Telefondan hayvan analizi

Burdur'da bulunan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinin öğretim üyeleri tarafından bir çok hastalığa hızlı teşhis koyan "mobil mikroskop" geliştirildi.

Kan, idrar, dışkı ve deriden alınan numuneler ile 10 dakikada sonuç alınabiliyor!

Dünyada benzer çalışan sistemlerin olduğu ama yazılım ve veri merkeziyle çalışan bu sistemin dünyada tek olduğu ifade edildi.

1610718564422.png

Orta Anadolu'da sezon erken başladı

Özellikle Konya ovasında Mart-Nisan'da başlayan sezon Ocak ayında başladı.

Yağmur yağmamasından dert yanan bölge halkı çareyi sulayarak buldu. Bir kaç gün öncesine kadar sulama yapanlar ise geçen gün tatmin edici yağmurun yağmasıyla pişman olsa da durumdan memnun. Bölgede bu yağıştan sonra çiftçiler baharlıklar için sürüme başlamayı planlıyor.

Özellikle pancar arkası ekim yapan çiftçiler sıkıntı yaşamıştı.

Topraklarında silt ve kili fazla, organik maddesi az olan çiftçiler kaymak tabakası sorunu yaşadı. 1 ay kadar önce bazı bölgelerde tatmin edici ilk yağışlar olsa da kaymak tabakasını kırma amacıyla tekrar sulandı. Henüz yeşil aksam oluşmadan bile sürüm, can suyu, kaymak tabakası için 3 defa sulayanlar oldu.

Kaymak tabakasını kırmak için sprink denilen küçük yağmurlamalar tercih ediliyor. Şiddetli yağan yağmurun ve büyük yağmurlamaların kaymak tabakasını daha da sertleştirdiği bilinmekte.

Kaymak tabakasından kalıcı olarak kurtulmanın yolu ise organik maddeyi arttırıp, "agregatlaşma" yani toprak taneciklerinin çay paketindeki çay parçalarının boyutunda, kırık bulgur boyutunda bir birine yapışması ile oluyor.

20210106_160520.jpg

Dünya Yonca Biçim Rekoru | Claas Axion 880 & Claas Disco 1100

GPS kullanmadan, yuvarlak şekilli, pivot sistem ile sulanmış yonca tarlasında Claas kombini kalitesini konuşturmuş. Bir önceki rekoru 406 dekar fark ile geçmişler.

8 saatte 3487 dekar
Saatte 436 dekar
Max. biçim hızı 30.6km/h
Yonca verimi 524 kg/1000m2

(Biçim 1.15'den sonra başlıyor)

Medyayı görebilmek için giriş yapınız

Pandemi dönemi önemi bir kez daha ortaya çıkan tarım sektöründen kopuş hızlandı

2019’da Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon 83 bin iken, 2020 Ağustos itibarıyla 1 milyon 803 bine gerilemişti. Üreticinin tarımsal desteklerden yararlanabilmesi için ÇKS’ye üye olması gerekiyor.​

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) SGK ile İŞKUR’un Ekim 2020 verilerini değerlendirerek oluşturduğu “İstihdam İzleme Bülteni”, tarımdan kopuşun hızlandığını ortaya koydu
Buna göre:
- Ülke genelindeki çiftçi sayısı Ekim 2020’de Ekim 2019’a göre yüzde 8.6 azaldı.
- Bunun 1 yılda 54 bin çiftçinin tarımdan kopması anlamına geldiği belirtildi.
- Söz konusu azalış aylık bazda ise (Eylül 2020’ye göre) 5 bin kişi oldu.
- TEPAV’a göre 1 yılda çiftçi sayısı Eskişehir ve Kocaeli dışındaki tüm illerde azaldı.
- Çiftçi sayısı en fazla azalan il Manisa oldu. Manisa’yı Konya, Şanlıurfa, Mersin ve Samsun takip etti.
- Oransal olarak en hızlı azalış ise yüzde 21.8 ile Şırnak’ta gerçekleşti. Şırnak’ı Van, Bitlis, Erzurum ve Trabzon izledi.
- Öte yandan “İstihdam İzleme Bülteni”ndeki diğer verilere göre Ekim 2020’de Ekim 2019’a göre 4/a sigortalı çalışan sayısı yüzde 5.9 (860 bin) artarak 15 milyon 371 bine ulaştı.
- Sigortalı çalışanların ortalama günlük kazançları son bir yılda 22.63 TL artarken aynı dönemde günlük kazancı azalan tek sektör 20.08 TL ile havayolu taşımacılığı sektörü oldu.

Tarım piyasasındaki son gelişmeler neye işaret ediyor

Hakikaten olağanüstü bir dönemden geçiyoruz.

Baş döndürücü hızdaki gelişmeler sonucu tarım piyasasında farklı yönlerden rüzgârlar esiyor.

Bugün size son bir haftada meydana gelen küresel ve Türkiye özelindeki gelişmeleri özetlemeye çalışacağız.

Aslında bugünkü yazımızda öne çıkan her bir başlık ayrı bir yazı konusu ama dediğimiz gibi gündem o kadar yoğun ve hızlı ilerliyor ki sizlere hepsini özet halinde sunalım istedik.

Bildiğiniz üzere küresel gıda fiyatları Aralık'ta üst üste yedi aylık yükseliş trendini sürdürdü.

FAO Gıda Fiyat Endeksi, 2020 boyunca üç yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

Bloomberg Tarım Emtia Endeksi ise 2014 yılından bu yana en yüksek seviyesini test ediyor.

Endekse göre gıda fiyatları 6 yılın zirvesinde!

Peki neler oluyor piyasada?

Gelin birlikte bir göz atalım…

ARJANTİN’İN MISIR İHRACATINI KISITLAMA GİRİŞİMİ

Arjantin, hem içerideki tedariki sorunsuz sürdürmek hem de fiyat istikrarı sağlamak gerekçesiyle mısır ihracatında kısıtlamaya gitti.

Önce, Ocak ve Şubat aylarında tüm mısır ihracatını askıya alma kararını açıkladı.

Bazı ülkelerin Arjantin’deki gibi mısır ihracatını askıya alma ya da kısıtlama hamleleri sonucu özelikle son iki haftada mısır fiyatları periyodik olarak yükseliş trendine girdi.






Arjantinli çiftçilerin söz konusu hamleye tepkisi üzerine, hükümet mısır ihracatını günde 30 bin ton ile sınırlandırdığını açıkladı.

Ancak çiftçiler, bu kararı da protesto ederek eldeki ürünleri satmadı ve mahsulünü piyasadan çekti.

3 günlük satış yapmama protestosunun ardından Arjantin yönetimi üreticilerin söz konusu tepkisi karşısında kısıtlamayı kaldırırken, tarım bakanlığı yerli mısır fiyatlarını izlemek için bir komisyonun görevlendirileceğini açıkladı.

ABD TARIM BAKANLIĞININ RAPORU

ABD Tarım Bakanlığı tarafından yayınlanan son görünüm raporu da gıda fiyatlarındaki yüksek seyrin devamına ve bundan sonraki sürecin zorluğuna işaret ediyor.

Rapora göre, Covid-19 salgını sırasında artan gıda talebi sonucu bozulan küresel tedarik zinciri ve ticaret dengelerine ek olarak tarım emtiasında iklim etkisiyle aşağı yönlü gerçekleşen rekolte revizyonları, gıda fiyatları üzerindeki baskıyı daha da arttırıyor.

Özellikle buğday, soya ve mısırda geçen sezona göre daha düşük rekolte beklentileri ve stok tahminlerindeki geri çekilme, her üç ürünün fiyatlarında da rekor seviyelerin görülmesine neden oldu.

Buğday vadeli işlemleri 5 Ocak'ta altı yılın en yüksek seviyesini test etti.

Mısır vadeli işlemleri 7 yılın en yüksek seviyesini gördü.

Soya fasulyesi fiyatları da 2014'ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

Söz konusu ürünlerin fiyatlarındaki artışta Çin etkisini de es geçmemek lazım.

Çin, son dönemde soya fasulyesi, mısır ve buğday ithalatını önemli ölçüde arttırdı.

KÜRESEL BUĞDAY TİCARETİNDE AVUSTRALYA ETKİSİ

Avustralya'daki buğday ihracatçıları rotayı Kuzey Afrika ve Ortadoğu'ya çevirdi.

Neden mi?

Bu sorunun cevabını vermek için Avustralya’daki gelişmeleri de aktarmakta fayda var.






Avustralya tarımı son dönemde tıpkı diğer ülkeler gibi sadece pandemiden olumsuz etkilenmedi. Çin ile artan gerginliklerden dolayı yaşanan ticaret kesintileri de tarım sektörünü olumsuz etkiledi.

Ama tüm bu gelişmelere rağmen buğday çiftçileri için görünüm nadiren daha iyi gözüküyor.

Zira Avustralya buğday ihracatında dünyanın ilk beş ülkesi arasında yer alıyor.

Her ne kadar dünyanın farklı bölgelerinde kuraklığın olumsuz etkileri hissedilse de güney yarımküredeki Avustralya’da yağışlar oldukça iyi ve bu yıl 30 milyon tonu aşan bir buğday rekoltesi beklentisi ile şimdiye kadarki en iyi ikinci hasat sezonunu gerçekleştirmeye hazırlanıyor.

Bu da dünyanın farklı bölgelerinde olumsuz hava koşullarıyla birlikte rekolte tahminlerinin aşağı çekildiği bir dönemde Avustralya’nın elini güçlendiriyor.

Son yıllarda, Güneydoğu Asya'nın talebini karşılayacak hacimlere sahip olmayan Avustralya şimdilerde Endonezya, Tayland ve Vietnam pazarına da odaklandı.

Özellikle Rusya’da olumsuz hava koşullarının etkileri daha çok hissedilir ve rekoltede kayıplar yaşanırsa, Avustralya buğdayının Kuzey Afrika ve Orta Doğu pazarına girmesinin de yolu açılmış olur.

Türkiye, un ihracatında dünya birinciliği ve makarna ihracatında da dünya ikinciliği koltuğunda oturuyor ama unutmayalım ki söz konusu ihracata konu olan mamullerin hammaddesini ağırlıklı olarak Rusya, Ukrayna gibi ülkelerden tedarik ediyoruz.

Hammadde tedarikinde yaşanacak sorun ya da artacak maliyetler rekabetçilikte elimizi zayıflatacak önemli bir unsur.

2021’DE GIDA FİYATLARINI BELİRLEYECEK FAKTÖRLER

Anlaşılan o ki gıda fiyatlarındaki yukarı yönlü seyri bir süre daha konuşacağız.

2020 yılındaki yüksek seyrin ana tetikleyicisi pandemi dolayısıyla ülkelerin gıda güvencelerini sağlamak adına gösterdikleri stoklama refleksiydi.

Bazı ürünlerin ihracatına kota getirildi ve kısıtlamaya gidilirken bazılarında ihracata ek vergiler konuldu. En yakın ve somut örnek Rusya.






Moskava Yönetimi buğday ihracatını 17,5 milyon ton ile sınırladı. Ton başına 25 Euro ek vergi getirdi. İhracat kotasının aşımı halinde yüzde 50 ek vergi uygulama karar aldı.

Buna karşın ithalatçı ülkelerin artan gıda güvencesine yönelik paniği, küresel tedarik zincirinde yaşanan kısmi olumsuzluklar ve böyle bir ortamda tarım emtiasına yönelik artan yatırımcı iştahı fiyatları daha da yukarı çekti.

Şimdi, 2020’den 2021 yılına miras kalan bu etkilere bir de iklim koşullarını ekleyin.

Başta kuraklık olmak üzere olumsuz iklim şartları dünyanın farklı bölgelerinde temel hammadde niteliğindeki ürünler üzerinde “rekolte kaybı” odaklı ciddi bir baskı yaratıyor.

Gelelim son 1 haftada Türkiye’de göze çarpan gelişmelere…

BİTKİSEL YAĞ FİYATLARINA YÜZDE 20 ZAM YOLDA

Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, bugün 2020 değerlendirmesi ve 2021 öngörülerine yer verdiği bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

Geçen yıl ham yağın tonunu 700 dolara ithal ederken, bu yıl aynı yağı bin 325 dolara ithal ettiklerini söyledi.

2020 ilk çeyreğinde 5 litrelik Ayçiçek yağının fiyatını 25 lira civarında olduğunu hatırlatırken, aynı yağın şuan marketlerde 75 liradan satıldığını söyledi.

Zaten 2020 yılında fiyatı en çok artan gıda ürünleri arasında yüzde 52 zam ile Ayçiçek yağı, yüzde 50 zam ile de mısırözü yağı dikkat çekiyor.

Ama Tahir Büyükhelvacıgil’e göre bunlar daha iyi günlerimiz.

Zira, ham maddedeki son maliyet artışlarının henüz raf fiyatlarına yansımadığını kaydeden Büyükhelvacıgil, maliyet artışına bağlı olarak yüzde 20’lik bir fiyat artışı daha beklediğini ifade ediyor.

TMO’NUN İTHALATI ARALIKSIZ SÜRÜYOR

Türkiye, buğday açısından iç tüketiminde kendi kendine yeter gözükse de ihracata giden ürünler açısından ithal hammaddeye bağımlı durumda.






Geçen sezon 9,8 milyon ton buğday ithal eden Türkiye, 2020-2021 sezonunda da yine rekor seviyelerde ithalata sahne olacak gibi gözüküyor.

Zira, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alım ihaleleri son aylarda sıklaştı ve yoğunlaştı.

Piyasada oluşan buğday fiyatlarının TMO’nun açıkladığı alım fiyatlarının çok üzerinde olması TMO’nun iç piyasadan yeterli ürün almasını engelledi ve stoklarında açık yarattı.

Söz konusu açığı kapamanın tek yolu da ithalat olunca TMO, açılan ihalelerle birlikte yoğun bir buğday ithalatına yöneldi.

Ağustos 2020-Ocak 2021 arasında şuana kadar 7 buğday alım ihalesine çıkıldı. 19 Ocak'taki 7’nci ihale ile TMO’nun 5 aylık buğday ithalatı toplamı 2.5 milyon tona ulaşacak.

REKABET KURUMU 34 FİRMAYA CEZA KESTİ

Gıda enflasyonunda ekmek ve tahıl grubundaki fiyat artışları da çok konuşuldu.

Rekabet Kurumu, geçtiğimiz günlerde resmi internet sitesinden önemli bir duyuru yayınladı.

Duyuruda, buğday unu pazarında faaliyet gösteren 46 teşebbüsün ihalelerde danışıklı teklif vermek suretiyle Rekabetin Korunması Hakkında Kanunu ihlal edip etmediklerinin tespitine yönelik yürüttüğü soruşturmanın tamamlandığı açıklandı.

Rekabet Kurumu, buğday unu pazarında faaliyet gösteren 34 teşebbüse toplam 25 milyon lirayı bulan idari para cezası verdi.

Rekabet Kurumu’nun bu yıl fiyatlarda spekülatif ve manipülatif etkileri takip ederek gıda sektörüne yönelik benzer soruşturmaları açması ve cezalar kesmesi muhtemel.

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİNE YÜZDE 25 ZAM GELDİ

Beklendiği üzere, 1 Ocak itibariyle market raflarında süt ve süt ürünlerine yüzde 20-30 arasında zam geldi.

Hatırlanacağı üzere çiğ süt referans fiyatı 15 Kasım 2019 ile 1 Ocak 2021 arasında 2,30 TL idi. Söz konusu dönemde çiftçinin sadece yem maliyeti yüzde 60 artarken, 1 Ocak’tan itibaren çiğ süt tavsiye fiyatı yüzde 21,7’lik fiyat artışı ile 2,80 TL oldu.

İşte o artışın yansıması anında market raflarına yansıdı.

2021 yine hem üretici hem de tüketici açısından oldukça sprizlere açık ve harekeli geçecek gibi görünüyor.

Gelişmeleri takip edip, sizlerle payşlaşmaya devam edeceğiz.

Antbirlik’den beyaz altına rekor fark

Antbirlik’den beyaz altına rekor fark 14 Ocak, 2021, Perşembe 11:50 Antbirlik, Antalyalı pamuk üreticisini müjde yağmuruna tuttu. Başkanı Yavuz, önce 30 kuruş ardından 70 kuruş kar payı farkı dağıttığı çiftçiye 50 kuruş daha kar payı fark pirimi vereceklerini açıkladı. Antbirlik aynı sezonda üç kez toplamda 1 lira 50 kuruş kar fark pirimi ödeyerek rekora imza attı. Antalya Pamuk ve Narenciye Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (Antbirlik) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yavuz, 2020 Ekim ayında 30 kuruş Aralık ayında 70 kuruş kar payı fark pirimi verdiği pamuk üreticine 2021’de 50 kuruşluk kar payı fark pirimi vereceklerini müjdeledi. Böylece bir kilo pamuğun fiyatı, 1 lira 20 kuruşluk devlet desteği ile 7 lira 20 kuruşa çıktı. ÜRETİMİ ARTIRIP ÇİFTÇİYİ DESTEKLEMEK ŞART Antalyalı çiftçiyi ayakta tutmak için; pamuk üretimini arttırıp diğer ürün çeşitlerini de desteklediklerini ifade eden Başka Yavuz, Antbirlik olarak binlerce çiftçiye hizmet verdiklerini ve tek dertlerinin daha geniş daha çeşitli tarım olduğunu vurguladı. PAYLAŞIMCIYIZ 2020 sezonu için pamuğun kilosunu 4 lira 50 kuruş olarak belirlediklerini, 15 gün içinde 30 kuruş kar payı farkı verdiklerini ifade eden Yavuz, “Dünya da pamuk piyasası arttıkça biz de elde ettiğimiz kazancımızı çiftçimizle paylaşıyoruz, Çiftçimize Aralık ayında 70 kuruş şimdi de 50 kuruş daha kar payı farkı açıkladık. Bu farkı, Nisan ayında çiftçimize ödeyeceğiz” dedi. NİTELİKLİ PLANLAR YAPIYORUZ İlçelerin, şehrin ve ülkemizin kalkınması için tarım çiftçimizin her alanda üretim yapmasının mecburi olduğunu belirten Yavuz, nitelikli planlarla üreten, üretileni işleyen ve pazarlayan bir sistem kurduklarını açıkladı. YATIRIMLARA İHTİYAÇ VAR Antbirlik’in tarım alanında 68 yıllık deneyime sahip olduğunu belirten Başkan Yavuz, “Çiftçimiz zengin, verimli toprağa ve bu toprağı işleyecek donanıma sahip. Bu serveti her alanda üretime dönüştürmeliyiz. Tüm plan ve projelerimiz bu yönde” diye konuştu, 3 YILDA 150 MİLYONLUK YATIRIM Başkan Yavuz, tarımın, çiftçinin müthiş bir gücü olduğunu bu gücü üretime, yatırıma ve ekonomiye dönüştürmek için, 3yılda mısır, buğday, narenciye, susam, zeytin ve pamuk gibi birçok tarım üreticine 150 milyonluk yatırım yaptıklarına dikkat çekti. BİN 500 KİŞİLİK DEV İSTİHDAM 2023 yılında hizmete girecek ve bin 500 kişinin istihdam edileceği 250 milyonluk yatırımların tüm hızıyla sürdüğünü belirten Başkan Yavuz, “Pandemi bizi yavaşlattı. Fakat durdurmadı. Güneş enerji ihalemiz bitti. 5 üniteli meyve suyu, salça ve zeytinyağı tesisleri için son aşamadayız. Bu yatırımları 2023’e yetiştireceğiz” dedi.

Kompost nasıl elde edilir?

Kompost: Hayvan gübreleri, bitki artıkları, mutfak artıkları gibi materyallerin bünyesindeki organik maddelerin, mikroorganizmalar vasıtasıyla parçalanmasıdır. Sonucunda toprağımsı bir yapı oluşur. Aslında bu, çiftçilerin doğal olarak 1-2 sene bekleyerek yakılmasını sağladığı aşamanın kısaltılmış ve daha verimli halidir. Bazı şartlar kontrol edilerek hızlı olgunlaşma sağlanır. Kompostlama aşamalarında oluşan yüksek ısı sayesinde nem azalır, zararlı mikroorganizmalar ve yabancı ot tohumları ölür. Eğer kompostlama doğru yapıldıysa en sonunda kokudan kurtuluruz.

Kısaca kompostlama aşamaları:
Kullanılan hammaddeler karıştırılıp havalandırılır. Daha sonra mikroorganizmalar aktif halde çalışmaya başlar. Böylece mikroorganizmalar suyu yavaş yavaş tüketir, kimyasal tepkimeler sayesinde de ısı açığa çıkar. Gerektiğinde sulama ve havalandırmak için de karıştırma işlemi yapılır. En sonunda sıcaklığı hava sıcaklığına kadar düşmüş, kokusuz ürün elde edilir. Kompostlama sonunda kuruması için biraz daha beklenirse çok kaliteli bir ürün ortaya çıkar.

GEREKLİ ŞARTLAR:

1610650168366.png


1)Karbon / Azot oranı (C/N):

Mikroorganizmalar karbonu; enerji üretme, büyüme için Azotu ise; protein üretmek için ve üreme için kullanırlar. Dolayısıyla olmazsa olmazdır. Karbonun azota oranı ise C/N olarak ifade edilir. Eğer bu oran dengede olursa ortamda yeterli besin olduğu kesin olarak söylenir. Kompostlama da 25:1 – 30:1 C/N oranı yani 25 karbona 1 azot ve 30 karbona 1 azot denk gelecek şekildeki oran en uygun seviyedir. Fakat 20:1 – 40:1 oranı da kabul edilebilir. Eğer C/N oranı 20’den düşük olursa daha azot bitmeden karbon hızlıca tüketilir. C/N oranı 40:1’den büyük olduğunda ise fazla karbonu mikroorganizmalar harcamak ister ve kompostlama süresi artar.

Ayrıca karbonların ayrışma oranı da göz önüne alınmalıdır. Ortamdaki azotun mikroorganizmalar tarafından alınmasında bir engel bulunmazken, karbonların bir kısmı biyolojik ayrışmaya dayanıklı birleşiklerin yapısında bulunur. Bunun nedeni odunsu ham maddelerin yapısında bulunan “lignin ve selüloz” dur. Lignin, özellikle ağaç dokusunda fazlaca bulunan ve ayrışmaya – parçalanmaya çok dayanıklı maddedir. Selüloz, bitki hücre duvarını oluşturan ana maddedir. Lignin ise selülozları birbirine bağlayan, hücre duvarına sertlik kazandıran maddedir.

Her hammadde de farklı oranlarda bulunabilir. Ayrıca selülozun bazı formlarını bulunduran hammaddelerdeki karbonda zor parçalanabilir. Mesela saman çok kolay parçalanır, mısır koçanı yapısındaki bazı selülozlardan dolayı lignini fazla bulunduranlar gibi zor parçalanır. Ana hammaddelerden biri olan sığır gübresinin saf halinin ise %40 parçalanabileceği bilinmekte.

Kullanılacak hammaddeleri özel olarak laboratuvarda analiz ettiremezsek aşağıdaki değerleri dikkate alabiliriz:

1610650193030.png

1610650204560.png



2)Nem:
Mikroorganizmaların biyolojik aktiviteleri, kimyasal reaksiyonları, hareketi, karbon ve azotun taşınması için su gereklidir. Su zaten her canlının biyolojisi için olmazsa olmazdır. Bakterilerin yaşadığı ortamda bulunan su miktarı %15’den aşağı düşerse biyolojik aktivite tamamen biter. Ortamdaki su %60’dan fazla olursa komposttaki hava boşlukları su ile kapanır ve bu kez de oksijene ulaşamadıkları için aktivite durur. Ama havasız- oksijensiz bir diğer deyişle anaerobik komposto üretimi de vardır. Bundan ilerleyen zamanda bahsedecek olsak da çok yavaş olduğunu şimdiden bilmeniz yeterli. %50-60 oranda su bulunması en ideal durum olsa da %40-65 aralığında su bulunması tavsiye edilir. Komposttaki nemi arttırmak için başlangıçta nem oranı yüksek bitkisel ürünler eklenebilir veya hammadde yeterli nemdeyken de kullanılabilir. Kompostun henüz hammadde tedarik aşamasında isek çok ıslak kompostun üzerine kuru maddeler ekleyerek düşürebiliriz. Kompostun hazırlık aşamasında nem miktarının tavsiye edilen en yüksek oranda bulunması (%65) tavsiye edilir çünkü mikroorganizmalar aktif hale geldikten sonra suyun artması söz konusu olmaz. Yavaş yavaş ortamdaki su tükeneceği için tavsiye edilen max. Su oranı olan %65’ bile min. oran olan %40’dan aşağı düşebilir. Kompostun bu evresinde ise su eklenebilir veya ilk karıştırma zamanı geldiyse nem oranı yüksek maddeler eklenebilir. Son aşamalarda komposta madde eklenmesi tavsiye edilmez. Çünkü o maddenin çürütülmesine daha yeni başlanacağı için diğer maddeleri arkadan takip eder. Kompost hazır hale gelip, kokusu büyük oranda gitse bile illaki bu çok geç eklenen maddeler henüz parçalanmamış olabilir. Yani kompostun kalitesi düşer.

Bazı hammaddelerin oranları:

1610650228170.png


3)Ortamdaki hava – oksijen:

Aeorbik yani havalı koşullarda çok fazla oksijen harcanır. Anaeorbik şartlarda ise buna bağlı olarak çok yavaş olgunlaşma olur. Mikroorganizmalar faaliyete başladığında ilk olarak ayrışması kolay maddeler ayrışır. En fazla oksijene bu aşamada ihtiyaç duyulur ve en fazla ışı başlarda olur. Oksijene rahat ulaşmak için ise yeterli hava önceden depolanmalıdır. Kompost hazırlanırken kesinlikle traktörle çiğneme yapılmamalı, çok ıslak halde bırakılmamalıdır. Kompostun ilerleyen aşamalarında ortamdaki oksijen mikroorganizmalar tarafından tüketilip azalırsa, açık hava basıncından veya hammaddelerin birbirine yapışıp havayı kesecek kadar ayrışmasından dolayı kompostta çökme yaşanırsa karıştırılarak havalandırabiliriz. Havalandırmayı traktör kepçesiyle alt-üst ederek veya özel makinalarını kullanarak yapabiliriz. Ayrıca fazla ısı oluştuğunda karıştırma işlemi yaparken de havalandırmış oluruz. Yani bir taşla iki kuş vurabiliriz. Optimum yani en uygun şartları sağlamak istiyorsak oksijen oranının %5’den kesinlikle fazla olması lazım. Oksijen oranın üst noktası olmasa da ne kadar fazla havalandırmayı sağlarsak o kadar kârdır.

Havalandırma ekipmanına göre yığın boyutu tavsiyesi:

1610650246910.png


4)Partikül (parça) boyutu:


Bunları ifade ederken “porozite, yapı ve kıvam” terimlerini kullanırız. Ham madde seçerken bunlara dikkat edeceğiz. Kompost hazırlama aşamasında hammadde karışımını düzenleyecek olan maddelerin porozite, yapı ve kıvamına muhakkak bakarız.

Porozite, kompostun içindeki hava boşluğunun ölçüsüdür ve hava akımına direncini ölçer. Hammadde karışımında fiziksel olarak küçük ve tek tip aynı maddeler poroziteyi yani kompost içindeki hava geçirgenliğini azaltır.

Yapı; partiküllerin (parçaların) sertliğini, sıkışma, çökelme karşı direncini belirler. Çabuk kırılacak parçalar kompostun tabanına doğru yüksek basınçtan dolayı kırılır. Uzun ve büyük parçalar olsalar bile kırıldıktan sonra küçük partiküllere benzerler ve hava akışını azaltırlar. Yani karışımdaki partiküllerin dağınık, irili ufaklı bulunmasını sağlayıp hava geçirgenliğini iyileştirmemiz gerek.

Doku; aerobik yani hava kullanılarak yapılan ayrışmalarda önemli bir etkendir. Partiküllerin yani hammadde parçalarının en dış kısmında mikroorganizmalar çalışmaya başlar. Yani hammadde dokunun tam içine direkt giriş mümkün değildir. Birim hacimdeki hammaddenin en geniş yüzey alanına ulaşmasını sağlarsak mikroorganizma aktivitesi ve dolayısıyla sindirim hızı artar. Şöyle düşünelim, bir madde ne kadar kübik ve küre gibi olursa o kadar toplu halde bulunur yani yüzey alanının en düşük olduğu halde bulunur. Ama ne kadar ince- uzun halde olursa o kadar yüzey alanı artar. Bir diğer yüzey alanını arttırma sekli ise, parçalamaktır. Mesela eti kıyma haline getirip de pişirirsek mi hızlı pişer yoksa kuşbaşı haliyle pişirmek mi? Evet, tabi ki en fazla parçalanmış haliyle hızlı pişer. Yine de yanlış anlamayalım, hammaddeleri öğütürsek veya sırf küçük, hızlı parçalanacak diye tek bir hammadde kullanmak da olmaz. Kompostun içindeki havanın rahat dolaşması için büyük parçalara da ihtiyaç var. Optimum partikül boyut çapının 0,32 – 1,27 cm olması istenir.

1610650287453.png

Filtrele


Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt