kaliteli kabayem, tahılotları

kabayemler: ot yiyen hayvanların temel yemleri

arpaotu, buğdayotu, yulafotu, tritikaleotu, çavdarotu

enerji-besinmaddesi:

tahıl otları:
%86-90 kurulukta
%55-57 TDN (enerji, sindirilen besinler)
100-110 gr ham protein
3.0-4.5 g/kg kalsiyum
2.0-2.4 g/kg fosfor

saman: tahıl samanları
%89-90 kurulukta
%40-45 TDN
30-45 gr/kg ham protein
1.5-1.7 g/kg kalsiyum
0.05 g/kg fosfor

tahıllar: yulaf-arpa-mısır
%88-90 kurulukta
%75-84-88 TDN
95-115 g/kg hamprotein
0.5 g/kg kalsiyum
3.5-3.8 g/kg fosfor

küspeler: ayçiçek küspesi, pamuk küspesi,
%65-78 TDN
25-40 g/kg ham protein
fermentasyon kalıntıları: arpa posası/bira posası (brewery grain), mısır posası (Distillers Grains)
%70-90 TDN
19-30 g/kg ham proten

makul verim için rasyonlar: (kabayem+tahıl+küspe/tahıl posası)
%60-70/75 TDN
85-150 g/kg

üre:
%0 TDN
2700-2800 g/kg ham protein
(rasyondaki protein ihtiyacının, %20-30 u (1/3 ü, üçte biri) üre olarak karşılanabilir, besi hayvanları için 50-70 gr kullanılabilir, kademeli artış yapılır, (10 gr-20 gr-30 gr...) dikkat: zehirlidir, hayvanları öldürebilir) (işkembesi gelişmemiş buzağılara üre verilmez, üre zehirdir)
dikkat:
(kuşları öldürür, kuşlar yerse ölür)
(üre konusunda teknik yardım al, veterinere danış, ziraat müh. danış)

öğütülmüş mermer/kireçtaşı (kalsiyum karbonat: CaCO3)
%34 kalsiyum (100 gram toz mermer-->34 gr kalsiyum)

yem tedarik etme (kuruot-saman-silaj-arpa/mısır) mevsimi:
mayıs-ekim
merada otlatma mevsimi:
mayıs-ekim

Dere otu öldürme için Acil yardımcı olun çiftçi arkadaşlar.

Arkadaşlar selamün aleyküm burası soğan tarlası, 2 defa manifesto ilaç attım ama hiç bir işe yaramadi. dorak otu dediğimiz dere otunu hangi ilacı kullanarak soğana mümkün olduğunca zarar vermeden kuruturuz. Soğan çok iyi... Ama dere otu da geçen gün ki yağmurdan sonra çayır oldu resmen. Bana ilaç ile ilgili yardımcı olun. Herhese bol bereketler

Resimler ve ekler

  • IMG20210527085202.jpg
    IMG20210527085202.jpg
    332.7 KB · Görüntüleme: 48
  • IMG20210527085204.jpg
    IMG20210527085204.jpg
    253.2 KB · Görüntüleme: 49
  • IMG20210527085215.jpg
    IMG20210527085215.jpg
    210.7 KB · Görüntüleme: 49
  • IMG20210527085225.jpg
    IMG20210527085225.jpg
    241 KB · Görüntüleme: 48

Ayçiçeği bitki besleme

Herkese merhaba.Kuruda ayçiçeği yetiştiriciliğinde bitki besleme konusunda görüşlerinizi bekliyorum. Herhangi bir sulama imkanımız olmadığı için sadece yaprak gübresi kullanarak verim ve yağ oranını arttırabilir miyiz? Bu yıl için ayçiçeklerimizi ektik ve üzerine çok güzel yağı aldık çıkışlarımız nerdeyse tamamlanmak üzere. Yaptığım araştırmalarda kükürt, bor gibi elementlerin yağlı tohumlarda yağ ve verime olumlu etkisi olduğunu gördüm fakat bunları nasıl bitkiye vereceğimi yani hangi formda uygulayacağımı bilmiyorum bilenler ve tecrübeli olanların yorumlarını bekliyorum

Bakan Pakdemirli: "Covid-19 sürecinde %100 daha fazla çalıştık"

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Hatay Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nde üretici birlikleri ve ziraat odaları başkanlarıyla bir araya gelerek gündemle ilgili şu sözleri söyledi:




"Eylülden sonra aşı meselesinin hallolmasıyla hayatın tamamen normale dönmesini bekliyoruz.
Bu dönemde bazı yönlerimizde eksiklik, bazı yönlerimizde fazlalıklar yaşadık. Bunların sıkıntılarını hep beraber çektik ve kısa bir süre daha belki bazı sıkıntılar çekmeye de devam edeceğiz ama genel itibarıyla da tarımda çok önemli bir problem kalmamıştır. Covid-19 sürecinde Bakanlık olarak %50, %100 daha fazla çalıştık.

Kuraklığımız var, ister istemez bu kuraklıktan etkileneceğiz ama bundan minimum derecede etkilenmenin yollarını arıyoruz ve bundan etkilenenleri de nasıl TARSİM haricinde daha fazla koruyabiliriz, bununla ilgili arkadaşlarımız çalışmalar yapıyor. İl ve ilçelerde hasar tespitlerimiz de sürüyor ama Allah’a bin şükür olsun ki kuraklıktan dolayı herhangi ne bir kıtlığımız olacak ne de herhangi bir üründe eksikliğimiz olacak. Bununla ilgili tüm tedbirlerimizi başta Toprak Mahsulleri Ofisi olarak aldık ve bu işi yönetmeye devam edeceğiz.”

1622319518045.png

Bakan Yar. Fatih Metin: "Sulamaya yetecek suyumuz var"

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Şanlıurfa’daki ziyaret ve incelemelerinde kuraklık ve güncel sulama durumunu değerlendirdi.



"Şu an için bu sene sulama yönünden bir sıkıntımız yok ancak kuraklık tehlikesi devam ediyor. Meteorolojik kuraklık aynı anda bitkisel kuraklığa sebebiyet vermiyor. Meteorolojik kuraklığın sürüp gitmesi haliyle ileride bitkiye de yansıyor. Yani bir senelik meteorolojik kuraklık aslında direkt bitkisel ürüne yansımıyor. Bunun en önemli sebebi ise bizim zamanında önlem olarak yaptığımız sulama depolamaları sayesinde. Şu anda Türkiye genelinde barajlarımızda sıkıntı yok sulamaya da yetecek suyumuz var."

"Türkiye genelinde Tarım ve Orman Müdürlüklerimiz vasıtasıyla saha tespitleri yapılıyor. Belli bölgelerde özellikle sulu tarım yapılmayan sahalarda kuru tarım yapılan arazilerde ciddi kuraklık söz konusu. Ekiplerimizle kuru tarım yaptıkları için sıkıntı yaşayan çiftçilerimizi tespit ediyoruz mağduriyetlerini giderecek önlemleri inşallah alacağız. Bakanlık olarak her bir çiftçimizin üreticimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Çiftçimizin alın terinin kıymetini biliyoruz." dedi.

1622319172705.png

  • Makale
TÜTÜN İTHALATI, İHRACATIN İKİ KATINA ULAŞTI

TÜTÜN İTHALATI, İHRACATIN İKİ KATINA ULAŞTI​

Yaklaşık 100 bin üretici ailesini ilgilendiren ve bir zamanlar en önemli ihraç ürünü olan tütünde Türkiye yabancı şirketlerin pazarı konumuna geldi. Üreticinin en önemli sorunu yüksek girdi maliyetleri.
Yazar
Ali Ekber Yıldırım
-
7:22 | 26 Mayıs 2021


tutun-ekimi-696x522.jpg


Türkiye’nin uluslararası piyasalarda marka değeri olan en önemli tarımsal ürünlerinden birisi tütün. Türkiye’de yetiştirilen oryantal tütünler, dünya piyasalarında uzun yıllar boyunca gördüğü yüksek talep nedeniyle “Türk Tütünü” ismi ile anılıyor.
Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası’nın dayatması ile 2002 yılında çıkarılan Tütün Yasası sonrasında üretim ve ihracat azaldı. Türkiye, ihraç ettiğinden çok daha fazlasını, 2020 verileri ile iki katı kadar ithalat yapıyor.
Tütün Eksperleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Servet Yaprak, bir zamanlar fındık ve üzümden sonra en önemli tarımsal ihraç ürünü olan tütünün, 2012 yılından itibaren ithalat karşısında üstünlüğünü yitirdiğine dikkat çekiyor.
Tütün Eksperleri Derneği’nin 2020 Tütün Raporu’na göre, Türkiye 2020 yılında 51 bin 845 ton tütün ihracatına karşılık, 115 bin 459 ton tütün ithalatı gerçekleştirdi. Değer olarak bakıldığında ise, 2020 yılında 279 milyon dolarlık ihracata karşılık 562 milyon dolarlık tütün ithalatı yapıldı.
dis-ticaret.jpg

Üretim ve ihracattaki düşüşte TEKEL sigara fabrikalarının 2008 yılında özelleştirilmesi ve Tütün Fonunun kademeli olarak azaltılması önemli rol oynadı. Türkiye sigara pazarının tamamına yakınına sahip olan çokuluslu sigara şirketleri, sigara harmanlarında giderek artan miktar ve oranlarda ithal tütün çeşitlerini (özellikle fonun sıfırlandığı homojenize tütün, şişirilmiş tütün damarı ve şişirilmiş tütün) kullanmaya başladı. Bu zaman zarfında iç piyasadan satın aldıkları yerli tütün miktarı bu kullanım oranlarına paralel olarak azaldı.
Yurt içinde üretilen tütünlerin iç piyasaya satış amaçlı üretilen sigaralarda kullanım oranı; 2003 yılında yüzde 42, 2006 yılında yüzde 35 iken bu oran 2008 yılında TEKEL’in sigara biriminin özelleştirilmesinden sonra tütün fonunda sıfırlanması ile birlikte, azalarak 2020 yılı itibarıyla yüzde 14’e düştü.

Yerli Tütün Kullanım Zorunluluğu​

Gelinen bu dramatik durumu değiştirmek ve yerli tütün kullanımını artırmak için geçtiğimiz Ekim ayında 7255 Sayılı Torba Yasa ile önemli düzenlemeler yapıldı. Bu yasaya göre, sigara üreticileri 2022 yılı için yüzde 17, 2023 yılı için yüzde 21 ve 2024 yılı için yüzde 25 yerli tütün kullanmak zorundalar. Halen iç piyasaya arz edilen tütün mamullerinde 13 bin 400 ton olan yerli tütün kullanım miktarının bu düzenleme ile 2022 yılında 7 bin ton artışla 20 bin tona çıkması bekleniyor.
Bu önemli düzenleme özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da üretilen “Güneşte Kurutulmuş Virjinya (SCV)” üretiminin artmasını ve var olan üretimin kayıt altına alınmasını sağlaması bekleniyor. Aynı zamanda ithalatta da aynı oranda bir düşüşe neden olacak.

Türkiye oryantal tütünde liderliğini koruyor​

Tütün Eksperleri Derneği’nin 2020 Tütün Raporuna göre, dünyada Oryantal tip tütün üretiminde uzun yıllar boyunca söz sahibi olan Türkiye, son yıllarda üretimdeki düşüşe rağmen dünya oryantal tütün pazarında hala lider ülke konumunda. Toplam 180 bin tonluk oryantal tütün üretiminin yüzde 35’i Türkiye’de üretiliyor.
Türkiye’de tütün üretimi büyük oranda sözleşmeli üretim modeli ile gerçekleştiriliyor. 2020 yılında sözleşmeli olarak üretim yapan 48 bin üretici, 882 bin dekar alanda 68,2 bin ton tütün üretimi gerçekleştirdi. Sözleşmesiz olarak üretilen 14 bin 500 ton tütün ile birlikte yurt genelinde toplam 57 bin 296 tütün üreticisi, 950 bin dekar alanda ürettiği yaprak tütün miktarı 82 bin 700 ton oldu.
uretim-ve-uretici-sayisi.jpg

2020 yılında kayıtlı olarak üretilen tütünün yüzde 57’si Ege Bölgesi’nde gerçekleşti. Ege Bölgesi’nde 47 bin 300 ton tütün üretildi. İkinci sırada yüzde 29.9 ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi var. Bu bölgede 2020’de 23 bin 700 ton tütün üretildi. Karadeniz Bölgesi 9 bin 400 ton ile üretimde yüzde 11 paya sahip. Marmara Bölgesi’nde 1600 ton, Akdeniz Bölgesi’nde ise 773 ton tütün üretimi gerçekleştirildi.
uretim-bogeler.jpg

Fiyat 4 doların altına düştü​

2021 yılında alım satımı yapılan tütünlerde ise tahmini rakamlarla, tütün piyasası değerlendirildiğinde; Ege Bölgesi’nde rekoltenin 41 bin ton civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Ege Bölgesinde sözleşme başfiyatı kilo başına 27 lira 50 kuruş. Bununla birlikte ortalama alım fiyatının 25 lira 50 kuruş civarında oluştuğu tahmin ediliyor. Çok önemli bir kısmı ihraç edilen Ege tütünlerinde, uzun yıllardan sonra alım fiyatının 4 doların altına gerileyerek 3,5 dolar civarında gerçekleşti.
satis-fiyati.jpg

Sigarada vergi yükü yüzde 81​

2020 Tütün Raporu’nu değerlendiren Tütün Eksperleri derneği Yönetim Kurulu Başkanı Servet Yaprak, sigara tüketimi ve vergi yükü konusunda şu değerlendirmeyi yaptı: “Tütün kontrolü çalışmaları özellikle toplum sağlığının korunması boyutu ile Tütün Eksperleri Derneği tarafından da desteklenmektedir. 2020 yılı itibarı ile sigara üzerindeki vergi yükü yüzde 63’ü Özel Tüketim Vergisi(ÖTV) olmak üzere ortalama yüzde 81civarındadır. Bu vergi uygulaması ile artan sigara fiyatlarının özellikle genç neslin erken yaşta sigaraya başlamasının engellenmesi, orta ve düşük gelir grubundaki sigara tüketicilerinin ise sigarayı bırakmaları hedeflenmiştir. Ancak yüksek vergi ve yüksek fiyat,sarmalık kıyılmış tütün tüketimi ile birlikte sigara kaçakçılığını körüklemiştir. 2020 yılında sigara tüketimi önceki yıla göre yaklaşık 2 milyar adet azalmıştır. Buna karşılık sarmalık kıyılmış tütün tüketiminde artış meydana gelmiştir. Yaklaşık 117,9 milyar adetlik yasal sigara satışına sarmalık kıyılmış tütün ile kaçak sigara tüketiminin de eklenmesi ile iç piyasada 138 milyar adetlik bir tüketim rakamından bahsedilebilir. Türkiye sigara satış hacmine göre dünyanın en büyük 10 pazarı arasında yer almaktadır.”
Özetle yaklaşık 100 bin üretici ailesini ilgilendiren ve bir zamanlar en önemli ihraç ürünü olan tütünde Türkiye yabancı şirketlerin pazarı konumuna geldi. Üreticinin en önemli sorunu yüksek girdi maliyetleridir. Diğer ürünlerde olan doğrudan bir destek de olmayınca tütün çiftçisi kaderiyle ve çok uluslu şirketlerin insafına terk edilmiş durumda.


BUĞDAY EKİM FARKLILIĞI VE SONUÇLARI...

Arkadaşlar merhaba;
Dün itibariyle buğdayımızı (ceyhan) hasat ettik ve geçen sezon 410kğ almışken bu sezon kuraklık ve diğer etkenlerden dolayı 285kğ aldık... Geçen sezon ile bu sezon denenmiş uygulamaların sonuçlarını faydası olabilir diye sizinle paylaşmak istedim...(Tohum solucan gübresi ve çinko ile kaplanmıştır.)
Not:
Buğday fiyatı kğ/2.35TL
Sap fiyatı da/80-100TL

Resimler ve ekler

  • BUĞDAY KARŞILAŞTIRMA.PNG
    BUĞDAY KARŞILAŞTIRMA.PNG
    51.2 KB · Görüntüleme: 428

Massey Ferguson Ürün Gamı Daralıyor | Mayıs 2021

Massey Ferguson Türkiye'nin web sitesinde geçtiğimixz günlerde yapılan düzenlemeye göre;

-3700 AL,
-5400
-6700 Global
serileri ürün gamı listesinden kaldırıldı.

Buradan ulaşabileceğiniz konuda ise ay başında MF 4700 serisinin de ürün gamından çıkarıldığını haberini vermiş ve 5400 serisinin hala neden ürün gamında bulunduğunu sorgulamıştık.


1622151102208.png

Korona Aşısı

Twitter'da karşılaştığım bir yazı:

Dr. Özcan Yücel @drozcanyucel
dr.png

Aşı yapılan 163 ülke verileri. 131 (%80) ülkede aşı sonrasında belirgin ölüm artışları görülüyor. (mavi trend aşı sonrası gerçek ölümleri gösteriyor. Noktalı kırmızı trend aşı olmasaydı beklenen ölüm hızlarını gösteriyor). Sadece %4 ülkede aşı sonrası ölümler azalmış.


Medyayı görebilmek için giriş yapınız

Resimler ve ekler

  • dr.png
    dr.png
    139.4 KB · Görüntüleme: 13

  • Makale
Doktar, "Çiftçinin Nabzı 2020" sonuçlarını açıkladı

Doktar, Çiftçinin Nabzı 2020 sonuçlarını açıkladı.​

Genel olarak ürün fiyatlarının yüksek seyrettiği bir sene olmasına rağmen çiftçi bu sene de gelirinin düştüğünü belirtmekte ve gelir artırmaya yönelik ise net bir planı bulunmamakta. Buna bağlı olarak araziye yatırım yapma oranı bu sene de azalmıştır. Devletin tarım politiklarından memnuniyet ise bu sene arttı.

Bu yıl üçüncüsü yapılan Çiftçinin Nabzı, çiftçilerin finansal davranışları, problemleri, yetiştiricilik alışkanlıkları, gelir değişimi, teknoloji ve medya alışkanlıkları gibi pek çok konuyu ürün, bölge ve büyüklük kırılımında mercek altına alıyor. Bununla beraber 2019’a göre değişen trendlerin belirlendiği araştırma, Türk üreticisi hakkında kamu ve özel sektöre ışık tutmayı amaçlıyor.
Türkiye’nin 81 ilinde, 3000 üretici ile yapılan Çiftçinin Nabzı, kotalı örneklem ve bilgisayar destekli telefonla görüşme (CATI) yöntemiyle, Aralık 2020’de yürütüldü ve elde edilen sonuçlar gerçek Türkiye dağılımlarına göre ağırlıklandırılarak raporlandı.
fv7SzEXf_89OB7Lh8W5PT2u0aM-l2iJrg53bjX-Aw-dPvCAyDeZLnG7jUrkKbjVeD8TLMnMuH6P9CsTGjrOkjjbgyIx-WcE4a3TRUMFFRo-Yw0tEZXc7L9b9cTpkRAtKXzyJtdpP14rD4k5Px_Mpydaye0srPQ=s0-d-e1-ft
2019 yılına göre finansal okuryazarlığı değişmeyen çiftçinin geliri azaldı ve gelirini artırmak için bir planı olmadığı görüldü.
2019 sezonuna göre çiftçilerin %52’sinin gelirlerinin azaldığı görülüyor. Geliri azalan çiftçilere, düşen gelirlerini artırmak için planları sorulduğunda ise %64’ünün bir planı olmadığı ortaya çıkıyor. Yeni ürün ekimi ve hayvancılık faaliyetleri ise yüzde %21 oranı ile çiftçi tarafından en çok düşünülen gelir artırma planları olduğu görülürken %5’i tarım sektörü dışında iş yapmayı düşünüyor.

Araştırma çiftçilerin yatırım yapma oranının %3 oranında azaldığını gösteriyor. Arazisine sulama sistemi, tarla tesviyesi, traktör ve ekipman alımı gibi yatırım yapan çiftçi oranı 2019 yılında %33 iken bu sene %30’a düştü. Buna paralel olarak çiftçilerin %24’ü ekim alanlarını azalttığını söylerken, artıranların oranı %16’da kaldı. 2019 yılında ekim alanını artırma oranı en yüksek bölge İç Anadolu’ydu, bu yıl ise Ege, Çukurova ve Batı Karadeniz öne çıkıyor.

Araştırma kapsamında çiftçilerin finansal davranışları ve yetkinliği detaylı olarak analiz edildi. Maliyetlerini yazılı olarak kalem kalem tutan çiftçilerin oranı %44 oldu. Maliyet hesabı tutma oranı en yüksek olan bölgeler sırası ile %55 ve %51 oranları ile Çukurova ve GAP olduğu görülüyor. Banka ile çalışmayan çiftçilerin oranı ise %16 civarında seyrederken banka ile çalışan çiftçilerin yaklaşık yarısı tarıma özel bir kredi kartı kullanıyor.


Lisanslı depoculuğu duyanların ve kullananların oranı artıyor; Elektronik Ürün Seneti (ELÜS) duyulmasına rağmen çiftçi tarafından kullanılmıyor.
2019 yılına göre çiftçinin ürününü güvence altında depolamasını ve zaman faydası sağlayan lisanslı depoculuk sistemini duyanların oranı %4 artarak %36’ya ulaştı. Bu artışa paralel olarak kullanım oranı da %4 artarak %6’ya çıkarken, sistemi kullanan çiftçilerin sadece %4’ünün Elektronik Ürün Seneti (ELÜS)‘ni kullanmakta olduğu görülüyor.

Araştırma, İç Anadolu’da lisanslı depoculuk sisteminin %14 oranında kullanıldığını ve bu çiftçilerin yalnızca %8’inin ELÜS kullanıcısı olduğunu bulguluyor. Trakya, lisanslı depoculuk sistemi ve ELÜS’ün en yoğun oranda kullanıldığı bölge olarak öne çıkarken, depoya konma potansiyeli olan tahıl ve endüstriyel ürünlerin yoğun bir biçimde üretildiği GAP Bölgesi’nde kullanım oranı %5 civarında seyrediyor.


Geçtiğimiz sene araştırmalarına göre değişmeyen konu ise çiftçi hala toprak analizi yaptırmıyor.
Yapılan araştırma, çiftçilerin toprak özelliklerini tanımak için izlediği uygulamarı inceledi. Türkiye genelinde toprak analizi yaptırmayan üretici oranı 2018 senesine göre %11 artarak %68’e yükseldi. Çiftçilerin gelir büyüklüğü ile toprak analizi yapma oranının paralellik gösterdiği ve Ege ile Çukurova çiftçilerinin toprak analizi yapma oranının (%42) diğer bölgelere göre daha fazla olduğu görülüyor.


Girdi maliyetlerindeki artış, her bölge ve üründe en büyük sorun olmaya devam ederken, elektrik ve su sorunu da artış gösteriyor.
2019 yılına oranla %7 düşüş göstererek çiftçilerin %73’ü için girdi maliyetlerinin yüksek olması en büyük sorunlarının başında geliyor. Bunu %19 ile elektrik ve su ile ilgili sorunlar ve %10 ile ürünlerini arzu ettikleri fiyata satamamaları takip ediyor. Elektrik ve su sorunları özellikle GAP’ta öne çıkarken, 2019 yılına göre İç Anadolu’da %18 artarak %35’e yükseliyor. Araştırma, çiftçilerin diğer problemlerinin desteklerin yetersiz kalması ve iklim şartları olduğunu bulguluyor.


Ülke genelinde, devletin tarım politiklarından memnuniyet artıyor…
Araştırma çiftçilerin devlet tarım politakaları hakkında düşüncelerini de irdeledi. 2020 yılında devletin tarım politikalarından memnun olan çiftçilerin oranı %26’ya yükseliyor ve memnun olmayan çiftçilerin oranı ise bu sene %15’lik bir düşüş ile %55’e geriledi. 2019 yılına göre GAP çiftçilerinin devlet politikalarından memnuniyeti %17 oranında bir artış gösterirken Çukurova’da memnun olmayan çiftçilerinin oranı %8 artış gösteriyor.


Çiftçi ürününü tüccara satmaya devam ediyor; kooperatif tecrübesinden hala memnun değil.
Araştırma kapsamında çiftçilerin tarım sektöründe ilişki içerisinde olduğu kurum ve birlikler incelendi. Çiftçilerin yarısı kooperatif üyesi ancak 2019 yılına oranla %4 artış ile üyelerin %33’ü kooperatifleri faydasız buluyor. Bunun yanında ürününü kooperatif ve kurumlara satanların oranı %11’de kalıyor. Ürününü tüccara satanların oranı %62 iken %20’si ürününü satmıyor, kendi tüketimine kullandığı görülüyor.

Kooperatifleşmenin en düşük olduğu sebze-meyve ürün grubu 2019 yılına oranla %5 artış göstererek %45’e yükseliyor. En yüksek oranda kooperatifleşen (%57) ve fayda sağlayan (%58) ürün grubu olarak endüstriyel ürün üreticileri öne çıkıyor. Kooperatiflerin en faydalı çalıştığı bölgeler sırasıyla %67 ve %65 oranları ile Trakya ve Akdeniz iken Çukurova 2019 yılına göre %13 oranında bir düşüş yaşıyor.


Araştırmadan çıkan bir diğer önemli bulgu iklim değişikliği iken çiftçilerin büyük çoğunluğu doğal kaynakları ve çevreyi korumak adına herhangi bir uygulama yapmıyor.
İklim değişikliği çiftçilerde kuraklık ile beraber yağışın azalmasını ve mevsimlerin değişmesini çağrıştırırken, çiftçilerin yaklaşık %20’sinin iklim değişikliği hakkında bir fikri olmadığı görülüyor.

Yapılan araştırma, çiftçilerin geri dönüşüm alışkanlıklarını, organik madde ve karbon dengesi için yapılan uygulamalarını incelediğinde çiftçilerin %90’ının çuval, şişe ve boru gibi atıkların hiçbirini kullandıktan sonra geri dönüşüme vermediğini tespit ediyor. Bölgeler bazında ise Trakya üreticileri diğer bölgelere göre daha fazla oranda atıklarını geri dönüşüme veriyor ve organik madde ile karbon dengesi için bu bölge üreticilerinin %70’i anız yakmıyor.


Araştırma ayrıca çiftçide artık akıllı telefon sahipliği ve internet kullanımının çok yukarıya çıktığını bulguluyor.
Teknoloji ve medya kullanım alışkanlıklarının da analiz edildiği araştırmanın sonuçlarına göre %72 oranında akıllı telefon sahibi olan çiftçilerin %86’sı internet kullanıyor. İnternet kullanan çiftçilerin %16’sının ise herhangi bir sosyal medya kanalını takip etmediği görülüyor. Ülke genelinde tarım sektörü kapsamında önde gelen sosyal medya kanalları ise sırası ile Facebook, Instagram ve Youtube olarak görülüyor.

Araştırma ile ilgili açıklama yapan Doktar Proje Müdürü Aslı Özbaşatak; “Her sene geliri düşen bir çiftçi profili ile karşı karşıyayız. Bu seneki araştırmamız da gösteriyor ki ülkemizde finansal okuryazarlık, profesyonel tarımsal işletme yönetimi konusunda çiftçiye destek programları sağlamalıyız. Tarımsal teknik bilgiyi dijital araçlar ile çiftçinin ayağına götürüp verimlerini artırırken çiftçilerin yönetimsel yetkinliklerini de geliştirmeliyiz. Bununla birlikte çiftçi geliri ve yatırımın artırılması için ülke ürün deseninin makro planlamasını yapmamız gerekiyor.” diye ekledi.
Üçüncüsü gerçekleştirilen Çiftçinin Nabzı Araştırması, Türk çiftçisinin profilini ortaya koyma amacıyla yürütüldü. Çalışma kapsamında Türkiye’nin 81 ilinde, 644 ilçeden 1500 üretici ile görüşüldü. Elde edilen sonuçlar bölgesel, ürün grubu ve çiftçi büyüklüğü bazında gruplanarak gerçek Türkiye dağılımlarına göre analiz edildi. Araştırma çiftçinin profili, ekim alanı, gelir değişimi, finansal davranışları, yetiştiricilik alışkanlıkları, zirai bilgisi, hayata bakışı, teknoloji alışkanlıkları ve medya ile ilişkisi hakkında pek çok bulguyu ortaya koymaktadır. Araştırmanın tamamına www.doktar.com adresinden ulaşılabilmektedir.

Filtrele


Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt