl ye satılan AA isimli ilacın AA muadili aynı etken maddeye ve dozlara sahip B ilacı diye 90-100 tl ye satılan muadil diye adlandırılan ilaçlarını alıyoruz ve kullanıyoruz.Burada muadil ilaç kullanımında ilacın kullanıldığı sahaları incelemek kullanan çiftçilerle görüşerek ilaç alımı yapmamız ilaçların yan etki riskini azaltacaktır.
Muadil ilaç,üretim hatası,dolgu maddesi problemlerinin yanında bazı ilaçların toprakta kalıcılığı arttığı için bitkilerinin zarar gördüğünü söyleyen çiftçilerimizde var.Bu konu özellikle bu yıl gündemde bu problemden muzdarip çiftçilerin olduğunu duyuyoruz.Uzmanlar bu konuyu araştırıyorlar şu aşamada duyduklarımız iklim değişikliklerinin ve toprakların organik madde değerlerinin etkileriyle birlikte topraktan ve yapraktan kullanılan bazı ilaçların bazı etken maddelerin ruhsatlarındaki arınma sürelerini aşarak sonrasındaki ürüne zarar verdikleri toprakta parçalanmadan kaldıkları ve sonrasında ekilen bitkilere zarar verdikleri yönde duyumlar alıyoruz.Bu konu tam olarak netlik kazanmış değil şuan hukuki süreçte firmalarla mücadele eden çiftçiler var.
Tarım ilaçlarının geleceğimiz için en büyük riski bence topraklarımızda birikerek kalıntı bırakmaları ve topraklarımızın verimliliğini,geleceğini,yaşamını bitirmeleri.Bilinçsizce tarım ilacı kullanmaya devam edersek birgün tarım yapabileceğimiz bu topraklar olmayacak,Çocuklarımıza tarımla ilgili bir gelecek bırakamayacağız.Değerli okuyucularım bu haftaki yazımızdan bu kadar önümüzdeki hafta başka bir konuyla görüşmek üzere bereketle kalın.




TrakKulüp Mobil Uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.

TARIM İLAÇLARININ YAN ETKİLERİ VE İKLİM FAKTÖRÜ (Makale-hacimmet)

TARIM İLAÇLARININ YAN ETKİLERİ VE İKLİM FAKTÖRÜ
Son yıllarda tarımda ot mücadelesi,hastalık mücadelesi ve zararlı mücadelelerinde yoğun bir tarım ilacı kullanımı var.Tarım ilacı satışlarına baktığımız zaman kontrolsüz reçetesiz bir ilaç satışı olduğunu doğal olarakta kontrolsüz bilinçsiz bir ilaç kullanımı olduğu sonucuna varabiliriz.Tarım bakanlığının tarım ilaçları konusunda barkot satış sistemine geçiş için çalışmalar yaptığınıda duyuyoruz.Her türlü tarım ilacı reçteyle ve ekim alanına göre ruhsatlandırılan dozlarda kullandırılmalı ve kullanım kayıtları tutulmalı.
Birkaç yıldır iklim değişikliklerininde etkileriyle birlikte tarım arazilerinde özellikle Herbisit yani ot ilaçlarının fitotoksit yan etkileri gözlemleniyor.Topraktan kullanılan ot ilaçlarının bir yıl sonraki ekilen ürünün gelişimini olumsuz etkilemesi yada tamamen kurutması,yapraktan kullanılan bazı ilaç etken maddelerininde bir sonraki ekilen bitkilerde gelişim problemleri göstermesi konularında çiftçilerimizden birçok şikayet duyuyoruz.Aynı yıl içinde kullanılan ot ilaçlarıyla ilgilide birçok şikayet var sahada mısırlarda kamçılama,pancarlarda ölmeler,buğdaylarda ve birçok bitkide şekil bozuklukları şeklinde şikayetler bildiriliyor.Bilimsel olarak sonuçlarını araştırdığımız zaman her çiftçinin bilmesi gereken birçok faktörün bu sonuçlaru doğurduğu ortaya çıkıyor.Gelin hep birlikte bu sonuçları öğrenelim değerlendirelim.
Makale başlığımızda iklim faktörü dedik tarım ilaçlarının fitotoksit yan etkilerinin en büyük sebeplerinden birisi iklim faktörü.Çiftçiler olarak üstü açık fabrikalar işletiyoruz.Tarlalarımız iklimin her türlü olumsuz sonuçlarına açık peki ozaman bu olumsuz iklim faktörleri nelerdir.Kış aylarının az yağışlı gittiği dönemlerde özellikle topraktan kullanılan ot ilaçları bahar döneminde yağmurların ve sulama uygulamalarının başlaması sonucu tekrar aktif olabiliyor ve o yıl ekilen üründe olumsuzluklar doğurabiliyor.Gün içerisinde oluşan gece gündüz arasındaki yada günler arasındaki ani sıcaklık değerlerinin değişmeside özellikle ot ilaçlarının çalışması üzerine olumsuz etkiler doğurabiliyor.Rüzgarlı havalarda yapılan ilaç uygulamalarındada tarla içerisinde rüzgar etkisiyle ilaç uygulama doz yoğunluğu değişebiliyor yada komşu tarlalardaki farklı ürünlere kullanılan ilaçlar zarar veriyor.
İklim etkisi dedik ama çiftçi faktörüde çok önemli.Çiftçi uygulama hatalarıda ot ilaçlarının yan etkileri açısından büyük bir farktör.Öncelikle tarım ilaçlarının ruhsatlandırılan uygulama dozlarının aşılması sonucu birçok fitotoksit yan etki gözlemleniyor.Yanlış ilaç uygulamaları sonucunda ürünü tamamen kuruyan birçok çiftçi var.İlaç uygulama zamanınıda çiftçi faktörü olarak değerlendirebiliriz birçok tarım ilacının uygulama reçetesinde serin saatlerde kullanın diye yazar aşırı sıcakta yada aşırı soğuklarda kullanılan ilaçlarla ilgilide birçok yan etki gözlemleniyor.İlaçlama için kullandığımız ilaçlama makinelerinin iyi yıkanmaması bir önceki ilaçtan depoda kalmasıda olumsuz sonuçlar doğuruyor.İlaç uygulamalarında ilaçların etiketlerinde su karışım ve uygulama dozları yazıyor az suyla uygulama yapılan bitkilerdede fitotoksit yan etkilerle karşılaşıyoruz.Tarım ilaçlarının hazırlanması aşamasında etken maddelerin karışmaması gereken kimyasallarla karıştırılması sonucundada uygulama yapılan bitkilerde fitotoksit yan etkilerle karşılaşılıyor.
İklim faktörü ve insan faktörüyle birlikte doğrudan tarım ilaçlarının üretim kalitesi,üretim hataları,etken madde dozları,etken madde kaliteleri ve dolgu maddelerinden kaynaklanan fitotoksit yan etkileride göz ardı etmemek gerekiyor.Birçok çifçi meslektaşımızda bu konudan muzdarip ve ilaç firmalarıyla mahkemelik olan hukuki süreçte mücadele eden çiftçilerimiz var.
Değerli okuyucularım genel anlamda tarım ilacı kullanımı konusunda doğru bir algı oluşturmak için yazı dizilerimiz devam edecek.Önümüzdeki hafta doğru ilaç kullanımı ve doğrudan tarım ilaçlarından kaynaklanan fitottoksit yan etkiler sonucunda firmalar karşısında hukuki süreçte hukuk karşısında haklı olabilmek için neler yapmalıyız bu konularla ilgili köşe yazım olacak.Önümüzdeki hafta görüşmek üzere bereketle kalın.


TrakKulüp Mobil Uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.

Filtrele


Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt