Tumosan 5155 Dört ceker kabinli

Iyi gunler abilerim guzel insanla.Tumosan 5155 traktor alacagiz inşallah yorumlariniz benim cok onemli acil cunku hemen en kisa zamanda alacagiz adamla anlastik.Bu traktorun yakit tuketimi bazi guzel yada kotu huylarini size zahmet tum dogalliyla anlatirmisiniz.Cunku bizlerde ciftciyiz para gercekten kolay kazanilmiyo.Deger verip yorum yapan herkesten Allah razı olsun...

Küçük Çiftçinin Düşmanı Kesek, Tavsiye

Merhaba arkadaşlar kesek küçük çiftçi için büyük bir problem. Zaman zaman tavsız sürümden dolayı kesek oluşsa da bazı tarlalar yapısından dolayı her zaman kesek oluyor.

Yenilerin fiyatları çok pahalı bizim kültivatör arkasında tırmık var bunu söküp kesekleri kırması için merdane takalım diyoruz ama bir çok merdane çeşidi var sizce hangisi en verimli olur? Hazır bulamazsak bir demirci ustasına yaptırmayı düşünüyoruz

Traktör 4 çeker 55 beygir sizce hangisi uygun olur yorumlarınızı bekliyorum

Elimizdeki kültivatörün fotoğrafı tırmıklı ve 9 lu kültivatör

bizimolan.jpg
Yaptırmayı düşündüklerimizden 1 numaralı olanı ağır tıp tek sıralı
tekli ağır.png


Yaptırmayı düşündüklerimizden 2 numaralı olanı hafif tıp tek sıralı
tekli hafif.png
Yaptırmayı düşündüklerimizden 3 numaralı olanı hafif tıp iki sıralı
çift sıra hafif.png

Tohum

Kabakları don vurdu yerine silajlık mısır ekimi yapacaz. İlk Mısır ekimi yapacaz onun için tohum soralım dedik may ve biyotek aldık. Tabana ne kadar gübre atalım Ekim yaparken tarlalar güçlü tarla ürün yapar analiz yaptırmadık ama. Hayırlı bayramlar bilgisi olanlar paylaşırsa seviniriz

NASA’nın Yeni İklim Raporu’ndan: Gezegenimiz Mini Buzul Çağı’na Giriyor

Küresel ısınma ve sonuçları konusunda tartışmalar devam ede dursun, doğa her zaman olduğu gibi kendini dengelemenin bir yolunu buluyor. Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi tarafından yayınlanan yeni iklim raporuna göre, gezegenimiz Mini Buzul Çağı’na giriyor. Detaylarına hep birlikte bakalım.

Rekor soğuklar bekleniyor

NASA (Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi) tarafından yayınlanan yeni iklim araştırması raporuna göre 18’inci yüzyılda görülen ‘Mini Buzul Çağı tekrar yaşanabilir. Uzmanlara göre “Süreç böyle devam ederse, birkaç ay içinde Uzay Çağı’nın rekor soğuklarına hazırlıklı olmalıyız.”
Uzay Çağı, Mini Buzul Çağı olarak anılacak

Raporda 2018 yazını rekor sıcaklıklarla geçiren gezegenimizin bu kış tarihi bir soğuk yaşayacağı belirtiliyor. İçinde bulunduğumuz Uzay Çağı’nın “Mini Buzul Çağı” olarak anılmasına yol açacak kadar etkili olabileceği söylenen soğukların sebebi ise termosferin soğuyup daralması. Güneş’in en dış katmanında oluşan güneş lekelerini ve Dünya’yı çevreleyen en üst atmosfer tabakası olan termosferi inceleyen uzmanlar güneş lekelerinin kaydedilmiş en düşük seviyede olduğunu belirledi. İklim koşullarında belirleyici rol oynayan ve 11 yıllık dönemler içerisinde azalıp artan güneş lekelerinin az gözlenmesi veya hiç gözlenmemesi Dünya’nın sıcaklık seviyesini etkiliyor. Güneş’te buna benzer bir uyku evresi 18. Yüzyılda kaydedilmiş ve o dönem tarihe “Mini Buzul Çağı” olarak geçmiş.

Gezegenimiz bu yıldan itibaren Mini Buzul Çağı’na giriyor
Daha önce yayınlanan raporlarda 2020 – 2030 yılları arasında yaşanması beklenen bu aşırı soğuk dönem, NASA’nın yeni araştırmasında çıkan sonuçlara göre daha da öne çekildi. NASA’ya göre bu kış itibariyle gezegenimiz bir Mini Buzul Çağı’na giriyor. Bu dönemde başlayan soğumanın 2030’lu yıllara kadar artarak devam edeceği tahmin ediliyor.

Güneş eskisi kadar verimli değil
Küresel ısınma son dönemde NASA üzerine en çok mesai harcadığı konuların başında geliyor. Dr. Tony Philips ve Kıdemli Araştırma Bilimcisi Martin Mlynczak tarafından yapılan araştırma sonucunda Güneş’in eskisi kadar verimli olmadığı ve bu etkilerin gitgide hissedilmeye başlanacağı belirtildi. Dünya’mızın karşı karşıya olduğu tehlikenin boyutunu gözler önüne sermek için geçen yıl 1880’den günümüze olan iklim değişikliğini ve sonuçlarını gözler önüne seren materyalleri yayınlayan NASA’nın Kıdemli Araştırma Bilimcisi Martin Mlynczak nitrik oksit seviyesinin olması gerektiğinden 10 kat kadar daha düşük olduğunu belirtiyor ve yakın zamanda çağımızın rekor soğuklarının görülme ihtimalinin bulunduğunu ancak bunun gerçekleşmesi için yeterli seviyenin birkaç ay içinde oluşabileceğini söylüyor.
Sera gazları küresel ısınmayı arttırıyor


Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Köse dünyada beklenen mini buzul çağı, küresel iklim değişikliği ve Türkiye’de yaşanan meteorolojik afetlerle ilgili soruları yanıtladı ve doğayı kirleten sera gazlarının küresel ısınmayı arttırdığını söyledi. Hava sıcaklıklarının 1960 öncesine göre 2 dereceye kadar arttığını ve bu artışın buzulları erittiğini ve bu durumun iklim koşulları üzerindeki olumsuz etkilerini anlatan Köse, Türkiye’de İstanbul başta olmak üzere yurt genelinde yaşanan beklenmedik ve mevsim dışı hava şartlarına dikkat çekti. Dünyada iklim değişikliğinin sebep olduğu afetlerden yaklaşık her yıl ortalama 410 milyon insanın etkilendiğini, 7 bin 600 civarında insanın yaşamını yitirdiğini, ayrıca doğal kaynaklı afetlerin yüzde 6’sının can kaybına, yüzde 16’sının ise yaralanmalara neden olduğunu ifade eden Köse, dünyanın dört bir yanında şiddetli yağışların ve tayfunların sayılarının arttığını belirtti.

Türkiye’nin ikimi de değişiyor.

Son yıllarda afetlerin şiddetindeki artışlar nedeniyle artık Türkiye’nin birçok yerinde özellikle Anamur ve Antalya arasında, Ege ve Karadeniz kıyılarında, İstanbul çevresinde hortum hadiselerinde artış yaşandığını vurgulayan Köse’ye göre Türkiye’nin iklim kuşağı da değişmeye başladı ve tropikal iklime doğru bir gidişat söz konusu.

”Mini Buzul Çağı’yla doğa kendini dengelemeye çalışacak”
“1500’lü yıllarda insanoğlu güneş patlamalarını fark ederek, bunu gözlemleyip kayıt altına almaya başlıyor. O yıllardan bugüne tutulan kayıtlara göre, geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir makalede, önümüzdeki 2020 ile 2030 yılları arasında, 1645 ile 1715’teki gibi mini buzul çağına benzer güneş lekelerinde azalmanın olduğu tespit ediliyor. Bunun tutarlılığı da yüzde 93. İngiltere’de bir üniversitedeki model çalışması da bunu destekliyor. Bu şekilde devam ederse 2020 ile 2030 yılları arasında dünyanın büyük bir bölümünde yeniden mini bir buzul çağı yaşanabilir. Esasında bu beni sevindiriyor. Bu senaryo gerçekleşirse, mini buzul çağı küresel ısınmayı yavaşlatabilir çünkü küresel ısınmayı insanoğlu olarak durduramıyoruz ancak doğa kendini mini buzul çağıyla dengelemeye çalışacak.”

Kış erken gelip geç bitecek
Köse, küresel ısınmayla sıcaklığın 2 derece kadar yükseldiğini insanların da buna çabuk adapte olduğunu ancak mini buzul çağında sıcaklığın eksi 1-2 dereceye düşeceğini ve bu soğuk havalara insanların olmasa da nesli tükenmekte olan bazı hayvanların ve bazı bitki türlerinin uyum sağlayamayacağı konusunda uyarıyor. “Küresel ısınmayla ilerleyen süreçte Karadeniz’in büyük bölümünde, İstanbul’da da deniz sezonu 4-5 ay sürecek, hatta narenciye yetişecek belki de. Buzul çağıyla beraber ise bitki örtüsü gerilemeye başlayacak. Konya’da belki buğday yetişemeyecek. Son 15-20 yılda sonbahar ve ilkbaharda 25 güne varan düşüşler görülüyor. Yaz mevsimi geçmiş yıllara göre uzadı. Mini buzul çağında bunun tersini düşünmek gerekir. İstanbul’da kış mevsimi aralık ayında başlıyor, mart sonunda da bitiyor. Mini Buzul Çağı yaşanmaya başladıkça kış mevsimi daha erken, kasım gibi başlayacak, nisan ortasına kadar sarkacak. İstanbul’un ortalama kar yağışlı gün sayısı 15 iken o dönemde bu sayı 30 güne çıkabilir. Kışla mücadeleye harcanan emek ve zaman, hatta harcanan maddiyat daha da artabilir. Deniz sezonu azalacak. Ancak Doğu Anadolu Bölgesi, Karadeniz’in yüksek kesimlerinde, Toros Dağları’nın yüksek bölgelerinde kar yıl boyunca hiç erimeyebilir.”

Şebnem Akyüz

14 Mayıs 2019

Ekoloji, Gündem

FIAT-480 Vitesten neden yağ gelir?

Dedemin bakımsız bir 480'i var.

Geçen gün tamircinin ısrarıyla motor yağı vs değişmiş, eskiyen yerleri onarılmış, bakım yapılmış.

Uzun zamandır yağı değişmediği için ara ara kara duman atıyor. Bende açılsın diye sabah tarlaya giderken biraz gaza bastım.

Tarlaya gelince baktım vites çubuğunun hemen dibinden biraz temiz yağ gelmiş.

Acaba yağ fazla geldiği için mi böyle oldu? Yolda sıkıştığı için mi?

TARIMI VİRÜS DEĞİL, İKLİM VURDU

Yazar
Ali Ekber Yıldırım 7:30 | 27 Mayıs 2020

Hemen her bölgede ürünler ani hava değişimi ve yağışlardan zarar görürken en çok etkilenen ürünler arasında erkenci portakal, mandalina ve limon çeşitleri, çiçeklenme dönemindeki zeytin ağaçları, Antep fıstığı, tarla bitkilerinden ise mısır, patates, ayçiçeği, domates, salatalık, biber, kabak, buğday ilk sıralarda yer aldı.

Koronavirüs nedeniyle olağanüstü şartlarda tarımsal üretimi sürdürmeye çalışan çiftçiler virüsten değil, ani hava değişimi ve şiddetli yağışlardan darbe yedi. Sadece 10 günde yaşanan ani hava değişimi nedeniyle bazı bölgelerde aşırı sıcaktan, bazı bölgelerde aşırı soğuk, don, dolu ve fırtınadan tarım ürünleri büyük zarar gördü.

Özellikle 15-24 Mayıs tarihleri arasında yaşanan ani hava değişimi ve yağışlar bitkisel üretimde ciddi zararlara neden oldu. Önce 40 dereceleri gören aşırı sıcak hava ve hemen sonrasında -1 dereceye kadar düşen aşırı soğuk havanın yanı sıra dolu, don, fırtına bir çok bölgede bitkisel ürünlere büyük zarar verdi.

En çok zarar gören ürünler
Hemen her bölgede ürünler ani hava değişimi ve yağışlardan zarar görürken en çok etkilenen ürünler arasında erkenci portakal, erkenci mandalina çeşitleri, bazı limon çeşitleri, çiçeklenme dönemindeki zeytin ağaçları, Antep fıstığı, tarla bitkilerinden ise mısır, patates, ayçiçeği, domates, salatalık, biber, kabak, buğday ilk sıralarda yer aldı.

“İlk kez böyle bir felaket yaşıyoruz”
Finike’de üç kuşaktır portakal yetiştiriciliği yaptıklarını belirten Mete Apaydın, ilk kez böyle bir felaketle karşı karşıya kaldıklarını belirterek DÜNYA’ya şu bilgileri verdi: ” Ziraat odalarından bize haber geldi. Özellikle 14-21 Mayıs tarihleri arasındaki hava değişimine dikkat çekiliyordu. Antalya, Finike’de 40 dereceyi aşan sıcaklık oldu. Ağaçlarımıza bir iki gün öncesinden su vererek sıcağa karşı korumaya çalıştık. Fakat önce 40 dereceyi gördük sonra bayramın ilk günü akşam sıcaklık 8 dereceye düştü. Ağaçlar strese girdi. Meyve dökümü oldu. Normalde Haziran ayında ağaç yetiştiremeyeceği ürünü döker. Önce böyle bir şey zannettik. Fakat bahçeleri inceledikçe bunun Haziran dökümü değil, ani hava değişiminden olduğunu gördük. Bahçelerde yüzde 70-80 oranında meyve dökümü var. Üstelik dökülen meyve genelde koyu yeşil olurdu. Bu sefer sararmış, yanmış olarak döküldü. Finike, Türkiye portakal üretiminin yüzde 8’ini karşılıyor. Bu yıl yüzde 70-80 azalma olacak. Antalya, Adana, Mersin’deki üreticilerle konuştuk. Oralarda da zarar büyük. Zarar İzmir’e kadar ulaşmış durumda.”

Erkenci çeşitler zarar gördü
Çok büyük bir sorunla karşı karşıya olduklarını anlatan Mete Apaydın, özellikle erkenci çeşitlerde zararın çok büyük olduğunu söyledi. Apaydın: ” Bu yıl narenciye üretiminde ciddi sorunlar olacak. Hava şartları nedeniyle dalında kalan ürünlerde kalite sorunu olacak. Yani ticari değeri azalacak. Dünyada ve ülkemizde narenciye ürünlerine yoğun talep var. Sonbaharda koronavirüste ikinci dalga olursa bu ürünlerdeki eksiklik nedeniyle fiyatlar aşırı yükselecek ve tüketici daha pahalıya almak zorunda kalacak. Ürün bulmak da sıkıntılı olacak. Bu nedenle çiftçinin borcunu faizsiz erteleseniz bile iki yılda çiftçi kendini toparlayamaz. Bizler bilinçli üreticiler olarak sigorta yapıyoruz. Fakat, TARSİM(Tarım Sigortaları A.Ş.) aşırı sıcak ve aşırı soğuk zararlarını kapsamıyor. Bu zararların mutlaka poliçe kapsamına alınması gerekiyor.”

Adana’da zarar yüzde 70-90 arasında
Mayıs ayının 15’inde başlayan ve 18 Mayıs’tan itibaren etkili olan aşırı sıcak Adana’da bazı erkenci meyve çeşitlerinde büyük zarara yol açtı. Sıcaklığın 40 derecenin üstüne çıktığı Adana’da erkenci mandalina, portakal çeşitlerinde meyvelerin yanmaya bağlı olarak zarar görmesi ve yere düşmesi zararı yüzde 70-90 seviyelerine çıkardığı ifade ediliyor. Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi önceki dönem Başkanı Semih Karademir, erkenci portakal ve mandalina çeşitlerinde sıcaklığa bağlı olarak çok büyük zarar meydana geldiğini ve bu yıl bu ürünlerde üretimin çok az olacağını söyledi.
Sıcak ve poyraz etkili oldu
Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, geçen hafta özellikle pazar ve pazartesi aşırı sıcaklarla birlikte sert esen poyrazın erkenci çeşit mandalina ve bazı limon çeşitlerinde büyük zarara neden olduğunu belirterek hasadı başlayan karpuz ve kavunun da zarar gördüğünü belirtti. Doğru, Çukurova’da hasadı başlayan buğdayın ise bu sıcaklardan etkilenmediğini belirtti. Doğru, sıcak ve poyraz zararının da devlet destekli tarım sigortaları risk kapsamına alınmasını beklediklerini söyledi.
İç Anadolu’yu soğuk ve don vurdu
Aşırı sıcak Akdeniz Bölgesi’nde erkenci mandalina, portakal ve bazı limon çeşitlerinde hasara neden olurken, Eskişehir, Kütahya, Afyon,Manisa ve Konya’nın bir bölümünde aşırı soğuk ve don nedeniyle mısır, ayçiçeği, patates, domates, salatalık, kabak, ceviz ve diğer ürünler zarar gördü. Mersin Erdemli’de ise etkili olan fırtına seralarda tahribata neden oldu.

Ülke aşırı sıcak hava nedeniyle adeta yanarken, sadece iki gün sonra sıcaklıklardaki sert düşüş yüksek rakımlı yerlerde kar yağışına neden oldu. Özellikle İç Anadolu Bölgesi’nde 20-23 Mayıs tarihleri arasında görülen don ve kırağı bitkisel üretime ciddi zarar verdi. En çok etkilenen iller arasında Eskişehir, Kütahya, Afyon,Manisa ve Konya’nın bir bölümü var. Diğer bazı illerde de bitkisel üretim kısmi zarar gördü.
Çiftçinin üretim maliyeti artacak
Yaşanan soğuk, don,dolu felaketi nedeniyle bazı alanlar yeniden ekilecek. Bu nedenle çiftçinin üretim maliyeti artacak. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, aşırı soğuktan Eskişehir, Kütahya, Afyon ve Konya’nın bir bölümünün etkilendiğini söyledi. DÜNYA’ya bilgi veren Süleyman Soylu’nun anlattıkları özetle şöyle: ” Özellikle Afyon ve Kütahya’da mısır ve patates olumsuz etkilenmiş görünüyor. Buralarda çiftçi belki de yeniden ekim yapmak zorunda kalacak. Tohum maliyeti başta olmak üzere çiftçinin masrafı artacak. Yeniden ekim için tarlanın sürülmesinde mazot kullanılacak. Mazot maliyeti artıracak. Gübre kullanmaya gerek yok. Zaten atılan gübre toprakta duruyor.”
Buğdayda verim kaybı olabilir
Konya Ovası ve İç Anadolu’da soğuk hava nedeniyle başaklanma döneminde olan buğdayda verim kaybı endişesi yaşanırken, bir çok bölgede rüzgar nedeniyle yan yatan buğdaylarda da verim kaybı olabileceği ifade ediliyor.
Konya Ovası’nda 22 Mayıs gecesi çiftçileri korkutan soğuk hava etkisinin, Cumartesi gecesi ucuz atlatıldığını belirten Soylu: ” Hüyük, Doğanhisar, Bozkır, Hadim ve Derbent gibi rakımı yüksek kesimlerde başta ceviz ve sebzelerde kısmi hasar görüldü.Ova kesiminde ise sıcaklıklar zarar eşiğinin üzerinde gerçekleşti. ” dedi. Hava sıcaklığının 35 dereceden 1-2 dereceye düşmesi ile hububat ürünlerinin strese girdiğini belirten Prof. Dr. Süleyman Soylu, buğday ve mısırla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Buğdayda farklı gelişme dönemlerinde düşük sıcaklığın yaptığı etki farklı oluyor. Yapılan çalışmalar başaklanma ve tozlaşma döneminde 2 saatten daha uzun süre -1 veya 0 dereceye bitkilerin maruz kalması durumunda beyaz boş başak oluşumu, sap ve yaprakta zararlar olabileceğini gösteriyor. Mısır için ise, kritik eşik 1-2 derece. Bunun üstünde yapraklar biraz zarar görse de büyük oranda kurtarır. Çiftçilerimiz zarar gören tarlaları ile ilgili karar vermede acele etmesinler, 3-4 gün sonra bitkilerin ne kadar etkilendiği ölüp ölmediği netleşir.”
Çiftçilere “acele etmeyin” uyarısı
Prof. Dr. Süleyman Soylu, çiftçilerin zarar gören tarlayı hemen sürmemesi gerektiğini de hatırlatarak: ” Ürünlerinde soğuk zararı semptomları olanlar acele karar vermesinler, gereksiz masraf yapmasınlar. Bazı çiftçilerimiz bitkiyi morarmış görünce hemen tarlayı sürüp ekim yapıyor. Bu doğru değil. Bir kaç gün beklendikten sonra bitki kendini toparlar ve gelişmeye devam eder. Geçmişte bunu gördük. Verim kaybı bile olmadan üretici ürünü aldı. Bu nedenle bir kaç gün çok önemli acele etmeden bitki durumuna göre, ölüp ölmediğine baktıktan sonra yeni ekim yapılıp yapılmayacağına karar verilmeli.” bilgisini verdi.





https://www.tarimdunyasi.net/sponsor-reklam/

Türkiye ithal karpuza kapılarını kapattı!

Cemal, gözün aydın...

Türkiye’ye ithal edilecek karpuzun vergisi ton başına 75 dolardan 300 dolara çıkartıldı. Türkiye’nin karpuz ihtiyacının yüzde 20-25’ini karşılayan Adana’da ise karar çiftçileri sevindirdi. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, “İthal muz için alınan yüzde 145,8 gümrük vergisini emsal gösterdik. Bakanlığımız da haklı bularak karpuza ton başına 300 dolar gümrük vergisi koydu. Seneye inşallah ülkemize hiç karpuz girmeyecek” dedi. Üreticiler vergi yüzünden karpuzun kilogramının 2 TL zamlandığını söylüyor.

Karpuz çiftçisi, son yıllarda ucuz İran karpuzuyla rekabet edemediği için üretimden vazgeçmeye başladı. Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan ise Mayıs ayının ilk haftasında Tarım ve Orman Bakanı Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç ile yaptığı görüşmede ithal muza getirilen yüzde 148,5'lik vergiden bahsedip karpuza da vergi konulmasını söyledi.

Görüşmeden 2 hafta geçtikten sonra ise Ticaret Bakanlığı 15 Mayıs Cuma günü kritik bir karar aldı. Resmi Gazete’de de yayınlanan karar ile artık başka ülkelerden gelen karpuzun vergisi ton başına 75 dolardan 300 dolara çıkartıldı. Bu karar ise Türkiye'nin karpuz ihtiyacının yüzde 20-25'ini karşılayan Adanalı karpuz üreticilerini sevindirdi.

MUZ İTHALATI AZALDI
Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ithal muza getirilen vergi sayesinde muz girişinin azaldığını ve Türkiye'de ekim alanlarının arttığını söyleyerek, “İran'dan da Türkiye'ye turfanda karpuzlar girmekteydi. Biz de muz için alınan kararı emsal gösterdik. İthal muza yüzde 145,8 gümrük vergisi konulunca ülkemize muz girişi azaldı ve Akdeniz Bölgesi'nde ekim alanları arttı.


Biz de Mayıs'ın ilk haftası Tarım ve Orman Bakanı Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç ile yaptığımız görüşmelerde bunları raporla gönderdik. Bu raporun sonucunda ise 15 Mayıs Cuma günü Resmi Gazetede yayınlanan karar ile ithal gelecek karpuza ton başına 300 dolar gümrük vergisi kondu” diye konuştu.

EKİM ALANLARI ARTACAK’
Bu karar sayesinde gelecek sene ülkedeki erkenci karpuz ekim alanlarının artacağını vurgulayan Başkan Doğan, daha sonra şunları söyledi:
Verginin kilograma yansıma fiyatı 2 lira. Bu yıl bir kısım karpuz geldi ama seneye hiç karpuz girmeyecektir. Karpuz üreticisi memnun. Bakanlığımız böyle adımları sürekli atmalı.

Muzda olduğu gibi emsal karar karpuzda da uygulandı. Cumhurbaşkanımız her defasında yerli ve milli vurgusu yapar. Çiftçimizin yetiştirdiği bir ürün varsa tabi ki yurt dışından gelmesin.

Seneye sadece Ocak ve Şubat ayında belki karpuz gelebilir ama diğer dönemde Türkiye'de karpuz çıktığından dolayı ülkemize girişi olmayacaktır. Çiftçilerimiz de buna alternatif erkenci karpuz için büyük seraları yaygınlaştıracaklar. Burada hem çiftçi, hem tüccar hem de vatandaşlarımız kazanacak.” (İHA)

Eksantrik değişimi tavsiye

Selamın aleyküm bu konu daha önce de açılmıştı benim sorum da onlara şimdi benim de aklımda jd5075 için eksantrik değiştirmek var ama oluşabilecek sorunlar için tereddütteyim daha önce değiştirmiş veya değiştirecek olanlar vardı diğer marka traktörler için de geçerli bu. Aradan da zaman geçti şimdi bu değişimi yapanlar tecrübelerini aktarırsa sevinirim olumlu olumsuz yönleri nelerdir acaba. Şimdiden teşekkürler

Filtrele


Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt