2016 TARIM DESTEKLERİNİN ANALİZİ


Bu ülkede çiftçiliğin gelişmesi isteniyorsa bana göre öncelikle
1- Bütün araziler toplulaştırılması gerekiyor
2- Destekleme alan kişilerin %80 çiftçilik yapmıyor, oturdukları yerde devletten para alıyorlar. Bundan dolayı devlet bütün desteklemeleri kaldırıp
- Ya ürünü satarken direk üreticiye vermesi yada Gübre,Mazot,Tohumluk alırken direk ürünün fiyatından düşülmesi gerekiyor
3- Toprak analizi tamamen ücretsiz olması gerekiyor. ÇKS kaydında ne kadar parsel tarla varsa o kadar ücretsiz analiz hakkı olması lazım
4- İl ve ilçe Tarım müdürlüklerinde çalışan ziraat mühendislerinin hepsi kadrolu değil sözleşmeli olması gerekiyor. Belki bu durumda mesailerini masa başında değil tarlada geçirirler
5-Çiftçimiz dürüst namuslu oması gerekiyor, sırf üç kuruş para kazanacağım diye kendi çks'sini başkasına kullandırmaması gerekiyor
6- Devlet bölgesel ekim olayını teşvik etmesi gerekir, herkes kafasına göre ürün ekmemeli ülkenin ihtiyacına göre ekim yapılması gerekir. Buda ürün fiyatlarının dalgalanmasının önüne geçer. Böylece bir sene patates 4 TL iken ertesi sene 60 kuruş olmasının önüne geçilir
7- Ziraat odaları makbuz kesmekten başka bir işlevi yok ya bu odalar kaldırılmalı yada yeniden çiftçiye faydalı bir kurum haline getirilmeli
Mesela Kayseri Pancar kooperatifi, elinde yeteri kadar tarım aleti olmayan üyelerine kira karşılığı ekipman tedarik etmektedir. Ziraat odalarıda böyle bir görev üstlenebilirler, her çiftçi senede sadece 1 gün kullandığı ekipmanlara binlerce lira vermekten kurtulmuş olurlar
8- Düzenli olarak çiftçilere eğitimler verilmelidir ama bu eğitimler masabaşı değil uygulamalı olarak verilmesi gerekiyor
 
Bu ülkede çiftçiliğin gelişmesi isteniyorsa bana göre öncelikle
1- Bütün araziler toplulaştırılması gerekiyor
2- Destekleme alan kişilerin %80 çiftçilik yapmıyor, oturdukları yerde devletten para alıyorlar. Bundan dolayı devlet bütün desteklemeleri kaldırıp
- Ya ürünü satarken direk üreticiye vermesi yada Gübre,Mazot,Tohumluk alırken direk ürünün fiyatından düşülmesi gerekiyor
3- Toprak analizi tamamen ücretsiz olması gerekiyor. ÇKS kaydında ne kadar parsel tarla varsa o kadar ücretsiz analiz hakkı olması lazım
4- İl ve ilçe Tarım müdürlüklerinde çalışan ziraat mühendislerinin hepsi kadrolu değil sözleşmeli olması gerekiyor. Belki bu durumda mesailerini masa başında değil tarlada geçirirler
5-Çiftçimiz dürüst namuslu oması gerekiyor, sırf üç kuruş para kazanacağım diye kendi çks'sini başkasına kullandırmaması gerekiyor
6- Devlet bölgesel ekim olayını teşvik etmesi gerekir, herkes kafasına göre ürün ekmemeli ülkenin ihtiyacına göre ekim yapılması gerekir. Buda ürün fiyatlarının dalgalanmasının önüne geçer. Böylece bir sene patates 4 TL iken ertesi sene 60 kuruş olmasının önüne geçilir
7- Ziraat odaları makbuz kesmekten başka bir işlevi yok ya bu odalar kaldırılmalı yada yeniden çiftçiye faydalı bir kurum haline getirilmeli
Mesela Kayseri Pancar kooperatifi, elinde yeteri kadar tarım aleti olmayan üyelerine kira karşılığı ekipman tedarik etmektedir. Ziraat odalarıda böyle bir görev üstlenebilirler, her çiftçi senede sadece 1 gün kullandığı ekipmanlara binlerce lira vermekten kurtulmuş olurlar
8- Düzenli olarak çiftçilere eğitimler verilmelidir ama bu eğitimler masabaşı değil uygulamalı olarak verilmesi gerekiyor

İşte yapılması gerekenlerin ilk öncelikli olanları bunlar. Kelimesi kelimesine altına imzamı atarım.

Ki konu üzerine düşünen, yorum kabiliyeti olan insanların da tamamı aynını düşünüyor.

Benim anlamadığım, atılması gereken bu kadar çok doğru adım varken, neden hala ısrarla hatalı kararlar alınmaya devam ediyor?

Bu soruyu samimi olarak ve hükümetten / bakandan bağımsız olarak soruyorum.
Gerçekten amaç ne?
 
  • Beğen
Tepkiler: EROL AKGÜN
İşte yapılması gerekenlerin ilk öncelikli olanları bunlar. Kelimesi kelimesine altına imzamı atarım.

Ki konu üzerine düşünen, yorum kabiliyeti olan insanların da tamamı aynını düşünüyor.

Benim anlamadığım, atılması gereken bu kadar çok doğru adım varken, neden hala ısrarla hatalı kararlar alınmaya devam ediyor?

Bu soruyu samimi olarak ve hükümetten / bakandan bağımsız olarak soruyorum.
Gerçekten amaç ne?

1-Bürokrasi kadrosunun(Kamu kurumunda çalışan tüm personel) kendini kraldan çok kralcı görmesi
2-Bütün kararların arazide değil masa başında alınması
3-Çiftçiler, bu bürokrasi kadrosunun kendilerine hizmet etmek için orada olduğunu kavrayamaması, ona göre davranamaması
4-Kahve köşelerinde atıp tutanların bu bürokrasi kadrosunun karşısında suspus olması (Menfaat dünyası)
5-Bürokrasi kadrosunun bunu çok iyi bilmesi
6-İnsanların soruna ülke menfaat çerçevesinde değilde parti gözlüğü çercevesinden bakması (bütün seçmenler için geçerli)
 
Son düzenleme:
1-Bürokrasi kadrosunun(Kamu kurumunda çalışan tüm personel) kendini kraldan çok kralcı görmesi
2-Çiftçiler, bu bürokrasi kadrosunun kendilerine hizmet etmek için orada olduğunu kavrayamaması, ona göre davranamaması
3-Kahve köşelerinde atıp tutanların bu bürokrasi kadrosunun karşısında suspus olması (Menfaat dünyası)
4-Bürokrasi kadrosunun bunu çok iyi bilmesi

Yani tüm suçlu bürokrasi ve çiftçi. İlginç.
 
Geriye, tüm tarım politikasını yöneten, destekler ile ilgili tüm kararları alan, sektörün kaderini belirleyen ve ilk olarak sayılan maddelerin düzeltme yetkisi olan hükümet, kalmıyor mu?

İdareciler, hatalı karar ve sonuçlardan mesul değil yani. Benim anladığım bu.

Benim bürokrasi kavramım en düşük memurdan başlar, Bakanda biter. Bunun için tüm kamu çalışanı diyede özelliklede belirttim
 
Memurlarımızı eleştirmeyelim..Zamanın merhum başbakanımız ne demişti..Benim memurum işini bilir...:D Aynı zihniyete devam..Memuru şikayet etmek müdürden geçer.Müdürü şikayet genel m.d. den .. G müd. şikayet Bakan. başbakandan geçer.Memur amirinin aldığı bahşişi görür veya aracılık yapar.Bu şartlarda Amir nasıl sorgular memurunu.Herhalde dünyanın en mutlu bürokratları ülkemizdedir...Malesef ülkede kırık dişlilerle çark bu şekilde ancak döner..İyisimi köylüsün, köylü kal.Al eline çapayı ,eğ başını vur önündekine..
 
bende olaya kendi açımdan bakayım ve buna göre birkaç şey söyleyim

derin meselelere ve tarım bakanlıgını eleştiriye hiç girmeyecegim sonuçta onlar ak pak biz suçluyuz bazı arkadaşlara göre
neysekonuya dönelim
kendi açımdan sırayla anlatmak gerekirse

-mazot gübre analiz destegini anlatmaya gerek yok resmen kırtlamış yeni tarım bakanımız bu destekleri
sonuç olarak bu 3 kalem destek azalsada bunada şükür diyecek bir kitle var

-bugday destegi yıllardır azdı busenede degişmedi zaten onunda yarısı şu parası bu parası diyerek elimizden alınıyor
sonuç olarak zaten kuru tarım yaptıgım ve zorunlu olarak her yıl münavebe yapmak adına ektigim buyday tarlaları hariç herhangi bir artış yada azalış olmaz bugday ekimimde malum bugday satış fiyatlarımızda çok iyi degil
ek olarak icara ekim yapılan bugday tarlalarının fiyatları pek degişmez

-dane mısır destegi zaten az dı
şimdi 2 kuruşa düşürülerek iyice bitme noktasına geldi bundan sonra kim mısır destegi için ekrak işleriyle ugraşır allah bilir
şimdi durum ne olur
kendi adıma konuşmak gerekirse
ya çok zorunlu olmadıgım tarlalarıma mısıra alternatif ürünler ekerim yada bol bol dua ederim mısır fiyatlarının yükselmesi için
mısır desteginin azalmasının ne tür sonuçları olabilir dersek
1-mısır tarlası icar fiyatları birmiktar düşebilir
2-mısır ekim alanları azalabilir
3-alternatif ürün arayışına girilebilir(soya-pamuk-yerfıstıgı-ayçiçegi vs vs)
4-mısrı ekimine devam edip cksye destegi daha fazla olan farklı ürünler yazdırılabilir yani usulsüzlükler ve illegal işler artabilir

ek olarak şunu belirtmekte fayda görüyorum
mısır ekimine alternatif olarak şuanda ilk sırada soya ikinci sırada ise sulu ayçiçegi gözüküyor

-ayçiçegi destegi bir miktar arttı geçmiş yıllara göre
buda benim açımdan olumlu bir gelişme bundan dolayı önümüzdeki yıl ayçiçegi ekimini arttırıp destek miktarı düşen mısır ekimini azaltabilirim
sonuç olarak
1-ayçiçegi ekilen tarlaların icar fiyatları artabilir ki bence artacak
artık şunu daha net ifade edebilirim destegi kendi alıp tarlayı icar veren kişiler oldugu müddetçe vay halimize
2-ayçiçegi ekim sahalarında ciddi artışlar olursa ilerleyen yıllarda ayçiçegi fiyatları yerlerde sürünebilir


birçok ürün ve bunlara ait
normal verilen yada az verilen yada hiç verilmeyen fakat verilmesi gereken destekler olmasına ragmen birkaç ürünle
konuyu kendi adıma özetlemeye çalıştım
yoksa yerfıstıgı zeytin gibi bazı ürünler konusundada sıkıntılarımız büyük malesef ve bunlar hakkındada yazmak isterdim
 

Yavuz ,ayçiçeğindeki 10 krş ilave fark vermelerin sebebi çiftçiyi kandırıp 10 krş tavlayıp üretimi arttırmak ve üretim bolluğundan ucuza kapatmak..Yağ açığını bu şekilde çözmek.Benim şahsi .teorimdir..
 
çiftçinin malı para etmez bu 1

2. si çiftçi hiçbir zaman destek görmedi bu ülkede, sadece bazı ürünlerde üretimin düşürülmesi yada artırılması için destek oyunları yapılıyor buna dikkat.

3. önemli konu, destekleme dedikleriyle çiftçinin ne yaptığını kayıt altına almaktı amaç

Avrupa birliği 1957 yılından bu yana bütçesinin yarısını tarıma ayırır, %46 sını falan, bizde ise bütçenin sadece % 1 kanunen desteklemeye ayrılmak zorunda, maalesef oda hiçbir zaman %1 rakamını bulmaz, amaç zaten kayıt altına alınıp ne üretilmiş bunu görmek, yoksa verilen destekler çiftçilerin hepside biliyor yok oraya yok buraya kesilerek alınır, koşuşturduğuna ne derece değer bilinmez, ama destekleme demek mümkün değildir, neye göre? haksız rekabet koşullarında kazanç elde edilemeyen piyasa koşullarına göre, çünkü pazar ekonomilerinde önemli olan pazardır ve ülkemiz her türlü tarımsal ürün için pazar haline gelmiştir, yani bize tarımsal ürününü satan satanadır, açık pazar olmuşuz, dünyanın her yerinden her şey geliyor, hemde ucuz ucuz geliyor, buda yerli üreticiyi zaten vurmaya yetiyor, bu şartlarda üretim yapmakla çiftçinin eline bişey geçmez, verilen destekler hiçbişeydir, hiçverilmese daha iyidir jiçolmazsa tam biter tarımsal faaliyetlerde her şeyi dışardan ucuz tüketmeye devam edilir, gidip herkes yapacak bişeyler bulur.

Kısaca üretim bu şartlarda yapılsın istendiği için göstermelik destekleme oyunu oynanıyor, madem çok destekleyeceksin versene mazotu maliyetine, hayır o zaman ne iş yaptığını kayıt altına alamaz, ne ürettiğini bilemez, önce akaryakıttan fahiş vergi alacak, sonrada o parayı döndürüp destekliyorum diye ne ektin ne ekmedin gel çks yaptır uğraş belgele geri al benden diyecek, olay budur.

şimdi baktı gördüler mısır ekiliyor, ee ne yapacak mısırı fazla üretilmesin, dünyada ise zaten ucuza var gider alırsın, ama ülkenin yağ üretimi az, oda ancak yağlık ürünler ekilirse yağ üretmi artar, öyle ise dışarıda yağlık ürünler ucuzda olsa alma burada desteği yağlık ürüne kaydır diğerlerinden azalt, böylece yağlık üretimi artsın ülke fazla yağ ithal etmesin, çünkü yağlık ürün sanayiden geçip yağ olarak bize satılınca yani yağ ithal ettiğimizde fiyat yükseliyor zararımız daha çok hem yağ sanayimizde çalışmıyor, durum bu noktaya getirildi, bikaç üründe bikaç cins hayvanda üretim azalması oldumu onlarda desteği artırdınm millet ona koşar, niye? çünkü çiftçiye para lazım üretmek için arayışta, neyle çevirecek çarkını? böylece sıkıntı kalmaz.





.
 
Yalnız ben mısıra verilen desteğin düşürmesini yag konu ile alakasız görüyorum
Eger öyle olsaydı zeytinyagı destegi bu seviyede olmazdı
Yada % 55-60 civarı yag içeren yerfıstıgına destek verilirdi ama malesef sertifikalı tohum hariç yerfıstıgı destegi yok
Kaldıki en kötü ihtimalle düşükte olsa mısırdada kaliteli yag var tek sıkıntı yag oranı düşük fakat mısırın herşeyi faydalı birçok alanda kullanılabiliyor

Benim aklıma gelen ilk ve en önemli düşünce geçtiğimiz aylarda dünyada yaşanan petrol fiyatlarının dolar bazında düşmesi ve bunun ülkemize yansıtılması ile alakalı açılan forumdaki konuya yazdıgım biodizel ile alakalı düşüncelerim dir
Ordada belirtmiştim
Gerçi o dönem benim o konuya yazdıklarım pek ilgi görmemişti ama duruma göre olay oraya dogru gidiyor
Petrol fiyatının düşmesi biodizel üretimini dogal olarak biodizel üretiminde kullanılan tarım ürünlerinin fiyatlarını düşürebilir şuanda dünyada özellikle abd de mısır fiyatları yerlerde resmen
Umarım bizdeki düşüş sadece verilen destekle sınırlı kalır
 
Son düzenleme:

Benzer Konular