Trakya'da ayçiçek tarlalarını köse denilen hastalık vurdu! İlacı yok

Trakya'da ayçiçek tarlalarını vurdu! İlacı yok
Kırklareli'de bu yıl 195 bin dekar alana ekimi yapılan ayçiçek tarlalarını 'Köse' adı verilen hastalık vurdu.
İl genelinde yüzde 50 ürün kaybı beklenirken, Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan, tespit yapmak çalışmaların sürdüğünü söyledi. Şaylan, "Çok büyük sıkıntılar bekliyor bizi" dedi.
Kırklareli il genelinde bu yıl 195 bin dekar alana ekimi yapılan ayçiçeği, 'Köse' adı verilen hastalık vurdu. Boy yapmayan, yaprağında mantarlama görülen ayçiçeğinde yüzde 50 verim kaybı beklenirken, hastalığa satılan tohumların neden olduğu belirtildi. Üreticiler büyük tedirginlik yaşarken, Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan, hastalığın şu anda ekimi yapılan 195 bin dekarın yüzde 15'inde etkisini gösterdiğini söyledi.
Tüm muhtarla iletişime geçerek hasar tespiti yaptıklarını söyleyen Şaylan, köse hastalığının bitkinin büyümesini engelleyip, verimi de yüzde 50'ye kadar düşürdüğünü ifade etti. Şaylan, "Tüm bilgileri bir araya getirip ne kadar alanda etkili oldu hastalık onu belirleyeceğiz. Ama tahminen yüzde 15 tarla civarında hastalık görülüyor. Burada tohum firmalarına da iş düşüyor. Tohumları satarken birçok vaatlerde bulunuyorlar. Bu hastalığa yakalandığı zaman da birçok firmanın tohumlarının arkasında durmadığını görüyoruz. Böyle giderse firmalar ile üretici arasında sıkıntı yaşanacak. Bu köse hastalık yağışlarla beraber yayılıyor. Bu devam ederse ekonomik olarak üreticiyi zor durumlar bekliyor. Bir daha yer hazırlayıp, gübreleme yapıp yeniden ekmemiz gerekiyor. Bu yeniden masraf demek oluyor. Üreticiyi sıkıntıya sokuyor. Tohum firmalarından destek olmalarını bekliyoruz. Çok büyük sıkıntılar bekliyor bizi" dedi.

YÜZDE 50 KAYIP BEKLENİYOR

Ayçiçeklerinde 'köse' hastalığının en fazla görüldüğü ve 25 bin dekar alanda etkili olduğu Babaeski İlçesi'nin Ağayeri, Ertuğrul, Çiğdemli ile Kuleli köylerinde üreticiler, yüzde 50 ürün kaybı beklediklerini ifade etti. Babaeski Ziraat Odası Başkanı Şahin Arslan, hastalığın ilaç ve çaresinin bulunmadığını belirterek, "Bölgemizde ayçiçeği ekimlerimiz Nisan ayında başladı. Bundan 20 gün önce üreticimizden gelen şikayet üzerine ayçiçeğinde 'köse' dediğimiz hastalığı gördük. Bu hastalık 7-8 yıl önce de görülmüştü ama bu kadar etkili değildi. Ayçiçeğinin kökünde beyazlama olarak başlayan ve mantar yaparak bitkide devam ediyor. Kök yapısında kütükleşme değimiz hastalık yüzünden büyümede ilerleyemediği ve köse kaldığı görülmektedir. Bu konuda bakanlığa bağlı tarımsal ve bilimsel araştırmalarda, 7 yıl toprakta kalma özelliği olduğunu öğrendik. Bunun da ülkemiz tarımına büyük zarar vereceği aşikardır" dedi.
Üreticinin yaşanan mağduriyetinin giderilmesi için tohum satan firmadan yardım beklediğini söyleyen Arslan, "Bazı firmalar zararı karşılarken bazıları karşılamayıp konuyu geçiştiriyor. Bu konu hakkında ilimizde ziraat odaları bir araya gelerek toplantı yaptık. Toplantı sonrası çalışma yapıp Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nı bilgilendireceğiz. Bu konuda yasal düzenleme olmadığını görüyoruz. Üreticinin mağduru yetinin buradan kaynaklandığını biliyoruz. Bunun hukuki olarak karşılanması da var ancak yasal süre uzadığı için üreticimiz buna sıcak bakmıyor. Dolayısıyla çiftçimiz ayçiçeklerinin uzamadığını görerek tarlasındaki hastalıklı ürünü sökerek tekrar ekiyor. Ancak bu hastalık bulaşıcı olduğundan dolayı iki ve üçüncü ekimlerde tekrar baş gösterdiğini görüyoruz" dedi.

ÜRETİCİLER TEDİRGİN

Tarlalarını 'köse' hastalığı vuran üreteciler, büyük tedirginlik yaşarken, Babaeski'nin Ağayeri Köyü'nden Kadir Can, ektiği 140 dekar alanda 60 dekarı hastalıklı tohumdan ektiğini söyledi. 60 dekar ayçiçeğini bozarak aynı tarlaya farklı bir marka ayçiçeği ekmesine rağmen hastalığın devam ettiğini ifade eden Can, “Zararım çok büyük, bankadan kredi çektim borcumu ödemek için tarlamın bir kısmını satmak zorunda kalacağım. Korktuğumuz ne ekerseniz ekin mahsulde bu hastalığın terk etmesinin 7 yıl sürdüğü söyleniyor. Bu bizi çok korkutuyor. Tohumu satan firma bize sahip çıkmıyor. Sigorta bu zararı karşılamıyor" dedi.
Üreticilerden Serdar Ergül, 5 bin 200 dekar ayçiçeği ektiğini, 550 dekar alanda hastalığın görüldüğünü belirterek, "Biz çiftçiler olarak mağduruz. Bu köse olayı geçen seneden beri var. Bu tohum çeşitleri artınca bu hastalıkta ortaya çıktı. Yetkililer bize yardımcı olmazsa çiftçiyi çok zor günler bekliyor. Rakam olarak 500 dönüm yerden ortalama 180-200 kilo ayçiçeği alıyoruz. Bunu hesapladığımızda geçen sene sattığımız fiyatlara nereden baksanız 300 bin lira zararımız var" dedi.

ZİRAAT MÜHENDİSİ BELLİ: ZARAR BÜYÜK

Ziraat Mühendisi ve uzman tarım danışmanı Arzu Belli, köse hastalığına karşı ilaçlı bir mücadele olmadığını ve hastalığın yayılması durumunda yeniden ekim yapılması gerektiğini söyledi. Gece, gündüz arasındaki sıcaklık farkının yüksek olmasının bile hastalığı meydana getirdiğini kaydeden Belli, "Ayçiçeği bitkisinde her zaman karşımıza çıkmaz ama mevsim itibariyle gece gündüz arasındaki sıcaklık farkının çok yüksek olması, rutubet bu hastalığı meydana getiriyor ve bilinen 12 ırkı var. Elimizde şu anda ektiğimiz çeşitler 12 ırk hastalığın hepsine dayanıklı değiller. Bir kısmına dayanıklı. Zararımız büyük, bu yıl fazla karşılaştık. Hastalıkta iyi tohum ilaçlanması gerekiyor. Hastalığın görüldüğü topraklarımızda buğday ve şekerpancarı gibi bitkilerle münavebe (arka arkaya ekim) yapılması gerekiyor. Bu hastalıkta toprak sıcaklığı önemli, toprağın suya doygun olması bu hastalıkta önemli. Bu sene bu şartların hepsi mevcut olduğu için çok yoğun bir şekilde topraklarımızda görüldü" diye konuştu.

İLACI YOK

Köse hastalığı nedeniyle verimin düşmesi halinde tarlaların yeniden ekileceğini kaydeden Belli, "Biz tarlalarda sayıma çıktığımızda yüzde 50'yi geçtiğinde istiyoruz ki tarlalar bozulsun çünkü verim kaybına neden oluyor. Bitkiler gelişemiyor. Köse denmesinin sebebi, diğer bitkilerden daha kısa kalıyorlar. Sporlarla çoğalıyorlar, birinci ve ikinci evreleri var. Sonraki evrelerde bitkinin içine de yerleşip daha yukarıdaki yapraklara da ulaşıyor. Yaprakların alt kısmında beyazlık ve üst kısmında sarımsı lekeler oluşuyor. Bitki gelişmiyor, kısa kalıyor. Herhangi bir ilaçla mücadelesi yok. Sadece tohum ilaçlaması ve münavebe yapabiliyoruz" dedi. kaynak : Haber7

Salsilik asit

Gaa7 Gibberik asit sodyum türevleri ve son olarak
hammaddesi söğüt ağacı olan aspirinin hammaddesi Salsilik asit.
bitkileri hertürlü strese ve hastalığa karşı koruduğu söylenir kök gelişimini hızlandırdığı ve araştırdığım kadarıyla makalelerde elma,mısır,fasülye,nohut bitki boyunda hızlı büyüme meyvede irilik çiçeklenme meyve tutumu olduğu kanıtlanmıştır. aramızda bu hammaddeyi nasil temin edeceğime yardımcı olacak kimse varmı demleme yöntemiyle söğüt ağacının taze sürgünlerinden elde ediliyor lakin 1 ay bi zaman lazim eczanede buldum ama en büyük gramaj 20grlık paketlerde var. 25kg 10kg veya kiloluk paketlerde bulabileceğimiz bi yer varsa bilgisi olan varmı acaba?

***Buğday ithalatı, gümrük vergisi sıfırlanacak***

Buğday ithalatı için gümrük vergisi sıfırlanacak!

Tarım ürünlerinin sıfır gümrükle ithalatının önü açıldı. Bakanlar, enflasyonu düşürme amaçlı olduğunu belirtirken, uzmanlar ise yerli tarımın biteceği tehlikesine dikkat çekiyor.

Buğday ithalatı için gümrük vergisi sıfırlanacak!
Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş
15 Haziran 2017 16:13A-A+
Milliyet gazetesinden Duygu Erdoğan'ın haberine göre, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, CNN Türk canlı yayınında enflasyonun düşürülmesi amacıyla gerektiği takdirde buğday ve diğer tarım ürünlerinin sıfır gümrükle ithal edilebilmesi düzenlemesinin uygulamaya girdiğini söyledi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi de yaptığı açıklamada, gıdada Türkiye'de üretimi korumak şartıyla, spekülasyonu engelleyecek şekilde ithalat vergilerindeki yüzde 70-130'dan yüzde 20-30'a düşüşün bugün-yarın gerçekleşeceğini ifade etti.

Bir süre önce artan fiyatları nedeniyle kuru fasulye ve kırmızı biberde gündeme gelen ithalat hamlesi, Türkiye için 'stratejik' ürün olarak gösterilen buğdayda gıda enflasyonunu düşürmek amacıyla yeniden uygulamaya alındı. Buna göre, buğdayda yerli üreticiyi korumak için yüzde 135 olan vergi gerektiğinde ithal edilebilmesi için sıfırlanacak.

'ÜRETİCİ ZORLANIR'

Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, konunun bir süredir Gıda Komitesi'nde konuşulduğunu hatırlatarak, dönemsel artışların gümrük vergisinin düşürülmesi yoluyla kontrole alınması üzerinde durulduğunu söyledi. Yıldırım, buğdayda ise üretimin gümrük vergisiyle korunduğuna dikkat çekerek, “O zaman Türkiye kısa süreli fiyatı düşüreyim derken orta ve uzun vadede yerli üretiminden olur. Kısacası bu verginin sıfırlanması, Türkiye'de buğday üretilmemesi demek. Böyle bir durumda da bugün ucuza aldığınız ürüne yarın ithalat bağımlısı olursanız, uygun fiyatlar birden çok yüksek fiyatlar olarak karşımıza çıkar" ifadelerini kullandı. Uygulamanın ayrıca, 'milli tarım' programına uygun olmadığını kaydeden Yıldırım, “Enflasyon artışında nedenlere değil sonuçlara bakıyoruz. Tam da buğday hasadı başlamışken bunların konuşulması sorunlara neden olabilir" dedi.

'SİSTEMİN ÇİFTÇİYİ KORUYACAĞINDAN EMİNİM'

Türkiye'de yılda ortalama 19 milyon ton buğday üretimi var. Tüketim de 19 milyon ton civarında. 4-5 milyon ton civarında da ithalat yapan Türkiye, bu ürünleri un ve makarna yaparak ihraç ediyor. Orta Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar İhracatçıları Birliği Başkanı Turgay Ünlü, gıda enflasyonunun önemine vurgu yaparak, özellikle aracıların bu sistemde büyük kazançler elde ettiğini dile getirdi.

Ünlü, sanayici ve çiftçinin bu nedenle çok daha az kazandığını belirtirken, “Alınacak karar doğru bir karar. Kararın çok düzgün sistemler üzerine kurularak çiftçilerin özellikle korunduğundan eminim. Sayın Bakanımızla da bu konuyu paylaştığımız için biliyorum. Nihat Zeybekci çiftçiye zarar getirmeyecek uygulamaları detaylı şekilde biliyor" diye konuştu.

https://www.tarimdanhaber.com/haber...day-ithalati-icin-gumruk-vergisi-sifirlanacak

Filtrele


Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt