Tarım Kredi, gübrede satış rekoru kırdı

Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri (Tarım Kredi), 2020'de 1 milyon 458 bin ton gübre satışı yaparak, bugüne kadarki en yüksek satış seviyesine ulaştı.​

DÜNYA Haber Merkezidunya@dunya.com
AA
GÜNCELLEME08 Ocak 2021 13:51


Takip Et

Pandeminin getirdiği tüm olumsuzluklara karşın, çiftçilerin girdi ihtiyaçlarını karşılamayı sürdüren Tarım Kredi, geçen yıl yaklaşık 1,5 milyon ton ile gübre satışında rekor kırdı.
Taram Kredi'den yapılan açıklamaya göre, salgın sürecinde çiftçilerin üretimini devam ettirebilmesi, tedarik zincirinin aksamasının önlenmesi, tarımsal üretimin devamlılığının sağlanması amacıyla üreticiden son tüketiciye kadar piyasada aktif rol alan Tarım Kredi'nin çalışmaları gübre satışlarına da yansıdı.
Tarım Kredi Kooperatifleri'nin 2019'da 1 milyon 250 bin ton olan kimyevi gübre satışları, salgın şartlarının en ağır hissedildiği 2020'de yüzde 16 artışla 1 milyon 458 bin tona ulaştı. En önemli tarımsal girdilerden biri olan kimyevi gübre tedarikinde rol üstlenmenin yanı sıra piyasa fiyatlarını dengeleyen Tarım Kredi iştiraki GÜBRETAŞ, projeleriyle de üreticilerin yetiştirdikleri ürün desenine ve toprak yapısına uygun gübre uygulamalarında verim artışı sağladı ve üreticilerin tercih sebebi oldu.
Ayrıca, sözleşmeli üretimle ürün miktarının artırılması ve Model Üretim Projesi kapsamında çiftçilere sunulan danışmanlık hizmetlerinin olumlu yansımalarının da gelecekte daha fazla görülmesi bekleniyor.

BARAJ VE GÖLET YAPARAK SU SORUNU ÇÖZÜLEBİLİR Mİ?

Milyarlarca lira yatırımla gerçekleştirilen sulama baraj ve göletlerinden tarlaya açık kanallarla taşınan suyun yarısı buharlaşma veya başka yollarla kaybediliyor. Baraj, gölet ve benzeri inşaat yatırımları yapmadan, sadece mevcut sulama sisteminde iyileştirmeler yapılarak, modern sulama teknikleri ile tarımsal sulama suyunda yüzde 50 tasarruf sağlanabilir.
Yazar
Ali Ekber Yıldırım
-
7:15 | 06 Ocak 2021


su-kanali-696x522.jpg
Türkiye su zengini değil, suyu zengin gibi kullanıyor

Tarım ve Orman Bakanlığı, 2021 yılını su ve sulama yatırımlarında “hamle yılı” ilan etti. Hamle denilince akla inşaat, baraj, gölet geliyor. Sadece baraj ve gölet inşa edilerek su sorunu çözülebilir mi?
Devlet Su İşleri(DSİ) Genel Müdürlüğü 2019 verileri ile, Türkiye’nin yıllık su akış miktarı 185 milyar metreküp. Sulama suyu temini, içme ve kullanma suyu olarak yıllık kullanılabilir su potansiyeli 112 milyar metreküp. Toplam su potansiyelinin 57 milyar metreküpü kullanılıyor. Bunun da yüzde 77’si olan 44 milyar metreküpü tarımsal sulamada, 13 milyar metreküpü yani yüzde 23’ü içme-kullanma ve sanayi suyu olarak kullanılıyor.
Bu günlerde su tasarrufu çok konuşuluyor. Su tasarrufu denilince hep evsel kullanım akla geliyor. Evsel kullanım yüzde 15-16 civarında. Bunun tamamını tasarruf etseniz bile su sorunu çözülmüyor. Her damla suyun önemi çok büyük bu nedenle her türlü tasarruf olmalı. Ama asıl üzerinde durulması gereken tarımsal sulamada kullanılan suyun en verimli şekilde değerlendirilmesi. Tarımsal sulamada sadece salma sulamadan basınçlı sulamaya geçişle yüzde 50 daha az su kullanılabilir. Evsel suyun tamamından fazlası tasarruf edilmiş olur.

2021’de yapılacak sulama yatırımları​

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 2021 yılında 51 baraj ve 39 gölet olmak üzere toplam 90 depolama tesisi daha bitirerek, depolama sayısını 1617’ye, kapasitesini ise 180 milyar metreküpe ulaştıracaklarını açıkladı. Pakdemirli, sulama tesisi sayısını 3 bin 313’e, sulamaya açılan tarım alanını 6.9 milyon hektara çıkarılacağını, temin edilen içme suyu miktarını da 4.7 milyar metreküpten 4.8 milyar metreküpe çıkaracaklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 2021 bütçesini sunarken, Devlet Su İşleri sulama yatırımlarını 2.5 kat artırarak 3.6 milyar liradan 8.9 milyar liraya çıkaracaklarını söylemişti.
Sulama yatırımları, barajların inşa edilmesi, göletlerin yapılması hepsi çok önemli. Bu yatırımlardan çok daha önemlisi barajlarda tutulan suyun tarlaya en az kayıpla ulaştırılması. Tarlaya ulaştırıldıktan sonra da bilinçli ve verimli kullanılması. Büyük yatırımlarla yapılan barajlardan tarlaya suyun taşınması, sulamada kullanılma biçimi doğru olmazsa ülke kaynakları heba edilmiş olur. Milyarlarca lira yatırımla gerçekleştirilen sulama baraj ve göletlerinden tarlaya açık kanallarla taşınan suyun yarısı buharlaşma veya başka yollarla kaybediliyor. Baraj, gölet ve benzeri inşaat yatırımları yapmadan, sadece mevcut sulama sisteminde iyileştirmeler yapılarak, modern sulama teknikleri ile tarımsal sulama suyunda yüzde 50 tasarruf sağlanabilir.

Sulamada yüzde 50 tasarruf sağlanabilir​

Sulama denildiğinde geçmişte bilinen tek yöntem salma-vahşi sulamaydı. Bugün çok farklı sulama teknikleri var. Damla sulama, yağmurlama sulama, pivot sulama, tamburlu sulama, yeraltı sulamaları, filtrasyon ve gübreleme sistemleri, sulama otomasyonu sistemleri kullanılıyor. Bu sistemleri teknolojileri üreten, kullanan üreticilerin oluşturduğu Basınçlı Sulama Sanayicileri Derneği kuraklığa karşı alınması gereken önlemleri, sulama suyunun daha verimli kullanılması için Devlet Su İşleri verilerine dayanarak şu konulara dikkat çekiyor:
1- Türkiye’de tüketilen suyun yüzde 77′ si tarımsal sulama amacıyla kullanılıyor. Klasik sulama sistemlerinde 8 hektar sulama alanına saniyede ortalama 30 litre su verilirken modern sulama yöntemlerinden yağmurlama ve damlama sulamalarda 8 hektara saniyede ortalama 10 litre su verilmektedir. Böylelikle 3’te 2 oranında su tasarrufu sağlanıyor.
2- Modern sulama ile tarımda sağlanan verim artışları, üretim deseninin çeşitlenmesi, çiftçi gelirlerinde doğrudan ve dolaylı artışa neden oluyor. Bu durum bir yandan kırsal kalkınmanın hedeflerinden olan yoksulluğun azaltılması amacına hizmet etmekte olup bir taraftan da yaşam standardını yükselttiği için göçü önlemektedir.
3- Sulama suyunun baraj, gölet gibi rezervuarlardan parsel başına getirilmesi yüzde 28 oranında borulu sistemlerle gerçekleşiyor. Bu sistemde buharlaşma ve diğer nedenlerle su kayıpları yok denecek kadar azdır. Yüzde 72 oranında ise, açık sistemlerle, kanal ve kanaletlerle sağlanıyor. Açık sistemde buharlaşma ve başka nedenlerle suyun yaklaşık yüzde 50’si kaybediliyor.
4- Basınçlı sulama sistemlerinin kullanımının ülke çapında yaygınlaştırılması ile sağlanacak sosyolojik ve ekonomik yararları da, ek istihdam alanı yaratılması, büyük şehirlere göçün önlenmesi, milli gelirin ve refahın artırılması, enerji giderlerinde tasarruf sağlanması, toprağın ve çevrenin korunması vb. mümkündür.
5- Suyun 4’te 3’ü sulamada kullanılıyor, sulamanın da 4’te 3’ü suyun yaklaşık yüzde 50′ sinin israf edildiği “vahşi sulama- salma sulama” yöntemi ile yapılıyor. Basınçlı sulama sistemlerinin kullanımı yalnızca 4’te 1 oranında.

Yatırım yerine tasarruf​

6- Kuraklıkla mücadele için öncelikle atılması gereken adımların başında ülke genelinde basınçlı sulama sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması gelmektedir. Son günlerde yetkililerce sıkça dile getirilen baraj, gölet gibi yeni altyapı yatırımları elbette yapılmalıdır. Ama, arzın artırılması kadar tüketimdeki israf da önlenmelidir. Ayrıca israfın önlenmesinin maliyeti yeni yatırımların maliyetinden kat kat daha düşük olacaktır. Bugün teorik olarak başkaca bir yatırım yapmadan sadece sulama yöntemini değiştirerek aynı miktar su ile iki kat daha fazla alanı sulamamız mümkündür.

Neler yapılmalı?​

7- Salma sulama yasaklanmalı, çiftçiye sadece ürettiği bitkinin su ihtiyacına uygun sulama yapmasına yetecek kadar su tahsis edilmelidir. Salma sulama yaptığı tespit edilenler kayıt altına alınarak hiçbir tarımsal destekten yararlandırılmamalıdır. Bu konu genel ve yerel siyaset dışı tutularak mutlaka takip edilmelidir.
8- Çiftçilerin basınçlı sulama sistemlerine erişimleri kolaylaştırılmalıdır. İlk yatırım maliyeti salma sulamaya göre daha yüksektir. Bu amaçla 2016-2019 yılları arasında uygulanan yüzde 50 hibe desteği hiçbir gerekçe açıklanmadan 2020 yılında kesilmiş olup 2021 yılında da destekleme bütçesi içinde yer almamıştır. Tarım ve Orman Bakanlığı, 2021 bütçesi içinde 24 milyar lira olarak yer alan destekleme bütçesinde bizce ülkemiz geleceği için stratejik önem taşıyan basınçlı sulama sistemleri için bir kuruş pay ayrılmamıştır.
9- Basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması için 2021 yılında en az 500 milyon lira yüzde 50 hibe desteği ve bu kapsamda yapılacak projeli sulama sistemleri satın almalarında KDV(Karma Değer Vergisi) muafiyeti sağlanmalıdır.
Özetle, her fırsatta söylediğimiz gibi, Türkiye su zengini değil, suyu zengin gibi kullanıyor. Barajlara, göletlere milyarlarca lira yatırım yapılıyor. Tutulan su açık kanallarla tarlaya götürülünce suyun yarısı kaybediliyor. Sulamada suyu tasarruflu ve verimli kullanacak teknolojilerin yaygınlaştırılması gerekir. Ayrıca, sulama yapan çiftçilerin de bu konuda eğitim almaları, suyu bilinçli kullanmaları sağlanmalı. Damla sulama ile vahşi sulama yapılmamalı.
Türkiye’nin su kaynakları
Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye yarı kurak iklim özelliklerine sahip. Yağış rejimi, iklim özelliklerine ve mevsimsel özelliklere bağlı olarak bölgesel farklılıklar göstermekle beraber yıllık ortalama yağış miktarı 574 milimetre, yıllık yağış miktarı da 450 milyar metreküp olarak hesaplandı. Türkiye’nin 25 akarsu havzası var. Bu, 25 akarsu havzasında 2019 yılı itibarıyla tamamlanan master plan çalışmaları sonucunda; toplam yıllık su akış miktarı 185 milyar metreküp olarak belirlendi.
Sulama suyu, içme ve kullanma suyu temini vb. olarak yıllık kullanılabilir su potansiyeli 112 milyar metreküp. Yerüstü su potansiyeli 94 milyar, yeraltı su potansiyeli 18 milyar metreküp.
Türkiye’nin kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarı 2000 yılında 1.652 metreküp iken, 2009 yılında 1.544 metreküpe, 2020 yılında ise 1.346 metreküpe düştü. Türkiye, kişi başına kullanılabilir su potansiyeline bakıldığında, su baskısı yaşayan ülkeler arasında yer alıyor.
Tarımda yağmurlama sulamalarda yüzde 35, damla sulamalarda ise yüzde 65 oranında su tasarrufu sağlanabilmektedir

TRAKTÖR SATIŞI 11 AYDA YÜZDE 90.7 ARTTI

Tarımda bu kadar sorun yaşanırken traktör üretimi ve satışı nasıl bu kadar artıyor? Bu, verileri doğru okumakla ilgili bir durum. 2019, traktör üretimi ve satışı açısından sanırım son 10 yılın en kötü yılıydı. 2017’de 72 bin 32 adet üretimle rekor kıran traktör sektörü, 2019’da şok bir düşüşle üretim 29 bin 539 adete geriledi. Bu nedenle 2020 üretimini 2019 ile karşılaştırıldığında yüzde 90.7 oranında artış, son 5 yıllık ortalamaya bakıldığında yüzde 10.9 gerileme var.
Yazar
Ali Ekber Yıldırım
-
19:51 | 07 Ocak 2021


traktor2-696x408.jpg


Türkiye’nin 2020 yılı traktör üretimi 2019 yılına göre yüzde 70.6 artarak 50 bin 417 adete ulaştı. Son yılların en düşük üretimi 2019 yılında 29 bin 539 adet olarak gerçekleşmişti. Son 5 yıllık ortalamaya göre ise 2020’de traktör üretimi yüzde 10.9 daha düşük oldu.
traktor-uretimi.jpg
Kaynak: TARMAKBİR

Satış yüzde 90.7 arttı​

Türk Tarım Alet ve Makinaları İmalatçıları Birliği(TARMAKBİR) verilerine göre, 2020 yılı Ocak-Kasım döneminde traktör satışları yüzde 90.7 oranında artış ile 42 bin 101 adete ulaştı. Satışlarda son 5 yılın ortalamasına göre yüzde 17 gerileme var.
traktor-satisi.jpg
Kaynak: TARMAKBİR

İhracat geriledi​

İhracatta ise 2019 yılına göre 2020’de yüzde 13.6 oranında gerileme yaşandı. Türkiye, 2019’da 16 bin 968 adet traktör ihraç ederken 2020’de 14 bin 654 traktör ihraç etti. Son 5 yıl ortalamasına göre traktör ihracatındaki düşüş yüzde 4 oldu.
traktor-ihracati.jpg
Kaynak: TARMAKBİR

Rakamları doğru okumalı​

Tarımda bu kadar sorun yaşanırken traktör üretimi ve satışı nasıl bu kadar artıyor diye sorulabilir. Bu, verileri doğru okumakla ilgili bir durum. 2019, traktör üretimi ve satışı açısından sanırım son 10 yılın en kötü yılıydı. Koronavirüsün etkisi ile üretim ve satışlar deyim yerindeyse dibe vurdu. Birçok sektör gibi traktörde de üretim ve satışı ciddi olarak geriledi. 2017’de 72 bin 32 adet üretimle rekor kıran traktör sektörü, 2018’de 47 bin 689 adet traktör üretti. 2019’da ise şok bir düşüşle üretim 29 bin 539 adete geriledi. Bu nedenle 2020 üretimini 2019 ile karşılaştırıldığında yüzde 90.7 oranında artış, son 5 yıllık ortalamaya bakıldığında yüzde 10.9 gerileme var

Hangi Pulluk almalıyım?

Şuanda 4'lü 14'lü Alpler pulluk kullanıyorum otomatikli sistem. Traktörüm 5711S modeli. Pulluğum 4 senelik 4+1 modelinden. Yeni pullak alayım desem fiyatları çok yüksek. Ekinin ücretine 6.500 TL diyorlar.
Bulunduğum bölgede "Ünlü", "Alpler", "Değirmencioğulları" gibi markalar var.
Değirmencioğlu 5 li otomatik pullak 22.000 TL
Alpler ve Ünlü ise 25.000 TL.
Sizce hangisi daha mantıklı olur ek alıp eski pulluk ile devam etmek mi yoksa yenisini almak mı?
Ve bu fiyat farkı markaların ne özelliğine göre belirleniyor?

TZOB Başkanı Bayraktar çiftçi borçlarında oynanan oyunu böyle deşifre etti!

TZOB Başkanı Bayraktar çiftçi borçlarında oynanan oyunu böyle deşifre etti!

08 Ocak 2021
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçinin takipteki borçlarıyla ilgili önemli bir soruna dikkat çekerek, "kredi kuruluşları kendi bünyelerinde bu borçları yüksek faizlerle yapılandırmaktadır. Takipten çıkan bu borçlar ödenmiş gibi görünmektedir" dedi.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, görüntülü basın açıklamasında 2020 yılını değerlendirdi, 2021 beklentilerini ve üretici-market fiyatlarını açıkladı. Çiftçinin yaşadığı en önemli soruna işaret eden Bayraktar, çiftçilerin bir kısmının, takibe düşmemek için başka bankalardan yüksek faizle aldığı kredilerle borcunu kapattığını belirterek, "Çiftçinin yüksek faizle borçlanmadığı özel banka kalmadı" dedi.

FAİZİ ALINAN BORÇ KAPANMIŞ GÖRÜNÜYOR

Bankaların ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin takipteki borçlu sayısı düşük göstermeye çalıştıkları, çiftçinin önemli bir kısmının borcunu ödediğinin ifade edildiğini ancak gerçeğin böyle olmadığını ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti: "Gerçek şudur ki; çiftçimiz kredi verilen kuruluşa çağrılmakta, borcunun faizi alınarak borcu devam ettirilmektedir. Bu borç kapanmış görünmektedir. Ya da kredi kuruluşları kendi bünyelerinde bu borçları yüksek faizlerle yapılandırmaktadır. Takipten çıkan bu borçlar ödenmiş gibi görünmektedir. Halbuki borç ödenmemiştir. Çiftçimizin üretimden elde ettiği geliri dikkate aldığımızda, yüksek faizlerle yapılandırılan bu borçların geri ödenmesi mümkün değildir. Çiftçimiz ya icraya düşmekte veya traktörünü, tarlasını satarak borcunu ödemektedir."

Bayraktar, çiftçinin yaşadığı finansman sıkıntısı ile ilgili olarak şunları kaydetti:

"Çiftçimiz 2020 yılında finansman açısından sıkıntılar yaşadı. Son yıllarda afetlerin de etkisiyle çiftçinin kredi borçları arttı. Çiftçilerimizin bir kısmı, takibe düşmemek için başka bankalardan yüksek faizle aldığı kredilerle borcunu kapattı. Çiftçinin yüksek faizle borçlanmadığı özel banka kalmadı. Çiftçi borçları, 2019 yılı Tarımsal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Değerinin yüzde 50’sine yaklaştı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre, 2019 yılında 106,3 milyar lira olarak gerçekleşen tarımda kredi miktarı 2019 yılı sonundan 2020 Eylül ayına kadar, 122,9 milyar liraya ulaşmış, 9 aylık süreçte bankalardan kredi kullanımı yüzde 15,6 artmıştır.

Bu dönemde Tarım Kredi Kooperatiflerinin çiftçiye kullandırdığı kredi miktarı da 2020 yılı 9 ayın sonunda 7,7 milyar olarak gerçekleşti.

Ülkemizde Mart ayında başlayan pandemi nedeniyle alınan çeşitli kararlar çerçevesinde bankalar vadesi gelen kredilerde erteleme ve yapılandırma yapmış, ayrıca Temmuz ayı sonuna kadar icra işlemleri durdurulmuştur.

Ağustos ayından itibaren de icra işlemleri yeniden başlatılmıştır. Özellikle yapılandırma işlemlerinde çiftçilerin, Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından talep edilen peşinatı ödeyememesi ve bankaların riskli gördükleri çiftçilere yapılandırma yapmaması nedeniyle başlatılan icra işlemleri 2020 yılının son aylarında artış göstermiştir.

Tarım Kredi Kooperatifleri Aralık ayının ortalarında ortaklarına gönderdiği mesaj ile pandemi nedeniyle 31 Mart 2020 tarihine kadar icra işlemlerini durdurduğunu duyurmuştur.
BDDK tarafından Aralık ayı başında yapılan açıklama ile kredilerin icraya verilme süresi 90 günden 180 güne çıkarılmıştır. İcra işlemlerini durdurmak veya ileri tarihe atmak kısa vadeli çözümdür.

Yapılan açıklamalara göre, Bankalar ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin takipteki borçlu sayısı az gösterilmekte, çiftçinin önemli bir kısmının borcunu ödediği ifade edilmektedir.

Gerçek şudur ki; çiftçimiz kredi verilen kuruluşa çağrılmakta, borcunun faizi alınarak borcu devam ettirilmektedir. Bu borç kapanmış görünmektedir. Ya da kredi kuruluşları kendi bünyelerinde bu borçları yüksek faizlerle yapılandırmaktadır. Takipten çıkan bu borçlar ödenmiş gibi görünmektedir. Halbuki borç ödenmemiştir. Çiftçimizin üretimden elde ettiği geliri dikkate aldığımızda, yüksek faizlerle yapılandırılan bu borçların geri ödenmesi mümkün değildir. Çiftçimiz ya icraya düşmekte veya traktörünü, tarlasını satarak borcunu ödemektedir.

Bu gerçeği görerek, üretimin çok önem kazandığı pandemi ve kuraklık sürecinde, çiftçimizin ödeyemeyerek takibe düşen borçları ile yüksek faizle yapılandırdığı borçlarının faizsiz olarak uzun vadeye yayılması çiftçimizin rahat bir nefes almasını sağlayacak, çiftçimizi tarıma kazandıracaktır. Şunu unutmamak gerekir ki; zor bir süreçten geçtiğimiz bugünlerde ülkemizin hem çiftçimize hem de onun üretimine çok ihtiyacı vardır.

FİNANS SEKTÖRÜNDE EN ÇOK SIKINTI ÇEKEN KESİM ÇİFTÇİLER

Finans sektöründe en çok sıkıntı çeken kesim küçük çiftçilerdir. Ziraat bankasından kredi almakta zorlanan küçük çiftçiler, Tarım Kredi Kooperatiflerine ve özel bankalara yönelmekte, buralardan yüksek faizle kredi çekmekte, çok pahalı girdi, alet ve ekipman temin etmektedirler.

Küçük çiftçilerimiz aile işletmelerinde üretim yapan geliri yeterli olmayan kesimdir. Bu nedenle yüksek maliyetle kullandıkları ayni ve nakdi kredileri geri ödemekte büyük zorluklar çekmektedirler. Bu durumda olan çok sayıdaki aile işletmelerinin ayakta kalabilmeleri için pozitif ayrımcılık yapılmalı, daha düşük faizle kredi kullanması sağlanmalıdır. Aile işletmelerimiz desteklerden daha az yararlanmaktadır. Bu işletmelerimiz destekleme bütçesinden daha fazla pay almalıdır.

Ülkemizde tarım sektörünün geleceğinin aile işletmelerinin ayakta kalmasına bağlı olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir. Bu işletmeleri yok edersek, ülkemiz bitkisel ve hayvansal üretimde büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalacaktır. Kırsaldan yaşanan göçleri ve tarımdaki nüfusun yaş ortalamasını dikkate aldığımızda bu tedbirleri almak için çok fazla zamanımızın kalmadığı görülmektedir.

Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri çiftçimizin düşük faizli kredi ihtiyacının tamamını karşılamalıdır. Tarım Kredi kooperatifleri faizlerini Ziraat bankası seviyelerine çekmelidir. Kredi kullanımında bankalar, masraf, komisyon, ipotek, hayat sigortası, tarım sigortası gibi çiftçinin maliyetini artıran taleplerde bulunmamalıdır."

TARIMDANHABER

TMO Ocak 2021 Satışa açılan Çeltik ve Pirinç Stok Miktarı ve Fiyatı

TMO nun sitesinde yer alan verilere göre toptan olarak satışa açılan pirinç ve çeltik miktarları ve fiyatları aşağıdaki gibidir.

Çeltik fiyatlari;
Luna 3.900 TL
Cameo 5.520 TL

Toplam 4.993 ton satışa açılan çeltik mevcut, detayları fotoğrafta yer alıyor.

Pirinç fiyatları;

Luna 5,80 TL
Baldo 8,50 TL
Cameo 8,50 TL

Satışa açılan pirinç miktarı 7.586 ton
Detayları resimde mevcut.

Bu verilere göre fiyatların bir miktar artacağını öngörüyorum.

Resimler ve ekler

  • Screenshot_20210107-232552_Drive.jpg
    Screenshot_20210107-232552_Drive.jpg
    40.2 KB · Görüntüleme: 24
  • Screenshot_20210107-232733_Drive.jpg
    Screenshot_20210107-232733_Drive.jpg
    30.8 KB · Görüntüleme: 18
  • Screenshot_20210107-233032_Drive.jpg
    Screenshot_20210107-233032_Drive.jpg
    62.8 KB · Görüntüleme: 19
  • Screenshot_20210107-233200_Drive.jpg
    Screenshot_20210107-233200_Drive.jpg
    31.5 KB · Görüntüleme: 18

Merdane silindir hakkında.

İkinci el az kullanılmış uygun fiyara silindir merdane var alacak gibiyim.Pistonlu tekerlekli filan.Sizce dişli merdanemi daha iyi yoksa düz silindir şeklinde olanlarmı.Genelde kıraç yerlere ekimden hemen sonra çekicem.Hazırlarken yumruk kadar belki daha büyük kesekler olabiliyor.Düz merdane gömüyor kırmıyor galiba.Dişli olan kırıyor diyorlar.Sizce hangisi işimi daha iyi görür.

New Holland CX6.080 ile Yonca Biçimi

Yoncayı tohuma bırakırken satış aşamasını düşünerek nelere dikkat etmek gerekir?

1 dekardan ortalama ne kadar tohum verimi alıyorsunuz ve çıplak halde kaç TL'ye satılıyor?

Biçerdöver tarafında temiz bir biçim nelere dikkat etmek gerekiyor?

Üyelerimizin tecrübelerine, tavsiyelerine açığız.
Medyayı görebilmek için giriş yapınız

Küresel gıda fiyatları 3 yılın zirvesini gördü

Küresel gıda fiyatları Aralık'ta üst üste yedinci ayda da artışını sürdürdü. FAO Gıda Fiyat Endeksi, 2020 boyunca üç yılın en yüksek seviyesine ulaştı​


Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Aralık 2020 Küresel Gıda Fiyat Endeksini yayınladı.

FAO'nun endeksine göre, dünya gıda fiyatları Aralık ayında süt ürünleri ve bitkisel yağlar başta olmak üzere üst üste yedinci ayda da arttı.

Böylece FAO Gıda Fiyat Endeksi, 2020 boyunca üç yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

FAO Gıda Fiyat Endeksi Aralık ayında ortalama 107.5 puan ile Kasım ayına göre yüzde 2.2 daha yüksek bir seyre sahne oldu.

Yaygın olarak ticareti yapılan gıda emtialarının uluslararası fiyatlarındaki aylık değişiklikleri izleyen endeks, 2020 yılı süresince ortalama 97.9 puan seviyesinde seyretti.




2272160_dc828150cb0cc2b7b589acac4ad63afb.jpg



FAO Tahıl Fiyat Endeksi, Aralık'ta bir önceki aya göre yüzde 1.1 arttı ve 2020'nin tamamı için 2019 seviyesinin ortalama yüzde 6.6 üzerinde gerçekleşti. Aralık ayında buğday, mısır, sorgum ve pirinç için ihracat fiyatları, Rusya Federasyonu'nun yanı sıra Kuzey ve Güney Amerika'daki büyüme koşulları ve mahsul beklentileri konusundaki endişelerden dolayı kısmen yükseldi.



Yıllık bazda, 2020'de pirinç ihracat fiyatları 2019'a göre yüzde 8.6, mısır ve buğday için ise sırasıyla yüzde 7.6 ve yüzde 5.6 arttı.

FAO Bitkisel Yağ Fiyat Endeksi ise Aralık ayında yüzde 4.7 artarak Eylül 2012'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Fiyatlar, Palm yağı üreten başlıca ülkelerde devam eden arz sıkışıklığının yanı sıra, uluslararası ticaret Endonezya'daki ihracat vergilerindeki keskin artıştan etkilendi.

Uluslararası soya yağı fiyatları, Arjantin'deki hem işleme faaliyetlerini hem de liman lojistiğini etkileyen uzun süreli grevler nedeniyle kısmen yükseldi. Bu alt endeks, 2020'de bir önceki yıla göre ortalama yüzde 19.1 daha yüksekti.

FAO Süt Ürünleri Fiyat Endeksi de Aralık ayında yüzde 3.2 artarak üst üste yedi aydır yükselişine devam etti. Okyanusya'nın süt üretimindeki daha kuru ve daha sıcak koşulların yanı sıra Batı Avrupa'daki yüksek iç talebin neden olduğu güçlü küresel ithalat talebi nedeniyle tüm kategorilerde artış yaşandı. Diğer taraftan, 2020 boyunca, Süt Ürünleri Fiyat Endeksi, 2019'a göre ortalama yüzde 1.0 daha düşüktü.



FAO Et Fiyat Endeksi Aralık ayında yüzde 1.7 artarken, tüm yıl ortalaması 2019'un yüzde 4.5 altında kaldı. Özellikle Orta Doğu'dan artan ithalat talebi, önemli üretici ülkelerdeki yüksek iç satışlar ve Avrupa'daki kuş gribi salgınlarının olumsuz etkisi ile canlanan kümes hayvanı et fiyatları yılın son ayında toparlandı.

Afrika Domuz Gribi salgınları sonucunda Almanya'nın Asya pazarlarına yaptığı ihracatın askıya alınmasının etkisiyle domuz eti fiyatları kısmen düştü.

FAO Şeker Fiyat Endeksi ise bir önceki aydaki belirgin artışın ardından Aralık ayında yüzde 0.6 düştü. 2020 yılı boyunca, alt endeks 2019'dakinden yüzde 1.1 daha yüksekti. Bu durum Çin'in ithalattaki büyük artışını yansıtıyor.

Brezilya ve Hindistan’da artan üretim beklentileriyle yukarı yönlü baskı hafiflerken, Endonezya'nın yiyecek ve içecek endüstrisinden rafine şeker talebinin arttığı görülüyor.

Satılık 2 Adet Orjinal Massey Ferguson Geniş Acılı 2 Bölmeli Ayna

Massey Ferguson 5713 s den çıkma orjinal geniş acılı iki bölmeli (teker dibini gösteren) aynalarım satılıktır. Çiftine 1600 tl istiyorum

Resimler ve ekler

  • EB1EB322-0C57-48C5-9A0E-3015C5BB461D.jpeg
    EB1EB322-0C57-48C5-9A0E-3015C5BB461D.jpeg
    166.9 KB · Görüntüleme: 98
  • B249C812-CBB9-4A9B-9742-BFF9AA0BC8FA.jpeg
    B249C812-CBB9-4A9B-9742-BFF9AA0BC8FA.jpeg
    185.3 KB · Görüntüleme: 92
  • 78BE7F43-A653-4125-BABA-FDAB977FEE1B.jpeg
    78BE7F43-A653-4125-BABA-FDAB977FEE1B.jpeg
    145 KB · Görüntüleme: 102

IPART-2 10.Çağrı Kapsamında 1 Milyar 115 Milyon TL Destek Verilecek

Dr. Bekir Pakdemirli:

“Bugün itibariyle IPARD-2 10. Başvuru çağrısı kapsamında; hayvansal üretim sektörü için 45 Milyon Avro, işleme-pazarlama sektörü için ise 80 Milyon Avro olmak üzere toplam 125 Milyon Avro, yani 1 Milyar 125 milyon liralık hibe paketini üreticimize, yetiştiricimize, yatırımcımıza sunuyoruz. Hayırlı, uğurlu olsun.”

“45 Milyon Avro bütçeli hayvansal üretimi içeren “Tarımsal İşletmelerin Fiziki Varlıklarına Yatırım Tedbiri” altında;
Süt Üreten Tarımsal İşletmeler,
Kırmızı Et Üreten Tarımsal İşletmeler,
Kanatlı Eti Üreten Tarımsal İşletmeler ve
Yumurta Üreten Tarımsal İşletmelere

destek sağlıyoruz. Bu sektörlerde yatırımın 500 Bin Avroya kadar olan kısmına destek vereceğiz. Hibe oranlarımız ise yatırımın içeriğine göre %50 ila %70 arasında olacaktır."

“Tarım ve Balıkçılık Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanması Tedbiri altında ise; Süt ve süt ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, Kırmızı et ve et ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, Kanatlı eti ve ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, Su ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, Meyve-sebze ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanmasına yönelik yatırımları destekliyoruz. Bu sektörlerde yatırımın 3 Milyon Avroya kadar olan kısmı desteklenecektir. Hibe oranlarımız ise %40 ila %50 arasındadır.”

Bugün itibariyle, proje hazırlama süresi başlarken, Proje kabul süreci 15 Şubat’ta başlayacak. Projelerin son teslim tarihi; Hayvansal üretimi içeren “Tarımsal İşletmelerin Fiziki Varlıklarına Yatırım Tedbiri” için 16 Mart, İşleme ve pazarlama yatırımlarının içeren “Tarım ve Balıkçılık Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanması Tedbiri” için ise 23 Mart. Hazırlanan projeler son teslim tarihinden önce TKDK il koordinatörlüklerine teslim edilecek.

Ayrıca kadın ve gençlere pozitif ayrımcılık yapılacağı da açıklandı.

Desteklenen sektör listelerine daha detaylı ulaşmak isterseniz:
https://www.tkdk.gov.tr sitesine girip;
Sol üst köşedeki 3 çizgi işareti > Projeler > Destekler kısmından ulaşabilirsiniz.

images (1).jpeg

20210107_165609.jpg


20210107_165633.jpg

Filtrele


Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt