Buzağı Desteği Başvuruları

Buzağı Desteği başvuruları yıl sonuna kadar yapılacak.

2020’de doğmuş, programlı aşıları tamamlanmış, 4 ay ve üzeri yaşta, ilkine buzağılama yaşı 810 gün olan düvelerin buzağıları ile son iki buzağılama arasındaki süre en fazla 450 gün olan ineklerin buzağıları Buzağı Desteğinden yararlanacak. Destek miktarı bu yıl 20 lira artışla hayvan başı 370 lira olacak. Etçi veya kombine ırk boğaların sperması ile suni tohumlamadan doğan buzağılara ise hayvan başı 600 lira destek verilecek. Yetiştiricilik illerinde doğan buzağılara ilave hayvan başı 100 lira, soy kütüğüne kayıtlı buzağılara ise ilave 175 lira destek verilecek. 1. Dönem başvuruları 31 Aralık 2020’de sona erecekken 2. dönem başvuruları 1 Nisan – 15 Haziran 2021 tarihleri arasında yapılacak. Hayvan başı 250 lira olan Malak Desteğinde 1. dönem başvuruları ile Dişi Manda Desteği başvuruları da 31 Aralık’ta son bulacak.
FB_IMG_1607443024200.jpg

Türkiye'nin biçerdöver parkı yaşlanıyor!

Tüm Biçerdöverciler ve Hasat Makinecileri Federasyonu, Türkiye’de yaklaşık 120 milyon dekar alanda biçerdöverle hasat edilen ürün tarımı yapıldığını, biçerdöver parkının yaşlı olmasından dolayı ürün kaybının maddi değerinin 10 milyar lirayı bulduğuna dikkat çekti.

Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, hasat sırasındaki ürün kayıplarının önlenebilmesi için devletin biçerdöver alımlarına destek olması gerektiği belirtilerek, “Bu sebeple biçerdöverlerin Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde uygulanan sübvansiyonlu krediler kapsamında sıfır faizli olarak desteklenmesinin yanı sıra, hibe destekli uygulamaları ve benzeri uygulamalarla satın alınmasının desteklenmesini istiyoruz” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi: "Ülkemizde yaklaşık olarak 120.000.000 dekar alanda biçerdöverle hasat edilen ürün tarımı yapılmakta, bu alandan yaklaşık 40.000.000 ton ürün elde edilmektedir. Bu ürünler, makine parkımızda bulunan 17.200 adet biçerdöverle hasat edilmektedir.

Bu hasat işleminde önlenebilir değişik sebeplerden kaynaklanan hasat kayıp oranı % 5 olup yan ürün kayıpları da dikkate alındığında bu kayıpların maddi değeri 4.000.000.000 TL’yi aşmaktadır. Hasat öncesi ve hasat sonrası kayıp oranları da yaklaşık aynı oranlarda gerçekleşmekte olup önlenebilir kayıplar toplamı 10.000.000.000 tl /yılın üstündedir. Diğer bir deyişle önlenebilir ürün kayıplarının toplamı ülkemizin ekmek tüketimine yakın orandadır.

Bu kayıpları önlemek ve sektör sorunlarını çözmek için biçerdöverciler dernekleri kuruldu. Bu dernekler güçlü bir sivil toplum örgütü oluşturmak ve devlet millet el ele anlayışıyla sorunları çözmek için bir araya gelerek Tüm Biçerdöverciler ve Hasat Makinecileri Federasyonu kurdu. Üretim hasat ve hasat sonrası kayıpların önlenmede ilk yapılması gereken hasat kayıplarını önleme çalışması olmalıdır.
Hasat kayıplarımızın en önemli sebeplerinden birisi biçerdöver parkımızın yaşlı olmasıdır.

Teknik kabullere göre her yıl ülkemize 1000 adet yeni biçerdöver girmesi gerekirken bu sayı 2018 yılında 356 adet, 2019 yılında 98 adet olarak gerçekleşmiş, 2020 yılında ise 2019 rakamlarının altında gerçekleşmesi beklenmektedir. Son yıllarda biçerdöver satın almadaki zorluklar ve işletme şartlarının giderek ağırlaşması, biçerdöver işletmeciliğinin sürdürülebilirliğini tehdit etmekle birlikte, yakın gelecekte hasat sektörünün daha büyük sorunlar yaşamasına sebep olacaktır.
Hasat sırasındaki ürün kayıplarının önlenebilmesi için devletimizin biçerdöver alımlarına destek olması gereklidir. Bu sebeple Biçerdöverlerin Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde uygulanan sübvansiyonlu krediler kapsamında sıfır faizli olarak desteklenmesinin yanı sıra, hibe destekli uygulamaları ve benzeri uygulamalarla satın alınmasının desteklenmesini istiyoruz.

20201208_122022.jpg

Bu devir de süt hayvancılığına başlanılır mı?

Merhaba arkadaşlar
Yakında askere gidecegim ve geldiğim de çocukluk hayalim olan hayvancılık yapmak istiyorum.

Önüm de 2 seçenek var, yurt dışı tır şöförlüğü ve hayvancılık...

Ben ilk şansımı hayvandan yana kullanmayı düşünüyorum, en azından olmazsa da denedim olmadı derim.

Ben gebe düve alarak işe başlamayı düşünüyorum, inekler de ithal simental almak istiyorum.

80 bin tl birikimim var sağım makinası vs ıvır zıvır alınca geriye kalan para ile 2 gebe düve alabiliyorum (tane fiyatı 17 bin tl den hesap edersek)
Ve bu 2 ineğin 1 yıllık toplam yem ihtiyaçlarını karşılaya biliyorum.

Sütü perakende ve profesyonel şekilde satmayı planlıyorum, ilçemiz de perakende süt satışı 5 tl.

(İzmir merkeze de 20 dkka mesafedeyim, ilçe de süt satamazsam İzmir merkeze dahi giderim)

Siz abilerimin kardeşlerimin de fikirlerini düşüncelerini almak istiyorum, sizlere soruyorum bu konu hakkında düşünceleriniz nedir?

(Başlangıç da fazla maliyet olmaması açısından Ahır ölçüm 12 metreye 6 metre şeklindedir, yan duvarlar hazır sadece üzeri kapatılacak, yemlik ve yataklar yapılacak.)

İklim krizi durdurulamıyor! Kuraklık ihtimalinden para kazanacaklar

Dünyanın su kaynakları bir bir yok olurken suyun vadeli işlemlerde borsaya açılması iklim krizinin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yatırımcılar kuraklık olma ihtimalinden para kazanmaya çalışacak!​

sozcu-com-tr-50x50.jpg

Sozcu.com.tr
Güncellenme: 15:15, 07/12/2020
HaberlerDünya
İklim krizi durdurulamıyor! Kuraklık ihtimalinden para kazanacaklar


Hoyratça zarar verdiğimiz doğa bizden intikamını türlü şekillerde almaya devam ediyor. Öyle ki su bile artık borsası olan ve aylar sonrasının hasadının satıldığı bir tarım ürünü haline dönüştü.
Bloomberg'de yer alan habere göre bu hafta California'nın 1.1 milyar dolarlık spot su pazarı CME Group tarafından borsaya açılıyor. Eyalette yaşanan orman yangınları sebebiyle su kaynaklarının büyük ölçüde zarar görmesi yüzünden su borsaya açıldı. Böylece çiftçiler bir kuraklık riskine karşı suyu önceden satın alabilecek. Yatırımcılar ise kuraklık olursa ellerinde su kağıtlarının değeri yükseleceği için kuraklık ihtimalinden para kazanmaya çalışacak.
Suyun satılacağı endeksin ismi Nasdaq Veles California Water Index (NQH2O) olurken satılan her bir vade su kontratının yaklaşık 10 dönüm alanın sulamasında kullanılması bekleniyor.
Sektör uzmanlarının tahminlerine göre ilk etapta çiftçiler ve yerel kamu yönetimleri su işlemcilerinin müşterilerinden olacak.

‘SUYUN FİYATI CİDDİ BİR TARTIŞMA KONUSU OLACAK’​

RBC Capital'den Deane Dray'e göre iklim değişikliği sebebiyle önümüzdeki yıllarda suyun fiyatı ciddi bir tartışma konusu olacak.
CME Group'un emtia biriminin başındaki Tim McCourt'a göre dünyanın üçte ikisi önümüzdeki dört yıl içinde su sıkıntısı çekmeye başlayacak. 2 milyar insan ise hali hazırda temiz su kaynaklarına erişmekte güçlük yaşıyor.
Emtia borsacılarına göre suyun aylar sonraki fiyatını tahmin edebilmek çiftçilerin bütçesini ayarlamalarına da yardımcı olacak.
7araliksugraf.jpg

‘SEVKIYATI PAHALIYA GELİR’​

Su kontratları sadece California'daki kaynakları içerdiği için farklı bir bölgedeyken işlem yapmak çok da pratik değil. ‘Su kıtlığı ile yaşamak' kitabının yazarı David Zetland, “Bu suyu satın alıp bir yere sevk etmek isterseniz suyun kendisinden çok daha fazla para ödersiniz” değerlendirmesinde bulunuyor.
Çiftçiler yeni sistem sayesinde bir yıllık sularının parasını peşin olarak ödeyebilecekler.

California Kamu Politikaları Enstitüsü (PPIC) Su Politikaları Merkezi direktörü Ellen Hanak, “Bir yıl kurak bir yıl bol yağışlı geçebilir. Fiyatların nasıl yönleneceğini takip edemiyoruz” ifadelerini kullandı.
10 YIL SONRA SU KAYNAKLARININ YÜZDE 40'I YOK
Dünya Bankası'nın Su Kaynakları Yönetimi istatistiklerine göre 2030 yılında dünyanın mevcut su kaynaklarının yüzde 40'ı tükenecek. 2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyar kişiye ulaşması bekleniyor. Bu nüfusu beslemek için mevcut tarımsal üretimin yüzde 60 daha fazla olması gerekecek. İklimin bozulmasına bağlı olarak oluşan sellerin yıllık bina hasarının 120 milyar dolar olması bekleniyor.

‘SU BİR İNSANLIK HAKKIDIR’​

İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Doğanay Tolunay SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada suyun uzun süredir ticari bir ürün haline geldiğini vurguluyor. Tolunay çok sayıda içilebilir nitelikteki su yataklarının ambalajlama tesislerinin kontrolünde olduğunu vurgulayarak, hidroelektrik santrallerinin de su yataklarına zarar verdiğini belirtiyor ve “Bu durum da derelerdeki canlıları, dere kenarındaki bitkileri yok olma tehdidi ile karşı karşıya bırakıyor, içme ve tarımsal üretim için suya muhtaç olan köylülerin suya muhtaç hale gelmesine yol açıyor. Doğadaki tüm canlıların ve ekosistemlerin suya ihtiyacı vardır. Su, tıpkı eğitim ve sağlık gibi temel bir insanlık hakkıdır” diyor.
hoca-sozcu.jpg

Prof. Dr. Doğanay Tolunay

Su varlıklarının özelleştirilmesinin insanların su hakkını elinden almak anlamına geleceğini ifade eden Prof. Tolunay, “Ancak su dahil doğal varlıkların özelleştirilmesinin koruma sağlamadığı, aksine daha da hoyratça kullanıldığına dair ülkemizdeki HES'ler de dahil çok sayıda örnek bulunmaktadır. Suyunu özelleştiren Bolivya gibi ülkelerde yoksulların suya erişiminin kısıtlandığı da bilinmektedir. Bu nedenlerle suyun ticarileşmesinin suyu kaynaklarını korumayacağını, tam tersine suya erişimi zorlaştıracağı için sağlıktan tarıma kadar birçok sektörün olumsuz etkileneceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
ʻʻ
Suyunu özelleştiren Bolivya gibi ülkelerde yoksulların suya erişiminin kısıtlandığı da bilinmektedir.
Prof. Doğanay Tolunay

‘ÜCRETSİZ OLMASI DAHA İYİ KORUR’​

Prof. Dr. Doğanay Tolunay suyun belli bir miktarda ücretsiz olmasının su kaynaklarını daha iyi koruyacağının altını çizerken sözlerini, “Su konusunda atılması gereken adımları ticarileşmesi yerine su kaynaklarının korunması, yapılaşma ve mega projeler gibi yatırımlarla yok edilmemesi, kirlenmesinin önlenmesi, tarımsal ürün deseni değiştirilerek yöreye uygun az su tüketen ürünler yetiştirilmesi, yeraltı su kaynaklarının korunması ve suyun bir hak olduğunun kabul edilmesi şeklinde özetleyebilirim” diyerek noktaladı.

Yves Rocher Vakfı, Doğa Koruma Merkezi iş birliği ile Konya Ereğli’de rüzgar perdesi amaçlı 30 bin ağaç dikiyor!

7 Aralık, 2020, Pazartesi 10:26 Yves Rocher Vakfı’nın 2007 yılında başlattığı Plant for the Planet (Gezegen İçin AğaçDikelim) programının Türkiye ayağında, Doğa Koruma Merkezi iş birliği ile Konya Ereğli’de, 30 bin ağacı topraklarımıza kazandırmak için ilk fidanlar dikildi. Konya Kapalı Havzası Türkiye’de iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgelerden biri. Bölgede son yıllarda sayısı ve etkisi giderek artan kuraklık, rüzgâr erozyonu ve kum fırtınaları tarım topraklarını, tarımsal üretimi ve genel olarak yaşamı olumsuz olarak etkiliyor. Bu nedenle, Yves Rocher Vakfı tarafından 2007 yılında başlatılan Plant for the Planet (Gezegen İçin Ağaç Dikelim) projesinin Türkiye ayağı için kuraklık, erozyon, biyolojik çeşitliliğin azalması gibi sorunların önüne geçmek amacıyla bu bölge seçildi. Tarım konusunda Türkiye’de önemli bir paya sahip olan bölge, yakın gelecekte yoğun su stresi ve çölleşme tehlikesi ile karşı karşıya. Bu kapsamda rüzgâr erozyonuyla mücadele için yapılan dikim; Konya Ereğli'nin Yukarı Göndelen, Aşağı Göndelen ve Acıkuyu köylerindeki tarım arazilerinin etrafında gerçekleşiyor. Rüzgâr erozyonu ile mücadelede önemli bir araç olan rüzgâr perdeleri (rüzgâr kıranlar) canlı ağaçlarla yapılıyor. Rüzgâr perdeleri hem toprağın nemini koruyor hem karbon tutumu sağlıyor hem de biyolojik mücadelede kullanılan canlılara ev sahipliği yapıyor. Rüzgâr perdelerinin etkisini en kısa sürede ve uzun yıllar boyu gösterebilmesi için kuraklığa dayanıklı ve hızlı büyüyen ağaç türlerinin seçilmesi önemli. Yves Rocher Vakfı ve Doğa Koruma Merkezi iş birliğinde gerçekleştirilen projenin önemini Doğa Koruma Merkezi Toprak ve Su Koruma Koordinatörü Melike Kuş, “Tarım ve Orman Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatının desteğiyle bölgede uzun yıllardır rüzgâr perdesi uygulamaları yapıyoruz ve olumlu sonuçlarını görüyoruz. Bu yıl Konya Ereğli’de birkaç kez çok yoğun kum fırtınası oldu ve verimli tarım topraklarını kaybettik. Bu anlamda Yves Rocher Vakfı ile yaptığımız ağaçlandırma çalışması bölgenin rüzgâr erozyonu ile mücadelesi ve toprağının korunması açısından büyük katkı sağlayacak” sözleri ile vurguladı. 30 bin ağaç dikiminin Aralık ayı ortasında tamamlanması planlanıyor. Yves Rocher Vakfı, 2007’den beri sürdürdüğü Plant for the Planet (Gezegen İçin Ağaç Dikelim) programı ile 5 kıta, 35 ülkede toplam 100 milyon ağaç dikim hedefine dünya genelinde 46 farklı sivil toplum kuruluşu desteği ile 2020 sonunda ulaşıyor. Yves RocherVakfı tarafından başlatılan bu program ile her 3 saniyede 1 fidan dikiliyor. Kaynak:Tarım Pusulası

Kaynak Linki = https://www.tarimpusulasi.com/haber...zgar-perdesi-amacli-30-bin-agac-dikiyor-32635

TMO'dan düşük fiyattan un satmayı taahhüt eden firmalara ucuz buğday!

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Aralık ayında da hububat satışına devam edeceğini duyurdu. Besici ve yetiştiricilere banka kartı ile vadeli arpa satışı yapılırken, unun çuvalını 130 liranın altında satmayı taahhüt eden firmalara da düşük fiyattan buğday satılacak.


TMO'dan konuyla ilgili olarak yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi: "TMO, hububat piyasalarını yakından takip ederek piyasalarda istikrarı korumak, üretici, sanayici ve tüketici arasındaki tedarik zincirinin sorunsuz işlemesi amacıyla piyasaya ürün arz etmektedir. Bu doğrultuda, Ekim ayında başlayan satışlarımız Aralık ayı itibariyle devam etmektedir.

ARALIK AYINDA NE KADAR HUBUBAT SATILACAK?

Aralık ayında;

- 560 bin ton buğday,

- 166 bin ton arpa,

- 152 bin ton mısır,

- 5 bin ton nohut satışa açılmıştır.

Buğday, arpa ve mısır satışlarımız kullanıcılarına yönelik olarak yapılacaktır.




Besici ve yetiştiricilere yönelik olarak yapılan arpa satışlarımızda peşin veya üç ay vadeli vade farksız satış uygulamamıza devam edilecek olup ayrıca ödemeler; Ziraat Bankası’nın “Bankkart Başak”, Vakıflar Bankası’nın “Tarım Kart” ve Halk Bankasının tüm bireysel ve ticari banka kartlarıyla vade farksız 3 ay vade ile yapılabilecektir.


Bilindiği üzere Kasım ayından itibaren buğday satışlarımızda yeni bir uygulamaya geçilerek sanayicilerimize temin ettiğimiz buğdayın karşılığı un miktarının makul fiyattan piyasaya sunulması taahhüt altına alınmıştır.

Aralık ayında da bu uygulamaya devam edilecek bu kapsamda:

Piyasaya makul fiyatlarla un vereceğini taahhüt eden firmalara, verdikleri fiyat taahhütleri dikkate alınarak tahsis yapılacak,

Firmalar fiyat taahhütlerini teyit eden faturalarını TMO Elektronik Satış Platformu sistemi üzerinden ibraz edecek,

İbraz edilen faturalar ayrıca ilgili kurumlar nezdinde teyit edilecektir.

Kasım ayı satışlarımızda 130 TL/çuval fiyat altında ekmeklik buğday un fiyatını taahhüt eden firmalara taleplerinin %50’si kadar tahsisat yapılmıştır.

Kasım ayında taahhüt veren firmaların taahhütleri Aralık ayında da geçerli olacaktır. Bu ay ilk kez taahhüt verecek olan firmalar, fiyat taahhütlerini başvuru süresi içerisinde (05-11 Aralık 2020) TMO Elektronik Satış Platformu üzerinden yapacaktır.

Firmaların verdikleri taahhütlerin miktarı, TMO’dan almış oldukları toplam buğday miktarına karşılık gelen un miktarıyla sınırlı olacaktır. Kasım ayı taahhütlerini yeterli fatura ibraz ederek tamamlayan firmalar Aralık ayında ürün tahsisleri için fiyat taahhütlerini Şube Müdürlüklerimize dilekçe vermek suretiyle değiştirebilirler.

TMO’nun bu uygulaması kapsamında Kasım ayında yaklaşık 150 TL/çuval seviyelerine kadar yükselen ekmeklik buğday unu fiyatları % 10-15 düşerek 130-135 TL/çuval seviyelerine kadar gerilemiştir.

TARIMDANHABER

CLAAS ARION 540 hakkinda yardim.

Arkadaşlar herkese iyi aksamlar.oncelikle bilgi sahibi ve konuya hakim arkadaşlardan yardım bekliyorum.4 sirali çelikel marka silaj makinasinda kullanmak için Traktör düşünüyoruz.
Yakın çevremden bir tanıdığım bu ilândaki traktör hakkında bilgi sahibi olmak istedi.hatta bu traktörü görmeye gidecek nasipse.
3500 saatte bu traktör ön hidrolik ve kuyruk mili özelliğinden dolayı kriterlerimize yakın sayılır.
CLAAS arion serisi kullanan arkadaşlar varsa yardımcı olabilirlerse minnettar olurum. veya bu ilândaki traktöre yakın ankara gölbasinda ikamet eden. arkadaş varsa belki şans eseri bu traktöru tanıyordur. alinabilirmi? Yada yakın çevresinde 4 sıralı silaj makinasına uyumlu ön hidrolik ve kuyruk mili özelligine sahip silaj biçimine uygun traktor, satmayı düşünen varsa yardımlarını bekliyorum.herkese saygı ve selamlar. bol bereketli günler.
Yardımcı olacak arkadaşlar ile Watsap tan da bilgi alış verişi yapabiliriz.

Filtrele


Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt