Buzağılar Ölmesin (2.yazı dizisi)
- Süt Hayvanclığı
- 0 Cevaplar
BUZAĞILAR ÖLMESİN (2.YAZI DİZİSİ)
Değerli okuyucularım "Buzağılar Ölmesin" yazı dizimize bu hafta kaldığımız yerden devam ediyoruz.Daha önceki yazı dizimizde Türkiye'deki buzağı ölüm miktarı hakkında istatistik bilgi verdik ve bakanlığın buzağı ölümlerinin önüne geçmek adına yaptığı çalışmalardan bahsettik.Buzağı ölümlerinin sebeplerini,nedenlerini ve yapılan uygulama yanlışlarını en başından ele alarak başlık-başlık incelemeye çalışıyoruz.Daha önceki yazımızda " Güç doğumlar sebebi ile oluşan buzağı kayıpları ve Gebe hayvanlarda doğum öncesi atıklar" diye iki başlık altında konuyu irdeledik şimdi kaldığımız yerden buzağı ölümlerinin nedenlerini incelemeye devam edelim.
Doğuma gereksiz,zamansız,geç ve yanlış müdehaleler sonucu oluşan buzağı kayıpları:
Sağlıklı bir hayvan doğum yapacağı ortam m2 altlık yönünden uygun ise ve kuru dönemde sağlıklı beslenmiş ise büyük ihtimalle normal doğum yapacaktır.Ama ülkemizde birçok farklı tipte çiftlikler var bağlı sistemde doğum yapan hayvanlar var genel konuşmak gerekirse doğum esnasındaki kayıp sebeplerini şöyle sıralayabiliriz
oğum belirtileri başladığı zaman işletme sahipleri olarak bazen sabırsızlık gösterip normal doğum yapabilecek hayvana gereksiz müdehale edebiliyoruz yada erken müdehale edebiliyoruz.Bazen anormal doğumlarda doğru gözlem yapamadığımız için geç müdehale edebiliyoruz.Yada sorunlu doğumlarda doğum esnasında yanlış müdehaleler yapabiliyoruz örneğin traktörle buzağı çeken,kafası burkulan buzağıyı kafayı düzeltmeden çekmeye çalışan üreticileri örnek verebiliriz.Kısacası saydığımız bu sebeplerden doğum esnasında ölen buzağı kaybımız çok fazla.Bu sebeplerle oluşan buzağı kayıplarını azaltmanın en önemli yolu kuru dönemde sağlıklı hayvan beslemek,doğum padoklarımızın yeterli genişlikte olması ve uygun altlık yapısına sahip olmasını sağlamak ve en önemlisi hayvanlarımızı doğum esnasında doğru gözlemleyip normal doğumlarda gereksiz müdehale yapmamak anormal doğumlarda zamanında ve doğru müdehaleyi yapmak buzağılarımızın hayatını kurtaracak.
Doğum sonrası yeterli ağız sütü alamayan buzağıların bağışıklığının zayıf olmasından kaynaklı buzağı kayıpları:
Yeni doğan buzağılar ortamdaki mikroplara karşı korumasız doğuyorlar ve annelerinden yeterli miktarda ağız sütü içemezlerse ortamdaki mikroplar,bakteriler buzağılarımızı kolayca hastalatabiliyorlar ve buzağıların bağışıklık sistemleri antikor seviyeleri düşük olduğu için hastalıklarla mücadelede çoğu zaman yenilerek hayatlarını kaybediyorlar.Literatürde bir buzağının canlı ağırlığının %10 u kadar süt tüketmesi tavsiye ediliyor bu miktarıda günlük 2-3 öğüne bölerek verilmesi öneriliyor.Ağız sütünde durum biraz farklı verilecek miktar konusunda farklı düşünceler mevcut bu düşüncelere kafa karıştırmamak adına örnekler vermiyorum sizlerde araştırın.Burada özellikle üzerinde durmamız gereken konu bazen hayvanlarımızdan hiç ağız sütü alamayabiliyoruz yada düşük kalitede ağız sütü alıyoruz bu durumlarda ne yapmalıyız bunları konuşalım.İşletmelerimizdeki en yaşlı en çok hastalık geçirmiş ve ağız sütü kalitesi yüksek olan ineklerimizin ağız sütlerini derin dondurucuda saklayarak böyle durumlarda ideal sıcaklıkta suyla eriterek buzağılarımıza verebiliriz.Bu uygulamanın dışında buzağıların bağışıklık sistemlerini güçlendirmek antikor seviyelerini arttırmak için doğum sonrası enjekte edilen antiserumlar ağız yoluyla verilen bağışıklık güçlendirici preperatlar kullanmamızda hastalıklara karşı buzağılarımızı korumamıza yardımcı olur.
Değerli okuyucularım başlık-başlık detaylı olarak buzağı ölümlerinin sebeplerini,sonuçlarını incelemeye devam edeceğiz ve kayıpları nasıl önleriz konularında önerilerimiz de devam edecek.Önümüzdeki hafta Buzağılar ölmesin 3. yazı dizimizle görüşmek üzere bereketle kalın.
Değerli okuyucularım "Buzağılar Ölmesin" yazı dizimize bu hafta kaldığımız yerden devam ediyoruz.Daha önceki yazı dizimizde Türkiye'deki buzağı ölüm miktarı hakkında istatistik bilgi verdik ve bakanlığın buzağı ölümlerinin önüne geçmek adına yaptığı çalışmalardan bahsettik.Buzağı ölümlerinin sebeplerini,nedenlerini ve yapılan uygulama yanlışlarını en başından ele alarak başlık-başlık incelemeye çalışıyoruz.Daha önceki yazımızda " Güç doğumlar sebebi ile oluşan buzağı kayıpları ve Gebe hayvanlarda doğum öncesi atıklar" diye iki başlık altında konuyu irdeledik şimdi kaldığımız yerden buzağı ölümlerinin nedenlerini incelemeye devam edelim.
Doğuma gereksiz,zamansız,geç ve yanlış müdehaleler sonucu oluşan buzağı kayıpları:
Sağlıklı bir hayvan doğum yapacağı ortam m2 altlık yönünden uygun ise ve kuru dönemde sağlıklı beslenmiş ise büyük ihtimalle normal doğum yapacaktır.Ama ülkemizde birçok farklı tipte çiftlikler var bağlı sistemde doğum yapan hayvanlar var genel konuşmak gerekirse doğum esnasındaki kayıp sebeplerini şöyle sıralayabiliriz
oğum belirtileri başladığı zaman işletme sahipleri olarak bazen sabırsızlık gösterip normal doğum yapabilecek hayvana gereksiz müdehale edebiliyoruz yada erken müdehale edebiliyoruz.Bazen anormal doğumlarda doğru gözlem yapamadığımız için geç müdehale edebiliyoruz.Yada sorunlu doğumlarda doğum esnasında yanlış müdehaleler yapabiliyoruz örneğin traktörle buzağı çeken,kafası burkulan buzağıyı kafayı düzeltmeden çekmeye çalışan üreticileri örnek verebiliriz.Kısacası saydığımız bu sebeplerden doğum esnasında ölen buzağı kaybımız çok fazla.Bu sebeplerle oluşan buzağı kayıplarını azaltmanın en önemli yolu kuru dönemde sağlıklı hayvan beslemek,doğum padoklarımızın yeterli genişlikte olması ve uygun altlık yapısına sahip olmasını sağlamak ve en önemlisi hayvanlarımızı doğum esnasında doğru gözlemleyip normal doğumlarda gereksiz müdehale yapmamak anormal doğumlarda zamanında ve doğru müdehaleyi yapmak buzağılarımızın hayatını kurtaracak.Doğum sonrası yeterli ağız sütü alamayan buzağıların bağışıklığının zayıf olmasından kaynaklı buzağı kayıpları:
Yeni doğan buzağılar ortamdaki mikroplara karşı korumasız doğuyorlar ve annelerinden yeterli miktarda ağız sütü içemezlerse ortamdaki mikroplar,bakteriler buzağılarımızı kolayca hastalatabiliyorlar ve buzağıların bağışıklık sistemleri antikor seviyeleri düşük olduğu için hastalıklarla mücadelede çoğu zaman yenilerek hayatlarını kaybediyorlar.Literatürde bir buzağının canlı ağırlığının %10 u kadar süt tüketmesi tavsiye ediliyor bu miktarıda günlük 2-3 öğüne bölerek verilmesi öneriliyor.Ağız sütünde durum biraz farklı verilecek miktar konusunda farklı düşünceler mevcut bu düşüncelere kafa karıştırmamak adına örnekler vermiyorum sizlerde araştırın.Burada özellikle üzerinde durmamız gereken konu bazen hayvanlarımızdan hiç ağız sütü alamayabiliyoruz yada düşük kalitede ağız sütü alıyoruz bu durumlarda ne yapmalıyız bunları konuşalım.İşletmelerimizdeki en yaşlı en çok hastalık geçirmiş ve ağız sütü kalitesi yüksek olan ineklerimizin ağız sütlerini derin dondurucuda saklayarak böyle durumlarda ideal sıcaklıkta suyla eriterek buzağılarımıza verebiliriz.Bu uygulamanın dışında buzağıların bağışıklık sistemlerini güçlendirmek antikor seviyelerini arttırmak için doğum sonrası enjekte edilen antiserumlar ağız yoluyla verilen bağışıklık güçlendirici preperatlar kullanmamızda hastalıklara karşı buzağılarımızı korumamıza yardımcı olur.
Değerli okuyucularım başlık-başlık detaylı olarak buzağı ölümlerinin sebeplerini,sonuçlarını incelemeye devam edeceğiz ve kayıpları nasıl önleriz konularında önerilerimiz de devam edecek.Önümüzdeki hafta Buzağılar ölmesin 3. yazı dizimizle görüşmek üzere bereketle kalın.
