Ynt: Trakkulüp Bereket Tv’ ye konuk oluyor!
Ülkemizde tarım sektöründeki en büyük sorunların en önemli sebeplerinden biri belki ülkemizde yıllık tarım politikası uygulanıyor olması 1 yıllık bütçe hazırlığı planlaması yapılıyor olması.Biz çifçiler 1 yılı bile öngöremiyoruz evdeki hesap çarşıda şaşıyor hep.
Arkadaşlar;bahsettiğimiz birçok problem kısa vadede çözümlenmeyebilir hepimiz görüyoruz ülke ne kadar ekonomik yönden iyi olsada temelden sağlam değil hemen en ufak bir kırizde deprem etkisi oluşuyor,birkaç günde milyarlarca zarar ediyoruz.Tarımdaki bahsettiğimiz birçok sorun tam olarak AB ye girersek AB Ortak Tarım Politikası (OTP),nin aldığı kararlar biz türk çifçileri içinde geçerli olursa umudediyorumki belki o zaman çifçi için rahat günler başlayabilir.
Buda başka bir bakış açısı belki diyebilirsiniz 'Zaten AB sürecinden dolayı Türkiyede tarım nüfusu azalsın diye yapılıyor mevcut tarım politikaları' bunada diyecek bişey yok Türkiyedeki tarım politikası tarım sektöründeki nüfusu azaltmaya çalışıyor yıllardır uygulanan politikalar bunu bir dereceye kadar getirdi örneğin bizim köyümüzün nüfusu kadar aile şehirlere göçmüş durumda.
Alıntı:Avrupa Birliği’nden küçük çiftçiye destek…
Avrupa Birliği’nin 2014-2020 dönemini kapsayan bütçesinde uzlaşmaya varıldı. Bütçede geçmiş yıllarda olduğu gibi aslan payını tarım destekleri alacak. Avrupa Birliği bütçesinin yaklaşık yüzde 40′ı her yıl tarıma destek olarak veriliyor. Buna göre, Avrupa Birliği, 2020 yılına kadar çiftçilerine yılda ortalama 50 milyar Avro destek verecek. Bu desteğin 8 milyar Avro’sunu Fransa alacak.
Geçtiğimiz ayın sonunda Avrupa Komisyonu, Bakanlar Konseyi ve Parlamento’da sağlanan uzlaşma aynı zamanda Ortak Tarım Politikası’nda bazı reformları da öngörüyor.
Buna göre 2014-2020 bütçe döneminde tarımsal destekler ve Ortak Tarım Politikası’nda yapılacak reformla ile ilgili varılan uzlaşmanın ana hatları özetle şöyle:
1-Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası bütçesi üye ülkeler,bölgeler ve çiftçiler arasında daha adil dağıtılacak.
2-Hiç bir üye devletin 2019 itibariyle topluluk ortalamasının yüzde 75′inin altında destek almaması için düzenleme yapılacak.
3-Doğrudan gelir desteğinden sadece aktif çiftçiler yararlanacak.
4-Küçük ve orta ölçekli işletmelere daha fazla destek sağlanacak.
5-Genç çiftçilere ve az gelişmiş bölgelerdeki çiftçilere ilave destekler verilecek.
6- Bütçe döneminde daha yeşil Ortak Tarım Politikası için (2014-2020) 100 milyar Avro’dan fazla yatırım yapılması öngörülüyor.
7-Doğrudan ödemelerin en az yüzde 30′u çevreyle dost yatırımlara bağlanması ve kırsal kalkınma programı bütçesinin de yüzde 30′nun tarım-çevre tedbirlerine ayrılması konusunda düzenleme yapılacak.
Avrupa Birliği’nin 7 yıllık tarım bütçesi ile küçük çiftçilik, doğayla dost, çevreyi koruyan üretimin daha çok destekleneceğini söyleyebiliriz.
Türkiye’nin de bu uygulamadan dersler çıkarması gerekiyor.
Öncelikle Türkiye’de de tarımsal desteklerin en az 5 yıllık bir bütçe takvimi olarak açıklanmalı. Amerika Birleşik Devletleri 5 yılda bir çıkardığı tarım kanunu ile 5 yıllık tarımsal destek bütçesini açıklıyor. Avrupa Birliği 7 yıllık bütçe yapıyor. Türkiye’de ise yıllık bütçe ile tarımsal destekler belirleniyor.
Daha açık anlatımla, Avrupalı çiftçi 7 yıl içinde ne kadar tarımsal destek alacağını bilerek ekim yapıyor. Amerikalı çiftçi 5 yıl içinde alacağı desteği hatta ürün bazında ne kadar destek alacağını bilerek üretim yapıyor. Türkiye’de ise çiftçi bir yıl sonrasını bile bilmeden üretim yapıyor. Avrupa’da 2020 yılında ne kadar destek verilecek belli. Türkiye’de bir yıl sonra 2014′te verilecek tarımsal desteğin ne kadar olacağını kimse bilmiyor. Böyle bir belirsizlik ortamında üretim yapılıyor. Türkiye’nin Avrupa’dan bütçe konusunda ders almalı. Türkiye küçük çiftçiliği yok ederken, Avrupa Birliği yaşatmaya çalışıyor.
AB ' de Destekler
AB’de tarım sektörü, halihazırda AB bütçesinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. 2010 yılında, yaklaşık 140 milyar Avroluk toplam AB bütçesinin yaklaşık %42’sine tekabül eden 58,3 milyar Avro’sunu tarım harcamaları oluşturmuştur. Toplam tarım harcamaları içerisinde de % 67’lik pay ile doğrudan ödemeler en büyük kalemi oluşturmakta olup, bunu % 25 ile kırsal kalkınma harcamaları ve % 7 ile piyasa önlemlerine yapılan harcamalar takip etmektedir.
Tablo-1: 2010-2012 AB Tarım Harcamaları (1000 Avro)
Önlemler 2010 2011 2012
Doğrudan Ödemeler 39.675.7 39.771.100 40.673.700
Üretimden bağımsız yardımlar 33.825.0 36.324.0 37.354.0
Diğer doğrudan yardımlar 5.847.0 3.447.0 3.317.7
İlave yardım miktarı 3.670,2 0.1 2.0
Piyasa Önlemleri 3.985.2 2.969.4 3.146.9
Kırsal Kalkınma 14.585.4 14.432.2 14.611.6
TOPLAM 58.880.4 57.292.2 58.794.8
Kaynak: AB Tarım ve Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü
1960’lı yıllarda oluşturulan AB Ortak Tarım Politikası (OTP), AB’de tarım sektörüne verilen desteğin temellerini oluşturmakta olup, zaman içerisinde değişen iç ve dış koşullara bağlı olarak sürekli bir reform sürecinde olmuştur.
OTP’de ve dolayısıyla AB’nin tarımsal destekleme sisteminde en köklü reform 2003 yılında gerçekleştirilmiş olup, bu reform kapsamında çiftçilere verilen desteğin büyük çoğunluğunun üretimle bağlantısı kesilmiş ve böylelikle çiftçilerin daha piyasaya yönelik üretim yapmalarının teşvik edilmesi amaçlanmıştır. Bunun yanı sıra desteklerin verilmesi, çiftçilerin bazı çevre standartları ile hayvan ve bitki sağlığına ilişkin standartlara uymaları koşuluna bağlanarak çevrenin korunması ve tüketicinin daha sağlıklı gıdaya erişiminin temin edilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Tarımsal destekleme sistemine ilişkin bu yeni yönelim, sonradan gerçekleştirilen düzenlemelerle de derinleştirilerek devam etmiştir.
Halihazırda OTP kapsamında verilen destekler ile desteklerin yönetimi ve kontrolüne ilişkin kurallar, 73/2009 sayılı Konsey Tüzüğü ile getirilmiştir. Anılan Tüzük ile çiftçiler için Tek Ödeme Planı (TÖP) olarak adlandırılan, üretimden bağımsız destekleme sistemi ile diğer üretimle bağlantılı doğrudan desteklere ilişkin kurallar getirilmekte, yeni Üye Devletlerdeki çiftçiler için geçici ve basitleştirilmiş gelir desteği planı (Tek Alan Ödemesi Planı-TAÖP) oluşturulmaktadır.
TÖP çerçevesinde üreticiler, 2000-2002 yılları (referans dönem) arasında almış oldukları doğrudan destek miktarı (referans miktar) temelinde bir desteklemeden faydalanmaktadır. Bazı ülkeler ise, bölgesel uygulamayı tercih etmiş olup, belirledikleri bölgedeki tüm çiftçilerin referans dönemde aldıkları ödeme miktarının toplamının, bölgedeki çiftçi sayısına bölünmesiyle elde edilen miktarı, çiftçilere eşit olarak paylaştırabilmektedir. Ayrıca, çevresel mülahazalar ile hayvan ve bitki sağlığına yönelik endişelerin giderek önem kazanmasıyla birlikte, doğrudan ödemelerden faydalanmak isteyen üreticilerin, çapraz uyum olarak tabir edilen ve tarımsal arazilerin iyi tarımsal ve çevresel koşullarda muhafaza edilmesi ile çevrenin korunması, bitki ve hayvan sağlığı ve hayvan refahıyla ilgili standartlara riayet etmesi gerekmektedir.
TÖP’ün yanı sıra çiftçiler, bazı ürünler açısından üretimle bağlantılı doğrudan destek de almakla birlikte, bu desteklerin oranı giderek azaltılmakta olup, çoğunluğu üretimden bağımsız hale getirilmiştir. Bu kapsamda, 2012 yılından itibaren, emziren inek primi, koyun ve keçi primi ile pamuk primi dışındaki tüm ödemeler, TÖP kapsamına alınarak üretimden bağımsız hale getirilmiştir.
Desteklerin üretimden bağımsız tek bir ödeme şeklinde verilmesi genel kural olarak kabul edilmesine rağmen, Üye Devletler için iki istisna öngörülmüştür. Bunlardan birincisi kısmi uygulama kapsamında bazı desteklerin bir kısmının üretimle bağlantılı olarak verilmeye devam etmesi, diğeri ise Üye Devletlerin bazı sektörler için, kendilerine tahsis edilen toplam ödeneğin % 10’una kadar ilave destek ödemesi yapabilmeleridir.
Diğer taraftan, 2004 ve 2007 yılında AB’ye üye olan devletler için farklı ve daha basit bir destekleme sistemi öngörülmüştür. Yeni Üye Devletlerin, daha önce AB destekleme sistemi ve mekanizmaları konusunda tecrübelerinin olmaması ile bu ülkelerdeki çiftçilere yönelik referans miktarın hesaplanamaması nedeniyle, bu ülkeler için, Tek Alan Ödemesi Planı (TAÖP) olarak adlandırılan basitleştirilmiş bir ödeme planı getirilmiştir. TAÖP, hektar başına sabit oranlı bir ödeme olup, hektar başına ödeme miktarı, sözkonusu ülkeye sağlanan toplam destek miktarının, kullanılan tarımsal araziye bölünmesi yoluyla hesaplanmaktadır. TAÖP, 2013 yılı sonuna kadar uygulanabilecektir. Diğer taraftan, yeni Üye Devletler için doğrudan ödemelerin ilk aşamada eski AB ülkelerindeki oranda ödenmemesi kararlaştırılmış olup, bu devletler için 10 yıllık bir geçiş dönemi öngörülmüştür. Dolayısıyla bu ülkeler, 2013 yılından itibaren eski AB ülkelerinde uygulanan oranda doğrudan destek almaya başlayacaktır.
Yeni Üye Devletlerde doğrudan ödemeler aşamalı olarak uygulamaya koyulmakla birlikte, Komisyon’un onayı alınmak kaydıyla, sözkonusu ülkelerin kendi ulusal bütçelerinden sağlayacakları ilave doğrudan destek ile bu miktarı artırma imkanı bulunmaktadır. Bu kapsamda yeni Üye Devletler, (i) tüm doğrudan ödemeler için, ilgili yılda uygulanabilir doğrudan destek miktarının % 30’una kadar ilave yardım verebilmekte, YA DA (ii) TÖP kapsamında olanlar dışındaki doğrudan ödemeler için, ürün bazında, katılım öncesinde yeni Üye Devlette uygulanmakta olan OTP benzeri ulusal programlar kapsamındaki ödemeleri, % 10 oranında artırabilmektedir.
3. Tarımsal Desteklemelere İlişkin Yeni Reform Önerileri
AB Komisyonu, tarımsal desteklerin Üye Devletler arasında daha adil şekilde dağıtılması ve desteklerin artan fiyat dalgalanmalarına ve çevresel endişelere daha iyi cevap verecek biçimde gözden geçirilmesi konusundaki talepler ile son yıllarda yaşanan gıda krizleri ve küresel ısınma tehdidi karşısında, 2013 sonrası Ortak Tarım Politikası’nın (OTP) nasıl şekillendirilmesi gerektiğine ilişkin olarak, 12 Ekim 2011 tarihinde, reform önerilerini açıklamıştır.
Bu bağlamda, doğrudan ödemelere ilişkin Tüzük ile önerilen düzenlemeler şu şekildedir:
Ø Tarımsal faaliyet ve aktif çiftçi tanımı, desteklerin asıl hedef kitleye ulaşmasını sağlamak amacıyla değiştirilmiştir.
Ø 2014 yılından itibaren, eski Üye Devletlerde uygulanan Tek Ödeme Planı ve yeni Üye Devletlerde uygulanan Tek Alan Ödemesi Planı’nın yerine, tüm AB çapında uygulanacak ödeme programı olan “Temel Ödeme Planı” getirilmektedir.
Ø Doğrudan ödemelerin daha çevreci hale getirilmesi (“greening”) kapsamında, çapraz uyumun ötesine geçen ve 2. Sütun önlemleri için temel oluşturan, iklim ve çevre için yararlı, tüm çiftçilerin uyması gereken belirli tarımsal uygulamaların (ürün farklılaştırması, kalıcı meraların muhafaza edilmesi, ekolojik odaklı alanlar) yapılması karşılığında çiftçilere, Üye Devletlerin yıllık ulusal mali tavanının % 30’u oranında bir ödeme yapılması önerilmektedir.
Ø Belirli doğal kısıtlamalarla karşı karşıya olan çiftçiler için, kırsal kalkınma kapsamındaki mevcut yardımlara ek olarak Üye Devletlerin yıllık ulusal mali tavanının % 5’i oranına kadar, gönüllü yardım verilmesi hükmü getirilmektedir.
Ø Zor şartlar altında gerçekleştirilen ve ekonomik ve sosyal gerekçelerle sürdürülmesi önemli olan belirli tarımsal faaliyet türleri veya belirli tarımsal sistemler için Üye Devletlerin yıllık ulusal mali tavanın % 5’i oranına kadar, gönüllü üretimle bağlantılı destek verilmesi olasılığının devam ettirilmesi önerilmektedir.
Ø Tarımsal faaliyete yeni başlayan genç çiftçiler için, azami 5 yıl süre ile Üye Devletlerin yıllık ulusal mali tavanının % 2’si oranına kadar, kırsal kalkınma kapsamındaki kurulum yardımını tamamlayıcı şekilde bir tarıma başlama ve kurulum yardımı önerilmektedir.
Ø Küçük çiftçiler için, Üye Devletlerin yıllık ulusal mali tavanının % 10’u oranına kadar, çapraz uyum ve kontrol yükümlülükleri azaltılarak basitleştirilmiş yardım programı getirilmesi önerilmektedir. Bu yardım, yeni başlayan çiftçileri değil, sadece halihazırda tarımla uğraşan mevcut çiftçileri kapsamaktadır.
Ø Pamuk için ürüne özel ödemenin devamı önerilmektedir.
Ø Büyük çiftlikler için desteklere sınırlama getirilmesi ve aşamalı olarak azaltılması sözkonusudur. 300.000 Avrodan fazla destek alan çiftliklere ödeme yapılmayacaktır.
Sözkonusu önerilere ilişkin mevzuatın, Avrupa Parlamentosu ve Konsey’de tartışılmasının ardından, 2013 yılı sonuna kadar kabul edilmesi ve 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren de reformun uygulanması beklenmektedir.
09.02.2013 tarihinde güncellenmiştir.